1)KIZININ OKUL TAKSİTİNİ ÖDEYEMEYEN ANNEYE HAPİS KARARI
ANTALYA\'nın Manavgat ilçesinde oturan Deniz Çavuş (46), kızını gönderdiği özel okula olan 7 bin liralık okul taksitini ödeyemeyince icralık oldu. Borç için imzaladığı taahhüdü yerine getirmeyen Deniz Çavuş, 90 günlük hapis cezası aldı. Çavuş, 4 Ekim\'e kadar borcu ödeyemezse hapse girecek. Manavgat\'ta oturan Deniz Çavuş, 2015- 2016 eğitim yılında o zaman lise son sınıfta okuyacak kızı N.K.\'yi, hem dershane masrafından kurtulmayı hem de o yıl temel lise uygulamasıyla eğitim ücretinin bir kısmını devlet tarafından karşılanmasından faydalanmak amacıyla özel bir okula kaydettirdi. Hediyelik eşya dükkanı bulunan Deniz Çavuş\'un işleri bozuldu. İş yerinin bulunduğu çarşı da kaçak olduğu gerekçesiyle belediye tarafından yıkıldı.
TAAHHÜT İMZALADI
İş yerini başka bir yere taşıyan Deniz Çavuş\'un işleri düzelmedi ve başta vergi dairesi olmak üzere piyasaya olan borçlarını ödeyemedi. Kendi borçları ve bir kefalet nedeniyle çıkan borç sonrası evi, arabası haczedilerek satılan Deniz Çavuş, kızını yazdırdığı özel okula olan yaklaşık 7 bin liralık borcunu da ödeyemedi ve icraya verildi. Kızı N.K. girdiği sınavda Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyoloji Bölümü\'nü kazandı. Üniversiteye kayıt için gereken diplomayı almak için borçlu oldukları okula gittiklerinde yetkililer borç ödenmezse veya ödeme taahhüdünde bulunulmazsa diplomayı vermeyeceklerini söyledi. Deniz Çavuş, bunun üzerine icra dairesine giderek taahhüt imzaladı ve diplomayı okuldan alarak kızını devletin verdiği öğrenim ve katkı kredisiyle üniversite kaydını yaptırdı.
HAPİS CEZASI VERİLDİ
Kızı bu sene 3\'üncü sınıfta olan Deniz Çavuş, aradan geçen sürede iş bulamayan ve eski eşinin desteğiyle ayakta durmaya çalıştı. Borçları ve hacizler nedeniyle rahatsızlanan Deniz Çavuş, göğsünde çıkan kitle nedeniyle psikolojik olarak da zor günler geçirmeye başladı. Kızının okuluna olan borcu nedeniyle hakkında ödeme taahhüdüne uymadığı gerekçesiyle Manavgat İcra Ceza Mahkemesi tarafından 90 günlük tazyik hapsi kararı verilen Deniz Çavuş, geçen pazartesi gittiği Manavgat Devlet Hastanesi\'nde muayenesinin ardından jandarma tarafından göz altına alınarak adliyeye götürüldü ve mahkeme kararı tebliğ edildi.
\'TAAHHÜT VERMEK ZORUNDA KALDIM\'
Yaşadığı kötü duruma isyan etme noktasına gelen Deniz Çavuş, DHA muhabirine yaptığı açıklamada, kızı için 3 ay değil gerekirse 10 yıl hapiste yatabileceğini söyledi. Deniz Çavuş, \"Kızım üniversite sınavlarını kazandı. Özel bir okuldaydı, okula kayıt ettirmek için diplomasını almak zorundaydım. Okula borcum olduğundan dolayı gittim, kızın diplomasını vermediler. Bana, \'Ya avukata taahhüt imzalarsın ya da borcunu ödersin, o diplomayı o şekilde sana veririz\' dediler. Önce Milli Eğitim Müdürlüğü\'ne gittim, durumu izah ettim, sonra BİMER\'e yazı yazdım, \'Kızımın diplomasını vermiyorlar\' diye. Avukata taahhüt imzaladıktan sonra geldim savcılığa \'Bana zorla taahhüt imzalattılar, kızımın diplomasını vermiyorlar, kızımın hayatı söz konusu\' dedim. Zorunlu olarak avukata taahhüt vermek zorunda kaldım. Ama ben bu taahhüdü ödeyemedim. Ödeyemediğim için şimdi hakkımda 3 ay hapis cezası çıktı. Ben bu hapis cezasına razıyım. Zaten param olsaydı, borcumu ödemiştim. Kızımın geleceği için 3 ay değil 10 yıl da yatarım\" dedi.
\'EVİM, ARABAM HER ŞEYİM GİTTİ\'
Özel okula olan toplam borcunun avukatlık ücretiyle birlikte yaklaşık 7 bin lira olduğunu belirten Deniz Çavuş, \"İşlerim çok iyiydi fakat bir kefillikten dolayı bütün evim, arabam her şeyim gitti. Şu anda işsiz bir durumdayım. Zaten ben borçtan kaçmıyorum. \'Ödemem\' de demiyorum ama ödeyecek durumum yok şu anda\" diye konuştu.
BORCU ÖDEMEZSE 4 EKİM\'DE HAPSE GİRECEK
Hastalığı nedeniyle belinde tıbbi bir cihazla dolaşan Deniz Çavuş\'un, borcunu ödeyecek parayı bulamazsa 4 Ekim Perşembe günü Denizli\'de bulunan Bozkurt Açık Cezaevi\'ne hapis cezasını çekmek için teslim olması gerekiyor.
(Görüntü Dökümü
---------------------
- Deniz Çavuş\'un adliyeden çıkması
- Mahkeme kararını incelemesi
- RÖP: Deniz Çavuş
211 MB /// 01.51\"
HABER- KAMERA: Mithat ABAKAN/MANAVGAT (Antalya), (DHA)
========================================================
2)JANDARMANIN \'ÖZEL EKİBİ\' FAİLİ MEÇHUL CİNAYETLERİ ÇÖZDÜ
ORDU İl Jandarma Komutanlığı tarafından, kentte işlenen faili meçhul cinayetlerin çözülmesi için kurulan \'Jandarma Özel Ekibi\' faili meçhul tüm cinayetleri çözerek, faillerini yakaladı. Son olarak Ordu ve Samsun\'da 13 kişiyi öldürdüğü belirlenen, Türkiye\'nin konuştuğu seri katil Mehmet Ali Çayıroğlu\'nu yakalayan ve cinayetlerini aydınlatan jandarma özel ekibinin, Ordu\'da farklı tarihlerde işlenen 4 faili meçhul cinayeti daha çözdüğü belirtildi.
Jandarma Özel Ekibi ilk olarak bir kayıp cinayetini aydınlattı. Altınordu ilçesine bağlı Oğmaca Mahallesi\'nde 18 Ocak\'ta jandarmaya giden Birsen K., Eşi Tuncay K.\'nın kaybolduğu ihbarında bulundu. Bir hafta süren aramanın ardından ekip, evin yanında yıkanmış kan izine rastladı. Yapılan aramada Tuncay K.\'nin cansız bedeni evinin 500 metre yakınında fındık bahçesinde çukurda bulundu. Tuncay K.\'nin, kendisine sürekli şiddet uygulaması nedeniyle eşi Birsen K. tarafından başına odun vurulmak suretiyle öldürüldüğü, oğlunun da yardımıyla cesedi evden taşıyıp çukura attığı tespit edildi. Suçunu itiraf eden Birsen K. ile oğlu Talip K. 4 Şubat\'ta tutuklandı.
ORMANDA İZİNİ KAYBETTİRMEYE ÇALIŞTI
Perşembe ilçesine bağlı Soğukpınar Mahallesi\'nde şubat ayında Bahar K. ile oğlu 11 yaşındaki Ömer K. evlerinde bıçaklandı. Ömer K., evde hayatını kaybederken, anne Bahar K. olaydan birkaç gün sonra hastanede yaşamını yitirdi. Özel ekip, cinayetin izini sürerek, akrabası olan Rüstem K.\'nın cinayeti işlediğini ortaya çıkardı. Ormanlık alana kaçarak açlığa dayanamayınca ormanı terk etmeye çalışan Rüstem K. olaydan bir hafta sonra bölgede konuşlanan Jandarma komando ekipleri tarafından yakalandı. 8 Şubat\'ta mahkemeye çıkarılan Rüstem K. tutuklandı.
14 YIL ÖNCEKİ CİNAYET DE AYDINLATILDI
Fatsa İlçesinde 2004 yılında evinin önünde av tüfeği ile vurularak öldürülen Mehmet I.\'nın dosyası \'Özel Ekip\' tarafından 14 yıl aradan sonra tekrar ele alındı. Mehmet I.\'nın aralarında arazi anlaşmazlığı bulunan kardeşi olan, Ahmet I.\'nın azmettirmesi sonucu, komşusu Yıldıray K. tarafından öldürüldüğüne ilişkin bulgular elde edildi. Özel ekip, 2015 yılında Fatsa Bolaman\'da düğünde öldürüldüğü ortaya çıkan Ahmet I.\'nın evinde, ağabeyi Mehmet I.\'nın cinayetinde kullanılan av tüfeğini gömülü olarak buldu. 14 yıl sonra aydınlatılan cinayet olayının ardından, Mehmet I.\'nın kardeşi Ahmet I.\'nın azmettirmesiyle komşusu Yıldıray K. tarafından öldürüldüğü belirlendi. Cinayeti aydınlatan \'Jandarma Özel Ekibi\' Yıldıray K.\'yı yakaladı. Yıldıray K., 25 Mayıs\'ta tutuklanarak cezaevine gönderildi.
ÜVEY KARDEŞ SAHTE KİMLİKLE 3 YIL SAKLANABİLDİ
İkizce ilçesi Şenbolluk Mahallesi\'nde, 21 Ağustos 2015\'te arazi anlaşmazlığından dolayı İsmail G. İle kardeşi Hüseyin G. silahla vurularak öldürüldü. Cinayetin üvey kardeşi olan Veysel G. tarafından işlendiği belirlendi. \'Jandarma Özel Ekibi\' Veysel G.\'yi İstanbul\'da sahte kimlikle yakaladı. Sahte kimlikle 3 yıl boyuncu izini kaybettiren Veysel G., cinayetin aydınlatılması üzerine 1 Haziran\'da yakalanıp tutuklandı.
13 KİŞİYİ ÖLDÜREN SERİ KATİLİN CİNAYETLERİDE TEK TEK ÇÖZÜLDÜ
Akkuş ilçesi Dağyolu Mahallesi\'nde evinin yanından kaybolan Şeker Köseoğlu\'nun cesedi, 11 Mayıs\'ta evinin yakınında ormanlık alanda bulundu. Cinayetin aydınlatılması için çalışmalara başlayan özel ekip, hayvan hırsızlığından 19 Ocak\'ta cezaevinden çıkan Mehmet Ali Çayıroğlu\'nu şüpheli olarak teknik takibe aldı. Jandarma çalışmasını sürdürürken, Mehmet Ali Çayıroğlu\'nun, tüpgaz zehirlenmesi ve yangın sonucu 12 kişiyi öldürdüğü öne sürüldü. Son olarak Akkuş ilçesinde bir gasp olayına karıştığı tespit edilen Mehmet Ali Çayıroğlu\'nun ev ve işyerinde, kurbanlara ait cep telefonları, av tüfekleri, tabanca ve çaldığı canlı hayvanlar ele geçirildi. Soruşturmayı derinleştiren özel ekip, Mehmet Ali Çayıroğlu\'nun Ordu ve Samsun\'da ocak ayından itibaren 13 cinayet işlediğini tek tek ortaya çıkardı. Çayıroğlu, 12 Ağustos\'ta jandarma tarafından yakalanarak tutuklandı.
Mehmet Ali Çayıroğlu\'nun öldürdüğü iddia edilen kişiler ile olaylar ise şöyle:
10 Şubat 2018; Samsun\'un Terme ilçesi Özyurt köyünde Sevim Semiz (80), engelli kızları Emine Semiz (50) ve Havva Gülen (60), gece evlerinde çıkan yangında hayatını kaybetti. Sevim Semiz\'in av tüfeği, Mehmet Ali Çayıroğlu\'nun evinde bulundu.
24 Şubat 2018; Ordu\'nun Ünye ilçesine bağlı Yüceler Mahallesi\'nde, Nuri- Lütfiye Usluoğlu çifti, gece yanarak can verdi. Çayıroğlu ile çiftin daha önceki telefon görüşmeleri ortaya çıktı.
9 Nisan 2018; Ordu\'nun Akkuş ilçesi Ormancık Mahallesi\'nde Dursun Kurt, evde gece çıkan yangında hayatını kaybetti. Kurt\'un bazı eşyaları, Çayıroğlu\'nun evinde ele geçirildi.
3 Mayıs 2018; Ordu\'nun Akkuş ilçesine bağlı Doğyolu Mahallesi\'nde, Şeker Köseoğlu kayboldu. Köseoğlu\'nun, olaydan 1 hafta sonra cansız bedeni ormandaki dere yatağında bulundu. Köseoğlu\'na ait av tüfeği ile buzağı, Çayıroğlu\'nun evinde ele geçirildi.
13 Temmuz 2018; Ordu\'da Üçyol mevkisinde Hasan Bayram, gaz zehirlenmesi sonucu hayatını kaybetti. Bayram\'ın bazı kişisel eşyaları, Çayıroğlu\'nun evinde bulundu.
22 Temmuz 2018; Akkuş\'a bağlı Ortabölme Mahallesi\'nde, evde gece çıkan yangında Sabri Güneş, oğlu Hasan ve gelini Zahide Güneş ile hayatını kaybetti. Sabri Güneş\'le Mehmet Ali Çayıroğlu\'nun daha önce alışveriş için görüşme yaptığı ortaya çıktı.
31 Temmuz 2018; Ordu\'nun Akkuş ilçesine bağlı Karaçal Mahallesi\'nde, Senai-Ümit Türedi çifti, mutfak tüpünden sızan gazdan zehirlendi. Ölen çifte ait cep telefonu ve kurusıkı, Mehmet Ali Çayıroğlu\'nun evinde ele geçirildi.
-Görüntü Dökümü
----------------------------
-Jandarmanın cinayet zanlılarını yakalaması ve olay yerlerinden görüntü (arşiv)
(SÜRE:2.56 Dk ) (BOYUT: 436 MB)
Haber-Kamera: Nedim KOVAN/ORDU, (DHA)
======================================================
3)CHP\'Lİ TANRIKULU: ORGANİZE SUÇ ÖRGÜTÜ LİDERLİĞİ ÜZERİNDEN BU AF TÜRKİYE\'NİN GÜNDEMİNE GELMİŞTİR
CUMHURİYET Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, MHP\'nin Türkiye Büyük Millet Meclisi\'ne sunduğu af önergesinin, organize suç örgütü liderliği üzerinden Türkiye\'nin gündemine geldiğini ifade ederek, \"Şu anki kapsamı bir toplumsal ihtiyacı kapsamakta yoksundur. Evet, cezaevlerinde 220 bin tutuklu vardır. Kapasitesinin çok üzerinde tutuklu var. Ama ağırlıklı talebin düşünce, ifade özgürlüğü ve siyasi tutuklular üzerinde olması lazımdı\" dedi.
Diyarbakır\'a gelen CHP İstanbul Milletvekili ve TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanvekili Sezgin Tanrıkulu, partisinin Diyarbakır İl Başkanlığı\'nda gündeme ilişkindi basın toplantısı düzenledi. Tanrıkulu, MHP\'nin af önergesini değerlendirerek, affın organize suç örgütü liderliği üzerinden Türkiye\'nin gündemine geldiğini söyledi. Affın, toplumda karşılığı olduğu kadar, karşıtlığının da olduğunu dile getiren Tanrıkulu, \"Af ne zaman gündeme geldi, hangi toplumsal ihtiyacı karşılıyor, bunları hatırlamamız lazım. MHP lideri, siyasi hayatında hiç yapmadığı bir ziyareti gerçekleştirdi. Kırıkkal cezaevinde tutuklu bulunan organize suç örgütü liderliğinden hüküm almış bir hükümlüyü hastanede ziyaret etti. O ziyaretin ardından \'Vatan evlatları neden hapiste\' gibi bir cümle kurdu. Seçimlerden önce bir ziyaret daha gerçekleştirdi. O ziyaretle, bir toplumsal kesime, suç örgütlerine bir mesaj verdi. O mesajı bugüne kadar taşıdı. Af meselesi o ziyaretten sonra Türkiye\'nin gündemine geldi. Özellikle de gündemde tutulmaya devam ediyor. Nedeni ise, affın her zaman bu toplumda bir karşılığı olduğu kadar, karşıtlığı da vardır. Siyasi nedenlerden dolayı gündemde tutuldu ve en sonunda Meclis\'e bir önerge verildi. Affın gerekli olup, olmadığı tartışmalardan öte şunu düşünmemiz lazım, organize suç örgütü liderliği üzerinden bu af Türkiye\'nin gündemine gelmiştir. Bunlar üzerinden bir mesaj verilmeye çalışılmıştır\"dedi.
\'CEZAEVLERİNİ BU ŞEKİLDE BOŞALTIKTAN SONRA DAHA KAPSAMLI BİR SİYASAL YÖNELİM Mİ OLACAK\'
CHP\'li Sezgin Tanrıkulu, affın, şu anki kapsamının bir toplumsal ihtiyacı kapsamakta yoksun olduğunu da ifade ederek, \"Evet, cezaevlerinde 220 bin tutuklu vardır. Kapasitesinin çok üzerinde tutuklu var. Ama ağırlıklı talebin düşünce, ifade özgürlüğü ve siyasi tutuklular üzerinde olması lazımdı. Türkiye\'de yaklaşık 4 yıldır bir kutuplaşma yaşanıyor. Darbe girişiminden sonra kitlesel tutuklamalar yaşandı, büyük mağduriyetler var. Ama bu af, sonuçta bunları da kapsayan bir biçimde ele almaktan uzak. Kimleri kapsıyor? Organize suç örgütlerini, katilleri, uyuşturucu tacirlerini, rüşvet, hırsızlık, yolsuzluktan hüküm almış olanları kapsıyor. Sadece bunlar üzerinde affın gündeme gelmesini kabul etmek mümkün değil. Evet, cezaevlerinde çok büyük bir yığılma var ama bunun nedeni sadece hükümlüler değil, yargılamanın tutuklu yapılmasıdır. Acaba, cezaevlerini bu şekilde boşaltıktan sonra daha kapsamlı bir siyasal yönelim mi olacak? Yani siyasi tutuklulara yer mi açmaya çalışıyorlar bununla? Cezaevleri tıkandı. Çünkü, onları kapsayan bir af düzenlemesi değildir\" diye konuştu.
Görüntü Dökümü:
-------------------------
-Açıklamadan görüntü
-Tanrıkulu\'nun konuşması
-Genel ve detay görüntü
Haber-Kamera: Ahmet ÜN/DİYARBAKIR, (DHA)
============================================================
4)HATAY\'DAKİ MEZARLIKLARDA SURİYELİLER İÇİN AYRI BÖLÜM
ÜLKELERİNDEKİ iç savaştan kaçarak, Türkiye\'ye sığınıp, Hatay\'a yerleşen Suriyelilerin cenazelerini defnetmesi için belediyeye ait mezarlıklarda ayrı bölümler oluşturuldu. Şimdiye kadar sınır ilçesi Reyhanlı\'daki mezarlıkta 2 bin 348, Yayladağı\'ndaki mezarlıkta ise 491 Suriyelinin cenazesi bu mezarlıklarda toprağa verildi. Suriye sınırındaki İdlib\'e komşu Hatay, ülkede 7 yıldır süren iç savaştan kaçarak, Türkiye\'ye sığınan mültecilerin yoğun olarak yaşadığı kent oldu. Hatay\'da yaklaşık 500 bin Suriyelinin yaşamını sürdürdüğü belirtildi. Suriyelilerden 100 bini, Cilvegözü Gümrük Kapısı\'nın da bulunduğu Reyhanlı ilçesinde barınıyor. Reyhanlı\'da, kent genelinde olduğu gibi Suriyelilerin Türk toplumuna entegrasyonu için birçok çalışma yürütülüyor.
SURİYELİLERİN UYUMU SAĞLANIYOR
Kentte, özellikle sağlık, eğitim ve din hizmetleri konularında önemli adımlar atıldı. Suriyeli öğrenciler için geçici eğitim merkezleri kuruldu. 15 bin 300 Suriyeli öğrenciden 5 bin 300\'ü, geçici eğitim merkezlerinde, diğerleri de Türk öğrencilerle aynı okullarda bu sene ders başı yaptı. Geçici eğitim merkezlerinde bu yıl 4\'üncü, 7\'nci, 8\'inci, 11\'inci ve 12\'nci sınıf öğrencileri eğitim görüyor. İlçede geçen yıl 26 olan geçici eğitim merkezi sayısı ise bu sene 16\'ya düştü. 2 yıl içinde kademeli geçişle geçici eğitim merkezlerindeki tüm öğrencilerin Türk okullarına geçişinin sağlanacağı belirtildi. Öte yandan Suriyelilerin ibadetlerini yapabilmek için kurduğu dernekler aracılığıyla açtığı 14 mescit ise kapatıldı. Buralarda ibadet eden Suriyelilerin, camilerde Türklerle birlikte ibadetlerini yapması sağlandı.
MEZARLIKTA AYRI BÖLÜM
Suriyelilerin Türk toplumuna entegrasyonu için bu çalışmalar yapılırken, kentte yaşamını yitirenlerin cenazeleri ise sınır ilçeleri Reyhanlı ve Yayladağı\'nda, Hatay Büyükşehir Belediyesi\'ne ait mezarlıklarda oluşturulan ayrı alanlarda toprağa verildi. Kent genelinde çeşitli nedenlerle hayatını kaybeden Suriyelilerden 2 bin 348\'i, belediyeye ait Reyhanlı Asri Mezarlığı\'na, 491\'i de yine belediyeye ait Yayladağı Asri Mezarlığı\'nda ayrı bölümlerde defnedildi. Reyhanlı Asri Mezarlığı\'nda, Suriyeliler için ayrılan bölümde yer kalmadığı, bundan sonraki cenazelerin yine belediyeye ait Bayır Mahallesi\'ndeki mezarlıkta toprağa verileceği belirtildi. Kentte yaşamını yitiren birçok Suriyelinin cenazesinin ise yakınları tarafından memleketlerine götürülerek, defnedildiği öğrenildi.
Görüntü Dökümü:
--------------------
Suriyelilerin mezarlıkları
Genel ve detay görüntüleri
(SÜRE:1\'26\"-BOYUT:161 MB
Haber: Ersin ERCAN-Kamera: Ferhat DERVİŞOĞLU/REYHANLI (Hatay), (DHA)
================================================================
5)EGE KIYILARINA CUMA GÜNÜ MEDİCANE KASIRGASI GELİYOR
DÜNYADAKİ iklim değişiklikleri, küresel ısınma yeni tehditleri de beraberinde getiriyor. İklim değişikliği nedeniyle İtalya\'nın güneyinde oluşmaya başlaması beklenen \'Medicane\' kasırgası, tahminlere göre 30 Eylül Pazar akşamı ya da 1 Ekim Pazartesi sabahı erken saatlerde, İzmir\'i de etkileyecek. Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknoloji Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Gündüz, rüzgar hızı saatte 180 kilometre olarak öngörülen kasırganın, gücünü Yunanistan kıyılarında yitirdikten sonra Türkiye\'ye gelebileceğini ve o zaman da saatte 75-80 kilometre hızla Ege kıyılarını etkileyeceği tahmin ettiklerini aktardı.
Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknoloji Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Gündüz, tahminlere göre İtalya\'nın güneyinde denizde oluşmaya başlaması beklenen \'Medicane\' kasırgasının, Türkiye\'de de özellikle Antalya ve İzmir gibi kentleri etkilemesini beklediklerini açıkladı. Kasırgaların gücünü arttıran en önemli enerji kaynağının, deniz yüzeyi sıcaklığı olduğunu söyleyen Murat Gündüz, \"Türkiye batı sahilini etkilemesini beklediğimiz fırtına, henüz oluşmadı. Kasırga cuma (yarın) sabah erken saatlerde oluşmaya başlayacak. Bugünkü model tahminlerinde rüzgar hızı saatte 180 kilometre olarak öngörmekte\" dedi. Kasırganın ilk olarak Güney Yunanistan\'a ineceği, etkisini kuvvetli rüzgar ve yağmur olarak burada hissettireceğini öngördüklerini belirten Gündüz, bu tür kasırgaların nadir görüldüğünü ve bu nedenle önemli olduğunu vurguladı. Güncel modellerle kendilerinin de kasırgayı takip ettiğini aktaran Gündüz, \"Şuanda kasırganın Türkiye kıyılarını vuracağı görülüyor. Fakat henüz tam bir bilgi yok. Fırtına zamanı yaklaştıkça, daha ayrıntılı bilgiler ortaya çıkacak. Kasırga henüz oluşmadı\" diye konuştu.
\'KARAYA UĞRARSA ZARARI AZ OLUR\'
Kasırganın oluşması halinde, ilk verilere göre 30 Eylül Pazar akşamı ya da 1 Ekim Pazartesi sabahı erken saatlerde İzmir\'i etkisi altına alacağını dile getiren Murat Gündüz, \"Bu tarihlerde Türkiye\'ye gelmesini bekliyoruz. Ancak hemen korkuya, endişeye gerek yok. Yolu üzerinde herhangi bir karaya rastlarsa etkisini yitirecek. Yolu üzerinde Güney Yunanistan var, Girit var. Eğer kasırga bu iki yere uğrarsa bize daha az zararı olur\" diye konuştu. Gündüz, sözlerini şöyle sürdürdü:
\"Bugün yaptığımız tahminlere göre, İzmir\'in güneyinde ve Antalya\'ya kadar olan bir alanı etkileyecek gibi görünüyor. Fırtınanın nereye kadar ineceğini tam olarak yaklaştığında bileceğiz. Bu güçlü fırtınalar, Akdeniz\'de çok nadir görülen olaylardır. Bu kadar güçlü fırtınalar, geçmiş yüzyıllarda 10 ya da 20 kez görüldü. Bu nedenle önemli. Kontrol edilmesi, takip edilmesi gerekiyor. Akdeniz\'e kıyısı olan Avrupa ülkelerinde kasırga tahminlerini takip eden resmi bir kurum yok henüz. İleride iklim değişikliğinden dolayı kasırgalar daha çok, sık ve güçlü olacağı tahmin ediliyor. Bu nedenle kasırga tahmin merkezlerine ihtiyaç var.\"
\'HAZIRLIKLI OLUN\'
Kasırganın İzmir\'e gelip gelmeyeceği henüz net olmasa da Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknoloji Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Gündüz, önlem alınmasında fayda olduğunu belirtti. Fırtınanın ilk olarak kıyıları etkileyeceğini dile getiren Gündüz, \"Güçlü rüzgarlar, elektrik şebekelerini, haberleşme hatlarını etkileyebilir. Daha sonraki etkisi ise su taşkınları dediğimiz, su seviyelerinin yükselmesi olabilir. Önlem almakta yarar var\" dedi.
Görüntü Dökümü
-------------
-Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknoloji Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Gündüz ile röp.
-İzmir Körfezi\'nden görüntü
-Detay ve genel görüntü
Haber: Umut KARAKOYUN-Kamera: Tekin GÜRBULAK/ İZMİR, (DHA)
======================================================
6)KAZA YAPAN OTOMOBİL, ALEV TOPUNA DÖNDÜ
AKSARAY\'da kontrolden çıkıp şarampole takma atan otomobil, alev topuna dönüm yandı. Sürücü Emre Pamuk\'da (43) kazayı hafif sıyrıklarla atlattı. Aracın yanma anı ise çevredekiler tarafından cep telefonu kamerasıyla kaydedildi.
Kaza, dün Aksaray -Konya karayolunun 60\'ıncı kilometresinde meydana geldi. Emre Pamuk yönetimindeki 06 FED 32 plakalı otomobil, kontrolden çıkıp takla attı. Kazayı hafif sıyrıklarla atlatan Pamuk, araç içinden çıkıp ambulansla Aksaray Eğitim ve Araştırma Hastanesi\'ne kaldırıldı. Araçta kazanın ardından birden alev aldı. Alevler itfaiye ekiplerinin müdahalesiyle söndürüldü. Otomobil ise küle döndü.
Soruşturma sürüyor.
(Görüntü Dökümü
---------------------
- Araçın alevler içinde yanması
- Söndürüldükten sonraki hali
(Haber: Hasan BÖLÜKBAŞ AKSARAY DHA))
=============================================
7)TEKİRDAĞ\'DA OTOMOBİL TARLAYA UÇTU: 1 ÖLÜ, 1 YARALI
TEKİRDAĞ\'da sürücüsünün kontrolünü yitirdiği otomobilin tarlaya uçmasıyla meydana gelen kazada sürücü Gaffar Doğan(34) öldü, Ali Özcan(64) yaralandı.
Kaza, Tekirdağ-Muratlı ilçesi karayolunun 27\'nci kilometresinde bu sabah saatlerinde meydana geldi. Gaffar Doğan\'ın kullandığı 59 DF 678 plakalı otomobil, sürücüsünün kontrolünü yitirmesi sonucu taklalar atarak tarlaya uçtu. Kazada sürücü Doğan, olay yerinde hayatını kaybederken yanında bulunan Ali Özcan otomobilden dışarı fırlayarak yaralandı. Yoldan geçenlerin haber vermesiyle gelen sağlık ekipleri, ilk müdahaleyi yaptıkları Ali Özcan\'ı ambulansla Tekirdağ Devlet Hastanesi\'ne götürdü.
Kazada hayatını kaybeden Gaffar Doğan\'ın cesedi Tekirdağ Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Kazayla ilgili soruşturma sürüyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Tarlaya uçan otomobil
-Otomobilden dışarı fırlayan yaralı şahıs
-Ekiplerin çalışması
-Detay görüntüler
Haber-Kamera: Ruhan YALÇIN/TEKİRDAĞ,(DHA)-
=======================================================
8)FETÖ DAVASI TANIĞI: MÜJGAN BOYDAK, ÖRGÜTÜN MÜTEVELLİ ABLASI OLARAK BİLİNİYORDU
KAYSERİ\'de FETÖ/PDY soruşturması kapsamında başka bir davada tutuksuz yargılanan ve geçen 12 Temmuz\'da 7,5 yıl hapis cezası alan Boydak Holding eski yöneticilerinden Mustafa Boydak\'ın eşi ev kadını Müjgan Boydak hakkında, \'silahlı terör örgütüne üye\' olmak suçundan açılan davanın, 2\'nci duruşması görüldü. Duruşmada tanık olarak dinlenen M.İ, Müjgan Boydak\'ın örgüt içinde \'abla\' olarak bilindiğini söyledi. 2\'nci Ağır Ceza Mahkemesi\'nde görülen davada tutuksuz sanık Müjgan Boydak duruşmaya katılmazken, avukatları mahkeme salonunda hazır bulundu. Duruşmada örgütün sözde \'Kocasinan eyalet mezunu sorumlusu\' olarak görev yapan M.İ. adlı kadın tanık dinlendi. Müjgan Boydak ile 2 kez bir toplantı aracılığıyla bir araya geldiğini ifade eden M.İ. \"Vazifelik görevi yaptığım zaman holdinge ait firmada iftar yemeği vermişlerdi. 2013-2014 yılları arasında Müjgan Boydak\'ı tanıdım. Kocasinan eyalet mezunu sorumlusu olarak görev yapıyordum. Örgüt içinde olanlar da bu toplantılara zaman zaman davet edilirdi\" dedi.
\'MÜJGAN BOYDAK YEMEKTE KONUŞMA YAPARDI\'
Tutuksuz sanık Müjgan Boydak\'ın, bir camide konuşma yaptığını da öne süren tanık M.İ. \"Yemeğe örgütte üst düzey görev alanlar davet edilirdi. 2 kez katıldım. Orada bir cami vardı. Orada konuşan Müjgan Boydak, öğrenci evlerinin ihtiyaç duyduğu malzemelerin, hayır toplama yoluyla veya esnaftan toplanmasını söylerdi. Burs paralarının bu yolda harcanmaması önerisinde bulunurdu. 2015\'ten sonra bu yemekler devam etmedi. Müjgan Boydak\'ın yaptığı konuşmaları, Allah rızası amaçlı yaptığını düşünüyorum\" dedi.
\'BÖLGECİLERİ YÖNLENDİRİRDİ\'
Müjgan Boydak\'ın örgütün sözde \'bölgeci\' olarak nitelendirilen kişileri yönlendirdiğini de söyleyen M.İ. \"Küçük bölgecilik yapan kişilerin, büyük bölge ile nasıl irtibat kurması gerektiğini anlatmıştı. Kendisiyle bir ilişkim olmadı. Ama, malum yapıdaki diğer arkadaşlarım Müjgan Boydak\'ın, mütevelli \'ablalar\'dan olduğunu söylemişlerdi. Yapmış olduğu konuşmalardan ve \'ablalara\' verdiği tavsiyelerden dolayı, örgüt içinde olduğu anlaşılıyordu. Zaten örgüt içinde de Müjgan Boydak\'ın da \'ablalardan\' olduğu söyleniyordu\" diye konuştu.
Mahkeme heyeti verdiği ara kararla, tutuksuz sanık Müjgan Boydak\'ın, mevcut halinin devamına ve eşi Mustafa Boydak\'ın tanık olarak dinlenmesine karar vererek, davayı 20 Kasım\'a erteledi.
\'BENDEN TERÖRİST ÖLMAZ\' DEMİŞTİ
Kayseri 4\'üncü Ağır Ceza Mahkemesi\'nde geçen 21 Haziran\'da görülen davada mahkemeye yazılı savunma metni veren tutuksuz sanık Müjgan Boydak, kendisinden terörist olmayacağını söyleyerek, \"Vatanımı, milletimi seven bir kişiyim. Benden terörist olmaz. Yıllarca dikkatlice yaşamaya gayret ettim. Yüce adaletinize sığınıyorum. Beraatimi istiyorum\" demişti.
Samed Aydın SUN/KAYSERİ, (DHA)-
======================================================
9)CHP MİLLETVEKİLİ ŞEVKİN, KANSER HASTALARININ İLAÇ SORUNUNU MECLİSE TAŞIDI
CHP Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin, kanser hastalarının ilaca erişememe sorununu Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) gündemine taşıdı.Kadınların korkulu rüyası olan meme kanserinde kullanılan ilaçların piyasada bulunamaması ve bazılarının Türkiye\'de ruhsatlandırılmamasının yanı sıra Verzonia gibi bazı kanser ilaçlarının da Sosyal Sigortalar Kurumu (SGK) tarafından karşılanmadığı yönündeki şikayetleri değerlendiren Dr. Şevkin, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca tarafından yanıtlandırılması istemiyle meclise soru önergesi sundu.
ÖNLEM ÇAĞRISI
İlaca erişemeyen, büyük sorun yaşayan bazı hasta ve hasta yakınlarının Türkiye\'de ruhsatlandırılmayan Verzonia isimli ilacı yurtdışından 70 bin lira karşılığında satın almak zorunda kaldığını ifade eden Şevkin, meme kanseri ile diğer tüm kanser hastalarının maddi-manevi sorunlarının giderilmesi için önlem alınması, sürdürülebilir bir çalışma yapılması gerektiğini vurguladı.
KALICI ÇÖZÜM BULUNMALI
Şevkin\'in, Sağlık Bakanı Koca\'ya yönelttiği sorular şöyle:
\"Türkiye\'de meme kanserine yakalanan kadın hasta sayısı kaçtır? Meme kanseri tedavisinde kullanılan ilaçlardan hangileri ruhsatlıdır, hangileri SGK tarafından karşılanmaktadır? Meme kanseri hastalarının bazı ilaçlara erişemedikleri iddiaları doğru mudur? Söz konusu Verzonia isimli ilacın hastaya uygulanması için Türkiye\'de ruhsatlandırma çalışması var mıdır? Varsa süreç nasıl işlemektedir? Anılan ilaç ruhsatlandırılacaksa SGK tarafından karşılanacak mıdır?
6- Meme kanseri hastalarının ilaç ve ekonomik sorununa kalıcı çözüm bulunması için bir girişiminiz olacak mıdır? Türkiye\'deki tüm kanser hastalarının ilaçtan kaynaklanan büyük sorununun giderilmesi ve çözümün sürdürülebilir olmasına yönelik herhangi bir çalışma mevcut mudur?
ADANA, (DHA)-
======================================================
AYAKKABILARI ÖNCE İNCELEDİ, SONRA ÇALDI
AKSARAY\'da kimliği belirlenemeyen 1 kişi, camide ayakkabıyı önce inceledi, ardından çalıp uzaklaştı. O anlarda güvenlik kamerasına kaydedildi.
Olay, dün Şamlıoğlu Mahallesi\'ndeki Veysel Karani Camii\'nde meydana geldi. Mahallede oturan Osman Nuri Şişman (17), akşam namazını kılmak için camiye gitti. Ayakkabılarını çıkartıp, ayakkabılığa koyduktan sonra içeri geçip namazını kıldı. Namazın ardından ayakkabısının yerinde olmadığı fark edince polise haber verdi. Caminin güvenlik kamerasını inceleyen polis, bir kişinin ayakkabıları ı önce incelediğini sonra caminin içine gelen kişinin olup olmadığına baktıktan sonra ayakkabıları alıp, uzaklaştığını belirledi. Polis, ayakkabıları çalan kişinin yakalanması için çalışma başlattı.
(Görüntü Dökümü
------------------
- Ayakkabıları incelemesi
-Caminin içini kontrol etmesi
- Ayakkabıları çalıp uzaklaşması
- Ayakkabısı çalınan Şişman röp.
_ Genel ve detay
(KJ:Haber- Kamera: Hasan BÖLÜKBAŞ AKSARAY DHA))
=============================================