Diyarbakırlı taksicinin İguana sevgisi
DİYARBAKIRLI taksici Ensari Alptekin, evinde beslediği ve daha çok tropikal iklimlerde yaşayan İgunayı gittiği her yere yanında götürüyor. Alptekin\'in Akif ismini verdiği iguanayı yolda gören küçük çocuklar, onu severken, gençler ise igunayı alarak hatıra fotoğrafı çektiriyor.
Merkez Yenişehir ilçesinde 5 yıldan beri taksicilik yapan 27 yaşındaki Ensari Alptekin, 2 yıldan beri evinde iguana besliyor. 4 aylıkken aldığı ve Akif adını verdiği iguanayı çok sevdiğini belirterek, onu gittiği her yere yanında götürüyor. Direksiyon başına geçtiğinde de yanında Akif\'i götürdüğünü anlatan Alptekin, \"Benim de böyle bir hobim var. Ben bu iguanayı 2 yıl önce aldım. 4 aylıkken yaklaşık 500 liraya malloldu bana. Şimdi bana 2 bin lira teklif ettiler vermedim. Özel bir yemi var ama ben yemiyle birlikte elma, muz, armut, kiraz, kavun, karpuz, marul, salatalık, meyve ve sebze de veriyorum. Gittiğim her yere onu da götürüyorum. Özel bir akvaryumu var orda kalıyor. Ömürleri 16 ila 20 sene kadar var. Avrupa\'dan resmi yollarla getirildi Akif, kimliği de var. Erkekler 2, dişiler 1.5 metre kadar uzayabiliyor. Akif şu an 90 santim uzunluğuna ulaştı. Evdekiler de Akif\'e alıştı, onunla oynamaya başladılar. Yavru iguanalar şu an 500 liraya satılıyor. Aslında Akif\'e bir eş arıyorum. Eşi olsaydı onun da yavruları olurdu\" dedi.
Yenişehir ilçesinde, kentin en kalabalık semti Ofis taksi durağında taksicilik yapan Alptekin\'in omuzundaki iguana Akif\'i gören çocuklar, hemen onu sevmeye çalışıyor. Genç kız ve erkekler ise Akif ile hatıra fotoğrafı çektirip sosyal medyada paylaşıyor.
Görüntü Dökümü
Omuzunda iguana taşıyan taksici Ensari Alptekin
Taksici Alptekin\'in iguana Akif\'i anlatması
Çocukların iguana Akif\'i sevmesi
Genç erkek ve kızların iguana ile fotoğraf çektirmesi
Ailelerin durup iguanayı sevmeye çalışmaları
Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Mehmet TÜRK/DİYARBAKIR, (DHA)-
==================
Avrupa’nın tek balayı odalı 5 yıldızlı kedi oteli
BURSA\'da, tatillerde ya da iş gezilerinde evcil kedilerini bırakacak yer bulamayanlar için açılan Avrupa’nın en lüks kedi oteli, her kedi için ayrı düşünülmüş standart, süit, kral dairesi ve balayı odalarıyla yoğun ilgi görüyor. 32 odalı otel, hayvan dostları için süit odayı tercih eden müşterilerine kedilerini 7/24 cep telefonlarından izleyebilme imkanı da veriyor. Oda fiyatları, günlük içeriklerine göre 30 ile 50 lira arası olan otelde, kedilerini cifleştirmek isteyenler için bir de balayı odası bulunuyor.
Bursa\'nın merkez Nilüfer ilçesinde bulunan Evcilim Kedi Oteli, tatile ya da iş gezisine çıkanların evde bırakaamadığı kedilerine kapı açıyor. 32 odalı otele rezervasyon ile kabul edilen ve sürekli veteriner hekim kontrolünde bulunan kediler için sahipleri, günlük standart oda için 30, lüks oda için 40, süit oda için de 50 lira ödüyor.
AVRUPA\'NIN TEK 5 YILDIZLI LÜKS KEDI OTELI
İşletme müdürü Serkan Hazar, müşterilerinden gelen istek ve talepler doğrultusunda bu şekilde bir kedi oteli tasarlamak istediklerini ifade ederek, \"Otelimiz hem Avrupa’da, hem de Türkiye\'deki tek 5 yıldızlı kedi oteli. Yurt dışındaki ve Türkiye\'deki yapılmak istenenleri araştırarak ortaya bir harman çıkartıp gerçekten kedilerin ihtiyaçlarına çözüm üretecek, rahat edebilecekleri, psikolojilerinin olumsuz etkilenmeyeceği şekilde bir sistem geliştirmeye çalıştık. 32 odalı otelimizde standart, süit ve kral dairesi olmak üzere 3 tip oda bulunuyor. Odalarımızın metrekareleri aynı, ancak içindeki oyun alanları ve özellikleri farklı. Kral dairesinde kamera sistemimiz var, burada kedi sahipleri 24 saat boyunca kedilerini izleyebiliyorlar. Hazar, şöyle devam etti:
BAYRAM TATİLLERİNDE OTEL FULL DOLUYOR
“Odalarda özellikle mama ve su kaplarını dışarıdan müdahale edilebilir şekilde yaptık. Böylece odaya girmemize ihtiyaç kalmadı. Her gün düzenli olarak mama ve suları yenileniyor, kumları temizleniyor. Kedi sahiplerinden, evlerinden eşyalar getirmelerini istiyoruz. Kendi kokularının olduğu, evlerinde severek oynadıkları oyuncaklarıyla çok daha güzel vakit geçirebiliyorlar. Kediler otele rezervasyonla alınıyor. Otele giriş yapmadan önce konaklayacak kediler mutlaka veteriner polikliniğinde genel muayeneden geçiriliyor. Ayrıca otelde her gün veterinerlerimiz düzenli olarak kedileri kontrol ediyor. Özellikle bayram tatillerinde otel full doluyor. Her kesimden müşterilerimiz var. Yaz tatillerine gidenler, evde temizlik yapanlar, eve kediden hoşlanmayan misafiri gelenler ve günlük yoğun işleri olanlar oluyor mesela. Bu anlamda büyük bir talep vardı , ihtiyaç olan bir alanı doldurduğumuzu düşünüyoruz.\"
BALAYI ODASI
Balayı odasının da müşterilerden gelen bir talep olduğunu söyleyen İşletme müdürü Serkan Hazar, “Kedilerin cifleşe döneminde kimde kalacağı gibi bir sorun yaşanıyordu. Bazı kediler bulunduğu yeri yadırgadığı için bu süreç sıkıntılı geçiyordu. Bize gelen talep ile biz de her otelde olduğu gibi bir balayı odası tasarladık. Burada çeşitli süslemelerle bir konsept oluşturduk. Bir damat ve gelin hazırlıyoruz. Balayı odasının günlük ücreti 100 liraö dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-Kedilerden ve otelden goruntuler
-Balayı odasından detaylar
-Kedilerin sağlık kontrolünden görüntüler
-Roportaj
HABER/KAMERA: Osman ŞİŞKO – Berktuğ ÖNCÜ, BURSA,(DHA)
487 MB - 4 dakika 21 saniye
======================================
Başpehlivanlığa giden yol
ANTALYA\'da antrenman yapacak alan bulamayan güreşçiler, yol kenarında yağlı güreş antrenmanı yapıyor. İşlek anayol kenarında çalışan gençlerin hedefleri ise başpehlivan olmak.
Bu yıl 666\'ncısı düzenlenen Tarihi Elmalı Yağlı Pehlivan Güreşleri\'ne ev sahipliği yapan ve son yıllarda çıkardığı başpehlivanların yağlı güreşlerde elde ettiği başarılarla damgasını vuran Antalya\'da bir grup genç, yer bulamadıkları için yol kenarındaki çim alanda antrenman yapıyor. Antalya\'nın araç trafiği bakımından en işlek noktalarından biri olan Antalya-Burdur Karayolu üzerindeki Antalya Bulvarı\'nın yanındaki çimlerde çalışan güreşçiler, kispetlerini giyerek üç yıldır bu noktada antrenman yapıyor. Yol kenarında güreşenleri gören araç sürücüleri de korna çalarak genç güreşçilere selam veriyor.
DAMACANALARLA DUŞ ALIYORLAR
Yoldan geçen araçlara aldırış etmeden antrenmanlarına devam eden güreşçiler, antrenman sonrası duş ihtiyaçlarını ise araba bagajında getirdikleri damacana sularla karşılıyor. Antrenman yapan gençlerle ülkedeki tüm güreş müsabakalarına gitmeye çalıştıklarını söyleyen Bayram Atmaca, \"İmkansızlıklar nedeniyle antrenmanımızı burada yapıyoruz. Antrenman için çim gerekiyor ve çimi bir tek burada kullanabiliyoruz. Gençlerimiz kötü yola düşmesin, sporla uğraşsın diye biz elimizden geleni yapıyoruz. Kendi araçlarımız ile su getiriyoruz. Aracımız olmadığı zaman her arkadaşımız bir damacanayı sırtına alarak buraya getiriyor. Antrenman sonrası burada yıkanıyoruz. Kendi çabamızla bir şeyler yapmaya çalışıyoruz\" dedi.
\'ELİMİZDEN BU GELİYOR\'
Antalya\'nın özellikle son senelerde güreş konusunda seviye atladığını, ancak kendilerinin destek bulamadığını belirten Atmaca, \"Herhangi bir kulübümüz veya derneğimiz olmadığı için en uygun yer olarak burayı bulduk. Burada antrenman yapmamız çok normal değil. Ülkemizde sporun altyapısına yeteri destek verilmediğini düşünüyorum. Arkadaşlarımız tamamen özveri ile burada hazırlanıyor. Hocamız Yusuf Özdemir hiç bir karşılık beklemeden gençlerimizi burada 3 yıldır çalıştırıyor\" ifadelerini kullandı.
\'HEDEFİM BAŞPEHLİVANLIK\'
Genç güreşçi Şeref Özdemir de güreşen arkadaşlarının hepsinin birer başpehlivan adayı olduğunu kaydetti. Özdemir, \"3 yıldır güreş yapıyorum. Aslında buradaki şartlar bizim çok uygun değil. Yanımızdan sürekli araçlar geçiyor. Antrenman sonrasında yıkanmak için kendi suyumuzu kendimiz getiriyoruz. Elimizden geldiğinin en iyisi yapmaya çalışıyoruz. Çok çalışıp başpehlivan olmak istiyorum\" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
---------------------------
Pehlivanların çim alanda antrenmandan görüntü ( Drone görüntü )
Güreşçilerin antrenman yaparken dron görüntüsü
Pehlivanların güreş tutmalarından görüntü
Yoldan geçen araçlardan görüntü
RÖPH 1: Bayram Atmaca
RÖP 2: Şeref Özdemir
Güreşci gencin yıkanırken görüntüsü
Güreşcilerin yağlanmasından görüntü
Detaylar
615 MB -- 05.33 /// HD
Haber: Semih ERSÖZLER-Kamera: Mehmet KILIÇASLAN-İbrahim LALELİ/ANTALYA,(DHA)
======================================
Pilot köyde çalışmalar başladı
CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan tarafından hayvancılık alanında pilot üniversite seçilen Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) tarafından yürütülen \'Hayvancılık Projesi\' kapsamında merkez Beşkavak köyü \'Küçükbaş Hayvan Yetiştiriciliği Islahı ve Yaygınlaştırılması\' ile \'Küçükbaş Hayvan Yetiştiricilerinin (Çoban-Sürü Yöneticisi) Eğitimi\' projesi kapsamında pilot köy seçildi.
Yükseköğretim Kurulu tarafından koordine edilen ve Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı ile birlikte yürütülen, özellikle 2006 yılı sonrasında kurulmuş olan yükseköğretim kurumlarına yönelik başlatılan \'Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşması\' ile \'Burdur İli Sektörel Rekabet Gücünün Artırılması: Tarım ve Hayvancılıkta Farklılaşarak Bütünleşik Kalkınma\' adlı proje kapsamında pilot üniversite olarak seçilen MAKÜ hayvancılık ve hayvancılığa dayalı faaliyetlere özel olarak odaklanmayı amaçladı ve bu amaca yönelik farklı projeler geliştirdi.
Bu kapsamda MAKÜ Veteriner Fakültesi ile diğer fakülte ve yüksekokul öğretim elemanları tarafından \'Küçükbaş Hayvan Yetiştiriciliği Islahı ve Yaygınlaştırılması\' ile \'Küçükbaş Hayvan Yetiştiricilerinin (Çoban-Sürü Yöneticisi) Eğitimi\' başlıkları altında projeler hazırlandı, farklı disiplinlerden oluşan öğretim elemanlarının yer aldığı proje ekibi küçükbaş hayvan yetiştiriciliğiyle ilgili sorunlara çözüm bulmak amacıyla sahadaki çobanlarla birebir ve Ar-Ge\'ye dayalı projeleriyle yerelden genele doğru çalışmalarına başladı.
Türkiye\'de ilk olan proje kapsamında Rektör Prof. Dr. Adem Korkmaz, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Karaca, Rektör Danışmanı Dr. öğretim üyesi Mustafa Kılınç, Proje Sorumlusu Doç. Dr. Özkan Elmaz ve proje yürütücüleriyle birlikte pilot köy olarak seçilen Burdur merkez Beşkavak köyünde çobanlarla buluştu.
Yapılan çalışma hakkında bilgi veren Rektör Korkmaz, \"Burası küçükbaş hayvancılığının yaygın olarak yapıldığı bir köy. Muhtarımız burada yapılan çalışmalarda bizlere yoğun destek veriyor. Burada bilinçli bir küçükbaş yetiştiriciliği konusunda işbirliği yapıyoruz. Yüzlerce yıllık bir birikimle bu insanlar bu çalışmalarını yapıyor. Elbette güzel yaptıkları, iyi yaptıkları şeyler var. Ancak daha iyi nasıl yapılabilir, hastalıklarla nasıl mücadele edebiliriz, doğumdaki ölümleri nasıl azaltabiliriz, verimi nasıl artırabiliriz, ikiz doğumlar çoğaltılabilir mi, yılda iki kez doğum alabilir miyiz gibi bütün çalışmaları bu köyde yapacağız. Yıl boyunca üniversite öğretim elemanlarımız hemen hemen her gün buralarda olacaklar\" dedi.
Beşkavak köyünde çobanlık yapan aileler de yapılacak olan bu çalışmanın bilinçli bir yetiştiricilik yapmaları açısından önemli olduğunun altını çizerek, hem hükümete hem de üniversite yönetimine teşekkürlerini iletti.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------
- Dağlarda yayılan sürüler
- Proje ekibi
- Rektör Korkmaz\'ın açıklamaları
- Koyun ve keçi sürüleri
HABER: Mesut MADAN- KAMERA: BURDUR, (DHA)
======================================
Yabancı öğrencilere, kız isteme merasimi tanıtıldı
TOKAT’ın Erbaa ilçesinde Erek Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi tarafından hazırlanan \'Anadolu’da Evlilik Merasimleri Projesi\' kapsamında İngiltere, Almanya, Makedonya ve Bosna Hersek’ten gelen 28 yabancı öğrenci kız isteme ve kına gecesinin nasıl yapıldığını öğrendi. Kız isteme merasimi sırasında Alman Öğrencilerden Selina Güther (16) temsili damada tuzlu kahve ikram etti.
İlçedeki Erek Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, Anadolu’da evlilik merasimlerini Avrupalılara tanıtmak için proje hazırladı. Erasmus kapsamındaki proje için İngiltere, Almanya, Makedonya ve Bosna Hersek’ten 28 kız öğrenci Tokat’ın Erbaa ilçesine geldi. Etkinliklere katılan öğrencilere ilk olarak kız isteme merasiminin nasıl gerçekleştirdiği gösterildi. Canlandırma gereği Alman öğrencilerden Selina Güther istenmeye gelinen kız olarak seçildi. Selina’ya misafirler eve geldiğinde ellerini öpmesi, daha sonra ise kahve ikramında bulunması gerektiği anlatıldı. Güther rolü gereği tuzlu kahveyi damat rolündeki Kaan Okyar\'a ikram etti. Öğrenciler canlandırmayı ilgiyle izledi.
\'TUZLU KAHVE İKRAMI ÇOK İLGİNÇ\'
Kız isteme merasimi sırasında tuzlu kahve ikramını çok ilginç bulduğunu söyleyen Alman Selina Güther, \"Türk kültürünü tanımak ve bunu tecrübe etmek güzeldi. Çok hoşuma gitti. Mesela, bu kahve çok ilginçti, biber ve tuz konulmuştu. Bunun yanında Almanlarda bu daha uzun sürüyor. Ebeveynler, bütün aile buradaydı. Almanlarda sadece karı ve koca oluyor\" dedi.
Projeyi gerçekleştiren Erek Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesini gezen öğrencilere okulda verilen eğitimle ilgili bilgi verildi. Gezi sırasında İngiliz öğrenciler okul bahçesindeki Atatürk Anıtı\'nda hep birlikte hatıra fotoğrafı çekti. Daha sonra Erbaa Belediyesi Kongre ve Kültür Merkezinde Türkiye’de düğünden önce geleneksel olarak yapılan kına gecesi canlandırıldı. Projeye katılan yabancı öğrencilere geleneksel kıyafetler giydirildi. Gelinle birlikte sahneye çıkıp nasıl kına yakıldığını izleyen çoğunluğu İngiliz ve Alman öğrencilerden oluşan grup çalan müzikler eşliğinde oynadı.
\'BİZİM DE GELENEKLERİMİZ FARKLI\'
İngiltere’den proje için Türkiye’ye gelen ve bu gelenekleri görmenin oldukça ilginç olduğunu söyleyen 15 yaşındaki Deisy Turner \"İnsanlar birbirlerine geleneklerine göre davranırlar. Gerçekten birçok hoş gelenek var ve gerçekten de çok farklılar. Bizim de geleneklerimiz var ama bunlar gibi değiller. Mesela bizde aynı şekilde anne-babamızın onayını soruyoruz. Bunu biz de yapıyoruz. Bunun gibi bir dışarıda buluşma biz de var ama geleneksel bir şey sayılmaz. Bizde birçok insan evlenmiyor, sevgili olarak devam ediyor. Çünkü İnsanların tereddütleri oluyor\" diye konuştu.
\'KADINA VERİLEN MUAZZAM DEĞERİ YANSITMAYA ÇALIŞTIK\'
Projeyi Anadolu’da evlilik ritüelleri üzerinden kadına verilen değeri anlatmak amacıyla geliştirdiklerini kaydeden Mahmut Temiz ise şöyle konuştu: \"Evlilik ritüellerinde kadına olağanüstü bir değer veriliyor. Bu değer ritüellerin çeşitliliğinden kendisini belli ediyor. Dolayısıyla her bir aşamada aşama aşama oluşturulan çekirdek ailenin ne kadar sağlam temellere oturtulduğunu aslında görebiliyoruz. Onun için yabancı misafirlerimize de biz bunu özellikle anlatmak istedik. Tabi aralarında Türkler de var. Onlarla benzer özelliklerimiz var fakat hiç bilmeyenler var. Özellikle Almanya ve İngiltere’den gelen misafirlerimizde ciddi bir ilgi görüyoruz. Bu da bizi mutlu ediyor. Ancak burada üzerinde durulması gereken şey şu. Anadolu’da kadına muazzam değer veriliyor. Fakat batı dünyası bizim kadına değer vermediğimizi iddia ediyor. İşte biz bu seremonilerde özellikle Anadolu\'da kadına verilen değerin, izzetin, gururun bir göstergesini sunmaya çalıştık.\"
Görüntü Dökümü:
-Etkinlikten görüntüler
-Yabancı öğrencilerin görüntüsü
-Kız isteme merasimi
-Alman kızın kahve ikramı
-Kına gecesinden görüntüler
-Öğrencilerin konuşmaları
-Proje sorumlusunun konuşması
Haber-Kamera:Fatih YILMAZ-İbrahim UĞUR/ERBAA (Tokat), (DHA)
(560 mb)