Gündem

DHA YURT BÜLTENİ 6

'Benim organlarımla içki içerse günah olur mu?'   Ömer KOÇ/KAHRAMANMARAŞ, (DHA)- KAHRAMANMARAŞ Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı Başkanı Prof

03 Kasım 2018 15:29

\'Benim organlarımla içki içerse günah olur mu?\'
 
Ömer KOÇ/KAHRAMANMARAŞ, (DHA)- KAHRAMANMARAŞ Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hafize Öksüz, organ bağışında insanların bilinçsiz olması nedeniyle \'Pazarlanır mı, satılır mı?\', \'Benim organlarımla içki içerse günah olur mu\' gibi sorularla karşılaştıklarını belirtti. Prof. Dr. Öksüz, \"Organ bağışının önemi konusunda öncelikle genç nesli eğitmek gerekiyor. Dini olarak da Cuma fetvalarında bu konulara geniş yer verilmesi gerekmektedir\" dedi.

KSÜ Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi\'nin Türkiye\'de organ nakli yapılan hastanelerden biri olduğunu ifade eden Prof. Dr. Hafize Öksüz, kadavradan organ bağışının çok önemli olduğunu, ancak bunda birçok sorunla karşılaştıklarını söyledi. Ailelerin beyin ölümü tanısını anlamakta zorluk çektiğini ve bitkisel hayatla karıştırdıklarını kaydeden Öksüz, \"Bitkisel hayattaki olay geri dönüşümsüz değildir, orada bir ihtimal vardır, ama beyin ölümü eşittir, ölümdür\" dedi.

Organ bağışı konusunda birçok sorular geldiğini belirten Prof. Dr. Öksüz, bağış sisteminde onlara Sağlık Bakanlığı\'nın konuda hatasız ve hızlı işleyen bir sisteme sahip olduğunu, bu sistem sayesinde organların doğru kişilere ulaştırıldığını ve bu konuda kesinlikle torpilin olmadığını anlattıklarını söyledi. Yakınları diyalize giren ya da organ nakli olan ailelerin organ bağışına sıcak baktıklarını kaydeden Prof. Dr. Öksüz, \"Ama diğer ailelere bunu anlatırken çok büyük sıkıntılar çekiyoruz. \'Bu, pazarlanır mı, satılır mı?\' diye soruyorlar. Böyle bir şey söz konusu değil. İnsanlar \'Cesedin bütünlüğü bozuluyor mu?\' diye soruyorlar. Organlar alındıktan sonra ceset uygun şekilde dikilerek aileye teslim edilmektedir. Bir de günahla ilgili sorular geliyor. \'Benim organlarımla içki içerse\', \'Günah işlerse\' gibi sorular geliyor. Aslında günah organa yazılmaz, günah olan kişinin yaptığı eylemdir. Sizin böbreğiniz, karaciğeriniz, gözünüzle herhangi bir günah işlenirse bu kişiyle ilgili bir olaydır. Bu konuda bize sorular gelmektedir\" diye konuştu.

\'İNSANLARI O ANA GELMEDEN ÖNCE EĞİTMEK GEREKİYOR\'

Yoğun bakımdaki hastanın beyin ölümü gerçekleştikten sonra hemen aileyle organ bağışı için konuştuklarını, ancak bunun kolay olmadığını ifade eden Prof. Dr Hafize Öksüz, şöyle devam etti:

\"Yoğun bakımda bir yakınınızı kaybetmişsiniz ve size birileri geliyor, \'Beyin ölümü, hayat bitmiştir\' diyor. Sağlık Bakanlığı\'nın görevlendirdiği organ nakil koordinatörleri de \'Yakınınızın organlarını bağışlıyor musunuz?\' diye sorunca o anda insanlar mantıklı ve doğru kararlar veremiyor. İnsanları o ana gelmeden önce organ bağışının önemi konusunda eğitmek gerekiyor. Öncelikle genç nesli eğitmek gerekiyor. İlköğretimden liseye kadar üniversitelerde bu eğitimlerin yapılması gerekiyor. Ayrıca medya aracılığıyla iletişim ve eğitim yolları sağlanabilir. Dini olarak da cuma fetvalarında bu konulara geniş yer verilmesi gerekmektedir. Sadece organ bağış haftalarında değil, diğer zamanlarda da vatandaşı eğitmek gerekiyor. Son anda organ istendiği zaman aileyle hastane çalışanları arasında yanlış anlaşılmalar bile olabilmektedir. Bunu önlemek için eğitimi her zaman, her yerde, her şekilde yapmak gerekmektedir.\"

\'BATI İLLERİNDE BAĞIŞ YÜKSEK\'

Türkiye\'de 26 bin 913 kişinin organ beklediğini, ancak bunun karşılığında bağışın çok düşük olduğunu ifade eden Prof. Dr. Öksüz, 2009\'dan bu yana hastanelerinde 78 hastaya beyin ölümü tanısı koyduklarını ve bunun sadece 15\'inden bağış alabildiklerini söyledi. Bunların içerisinde Suriyelilerin de olduğunu, ancak onlardan bağış alamadıklarını kaydeden Prof. Dr. Hafize Öksüz, şöyle devam etti:

\"Hastanemizde 2018\'de 22 beyin ölümü tanısı koyduk ve bunlardan 4 bağış alabildik. Çok düşük bir sayı. Türkiye genelinde batı illerinde bağış oranları daha fazla. Özellikle Marmara Bölgesi\'nde ve İzmir, Antalya gibi batı illerinde bağış oranı daha fazla. Bu da eğitimin daha ön planda olduğu, insanların bu konuda daha duyarlı olduğu, medyanın bu konuyu daha iyi işlediği ve bir de organ nakil merkezlerinin olduğu illerde bu oran daha yüksek. Türkiye\'de organ bekleyenlerin sayısını verecek olursak, kalp için bin 61 kişi, karaciğer için 2 bin 135 kişi, böbrek için 22 bin 371 kişi, akciğer için 62, pankreas için 284 kişi. Bunların içinde en şanslı olanı böbrek bekleyenler. Bunlar en azından böbrek bulunana dek diyalizle yaşamlarını devam ettirebiliyorlar. Birçok kalp hastası, akciğer hastası, pankreas hastası gibi bu grup hastalar, daha organ çıkmadan hayatını kaybetmekte ya da organ takılamayacak kadar kötü duruma gelmektedir.\"

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-----------------
- Hastane tabelası
- Hastane binası
- Hafize Öksüz\'den detay
- Öksüz ile röp.
- Diyaliz önü
- Diyalize girenlerden detay

Haber-Kamera: Ömer KOÇ-KAHRAMANMARAŞ-DHA)
791 MB


======================

Kardeşten ağabeye canlı yayında karaciğer nakli

ANTALYA\'da, karaciğer yetmezliği teşhisi konulan O.O.\'ya (38), kardeşi M.O.\'dan (32) alınan karaciğer, Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Hastanesi\'nde, canlı yayın yapılan operasyonla nakledildi. Nakil operasyonu, Laparaskopik Karaciğer Cerrahisi Kursu\'ndaki 100\'ün üzerindeki hekime ve 18 ülkeye internet üzerinden yapılan yayınla canlı izletildi.
Safra yollarında rahatsızlığı bulunan O.O., farklı tarihlerde çok sayıda operasyon geçirdi. Ameliyatlar sırasında birçok kere enfeksiyon kapan O.O.\'nun karaciğeri iflas etti. O.O. karaciğer nakli için AÜ Hastanesi\'nde tedaviye alındı. Ulusal Organ Nakli Bekleme Listesi\'nde uygun bağış için sıra bekleyen O.O.\'ya kardeşi M.O. karaciğerini vermek istedi. Yapılan tetkikler sonunda dokular uygun olunca nakil işlemi için ağabey ve kardeşi ameliyata alındı.
NAKİL, CANLI OLARAK 18 ÜLKEYLE PAYLAŞILDI
Ağabey kardeşin ameliyatı, AÜ Hastanesi\'nde gerçekleştirilen Laparaskopik Karaciğer Cerrahisi Kursu\'ndaki 100\'ün üzerindeki hekime ve 18 ülkeye internet üzerinden yapılan yayınla canlı izletildi. ABD\'nin Yale Üniversitesi\'nde çalışmalarını sürdüren ve dünyanın en iyi 30 doktoru arasında gösterilen Prof. Dr. Şükrü Emre moderatörlüğünde saat 10.30\'da başlayan ameliyatın yaklaşık 5 saat süreceği belirtildi.
\'SAĞLIK TURİZMİ İÇİN OLDUKÇA ÖNEMLİDİR\'
Canlı vericili karaciğer nakli yaptıklarını belirten AÜ Hastanesi Başhekimi ve Organ Nakli Merkezi Müdürü Prof. Dr. Bülent Aydınlı, ameliyata, çok sayıda alanında uzman hekimin katıldığını söyledi. AÜ\'de 37 yıldır organ nakli yapıldığını kaydeden Prof. Dr. Aydınlı, tüm nakillerin bir arada olduğu nadir nakil merkezlerinden biri olduklarını söyledi.
Canlı yayında ameliyat yapabilmenin oldukça önemli bir konu olduğunu da anlatan Prof. Dr. Aydınlı, \"Canlı yayında bu türden önemli bir ameliyatı yaparak bu türden ameliyatların ülkemizde ne kadar iyi yapıldığını anlatmaya çalışıyoruz. Sağlık turizmi için de oldukça önemlidir. Verici ve alıcı kardeştir. Alıcı uzun yıllardır safra yollarındaki ciddi sorunlarla yaşamış. O kadar işlem yapılmış ve her işlem sonunda o kadar enfeksiyon kapmış ki son zamanlarda artık karaciğer yetmezliğine girmiştir. Kardeşi de severek karaciğerini vereceğini söyleyince işlemi başlattık\" diye konuştu.
Türk Hepato Pankreato Bilier Cerrahisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Ahmet Balık ise canlı yayında ameliyat yapmanın çok stresli bir iş olduğunu anlattı. Canlıdan canlıya karaciğer naklinin de ayrıca stresli olduğunu belirten Prof. Dr. Balık, bu türden eğitim girişimlerinin önemli olduğunu söyledi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------
- Toplantı salonundan detay görüntüler
- Canlı yayından detay görüntü
- Akdeniz ünüversitesi Hastanesi  Başhekimi ve orğan nakil  merkez müdürü  Prof. Dr Bülent AYDIN ın Açıklaması
- Hocadan detay görüntü

348 MB// 3.08  SN (HD)
Haber:Alparslan ÇINAR Kamera:Emrah GÜL ANTALYA(DHA)


================


Conoların kavgasında 7 yaralı, çok sayıda gözaltı

ADANA\'nın Yüreğir ilçesinde, Cono aşireti üyesi iki aile arasında dün başlayan ve bugün sabah saatlerinde tekrarlanan kavgada 7 kişi yaralandı. Taş, sopa ve silah kullanan saldırganlar, kavgaya müdahale etmek isteyen polislerin araçlarına da ateş açtı. Biber gazıyla şüphelilere müdahale eden polis, çok sayıda kişiyi gözaltına aldı.

Olay, Yüreğir ilçesi Ulubatlı Hasan Mahallesi\'nde meydana geldi. İddiaya göre, Cono aşireti üyesi iki aile arasında dün başlayan kavgada 1 kişi av tüfeğiyle başından vurularak yaralandı. Yaralı hastaneye kaldırılarak tedaviye alındı. Taraflar bu sabah tekrar kavga etmeye başladı. Birbirlerine taş ve sopalarla saldıran aşiret üyeleri, birbirlerine av tüfeği ve silahlarla ateş açtı.

İhbar üzerine olay yerine gelen polisler, kavgayı sona erdirmek istedi. Ancak saldırganlar sokağa giren polislerin araçlarına da ateş açtı. Bunun üzerine mahalleye takviye ekipler sevk edildi. Polis ekipleri, biber gazıyla müdahale ederek saldırganları etkisiz hale getirdi. Kavga eden taraflar ayrılırken, polis çok sayıda kişiyi gözaltına aldı. Bu sabahki olaylarda yaralanan 6 kişi de hastanelere kaldırılarak tedaviye alındı. Olayla ilgili soruşturmanın sürdüğü belirtildi.

Görüntü Dökümü
--------------------------
- Polisin mahalleye girmesi
- Mahallede inceleme yapması
- Boş kovanlardan görüntüler
- Uzun namlulu silahın görüntüsü
- Olay yerindeki ambulanstan görüntüler
- Mahallelinin polis ile konuşması
- Genel ve detay görüntüler

SÜRE:02\'03\" BOYUT:228MB

Haber:Çağlar ÖZTÜRK-Kamera: ADANA,(DHA)

======================================

Ulugöl\'de sonbahar güzelliği

Nedim KOVAN /GÖLKÖY (Ordu), (DHA) -ORDU\'nun Gölköy ilçesindeki Ulugöl, sonbaharda renk cümbüşüne büründü. 4 mevsim güzelliği ile yoğun ziyaretçi alan Ulugöl\'de sonbaharla birlikte ortaya kartpostallık görüntüler çıktı. Gölköy Belediye Başkanı Ali Kemal Mert, \"Ulugöl her yıl ziyaretçi akınına uğruyor. Buranın tanıtımını daha fazla yaparak bölgeye daha çok turist çekeceğiz\" dedi.

Gölköy ilçesinde bulunan Ulugöl, dört mevsim güzelliği ile yerli ve yabancı ziyaretçilerin yoğun ilgisini çekiyor. Sonbaharla birlikte renk cümbüşüne bürünen Ulugöl, kartpostallık manzarası ile görenleri büyülüyor. Özellikle  hafta sonları yoğun olarak ziyaret edilen Ulugöl, yılda 350-400 bin yerli ve yabancı ziyaretçiyi ağırlıyor.

TABİAT GÜZELLİĞİ KORUNACAK

Ulugöl\'ün Karadeniz\'in en önemli turizm merkezlerinden biri haline geldiğini, tanıtım çalışmalarıyla tabiat güzelliğini kaybetmeden gölü koruyacaklarını belirten Gölköy Belediye Başkanı Ali Kemal Mert, \"Yıllık Ulugöl\'e gelen araç sayısı 70 binden fazla. 350-400 bin yerli ve yabancı ziyaretçi Ulugöl\'e geliyor. Ulugöl artık Karadeniz\'in ve Türkiye\'nin turizm hazinesi oldu. 3-4 yıldır ciddi değişiklik yaptık. İnşallah yeni dönemde 5 yıllık periyodumuzda çalışacağımız alanların birinci ana temel maddesi turizm olacak. Burada turizm yatırımlarımız olacak. Karadeniz\'de kötü bir model olan betonlaşmış ve tabiat güzelliğini kaybetmiş olan o gölün kesinlikle kötü model olduğunu biliyoruz. Biz oradaki ana unsuru, tabiat güzelliğini kaybetmeden gelen yerli ve yabancı misafirlerin rahat konaklayabilmeleri, daha uzun süreli tatil yapabilmeleri için gerekli altyapı çalışmalarına başladık. Bir projemiz hazır, gelecek yıl belki ihaleye çıkabiliriz. Bağlantı yollarıyla inşallah 3-4 yıl sonra cazibe merkezi haline gelmiş olacak\" dedi.

Sivas\'tan arkadaşlarıyla birlikte Ulugöl\'ü görmek için Gölköy\'e gelen Mehmet Kese ise, sonbahar manzarasının çok güzel olduğunu belirterek, tekrar gelmeyi planladığını söyledi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Ulugöl\'den sonbahar manzara görüntüsü (drone)
-Ulugöl\'den detay görüntü (drone)
-Ulugöl\'ü gezen vatandaşlardan görüntü
-Gölköy Belediye Başkanı Ali Kemal Mert ile röportaj
-Vatandaşlarla röportaj

(SÜRE:4.37 Dk ) (BOYUT: 687 MB)
Haber-Kamera: Nedim KOVAN ORDU - DHA

======================================

Muğla zeytinyağına Güney Afrika ilgisi

GÜNEY Afrika\'dan Muğla\'ya gelen 3 kişilik bir heyet, Türk zeytinyağı sektörünün geldiği noktayı yerinde inceledi. Heyeti karşılayan Türk üreticiler, Güney Afrika\'yla iyi ilişkiler kurarak Türk zeytinyağlarını ihraç etmeyi hedefliyor.
Güney Afrika\'daki zeytinyağı üreticileri ve tadımcılarından oluşan 3 kişilik heyet, Zeytindostu Derneği\'nin daveti üzerine Muğla\'ya geldi. Heyet, Menteşe ilçesindeki Duyusal Analiz Laboratuvarı\'na gelerek, Muğla\'daki zeytincilik ve zeytinyağı sektörü hakkında bilgi aldı. Daha sonra laboratuvarda bölgede yetişen zeytinlerden elde edilen zeytinyağlarını tadan heyet, ayrıca yanlarında getirdikleri zeytinyağları da Türk tadımcılara tattırdı.
Alman asıllı Güney Afrikalı zeytinyağı üreticisi ve tadımcısı Reni Hildenbrand, Türkiye\'de zeytinyağı üreten Ayşe Aktül Schafer\'in Güney Afrika\'ya gelmesiyle Türk zeytinyağcılığıyla tanıştıklarını belirtti. Türkiye\'deki zeytinlerin kalitesini bu tanışmanın ardından öğrendiklerini söyledi. Beraberindeki zeytinyağı üreticileri ve tadımcılarıyla yaptıkları araştırmanın neticesinde Türkiye\'yle zeytinyağı ilişkilerini geliştirme kararı aldıklarını kaydeden Hildenbrand, \"Zeytindostu Derneği\'nin daveti üzerine Türk zeytin ağaçlarını yerinde incelemek, yağlarını da yerinde tatmak için Muğla\'ya geldik. Zeytinyağının kadim üreticisi ile yeni üreticisi arasındaki ilişkileri geliştirmek istiyoruz. Buradaki zeytin çeşitlerini ve sıkım tekniklerini öğrenmek istiyoruz\" dedi.
Zeytindostu Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Butik Zeytin ve Zeytinyağcılar Derneği Başkanı Atilla Totoş ise Türk zeytinyağcılığının gelişmekte olduğunu ve dünyada fark edilir bir noktaya geldiğini söyledi. Özellikle Muğla yöresinde yetiştirilen memecik türü zeytinlerden elde edilen yağların uluslararası yarışmalarda ödül alması, birçok üreticiyi Muğla\'ya çektiğinin altını çizen Totoş, \"Memecik türü, yüksek kaliteli zeytinyağı veren bir çeşit olarak dikkat çekiyor. Güney Afrikalı heyet bu çerçevede geldi. Hem kadim bir kültürü yerinde görmek hem de kendi ülkelerinde yaptıklarıyla Türkiye\'de yapılanları karşılaştırmak istiyorlar\" diye konuştu. Totoş, ziyaretin ardından Türkiye\'nin zeytinyağı sektöründe Güney Afrika\'ya açılabileceğini belirterek, \"Kendi ülkelerinin ihtiyacının yüzde 40\'ını karşılayabiliyorlar. Nitelikli ve iyi para eden yağlarını başka ülkelere satıyorlar. Özellikle Yunanistan gibi büyük üreticilerden daha hesaplı zeytinyağlarını ülkelerine getirerek kendi zeytinyağı pazarını yönlendiriyorlar. Biz sempatik ilişkiler kurarak, kendi yeteneklerimizi onlara göstermek ve o ülkede bir Türk pazarı oluşturmak istiyoruz\" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
- Heyetten görüntü
- Zeytinyağı tadım panelinden görüntü
- Reni Hildenbrand\'in açıklaması.
- Atilla Totoş\'un açıklaması.

Haber- Kamera: Burak Alper KUŞ / YATAĞAN (Muğla), (DHA)

======================

İzmir\'de 3 kadına taciz iddiasına tutuklama

İZMİR\'in Konak ilçesinde, 29 Ekim gecesi bir çocuk ile 2 genç kızı taciz ettiği gerekçesiyle gözaltına alınan 21 yaşındaki Ali Ö. (Özüm) tutuklandı.

Güzelyalı semtinde, 29 Ekim gecesi 3 farklı adreste taciz olayı yaşandı. Ali Ö., 19 yaşında bir genç kızı apartmanın girişine kadar takip etti. Genç kızın kendisini fark edip, hızlanmasının ardından, apartmandaki güvenlik kamerasını gören Ali Ö., uzaklaştı. Daha sonra 14 yaşındaki küçük bir kız ile 20 yaşlarında başka bir genç kızı da takip edip, tacizde bulunduğu iddia edilen Ali Ö.\'yü bulmak için polis çalışma başlattı. Konak İlçe Emniyet Müdürlüğü\'nün yaptığı çalışma sonrasında yakalanan Ali Ö., Bozyaka\'daki Asayiş Şube Müdürlüğü\'ne götürüldü. Emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edilen Ali Ö., tutuklandı.

APARTMANIN GÜVENLİK KAMERASINA TAKILDI

Öte yandan, Ali Ö.\'nün bir genç kızı takip etmesi, apartmanın güvenlik kamerası tarafından görüntülendi. Görüntülerde, kendisini takip eden kişiyi fark eden genç kızın hızlıca apartmandan içeri girdiği, bunun üzerine koşarak yetişmeye çalışan A.Ö.\'nün güvenlik kameralarını görünce kapüşonuyla yüzünü kapatmaya çalıştığı, zile basıp kıza ulaşmaya çalıştıktan sonra da vazgeçip uzaklaştığı görülüyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

- Kadının taciz edildiği anın güvenlik kamerası görüntüsü

- Ali Ö.\'nün adliyeye sevk edilmesinden görüntü

(Kj, Haber-Kamera: Davut CAN / İZMİR, (DHA)