Gündem

DHA YURT BÜLTENİ-4

1)YAMAÇ PARAŞÜTÜYLE 154 BİN VOLTLUK TELLERİN ARASINDA 2 SAAT KURTARILMAYI BEKLEDİ KAHRAMANMARAŞ'ın Pazarcık ilçesinde yamaç paraşütüyle atlayış yapan 22 yaşındaki Nurcan Kaya, 154 bin voltluk enerji taşıyan tellerin üzerinden geçen koruma iletkeninde ası

12 Kasım 2017 14:20

1)YAMAÇ PARAŞÜTÜYLE 154 BİN VOLTLUK TELLERİN ARASINDA 2 SAAT KURTARILMAYI BEKLEDİ

KAHRAMANMARAŞ\'ın Pazarcık ilçesinde yamaç paraşütüyle atlayış yapan 22 yaşındaki Nurcan Kaya, 154 bin voltluk enerji taşıyan tellerin üzerinden geçen koruma iletkeninde asılı kaldı. Kaya, 2 saatlik çalışma sonunda kurtarılabildi. Olay, dün akşam saatlerinde Pazarcık\'ın Narlı Mahallesi\'nde meydana geldi. Nurcan Kaya, yamaç paraşütüyle atlayış yapmak için arkadaşlarıyla birlikte Adıyaman\'dan Pazarcık\'a geldi. Narlı Mahallesi\'ndeki yksek tepeden atlayış yapan Kaya, inişe geçtiği sırada ters esen rüzgarların etkisiyle savrulup, paraşütü ile 154 bin voltluk enerji taşıyan tellerin üzerinden geçen koruma iletkenine takıldı. Arkadaşlarının ihbarı üzerine bölgeye sağlık ve kurtarma ekipleri sevk edilirken, TEİAŞ\'a da bilgi verildi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri ilk olarak Nurcan Kaya\'nın düşme ihtimaline karşı hava yastığı açtı. TEİAŞ ekiplerinin elektriği kesip yapılan topraklama ile tellerdeki enerjinin boşaltılmasının ardından Nurcan Kaya; itfaiye merdiveni yardımıyla 2 saat asılı kaldığı yerden indirildi. Ambulansla hastaneye götürülen Kaya, sağlık kontrolünden geçirildikten sonra taburcu edildi.

Görüntü Dökümü:
------------------------
- Tellerde asılı kalan paraşütçü
- Yere açılan hava yastığı
- Kurtarma ekipleri
- Paraşütü itfaiye merdiveni ile indirilmesi
- Genel ve detay görüntüler

 Haber: Ömer KOÇ Kamera: KAHRAMANMARAŞ-DHA)
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 159 MB

======================================================

2)BU OTOMOBİL TEST İÇİN ERDOĞAN’I BEKLİYOR

RİZE’de, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ) Mühendislik Fakültesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü öğrencileri, 28 metre karelik atölyede yüksek verimliliğe sahip elektromobil araç üretti. Saatte 120 kilometre hıza ulaşabilen ve 100 kilometrede sadece 1.4 lira değerinde yakıt tüketimine sahip ’Atmaca\' adlı ektrikli otomobil test için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan\'ı bekliyor.RTEÜ Mühendislik Fakültesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü öğrencileri akademisyen Doç. Dr. Ersen Beyatlı öncülüğünde otomobil üretimi için kolları sıvadı. 28 metre karelik atölyede işe koyulan öğrenciler Berkan Emre İnce, Bünyamin Mete, İbrahim Buldu, Emrah Kapukaya, Raşit Aladağ, Furkan Sarı, Ayetullah Boztaş, Abdullah Bozkurt ve Aydan Burcu Başer\'den oluşan ‘Atmaca’ adı konulan ekip, Nisan ayında üretim çalışmalarına başladıkları yüksek verimliliğe sahip elektromobil aracı 4 ay içerisinde tamamladı. 220 kilogram ağırlığındaki otomobil saatte 120 kilometre hıza ulaşabiliyor.       
100 KİLOMETREDE 1.4 LİRA YAKIT TÜKETİYOR
Üretimi tamamlanan elektromobil, TÜBİTAK tarafından Kocaeli Körfez Yarış Pisti’nde bu yıl 13\'üncüsü düzenlenen uluslararası Alternatif Enerjili Araç Yarışları’nda da yer aldı. Yarışlarda üniversiteyi temsil eden \'Atmaca\' ekibi ürettiği elektromobil aracıyla da dereceye girdi. Kocaeli Körfez Pisti’ndeki 30 tur üzerinden gerçekleştirilen ana yarışmada, 100 kilometrede 1.4 lira değerinde yakıt tüketimine sahip \'Atmaca Elektromobil\'  yarışı birçok rakibin önünde tamamlamayı başardı. Otomobil, 18 Kasım tarihinde memleketi Rize’yi ziyaret edecek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından test edilmeyi bekliyor.
REKTÖR: GECE GÜNDÜZ ÇALIŞTILAR
RTEÜ Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Karaman, üniversitelerinin ve mühendislik fakültesinin yeni olduğunu belirterek öğrenci ve akademisyenlerin kendilerine böyle bir proje ile geldiklerinde destek verdiklerini hatırlattı. Öğrencilerin sadece teorik değil uygulamada kendilerini geliştirmelerini istediklerini ifade eden Karaman, “Bu anlamda bizde projeyi elimizde geldiğince destekledik. Bir mekan tahsis ettik ve maddi imkan ve ödenek sunduk. Çocuklarda gece gündüz çalıştılar. Bazı sabahlar çocukları  tamirhanede kanepede uyurken görüyordum. Sonuçta arabayı biterek yarışmaya katıldılar.TÜBİTAK\'ın bu yarışmasına 51 Üniversite katıldı.Bu yarışmamacılar iki farlı ön elemeden geçtiler. Bizim aracımızda  bu elemelerin hepsini başarı ile geçti.Yarışmada da 51 üniversite arasında 18’inci olduk. Ben aracı yapan ekibi ve bize destek veren herkesi tebrik ediyor ve onlara teşekkür ediyorum. Bu aracı biraz daha geliştirecekler. Bir sonraki yarışta da daha yukarı ki basamaklara çıkmayı hedefliyoruz. Aracın hem dış görünüşünü hem de kullanılışını daha iyi hale getirmeyi hedefliyoruz.Öğrencilerimiz bu konuda bir tecrübe elde ettiler bunu önümüzdeki süreçte bir adım daha ileriye taşıyacaklardır\" dedi.

“28 METRE KARE ATÖLYEDE YAPILDI, KAPI KIRILARAK ÇIKARILABİLDİö

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yerli otomobil konusunda sanayicileri yönlendirdiğini kaydeden Karaman, şöyle konuştu:
“Bu güne kadar ülkemiz araçları hep yurt dışından ithal ederek alıyoruz.Üniversiteler bu konuda devlete ve üreticilere destek vermesi lazım.RTEÜ olarak bizde bu işin bir yerinde olalım dedik.Bizde bunu yapabiliyoruz dedik.Burada yapılan çalışmalara devletimiz destek vermeyi arzu ediyor. Bu bize bir ön araştırma, model oldu. Umarım daha gelişmiş daha iyisinde önümüzdeki dönem arkadaşlarımız yapacaktır. Çok dar bir mekanda arkadaşlarımız bu aracı yaptı. Bizim için zordu çünkü ilk di.Hatta aracı yaptığımız 28 metrekare  tamirhanenin kapısı dardı biz kapıyı kırarak aracı dışarı çıkarttık. Zor şartlara, kıt imkanlarla bunu başardık.Ama  insanlar bunun yapılabildiğini gördüler.Şimdi daha çok destek alacağımızı düşünüyorum.Artık elimiz bu konuda daha güçlenmiş oldu.Karaman, memleketinde kendi ismini taşıyan bir üniversite de yapılan otomobili Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın görmesini çok arzuladıklarını belirterek bunun öğrencilere ciddi bir moral ve motivasyon kaynağı olacağını da sözlerine ekledi.
SAATTE 120 KİLOMETRE HIZ YAPIYOR
Otomobilin yapılmasında emek veren RTEÜ Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Ersen Beyatlı, projeye 28 metre kare bir alanda başladıklarını belirterek şöyle dedi: “4 aylık bir çalışma sürecinde 11 kişilik bir ekip gece- gündüz olarak dönüşümlü bir şekilde çalıştık. Aracımıza isim olarak ‘Atmaca’ adını verdik. Bu araç sadece elektrik enerjisiyle bataryadan güç alarak ilerleyen bir araç. Bir depo ile yaklaşık 150 kilometre gidiyor. Saatte 120 kilometre hız yapabilme kapasitesine sahip. Çok değişik teknikler deneyerek aracı 220 kilo olarak çok hafif yaptık. Edindiğimiz tecrübeler sonrasında önümüzdeki yıllarda bu ağırlığı daha da düşürmeyi hedefliyoruz. Pilimiz şarjı yarım saate yüzde 80 oranında doluyor tam dolum süresi 4 saati buluyor\"\"AMACA YÖNELİK MÜHENDİSLER YETİŞTİRMEK İSTİYORUZ\"
Yerli otomobil konusunda ciddi atılımlar yapıldığı bir dönemde Türk mühendislerine ihtiyaç  duyulacağını düşündüklerini ifade eden Beyatlı, “Bu çalışmalar sayesin öğrencilerimizi bu alanda iyi yetiştirerek ülkemizin bu konuda varmak istediği sonuçlara daha çabuk ulaşmasını amaçlıyoruz. Bizzat amaca yönelik mühendisler yetiştirmek istiyoruz.Bu konuda donamlı mühendislerin bizzat üniversite sıralarında yetişmesini amaçlıyoruzö ifadelerini kullandı.

Görüntü Dökümü
------------------
Elektromobil görüntüleri
Rektör Karaman konuşma
Ersan Bayatlı konuşma
Detaylar

HABER: OSMAN ŞİŞKO KAMERA: AYTEKİN KALENDER/DHA

================================================

(ÖZEL HABER)
3)DOĞU KARADENİZ\'DE ASIRLARDIR SÜREN \'AĞASAR\' MODASI

DOĞU Karadeniz Bölgesi\'nde yerini zamanla modern kıyafetlere bırakan yöresel kıyafet geleneği Trabzon\'un Şalpazarı ilçesinde yaşatılmaya çalışılıyor. \'Ağasar\' olarak da bilinen yöredeki kadınlar ve kız çocukları sadece özel günlerde değil, günlük hayatlarında da yöresel motifli rengârenk kıyafetlerini giyerek asırlar boyu süren geleneklerini devam ettiriyor.  
Kente 75 kilometre mesafede bulunan yaklaşık 12 bin nüfuslu Şalpazarı ilçesinde 10 ve 11\'inci yüzyıllarda Oğuz Türklerinin 24 kolundan biri olarak Anadolu\'ya gelip yerleşen Çepni kadınları o günden bugüne kendilerine özgü yöresel kıyafetlerini giymeye devam ediyor. \'Ağasar\' olarak da bilinen yörede yaşayan Çepni kadınları ve kız çocukları gerek günlük yaşantılarında, gerekse yayla şenlikleri başta olmak üzere, düğün, bayram gibi törenlerde kullandığı yöresel motif işlemeli rengârenk giysilerle kültürlerini yüz yıllardır yaşatıyor.
TURİSTLERİN İLGİ ODAĞI
Bölgede \'Ağasar elbisesi\' olarak da adlandırılan ve 2008 yılında Türk Patent Enstitüsü tarafından marka tescili yapılan yerel kıyafetler, özel dokumalar, nakışlar, oyalar, camadanlar ve kuşak gibi süslemelerle de tamamlanarak bir bütünlük yaratılıyor. Çepni kültürüne göre kadınların giydiği Ağasar elbiseleri fistan, yelek, kuşak, peştamal, şalvar, bağlar ve başörtüden oluşuyor. Kıyafetler zamana ve modaya göre renklerinde ve bazı motiflerinde bir takım değişiklikler gösterse de genel hatları ile günlük hayatta tercih edilmesinin yanı sıra yerli ve yabancı turistlerin de ilgisini çekiyor. Ağasar kıyafeti kumaş kalitesine göre ortalama 100 ile 200 lira arasında da değişiyor.
KIYAFETLER POZİTİF ENERJİ VERİYOR
Şalpazarı Kaymakamı Murat Beşikçi, adını dokumadan alan Şalpazarı ilçesinde asırlık gelenlerini yaşatan Çepni kadınlarının giyindiği kıyafetleriyle geleneklere bağlılık noktasında emsal teşkil ettiğini söyledi.
Kendine özgü yöresel motifli kıyafetlerin çevreye pozitif enerji verdiğini belirten Beşikçi şunları söyledi:  
\"Çepni diyarında vatandaşlarımız kültürlerini yaşatabilme noktasında çok kararlı ve hassaslar. İlçemiz ülkemizin en ender açık hava müzelerinden biri. Yaklaşık bin yıl önce bu bölgeye Orta Asya\'dan göç ediliyor. Bu göçlerde tabii ki gelenekler de yaşatıldı. Bu noktada özellikle kıyafet kültürüne Çepniler özel bir değer veriyor. Kadınlar kıyafet konusunda son derece hassas. Türkiye\'nin birçok yerinde yöresel kıyafetler yaşatılıyor ama burada yöre halkımızı Çepni kültürünü yansıtan kıyafetleri, düğün, yayla şenlikleri ve özel günlerde değil günlük yaşamın her anında da kullanmaya özen gösteriyorlar. Yöresel kıyafetler bin yıla yakın bir tarihi geçmişe sahip. Bu kıyafetler bilindiği üzere rengârenk. Bu da dışarıdan ilk kez gören bir insan için çevreye bir pozitif enerji de yayılıyor\"
\"KÜLTÜRÜMÜZÜ SEVİYORUZ\"
İlçede lise öğrencisi olan Sinem Güler kıyafetleri severek giydiklerini ifade ederek \"Bu kıyafetleri insanlar severek giyiyor. Dışarıdan buraya gelenlerin de ilgisini çekiyor. Hatta bizi yolda durdurup fotoğraf çekinilmek isteniliyor. Bu da tabii ki bizi mutlu ediyor. Kültürümüzü seviyoruz ve yaşatmaya da devam edeceğiz\" dedi.
\"TÜM GÜNLERDE GİYİYORUZ\"
İlçede yaşayan Songül Kılıç bu modayı sevdiklerini anlatarak \"Bu bir kültür ve yaşam tarzımız. Amacımız ve tek hedefimiz bu kültürü her daim yaşatmak. Biz bu kıyafetleri sadece özel değil tüm günlerde giyiyoruz. Yurt dışından da ilgi var. Bana sipariş tiler göndereceğim kendilerine. Seviyoruz bu modayı\" şeklinde konuştu. 
\"BURADA MODA BU\"
Huriye Kılıç da normal yaşamda da bu kıyafetlerin tercih edildiğini belirterek \"Biz alıştık ama dışarıdan yeni gören biri için çok farklı geliyor. Bu kültür sevgisi kelimelerle anlatılmaz yaşanır, biz de yaşıyoruz. Biz bu kıyafeti düğünlerde abiye kıyafet olarak giyiyoruz. Şenliklerimizde ve hatta normal yaşantımızda da bu kıyafetleri giyiyoruz. Burada moda bu.\" diye konuştu.
YÜK SIRTINDA ŞIK GÖRÜNÜM
Uzun yıllardır Ağasar kıyafetini giydiğini dile getiren Mehtap Karadeniz \"Uzun yıllardır bu kıyafeti giyiyorum. Kültürümüzü yaşatmayı seviyoruz. Kimileri düğünlerde açık falan abiye tarzı giyiniyor ama bizler de bu güzel kıyafetleri tercih ediyoruz. Hoşumuza da gidiyor. Bakın belimizde de kuşak var. Bel ağrısına da bire bir. Hem de üzerinde yükün de varsa şık görünüyorsunuz\" ifadelerini kullandı.

TAMAMEN EL EMEĞİ

Yörede 20 yıldır Ağasar kıyafeti diken terzi Ali Yamaç ise mesleğin de yaşatılması gerektiğini kaydederek şöyle konuştu:
\"Bu işi annemden öğrendim. Annemle birlikte bu kültürün yaşatılmasına katkı sağlıyoruz. İşlerimiz yoğun. Folklor elbiselerinde de bu kıyafetler tercih edildiğini için dikim yapıyoruz. 1 yılda yaklaşık 300 kıyafet çıkartabiliyoruz. Bir tane elbiseye bazen 1 hafta bazen de 1 ayı da bulduğu oluyor. Tamamen el emeği olması bu kıyafetin ap ayrı bir özelliğidir. Bu meslek devam etmelidir. Tek korkum bu işin 10 yıl sonra biteceğidir. İnşallah bitmez\"
\"YILLARIMI BU MESLEĞE VERDİM\"
İlçenin ilk kadın terzisi olan Pembe Yamaç ise \"14 yaşından beri bu işe gönül verdim. Ben bu işi sürdürmeseydim bu gelenek belki de bitmişti. İlçenin ilk kadın terzisiyim. Yıllarımı bu mesleğe verdim. Kızların da cıvıl cıvıl olması da benim sayemde. Bundan ötürü çok mutluyum \" diyerek kültürlerini her ne olursa olsun yaşatmak istediklerini söyledi.
İlçede ayrıca yöresel motifli kıyafetin yanı sıra yaylalara göç etme geleneğini de sürdürülüyor.

Görüntü Dökümü
-----------------------
İlçede yöresel kıyafetli kadın ve çocukların görüntüleri
Kaymakam konuşma
Ağasar kıyefetli giyen kadınların konuşması
Kadınların ilçede günlük yaşamı
Kadınların horon oynaması
Muhabir anonsları ve detaylar

HABER KAMERA: FATİH TURAN/DHA

=======================================================

4)LPG TANKERİ OTOMOBİLLE ÇARPIŞTI: 4 YARALI

 KÜTAHYA\'da LPG tankeri otomobile çarpıştı, kazada 4 kişi yaralandı.
Kaza geceleyin Kütahya-Eskişehir karayolunun 25\'inci kilometresinde meydana geldi. Niyazi Kıvrak yönetimindeki 63 NZ 176 plakalı otomobil, önünde gitmekte olan ve sollamak istediği Süleyman Altıntaş\'ın kullandığı 54 FD 999 plakalı LPG tankerine çarptı. Kazada otomobil bölünmüş yol ortasındaki çukura düşerken tanker de bariyerlere çarparak durdu. Kazada otomobil sürücüsü Niyazi Kıvrak (44) ile aynı araçta bulunan Emine Kıvrak (74), Fatma Gül Kıvrak (18) ve Yiğit Kıvrak (3) yaralandı. 4 yaralı ambulanslarla Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Evliya Çelebi Eğitim ve Araştırma Hastanesi\'ne kaldırılarak tedaviye alındı. Kazayı yara almadan atlatan tanker şoförü Süleyman Altıntaş ifadesi alınmak için İl Jandarma Komutanlığı\'na götürüldü, kazayla ilgili soruşturma sürüyor.

Görüntü Dökümü:
------------------------
-Kaza yapan tankerin ve otomobilin görüntüsü,
-Yaralıların ambulans içinde,
-Kaza yerinde detay görüntüler bulunuyor.)
Haber-Kamera: Oğuzhan KILIÇ-KÜTAHYA,(DHA)

=======================================================

5)KOMŞU İKİ ÜLKE EDİRNE\'DEKİ FESTİVALDE BULUŞTU

AVRUPA Birliği Bakanlığı\'nca desteklenen Sosyal Kalkınma ve Entegrasyon İçin Sivil Girişim Derneği liderliğinde, Bulgaristan ve Edirne\'nin Keşan İlçesi\'ne bağlı Çamlıca Köyü Muhtarlığı ortaklığı ile yürütülen Ressamın Yolu Projesi kapsamında komşu 2 ülkenin vatandaşları düzenlenen kültür ve sanat festivalinde bir araya geldi.
IPA-Interren Sınır Ötesi İş Birliği Programı Bulgaristan-Türkiye 2014-2020 programı dahilinde, Avrupa Birliği Bakanlığı\'nca desteklenen Sosyal Kalkınma ve Entegrasyon İçin Sivil Girişim Derneği liderliğinde, Bulgaristan ile Keşan\'ın Çamlıca Köyü Muhtarlığı ortaklığı ile yürütülen Ressamın Yolu Projesi kapsamında köyde kültür ve sanat festivali gerçekleştirildi. Çamlıca Köyü Kültür ve Sanat Evi\'nde yapılan festivale, Keşan Belediye Başkanı CHP\'li Mehmet Özcan, Keşan Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mustafa Helvacıoğlu, Çamlıca Köyü Muhtarı Arif Büyükyatıkçı, Proje Yöneticisi Kremena Kyoseva, Türk ve Bulgar ressamlar, fotoğrafçılar ile iki ülkenin vatandaşlar katıldı.
Proje Danışmanı Nazife Ahmedova, projeyle ilgili yaptığı açıklamada, \"Projenin içerisinde her ülkeden 4\'er ressam ve 3\'er fotoğrafçı çalıştı. Eserleri farklı bölgelerdeki sergilerde tanıtılacak. Bu sergiler İstanbul, Edirne, Sofya ve Haskovo\'da açılacak. Bu bölgeyi tanıtmak amacıyla sergiler yapılacak. Amaç bu bölgeyi tanıtmak, daha fazla turist gelmesini sağlamak ve yeni kültür rotaları oluşturmak\" dedi. Proje kapsamında Bulgar ve Türk ressam ile fotoğrafçıların eserlerinin yer aldığı sergi açılarak, ziyaret edildi. Bulgaristan Yani Popov Trakya Korosu ise Çamlıca Köyü Kültür ve Sanat Evi bahçesinde konser verdi. Koro daha sonra köy meydanında Bulgarca şarkılar eşliğinde vatandaşların da katılımıyla dans gösterisi sergiledi.
POST GİYEREK BEREKET İÇİN DUA VE DANS ETTİLER
Festival kapsamında köydeki bir salonda Bulgaristan Kukeri Festivali\'ne de katılan yerel halk dansları topluluğu gösteri düzenledi. Dansçılar hayvan postları giyerek, sahnede yerel dökülen buğdaylar ve edilen dualar eşliğinde bereketli bir yıl olması için dans etti. Daha sonra ise senaryosu yerel korku hikayelerinden esinlenerek Billur Çelik tarafından yazılan ve Keşan ÜJ-Bej tiyatro ekibi oyuncuları tarafından canlandırılan \'Kara Nine\' ve \'Ölü Gelinler\' adlı epik tiyatro oyunu ile dans gösterisi sahnelendi.

Görüntü Dökümü:
------------------------
-Serginin ziyareti
-Bulgaristan Yani Popov Trakya Korosu konseri
-Kültür ve sanat evi genel gör.
-Koro ile vatandaşların köy meydanında dans etmesi
-Dans ederek yol ilerlemeleri
-Proje Danışmanı Nazife Ahmedova röp.
-Katılımcıların salona girişi
-Postlarla yerel halk dansları topluluğu gösteri
-Kara Nine ve Ölü Gelinler gösterisi
-Detaylar

Haber-Kamera: Ünsal YÜCEL/KEŞAN(Edirne),(DHA)-
(SÜRE: 07.48 - BOYUT: 248 MB)

=====================================================

6)ISPARTA\'DA SARIMSAK FESTİVALİ YAPILDI

ISPARTA\'nın Gelendost İlçesi Çaltı Köyü\'nde Sarımsak Festivali düzenlendi.
Çaltı Köyü\'nde 3 bin dekar alanda yetiştirilen 200 tonluk sarımsak Kastamonu\'nun Taşköprü sarımsağına rakip oldu. Gübre kullanılmadan tamamen doğal olarak yetiştirilen sarımsak için Isparta Belediyesi tarafından farkındalık oluşturmak amacıyla festival düzenlendi. 250 hane ve 605 nüfustan oluşan Çaltı Köyü\'nde arpa, buğday, nohut ve mercimekle birlikte sarımsak dikimi de yapılıyor.
Çaltı Köyü Muhtarı Haşim Koca, toplam 18 bin dekar arazide kuru tarım yapıldığını belirterek, \"Arazimizi nadas yöntemiyle kullanıyoruz. Her yıl 3 bin dekar alanı arpa, buğday, 3 bin dekar alanı bakliyat ve 3 bin dekarı da sarımsak olmak üzere dönüşümlü olarak ekiyoruz. Ve her yıl 250 ton kırmızı mercimek, 200 ton sarımsak ve 500 ton nohut üretiyoruz\" dedi.
Isparta Belediye Başkanı Yusuf Ziya Günaydın, köy buluşmaları kapsamında böyle bir festival düzenleyerek farkındalık oluşturmak istediklerini söyledi. Çaltı\'nın sarımsağının çok kısa süre sonra Türkiye\'ye meydan okuyacağını aktaran Başkan Günaydın, \"İddialı konuşuyorum çünkü bu sarımsak doğal. Bir asırlık fideleri ekiyorlar. Atalarından kalma fideleri toprakla buluşturuyorlar. Hiçbir gübre kullanmadan bunu yapıyorlar. Böyle organik böyle doğal bir sarımsak herkesin ilgisini çekmeli. Türkiye\'de Taşköprü sarımsağı diyorlar ama bence Çaltı sarımsağını görmeliler\" diye konuştu.
Çaltı Köyü\'nün umut taşıdığını da söyleyen Başkan Günaydın, \"Bu köyde umut var. Bu umudun adı da sarımsaktır\" dedi.
Başkan Günaydın daha sonra köylülerle birlikte sarımsak dikti. Ardından şarkıcı Hüseyin Kağıt konser verdi.

Görüntü Dökümü
--------------
- Tarlada sarımsak dikimi yapan üreticiler
- Traktör üzerinde sarımsak satanlar
- Sarımsak satıcılarıyla röportaj
- Belediye Başkanı Yusuf Ziya Günaydın’ın konuşması
- Sarımsaktan detay görüntüler

Haber-Kamera Mehmet ERÇAKIR- Taner ERDEM/GELENDOST, (DHA)