Gündem

DHA YURT BÜLTENİ-4

1)BAŞAK DEMİRTAŞ: EŞİM TUTUKLANACAKLARINI AYLAR ÖNCE BİLİYORDU   DİYARBAKIR Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hakkında yürütülen soruşturma kapsamında, 2016 yılı Kasım ayında tutuklanan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ı görmek için her hafta Diy

13 Kasım 2017 14:35

1)BAŞAK DEMİRTAŞ: EŞİM TUTUKLANACAKLARINI AYLAR ÖNCE BİLİYORDU
 
DİYARBAKIR Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hakkında yürütülen soruşturma kapsamında, 2016 yılı Kasım ayında tutuklanan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş\'ı görmek için her hafta Diyarbakır\'dan Edirne\'ye giden eşi Başak Demirtaş, \"Eşim aylar öncesinden kendileri hakkında tutuklama kararı verildiğini biliyordu. Birçok arkadaşı kendisine yurt dışına gidip orada kalmasını önermesine rağmen kendisi bunu kabul etmedi\" dedi. Hakkında yürütülen soruşturma kapsamında 4 Kasım 2016 tarihinde tutuklanarak Edirne Cezaevi\'ne konulan ve silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek, propagandasını yapmak, toplantı, gösteri ve yürüyüş kanuna muhalefet, halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek suçlarından 43 yıldan 142 yıla kadir hapsi istenen HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş\'ın eşi Başak Demirtaş, aradan geçen 1 senede yaşadıklarını anlattı. Eşinin tutuklanmasının üzerinden bir yıl geçmesine rağmen henüz hakim karşısına çıkmadığını söyleyen Başak Demirtaş, eşi dahil son yıllarda cezaevine konulan siyasetçilerin hukuk çerçevesinde tutuklandığını düşünmediğini söyledi.

\'SİYASETÇİYİ KONUŞMASINDAN DOLAYI YARGILAYAMAZSINIZ\'

Başak Demirtaş, eşinin herhangi gizli bir faaliyetinden yargılanmadığını belirterek, şöyle konuştu: \"Hakkında böyle bir suçlama da yok. Yargılamanın konusu tamamen kamuoyuna açık konuşmalarıdır. Bir siyasetçiyi konuşmalarından dolayı yargılayamazsınız. Bu konuşmaları beğenmezseniz en fazla eleştirebilir veya oy vermeyebilirsiniz. Eşim dahil tüm milletvekilleri, belediye eşbaşkanları, parti yöneticisi ve birçok partili bu çerçevede cezaevine konulmuştur. Ancak Cumhurbaşkanlığı ve 7 Haziran seçimlerinden sonra eşime karşı husumet beslendiği de bir sır değil. Bir yıldır tek bir defa bile kendisini hakim karşısına çıkarmadılar. Çünkü biliyorlar ki duruşmalarda Demirtaş yargılanan değil, yargılayan olabilir. Düşünün ki kendisini bir gece yarısı ev baskını ile gözaltına alacak kadar aceleniz var ama cezaevine attıktan sonra bir yıldan fazla süredir yargılamaya başlamıyorsunuz. İşte bu bile sürecin hukuki değil siyasi olduğunun ispatıdır.\" Başak Demirtaş, eşinin aylar öncesinden kendileri hakkında tutuklama kararı verildiğini bildiğini de ifade ederek, \"12 kişilik bir liste olduğunu bildiklerini bana söyledi. Operasyon hazırlığının bir gece evlere baskın olacak şekilde planlandığını tahmin ettiğini de söylemişti. Birçok arkadaşı kendisine yurt dışına gidip orada kalmasını önermesine rağmen kendisi bunu kabul etmedi. Binlerce insan tutuklanırken, partinin eşbaşkanı olarak kalıp direnmeyi tercih edeceğini söyledi. Zaten milletvekillerinin büyük bir kısmı bu kararı birlikte alıp, buna göre hareket ettiler\" diye konuştu.

\'EŞİMİN MİLLETVEKİLİ OLMASINI İSTEMEDİĞİM OLDU\'

Yaşananlardan sonra eşi için \"Keşke siyasete girmesiydi\" demediğini, ancak milletvekili olmasını istemediği anların olduğunu söyleyen Başak Demirtaş, \"Ama biliyorsunuz ülkemizde demokrasi, barış, özgürlükler, eşit ve kardeşçe bir yaşam konusunda geçmişten bugüne hep sorunlar yaşandı ve maalesef ki hala yaşanmakta. Bu nedenle bu sorunların çözümü konusunda sorumluluk alınması ve mücadele yürütülmesi gerekiyor. Bu nedenle eşimin yürüttüğü bu onurlu mücadeleyle ilgi hep gurur duydum ve ben daha fazla ne yapabilirim diye kendimi sorumlu hissettim\" dedi.

\'BİZ HALEN HUKUKA GÜVENİYORUZ\'

7 Aralık\'ta eşinin tutuklu olduğu davada yargılanmaya başlanacağını ifade eden Başak Demirtaş, şöyle konuştu:

\"Eşimle ilgili tutuklama kararını yargı vermiş olsaydı ve bu yargı, tarafsız ve bağımsız olsaydı yargıya güvenir ve \'yüzde yüz tahliye olur\' derdim. Biz halen hukuka güveniyoruz. Ancak tarafgirliği aşikar olan yargı mekanizmasına güvenimiz sıfırdır. Hiçbir mahkemenin eşimle ilgili korku ve kaygıdan uzak, sadece hukuku esas alan bir yargılama yapamayacağı bugüne kadarki uygulamalardan anlaşıldı. Zaten eşimi 7 Aralık\'ta duruşmada hazır etmemeye dönük karar bile başlı başına bir hukuksuzluktur. Adil olmadığı netleşmiş olan taraflı yargıdan hiçbir beklentim yok. Ben hakka, hukuka ve halka güveniyorum. Bu da bize yetiyor. Biz kimseden eşim için merhamet dilenecek değiliz.\"

\'UÇAK SEYAHATİNDE VIP\'TEN YARARLANAMIYORUZ\'

Edirne Cezaevi\'nde bulunan eşi Selahattin Demirtaş\'ı 1 yıldır her hafta ziyaret ederek, toplamda yaklaşık 156 bin kilometre yol katettiğini anlatan Başak Demirtaş, uçak seyahatlerinde hakları olmasına rağmen VIP\'ten yararlandırılmadıklarını söyledi. Başak Demirtaş, \"Biz doğduğumuzdan beri VIP yaşayıp, VIP seyahat eden insanlar değiliz. Ama sadece bize yönelik VIP yasağı bariz bir ayrımcılık ve suçtur. Ben bunu bu nedenle dile getirdim. VIP\'ı kullanmak için çok da hevesli değiliz. Ancak AKP\'nin ilçe başkanlarının uzak akrabaları bile VIP\'i kullanırken bize ayrımcılık yapılmasına sessiz kalmayız. Ayrıca ben ve çocuklarım, kamuoyunda kısmen tanındığımız için zaman zaman güvenlik sorunu yaşıyoruz. Ancak Edirne\'nin yollarına tel örgü çekip mayın da döşeseler, yürüyerek de olsa yine gideriz\" dedi. 

\'ÇOCUKLARIM BABALARINA TELEFONLA GİTAR VE KEMAN DİNLETİYOR\'

Başak Demirtaş, eşinin tutuklanmadan önce kızları Delal ve Dılda\'ya böyle bir durumun yaşanabileceğini önceden söylediğini belirterek, \"Düşünün siz bir anne ya da baba olarak çocuğunuzun haklıdan, ezilenden, dürüstten yana olması, bu dünya üzerinde, herkesin eşit olması gerektiği konusunda eğitmeye çalışıyorsunuz sonra da bunu savunan ve bunun mücadelesini yürüten insanların neden cezalandırıldığını anlatmak zorunda kalıyorsunuz. Bu durum karşısında zaman zaman zorlandığım oluyor. Ama babalarının neden cezaevinde olduğunu çok iyi biliyorlar. Ve her türlü, yaşlarının üstünde bir olgunlukla hem babalarına hem de bana moral olmaya çalışıyorlar. Her hafta babalarına mektup yazıyorlar. Eşim cezaevine girdikten sonra büyük kızım keman, küçük kızım da gitar çalmaya başladı. Hatta yeni öğrendikleri şarkıları babalarına dinletiyorlar telefonda\" dedi. 

\'EŞİM CEZAEVİNDE 12 KİLO VERDİ\'

Başak Demirtaş, çocuklarının yurt dışında okuduğuna dair asılsız haberlerin çıktığını, ancak çocuklarının diğer çocuklardan farkı olmadığı için ayrıcalıklı bir şekilde eğitim görmelerini hem eşinin hem kendisinin istemediğini, bu nedenle iki kızının da devlet okullarında okuduğunu söyledi.  Başak Demirtaş, son olarak eşi Selahattin Demirtaş\'ın kendi isteği ile cezaevinde yaklaşık 12 kilo verdiğini ifade ederek, \"Zaten dışarıdayken yoğun temposundan kaynaklı dengeli beslenemiyordu. Düşünün ki yoğunluktan kaynaklı yemek yemediğini dahi unuttuğu günler oluyordu. Cezaevinde hem beslenmesine dikkat edebiliyor hem de spor yapabiliyor. Bu nedenle tamamıyla kendi isteği doğrultusunda 12 kilo verdi\" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

-------------------

-Başak Demirtaş ın ARŞİV görüntüleri(ARŞİV)

Ferit ASLAN/DİYARBAKIR, (DHA)

===============================================

2)\'BU YIL 400 BİN TONUN ÜZERİNDE BEYAZ ET İHRACATI GERÇEKLEŞECEK\'

BEYAZ Et Sanayicileri ve Damızlıkçıları Birliği (BEST-BİR) Derneği Başkanı Sait Koca, \"Türkiye et (kırmızı et) ithal ediyor ama Türkiye et (beyaz et) ihraç da ediyor. Bu yıl sonu itibariyle ciddi miktarda, 400 bin tonun üzerinde beyaz et ihracatı gerçekleşecek\" dedi. 
Antalya\'nın Manavgat İlçesi\'nde yapılan 10\'uncu Gıda Mühendisleri Kongresi\'ne katılan BEST-BİR Başkanı Sait Koca, beyaz et sektörünün 5 milyar dolar civarında cirosu olduğunu ve doğrudan 600 ile 700 bin kişiye istihdam alanı açtığını söyledi. Beyaz et sektörünün devamlı büyüdüğünü ve bu yıl da tahmini olarak yüzde 10 büyüme gerçekleşeceğini belirten Koca, \"Kanatlı sektörünün 2025 yılında şu andaki üretiminin yüzde 50-60 civarında artmasını hedefliyoruz. Bu bizim tamamen sektörün kendi çabalarıyla, kendi gayretleriyle olacak. Devlet elimizden tutarsa bu rakamı çok çok daha yükseklere çıkarabilecek potansiyele güce sahibiz\" dedi. 
\"BEYAZ ET ÜRETİMİ ARTIYOR\"
Türkiye\'nin kırmızı et üretiminde sıkıntı yaşadığını ancak beyaz etin bir koz olduğunu aktaran Koca, \"Gerek piliç eti, gerek hindi eti geleceğin ürünleri olacak. Dünyada da kanatlı et üretimi sürekli artıyor, 2015 yılı itibariyle en fazla üretilen et konumuna geldi. Bu sadece Türkiye\'ye has değil, bütün dünyada da benzer gelişmeler var. Sektörün yeni yatırımlar yaparak büyümesini önümüzdeki yıllarda da sürdüreceğini düşünüyoruz\" diye konuştu.
HEDEF JAPONYA PAZARI
Devletten kendilerine ihracat imkanı sağlayarak destek olmasını beklediklerini kaydeden Koca, \"Devlet yardımcı olsun derken, devletten hiç para istemedik, parasal destek istemedik. Çünkü devletin parayı harcayacağı, vereceği yerler başka yerler bizler değiliz. Ama elimizden tutma şu anda nedir? Japonya\'ya ihracat pazarını açtı. Bunu bakanlıklar açıyor, resmi otorite yapıyor. Bu bize bir katkıdır. Biz birkaç sene içinde belki o pazarda çok büyük pay almayı hedefliyoruz\" dedi.
400 BİN TONDAN FAZLA İHRACAT
Beyaz et sektöründe ihracatın arttığını belirten Sait Koca, \"Bu yılki beklentimiz de ihracatımızda yüzde 20\'nin üzerinde bir artış. İlk 10 ay itibariyle geçen yılın rakamını geçmiş durumdayız ihracatta da. Burada tabi enteresan bir durum var, Türkiye et (kırmızı et) ithal ediyor ama Türkiye et (beyaz et) ihraç da ediyor. Bu yıl sonu itibariyle ciddi miktarda, 400 bin tonun üzerinde beyaz et ihracatı gerçekleşecek\" diye konuştu. 
\"AB\'Yİ UNUTALIM, BAŞKA İŞLERE BAKALIM\"
Sektörün şu sıralarda ağırlıklı olarak Irak\'a ihracat yaptığını, Rusya\'yla üst seviyede yapılan görüşmelerde ihracat izninin çıktığını aktaran Koca, halen sağlık raporlarının Rusya tarafından onaylanmadığı için ihracata başlanılmadığını vurguladı. Rusya\'yı ciddi bir pazar olarak görmediklerini belirten Sait Koca, AB\'nin ise Türkiye\'den ithalatı tamamen siyasi nedenlerle yapmadığını anlattı. BEST-BİR Başkanı Sait Koca şunları söyledi:
\"AB maalesef, neredeyse 15 seneye ulaştı, çok çaba gösterdik, tamamen siyasi ayaklı nedenlerle olmadı. Artık diyoruz ki \'AB\'yi unutalım. Başka işlere bakalım.\' Çünkü biz AB\'nin ithalat yaptığı ülkelerin 2 katı, 3 katı kalitedeyiz. AB\'nin de çok çok üzerinde kalitede üretim yapıyoruz. Buna rağmen bir sürü basit basit bahanelerle izin vermiyorlar. Tamamen siyasi. Siyasi kaynaklı ama teknik bir şey buluyor. Bu sefer bu diyor, daha sonraki başka bir şey diyor.\"

Görüntü Dökümü
--------------
- RÖP: Sait Koca
103 MB /// 03.15\"
HABER- KAMERA: Mithat ABAKAN/MANAVGAT (Antalya), (DHA)

=======================================================
3)GAZİPAŞA\'DA KAZA: 1 YARALI

ANTALYA\'nın Gazipaşa İlçesi\'nde otomobille motosikletin çarpıştığı kazada 1 kişi ağır yaralandı. Kaza, dün saat 18.00 sıralarında Gazipaşa Nüfus Müdürlüğü önündeki kontrolsüz kavşakta meydana geldi. Anamur\'dan Gazipaşa istikametine giden 28 yaşındaki Kazım Taşar\'ın kullandığı 07 US 384 plakalı motosikletle ana yola çıkan M.K.\'nin kullandığı 07 HDB 63 plakalı otomobil çarpıştı. Çarpmanın şiddetiyle yola savrulan Kazım Taşar ağır yaralandı. 
İhbar üzerine olay yerine polis ve 112 ekipleri sevk edildi. Yaralıya ilk müdahaleyi olay yerinde yapan sağlık ekipleri, Kazım Taşar\'ı ambulansla Gazipaşa Devlet Hastanesi\'ne götürdü. Taşar, hastanede yapılan müdahalenin ardından Alanya Devlet Hastanesi\'ne sevk edildi. 
Aynı yerde sürekli kaza yaşandığını söyleyen Ahmet Demircan, \"Buraya yakın oturuyorum, Bu kavşakta çok kaza oluyor. Burada çocuklar okula gelip gidiyor. İnsan canı bu kadar ucuz mu? Aynı yerde sürekli kaza oluyor. Bu kavşak çok can aldı. Pes, pes diyorum. Her şeye para bulunuyor. Buraya iki trafik lambası takmaya para bulamıyor mu? Daha bir hafta önce yeğenimi kazada kaybettim. Bizler o acıyı yaşadık, bu millet yaşamasın. Yetkililerin bu kavşağa bir an önce çözüm bulması gerekiyor\" dedi.

Görüntü Dökümü
--------------

- Kaza yeri
- Kaza yapan motosiklet ve otomobilden görüntüler
- Kaza yerinde yaralı yakınlarından görüntü
- Polisin kaza incelemesi
- Ambulansın yaralıyı götürmesi
- Genel ve detay görüntüler
- RÖP: Ahmet Demircan

 HABER- KAMERA: Yücel BULUT/GAZİPAŞAA(Antalya), (DHA)

====================================================

4)SU KABAKLARI KUŞLARA YUVA OLACAK

OSMANİYE\'de, doğa ve hayvan severler tarafından bir bahçeye ekilen su kabakları, kuruduktan sonra renkli kuş yuvalarına dönüştürülüp doğaya asılacak. İzci öğrenciler tarafından, çevre dostu olarak bilinen akrilik boya ile renklendirilecek olan yaklaşık 250 su kabağı, Hasanbeyli Belediyesi tarafından yeni yaptırılan Devlet Bahçeli Mesire Alandaki ağaçlara bırakılacak. Osmaniye Korkut Ata Gençlik, Spor ve Doğa Derneği İzci Lideri Mahmut Uçman, 2008 yılında kurulan derneğin, düzenlediği aktivitelerde genç kuşaklara doğa güzellikleri, doğa sporları ve doğaya saygıyı öğretmeyi amaçladığını belirtti.
Mahmut Uçman, bu ve bunun gibi doğaya destek veren birçok etkinlikte kendilerini yalnız bırakmayan Hasanbeyli Belediye Başkanı Alparslan Koca\'ya teşekkür etti.

Görüntü Dökümü:
-------------------
- Ağaçlarda asılı olan su kabaklarından genel görüntü
- Su kabaklarından detay görüntü yakın
- Su kabaklarına bakım yapılması 
- Kuruya su kabaklarının boyanması, izci öğrenciler tarafından
- Yuvanın doğaya asılmasından detay görüntüler
- Ormanlık alanda asılı olan su kabağından kuş yuvası
- Mahmut Uçman ile röportaj

BOYUT: 101 MB   SÜRE: 03\'10\"

Haber-Kamera:İbrahim EMÜL/OSMANİYE, (DHA)

=============================================
5)RAHVAN AT YARIŞLARI HEYECAN YARATTI

AYDIN\'ın Nazilli Belediyesi tarafından geleneksel hale getirilen tarihi 5. Rahvan At Yarışları, Nazilli Sümer Sahası yanındaki koşu pistinde düzenlendi. Anadolu\'nun çeşitli yerlerinden gelen yaklaşık 200 at, kupa kazanabilmek için kıyasıya mücadele etti. 
Nazilli Rahvan At Yarışları Kulübü ile Nazilli Belediyesi tarafından bu sene 5\'incisi düzenlenen Rahvan At Yarışları, Nazilli Organize Sanayi Bölgesi girişinde oluşturulan koşu pistinde gerçekleştirildi. Türkiye\'nin dört bir yanından 200 at ve jokeyin katıldığı yarışları, yaklaşık 6 bin kişi gün boyu büyük bir merakla izledi. Büyük çekişmelerin yaşandığı ve 10 kategoride düzenlenen yarışlara, Nazilli Belediyesi ev sahipliği yaptı. Yarışları Nazili Belediye Başkanı MHP\'li Haluk Alıcık, Belediye Başkan yardımcıları, muhtarlar, meclis üyeleri, daire müdürleri ile yarış meraklısı yaklaşık 6 bin kişi ücretsiz izledi. 
200 AT 10 KATEGORİDE YARIŞTI
Rahvan yarışçılarının büyük mücadele verdiği, yüzlerce yarış severin ise heyecanla takip ettiği yarışlar baş, başaltı, büyük orta, küçük orta, tozkoparan, deste, taze beşli, minik, 3\'lü taylar ve 4\'lü taylar olmak üzere 10 kategoriden oluştu. Yarışlarda Nazilli dışından Çanakkale, Hatay, Muğla, Antalya, Uşak, Manisa, İzmir ve Aydın\'ın çeşitli ilçelerinden atlar yarıştı.
AMAÇ KÜLTÜRÜ YAŞATMAK
Nazilli Belediyesi olarak sosyal belediyeciliğe çok önem verdiklerini ifade eden Başkan Alıcık, \"Ata sporumuzu yaşatmak adına düzenlenen bu organizasyonda emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Türkiye\'nin birçok ilinden rahvan atları yarışmak için Nazilli\'ye geldi. Atalarımızın yaşantı biçimi olan göçebe hayatta en önemli unsurların başında at gelmektedir. Atların ise daha iyi ve daha kaliteli olması açısından düzenlenen çeşitli yarışmaların başında Rahvan At Yarışları gelir. Atalarımız bu yarışlarla atlarının gücünü, savaş sanatını ve becerilerini test ederler. Bizler ise günümüzde bu kültürün yaşatılmasını arzuluyoruz. Osmanlı\'dan beri yapılan önemli bir spor dalı olan bu yarışları düzenleyerek binlerce kişiye bu coşkuyu yaşattırmaya çalışıyoruz\" dedi. 
Akşama kadar devam eden yarışların sonunda yarışlara katılanlara Başkan Alıcık ve Başkan yardımcıları tarafından ödül ve kupaları verildi.
Aşağı Nazilli Rahvan At Yarışları Derneği Başkanı Şevket Yapar, \"Yarışlar sonrasında atlarımız üç ay dinlenecekler. Tekrar yeni sezonumuz başlayacak\" dedi. 

Görüntü Dökümü:
-------------------
- Nazilli Sümer Sahası yanındaki koşu pistinden detay görüntüler. 
- At yarışlarından detay görüntüler. 
- At pistinden atçılardan detay görüntüler. 
- Aşağı Nazilli Rahvan At Yarışları Derneği Başkanı Şevket Yapar\'ın konuşması 

(Haber- Kamera: Bahattin ALBAYRAK / NAZİLLİ (Aydın), (DHA) 

==============================================

6)KASALARDAN PARA ÇALIP, YEMEK YEDİLER

İZMİT kent merkezinde bir iş merkezine giren hırsızlar 13 ofisin kapısını kırıp hırsızlık yaptı. 2 iş yerinin kasalarından para çalan hırsızlar, bir ofiste ise yemek yedi.
Olay, Alemdar Caddesi Karaçetin İş Merkezi\'nde meydana geldi. Gece bekçisi olmadığı öğrenilen iş merkezine Cumartesi akşamı gelip gizlendikleri tahmin edilen hırsızlar geceyi burada geçirdikten sonra 13 ofisin kapısını kırarak içeri girdi. Bilgisayar ve laptoplara dokunmayan hırsızlar, iki ofiste bulunan çelik kasayı kırıp içersinde bulunan bir miktar parayı çaldı. Bir ofise giren hırsızlar buzdolabındaki yiyecekleri alarak yedi. Sabah saatlerinde ofislerine gelenler kapıları kırılmış görünce hemen polisi aradı. Olay yeri inceleme ekipleri, ofislerden ve hırsızların yemek yediği ofisten parmak izi alırken, olayla ilgili soruşturma başlattı.
İş merkezinde ofisi bulunan Aysun Can, \"Hırsızların ofislere girdiği ve özellikle çelik kasaları açtıkları söyleniyor. Herkesin kendi ofisinde ne var bilmiyorum ama bilgisayarlara ve laptoplara dokunmamış ve sadece para ve değerli eşyalar aramış. Pazar günü zaten iş merkezi kapalı ve ana giriş kapısı kepenkle kilitli oluyor. Cumartesi gecesinden itibaren orada kalmış olabileceğini tahmin ediyoruz. Hırsızlar bir ofisin buzdolabındaki yiyecekleri yemişler\" dedi.

Görüntü Dökümü
----------------------
-İş merkezinden detaylar
-Olay yeri inceleme ekiplerinden detaylar
-Aysun Can ile röp

HABER: Ergün AYAZ-KAMERA: Alişan KOYUNCU-İZMİT(Kocaeli), (DHA)