Cumhurbaşkanı Erdoğan: Az önce bir helikopterimiz düşürüldü
CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul\'da yaptığı açıklamada \"Az önce bir helikopterimiz düşürüldü\" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul İl Başkanlığı İstişare ve Değerlendirme Toplantısı\'nda konuştu. Zeytin Dalı harekatına değinen Erdoğan, \"1141 terörist etkisiz hale getirildi. Az önce bir helikopterimiz de düşürüldü. Bunlar olacak, bir savaşın içindeyiz\" dedi. Erdoğan, \"Dün sayısal olarak çok kabarık miktarda füze depolarını imha ettik. Tabi bunlar çıldırtıyor bunları. Bizim bir helikopterimiz gidecek ancak bunun bedelini misliyle değil kat ve kat fazlasıyla ödeyecekler\" diye konuştu.
ENKAZA ULAŞILMAYA ÇALIŞILIYOR
Zeytin Dalı Harekatı\'dan Türk Silahlı Kuvvetleri\'ne (TSK) ait helikopter isabet alıp düştü. Hatay\'ın Kırıkhan ilçesinin karşı tarafına düşen helikopterin enkazına ulaşılmaya çalışıldığı bildirildi.
Görüntü Dökümü
----------------------
27 OCAK 2018
-Hatay sınırındaki helikopter hareketliliğinden görüntü
İSTANBUL
-Cumhurbaşkanı Erdoğan\'ın açıklamaları
Haber-Kamera: HATAY - İSTANBUL (DHA)
=====================================================
Başbakan Yıldırım, Muğla\'da
BAŞBAKAN Binali Yıldırım, partisinin il kongresine katılmak üzere Muğla\'ya geldi.
AK Parti Muğla İl Başkanlığı\'nın Menteşe Spor Salonu\'nda yapılacak 6\'ıncı Olağan Kongresi\'ne katılacak olan Başbakan Binali Yıldırım kente geldi. Uçakla Dalaman Havalimanı\'na gelen Başbakan Yıldırım, daha sonra helikopterle Menteşe ilçesine geçti. Muğla Atatürk Stadyumu\'na inen helikopterden parti otobüsüne geçen Başbakan Yıldırım, vatandaşların sevgi gösterileri arasında kongrenin yapılacağı Menteşe Spor Salonu\'na geldi. Salona girişinde Başbakan Yıldırım\'ı, partililer uzun süre alkışladı, tezahüratlarla karşılandı.
Başbakan Binali Yıldırım\'ın katıldığı AK Parti Muğla İl Başkanlığı Kongresi öncesi, salon içinde ve dışında yoğun güvenlik önlemi alındı. Salona yakın olan çok sayıda cadde ve sokak trafiğe kapatıldı. Çatılarda, özel harekat polisleri konuşlanırken, partililer ve vatandaşlar arama noktalarında sıkı güvenlik kontrolünden geçirildi.
Kongrenin yapılacağı salona Türkiye Cumhuriyeti\'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım\'ın resimleri asıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile 15 Temmuz darbe girişiminin seyrini değiştiren şehit Astsubay Ömer Halisdemir\'in fotoğrafının yer aldığı; üstünde, \'15 Temmuz karanlık geceden aydırlık sabaha\' yazılı pankart ile \'Sizin sayenizde gururluyuz, sizin sayenizde kadroluyuz, hoş geldiniz Başbakanım\', \'Küçük şehrin büyük hikayesi\' ve \'Büyük dönüşüm\' yazılı pankartlar da dikkat çekti.
Öte yandan emekli öğretmen Hayrettin Şaşmaz\'ın adaylıktan geri çekilmesi üzerine kongrede mevcut İl Başkanı Kadem Mete ve işadamı Ozan Balcı\'nın listeleri yarışacak.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
- Başbakan Binali Yıldırım\'ın gelişinden görünta
- Salondan görüntü
- Genel ve detay görüntü
Haber: Yaşar ANTER- Cavit AKGÜN-Kamera: Nilüfer DEMİR / MUĞLA (DHA)
==========================================
Bozdağ: Teröristlere birlikte fotoğraf çektirip Türkiye\'ye gönderme yapmayacaksınız
BAŞBAKAN Yardımcısı Bekir Bozdağ, Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından başlatılan Zeytin Dalı Harekatı ile ilgili olarak, \"PYD, YPG teröristlerine verdikleri her türlü desteği sonlandırmaları, bölgenin de Türkiye\'nin de, ABD\'nin de yararınadır. Teröristlerle beraber askerlerinize fotoğraf çektirip Türkiye\'ye üstü kapalı sütü açık göndermeler yapmayacaksınız, yaptırmayacaksınız.\" dedi.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, memleketi Yozgat\'ta katıldığı program sonrası açıklamalarda bulundu. Bir gazetecinin Zeytin Dalı Harekatı kapsamında ABD\'nin tutumunu sorması üzerine Bozdağ, ABD\'nin biraz empati yaptığında Türkiye\'nin yaptığının çok doğru bir şey olduğunu göreceğini söyledi.
\'BİZİ DENEMEKTEN VAZGEÇİN\'
Türkiye\'nin Zeytin Dalı Harekatı konusunda başkalarına söyleyeceği şeyin \'bizi denemekten vazgeçin\' olduğunu söyleyen Bozdağ, \"Türkiye gelinen noktada geri dönüşü olmayan bir yola girmiştir, bu yolda hedeflere ulaşılıncaya kadar TSK yürüyecektir. Bölge terörden ve teröristlerden arındırıldıktan, huzur ve barış yeniden tesis edildikten, sınır güvenliğimiz, vatandaşlarımızın güvenliği temin edildikten sonra ancak harekat başarıya ulaşmış olacak. Burada artık ABD\'nin Türkiye\'nin karşı karşıya olduğu sorunu görmesi ve bu sorunda Türkiye\'nin haklılığını teslim ederken bu teslim ettiği haklılığa uygun davranması gerekir. Bizim beklentimiz odur. PYD, YPG teröristlerine verdikleri her türlü desteği sonlandırmaları, bölgenin de Türkiye\'nin de, ABD\'nin de yararınadır. Bu destekler devam ettiği sürece bölgede sorun çözülmemiş olur. Türkiye NATO\'da müttefik, ABD ile iyi ilişkiler içinde olmak istiyor, ABD\'de de bizimle iyi iyi ilişkiler içerisinde olmak istiyor. O zaman yol belli, teröre destek vermeyeceksiniz. Teröristlere silah, eğitim vermeyeceksiniz. Teröristlerle beraber askerlerinize fotoğraf çektirip Türkiye\'ye üstü kapalı sütü açık göndermeler yapmayacaksınız, yaptırmayacaksınız. Bütün bunların hepsi bölgedeki gerilimi arttırmaktan başka hiç bir şeye yaramaz. Umarız ki bu ziyaret Türkiye\'nin gerçeklerini görmelerine, Türkiye\'yi ikna ya değil anlamalarına ve anladıkları gibi hareket etmelerine yol açar\" dedi.
\'KILIÇDAROĞLU\'NU BEN ANLAMAKTA ZORLANIYORUM\'
CHP lideri Kılıçdaroğlu\'nun Afrin operasyonu ile ilgili sözlerini değerlendiren Bozdağ, \"Afrin şehir merkezi bu harekatın içerisinde olan yerleşim yerlerinden birisidir. \'Afrin şehir merkezine girmeyin\' demek oradaki teröristlere dokunmayın demektir. Orayı \'YPG, PKK, PYD teröristlerden arındırmayın\' demektir. Bunu ana muhalefet partisinin dillendirmesi anlaşılır gibi değildir. O yüzden Kılıçdaroğlu\'nu ben anlamakta zorlanıyorum. Kılıçdaroğlu\'ndan bizim beklentimiz, \'teröristlere dokunmayın demek\' yerine bölgedeki teröristlere çağrı yapmasıdır. \'Türkiye geliyor siz bölgeyi terk edin, Türkiye\'ye karşı mücadele etmeyin\' diye onlara çağrı yapması lazım\" diye konuştu.
Türk Tabipleri Birliği\'nin (TTB) ismindeki \'Türk\' ifadesinin kaldırılması ile ilgili olarak ise Bozdağ, \"O noktada gerekli adımları atacağız\" şeklinde konuştu.
Görüntü dökümü:
-Bozdağ\'ın açıklamaları
-detay
Haber-Kamera: Harun GÖKÇEOĞLU/YOZGAT,(DHA)-
===========================================
Bakan Özlü: Dijital dünyadan kaçamayız
Vodafone Türkiye Vakfı tarafından Düzce\'de 300 çocuğa kodlama eğitimi verilecek. Vodafone tarafından uygulamaya konulan projenin tanıtımı yapıldı. Tanıtım toplantısına Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Düzce Valisi Zülkif Dağlı, AK Parti Düzce Milletvekili Fevai Arslan, Vodafone Türkiye CEO\'su Colman Deegan ve davetliler katıldı.
Vodafone Türkiye CEO\'su Colman Deegan yaptığı konuşmada, \"Düzce, kodlama eğitimi konusunda öncü bir şehir. \'Düzce Kodluyor\' projesiyle örnek bir girişim başlattı. Bu sayede binlerce Düzceli çocuk kodlama öğrendi. Vodafone olarak, çorbada bizim de tuzumuz olsun istedik ve \'Yarını Kodlayanlar\' projemizle Düzce\'yi de kapsadık. Dijital dünyanın dili kodlama. Geleceğin meslekleri kodlamaya dayanacak. Her bir çocuğumuz kod yazmaya başladığında, Türkiye dijitalleşmiş olacak. Kodlamanın yaygınlaşması, yerli yazılım üretimini de teşvik edecek. Böylece Türkiye teknoloji tüketen değil, teknoloji üreten bir nesle sahip olacak. Çocuklarımızı geleceğin heyecan verici dünyasına hazırlamaya devam edeceğiz\" dedi.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü ise dünyanın dijital olarak geliştiğine dikkat çekerek, \"Ülkemizin nüfusu her geçen gün artmaya devam ediyor. 81 milyona ulaşan Türkiye nüfusunun, yüzde 16\'sını, yani 12 milyon 500 binini, 5-14 yaş arası çocuklarımız oluşturuyor. Düzcemizin nüfusu ise 377 bin 610 kişiye ulaşmış durumdadır. Düzce\'de, 53 bin çocuğumuz, 5-14 yaş arasındadır. Yaşadığımız çağda, dünyaya gelen her çocuk aslında dijital dünyaya gözlerini açmaktadır. Dijital bir nesil yetişmektedir. Dijital geleceğin asıl aktörleri, işte bu çocuklar olacaktır. Dijital dünyadan kaçamayız. Dolayısıyla, çocuklarımızı bu dünyaya hazırlamak, onları bu dünyanın gereklerine göre donatmak zorundayız\" diye konuştu.
Bakan Özlü, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak dijital dünya üzerinden hizmet verdiklerini belirterek, \"Vodafone bu güzel projeyle yarınları kodluyor. Biz ise daha geniş bir kapsamda, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak geleceği kodluyoruz. Bu sloganlar yaptığımız her işte, gerçekleştirdiğimiz her projede, geliştirdiğimiz her projeksiyonda önceliğimizi ortaya koyuyor. Bizim önceliğimizin, sizlerin de önceliği olduğunu görmekten mutluluk duyuyorum. Bizler dijitalleşmeyi merkeze koyduk, dijital bakanlık olarak öncü bir görev üstlendik. Sevinerek görüyorum ki dijitalleşme konusunda toplumsal farkındalık hızla yayılıyor. Yarını Kodlayanlar Projesi, çocuklarımıza dijital dünyanın kapısını açma noktasında önemli bir adım atıyor. 10 bini aşkın çocuğumuza kodlama ve robotiğin temellerini öğreten bu projenin, daha da büyümesi, benzer projelerin de hayata geçmesi ile Türkiye dijital dönüşümde önemli bir eşiği aşmış olacak\" dedi.
Bakan Özlü ve protokol üyeleri daha sonra kodlama yapan çocukları ziyaret ederek çalışmalarını inceledi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Vodafone Türkiye CEO\'su Colman Deegan\'ın konuşması
Bakan Faruk Özlü\'nün konuşması
Haber-Kamera: DÜZCE (DHA)
==============================================
Metin Feyzioğlu: Cumhurbaşkanı\'nın önüne kim bu projeyi getirdiyse kripto FETÖ\'cüdür
TÜRKİYE Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan\'ın Türkiye Barolar Birliği\'nin başındaki \'Türk\' ifadesinin kaldırılması gerektiği ile açıklaması üzerine, \"Sayın Cumhurbaşkanı\'nın önüne kim bu projeyi getirdiyse kripto FETÖ\'cüdür, PKK\'nın sempatizanıdır, PKK\'nın adına iş ve işlem yapmaktadır, yabancı istihbarat örgütlerinin kadrolu ajanıdır. Çünkü bu proje 2013\'te PKK ile el ele faaliyet yürüten FETÖ\'nün hepimiz tarafından bilinen projesidir.
Genişletilmiş 13\'üncü Karadeniz Baro Başkanları toplantısı, Karabük\'ün Safranbolu ilçesinde yapıldı. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, bir otelde düzenlenen toplantı sonrası gazetecilere açıklamalarda bulundu. Feyzioğlu, Türkiye Cumhuriyeti\'nin uluslararası hukuktan kaynaklanan meşru savunma çerçevesinde Afrin\'de teröristlere karşı başarılı olacağını söyleyerek, \"Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Yeter ki devletimiz devlet aklıyla, binlerce yıllık milletimizin birikiminden süzülüp gelmiş o eşsiz akılla davranabilsin\"dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan\'ın, Türkiye Barolar Birliği\'nin başındaki Türk ifadesinin kaldırılması gerektiği ile ilgili açıklamasına değinen Feyzioğlu, şöyle dedi: \"Sayın Cumhurbaşkanı eğer sarayında, yakın çevresinde kimin kripto FETÖ\'cü olduğunu, kimin yabancı devlet istihbarat ajanı olduğunu merak ediyorsa, gerçekten FETÖ ile mücadelede samimiyse bu projeyi önüne getirenleri tespit etsin. Sayın Cumhurbaşkanı\'nın önüne kim bu projeyi getirdiyse kripto FETÖ\'cüdür, PKK\'nın sempatizanıdır, PKK\'nın adına iş ve işlem yapmaktadır, yabancı istihbarat örgütlerinin kadrolu ajanıdır. Çünkü bu proje 2013\'te PKK ile el ele faaliyet yürüten FETÖ\'nün hepimiz tarafından bilinen projesidir. FETÖ derneklerini barolaştırmak, PKK\'nın derneklerini barolaştırmak ve bunların üst birlikleri olarak meşrulaştırmak projesidir. 2013\'te bu projenin yazarı kripto FETÖ\'cüler ve yabancı istihbarat ajanları 2018\'de projeyi sayın Cumhurbaşkanı\'nın önüne yep yeni bir proje olarak koymuşlardır. Bu kripto FETÖ\'cülerin ve yabancı istihbarat ajanlarının amacı bağımsız baroları ve Türkiye Barolar Birliği\'ni yok ederek Türkiye\'yi tüm dünyada bir diktatörlük olarak tescillemektir. Çünkü bu ajanlar çok iyi bilmektedirler ki TBB ve barolar bağımsız kaldığı sürece Cumhurbaşkanı\'nın, hükümetin hiç kimsenin emrine girmeden doğruları en milli hassasiyetle söylemeye devam ettikleri sürece dünyada Türkiye Cumhuriyeti\'ni diktatörlük diye tanıtmakta zorlanmaktadırlar. Öyleyse TBB ve barolar birliği yine kandırılmış olan Cumhurbaşkanı eliyle yok edilirse Türkiye\'nin diktatörlük olduğuna dair tezleri artık Avrupa\'da ve Amerikan kamuoyunda kimse tarafından çürütülemeyecektir. Amaçları bu ajanların, kripto FETÖ\'cülerin TBB ve barolarını kapatmış Türkiye\'yi Saddam\'ın Irak\'ına, Esad\'ın Suriye\'sine, Kaddafi\'nin Libya\'sına benzetmektir. Ardından da en kısa zamanda 15 Temmuz’da başaramadıkları bölünme, parçalama harekatını milli direnişi yok ederek arkalarına dünyayı alarak başarmaya çalışmaktır. İşte büyük proje budur. Ordumuz Afrin\'de seferdedir. Yabancı basını izleyenler her gün Türkiye\'nin emperyallerin kara propaganda araçları yoluyla sivilleri katletmekle suçlandığını görebilirler. Dünyayı Afrin\'de Türkiye Cumhuriyeti meşru savunma hakkını kullanmaktadır. Sivilleri de canından aziz bilmektedir diye savunan Türkiye Barolar Birliği ve barolardır. Şu halde ordumuz Afrin\'de seferdeyken ve TSK\'yı gövdesiyle koruyan Türkiye Barolar Birliği ve barolar bu davaya baş koymuşken ve dünyada da Türkiye\'ye siz soykırım suçu işliyorsunuz diye büyük plan pişirilirken bize yönelik harekat zamanlaması itibariyle manidar olmanın ötesindedir, açıktır seçiktir. Bu bir emperyal projedir ve yine kandırılmış olan Cumhurbaşkanı eliyle hayata geçirilmek istenmektedir.\"
Feyzioğlu, 24 Şubat Ankara\'da toplantı yapacaklarını belirterek, şöyle devam etti: \"Sayın Cumhurbaşkanı\'nın milli menfaatlere aykırı, terör örgütlerini sevindiren ve yargıyı tamamen yok edecek projesini dile getirmesinden sonra mümkün olan her girişimde bulunduk. Aklımıza gelecek ilgili ve yetkili olduğunu düşündüğümüz devlet içindeki her kademedeki kişiye ulaştık. Maalesef Cumhurbaşkanı\'na devlet eliyle ulaşmakta muvaffak olamadık. Kapalı kapılar ardındakilere ulaşmak ise bizim işimiz değildir. Projenin ısrarlı bir şekilde yürütülmesi devam etmektedir, önlenebilmiş değildir. Eminim ki iktidar partisi saflarında da büyük bir vicdanlı çoğunluk yapılanın ne kadar yanlış ve Türkiye\'nin geleceği açısından ne kadar tehlikeli olduğunu görmektedir. Adalet bürokrosisinin tamamı yapılanın yanlış olduğunu bilmektedir. Ancak kapalı kapılar ardındaki projeyi yazanlar ulaşılamaz durumdadır. Bu sebeple olağanüstü toplanan yönetim kurulumuz 24 Şubat\'ta tüm baro başkanlarımızı, barolarımızın seçilmiş tüm kurullarını ve Türkiye\'deki tüm avukatları Ankara\'da hepimizi alabilecek bir büyük toplantı mekanında kripto FETÖ\'nün, PKK\'nın, emperyel güçlerin bu projesine \'Hayır\' demek ve Türk milletine gerçekleri anlatmak üzere davet etme kararı almıştır. TBB, barolarımız ve tüm avukatlarımız varlık sebebimiz olan Türk milletine emanettir bu andan sonra. Her hesabın üzerinde yüce rabbimin daha büyük bir hesabı vardır. Can borcumuz cenabı Allah\'adır. Namus borcumuz Türk milletinedir. Bundan başka hiç kimseye hiçbir borcumuz ve eyvallahımız yoktur. Ağzımızdan çıkacak son sözler, son nefesimiz doğruları Türk milletine anlatmak için harcanacaktır. Bizi vurabilirler, bizi kırabilirler ama yüce Türk milletinin önünde söz veriyoruz, and içiyoruz bizi asla eyip, bükemeyeceklerdir. Yüreği bizimle atan milyonlarca Türk vatandaşının yüreğinde kazılıdır bizim Türkiye ismimiz, onu da hiç kimse, hiçbir kanunla sökemeyecektir. And içeriz. Dilerim aklı selim galip gelir, gazamızda mübarek olsun\"
Türkiye Barolar Birliği toplantıda şu kararları aldı:
1. Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan\'ın; Türkiye Barolar Birliği\'nin isminden \'Türkiye\' kelimesinin çıkarılacağına, Bu kelimenin sadece layık olan kuruluşlar tarafından kullanılmasına izin verileceğine,
ayrıca avukatlık mesleğinin icrası için barolara üye olma zorunluluğunun da kaldırılacağına, illerde isteyen avukatların bir araya gelerek dernek gibi istediği sayıda baro adıyla örgütlenmeler yapabileceğine, bunların da istedikleri gibi kendi üst birliklerini kurabileceklerine dair açıklamaları yönetim kurulumuzca değerlendirilmiştir.
2. Sayın Cumhurbaşkanının dile getirdiği bu projenin amacı, Anayasada yapılan Hakimler ve Savcılar Kurulu\'na ilişkin değişiklikten sonra, yargının bağımsız kalan tek ayağı olan avukatları da hükümete bağlamak, hükümetin avukatı haline getirmektir.
3. Yönetim kurulumuz, hâkim ve savcıların bağımsızlıklarının sistemsel güvencesinin yok edilmesinden sonra avukatları da hükümete bağlama girişimini, Türkiye Cumhuriyeti Devleti\'ni yargısıyla birlikte \'parti devleti\' ne dönüştürmenin en ileri adımı olarak değerlendirmektedir.
4. Türkiye Barolar Birliği her koşulda ve her tehdite karşı, dönemsel olarak değil, seçim yatırımı olarak hiç değil, ilkesel olarak en milli duruşu sergilemiştir. Milli her konuda kandırılmış olan ve bunu da daha sonra \'kandırılmışız\' diye beyan eden kişilerin, kendilerini daima zamanında ve en milli duygularla uyaranların duruşunu sorgulama hakkı yoktur. Bu sorgulamayı yapanlar, en sağlam tartı olan Türk Milleti\'nin vicdanında çoktan sorgulanmaya başlanmıştır. Milli olmanın ilk koşulu, görevini Anayasa\'ya ve kanuna uygun olarak yapmak, Devlet yönetimine kişisel duyguları ve kısa vadeli siyasi parti menfaatlerini karıştırmamak, her ne olursa olsun tarafsız davranmayı başarabilmektir.
5. Cumhurbaşkanı\'nın baroları ve Türkiye Barolar Birliği\'ni bölme projesine karşı çıkışımız, milli duruşumuzun, vatanımıza ve Milletimize olan namus borcumuzun gereğidir. Bugün iktidar gücü; milli iradenin temsilcisi olan Türkiye Büyük Millet Meclisi etkisizleştirilerek, kapalı kapılar ardında, sınırsız, ölçüsüz, denetimsiz ve devletimizin tüm geleneklerine ve Anayasa\'ya aykırı olarak küçük bir azınlık tarafından kullanılmaktadır. Türkiye Barolar Birliği ve barolarımızın, bu azınlığın son derece rahatsız olduğu hukukun üstünlüğü, adil yargılanma, suçsuzluk karinesi, savunma hakkı, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı gibi temel kavram ve hakları savunması, Anayasa\'dan ve kanunun açık hükmünden kaynaklanan en temel görevidir. Türkiye Barolar Birliği ve barolarımız bu görevi, bu hakların asli sahibi olan 81 milyon vatandaşımız ve henüz doğmamış evlatlarımız da dahil olmak üzere tüm Türk milleti adına üstlenmiştir.
6. Türkiye Barolar Birliği ve barolarımız, sadece meslek örgütü değildir. İddia, yargılama ve savunma üçlüsünden oluşan yargının kurucu unsurudur. Bu kurucu unsurluk görevinin dayanağı, Anayasa\'daki hukuk devleti ilkesidir. Cumhurbaşkanının dile getirdiği projenin nihai hedefi, 81 milyon vatandaşımızın temel haklarını savunmasız bırakmak, hukukun üstünlüğünün yerine, güç sahibi olanların üstünlüğünü yerleştirmektir. Türk Milleti şunu çok iyi bilmektedir: Bu amacın önündeki en büyük engel Türkiye Barolar Birliği ve barolarımızdır. Bizim hedef alınmamızın sebebi de budur.
7. Savunma mesleği, hukuk devletinin ve her vatandaşımızın insan haklarının güvencesidir. Avukatların hükümete bağlandığı bir düzende savunma mesleğinden söz edilemez. Bu proje, adalet sistemini tamamen çökertmeye yönelik olduğu için Türkiye Cumhuriyeti Devleti\'nin ve Türk Milleti\'nin bekasını da doğrudan doğruya hedef almaktadır.
8. Türk Milleti bilmelidir ki; bu projeden en büyük heyecan ve mutluluğu Türkiye\'yi bölmek ve yıkmak isteyen terör örgütleri ile onlara maddi manevi her türlü desteği veren küresel oyun kurucular çoktan duymaya başlamıştır. Bunların eliyle ve baro adıyla kurulacak dernekler ve onların üst birlikleri her milli meselede iç ve dış kamuoyunu Türkiye\'nin gerçekleri hakkında yanlış bilgilendirecekleri ve fakat devlet eliyle kendilerine sıfat kazandırıldığı için etkili olabilecekleri imkana kavuşacaktır. Nitekim bu projenin, 2013 yılında FETÖ tarafından gündeme getirildiği hepimizin malumudur.
9. Öte yandan Türkiye Barolar Birliği\'ni ve baroları bölmek, baro ve üst birlik adıyla derneğimsi yapılar türetmek, 108.000 avukatımızı, onların eş ve çocuklarını, 20.000 stajyer avukatımızı, Türkiye Barolar Birliği tarafından bir kuruş kamu kaynağı kullanılmadan verilen ve dünyada emsali olmayan sağlık yardımından, meslektaşlarımızın öksüz ve yetimlerinin sahiplenilmesinden, yaşlı ve ihtiyaç sahibi meslektaşlarımızı ek emeklilik ödeneğinden, iş göremez duruma gelen meslektaşlarımızı kimseye muhtaç olmamalarını sağlayan etkili bir sosyal yardım hizmetinden mahrum edecektir. Bu mahrumiyet, her siyasi görüşten en az yarım milyon vatandaşımızı dolaylı veya doğrudan mağdur konumuna düşürecektir.
10. Sayın Cumhurbaşkanı\'nın milli menfaatlere aykırı, terör örgütlerini sevindiren ve yargıyı tamamen yok edecek projesini dile getirmesinden sonra mümkün olan tüm kanallar yoluyla açık ve yakın tehlikeyi ilgili ve yetkili olmasını beklediğimiz her kişi ve makama en yapıcı bir üslupla anlattık. Ancak projenin ısrarla yürütüldüğünü görüyoruz. Bu sebeple olağanüstü toplanan yönetim kurulumuz, oybirliğiyle, 24 Şubat 2018 tarihinde tüm baro başkanlarımızı, barolarımızın Türkiye Barolar Birliği delegelerini, seçilmiş tüm kurullarını ve tüm meslektaşlarımızı Ankara\'da çok yüksek katılım dikkate alınarak belirlenecek uygun bir salonda olağanüstü toplantıya davet etme kararı almıştır. Toplantının tüm organizasyonu için başkanlık divanı tam yetkilendirilmiştir.
11. Türkiye Barolar Birliği, barolarımız ve tüm avukatlarımız varlık sebebimiz olan Türk Milleti\'ne emanettir.
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
Haber-Kamera: Bülent DİKTEPE/KARABÜK,(SAFRANBOLU), (DHA) -
========================================================
(Özel) - Malatya\'da dilenci operasyonu
MALATYA\'da polis ve zabıta ekipleri tarafından halkın duygularını istismar edip dilenenlere yönelik operasyon düzenlendi.
İl Emniyet Müdürlüğü ve Malatya Büyükşehir Belediyesi zabıta ekipleri, kentin cadde ve sokaklarında, kurum, kuruluş ve cami önlerinde dilencilik yapan kişilere yönelik operasyon düzenledi. Yakalanan dilenciler, Hürriyet Parkı\'ndaki Zabıta Şube Müdürlüğü\'ne götürüldü. Burada haklarında cezai işlem uygulanan dilencilerin topladıkları paralara ise el kondu.
Zabıta Şube Müdürü Hüseyin Hanbay, \"Özellikle Cuma günleri hastane, cami, ana caddelerde dilencilik yapan yerli ve yabancı dilencilere karşı hem bölge ekiplerimiz, hem de mobil huzur ve denetim ekiplerimizle birlikte bir çalışma yapıldı. Bu denetimler neticesinde alınan dilenciler karakollarımıza getirilerek üstlerinden çıkan paralar bir tutanak ile belediyemiz hesabına kaydediliyor\" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-------------------------------------
- Zabıta araçlarından görüntüler
- Dilencilerin alınması
- Operasyondan görüntüler
- Dilencilerin şubeye götürülüşü
- Dilencinin muhabirle konuşması
- Paralardan detaylar
- Hüseyin Hanbay röp
- Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Taha AYHAN-MALATYA-DHA)
========================================================
Oğlunu, başından tabancayla vurarak öldürdü
BURSA\'da Gürbüz Anlıak (49), tartıştığı oğlu Gökhan Alnıak\'ı (25) başına tabancayla 3 el ateşe ederek öldürdü.
Olay, gece yarısı merkez Yıldırım İlçesi Arabayatağı Mahallesi\'nde meydana geldi. Gürbüz Alnıak ile aynı apartmanda yaşayan kufaförlük yapan oğlu Gökhan Anlıak arasında ailevi sorunlar nedeniyle tartışma çıktı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine Gürbüz Anlıak, evdeki tabancasıyla Gökhan Anlıak\'ın başına 3 el ateş etti. Gökhan Anlıak kanlar içerisinde yere yığılırken, diğer aile bireylerinin ihbarı üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ağır yaralanan Gökhan Anlıak ambulansla kaldırıldığı Şevket Yılmaz Eğitim ve Araştırma Hastanesi\'nde doktorların tüm çabasına karşın kurtarılamadı.
Polis, Gürbüz Anlıak\'ı gözaltına alırken, evli ve 3 yaşında engelli bir çocuk babası olan Gökhan Anlıak\'ın cesedi, morga kondu.
Görüntü dökümü
Olay yerinden görüntü
Detaylar
Haber-Kamera: Enver Fatih TIKIR/BURSA, (DHA)-
=========================================================