(ÖZEL)
1)ANTALYA\'NIN SU DEPOSU KIRKGÖZLER İÇİN \'KİRLİLİK VE ÇEKİLME\' UYARISI
JEOFİZİK Mühendisleri Odası Antalya Şubesi İkinci Başkanı Atakan Yüklü, kentin en önemli su kaynağı Kırkgözler\'in sanayileşme, tarımsal ilaçlar ve kaçak sondajların tehdidi altında olduğunu belirterek, \"Burası elimizdeki en büyük su deposu. Suyu kirletirsek o zaman Antalya\'yı terk etmek durumundayız. Başka alternatifimiz kalmadı\" dedi.
Türkiye\'nin en büyük doğal mağarası Karain\'de yaşayanların 500 bin yıl önce su ihtiyacını karşıladığı, bugün de turizmin başkenti Antalya\'nın en önemli su kaynaklarının başında gelen Kırkgöz, insanlık tarihinin kullanılan en eski su kaynaklarından biri olarak biliniyor.
GÖLETİN SUYU NEDEN AZALIYOR?
Jeofizik Mühendisleri Odası Antalya Şubesi İkinci Başkanı Atakan Yüklü, Kırkgözler\'in 50 kilometrelik geniş havzası bulunduğunu söyledi. Bölgenin jeofizik etütlerinin yapılarak yeraltındaki boşluk ve karstik sistemlerinin, obrukların ve suyu besleyen yeraltı kaynaklarının belirlendikten sonra yer üstünün planlanması gerektiğini belirten Yüklü, “Ne tür tehlikeler ile karşılaşılacağının gözlenmesi gerekiyor. Kırkgözler\'i, sanayileşme, tarım arazilerinin bulunması nedeniyle tarımsal ilacın aşırı şekilde kullanılması ve kaçak sondajlar tehdit ediyor. Sanayi ile suyun asbest oranını yükseltiyoruz. Çevresindeki tarım alanlarında zirai ilaç kullanılmasıyla suyu kirletiyoruz. Kaçak sondajlarla da suyu yok ediyoruz. Bunların önüne geçersek bu su kaynağını koruyabiliriz. Doğa harikası göletimiz var. Burayı ilk kullanan insanların bıraktığı haline getirmemiz gerekiyor\" diye konuştu.
\'SUYU KİRLETİRSEK ANTALYA\'YI TERK ETMEK ZORUNDA KALABİLİRİZ\'
Kırkgözler\'de çok ciddi su çekilmesi olduğunu belirten Atakan Yüklü, bunun da obruk denilen jeolojik oluşumlar ortaya çıkardığını söyledi. Yüklü, “Kırkgözler\'in bulunduğu bölgede yüzlerce obruk yer alıyor. Bunların geometriğini, birbiriyle etkileşimini çözmemiz gerekiyor. Burası Antalya\'nın bir numaralı su deposu. Daha başka su depoları ve göletler de vardı, onlar kurudu. Bazılarını yok ettik. Burası elimizdeki en büyük su deposu. Suyu kirletirsek o zaman Antalya\'yı terk etmek durumundayız. Başka alternatifimiz kalmadı\" dedi.
BELEDİYE PROJE HAZIRLADI
Diğer yandan Döşemealtı Belediyesi, yaklaşık 3.5 yıl süren çalışma sonunda ilçe sınırları içerisinde yer alan Kırkgöz ve çevresi için planlama ve uygulama yetkisi aldı. 17 farklı kurum ile Çevre ve Toprak Koruma Kurulu\'ndan olumlu görüş alınan Antalya\'nın içme suyu deposu Kırkgöz Göleti\'nde uygulanacak rekreasyon projesinin nazım ve koruma amaçlı imar planları, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından onaylandı. Projede 300 bin metrekare yeşil alan oluşturulması kararlaştırıldı. Projede Çevre Sorunları Müzesi ve günübirlik tesis yer alıyor. Bu tesislerle ilgili yapılaşma mevcut yapıların restoresiyle oluşturulacak ve göle olumsuz bir etki yaratmayacak. Projede 2 bin 200 metre bisiklet yolu ile vatandaşların göldeki endemik bitki örtüsü ve göçmen kuşları gözlemeyebilmesi için 9 bin metre ahşap yürüyüş yolu planlandı. Ayrıca göl içerisinde sandal, kano gibi motorsuz araçlarla gezi yapılabilecek.
Görüntü Dökümü
--------------------
-Suda yaşayan hayvanlardan detay görüntü
-Drone ile kırk gozlerin görüntüsü
-Atakan ünlü işe röp
552 MB//4.58 SN\'HD
Haber Hasan DEMİRBAŞ- Kamera:Emrah GÜL /ANTALYA (DHA)
====================================================
2)DEVRİLEN KAMYONUN KUPASI, 30 METRE UÇTU
AKSARAY\'da sürücüsünün direksiyon kontrolünü yitirdiği taş yüklü kamyon devrildi. Kamyonun kupa bölümü ise yaklaşık 30 metre uçup, boş su kanalına düştü. Kazada sürücü Uğur Mutlu (37) yaralandı. Kaza, bugün saat 08.00 sıralarında Aksaray- Ihlara yolunun 5\'inci kilometresinde meydana geldi. Uğur Mutlu yönetimindeki 68 HY 344 plakalı kamyon sürücünün direksiyon kontrolünü yitirmesi sonucu devrildi. Kamyonun kupa bölümü ise yaklaşık 30 metre uçup, boş su kanalına düştü. Kazayı gören diğer sürücüler ambulans çağırdı. Kazada yaralanan Mutlu, sağlık görevlileri ve diğer sürücüler tarafından araç içinden çıkartılıp, ambulansla Aksaray Eğitim ve Araştırma Hastanesi\'ne kaldırıldı. Tedavi altına alınan Mutlu, sağlık durumunun ciddiyetini koruduğu belirtildi.
Görüntü Dökümü
--------------------
- Kamyon ve kaza yerinden detay
- Polisin inceleme yapması
(Haber- Kamera: Erkan ALTUNTAŞ AKSARAY DHA)
================================================
3)DAĞ KÖYÜNDEN, KATAR SARAYI’NA ‘DANS EDEN KIZ’ MODELİ İPEK HALI
Osmanlı döneminde Avrupa saraylarını süsleyen Bursa İpeği, Büyükşehir Belediyesi tarafından hayata geçirilen ‘Bursa İpeği Hayat Buluyor’ projesiyle yaklaşık 2 asır sonra yeniden dünya saraylarında boy göstermeye başladı. Proje kapsamında dağ ilçesi Büyükorhan’ın Kınık Köyü’ndeki dokuma tezgahında 4 bin yıldır bilinen geleneksel çift düğüm Türk tekniği ile dokunan ‘Dans Eden Kız’ modeli ipek halı Katar Kraliyet Ailesi’nin sarayını süslüyor.
Tarihi İpek Yolu\'nun Anadolu’daki son durağı olan ve Osmanlı döneminde başta Topkapı olmak üzere dünya saraylarını süsleyen ipek halı ve kumaşlar üreten Bursa, yaklaşık 2 asır sonra dünyaca ünlü ipeğiyle yeniden vitrine çıkıyor. 15’inci yüzyılda ipek dokuyan yüzlerce tezgahta günde ortalama 150 kilogram ham ipeğin üretildiği Bursa’da, özellikle Gümrük Birliği’ne girişle birlikte 1991 yılında ipek üzerindeki fonların kaldırılmasıyla fabrikalar bir bir kapandı, kozaları elde kalan köylüler dut ağaçlarını kesti. Türk kültürünün en önemli parçalarından biri olan ipekçilik, tarihin tozlu raflarında yerini alırken, devreye giren Bursa Büyükşehir Belediyesi Osmanlı’nın en stratejik ürünü olan ve Avrupa’nın yıllarca vergi bile almadığı Bursa ipeğini yeniden eski ihtişamlı günlerine döndürüyor.
ASLINA UYGUN ÜRETİM
‘Bursa İpeği Hayat Buluyor’ projesine 2013 yılında start veren Büyükşehir Belediyesi, ilk olarak 1790 yılında kurulan ve kuruluşunda 270 kişinin istihdam edildiği Muradiye İpek Fabrikası’nda yıllar sonra yeniden üretime başladı. Tamamen geleneksel yöntemlerle yapılan üretimde 35 Roman kadın istihdam edildi. Projenin ikinci ayağında ise kaderine terk edilmiş olan tarihi ipek dokuma fabrikası, Umurbey İpek Üretim ve Tasarım Merkezi olarak hizmete açıldı. Bursa’nın en fazla göç veren dağ ilçeleri olan Orhaneli, Harmancık, Keles ve Büyükorhan ilçeleri ile İnegöl’ün İhsaniye Köyü’nde dut yetiştiriciliğinin yaygın olduğu 16 noktaya dokuma atölyesi kuruldu. Bursa’da yıllarca üretimi yapılmayan ipek, dokuma eğitimi alan köylü kadınların hünerli ellerinde nadide halılara dönüştü.
YENİDEN DÜNYA VİTRİNİNDE
El dokuma tezgahlarında 4 bin yıldır bilinen geleneksel çift düğüm Türk tekniği ile dokunan, 1 metrekaresinde 1 milyon düğüm olan, santimetrekaresinde 38 bin koza lifi bulunan ve ortalama 6,5 ayda dokunan ipek halılar yeniden dünya vitrininde boy göstermeye başladı. Umurbey İpek Üretim ve Tasarım Merkezi Atölyeler Üretim Sorumlusu Mehmet Ünal, katıldıkları dünyaca ünlü Hannover Halı Fuarı’nda çok büyük ilgi gördüklerini, gelen talepler üzerine Amerika, Avusturya, Fransa, İtalya, Almanya ve Japonya’ya ipek halı sattıklarını söyledi.
KATAR EMİRİ DANS EDEN KIZ FİGÜRLÜ HALIYI ÇOK BEĞENMİŞ
Büyükorhan İlçesi’nin Kınık Köyü’ndeki atölyede üretilen ‘Dans Eden kız’ modeli ipek halının, İstanbullu bir aile tarafından Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani’ye hediye edildiğini belirten Ünal, “Katar Emiri, halıyı o kadar çok beğenmiş ki aynısından 3 tane daha istediler. Onları da dokuyup gönderdik. Hatta halılardan birini Katar Meclis binasının girişine astıklarını öğrendik. Bunun yanında Emir’in büyük dedeleri tarafından yapılan ve aile için büyük önem taşıyan Şam Ulu Camii’nin de ipek halı üzerine dokunmasını istediler. Şimdi desinatörlerimiz bu caminin deseni üzerine çalışıyor. İnşallah kısa zamanda onu da dokuyup, göndereceğiz. Bursa İpeği Osmanlı’nın altın sanatlarından biri. Yüzyıllarca Osmanlı ve Avrupa sarayları bu ipekle süslenmiş. Şimdi de aynı imparatorlum dönemlerinde olduğu gibi yine kralların saraylarına buradan ipek gitmeye başladı. Bu bizim için çok gurur vericiö diye konuştu.
HEM KÜLTÜR HEM İSTİHDAM PROJESİ
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Bursa’nın gelecek vizyonunun turizm olduğunu hatırlatarak, kentin en önemli kültürel değerlerinde Bursa İpeğinin de uluslararası tanıtım açısından büyük önem taşıdığını kaydetti. Geleneksel el sanatlarının yaşatılarak gelecek kuşaklara aktarılması için önemli projeleri hayata geçirdiklerini ifade eden Başkan Aktaş, “Tarihi İpek Yolu\'nun Anadolu’daki son durağı olan Bursa’mızın markalarından biri de bursa ipeği. Osmanlı döneminde Topkapı başta olmak üzere Avrupa saraylarını süsleyen Bursa ipeği o kadar değerliymiş ki Çin ve İran ipeğinden vergi alan Avrupa Bursa ipeğinden hiçbir zaman vergi almamış.
BURSA\'DA SON 30 YIL BOYUNCA İPEK ÜRETİMİ NEREDEYSE DURMUŞ
Ancak ipek üzerindeki fonların kaldırılmasıyla Bursa’daki fabrikalar bir bir kapanmış, koza üretimi de durma noktasına gelmiş. Hatta son 30 yıl boyunca ipek üretimi Bursa’da neredeyse hiç yapılmamış. Türk kültürünün en önemli değerlerinden olan Bursa ipeğinin yaşatılması ve gelecek kuşaklara aktarılması için Büyükşehir Belediyemiz tarafından ‘Bursa ipeği hayat buluyor’ projesini başlatmıştık. Son 5 yılda önemli bir mesafe kat ettik ve bugün 400 kişinin istihdam edildiği, göç veren dağ köylerinde 16 atölyede üretimin yapıldığı bir konuma geldik. Bursa ipeğinden tamamen geleneksel yöntemlerle dokunan halıların Almanya’dan Amerika’ya, Japonya’dan İtalya’ya kadar pek çok ülkede değer görmesi ne kadar doğru yolda olduğumuzu gösteriyor. Son olarak Katar Emiri’nin de Bursa ipeğinden dokunmuş halı istemesi ipekte Bursa markasını tescillemiş oldu. Biz gelecek vizyonumuzu turizm olarak belirledik ve bu manada tanıtım çok önemli. Bursa ipeği de uluslararası tanıtımda elimizi oldukça güçlendiriyorö dedi.
Görüntü dökümü;
------------------------------------
-Başkan ve üretici ile röportaj
-İpeğin işlenmesinden detaylar
-Atölyeden detaylar;
-Halılardan görüntüler
Dosya adı: 2911dagkoyukatar
Süre: 6 dakika 3 saniye, Boyut: 696 MB
Haber-Kamera: Muammer İRTEM/BURSA,(DHA)
====================================================
4)İMARA AÇILACAK AĞAÇLIK ARAZİ, MAHKEME KARARIYLA KURTULDU
KONYA\'da Meram Belediyesi\'nin bir vakıftan takas karşılığı aldığı ve 135 milyon liraya satarak imara açmayı planladığı yaklaşık 160 bin metrekarelik çoğu yeni dikilmiş fidanlardan oluşan ağaçlık arazi, davalık oldu. İlçede oturan doğa sever avukat Tevfik Buğdaycı\'nın doğanın katledilmemesi için açtığı dava sonucu 2\'nci İdare Mahkemesi, \'İmar planının\' iptaline karar verdi.
Cemiyeti Hayri Vakfı, merkez Meram ilçesi Köyceğiz Mahallesi\'ndeki arsasının bir kısmını Necmettin Erbakan Üniversitesi kampüsü yapılması için bağışladı. Geri kalan kenti tamamen görebileceğiniz manzaraya sahip engebeli ve badem ağaçları dikili arsayı da Meram Belediyesi\'ne Şükran Mahallesi\'ndeki 38 dükkan karşılığı takas yaparak verdi. Meram Belediyesi’de imara açmayı planladığı yaklaşık 160 bin metrekarelik arsayı 135 milyon liraya satmak için ihale açtı. İhaleye katılım olmadı. Bu durumu duyan, arsa ve bölgeyle bağlantısı bulunmayan avukat Tevfik Buğdaycı da, ihale ve imar planı değişikliğinin iptali için dava açtı.
2\'nci İdare Mahkemesi\'nde görülen dava için bilirkişi raporu hazırlandı.
3\'ÜNCÜ DERECE SİT ALANI
Raporda, arazinin daha önce Çevre ve Şehircilik Bakanlığı\'nın Konya-Karaman Çevre Düzeni Planı\'nda, \'ağaçlandırılacak alan\' olarak belirlendiği; ancak sonra \'Kentsel Gelişme Alanı\'na dönüştürüldüğü anlatıldı. Arazi içinde kuru dere yatağı bulunduğu, sağlık tesisi, orta öğretim ve konut alanı gibi fonksiyonların orta kısımlarından dere alanını geçtiği, dere alanlarından 10 metre koruma bandı oluşturulduğunda kalan alanların yapılaşmaya uygun olmadığı belirtildi. Yerel rüzgar olan Gedavet rüzgarının doğuş alanı olduğu ifade edildi. Arazinin 3\'üncü derece sit alanı olduğu ve 3 katlı yapılacağı, komşu parsellerde ise 1 kat yapıldığı için; planlama yöntem ve tekniklerine, şehircilik ve planlama esaslarına, plan bütünlüğüne, doğal sit alanı bütününü olumsuz etkileyeceği ve rant elde etme arzusuna hizmet eden planın kamu zararına yol açacağı için kamu yararına uygun olmadığına değinildi.
2\'nci İdare Mahkemesi de geçen kasım ayında \'imar planının iptaline\' karar verdi.
Arazinin imara açıldığını tesadüfen öğrenim, doğanın katledilmemesi için bir vatandaş olarak dava açtığını belirten avukat Tevfik Buğdaycı, şunları söyledi:
\"Bu arazı Konya\'daki Huzurevi\'nin arkasındaki engebeli bir arazi. Vakfın ağaçlandırma alanıdır. Vakıf ağaçların bakımı ve çevrenin korunması için işçi görevlendirdi. Burası imara açık alan değildi. Gedavat rüzgarlarının geçtiği bir alandır. Meram\'ın yeşilliğinin bozulmaması içinde bu bölgelerde 1 kat yapılaşmaya izin verilirken, kenti tamamen göreceğiniz manzaraya sahip bu alanda 3 kat yapılaşma düşünüldü. Tesadüfen öğrenip, hukuka aykırı olduğu ve doğanında korunması için dava açtım.\"
Buğdaycı, dava açılan 2\'nci İdare Mahkemesi\'nin bilirkişi heyetinin raporu doğrultusunda imar planını iptal ettiğini belirtti. Buğdaycı, \"Ben bir vatandaş olarak, görevimi yapmanın huzuru içerisindeyim. Konya için nerede böyle hukuka aykırılık varsa mücadele etmeye çalışıyorum. 135 milyona satacaklardı. Dolayısıyla Meram Belediyesi, para kazanmak amacıyla Konya\'yı katledici işler yapıyor. 20 yıl sonra Meram\'da yeşil kalmayacak. Davayı kazandıktan sonra birçok insan arayıp teşekkür etti. Bizim mücadelemiz yemyeşil bir Konya için. Zaten Meram\'da elimizden giderse Konya\'da hiçbir şey kalmaz. O yüzden Konya\'da güzel bir şehirde yaşamak için çocuklarımıza miras bırakmak için bu davayı açtım. İnşallah bu \'imar planın iptalinden\' sonra Meram Belediyesi rant hesaplarını bırakır ve burayı çok güzel bir şekilde ağaçlandırır. Bizlerde gelip ağaç dikeriz. Yem yeşil bir Konya\'da yaşamak istiyoruz. Başka da bir şey istemiyoruz. Bu karara Meram Belediyesi\'nin de itiraz etme hakkı var.\" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
-----------------------
-Araziden havadan detay
- Arazi ve ağaclardan detay
- Tevfik Buğdaycı röp.
(Haber- Kamera: İsmail AKKAYA- Hasan DÖNMEZ KONYA DHA))
==================================================
5)VAN MERKEZLİ PKK/KCK OPERASYONU: 7 GÖZALTI
VAN merkezli 4 ilde PKK/KCK terör örgütü işbirlikçilerine yönelik düzenlenen operasyonda, 7 şüpheli gözaltına alındı.
Van Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, Van merkezli Mersin, Adana ve Siirt\'te terör işbirlikçilerine yönelik \'Şehit Güvenlik Korucusu Ali Ogün\' operasyonu düzenlendi. Jandarma ekipleri tarafından düzenlenen operasyonlarda 7 şüpheli gözaltına alınırken, adreslerinde yapılan aramalarda ise, 13 cep telefonu, 13 sim kartı, 3 hafıza kartı, 1 harici bellek kartı, 2 taşınabilir bellek, 1 bilgisayar kasası ve çok miktarda örgütsel döküman ele geçirildi.
Görüntü Dökümü
-----------------------
-Ele geçirilen cep telefonları. hafıza kartları ve örgütsel dökümanlar
Behçet DALMAZ/VAN,(DHA