Gündem

DHA YURT BÜLTENİ-4

(ÖZEL) 1)KARADENİZ'DE, PKK'NIN KÂBUSU KOMANDO TİMLERİ İZ SÜRÜYOR DOĞU Karadeniz kırsalında terör örgütü PKK'ya yönelik başarılı operasyonlarda, sözde 'lider kadro'larını etkisiz hale getiren Jandarma Komando Özel Asayiş Komutanlığı’na (JÖAK) bağlı Jandar

28 Ağustos 2018 13:35

(ÖZEL)
1)KARADENİZ\'DE, PKK\'NIN KÂBUSU KOMANDO TİMLERİ İZ SÜRÜYOR

DOĞU Karadeniz kırsalında terör örgütü PKK\'ya yönelik başarılı operasyonlarda, sözde \'lider kadro\'larını etkisiz hale getiren Jandarma Komando Özel Asayiş Komutanlığı’na (JÖAK) bağlı Jandarma Komando timleri operasyonlarını aralıksız sürdürüyor. Timler, ormanlık, eğimli alanda zorlu arazi koşullarında, terörist grubu etkisiz hale getirmek için operasyonlarla iz sürüyor. Bölge halkının destek verdiği askerler, operasyon dönüşü vatandaşların ikramları ile karşılanıyor.
Doğu Karadeniz Bölgesi\'nde, Gümüşhane, Giresun ve Trabzon illeri kırsalında terör örgütü PKK\'ya yönelik operasyonlar kapsamında, İçişleri Bakanlığı\'nın \'aranan teröristler listesi\'ndeki \'kırmızı kategori\'de başına 4 milyon lira ödül konulan \'Zeynel\' kod adlı terörist Mehmet Yakışır ile yine aynı kategoride yer alan \'Türk Tarık\' kod adlı terörist Barış Öner etkisiz hale getirilmişti. Örgütün Karadeniz Açılım Grubu\'ndaki sözde \'lider kadro\'larının etkisiz hale getirilmesinin ardından ağır darbe alan ve dağılan örgütün geride kalan unsurlarının yakalanması için Jandarma Komanda Özel Asayiş Komutanlığı\'na bağlı Gümüşhane Kürtün Jandarma Komando timleri operasyonlarını aralıksız sürdürüyor.  Bölgede, ormanlık, eğimli alanda zorlu arazi koşullarında Demirören Haber Ajansı’nca (DHA) görüntülenen timler, terörist grubu etkisiz hale getirmek için operasyonlarla iz sürüyor. 
SON TEKNOLOJİK SİLAHLAR KULLANILIYOR
Giresun Jandarma Bölge Komutanlığı koordinesinde Gümüşhane İl Jandarma Komutanlığı’na bağlı Kürtün İlçe Jandarma Komando timleri, operasyona çıktıkları arazide, en son teknolojik yerli silah ve mühimmat ile askeri malzemeleri kullanıyor. Türkiye\'nin ilk keskin nişancı tüfeği \'Bora-12\' ile Türk yapımı silahlı zırhlı personel taşıyıcı \'Ejder\' kullanan askerler, dağ, taş, dere, tepe demeden araziyi didik didik tarıyor. Operasyonlarda, insansız hava aracı (İHA) ile ATAK ve Kobra tipi askeri helikopterler de kullanılıyor. Güvenlik güçleri, kaçış bölgelerini kontrol altına aldığı terörist grubu etkisiz hale getirmek için hava destekli operasyonlarını sürdürüyor.
BÖLGE HALKINDAN DESTEK
Doğu Karadeniz\'de terör örgütü PKK\'ya yönelik süren operasyonlara vatandaşlarda büyük destek veriyor. Daha önce operasyondan dönen birlikleri ilçe girişinde Türk bayrakları ile karşılayan vatandaşlar, kırsaldaki operasyonlarda askere ikramlarda bulunuyor. Kürtün  ilçesinde operasyondan dönen Jandarma Komando timlerinin yoluna çıkan 3 çocuk, askerlere su ve ayran ikramında bulundu. Köy yolunda önde dedektörlü ekip, arkada ise silahlı zırhlı araç \'Ejder\' eşliğinde yürüyen askerler, çocukların ikramlarını içti,  başlarını okşayarak teşekkür etti. Çocuklar, \"Askerler sıcak havada susamıştır diye düşündük. Annem ayran hazırladı. Onlara su ve ayran ikram ettik. Onlar vatanımızı koruyor. Askerimizi çok seviyoruz\" dedi.
BÖLGEDEN KAÇIYORLAR
Doğu Karadeniz Bölgesi\'ndeki Gümüşhane, Giresun ve Trabzon illeri kırsalında terör örgütü PKK\'ya yönelik hava destekli operasyonlarda, sözde \'lider kadro\'ları öldürülen örgütün sözde \'Karadeniz Açılım Grubu\' dağıldı. Güvenlik güçlerinin bölgedeki operasyonlarını artırması, foto kapanların kurulması ve hava destekli operasyonlarla kıskaca alınan terörist gruptan 2\'si teslim olurken, 6\'sı da çatışmalarda öldürüldü. Son çatışma ile büyük darbe alan ve sözde \'lider kadro\'ları etkisiz hale getirilen PKK\'lılar bölgeden kaçışmaya başladı. Güvenlik güçleri, kaçış bölgelerini kontrol altına aldığı terörist grubu etkisiz hale getirmek için hava destekli operasyonları sürdüreceği belirtildi. Bölgeye yeni sızmaları önlemek için kırsalda fotokapan sayılarının artırılacağı da öğrenildi.

Görüntü Dökümü
-------------------
-Drone ile operasyon görüntüsü
-Ormanda arama tarama yapan askerler
-Keskin nişancı detayları
-Ağaçların altını arayan askerler
-Zırhlı araç detayları
-Çocukların ikramlarda bulunması
-Askerlerin çocukların başını okşaması
-Su ikram eden çocukla röp.
Haber: Muhammet KAÇAR - Kamara: Selçuk BAŞAR-Uğur AYDIN GÜMÜŞHANE-DHA
Boyut: 908 mb.      Süre: 4.42 DK.

===================================================

2)BANKA KREDİSİ İLE TAZİYE YEMEĞİNE MÜFTÜLÜK FRENİ

DİYARBAKIR Müftülüğü, kentteki taziye evlerinde maddi durumları iyi olmayan cenaze sahiplerinin yemek vermek için bankadan kredi çekmek zorunda kalmalarının önüne geçmek için, \'taziye adabı\' uygulaması başlattı. Diyarbakır Müftüsü Yavuz Selim Karabayır, taziye evinde yemek verilmesi dinen caiz olmadığını söyledi. Müftü Karabayır, \"Biz hadisin tam zıddını yapıyoruz. Hadiste, Peygamberimiz cenaze sahiplerine eziyet edilmemesi gerektiğini ve ona maddi bir sıkıntı yaşatılmamasını söylüyor. Ama biz cenaze sahibinin yemek yedirmesini bekliyoruz. Taziye sahibinin masraf yapıp, hatta duyuyoruz borç alıyor, daha ötesi var bankadan 7-8 bin lira kredi alıp, masrafta bulunuyor. Bu caiz değildir\" dedi. Müftülüğün hazırladığı \'taziye adabı\' tabelaları taziye evlerine asıldı. Tabelada taziyede, dinen caiz olan ve olmayan uygulamalar belirtiliyor.
Diyarbakır, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde taziye evlerinin kurulmasında öncülük ederken, bölgede yaygınlaşan taziye evleri beraberinde taziyelerde verilen yemekleri gündeme getirdi. Taziye evlerinde yas sahiplerinin 3 gün boyunca taziyelerini bildirmek için gelen yüzlerce kişiye yemek vermesi, bazı yas sahiplerini maddi anlamda sıkıntılara sokunca olaya Diyarbakır Müftülüğü el koydu. Müftülük, ekoonomik olarak durumu iyi olmamasına rağmen taziyeye gelenlere yemek vermek zorunda kalan bazı yas sahiplerinin bunu karşılamak için bankadan faiz ile kredi çektiğini belirlemesi üzerine, \'Taziye Adabı\' uygulaması başlattı. 
\'ACILARINI HAFİFLETMEK İÇİN ORADA BULUNULUR\'
Yaşanan mağduriyetin önüne geçmek için Diyarbakır Müftülüğü, taziye evlerinde \'Taziye adabı\' uygulamasını hayata geçirdi. \'Taziye süresi üç gündür. Taziyede teselli verilir, sabır dilekleri sunulur. Kur\'an-ı Kerim okunurken konuşulmaz. Taziye yerinde yemek verilmez. Taziye yeri temiz bir şekilde teslim edilir\' yazılı panoları kenttin bir çok taziye evine astıran müftülük, taziye evlerinde verilen ve zaman zaman yas sahiplerini sıkıntıya sokan yemeğin önüne geçmeyi hedefledi. Diyarbakır Müftüsü Yavuz Selim Karabayır, taziyelere yas sahibinin acılarını hafifletmek için gidildiğini ifade ederek, cenaze evlerine ziyarette bulunmak, Müslüman\'ın Müslüman kardeşi üzerindeki haklarından bir tanesi olduğunu söyledi. Müftü Karabayır, şunları söyledi: 
\"TAZİYELERİ GELENEK VE GÖRENEKTEN ÇOK, DİNİ KAYGI İLE YAPMAK LAZIM\"
\"Peygamberimiz, taziyenin 3 gün olabileceğini buyurmuş ve onun adabını kendi uygulamasıyla göstermiş. Peygamberimizin amcasının oğlu Cafer Bin Ebu Talip vefat ettiğinde, Peygamberimiz, \'Cafer\'in evine yemek götürün, çünkü onun başına çok büyük bir iş gelmiş, kendi işleri ile uğraşamaz\' diye buyurmuş. Taziyeye nasıl gidilir, taziyede neler yapılır, biz bunu Peygamberimizin uygulamasından öğreniyoruz. Gelenek, görenek ve adetler korkusuna değil, tamamen dini bir kaygıyla bu işi yapmak lazım. Cenaze evinde yemek vermek caiz değildir. O ev halkına yemek yedirilmesi gerekiyor. O süreç içerisinde onlara sahiplenmek gerekiyor. Sünnet olan budur. Komşular götürecekler, o evde yemek pişmeyecek. Hatta bazı ailmelerimiz cenaze evinde bir şey yiyilip, içilmemesine öngörüyorlar. Acılarını hafifletmek için orada bulunulur. Bölgemizin bazı illerinde taziye sahibi büyükbaş hayvan kesip, ziyaretçilere yemek veriyor. Bu hiç caiz olan bir şey değil. Paygemberimizin hadisinden öğrendiğimiz gibi, cenaze evlerine sıkıntı vermemek gerekiyor. Biz bunu kesinlikle reddediyoruz. İmanız gereği biz buna dikkat etmemiz lazım.\"
\'TAZİYE EVLERİNDE YEMEK VERMEK DİNEN CAİZ DEĞİLDİR\'
Müftü Karabayır, taziye evlerinde yemek verilmesinin dinen caiz olmadığını dile getirerek, taziyede yemek vermek için bir çok kişinin bankalarda kredi çektiğine dikkat çekti. Yemek verilmesi maddi bir külfet olduğunu anlatan Müftü Karabayır, \"Diyarbakır Müftülüğü olarak, taziye adabı uygulamasını başlattık. Bu uygulamada, taziye gelen kişi ne yapması gerekiyor, nasıl hitapta bulunur ve taziyeye gelenlere ne tür ikramlarda bulunur diye açıklanmış. Bir insan taziye evine gittiğinde, \'El Hükmü Lillah\' der. Orada oturur, Kur\'an okunmasını biliyorsa okur. Fatiha okunduktan sonra biraz oturup, çıkılır. Orada yemek yedirmek maddi bir külfettir. Biz hadisin tam zıddını yapıyoruz. Hadiste, Peygamberimiz cenaze sahiplerine eziyet edilmemesi gerektiğini ve ona maddi bir sıkıntı yaşatmamasını söylüyor. Ama, biz cenaze sahibinin yemek yedirmesini bekliyoruz. Bu caiz değildir. Diyarbakırlı hemşehrilerimiz, taziyeye gittiğinde o taziyede yemek yemesi caiz değildir. O taziye sahibinin masraf yapıp, hatta duyuyoruz borç alıyor, daha ötesi bankadan 7-8 bin lira kredi alıp, masrafta bulunuyor. Bu caiz değildir. Zaten biz imtihan dünyasındayız. Cenazemizin olması bizi bir hüzne boğuyor. Bir de maddi bir küflet içerisine girmemiz, işi iyice zora sokuyor. Bu adedin sünnete ters olduğunu ve bunun kaldırılması gerektiğini Diyarbakır Müftüsü olarak halkımıza çağrıda bulunuyorum. Müftülük bünyesindeki taziye evlerine uygulama geçirdiğim taziye adabında çok güzel tepkiler alıyoruz. Ama yemek yedirme adabının devam ettiğini biliyoruz. Biz Resullulah\'ı ugyulamasını anlattık. Dinimizi en güzel şekilde yaşayalım. Bu üzünütlü günlerde ne kendimizi ne de başkasına sıkıntı yaşatmayalım. Sadece, uzaktan gelenler için özel bir uygulama yapılabilinir. Ama Diyarbakır\'da oturduğu halde, evinin önündeki bir taziyeye yemek yemeye gidilmesi caiz değildir. Taziyede yemek verilmesi dinen caiz değildir\" diye konuştu. 

Görüntü Dökümü:
------------------------
-Taziye evinden görüntü
-Taziye evine asılan \'Taziye adabı\' tablosu
-Taziye evinde yemek dağıtılması
-Mütfü Karabayır\'ın açıklaması
-Müftülük binasından görüntü
-Genel ve detay görüntü

Haber-Kamera: Ahmet ÜN-Burak EMEK/DİYARBAKIR, (DHA) 

===========================================

3)ÖĞRETMEN ÇİFT, 4 YAŞINDAKİ KIZLARIYLA 1500 KİLOMETRE PEDAL ÇEVİRDİ

ADANA\'da yaşayan teknoloji ve tasarım öğretmeni Önder Sayar (42) ile eşi tarih öğretmeni Gülsüm Börklüce Sayar (34), 4 yaşındaki kızları Yaprak Nil ile beraber Bolu\'dan Çanakkale\'ye bisikletleriyle geldi. Öğretmen çift ile kızları, yaklaşık 1500 kilometre pedal çevirerek, tarih ve kültür gezisi gerçekleştirdi. 
Adana\'da öğretmenlik yapan Gülsüm Börklüce Sayar ile Önder Sayar çifti, 2009 yılında, kendileri gibi bisiklet tutkunu olanlar için tarihi ve kültürel geziler başlattı. Karadeniz, Akdeniz ve Ege turlarının yanı sıra farklı illerdeki tarihi yerlere 9 yıl boyunca geziler gerçekleştiren Sayar çiftinin bu yılki durağı ise Çanakkale oldu. Sayar çifti, kızları Yaprak Nil ile beraber otobüsle geldikleri Bolu\'dan bisikletle başladıkları gezilerini Düzce, Sakarya, Kocaeli, Yalova, Bursa ve Balıkesir üzerinden yaklaşık 1500 kilometre pedal çevirerek, Çanakkale’de noktaladı.
Tarih öğretmeni Gülsüm Börklüce Sayar, 9 yıldır eşiyle gezi düzenlediklerini söyledi. Bisikletle gittikleri şehirlerin tarihi ve turistik yerlerini gezerek, tarihçesini öğrendiklerini belirten Sayar, \"Kültür gezilerimizde ilk başta Karadeniz\'i gezdik. Sonra Akdeniz ve Ege\'yi ortalama 2 bin 500 kilometre pedal çevirerek gezdik. Bu yılki tarihi ve kültür gezimize Bolu\'dan başladık. Sakarya, Kocaeli, Gölcük, Yalova, Mudanya, Bandırma üzerinden Çanakkale\'ye geldik. Zaten bu gezideki amacımız da Çanakkale\'nin yanı sıra tarihi ve kültürel yerlerini gezip, görmekti. Bizim amacımız, bu tür gezilerle gezdiğimiz yerlerin tarihi ve kültürlerini tanıtmak. Gezilerimiz boyunca 4 yaşındaki kızım da bizimle bu tarihi ve kültürel yerleri gezip, tanıma fırsatı buluyor. Tarihi yerleri de öğreniyor. Biz bu gezileri gerçekleştirmekten dolayı çok mutluyuz. İnsanlara bu tarihi ve kültürel gezileri tavsiye ediyoruz\" diye konuştu. 

\'TARİHİ YERLERİ GÖRÜP, ÖĞRENİYORUM\'

Annesi- babasıyla 2 yaşından beri bisikletle gezilere çıkan Yaprak Nil Sayar ise \"Annem ve babamla tarihi ve kültürel geziler kapsamında değişik illere turlar yapıyoruz. Gezdiğimiz tarihi yerleri görüp, öğreniyorum. Şu anda Çanakkale\'deyiz. Burayı çok beğendim. Kordonboyunca tur attık. Truva atı önünde fotoğraf çektirdim. Çanakkale Boğazı\'ndan geçen gemileri seyrettim\" dedi.

Kordonboyu ve Truva atı çevresinde bisikletiyle tur atan Sayar çifti ile kızları, kent merkezinde bulunan Aynalı Çarşı, Çimenlik Kalesi\'ndeki Nusret Mayın Gemisi ile Tarihi Gelibolu Yarımadası\'ndaki şehitlikleri ve Troya ören yerini gezdikten sonra otobüsle Adana\'ya dönecek.

Görüntü Dökümü
-------------------------- 
-Bolu\'dan bisikletleri ile tarihi ve kültür gezisine başlayan Sayar çifti ve kızlarının Çanakkale\'deki genel ve detay görüntüleri.
-Sayar çiftinin kordonboyu ve truva atı önünde bisikletleri ile tur atmalarından görüntü.
-Gülsüm Börklüce Sayar ile röp.
-Yaprak Nil Sayar ile röp.
Haber-Kamera: Mustafa SUİÇMEZ/ÇANAKKALE, (DHA)
 2 dakika 40 saniye. 296 MB.
==================================================

4)TEHLİKELİ SELFİE

RİZE\'nin Çamlıhemşin ilçesi Fırtına deresinde, Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından inşa edilen taşkın koruma bentleri üzerine çıkan ziyaretçiler, tehlikeye aldırış etmeden fotoğraf çektiriyor, selfie yapıyor.
Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) tarafından koruma altına alınması gereken 200 ekolojik vadi arasında gösterilen Çamlıhemşin ile Ardeşen ilçeleri arasındaki Fırtına Vadisi yerli yabancı ziyaretçilerini ağırlıyor. Vadide akan, Fırtına deresi de ziyaretçilerin en çok ilgi gösterdiği yerler arasında yer alıyor. DSİ tarafından Fırtına deresi üzerinde taşkın koruma bentleri inşa edildi. Taşkınları önleyen bentlerin üzerine çıkan ziyaretçiler, tehlikeye aldırış etmeden fotoğraf çektiriyor, selfie yapıyor. Bent üzerinden akan dere içerisinde yürüyüş yapan ziyaretçiler, kaygan zeminde düşmemek için güçlükle ayakta durabiliyor. Bazı vatandaşlar çocukları bile dere içerisine sokarak bent üzerinde yürütüyor. Akıntının içerisinde 3 metre yüksekliğindeki bent üzerinde yürüyen vatandaşlar, fotoğraf çektirdikten sonra kıyıya çıkıyor. 
Fırtına Vadisi\'ndeki işletmeciler bentlerin üzerinde yürümenin tehlike oluşturduğunu belirterek önlem alınmasını istedi.

Görüntü Dökümü
-----------
-Fırtına deresi detayları
-Derede yürüyenler
-Selfie çekenler
-Çocukları bentlerin üzerine çıkaranlar
-Detaylar

Haber: Muhammet KAÇAR - Kamera: Aytekin KALENDER RİZE-DHA
Boyut: 282 MB.      Süre: 2.32 dk.

=====================================================

5)ANTALYA\'NIN AKCİĞERLERİ, YILDA 2 BİN 630 TON TOZ EMİYOR

ANTALYA kent merkezindeki Vakıf Zeytinliği, 1 yılda 2 bin 630 ton toz emip 610 milyon metreküp karbondioksiti oksijene dönüştürüyor. Alandaki 25 bin ağacın 9 bininden zeytin de elde ediliyor.
Kepez ilçesinde yer alan 2630 dönümlük Vakıf Zeytinliği, 25 bin ağacıyla kent merkezinde akciğer işlevi görüyor. Antalya Ticaret Borsası (ATB), alanı değerlendirmek ve ilgiyi artırmak adına bir proje hazırlayıp 2009 yılında Vakıflar Bölge Müdürlüğü\'nden 25 yıllığına kiraladı. Aralarında belediyeler ve sivil toplum kuruluşlarının bulunduğu 25 ortaklı Zeytinpark AŞ\'yi kuran ATB, kısa sürede buradaki zeytin ağaçlarına bakım yaparak hasat yapmaya başladı. Zeytinyağı ve zeytin satışının da yapıldığı alandaki 25 bin ağacın 20 binini zeytin ağaçları oluştururken 9 bin zeytin ağacından da düzenli ürün alınabiliyor.
YARISI ELDEN GEÇİRİLDİ
Zeytinpark Genel Müdürü Vahdet Narin, zeytinliği Antalya\'da yaşayanların bildiğini, ancak çoğunun içine hiç girmediklerinden yakındı. Vahdet Narin, vatandaşların ilgisini çekmek adına ATB\'nin girişimde bulunduğunu söyledi. Belediyeler ve sivil toplum kuruluşlarının desteğiyle bir anonim şirket kurularak tanıtımının yapıldığını aktaran Narin, \"Bu alanı Antalya\'ya, Antalya\'yı da bu alana kazandırmanın derdindeyiz. Aslında bir sosyal sorumluluk projesi. 25 bin ağacımız var. Yüzde 50\'ye yakınının bakımını yaptık, yapmaya devam ediyoruz. 20 bin zeytin ağacının 9 bininden ürün alabiliyoruz. Ağaç sayısını artırmaya da çalışıyoruz\" dedi.
OKSİJEN DEPOSU
Kent merkezinde bu kadar büyük bir alanın korunarak yeşil kalabildiği başka bir yer olmadığını da anlatan Narin, zeytinliğin toz emme özelliğinden söz etti. Ağaçların her yıl 2 bin 630 ton tozu filtreleyerek emdiğini, 610 milyon metreküp karbondioksiti oksijene dönüştürdüğünü de anlatan Narin, \"Bu kentin oksijen deposuyuz. Ziyaretçi sayılarının daha da artması için elimizden ne geliyorsa yapıyoruz. Ağaç sayımızı inşallah artırırsak daha da temiz bir çevre bırakabiliriz\" dedi.
\"TAVŞAN YÜREĞİ\'
Vakıf zeytinliğinden 4 yıl önce zeytin toplamaya başladıklarını da anlatan Genel Müdür Vahdet Narin, Antalya\'nın meşhur \'tavşan yüreği\' zeytinlerinin bu alandan çıktığını söyledi. Asit oranının düşük olması nedeniyle çok değerli olduğunu da kaydeden Narin, coğrafi işaret alarak bu zeytinleri Antalya\'nın malı haline getirip dünyaya duyurduklarını sözlerine ekledi.

Görüntü Dökümü
-----------
- Zeytinpark giriş tabelası görüntüsü
- Zeytin ağaçlarından görüntü
- Drone görüntüsü
- RÖP: Vahdet Narin
- Detaylar

244 MB /// 02.01 (HD)

Haber: Alparslan ÇINAR- Kamera: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA, (DHA)

====================================================

6)İŞ KAZASI GEÇİREN İNŞAAT USTASI, HAYATA SANATLA TUTUNDU

MARDİN\'de geçen yıl, tavanını süslediği camide iskeleden düşerek tekerlekli sandalyeye mahkum olan Zeynel Koçer (50), hayata sanatla tutundu. Mersin\'deki evinin bir odasını resim atölyesine çeviren evli ve 4 çocuk babası Koçer, günün büyük bölümünü burada resim yaparak geçiriyor. Tuvalleri, fırçaları ve diğer malzemelerini gözü gibi koruyan Koçer, çok sevdiği ressamların tablolarını da inceleyip, ayrıntıları kendi eserlerinde uygulamaya çalışıyor. Koçer, ilhamını ise beslediği yavru kedilerden alıyor.
RESİM EĞİTİMİ ALMADI
Çocukluğundan beri resim yaptığını ancak bir eğitim görmediğini dile getiren Koçer, \"İlk olarak 3\'üncü sınıfta duvardaki halının resmini yaptım. Bir eğitim almadım. Kısa bir süre rahmetli Mehmet Bayırhan\'dan ders aldım. Rıza Pehlevi\'nin ressamı Rıza Kerimi\'den birkaç saat spatula dersi aldım. İstanbul\'da bir reklam atölyesinde tanışmıştım\" diye konuştu.
HAYATTAN KOPMADI
2017\'de Mardin\'de bir caminin tavan süslemesini yaparken iskeleden düştüğünü ve yaklaşık 11 aydır yürüyemediğini anlatan Koçer, \"Ayakta durmaya başladım fakat iyileşmem 7 ayı bulacak. Benim herhangi bir talebim yok. Resim yapıyorum, okul arkadaşlarım aldı. Hayat ve yaşamayı çok seviyorum. Engel, sadece gezmemi ve dolaşmamı engelledi. Hayattan kopmadım\" dedi.
Kendisi gibi engelli olan binlerce kişiye mesaj da veren Koçer, şunları söyledi:
\"Engelli arkadaşlarım kitap okusunlar, herhangi bir hobi edinsinler. Bilmedikleri yeneteklerini ortaya çıkarıp, bu konuda neler yapabileceklerini düşünsünler. Hayat çok güzel, Allah\'ın en büyük hediyesi. İmtihan ediliyoruz, sınanıyoruz. Sevgi çok önemli. Sağlıklı olmak illa bedenen sağlıklı olmak değil. Kalpteki engeller çok kötü. İnsanlara faydası olmayan, topluma zararı dokunan insanların fiziken sağlıklı olması, onun sağlıklı olduğunu göstermiyor. Birbirimiz sevelim, hayatı ve yaşamayı sevelim, şükredelim. Gözümüz, aklımız, beynimiz var. Elimizdekilere kanaat edelim, yoksa hiçbir zaman doymayız, mutlu olamayız.\"

Görüntü Dökümü
-------------------------- 
*ÖZEL*
- Koçer\'in resim yapmasından genel ve detay görüntüler
- Koçer\'in yaptığı tablonun detay görüntüsü
- Çalışmadan genel görüntü
- Ünlü ressamların tablolarını incelemesinden genel ve detay görüntüler
- Koçer ile röportaj
- Koçer\'in beslediği yavru kedilerden genel ve detay görüntüler
- Koçer ile röportajın 2\'inci bölümü 

(BOYUT: 368 MB) (SÜRE: 03.05 DK) 

Haber-Kamera: Adnan AÇIKGÖZ/MERSİN, (DHA) 

===================================================