1)TERÖRİSTLERDEN TEMİZLENEN RACO\'YA BÖYLE GİRİLDİ
TÜRK Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından Suriye\'nin Afrin bölgesinin teröristlerden temizlenmesi için başlattığı, Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) güçlerinin de destek verdiği Zeytin Dalı Harekatı kapsamında bugüne kadar en yoğun çatışmalar Raco\'nun merkezinde yaşandı. Harekatın başladığı tarihten itibaren operasyonu adım adım izleyen DHA muhabiri İrfan Sapmaz, Raco\'nun merkezinde ÖSO birlikleriyle teröristler arasında yaşanan sokak çatışmalarını anbean görüntüledi.
Afrin\'deki terör örgütlerine yönelik 45 gündür sürdürülen \'Zeytin Dalı Harekâtı\'nda TSK havadan jetler ve karadan topçu birlikleri Raco\'nun çevresini temizledi. Ardından, çevredeki dağlardan komando birlikleriyle ÖSO güçlerinin kuşatma altına aldığı Raco\'nun merkezinde temizlik çalışmaları başlatıldı.
Öncelikle çevre köyler ele geçirildi. Raco\'yu çevreleyen kenar mahallelere ise perşembe günü girildi. Raco\'nun merkezine girilmesi ise cuma günü olarak belirlendi. Cuma sabah namazı sonrası TSK birlikleri terörist mevzileri hem havadan hem de karadan bombalamayı sürdürdü.
SİVİLLER KENT MERKEZİNİ TERKETMİŞ
TSK ve ÖSO, özellikle Raco\'da sivillere herhangi bir zarar gelmemesi adına büyük bir hassasiyet gösterdi. Raco\'nun Afrin istikametine giden yolları açık tutuldu. Ancak yapılan temizliklerin ardından Raco merkezine girildiğinde sivillerin çok önceden bölgeyi terkettikleri anlaşıldı.
ÖSO\'lu komutanların belirlediği stratejiye göre Raco kent merkezine öncelikle ÖSO güçleri sadece Afrin istikametindeki yolu olası sivil kayıpların önüne geçmek için açık bırakacaktı. Dağlarda konuşlanan TSK komando birlikleri ise topçu atışlarını sürekli olarak Raco kent merkezindeki terör mevzilerine yönlendirmeyi sürdürecekti.
Bu arada yolu kullanmak isteyen tüm terörist aktiviteler havadan İHA ve bölge istihbarat kaynaklarından gelen bilgiler çerçevesinde sürekli olarak etkisiz hale getirildi.
KOLLARA RENKLİ BANTLAR TAKILIYOR
4 Tümen ve 22 çeşitli gruplardan oluşan Zeytin Dalı Harekatı\'na katılan sayıları 30 binin üzerinde olan ÖSO güçleri arasında herhangi bir kargaşa olmaması ve girilen bölgede birbirlerini tanımaları için kollara renkli bandajlar takılıyor.
Raco kent merkezine girişten hemen önce Perşembe günü belirlenen renk kırmızı olurken, Cuma günü büyük operasyon için sarı renk seçildi. Ancak bu seçilen bandajların renkleri son derece gizli tutuluyor ve kente girmeden hemen önce ÖSO güçlerindeki çeşitli grupların komutanlarına teslim ediliyordu. Yani askerler bile son ana kadar bandajların renklerini bilmiyorlardı.
ÖSO komutanları toplantıda özellikle sivil hassasiyetler üzerinde sık sık durarak sivillerin korunması için her türlü önlemlerin alınmasının altını çizdi.
SABAH NAMAZI ÖNCESİ YOLA ÇIKILDI
Cuma gecesi saatler 03.00 sularını gösterdiğinde tüm ÖSO karargahlarında ve TSK Komando birliklerinde operasyon bölgesine gitmek üzere yola çıkıldı. DHA muhabirinin beraber hareket ettiği ÖSO Livai Şimal Grubu komutanları Ebu Cafer ve Abdullah Halil, Raco kent merkezindeki çatışmalar ve yaşanabileceklerle bilgi verdi. Olası bubi tuzakları, bombalamalar, canlı bomba saldırıları gibi olaylara karşı dikkatli olunması gerektiğinin altını çizdiler. Kent merkezine girerken alınan tedbirler ise şu şekilde sıralandı; Şehir merkezine öncelikle mayın temizleme ekiplerinden uzman kişiler, bubi tuzaklarına karşı ise asla ilk etapta hiçbir eve, iş yerine kapalı mekanlara girilmeyecek. Girilmesi gereken yerlere ise uzman kişiler tarafından izin ile girilebilecek. Şehir kent merkezine en fazla 20\'şer kişilik gruplar halinde üç koldan girilecek, tek sıra ve asla ön saflardaki ÖSO askerlerinin mümkün olduğu kadar bastıkları yerlere basılarak girilmeye çalışılacak, böylece mayınlara karşı ve bubi tuzaklarına karşı daha önlem alınmış olacak.
Bunun gibi bir çok savaş stratejisinin belirlendiği ve yaklaşık Cuma gecesi 3 saat kadar süren toplantıdan ardından Raco kent merkezine gitmek üzere dağların içerisinde yol alınmaya başlandı.
RACO\'NUN KAPILARINDA BİNLERCE ÖSO GÜÇLERİ HAZIR
Gün ışımaya başladığında Raco kent merkezi etrafında çeşitli dağlarda ve bölgelerde günler öncesinden toparlanan ÖSO güçleri Türkiye istikametinden Raco\'ya gelen yolda hemen Raco\'ya hakim tepede konuşlandı.
Grup komutanları hemen ceplerinden çıkardıkları bu kez rengi değişmiş olan sarı bandajları emirlerindeki askerlere dağıttı.
Bu arada TSK Komando birlikleri de kente hakim dağlardan ve havadan Kent merkezine sürekli olarak bombalamayı son 48 saatten bu yana aralıksız olarak sürdürüyorlardı.
Toplar ve havadan jetlerin yoğun bomba sesleri altında dualarak edilerek Raco\'nun ilk mahallesine yönelik operasyon üç koldan başlatıldı.
BOMBA VE KURŞUN YAĞMURU ALTINDA ŞEHİRE GİRİŞ
Ağır iş makinaları öncelikle teröristler tarafından kent merkezinin tüm girişlerinde kum yığınları ile kapatılan yolları yoğun ateş altında açmaya başladı.
Bir taraftan da 15 veya 20\'şer kişilik gruplar halinde ÖSO güçleri zeytin tarlaları içerisinde özellikle ana yolları ve daha önce kullanılan patikaları olası tehlikelere karşı kullanmadan mahalle aralarına sızmaya başladı.
İlk girişte bazı ÖSO askerleri yoğun ateş ve bubi tuzakları, bombalamalar nedeni ile yaralandı. Ve zırhlı araçlar ile daha sonra pikaplar ile yaralılar acilen bölgeden uzaklaştırıldı.
Türkiye istikametinden Raco mahallelerine girildikçe hiçbir sivilin olmadığı görüldü. Terörist mevzilerine karşı havadan ve karadan gerçekleştirilen bombalamalar nedeni ile tüm elektrik şebekelerinin, birçok binanın kullanılamaz hale geldiği sokaklar arasında son derece dikkatli ilerlenmeye başladı.
Grup komutanları sürekli olarak ellerindeki telsizler ile hangi sokaklarda hangi ÖSO gruplarının olduğu ve nerelerin ele geçirildiği, nerelerde hangi grubun yardıma ihtiyacı olduğu yönünde konuşmalar gerçekleştirildi.
Bu aradaTSK ile bağlantılı ÖSO komutanları da tehlikeli görülen yerlerin koordinatlarını TSK\'ya vererek o noktaların etkisiz hale getirilmelerini sağlıyordu.
KESKİN NİŞANCILARIN BULUNDUĞU BİNA BÖYLE VURULDU
Şehir merkezine girilişi ile birlikte kent merkezinin ele geçirilmesinin komutasını elinde bulunduran Livai Şimal Komutanları Ebu Cafer ve Abdullah Abdullah, en stratejik ve teröristlerin ana karargahlarından birisi olan bir binaya yönelik operasyon başlattı.
Öncelikle yaklaşık 10 kadar yüksek katlı binaların bulunduğu ve teröristlerin içinden sürekli olarak ateş ettiği mahalle kuşatma altına alındı. Kuşatma sırasında çok şiddetli çatışmalar yaşanırken, karşı taraftan yaklaşık 11 kişi kadar teröristin etkisiz hale getirildiği öğrenildi. Ancak bu arada keskin nişancılar tarafından Livali Şimal grubundan 2 ÖSO askeri hayatını kaybetti. Bu askerlerden birisi daha önce DHA muhabirin görüntülediği ve haberini yaptığı Kürt kökenli Abdo isimli bir ÖSO mensubuydu.
5 KATLI BİNA ÜZERİNDEN TERÖRİSTLER BÖYLE VURULDU
Keskin nişancıların ve bir grup teröristin bulunduğu binaya yönelik bir operasyon ise DHA muhabiri tarafından işte böyle görüntülendi.
Ellerinde RPG 7 roketatar ve ağır makinalı silahlar olan 4,5 kişilik bir grup 5 katlı binanın en üstüne hızlıca kurşun yağmurları altında çıktı. Öncelikle koruma altın alınmaya çalışan ve elinde RPG 7 roketatarı bulunan ÖSO askeri teröristlerin binasını görebilecek bir duvarın arkasında geçerek karşıdan gelen kurşun yağmurunun bir an susmasını bekledi. Ve ardından ayağa kalkarak binayı hedef aldı. Hemen ardından ise yanında bulunan diğer arkadaşları ağır makinalı silahlar ile binadaki teröristleri kurşun yağmuruna tuttu.
Görüntü Dökümü
-----------------
Raco kent merkezine giriş, sokak aralarındaki çatışmalar
Kent merkezinden görüntüler
Çeşitli binalarda bulunan keskin nişancılara yönelik operasyonlar
5 katlı binanın üzerine çıkarak teröristleri RPF 7 roketatar ve ağır makinalı silahlar ile vuranlar.
İrfan SAPMAZ/SURİYE, (DHA)-
========================================================
YUNAN ASKERLERİN TUTUKLULUĞUNA İTİRAZ EDİLDİ (EK)
2)YUNAN ASKERLERİN AİLELERİ GELDİ
Edirne\'de, Yunanistan sınırındaki Kastanies Karakolu\'nda görev yaparken devriyeleri sırasında Türk tarafına geçtikten sonra gözaltına alınan ve çıkarıldıkları mahkemece tutuklanan teğmen Angelos Mitretodis ile astsubay çavuş Dimitris Kouklazis\'in aileleri Edirne\'ye geldi. Yunanistan Edirne Konsolosu Sotiria Theochridi ve konsolosluk görevlileriyle birlikte Edirne Cumhuriyet Başsavcısı Muhammet Savran ile görüşen aileler, cezaevinde görüş izni aldı. Edirne Adliyesi\'nden çıkan tutuklu Yunan askerlerinin aileleri Yüksek Güvenlikli F Tipi\'nde oğullarıyla görüştü. Edirne Jandarma Komutanlığı OHAL nedeniyle Edirne Valiliği\'nin aldığı karar üzerine cezaevinin 4 kilometre çevresinde güvenlik tedbirleri alarak, Turk ve Yunan gazetecileri cezaevine yaklaştırmadı.
İtiraz dilekçesini kabul eden Edirne 1\'nci Sulh Ceza Hakimliği\'nin tutuklu Yunan askerleriyle ilgili tutukluluk durumunu değerlendirmeye aldığı bugün ya da yarın bir karar verebileceği belirtildi.
Görüntü Dökümü:
----------------------
-Edirne Adliyesi
-Yunan konsolos ve görevlierin gelmesi
-Yunan askerlerin aileleri
-Jandarma tedbirleri
-Gazetecilerin araçları
-Jandarma ekipleri
-F Tipi cezaevi tabelası
-Pazarkule sınır kapısı
-Genel görüntüler
Haber-Kamera:Engin ÖZMEN-Ali Can ZERAY/EDİRNE,(DHA)-
=====================================================
3)CHP\'Lİ BAKAN’DAN İKTİDARA TAŞERON İŞÇİLER İÇİN YENİ KHK ÇAĞRISI
CUMHURİYET Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Murat Bakan, taşeron işçilerin kadroya geçişlerini düzenleyen 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ilgili yaptığı basın toplantısında iktidara seslendi. Bakan, KHK’nın düzenlenmesi için verdikleri kanun teklifine destek verilmesini isterken, DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı ise Karayolları 2. Bölge Müdürlüğü’nde 20 bin işçiden 14 bin kişinin başvurusunun reddedildiğini açıkladı.
CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, partisinin İzmir İl binasında basın toplantısı düzenledi. Kamuda çalışan taşeron işçilerin kadroya geçişlerini düzenleyen 696 sayılı KHK’da değişiklik isteyen ve bunun için 4 tane kanun teklifi verdiklerini belirten Bakan, 2 Nisan’a kadar değişikliklerin yapılmasını isteyerek iktidara, \"Ya yeni bir KHK yapın ya da bizim kanun teklifimize destek olun\" çağrısında bulundu. Bakan, verdiği 4 kanun teklifinden 3’ünün eski hükümlülerle ilgili olduğunu belirtti. Hükümlü olup çalışan ama KHK ile işsiz kalan işçilerde, 657 sayılı kanunun şartlarının aranmamasını gerektiğini belirten Bakan, kendi partilerinin, hem 7 Haziran hem de 1 Kasım seçimleri bildirgelerinde, taşeronu kadroya alacakları vaatlerinin bulunduğunu hatırlattı. Bakan, \"Taşeronu kaldırmak devlete bir yük değil. Oradaki insanlar sürekli değişen şirketlerde çalışıyorlar. Biz bunların tamamını kadroya alacağız ve bu zulme dur diyeceğiz dedik. 2012 yılında İzmir Büyükşehir Belediyesi taşerona kadro müjdesi verdi. Büyükşehir davası sürerken sendikacı arkadaşlarımız tutuklanmıştır. Daha sonra 2012 yılında tüm işçiler belediye şirketlerine alındı ve iş çözüldü. Bugün 696 sayılı KHK’da işçilerin belediye şirketlilerine alındığını görüyoruz. Bizim 6 sene önce yaptığımız ve dile getirdiğimiz şeyi yapmaya çalışıyor. Aslında bunu yapmıyorlar. Satır aralarında o kadar istisna var ki. 10 binlerce insan işsizlikle karşı karşıya. 2 Nisan’dan sonra bu insanlar işsiz, ekmeksiz kalacak. İnsanlara müjde diye getirdikleri şey taşerona kadro değil taşeronda çalışanların ekmeklerine taş doğrayacaktır. Araç kiralamada çalışanlar, yemek hizmet alımında bulunanlar, danışmanlık hizmeti, hastane bilgi yönetim sisteminde olanlar, çağrı merkezilerinde çalışanlar istisna kapsamında. Mevsimlik işçilerin durumunda bir değişiklik yok. Yerel yönetimlerde taşeronlaşmayı ortadan kaldırmıyor. Personel çalıştırmaya yönelik diyor. Hizmet alımı, danışmanlık ihaleleri de kapsam dışında. Emekli işçileri kapsam dışı bırakıyor\" dedi.
BAKAN DÜZENLEME İSTEDİ
KHK ile işçilerin alacaklarından vazgeçmelerinin istendiğini belirten Murat Bakan, işe iade davası açmış ve kazananların yargı kararına rağmen kadroya geçemeyeceklerini kaydetti. İşçilerin kadroya alınması esnasında devlet memurlarında aranan tüm şartların arandığını söyleyen Bakan, \"Kamuda çalışacak işçiden devlet memuru olma şartları aranıyor. Arşiv sabıka kaydı hükümlü olan kardeşlerimiz işsiz bırakıyor. Ceza hukuku ıslah etmeyi amaçlar. Adam bir suç işlemiş, çıkmış iş, ev, aile sahibi olmuş, toplum dışına itiyorsunuz. Cinsel taciz, çocuk istismarı ve tecavüz suçlarını dışarıda bırakarak bir kanun teklifi verdim\" açıklamasında bulundu. Bakan, \"İktidara diyoruz ki ya bizim kanun tekliflerimizin yanında olun ya da yeni bir KHK çıkarın. Bu uygulama insanlara yeni bir hak getirmek değil, on binlerce insanı işsiz bırakmaktır. Yarın burada bir iş bırakma eylemi var. Yerel yönetimler çaresiz. Yine bu KHK ile bir takım kamu kurumları kapsam dışı bırakılıyor. Orman Çiftliği, TRT vs… Niye? Diğerlerinden farkı ne orada çalışan işçilerin? Biz CHP olarak TBMM’de mücadele etmeye devam edeceğiz. İşin sonuna kadar takipçisi olacağız. Biz geçmiş dönemde farkındalık yaratmıştık. Biz diyoruz ki bunun onuru bize ait olmasın. Biz oy beklemek için bunu yapmıyoruz. O insanlar işsiz ekmeksiz kalmasın\" diye konuştu.
\"İŞÇİLERİN YANINDAYIZ\"
İl Başkanı Deniz Yücel de toplantıda konuştu. 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra ülkenin 20 Temmuz darbesiyle karşı karşıya kaldığını savunan Deniz Yücel, demokrasiye darbe vurulduğunu ileri sürdü. Yücel, \"Parlamenter sistem 20 aydır askıya alınmış ve ülkeyi tek adam zihniyetiyle yöneten AKP iktidarı muhalefet partileri ve demokratik kitle örgütlerinin görüşlerini almadan ‘yaptım oldu’ mantığıyla toplumun geniş kesimlerini ilgilendiren konularda KHK düzenlemesi yapmaktadır. 696 sayılı KHK da bundan biridir. Hükümlü kontenjanından çalıştırılan, emekliliği gelip de çalışmaya devam eden işçi kardeşlerimiz işsiz kalmayla karşı karşıya kalmıştır. Hukuki dayanağı olmayan bir şekilde taşeron işçilerimizde devlet memuru olma şartı aranmaktadır. OHAL kapsamında kanun hükmünde kararnamelerle sınırlı düzenlemeler yapılabilir. Bizler CHP olarak AK Parti iktidarının hukuk dışı uygulamaları karşısında işçi kardeşlerimizle her mecrada mücadelemizi sürdüreceğiz\" dedi.
14 BİN İŞÇİYE RET
DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı ise Karayolları 2. Bölge Müdürlüğü’nde, kadroya geçiş için başvuruda bulunan 20 bin işçiden 14 binine ret cevabı verildiğini söyledi. Kurumda çalışan işçilerden büyük bölümünün elendiğini ifade eden Sarı, her geçen gün sayının arttığını belirtti. Sarı, \"İnsanlar cennettin kapısından içeri gireceğiz, kadro alacağız derken cehenneme girmiştir. Biz alanda mücadelemizi sürdüreceğiz. Otobüsler ve su işçileri çalışacak. Bu insanlar en son bulabileceği işte emeğinin en sömürüldüğü işte çalışıyorlardı. Bu insanlar temizlik işçileri, çöp toplayan, asfalt yapan insanlardır\" dedi.
Öte yandan DİSK, İzmir’de örgütlü olduğu belediyelerde yarın (salı) yarım gün süreyle iş bırakacak. Saat 13.30 ile 14.00 arasında Konak’ta eylem yapacak olan işçiler, KHK’da düzenleme isteyecek.
Görüntü Dökümü
----------------------
-CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan\'ın açıklaması
-CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel\'in açıklaması
-DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı\'nın konuşması
-Toplantı salonundan detaylar
Haber: Umut KARAKOYUN - Kamera: Mücahit BEKTAŞ / İZMİR, (DHA)
==================================================
4)HAKKARİ ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ PAKİŞ, \'OĞLUNU İŞE ALDI\' İDDİASINA YANIT VERDİ
HAKKARİ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Pakiş, bir gazetede yayımlanan \'Rektör 28 adayı eleyip oğlunu atadı\' başlıklı haberle ilgili açıklama yaptı. Haberdeki bilgilerin doğru olmadığını ileri süren Rektör Pakiş, İlahiyat Fakültesi Dekanlığı döneminde, Araştırma Görevlisi alımı için 2015 yılında yapılan sınava başvuranların yarısının ya eksik evrak ya da müracaat edip de katılmadıkları için elendiklerini belirterek, haberle ilgili de haklarını mahkemede arayacaklarını söyledi.
Hakkari Üniversitesi\'ne yaklaşık 1 yıl önce Rektör olarak atanan Prof. Dr. Ömer Pakiş, İlahiyat Fakültesi Dekanlığı döneminde oğlunu aynı fakülteye Araştırma Görevlisi olarak aldığı yönünde çıkan haberlerle ilgili açıklamalarda bulundu. Konunun haberde anlatıldığı gibi olmadığını belirten Rektör Prof. Dr. Pakiş, oğlunun hak ederek Araştırma Görevlisi olduğunu belirtti. Sınavın 2015 yılında yapıldığını, şimdi gündeme getirilmesinin doğru olmadığını ve sınava giremeyen hiçbir adayın mahkemeye müracaat etmediğini belirten Prof. Dr. Pakiş şöyle konuştu:
\"Sınava eksik evrakla girenleri, sınava almamız söz konusu değil. Bununla ilgili elenen epeyce müracaat sayısı oluyor.Sınava girmesi gereken adayların tamamı sınava girmiyor. Bazı adaylar o sınava girmek için müracaat ediyor ama sınava girmiyor. Yani şöyle diyeyim: Sınava müracaat edenlerin yarısı eksik evrakla, yarısı da sınava katılmıyor. Yani bir sınava 30 kişi müracaat ettiyse aşağı yukarı 6 kişi katılıyor. Şimdi bu sınavda da aynı şey olmuş. Sınava katılıp da kazanmayan veya sınava müracaat edip de, sınava giremeyen hiçbir aday mahkemeye de müracaat etmemiş. Mahkeme kapısı herkese açıktır. Niye bugüne kadar mahkemeye başvurmamışlar? Şimdi 2.5 sene aradan geçmiş, birileri bunu pişirmeye çalışıyor maalesef. Perşembe günü bu konu ile ilgili Hakkari\'de basın toplantısı düzenleyeceğim. Bu haberle ilgili mahkeme sürecini başlatacağız. Haberi yapan gazetedeki bilgiler yanlış. Bu adayların puanları birbirine çok yakın. Ayrıca yazılı sınav yapılıyor. Bu yazılı sınavda hiçbirisi ön değerlendirmede birinci sırada değil.\"
Behçet DALMAZ/VAN, (DHA)-
===================================================
5)TÜRK KIZILAYI, AFRİNLİLER İÇİN \'ŞEFKAT NÖBETİ\' BAŞLATTI
KIZILAY Genel Başkanı Kerem Kınık, Suriye\'nin Afrin bölgesinde yaşayan Suriyeliler için \'Şefkat Nöbeti\' uygulaması başlattıklarını belirterek, \"Bugün Hatay\'da Lojistik Merkezimizdeki depomuzda bir ay sürecek olan bir şefkat nöbeti başlatıyoruz\" dedi.
Türk Kızılayı Genel Başkanı Kerem Kınık, Hatay\'ın Serinyol Mahallesi\'ndeki Lojistik Merkezi\'nde basın mensupları ile bir araya geldi. Kınık, Türk Kızılayı olarak Hatay\'daki Lojistik Merkezi\'nde 1 ay sürecek \'Şefkat Nöbeti\' uygulaması başlattıklarını belirtti. Türk Kızılayı\'nın, 150 yıldır \'Şefkat Nöbeti\'nde olduğunu kaydeden Kınık, \"Bugün Hatay\'da Lojistik Merkezimizdeki depomuzda bir ay sürecek olan bir şefkat nöbeti başlatıyoruz. Bu \'Şefkat Nöbeti\' ile ilgili detayları paylaşmak, yürüttüğümüz olduğumuz 150 yıllık bu \'Şefkat Nöbeti\'nin bugünkü durağında neler yaptığımızı neler yapacağımızı sizlerle paylaşmak için buradayız. Özellikle Suriye operasyonumuzda Suriye insani yardım krizinde yedinci yılındayız. Ülkenin neredeyse yarısı evini, barkını kaybetmiş, 6 milyona yakını ülkesini terk etmiş, ülkenin neredeyse tamamı terör örgütlerinin vekalet savaşlarının tutsağı haline gelmiş ve bir milyona yakın insan katledilmiş ağırlıklı olarak sivil insan katledilmiş. Bunların en az iki katı kadar yaralanmış ve ülke bütün bir varlığını kuru bir iktidar hırsı için maalesef kaybetmiştir. Bu büyük İkinci Cihan Harbi\'nden bu yana yaşamış olduğumuz en büyük insani krizdir. Bu topraklar Türkiye, Anadolu ve milletimiz üstüne düşen insanlık vazifesini şefkat vazifesini bundan önce yerine getirdiği gibi bugünde yerine getirdi\" dedi.
Kınık, Suriyelilere yardım ulaştırmayı sürdürdüklerini ifade ederek, \"Hesabına bakmaksızın aslında bitmek olan ve bizden eman isteyen 3,5 milyona kapılarını açtık. Bir o kadar insana da Suriye içinde yardım ulaştırmaya devam ediyor. Bununla da kalmadı, askerimiz Fırat Kalkanı Operasyonu\'nda ve bugünlerde 45 gününde olan Zeytin Dalı Operasyonu\'nda Suriye\'nin içerisindeki terör unsurlarını temizleyerek Türkiye’deki Suriyeli kardeşlerimizin vatanlarına dönmesi için gerekli altyapı hazırlamaya gayret ediyoruz. Bizler de insanı yardım aktörleri olarak hayatın normale dönmesi için çadırlarda gözünü açmış bebeklerin geleceğini kurtarabilmek için bir ulusun bir toplumun komşularımızın Çanakkale’de 10 bin şehit vermiş olan Suriyeli dedelerimizin torunlarına destek olmak bu \'Şefkat Nöbeti\'ni tutuyoruz. Milletimiz Zeytin Dalı Operasyonu nedeniyle Suriye\'deki operasyon için destek ve dualar yapılmaktadır\" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------------------------------
- Kızılay Lojistik Merkezi
- Yardım kolileri
- Yardım TIR\'ı
- Kerem Kınık\'ın konuşması
- Genel ve detay görüntüler
( Haber-Kamera: Mehmet YİRUN, Yılmaz BEZGİN-HATAY-DHA)
=================================================
6)PARÇALANAN YÜZÜNÜN TEDAVİSİ İÇİN VALİLİKTEN YARDIM KAMPANYASI İZNİ ALDI
BATMAN\'da, yaşayan ve 16 yaşındayken oynadığı av tüfeğinin ateş alması nedeniyle yüzü büyük oranda hasar gören ve bugüne kadar 38 kez ameliyat olmasına rağmen yüzü düzelmeyen Mehmet Vefaaddin Özçelik (25), bir özel hastanede yapılacak 3 ayrı operasyonla başarılı sonuç alınacağını öğrendiğini belirterek, \"Bu ameliyatlar için 135 bin liraya ihtiyaç var. Param olmadığı için valiliğe yardım kampanyası için yaptığım başvuru kabul edildi. Şimdi hayırseverlerin yardımını bekliyorum\" dedi.
Batman\'ın Beşevler Mahallesi\'nde yaşayan, 1 çocuk babası Mehmet Vefaaddin Özçelik, 16 yaşında av tüfeğiyle oynadığı sırada, ateş alan silahtan çıkan saçmaların yüzüne isabet etmesiyle ağır yaralandı. Özçelik, yüzünden 5 yıl içinde 38 kez ameliyat oldu, ancak sonuç alamadı. Mehmet Vefaaddin Özçelik, Bodrum\'da gittiği özel bir hastanedeki kontrollerde, 3 operasyonla yüzünün düzelebileceğini öğrendi. İşsiz olduğunu ve bu ameliyat için istenen parayı denkleştirmesinin mümkün olmadığını anlatan Özçelik, yardım toplamak için Batman Valiliği\'ne yaptığı başvuru için olumlu yanıt aldı.
Türkiye genelinde yardım toplaması için izin verilen Özçelik, 2 yaşındaki oğlu Ömer\'in korktuğu için yüzüne bakamadığını belirterek, \"Ben çok zor durumdayım, 2009\'da babamın av tefeğinin elimde patlaması sonucu yüzümün yarısını kaybettim. Daha sonra tedavi için Hacettepe Üniversitesi\'ne tedavim için gidiyordum, dört yılda 38 ameliyat geçirdim. Hacettepe Üniversitesi tedavimi bu kadırını yapabildi, yine de iyi bir duruma getirdi. Şuanda yüzümün daha iyi bir duruma gelme ihtimalı var. Ancak maddi durumum olmadığımdan dolayı bizi destekleyecek kimsemiz de yok. Şuanda çalışamıyorum. Yüzde 93 engelli raporum var. Bir doktorla tanıştım, kendisi bu tedaviyi yapabileceğini söyledi. Ancak ameliyat 135 bin liraya mal olacak. Biz tedaviyi karşılacak maddi gücüm yok. 3 Şubat\'ta Cumhurbaşkanımız\'ın Batman ziyaretinde kendisiyle yüz yüze görüştüm. Daha sonra görüşmem sonrasında valilik yardım kampanyası izni verdi. Bunun için sesimin duyurmak istiyorum. Belki bir hayırsever katkı sağlar, destek olur. Benim için değil sadece çocuğum için, ailem için destek istiyorum. Oğlum bu halde beni gördüğü zaman korkuyor benden, ben bu korkuyu gördüğüm zaman endişeleniyorum. Hayata karşı hiçbir pozitif durumum kalmıyor. Onun için vatandaşlarımızdan, hayırseverlerden maddi destek istiyorum. Doktor yüzümü 3 ameliyatla düzeleceğini söyledi. Amiyat için 135 bin lira istiyor. Ömrüm boyunca aç, susuz kalsam dahi ben bu birarada göremeyeceğim bir miktardır. Batman Valiliği adıma bir yardım kampanyası açtı. Türkiye\'nin her yerinde yardım toplayabiliriz, bir hafta oldu yardım kampanyası başlayalı. Kısa sürede toparlasak iyi olur. Çünkü uzun zamandan beri problemlerim var. Damağım delik, burnumun sağ tarafı hava almıyor. Konuşurken, yemek yerken, dudağımdan sürekli tükürük akıyor, gözümden sürekli yaş akıyor. Yani ciddi anlamda sağlık problemleri yaşıyorum\" dedi. Beşevler mahallesinde, kiralık evde oturan ve hiçbir geliri olmadığı için geçim sıkıntısı yaşadığını anlatan Çelik\'in eşi Bircan Çelik de, \"Eşimin tedavisini ve pkolojisi için tedavi olmasını istiyorum. Çocuğum sağlık ve çocuğumun ruh hali için bu tedaviyi isityorum. Çünkü eşimin bu durumu benim hayatımı da etkiliyor. Eşim iş başvurusu yaptığı zaman, karşılık alamıyor. Çocuğum, eşimin bu görüntüsünden kaçıyor. Sokaktaki çocuklar eşimden kaçıyor, yolda yürürken herkes bize bakıyor. Çok rahatsız oluyorum, eşim de rahatsız oluyor. Eşim hissetirmemeye çalışıyor ama ben o hissi alıyorum. Bir yere gittiğimiz zaman artık eşimin utanmadan başı dik halde yürümesini istiyorum. Bunun için büyüklerimize sesleniyorum; bize bir yardım eli uzatılsın. 4 yıldır eviliyim, 4 yılda çok zor günler yaşadık. Özelikle çocuğumun ileride babasından korkmaması ve ileride okula gittiği zaman \'babana ne oldu\' denilmesini istemiyorum\" diye konuştu.
Bu arada Batman Aile Sosyal Politikalar İl Müdürlüğüne bağlı Sosyal Ekonomik Destek Birimi\'ne bağlı ekipler, aileyi ziyaret ederek sorunlarını dinledi.
Görüntü Dökümü
--------------------
Evden görüntü
Aile sosyal politikalar il müdürlüğü sosyal ekonemik desteği birimi ziyareti
Mehmet Vefaaddin Özçelik\'in konuşması
Çelik\'in eşi Bircan Çelik\'in konuşması
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Reşat YİĞİZ/BATMAN, (DHA)-
=========================================================
2)TERS YÖNE GİREN TRAFİK AMİRİNE, MÜDÜRDEN CEZA
BOLU\'da, Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü ekipler amiri Mehmet Aslı\'ya izin gününde otomobiliyle ters yöne girerek kurallara uymadığı gerekçesiyle aynı şubenin müdürü Aydın Aksoy\'un talimatıyla 108 TL para cezası kesildi.
Bolu Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Denetleme Şube Müdürü Aydın Aksoy, kent merkezinde makam aracıyla devriye yaptığı sırada, Borazanlar Mahallesi Hürriyet Caddesi\'nde bir otomobilin ters yöne girdiğini gördü. Aydın Aksoy, takibe aldığı otomobili diğer trafik ekiplerine de telsizden anons ederek durdurulmasını sağladı. Otomobil durdurulduğunda sürücüsünün izinli gününde olan Trafik Tescil Denetleme Şube Müdürlüğü\'nde ekipler amiri olarak görev yapan Mehmet Aslı olduğu görüldü. Aydın Aksoy, polislere Mehmet Aslı\'ya ceza uygulanmasını emretti. Ekipler de emri yerine getirerek, kendi amirleri olan Mehmet Aslı\'ya trafik kurallarına uymadığı gerekçesiyle 108 TL\'lik para cezası kesti.
Cezanın kendisine haklı şekilde uygulandığını ifade eden Mehmet Aslı, \"Bir trafik polisi olarak benim böyle bir hata yapmamam lazımdı. Bu benim için iyi bir ders oldu. Müdürümüz, olması gerekeni yapmıştır\" dedi.
Murat KÜÇÜK/BOLU, (DHA) -
=========================================================
8)İYİ PARTİ\'NİN DERT OTOBÜSÜ DENİZLİ\'DE
İYİ Parti Genel Başkanlığı Mahalli İdareler ve Gençlik Kolları\'nın başlattığı \'Anlat Hemşerim, Dertleşelim\' projesi kapsamında, Türkiye turuna çıkan parti otobüsünün üçüncü durağı, Fethiye ve Muğla\'nın ardından Denizli oldu. Otobüsteki partililer, Denizli\'de vatandaşların yerelde yaşadıkları sorunları dinledi.
Fethiye ve Muğla\'nın ardından Denizli\'ye gelen İYİ Parti\'nin dert otobüsü, 15 Temmuz Delikliçınar Meydanı\'nda vatandaşlarla buluştu, kurulan stantlarda sorunlar dinlendi. İYİ Parti Genel Merkezi Mahalli İdareler Başkanlığı ve Gençlik Kolları Başkanlığı\'nın yürüttüğü hizmet projesi kapsamında otobüs, 81 ili dolaşacak ve vatandaşın sorun ve dertleri yerinde dinlenip, not alınacak. Sorunlar raporlar halinde Mahalli İdareler Başkanlığı\'na sunulacak. İYİ Parti Denizli İl Başkanı Yasin Öztürk, proje ekibi ve parti otobüsünün vatandaşı dinlemek amacıyla Denizli\'ye geldiğini söyledi.
Partinin kurucularından olan Neslihan Seven, İYİ Parti\'nin başlattığı \'Anlat Hemşerim, Dertleşelim\' projesinin önemli bir çalışma olduğunu belirterek, \"Bu proje kapsamında milletimizle bizzat sohbet etmeyi amaç edindik. Genelde ülkemizin, yerelde Denizli\'mizin sorunlarını, vatandaşımızla yüz yüze konuşmak istedik. Bütün sorunlarımızın bir hal çaresi olduğuna inanıyoruz. Sorunlarımıza, katılımcı bir demokrasi anlayışı içerisinde, elbirliği ile çözümler bulacağımızdan emin olunmasını istiyoruz. Artık karamsar olmaya ve ümitsiz kalmaya gerek yoktur. Bu milletin sahibi vardır ve çare de vardır. Çünkü İYİ Parti vardır. Anamız, bacımız, eşimiz, yoldaşımız olan, toplumun en ağır yükünü taşıyan kadınlarımızın sorunlarına ortak, dertlerine çare aramak için buraya geldik\" dedi.
İYİ Parti Mahalli İdareler Başkan Yardımcısı eski Denizli Valisi Yavuz Erkmen ise, proje kapsamında otobüsün 81 ili dolaşacağını ifade ederek, \"Bütün Türkiye\'yi dolaşacağız. 81 ile gidip, vatandaşın derdini sorunlarını yerinde dinleyeceğiz. Çözüm üretmek amacıyla yola çıktık. Gördüğümüz ilgi çok büyük. Bildiğiniz gibi korku hakimiyeti vardır. Korkmaya gerek yoktur. İYİ Parti cesaretle ortaya çıktı. Cesaretle yürütülmektedir, cesaretli insanlar bunu değiştirebilir\" dedi.
Açıklamaların ardından otobüsteki heyet, vatandaşın sorunlarını ve dertlerini dinledi.
Görüntü Dökümü
----------------------
- Otobüsten ve heyetten görüntü
- İYİ Parti İl Başkanı Yasin Öztürk\'ün konuşması
- Neslihan Seven\'in konuşması
- Yavuz Erkmen\'in konuşması
- Otobüsten görüntüler
Haber- Kamera: Ramazan ÇETİN / DENİZLİ, (DHA)
====================================================
9)ŞEHİRLERARASI YOLCU OTOBÜSÜNÜ GELİN ARABASI YAPTI
MANİSA\'nın Sarıgöl ilçesinde yaşayan şehirlerarası otobüs şoförü 23 yaşındaki Zeki Yeğen, yolcu otobüsünü gelin aracı yaparak 20 yaşındaki Şirin Yeğen ile dünya evine girdi.
Sarıgöl\'ün Bereketli Mahallesi\'nden yaşayan şehirlerarası otobüs şoförü Zeki Yeğen, gelin arabasını yolcu otobüsünden yana kullandı. Güneydamları Mahallesi\'ne gelin almaya kendisine ait yolcu otobüsüyle giden Zeki Yeğen, otobüsünü ise özenle süsledi. Mahalleye gelen, düğün eğlencesinde gelin Şirin Yeğen ile oyunlar oynayan Zeki Yeğen\'e, daha sonra yakınları takılarını taktı. Sonrasında gelini yolcu otobüsüne bindiren Zeki Yeğen, oluşturulan konvoyla tura çıktı. Bir ara direksiyona gelin Şirin Yeğen de geçti. Trafiğe kapalı bir alanda kısa süre kullandı. Sarıgöl içinde de tur atan gelin konvoyunu görenler, alkışladı. Bereketli Mahallesi\'ne gelen, otobüsü yerleşime özgü Seymenler oyun grubu karşıladı. Gelin ve damat dualar eşliğinde evine geçti. Gelin Şirin Yeğen, \"En büyük hayalim böyle bir otobüs kullanmaktı. Eşime hayalimi gerçekleştirdiği için teşekkür ederim. Ben de şoförlüğü öğrenip, eşime yardımcı olacağım. İyi günde, kötü günde yanında olacağım. Düğünümüzde bizleri yalnız bırakmayan dostlarıma da teşekkür ederim\" dedi. Şoför damat Zeki Yeğen ise, \"Çok mutluyum. Benim yardımcı şoförüm oldu. Muavinim oldu\" diyerek gülümsedi. Şoför Zeki Yeğen\'in babası Macit Yeğen, \"Bu dünyada en büyük servet doğruluk, dürüstlük. Allah sizler doğruluktan, dürüstlükten ayırmasın. Her şey evlatlarım için\" dedi.
Görüntü Dökümü
----------------------------
- Düğünden görüntü
- Gelin Şirin Yeğen direksiyon başında
- Otobüste damat ve gelin
- Baba Macit Yeğen öğüdü
- Gelinin konuşması
- Damat Zeki Yeğen konuşma
Haber- Kamera: Vehbi SARIHAN / SARIGÖL(Manisa), (DHA)
==========================================================
10)KALDIRIMDA BULDUĞU 5 BİN EURO\'YU SAHİBİNE VERDİ
GAZİANTEP\'in Nizip ilçesinde emlakçı Mustafa Tanrıkulu (46), yürürken kaldırımda bulduğu 5 bin Euro\'yu, sahibi Ekrem Şandu\'ya (35) teslim etti.
Mustafa Tanrıkulu, Atatürk Bulvarı üzerinde yürürken kaldırımda bulduğu pakette 5 bin Euro olduğunu gördü. Tanrıkulu, parayı polis merkezine götürdü. Bir süre sonra merkeze gelen Ekrem Şandu, 5 bin Euro düşürdüğünü söyledi. Yapılan incelemede paranın Şandu\'ya ait olduğu belirlendi. Tanrıkulu, parayı Şandu\'ya teslim etti.
Mustafa Tanrıkulu, bulduğu parayı insanlık namına sahibine teslim ettiğini belirterek, \"Parayı kaldırım üzerinde yürürken buldum, soluğu karakolda aldım\" dedi.
Parayı teslim alıp Tanrıkulu\'na teşekkür eden Ekrem Şandu ise \"İnsanlık ölmemiş. Bir kez daha bunu gördük. Değerli ağabeyimiz parayı bulup polise getirmiş sağ olsun. Bu, alın terimiz. Bir de insanlık ölmemiş ona sevindim. Böyle insanlar her zaman olsun\" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-----------------------------------------
- Paralar masada sergilenirken
- Parayı kaybeden kişi röp.
- Parayı bulan kişi röp.
(KJ:Haber-Kamera: Metin İLİKSOY-GAZİANTEP-DHA)
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 117 MB
==========================================================
11)VAHAP TUNCER: ÜLKEMİZDE 4 SAATTE BİR İŞÇİ ÖLÜYOR
TÜRK Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği (TMMOB) Antalya İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Vahap Tuncer, iş cinayetlerinin her yıl arttığını belirterek, “Ülkemizde her 4 saatte bir emekçi evine ekmek götürebilme gayretinin bedelini hayatıyla ödemektedir\" dedi.
3 Mart İş Cinayetlerine Karşı Mücadele Günü nedeniyle, Antalya İnşaat Mühendisleri Odası Toplantı Salonu\'nda açıklama yapıldı. TMMOB Antalya İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Vahap Tuncer\'in yaptığı basın çıklamasına, diğer meslek grupları odalarının başkanları da katıldı.
3 Mart 1992\'de Kozlu\'daki maden faciasında 263 işçinin yaşamını yitirdiği hatırlatan Vahap Tuncer, “Ülkemizdeki iş cinayetlerine dikkat çekmek, işçi sağlığının ve iş güvenliğinin önemini vurgulamak için bu tarih \'3 Mart İş Cinayetlerine Karşı Mücadele Günü\' olarak ilan edilmiştir\" dedi.
Ülkemizde iş cinayetlerinin her yıl arttığını, sadece geçen yıl 2 bin 6 kişinin işyerlerinde çalışırken yaşamını yitirdiğine dikkati çeken Vahap Tuncer, “Ülkemizde her 4 saatte bir emekçi, evine ekmek götürebilme gayretinin bedelini hayatıyla ödemektedir. İş cinayetlerinin her yıl artması, ülkemizde insan hayatına verilen önemin giderek düştüğünü gösterdiği kadar, iş sağlığı ve güvenliği alanına ilişkin yasal mevzuatın ve denetimlerin yetersizliğini de gözler önüne sermektedir. İş cinayetlerini önlemek için atılması gereken ilk adım, işçi sağlığı ve iş güvenliği konusuna kamusal bir anlayışla yaklaşmaktır. Başta, 4857 sayılı İŞ Kanunu ve 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu olmak üzere bu alana ilişkin tüm yasalar, kamusal bir bakış açısıyla yeniden düzenlenmelidir\" dedi.
İşyerlerine verilecek işçi sağlığı ve iş güvenliği hizmetlerinin bir kamu hizmeti olarak ele alınması gerektiğini kaydeden Başkan Tuncer, konuşmasını şöyle tamamladı:
“İşçi sağlığı ve iş güvenliği ticari kuruluşların kar alanı olmaktan çıkarılmalıdır. İşçi sağlığı ve iş güvenliği alanına ilişkin düzenleme ve denetimler Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı\'nın yanı sıra, Sağlık Bakanlığı, üniversiteler, sendikalar, TTB ve TMMOB\'den oluşan idari ve mali yönden bağımsız bir enstitü tarafından yerine getirilmelidir. Çalışma yaşamına ilişkin tüm düzenlemeler bu enstitü tarafından yeniden ele alınmalı ve kararlaştırılmalıdır. İşyerlerinde işçi sağlığı ve iş güvenliği alanında görev verilen mühendis ve mimarların iş sağlığı ve iş güvenliğinin sağlanması konusundaki görevlerinin bir danışmanlık hizmeti olduğu kabullenmeli ve asıl sorumluluğun devlet ve işverende olduğu bilinci yerleştirilmelidir.\"
Görüntü Dökümü
------------------------------------
- Toplantıya katılanların genel görüntüsü
- Toplantıya katılan oda başkanlarının görüntüsü
- Vahap Tuncer\'in konuşması
- Oda başkanlarından detay görüntüler
- Vahap Tuncer\'in konuşması devam
- Oda tabelasından oda başkanlarına PAN
162 MB - 1.27\'
( Haber-Kamera: Süleyman EKİN/ANTALYA, (DHA)
===============================================
12)VALİ DAĞLI’DAN JANDARMA ERİNE ÖDÜL
BOLU Dağı Bakacak mevkiinde 2 Mart 2018 tarihinde yaşanan kazada, uçuruma yuvarlanan araçtan düşen ve çalılara takılan Türk Bayrağı’nı çalılardan alarak göğsüne koyan Düzce İl Jandarma Komutanlığı Kaynaşlı İlçe Jandarma Komutanlığı’nda görevli Jandarma Er Ali Yalçınkaya’nın bu hareketini gören Düzce Valisi Zülkif Dağlı, jandarma erine teşekkür belgesi verdi. Ayrıca Kur’an-ı Kerim ve Türk Bayrağı hediye etti.
Bolu’dan Düzce istikametine taziye ziyareti için giden anne ve oğlunu taşıyan araç 2 Mart 2018 tarihinde yoldan çıkarak uçuruma yuvarlanmış ve araçta bulunan Türk Bayrağı ise düşerek çalılara takılmıştı. Kaza bölgesine asayiş kontrolü için giden Kaynaşlı İlçe Jandarma Komutanlığı’nda görevli Jandarma Er Ali Yalçınkaya ise kaza alanına inmeden önce çalılara takılan bayrağı görerek, çalılardan kurtardı ve katlayarak göğsüne koydu.
Jandarma erinin bu hareketini gören Düzce Valisi Zülkif Dağlı, Jandarma Eri Ali Yalçınkaya’ya teşekkür belgesi ile Kur’an-ı Kerim ve Türk Bayrağı hediye etti. Vali Dağlı, yaptığı açıklamada “Jandarma personelimiz Ali Yalçınkaya’nın yaptığını basında görünce en azından kendisini bir görelim bir ödüllendirelim dedik. Kaza yapan bir aracın arkasında ki yere düşen Türk Bayrağı’nı alıyor. Olması gereken yere koyuyor. Bu manada kendisini tebrik ediyoruz, takdir ediyoruz. Bayrağımızı hiçbir zaman yerde bıraktırmayacağız. Afrinde’de ki mücadele eden silahlı kuvvetlerimize de başarılar diliyoruz. Bu mücadele en son terörist bitene kadar devam edecek. Ali Yalçınkaya kardeşimiz de yaptığı hareketle orada ki askerlerimizle kalplerin aynı olduğunu göstermiş olduö dedi.
Görüntü Dökümü
--------------------
-Vali Dağlı askeri teşekkür belgesi vermesi
-Askere Türk bayrağı verilmesi
-Vali Dağlı konuşması
HABER-KAMERA:TEZCAN SOLMAZ-DÜZCE-DHA