Gündem

DHA YURT BÜLTENİ-6

Kayseri'de FETÖ firarisi 3 muvazzaf asker adliyede   Kayseri'de, 85 askeri personele yönelik düzenlenen FETÖ/PDY operasyonu kapsamında, firari 3 muvazzaf asker gözaltına alındı

03 Nisan 2018 14:38

Kayseri\'de FETÖ firarisi 3 muvazzaf asker adliyede
 
Kayseri\'de, 85 askeri personele yönelik düzenlenen FETÖ/PDY operasyonu kapsamında, firari 3 muvazzaf asker gözaltına alındı. FETÖ şüphelisi askerler, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. 
Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı\'nca yürütülen FETÖ/PDY soruşturması kapsamında, aralarında muvazzaf subay ve astsubayların da bulunduğu 85 askeri personel hakkında gözaltı kararı çıkarıldı. İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlar Müdürlüğü\'nce (KOM), 20 Mart\'ta Kayseri merkezli 18 ilde şüphelilere yönelik operasyon düzenlendi. Operasyonda 43 kişi yakalandı. Hakkında yakalama kararı bulunan firari 3 muvazzaf asker ise dün yakalanıp, gözaltına alındı. Emniyette sorgulanan FETÖ şüphelisi askerler, Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi\'nde bulunan Adli Tabiplik\'e getirilerek, sağlık kontrolünden geçirildi. FETÖ şüphelisi 3 muvazzaf asker, bugün adliyeye sevk edildi. Öte yandan örgütün şifreli haberleşme programı ‘ByLock\'u kullandığı belirlenen M.İ isimli kadın da operasyon kapsamında gözaltına alındı.


Görüntü Dökümü:
-------------------------
- Gözaltına alınan muvazzaf askerlerin adli tabipliğe getirilişi
- Sağlık kontrollerinin ardından polis otomobillerine bindirilmesi
- ByLock şüphelisi ev kadınının sağlık kontrolü sonrası polis aracına bindirilmesi
- Detay görüntü  

1 dakika 10 saniye / 132 MB
Haber-Kamera:Yasin DALKILIÇ/ KAYSERİ,(DHA)

==========================================

Komşuya vize Çeşme\'den alınabilecek

İzmir\'in Çeşme ilçesinden Yunanistan\'ın Sakız Adası\'na gidebilmek için gereken vize işlemlerinin artık burada yapılabileceği bildirildi.
Sakız Adası\'na gidebilmek için gereken vize, artık Çeşme\'de alınabilecek. Vize işlemlerini yapan VFS Global Gateway Management, Çeşme Esnaf ve Sanatkarlar Odası\'nda kendileri için ayrılan özel bölümde vize işlemlerini yapmaya başladı.Vize işlemlerinin Çeşme\'de yapılmaya başlanması nedeniyle, Yunanistan İzmir Başkonsolusu Argyro Papoulia, CHP\'li Çeşme Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç, Sakız Belediyesi Turizmden Sorumlu Meclis Üyesi Dimitris Karalis, VFS Global Gateway Management Türkiye Müdürü Sertan Aslantürk, İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Zekeriya Mutlu, Çeşme Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Osman Köfüncü, Çeşme Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Hakkı Kocakara, Çeşme Alper Çizgenakat Devlet Hastanesi Başhekimi Opr. Dr. Atıl Birol, İzmir\'in bazı ilçelerinden gelen oda başkanları ve Çeşme - Sakız adası arasında ulaşımı sağlayan şirketlerin temsilcilerinin katılımıyla bir kokteyl verildi.

\"HEDEFİMİZ, ORTAK TURİSTİK DESTİNASYON OLMAK\"
Çeşme Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Osman Köfüncü\'nün oda binasında verdiği kokteylde konuşan Yunanistan İzmir Başkonsolosu Argyro Papoulia, 30 Eylül\'e kadar olan 6 aylık dönem için Çeşme, Kuşadası ve Ayvalık\'ta 3 yeni vize merkezinin faaliyete geçtiğini açıklayarak, \"Bu 3 bölge, Yunanistan İzmir Başkonsolosluğu yetki alanının içerisindedir. Bu nedenle, turizm ve ticaret alanındaki ilişkiler daha da güçlenecek ve Ege\'nin iki komşu tarafı birbirine daha da yakınlaşacaktır. Bugün faaliyete geçen Çeşme\'deki vize merkezi, Çeşme ve Alaçatı sakinlerine ve bu bölgelerde, Çeşme Belediyesi\'nin daha geniş alanında evleri olanlara vize başvurusu yapmakta kolaylık sağlayacaktır. 2017 yılında, 85 bin Türk vatandaşı Sakız\'a seyahat etmiştir. Binlerce Yunan vatandaşı da Sakız\'dan Çeşme\'ye olan 8 deniz millik istikamette yolculuk yapmıştır. Bu fırsatla, hedefimizin Sakız ve Çeşme\'nin ortak bir turistik destinasyon olması gerektiğini özellikle belirtmek isterim. Bu yaz Latin Amerika\'dan neredeyse 10 bin kişinin Çeşme ve Sakız\'ı ziyaret edeceği öngörülmektedir. Bu da böylesi bir işbirliğinin güzel bir örneğidir. Ancak, ticaret ve turizmin sadece rakamlar olmadığını vurgulamak isterim. Ticaret ve turizm iki halkı birbirine daha da yakınlaştıracaktır. Bu da belki en önemli konudur\" diye konuştu.

BAŞKAN DALGIÇ\'TAN ALAÇATI OT FESTİVALİ\'NE DAVET
Çeşme Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç da yaptığı konuşmada, her iki komşunun da aynı düşünce ile çalıştığına inandığını vurgulayarak, \"Çeşme\'de vize verme işlemlerinin başlatılmasına katkı koyan herkese teşekkür ediyoruz. Bu vesile ile Yunanistan Başkonsolosu Argyro Papoulia\'ya Çeşme\'ye \'Hoşgeldiniz\' diyorum. Ayrıca kendisini, 5-8 Nisan tarihleri arasında düzenleyeceğimiz 9. Alaçatı Ot Festivali\'ne davet ediyor ve kendilerini festivalimizde görmekten gurur duyacağımızı belirtmek istiyorum\" diyerek festival davetiyesini verdi.

\"AMAÇ, KARŞILIKLI ZİYARET VE TİCARETİ ARTTIRMAK\"
İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Zekeriya Mutlu da kokteylde bir konuşma yaparak, \"Amacımız, daha çok insanın karşılıklı olarak birbirlerine seyahatini gerçekleştirmek, aynı zamanda da ticareti daha da arttırmak\" dedi.

\"ORTAK ÇABALARLA GERÇEKLEŞTİ\"
Sakız Belediyesi Turizmden Sorumlu Meclis Üyesi Dimitris Karalis de yaptığı konuşmada şunları söyledi:\"Çeşme\'ye birçok kez geldim ve her seferinde de büyük mutluluk duydum. Yunanistan İzmir Başkonsolosluğu\'nun başlatmış olduğu vize alma kolaylığı nedeniyle bir aradayız. Bu, ortak çabalarla gerçekleşti. Her iki ülke insanının dostluğu her zaman baki. Burada atılan adım çok önemli.\"

\"TİCARETİ GELİŞTİRME AÇISINDAN FAYDALI OLACAK\"
Çeşme Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Osman Köfüncü de vize işlemleri için Esnaf Odası\'nda yer ayırmaktan duyduğu mutluluğu belirterek, \"Merdivenleri basamak basamak çıkarken, iki ülke arasındaki ticareti geliştirme açısından daha faydalı olacağını da düşünüyorum. Alaçatı Ot Festivali\'ne de değerli misafirlerimizin geleceğini umuyoruz. Bundan sonra da her iki ülkenin insanının el ele yürüyeceğini düşünüyoruz\" dedi.Osman Köfüncü, Çeşme Esnaf ve Sanatkarlar Odası\'nda gerçekleşen kokteylin ardından konuklara bir yemek verdi.

ACENTELER MEMNUN
Öte yandan Çeşme Sakız adası arasında taşımacılık hizmeti veren bir feribot şirketinin yönetim kurulu başkanı Nezihe Ertürk ve Genel Müdürü Serkan Çolak bir açıklama yaparak, \"Vize işlemlerinin Çeşme\'de gerçekleşmesi, Çeşme\'de yaşayan ve buradan Sakız Adası\'na gitmek isteyenler için büyük kolaylık sağlayacak. Bunun acenteler için de kazanç olacağını düşünüyoruz. Vize evraklarını İzmir\'e götürmek yerine buraya teslim edeceğiz\" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
---------------------------------
-Yunanistan İzmir Başkonsolosu Argyro Papoulia\'nın konuşması
-Çeşme Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç\'ın konuşması
-İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Zekeriya Mutlu\'nun konuşması
-Çeşme Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Osman Köfüncü\'nün konuşması
-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Güneş ATAGÖZ / ÇEŞME (İzmir), (DHA)

==========================================

(Özel)-Hayata tutunmak için karaciğer nakli bekliyor 

Sivas\'ta yakalandığı siroz hastalığı nedeniyle karaciğerinin yüzde 86\'lık bölümü çalışmayan Melahat Cankorkmaz (60), sağlığına kavuşabilmek için karaciğer nakli bekliyor.
Akdeğirmen Mahallesi\'nde oturan Türk Telekom Sivas Müdürlüğü\'nden emekli 1 çocuk annesi Melahat Cankorkmaz, 1 yıl önce safra kesesinde taş şikayetiyle hastaneye gitti. Bu rahatsızlığı nedeniyle ilaç kullanan Cankorkmaz, hızla kilo kaybetmeye başladı. İstanbul, Ankara ve Malatya\'da hastane hastane dolaşan Cankorkmaz, karaciğerinin yüzde 14\'lük kısmının çalıştığını öğrendi. Doktorların donör bulunamazsa hayati riskinin olduğunu söylemesi üzerine Cankorkmaz uygun donör aramaya başladı. Eşi Kadir Cankorkmaz, oğlu Tolga ve yakınlarından uygun donör bulunamadı. Cankorkmaz, eski sağlığına kavuşmak için donör bulup karaciğer nakli olmayı bekliyor. Hastalık belirtilerinin mide bulantısı ile başlaması üzerine doktora gittiğini ve doktorların safra kesesinde taş ve iltihap olduğunu öğrendiğini ifade eden Cankorkmaz, \"O zaman karaciğerim yıpranmamıştı, sağlamdı. Ondan sonraki dönemlerde başladı. Yer olmadığını söylediler, epey bir süre bekledim. Baktım ki daha çok zayıflıyorum, iştahsızım, hiçbir şey yiyemiyorum, diğer şehirlerdeki doktorlara gitmeye başladım. Ankara\'daki doktora gittim, bana hiç ümit olmadığını, yapabilecek bir şey kalmadığını söyledi. Sonra Malatya\'ya gittim. Tahliller, ultrasonlar, tomografi çekildi. Onlar da aynısını söyledi. Karaciğerimin yıprandığını siroz başlangıcı olduğunu söylediler. Aradan bir yıl geçti. Bu dönemlerde de ağrılarım, mide bulantılarım fazlalaştı. Uykusuz dönemlerim çoğaldı. İstanbul\'a gittik. Bir profesöre gittim, kesin donör bulmamız gerekiyor, biz sıraya koysak çok fazla beklersiniz, bu da aleyhinize olur, ancak siz bulabilirsiniz dedi. Akrabalardan, tanıdıklardan uygun donör bulamadık. Eşim 60 yaşını geçtiği için donör olamadı. Zaten 60 yaşından sonra alınmıyor. Çocuğumun da uygun çıkmadı. Çocuğumun arkadaşları da donör olmak istedi, ama onlar da uymadı\" dedi.
\'HASTALIĞIMDA SON SAFHADAYIM\'
Siroz hastalığının son evresinde olduğunu belirten Cankorkmaz, \"Zaten organ naklinde çok yetersiziz. Hiç kimse tam anlamıyla bilemiyor. İnsanın başına gelince anlıyor. Herkes karaciğerinin tamamını vereceğini sanıyor, ama değil. Bir kibrit kutusu kadar karaciğer alınacak. Vericiden kan grubunun uyması gerekiyor. Sıfır kan grubu da veriyor. Benim kan grubum A Rh pozitif. Sıfır kan grubundan da alabiliyorum. Verici de en fazla 20 günde kendini toparlayabiliyor. Organ nakli çok önemli. Hayat kurtarıyorsunuz. Mümkünse herkesin organ bağışçısı olmasını rica ediyorum. Hastalığımda şuan son safhadayım. Karaciğerimin yüzde 4\'ü çalışıyor. Donör bulamazsak, her an her şey olabilir\" ifadelerini kullandı.
\'SESİMİZİ DUYMALARINI İSTİYORUZ\'
Melahat Cankorkmaz\'ın 30 yıllık eşi Kadir Cankorkmaz (60) ise eşinin rahatsızlığının kendilerini çok etkilediğini söyledi, duyarlı insanların donör olmalarını istedi. Hayat kurtarmanın insanlığın gerektiği bir olay olduğunu ifade eden Cankorkmaz, \"Umarım sesimizi duyarlar, bizlere yardımcı olurlar eşim sağlığına kavuşur. Bir tane evladımız var, onun mürüvvetini görmek istiyoruz\" diye konuştu.

Görüntü Dökümü:
------------------------
-Melahat Cankorkmaz ve eşi Kadir Cankorkmaz\'dan görüntüler
-Çiftin parkta yürüyüşleri
-Çiftin parkta detay görüntüleri
-Melahat Cankorkmaz\'ın konuşması
-Kadir Cankorkmaz\'ın konuşması
-Genel Detay

(554 MB) HD
Haber-Kamera:Hüsnü Ümit AVCI-İrfan ÖZŞEKER/SİVAS, (DHA)

==========================================

Hamside son 10 yılın en kötü sezonu

Sinop Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Araştırma Görevlisi Uğur Özsandıkçı, \"Hamside son 10 yılda bu kadar kötü hamsicilik ben hatırlamıyorum. Hamsi açısından geçen yıldan daha kötü bir sezon geçti. Avlanılan miktar daha az çıkacaktır diye tahmin ediyorum\" dedi.
Türkiye\'de 15 Nisan\'da sona erecek denizlerde av sezonu bu dönem ne balıkçıları ne de vatandaşları memnun etmedi. Sinop Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Araştırma Görevlisi Uğur Özsandıkçı, geçen sezon palamudun bol olması nedeniyle bu sezon balıkçıların palamudun az olmasını beklediklerini söyleyerek, \"Bekledikleri gibi oldu ve bu sezon palamut açısından da verimsiz geçti. Beklenen oldu umulan olmadı. Bu tip göç balıkları 5-6 yıl ancak yüksek verimlilik gösterir. Ancak sonrasında bu sene kuzeyden gelmesini beklediğimiz yoğun hamsi sürülerini göremedik bu sene. Çok parça parça oldu. Ukrayna Odessa Körfezi\'nden gelmesini beklediğimiz ana hamsi stoğunun buraya gelmesi için o bölgenin soğuması lazım. Sıcaklık 5-6 derecelere düşmesi lazım ki  balık içgüdüsel olarak desin ki \'ben sularda artık duramam\'. Biz bunu Gürcistan\'ta Abhazya\'da gözlemliyoruz. Ancak Ukrayna\'da aynı soğumayı göremedik. Sonra gördük ama geç oldu o zamanda hamsi dağıldı zaten. Hamside son 10 yılda bu kadar kötü hamsicilik ben hatırlamıyorum. Hamsi açısından geçen yıldan daha kötü bir sezon geçti. Avlanılan miktar daha az çıkacaktır diye tahmin ediyorum\" dedi. Balıkçılık yönetimi için devletin ortaya bir idare koyması gerektiğini ifade eden Özsandıkçı şöyle konuştu:\"Başına buyruk bir yönetim gidiyor kimin ne yaptığı belli değil. Yasa var yasa uygulanamıyor çeşitli sebeplerden. Bizim gözlemlediğimiz kaçak trolcülükten tutun, kaçak uzatma avcılığına kadar bunlar yapılıyor ama bir şekilde engellenemiyor. Balıkçılık yönetimi açısından bunların engellenmesi lazım. Denize yaptığımız etkiyi minimuma indirmemiz lazım. Her şeyini değiştiriyoruz. Denizde tatlı su girişlerinde ciddi miktarda azalmalar var. Böyle olunca da denizde de yapısal değişimler oluyor.\" Samsunlu balıkçı Habil Yurtseven, av sezonun ne balıkçıları ne de vatandaşları mutlu ettiğini dile getirerek, \"Her  geçen yıl balıkçılık daha kötüye gidiyor. Bu sezon balıkçılar çok mağdur oldu. Balık çok az oldu. Hele hele hamsi neredeyse hiç çıkmadı. Kış döneminde hava sıcaklıkları yüksek geçince balıkta olmadı. Tezgahlarımız boş kaldı. Böyle olunca da balık fiyatları yükseldi. Tabu bu durum vatandaşları da olumsuz etkiledi. Vatandaşlar özellikle Karadeniz Bölgesi\'nde hamsiye çok tüketiyor. Hem ucuz hem lezzetli bir balık. Fiyatı bu yıl yüksek olunca vatandaşda doğru yiyemedi. Balık fiyatları düşük olsaydı bu durum et ve tabut fiyatlarının da düşmesine neden olurdu. ancak ne yazık ki bu da olmadı. Bizim açımızdan balıkçıyı mağdur eden bir sezon oldu\" dedi.

Görüntü Dökümü:
-------------------------
-Balık tezgahlarından detay
-Balıkçı teknelerinden detay
-Balıkçı Habil Yurtseven ile röportaj

(SÜRE:2 Dk) (BOYUT:224.94 MB)
Haber-Kamera:Yaprak KOÇER/SAMSUN, (DHA) 

==========================================

Şırnak\'ta ilk kez işaret dili kursu açıldı
 
Şırnak\'ta, Rehberlik ve Araştırma Merkezi’nde, işitme engellilerin iletişimde yaşadığı zorluğun aşılmasına katkı sağlamak amacıyla ilk kez işaret dili kursu açıldı. Rehberlik ve Araştırma Merkezi Özel Eğitim Öğretmeni Ulus Budak, kentte yaşayan 350 dolayında işitime engelli ile daha kolay iletişim sağlamak, onların sıkıntılarını anlamak ve hayatlarını kolaylaştırmak amacıyla açılan kursta, öğretmen, imam ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerinden oluşan 20 öğrencileri bulunduğunu söyledi.
Şırnak Rehberlik ve Araştırma Merkezi’nin, Halk Eğitim Merkezi Desteği ile açtığı kursta, öğretmenler, din adamları ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerine işaret diliyle basit cümle yapıları, sıfatlar, fiiller, soru cümleleri ve diyalog örnekleri ile parmak alfabesi öğretiliyor. Rehberlik ve Araştırma Merkezi Özel Eğitim Öğretmeni Ulus Budak, kentte yaşayan 350 dolayında işitime engelli ile daha kolay iletişim sağlamak, onların sıkıntılarını anlamak ve hayatlarını kolaylaştırmak amacıyla açılan kursta, öğretmen, imam ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerinden oluşan 20 öğrenci eğitim veriliyor.
\'İŞARET DİLİ SABIR, ÖZVERİ VE SORUMLULUK GEREKTİRİYOR\'
Rehberlik ve Araştırma Merkezi Özel Eğitim Öğretmeni Budak, haftada 10 saat olmak üzere 120 saat eğitim vereceklerini ifade ederek, işaret dilinin konuşma dilinden farklı olduğunu fakat belli bir sistem içinde el ve vücut hareketleri ile mimiklerin kullanıldığı görsel bir dil olduğunu söyledi. Budak, \"Türk işaret dili kursu 120 saati kapsamakta. Haftalık 10 saat üzerinden 12 haftalık bir süreç almaktadır. Kursumuz için temel ilkelerimiz nelerdir diye baktığımızda sabır, özveri ve sorumluluk gerektirmektedir. İlk kursumuzun şartı okur yazar olmak yeterlidir\" dedi. İşaret dili eğitiminin çok zor olmadığını belirten Rehberlik ve Araştırma Merkezi Özel Eğitim Öğretmeni Ulus Budak, konuşmasını şöyle sürdürdü: \"Türk İşaret Dili kurs programı, işitme yetersizliği ile dil ve konuşma yetersizliği olan bireylerin kişisel ve toplumsal ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla konuşma dilinden farklı olan fakat belli bir sistem içinde el ve vücut hareketleri ile mimiklerin kullanıldığı görsel bir dildir. Gelişen teknolojiye ve uzun süren uygulamalara göre işitme yetersizliği olan bireylerin eğitiminde bireysel özelliklerin ve bireysel ihtiyaçların belirleyici olması gerekmektedir. Bakanlığımıza bağlı kurum ve kuruluşlarda verilen işitme yetersizliği eğitim hizmetlerinin tümü, bireylerin işitme kalıntısını en üst düzeyde kullanmaları, dil ve konuşma, sosyal, akademik gibi tüm becerilerini olabilecek en üst düzeye çıkarabilmeyi hedeflemektedir. Bu gerekçe ile kurs programı ile bireylerin, Türk İşaret Dilini kullanarak işitme yetersizliği olan bireylerle iletişim kurabilmek için temel bilgi ve becerileri kazanması, yeniliğe ve değişime uyum sağlaması programın sonunda kursiyerler, Türk İşaret Dili ile temel iletişim bilgi ve becerileri kazanabilecektir. Bu kapsamda, günlük yaşamında kullandığı besin, giyecek ve takı, eşya, taşıt, bitki ve hayvan, varlık, meslek, okul, eğitim, devlet, il isimleri ile trafik, spor, iklim, coğrafya ve zamanla ilgili terimleri, fiiller, sıfatlar ve zıt anlamlı kelimelerin işaretlerini hatasız olarak kullanabilecektir. Günlük yaşamda kullanılan Türk İşaret Dili cümlelerine ve karşılıklı konuşma kurallarına  uygun cümleler kurabilecek ve uygulayabilecektir.\"
KURSA CAMİ İMAMI DA KATILIYOR
İşitme engellilerin dini vecibelerini yerine getirmesine yardımcı olmak amacıyla kursa geldiğini ifade eden Cami imamı Guhdar Zeyrek ise \"İşitme engelli olan kardeşlerimiz var. Onlar sokak dilini konuşuyorlar. Anne babalarının onlara öğrettiği şekilde öğreniyorlar. Bizim onlarla diyalog kurmamız biraz zor oluyor. Bu kursa açılmış biz bunun tam eğitimini alacağız. Bundan sonrada engellilerimizle daha fazla iletişim kuracağız. Onlara da bu dili öğretebilme açısından hem onlar için hem bizim için iyi. Hem dini vecibelerini yerine getirmek amacıyla, hem de diyalog kurmak amacıyla biz bu kursu öğreneceğiz. Dolayısıyla onlara da faydalı olmaya gayret göstereceğiz\" diye konuştu. İşitme engelli öğrencisi olmadığı halde ileride engelli öğrencisi olabileceği düşüncesiyle kursa katılan İngilizce Öğretmeni Fatma Nur Yıldırım da \"Etrafımızda işitme engelli öğrenciler veya insanlar olabilir onlar yardım edebilmek için bu kursa geliyoruz\" dedi.

Görüntü Dökümü:
------------------------
-Sınıfta eğitim gören kursiyerler
-Öğretmenin ders anlatması
-İşaret dili işaretleri
-Röportajlar 
-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Sekvan KÜDEN/ŞIRNAK, (DHA)

=========================================

Milli üzümlerin gen bankası Tekirdağ\'da
 
Tekirdağ Bağcılık Araştırma Enstitüsü, Türkiye\'deki tüm üzüm çeşitlerinin bulunduğu bin 400\'ün üzerinde genden oluşan bir banka oluşturdu. Tekirdağ\'ın bu konuda Türkiye\'de ilk ve tek olduğunu ifade eden Tekirdağ Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürü Dr. Cengiz Özer, \"Milli koleksiyon bağı alanındaki bin 400\'den fazla üzüm çeşidi ile ülkenin gen merkezi konumundayız. Bu yönüyle de kurumumuz Türkiye’de ilk ve tektir\" dedi.

Tekirdağ Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü yaptığı ıslah ve laboratuar çalışmalarından sonra binin üzerinde çeşitleri bulunan üzümlerin tescillenme işlemlerini hızla sürdürüyor. 1965 yılından beri devam eden Türkiye Asma Genetik Kaynakları projesi çerçevesinde Türkiye’nin farklı yörelerinden elde edilen çeşitlerden Karamenüş ve Yayla cinsi üzümler, Tekirdağ Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü tarafından tescil ettirilerek milli çeşit listesine kaydettirildi. Tekirdağ Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü, Türkiye’de yetişen ancak daha sonra ortadan kaybolmaya yüz tutmuş üzüm çeşitlerini bularak, enstitüde ıslah çalışmalarını yapıyor. Tekirdağ Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürü Dr. Cengiz Özer, bin 400\'den fazla üzüm çeşidinin Tekirdağ\'da gen bankası oluşturarak kayıt altına alındığını ifade ederek, bu anlamda Türkiye\'nin ilk ve tek kurumu olduklarını söyledi. En son Malatya ve Bolu yöresine ait yüksek kaliteli şaraplık çeşidi olan, Karamenüş ve Yayla cinsi üzümlerin tescil işlemlerinin yapıldığını belirten Özer, \"Türkiye Asma Genetik Kaynakları Projesi çerçevesinde Karamenüş ve Yayla cinsi üzümlerin tescillenerek kurumuzda yerini aldı. Yaklaşık ülkemize ait milli koleksiyonlardan oluşan bin 434 çeşit sofralık veya şaraplık üzüm çeşidi kurumumuza ait sahada korunuyor.Bulunduğumuz bu coğrafyada yaklaşım 6 bin yıldır bağcılık yapılıyor. Dolayısıyla çok büyük bir genetik zenginliğe sahibiz. Bu zenginlik içerisinde dopal olarak  doğal seleksiyon yoluyla bugüne kadar hastalıklara dayanıklı, soğuk ve sıcağa dayanabilen kaliteli üzüm çeşitleri günümüze kadar gelebilmiş. Buradaki üzüm bağının adı \'milli koleksiyon\' bağı. Bu adla ülkemizde yürütülen proje en uzun soluklu çalışmalardan bir tanesidir. Yani 1965 yıllarında başlatılan bir projedir. Ülkemizde bulunan asma genetik kaynakları bu proje vasıtasıyla çeşitli bölgelerden toplanmakta ve muhafaza altına alınmaktadır. Milli koleksiyon bağımızda yaklaşık bin 434 çeşit yerli üzüm çeşidi bulunuyor. Biz bu çeşitleri toplayıp burada sadece muhafaza etmekle kalmıyoruz. Çeşitli amaçlarla kullanıyoruz, ıslah çalışmalarında, gençleştirme çalışmalarında kullanıyoruz. Kurumumuzdaki laboratuar da bu ürünler biyotik, A biyotik stres ve dayanıklılık çalışmalarında kaynak olarak kullanılıyor\" şeklinde konuştu.

KAYBOLMAYA YÜZ TUTMUŞ ÇEŞİTLER ÇIKARILIYOR
Gen havuzu içerisinden sektörün taleplerine yönelik ürünler çıkarmaya çalıştıklarını kaydeden Özer şunları söyledi: \"Bunlardan bazıları üzüm suyuna uygun çeşitler, sofralık amaçla kullanılacak çeşitler ve şaraplık, şiralık kullanılacak çeşitler. Bu gen havuzu içerisinde çıkarılıyor. İşte şimdide çok eskiden gelen ve kaybolmaya yüz tutmuş çeşitler var. Bunların kendilerine has değerleri var. Bu ürünleri gün yüzüne çıkarmak için bir çalışma başlattık. Yapılan bu çalışmalarda yaklaşık 250 değişik ürün belirledik. Bunların içerisinden de çok yüksek kalitede olan iki tanesini tescile sunduk. Birisi Karamenüş, diğeri ise 714 kodu ile kurumumuza gelip daha sonra Yayla ismiyle tescil ettirdiğimiz ürünlerdir. Bu iki ürün şaraplık özellikleri oldukça yüksek ürünlerdir. Bu çeşitleri tecil ettirerek artık resmen hüviyet kazandırmış olduk.\" Özer bağlarda yerli çeşitlerin yanı sıra, Fransız, İtalyan ve Almanya’da yetişen şaraplık üzüm çeşitlerinin de bulunduğunu sözlerine ekledi.

Görüntü Dökümü:
------------------------
-Üzüm asmalarından görüntü
-Üzüm çeşidi isimlerinin bulunduğu tabelalar ve asmalar
-Üzüm bağında çalışan kadınlar
-Karamenüş çeşidinin asmalarından görüntü
-Diğer üzüm çeşitlerinin görüntüleri
-Kurum müdürü röportajı
-Detay görüntüler

Haber-Kamera:Ruhan YALÇIN/TEKİRDAĞ,(DHA)

============================================

Birecik\'te KADEM kadınların umudu oldu

Şanlıurfa\'nın Birecik ilçesinde Kadın Destek Merkezi\'nde (KADEM) kadınlar, çeşitli branşlarda hem eğitim alıyor, hem de gelecekte iş kurmanın hayaliyle yaşıyor.
Birecik Kaymakamlığınca hayata geçirilen KADEM\'de eğitim gören kadınlar, başta kuaför, halı dokuma, yöresel yemek, dikiş nakış kursu, okuma-yazmadan Kur\'an-ı Kerim kurslarına kadar birçok alanda eğitim alarak, aile bütçelerine katkı sağlıyorlar. Kurslara katılan ev hanımlarının çocukları için \'Kadın Destek Merkezleri\'nde kreş açılarak kadınların kurslara katılmaları kolaylaştırıldı. Çocuklar, bu kreşlerde eğlenirken anneleri de kurslara devam ediyor. Kurslara katılan bir kadın kursiyerin \"İlk defa kıymetli olduğumuzu hissettik\" sözleri ise bu merkezlerin önemini gösteriyor. Günün büyük bir bölümünü merkezdeki kurslara katılarak geçirdiklerini ifade eden kadın kursiyerler, \"Burası bizim için çok güzel oldu. Evde boş boş duruyorduk. Şuan çocuklarımızı götürdük, işleri bitirip oturuyorduk. Kreşe çocukları bırakıyoruz şimdi. Vaktimizi burada değerlendiriyoruz. Mutluyuz. Hocamızdan da çok memnunuz.\" diyor.Kursiyerler, tek amaçlarının bir dükkan açıp geçimlerini sağlamak olduğunu ifade ediyor. Kadın destek merkezinde, okuma-yazma bilmeyenlere yönelik gerçekleştiren kurslara katılan kadınlar ise ilerlemiş yaşlarına rağmen ilk defa bir harfi öğrenmenin mutluluğunu yaşadıklarını ifade etti. Birecik\'te kadınların KADEM\'e yoğun ilgi gösterdiklerini ifade eden  Kaymakam Kadir Perçi, şunları söyledi: Bu merkezimize ilçe kadınlarımızdan müthiş bir talep var. Bölgenin insanları, \'Bizde kursa yazılmak istiyoruz; biz de istifade etmek istiyoruz\' diyorlar. Özellikle kadınlarımız evde boş kalmasın. Hem istihdama yönelik olsun; Kur\'an-ı Kerim öğrenen, okuma-yazma öğrenen kursiyerlerimiz var. Hep bir bütün halinde kadınlarımızı toplum hayatına almak istiyoruz. Kadınlarımızı kazanmamız lazım. İstihdama yönlendirmemiz lazım. Burada eğitim alan kadınlarımız hem iş öğreniyorlar hemde aile bütçelerine bir nebzede olsa katkı sağlıyorlar.Kursların süresini talebe göre uzatmaya çalışacağız.\"

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-----------------------------------
- KADEM\'de eğitim gören kadınlar       
- Çeşitli branşlardaki kurslarda eğitim alan kadınlar      
- Kurs hakkında konuşan kadın kursiyerler
- Genel ve detay görüntüler

GÖRÜNTÜ BOYUTU: 358 MB
Haber:Ali LEYLAK-Kamera: ŞANLIURFA,(DHA)