1)ULUDAĞ\'DA KAR KALINLIĞI 7 SANTİMETRE
TÜRKİYE\'nin kış sporları merkezi Uludağ\'da sabah erken saatlerde kar yağışı başladı. Saat 11.00 sıralarında yapılan ölçümlerde kara kalınlığı 7 santimetre olarak belirlendi. Hava sıcaklığının sıfırın altında 1 derece olarak ölçüldüğü Uludağ\'da, görüş mesafesi de yer yer 50 metreye kadar düştü. Kar yağışının haftasonuna kadar devam etmesi bekleniyor. Bu arada Uludağ yolu da karla kaplandi, ekipler olası kapanma durumlarına karşı gereken hazırlıkları yapt.
Görüntü Dökümü
- Uludağ ve kar
Haber/Kamera: Berktuğ ÖNCÜ/BURSA(DHA)
2 dk 2 sn
======================================
(ÖZEL)
2)ÜÇÜNCÜZADE ÖMER PAŞA\'NIN TORUNLARI 700 YILLIK KALE ARAZİSİNİ GERİ İSTİYOR
TRABZON\'da, 13’üncü yüzyılda Cenevizliler döneminde inşa edilen Güzelhisar Kalesi’nin de yer aldığı yaklaşık 1300 dönüm arazinin Üçüncüzade Ömer Paşa’ya ait olduğunu iddia eden torunları, varisçi olduklarının tescili ve arazinin tapusunun kendi derneklerine verilmesi için Trabzon 3’üncü Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dava açtı. Üçüncüoğlu Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği kurucu Başkanı Güngör Üçüncüoğlu, 1938 yılında açılan dava ile Güzelhisar Kalesi’nin tapusunun Üçüncüoğulları sülalesine ait olduğunun tescillendiğini öne sürdü, \"Ancak geçen sürede kale askeriyeye geçti. Güzelhisar Kalesi’nin Üçüncüoğullarına ait olduğu kesin. Biz varisleri olduğumuza dair ve arazinin tarafımıza tescili için dava açtık ve davayı kazanacağız\" dedi.
Trabzon tarihinde önemli bir yeri olan ve 13’üncü yüzyılda Cenevizliler döneminde limana hâkim bir noktada inşa edilen Güzelhisar Kalesi\'ninde yer aldığı yaklaşık 1300 dönüm arazi davalık oldu. Güzelhisar Kalesi arazisinin 1737-1745 yılları arasında Osmanlı İmparatorluğu döneminde Trabzon Valiliği görevini üstlenen Gümüşhaneli Üçüncüzade Ömer Paşa’ya ait olduğunu öne süren torunları, Ganita mevkiinde askeriyenin kullanımındaki arazinin varislerinin kendileri olduğunu öne sürdü. Üçüncüzade Ömer Paşa’nın torunları, varisçi olduklarının tescili ve arazinin tapusunun üyesi oldukları Üçüncüoğlu Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği\'ne verilmesi için Trabzon 3’üncü Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dava açtı. Dernek üyesi Üçüncüzade Ömer Paşa’nın torunları, arazinin kendilerine devredilmesi ile elde edilecek gelirin öğrencilere burs olarak aktarılacağını duyurdu.
‘KALE BİZİM AİLEMİZİNDİR\'
Üçüncüoğlu Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği kurucu Başkanı Güngör Üçüncüoğlu, 1938 yılında dedelerinin Trabzon Asliye Hukuk Mahkemesi’nde, Üçüncüoğlu Ömer Paşa’nın varisi olduklarına dair dava açtıklarını hatırlattı. Davada, Güzelhisar Kalesi’nin tapusunun Üçüncüoğulları sülalesine ait olduğunun tescillendiğini öne süren Üçüncüoğlu, “1737 yılında Trabzon Valiliğine atanan Üçüncüzade Ömer Paşa, Osmanlı-Rus savaşının sona ermesiyle bölgeye yatırımlar yapmıştır, kaleler inşa ettirmiştir. O zamanlar Fakir Fukara Eğitim adında bir vakıf kurdu. 1936 yılına kadar bu vakıf varlığını devam ettirdi. 1936 yılından sonra vakfa sahip çıkılmaması nedeniyle, Malatyalılar Derneği’ni kayyum olarak buraya atadılar. 1938 yılında dedelerimiz Trabzon Asliye Hukuk Mahkemesi’nde Ömer Paşa’nın varisi olduklarına dair dava açtılar. Güzelhisar Kalesi’nin Üçüncüoğulları’na ait olduğunu tescil ettirildi, Yargıtay tarafından onaylandı. Askeriye stratejik bir bölge olması nedeniyle bu kaleyi kiralık olarak Üçüncüoğulları’ndan istedi ve anlaşma yapılarak verildi. 1960’a kadar bu kale askeriyenin elinde kaldı. 1960 yılındaki darbe ile birlikte askeriye bu kaleyi tamamen aldı\" dedi.
\'DAVAYI KAZANACAĞIZ\'
Araziye maddi açıdan bakmadıklarını ve elde edilecek gelirlerle öğrencilere burs desteği sağlanacaklarını ifade eden Güngör Üçüncüoğlu, \"Güzelhisar Kalesi’nin Üçüncüoğullarına ait olduğu kesin ama biz varisleri olduğumuza dair dava açtık ve inşallah davayı kazanacağız. Üçüncüoğullarının sadece bir kalesi yok, Trabzon İskender Mahallesi’nde çeşmemiz var, Torul’da bir kale var, Görele’de Elegü Kalesi var, Sivas’ta bir Üçüncüoğlu Köprüsü var, Konya’da bir cami vardı. Yani bizim elimizde tescil edilmiş ve edilmemiş gayrimenkullerimiz var. Biz bu araziye maddi açıdan bakmıyoruz. Manevi açıyı önemsiyoruz. Amacımız, buradaki gelirle dernek aracılığıyla öğrencilere destek olmak. En büyük arzumuzdan biri yıkılmaya yüz tutmuş kaleleri restore etmektir. Türk kültürüne kazandırabilmek için de bu mücadeleyi vereceğizö diye konuştu.
GÜZELHİSAR KALESİ
Trabzon tarihinde önemli bir yeri olan 13\'üncü yüzyılda Cenevizliler döneminde limana hâkim bir noktada yapılmış bir kaledir. Kaynaklarda Leonkastron ya da Leo Castro olarak da geçmektedir. Günümüze kadar ayakta kalan bölümleri batı yönünde, kuzey-güney doğrultusundadır. Tünel üzerinde kalan bölümde surlar ve içerisindeki mekânlar görülebilmektedir. 1740 yıllarda Üçüncüoğlu Ömer Paşa tarafından içerisine saray inşa edilmiştir. Ancak bu saraydan hiçbir kalıntı günümüzde kalmamıştır. Kalenin taş duvarları 14\'üncü yüzyıl kale mimarisi işçiliğini yansıtmaktadır. Kalenin alt kısımları 1316 öncesi, üst kısımlar ise 1349 sonrası olarak tanımlanıyor. Günümüzde askeriyenin mülkiyetinde olan kale, sosyal tesis olarak kullanılmaktadır.
Görüntü Dökümü
-------------------------
Güzelhisar Kalesi\'nden drone görüntüleri
Güngör Üçüncüoğlu ile röp
Kale\'den genel detaylar
BOYUT: 447 MB SÜRE: 03:59
HABER KAMERA: Uğur AYDIN/TRABZON,(DHA)
======================================
3)YANGIN TATBİKATINDA ALARM SİSTEMİ ÇALIŞMADI, ÖĞRENCİLER SÖZLÜ UYARI İLE TAHLİYE EDİLDİ
TRABZON Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü öğrencileri \'Topluma Hizmet Uygulamaları\' dersi kapsamında yangın söndürme tatbikatı düzenledi. Tatbikat sırasında okulun bütona basılarak aktif hale getirilen yangın alarm sistemi çalışmayınca öğrenciler sözlü uyarılar eşliğinde okuldan tahliye edilmek zorunda kaldı.
Trabzon Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü öğrencileri, yangın esnasında yaşanabilecek olumsuzluklara ve yangın anında yapılması gereken müdahalelere dikkat çekmek amacıyla yangın tatbikatı düzenledi. İletişim Fakültesi binasında \'Topluma Hizmet Uygulamaları\' dersi kapsamında gerçekleştirilen tatbikatta, öğrencilerin bütona basılarak aktif hale getirilen yangın alarm sistemiyle tahliye edilmesi planlandı. Ancak bütona basılmasına rağmen alarm sisteminin çalışmaması üzerine öğrenciler, fakülte koridorlarında \'yangın var\' uyarılarıyla binadan tahliye edilmesi sağlandı.
Tahliyenin ardından fakülte önünde tatbikata katılan öğrencilere itfaiye araçlarındaki ekipmanlar tanıtıldı. Öğrenciler okul bahçesinde itfaiye ekipleri tarafından oluşturulan kontrollü yangını tüplerle uygulamalı olarak söndürdü. Öğrencilere yangın öncesi ve sonrasında alınması gereken önlemler hakkında bilgiler verildi.
\'BİNANIN KAPATILMASI GÜNDEME GELEBİLİR\'
İş güvenliği uzmanı Barış Yalçınkaya yangın alarm sistemlerinin önemine değinerek, \"Yangın tatbikatları herhangi bir yangın anında tedbir olarak neler yapılması gerektiğinin öğretilmesi amacıyla yapılır. Tatbikatın birinci aşaması da yangın alarm sistemlerinin aktif olarak kullanılmasıdır. Ne yazık ki burada yapılan tatbikatta yangın alarm sistemi çalışmadı. Gerçek bir yangın olsaydı yangını duyuramayacaktık, bu da çok ciddi can ve mal kayıplarına sebebiyet verecekti. Böyle bir sistemin çalışmaması can ve mal güvenliğine zarar verdiği için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bu tür binaların ruhsatlarını iptal edebilir. Burada çalışan iş güvenliği uzmanı arkadaşlarımız talepte bulunursa binanın kapatılması gündeme gelebilir\" dedi.
Görüntü Dökümü
-------------------------
-Tatbikat görüntüleri
-Öğrencilerin tahliyesi
-Yangın söndürme
-Röpler ve detaylar
HABER KAMERA: Emre KOLTUK - TRABZON, (DHA)
======================================
4)PANKREAS KANSERİNİN ERKEN TEŞHİS VE TEDAVİSİ İÇİN ETKEN MADDE BULUNDU
EGE Üniversitesi (EÜ) Nükleer Bilimler Enstitüsü\'nde, TÜBİTAK projesi kapsamında pankreas kanserinin teşhisi ve tedavisinde kullanılacak etken madde geliştirildi.
EÜ Nükleer Bilimler Enstitüsü Nükleer Uygulamalar Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatma Yurt Onaran ve EÜ Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cumhur Gündüz\'ün öncülük ettiği çalışma ekibi, dünya çapında bir buluşa imza attı. TÜBİTAK projesi kapsamında geliştirilen ve anti-kanser nitelikli etken madde, pankreas kanserinin teşhisinde kullanılacak. Geliştirilen floresans madde, pankreas kanserine uygun olarak hazırlandığı için normal dokulara zarar vermeden kanserli hücrenin ölmesini sağlıyor. Başarılı ekibi ziyaret eden EÜ Rektörü Prof. dr. Necdet Budak, pankreas kanserinin sinsi bir hastalık olduğunu, bu buluşun patentinin alınmasının Ege Üniversitesi adına gurur kaynağı olduğunu belirterek, \"Geliştirilen bu patentin de tıp dünyasında ticarileşmesi adına bütün tıp alanındaki yatırımcılara çağrıda bulunuyoruz. Pankreas kanserinin erken teşhisi anlamında bu yöntemin kullanılabilmesi gerekiyor\" dedi.
\'ETKEN MADDE KANSERLİ HÜCRELERİN ÖLMESİNE NEDEN OLUYOR\'
Pankreas kanserinin teşhisi ve tedavisinin zor bir kanser türü olduğunu dile getiren Prof. Dr. Yurt Onaran, şöyle konuştu:
\"Pankreas kanseri, dünyada en çok rastlanan kanser türleri arasında 13\'üncü sırayı alıyor. Ölümcül olması sebebiyle de 8\'inci sırada. Çalışmamızda pankreas kanserinin teşhisinde kullanılabilecek bir floresans özellikte bir madde sentezledik. Bu maddeye bir de radyoaktif iyot bağlayarak hem nükleer görüntülemenin, hem de floresan görüntülemenin yapılabileceği ajan geliştirdik. İkili görüntüleme yönteminin avantajı, her iki sistemden alınan veriler birleştirildiği için çok daha net bir görüntü elde edilmesi. Bu etken madde, pankreas kanserine özel olduğu için normal dokularda olumsuz bir etkiye yol açmıyor. Bu madde aynı zamanda fotoaktif bir özelliğe sahip. Belirli bir dalga boyunda ışık uygulandığında, oluşturduğu etki sayesinde etken madde kanserli hücrelerin ölmesine neden oluyor. Vücuda girdikten sonra herhangi bir bozulma söz konusu olmayan maddenin elde edilmesi de oldukça ekonomiktir. Bu nedenle geliştirdiğimiz etken maddenin büyük bir önem taşıdığını düşünüyoruz.\"
\'ERKEN TEŞHİSTE BÜYÜK YARAR SAĞLAYACAK\'
Pankreas kanserinin ortaya çıktıktan sonra hızlı bir şekilde yayılarak ölümle sonuçlandığını, bu nedenle erken teşhisin çok önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Gündüz de şöyle konuştu:
\"TÜBİTAK projesi kapsamında geliştirdiğimiz bu etken madde, anti- kanser özellik gösteriyor. Ekip olarak hücre düzeyinde çalışmalar yaparak etken maddemizi geliştirdik. Anti-kanser özellikleri olan ilaçların normal olan hücrelere yan etkisi bulunuyor, bu konuda araştırmalar yaptık, normal hücrelerde geliştirdiğimiz etken maddenin, fototerapi uyguladığımız halde etkisi beklenenden daha az oldu. Yani kanser hücrelerini öldürürken, diğer tedavilere göre normal hücrelere çok daha az zarar veriyor. Ayrıca kanserli hücreyi görüntülemek için de kullanılabiliyor. Bu etken maddenin patenti Türkiye\'de alındı, İstanbul\'da 3\'üncü Uluslararası Patent Fuarı\'nda da gümüş madalya ile ödüllendirilen projemizde Mersin Üniversitesi\'nden bir araştırma grubuyla birlikte çalıştık.\"
Görüntü Dökümü
--------------------
-EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak ın açıklaması
-EÜ Nükleer Bilimler Enstitüsü Nükleer Uygulamalar Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatma Yurt Onaran
EÜ Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Cumhur Gündüz
İZMİR, (DHA)-
======================================