DHA YURT BÜLTENİ-3
BAKAN ALBAYRAK TÜPRAŞ\'TA ÖLEN İŞÇİLER İÇİN BAŞSAĞLIĞI DİLEDİ
ANTALYA\'da düzenlenen 8. Türkiye Enerji Zirvesine katılan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, TÜPRAŞ \'ta meydana gelen patlamada yaşamını yitiren 4 işçinin yakınlarına başsağlığı diledi. Bakan Albayrak, \"İşçilerimiz hayatını kaybetti. Başta vefat eden işçilerin ailelerine başsağlığı diliyorum. TÜPRAŞ camiasına başsağlığı dileklerimi iletiyorum\" dedi.
GÖRÜNTÜ GEÇİLİYOR
Haber-Kamera: Hasan DEMİRBAŞ/ANTALYA, (DHA) -
========================================================
HEYKELTRAŞLAR, MERMERLERİ \'MÜZİK\' TEMASIYLA İŞLİYOR
TEKİRDAĞ\'ın merkez Süleymanpaşa İlçesi\'nin düzenlediği Bisanthe Taş Heykel Sempozyumu\'na çeşitli ülkelerden katılan heykeltraşlar, eserlerinde sona yaklaştı. Zaman zaman olumsuz hava koşullarına rağmen çalışmalarını sürdüren sanatçılar, mermerlere \'müzik\' temalı eserlerini işledi. Süleymanpaşa Belediyesi\'nin bu yıl 3\'üncüsünü düzenlediği ve heykellerin \'müzik\' temasıyla işlendiği Bisanthe Taş Heykel Sempozyumu\'na katılan sanatçıların şekillenen heykelleri son aşamasına geldi. Beyaz Rusya\'dan Viktar Kopach, Arjantin\'den Laura Marcos, İsrail\'den Tanya Preminge, Çin\'den Lan Zhi Feng ve Jinxi Xu, Türkiye\'den Evrim Çamoğlu, Kosta Rika\'dan Ulises Jimenez, Gürcistan\'dan Valeri Jikia ve Tayvan\'dan Wang Biao\'nun katıldığı sempozyumda sanatçılar, Tekirdağ sahilindeki alanda kare şeklindeki mermerlere hayat veriyor.
Arjantinli Laura Marcos, mermerlerden bir müzik kutusu tasvir ederek çalıştığını belirterek, \"Biz buradaki heykeltraşlar asla rakip değiliz. Bütünüyle beraber bu tür organizasyonlarda en iyi performanslarımızı sergiliyoruz. Ve böyle bir organizasyonda yer aldığım için çok mutluyum. Eserlerimizin olumsuz hava şartlarına rağmen belirlenen tarihte bitireceğiz\" dedi.
Tayvanlı heykeltraş Wang Bıao, çocukken babasının gramofonunu kırdığını bu nedenle de bu sempozyuma \'Geleceği duy\' diye bir başlıkla katıldığını ifade etti. Bıao, \"Babam biz küçükken gramofon çalardı, biz hep birlikte şarkı söylerdik. Bir gün kendim çalmayı denerken gramofonu kırdım. Daha sonra heykeltraş olunca kendime gramofonu format olarak seçtim ve bunun gibi birçok sempozyumda değişik versiyonları ile gramofon heykeli yaptım. Şuanda gördüğünüz heykelim enteraktif bir heykeldir. Heykelin üzerindeki delikten hazneye cep telefonunuzu yerleştirip müzik çaldığınızda, diğer taraftan sesi çoğaltıp müzik dinleyebiliyorsunuz. Heykelim bu nedenle insanlar tarafından beğenileceğini umuyorum. Bu nedenle de heykelimin adını \'Geleceği duy\' olarak belirledim\" dedi.
Gürcistan\'dan katılan Valeri Jikia, \'Pencereden gelen müzik\' adını verdiği eserini yaptığını belirterek, \"Amacım gölgelerin arasından müziği duyurabilmek. Eserimde pencerede oturan bir kadın figürünü bir müzik aleti çalarken görüyoruz. Bu eser yerine yerleştirildiğinde insanlara konser verir şekilde yerleştirilecek. Konserlerde belli sayıda insan o alana girebilir. Ancak eserim tüm halka, tüm insanlığa konser verecek. Eserimin bir diğer özelliği de güneş ışığı altında çok değişik formlarda enerji veriyor oluşu olacak\" dedi.
Şu ana kadar ki, en büyük eserini yaptığını belirten Valeri Jikia, \"Sonuç ne olacak nasıl olacak ben de merak ediyorum. Şimdiye kadarki en büyük projem. Şu ana kadar her şey oldukça iyi gitti. Eserim tamamlanıp yerine konunca da bana çalışırken verdiği enerjiyi parkta gezinen insanlara verecek\" dedi.
Sempozyumda genel küratörlük görevini üstlenen Türk heykeltraş Nermin Sözel, sempozyumun yavaş yavaş sonuna geldiklerini belirterek, 13 Ekim günü sergi açılış töreni ile sanatçıların çalışmalarının tamamlanacağını söyledi. Sözel, \"Bu sene müzik temasını seçtik. 240 başvuru arasından şu andaki projeler seçildi. Şuanda burada 8 yabancı, 1 Türk sanatçı sempozyumda yer aldı. Kendimde bir projeyle katılıyorum. Süleymanpaşa Belediyesi\'nin üçüncüsünü gerçekleştirdiği bu sempozyumların gelenekselleşmesi, yurtdışında bu tür sempozyumlara katılan ülkeler arasında Türkiye\'nin çıtasını yükseltmesini sağladı. Ayrıca şu an burada işlenen mermerler Marmara Adası\'ndan getiriliyor. Yabancı sanatçılar geldiklerinde ilk baktıkları şey, taşların kalitesi oluyor. Ve sanatçılar bizim ülkemizden elde edilen bu taşları çok beğeniyorlar ve onları motive ettiklerini belirtiyorlar. Projeler zor projelerdi. Taşların kalitesi işlerini kolaylaştırıyor. Bu nedenle sempozyum güzel geçiyor ve sonuna yaklaşıyoruz\" dedi.
Görüntü Dökümü
--------------------------------
Alandaki heykellerden detaylar
Heykeltraşların çalışmaları
Eserlerden çıkan tozlar
Sanatçılarla röportajlar
Eserlerden detaylar
Haber-Kamera: Ruhan YALÇIN/TEKİRDAĞ,(DHA)
=====================================================
(ÖZEL)
KADIN GİRİŞİMCİ, DEVLET DESTEĞİYLE 3 MİLYON LİRALIK HAYVANCILIK TESİSİ KURDU
SİVAS\'ta hayvancılıkla uğraşan lise mezunu 4 çocuk annesi 38 yaşındaki Halime Öztürk, Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu\'ndan(TKDK) aldığı 2 milyon liralık hibe ile toplam 3 milyon lira sermayeli işletme oluşturdu. Günlük 1 ton süt üretim kapasitesine ulaşan işletmede, hayvanlar bileklerine takılan çip sayesinde adım adım takip ediliyor. Devlet desteği ile işlerini büyüttüklerini belirten Öztürk, \"Kadın yatırımcı olduğum için pozitif ayrımcılıkla karşılaştım. Bu da beni mutlu etti\" dedi. Sivas\'ın Şarkışla ilçesine bağlı Cemel beldesinde küçükbaş hayvancılıkla uğraşan Halime Öztürk eşi 44 yaşındaki Şerafettin Öztürk ile birlikte işlerini büyütme kararı aldı. TKDK\'nin çiftçilere yönelik teşviklerinden haberdar olan çift, proje hazırlamaya karar verdi. Çeşitli araştırmalar yaptıktan sonra Halime Öztürk, kendi adına hazırladığı 3 milyon lira maliyetli proje hazırladı. Banka kredisi kullanarak tesisi oluşturdu. TKDK Sivas İl Koordinatörlüğü\'ne sunduğu proje yüzde 65 hibe amaya hak kazandı. Halime Öztürk, modern süt üretme tesisi oluşturarak günlük 1 ton süt elde etmeye başladı. Sürü yönetim sistemini de uygulanmasıyla hayvanlardan aldıklarını günlük süt miktarını ikiye katladı.
Daha önceden küçükbaş ve büyükbaş hayvancılıkla uğraştıklarını ifade eden Halime Öztürk \"Biz daha önceden bu işi yapıyorduk. Küçükbaş ve büyükbaş hayvancılıkla uğraşıyorduk. Devlet bize böyle bir imkan sundu ve biz de bundan faydalanmak istedik. Devletimizin sayesinde böyle bir tesise sahip olduk. Buradaki hayvanları, binayı, aletleri kendi imkanımızla oluşturamazdık. Allah devletimizden razı olsun. Bize bu imkanı sağladı. Şu anda işimiz daha yeni yeni oturuyor. Hayvanlarımız yeni geldi, doğumları bitmek üzere. İnşallah daha iyi olacak\" dedi.
\"POZİTİF AYRIMCILIK YAPILDI\"
TKDK\'ya başvurduklarında kadın olduğu için kendisine pozitif bir ayrımcılığın yapıldığını belirten Öztürk, \"İşletmemize harcadığımız paranın yüzde 65\'ini devlet bize geri ödedi. Kadın yatırımcı olduğum için bana da pozitif bir ayrımcılık yapıldı. Bunlardan fazlasıyla yararlandık. TKDK\'ya da çok teşekkür ediyoruz. Bize her konuda destek oldular. Her gittiğimizde yardımcı oldular, sürekli aradılar, halen geliyorlar. En ufak bir sorunda arayıp yardım alıyoruz. Şu anda 56 tane büyükbaş hayvanımız, 45 tane de buzağımız var. Doğumlarımız devam ediyor. Şükür çok fazla bir buzağı kaybımız olmadı. Çünkü diğer etraftaki çiftlikleri duyuyoruz onlarda daha fazla kayıp varmış. Üretim çalışmalarımızla 1-2 sene içinde kredi borçlarımızı toparlamaya çalışacağız\" ifadesini kullandı.
\"SÜT VERİMİ 2 KAT ARTTI\"
Eski usul yetiştiricilikte hayvan başına günlük 10-11 litre süt aldıklarını yeni tesise geçmeleri ile birlikte süt veriminin neredeyse iki kat arttığını ifade eden Halime Öztürk, \"Hayvanlarımız simental ırkı. Süt bakımından verimli ırklar. Hayvan başı 19-20 litre süt alıyoruz. Sütlerimizi biriktiriyoruz. Soğuk hava deposunda birikiyor, bir kaç gün içinde de mandıra gelip alıyor. İşletmemiz şehir dışında olduğu için günlük veremiyoruz. Sütü saklama koşullarımız müsait. Her şey zaten burada el değmeden yapılıyor. Sütümüz çok kaliteli, yağ oranı çok fazla. Şu anda çıkan sütün tamamını mandıraya veriyoruz\" diye konuştu.
\"HAYVANIN ATTIĞI ADIM DAHİ SAYILIYOR\"
Aldıkları hibe ile birlikte tesislerine \'Sürü Yönetim Sistemi\'ni kurduklarını ve bu sistem sayesinde hayvanların her anının kontrol edildiğini ifade eden Öztürk \"Hayvanlarımızın ön ayaklarında bir çip var. Ahırımızda sürü yönetim sistemi var. Bu çip sayesinde hayvanlardaki süt veriminin ne kadar olduğunu, ne zaman doğduklarını, kaç yaşında olduklarını, ne kadar süt verdiklerini, kaç kere gelip yem yedikleri, günlük ne kadar yürüdüklerine kadar takip eden bir sistem. Ahırımız bu sisteme sahip. Ahırda çok hayvan var, hasta olanları kolaylıkla fark edemeyebiliyorsunuz. O çip sayesinde hasta olan hayvanla ilgili telefonumuza kısa mesaj geliyor. Hayvanın küpe numarasından hangisinin hasta olduğunu biliyoruz. Bu sayede hemen müdahalesini yapıp en kısa sürede hayvanın iyileşmesini sağlayabiliyoruz\" dedi.
Görüntü Dökümü:
---------------
-Tesisin görüntüsü
-Tesisteki hayvanların görüntüleri
-Halime Öztürk\'ün hayvanlar ile ilgilenmesi
-Konuşmaları
Haber-Kamera: İrfan ÖZŞEKER/SİVAS, (DHA)
========================================================
(ÖZEL) İŞSİZKEN KAFEDE GÖRDÜĞÜ ŞEKER PAKETİ HAYATINI DEĞİŞTİRDİ
TOKAT\'ta 2 yıl önce işsiz kalan 33 yaşındaki Hakan Karagöllü, kafede otururken masada dikkatini çekip araştırdığı stick şeker paketleme işine girdi. Tokat İş Geliştirme Merkezi\'nde (İŞGEM) kurduğu işletmede şeker paketlemeye başladı. Islak mendil ve baharat dolumunu da ürünlere dahil eden Karagöllü, yıllık cirosunu 500 bin liraya çıkararak yurt dışına açıldı.
Tokat\'ta yaşayan evli ve 2 çocuk babası Hakan Karagöllü, satış pazarlama sorumlusu olarak çalıştığı tıbbi ilaç satışı gerçekleştiren şirketin Türkiye pazarından çekilmesi sonrası iki yıl önce işten çıkartıldı. Bir süre işssiz kalan ve arayış içerisinde olan Karagöllü\'nün hayatını gittiği bir kafe değiştirdi. Kafede oturup ne iş yapabileceğini düşünürken masadaki stick şeker paketini gören Karagöllü, nasıl üretim yapıldığını merak ederek araştırma yaptı. Ardından kendisi de bu işi yapmaya karar verdi. KOSGEB\'den aldığı kredi ile İŞGEM\'de yer kiralayan Karagöllü, pazarını oluşturarak burada şeker paketleme işine başladı. Bir yıl sonra ürün çeşitliliğini artırarak ıslak mendil üretimi ile sıvı ve katı baharat dolumlarını da üretimlerine dahil etti. İç pazarda sattığı ürünlerini, aracılar vasıtasıyla yurt dışına da ihraç etmeye başladı.
500 BİN LİRA CİROYA ULAŞTI
İşsiz kaldıktan sonra araştırmalara yöneldiğini söyleyen Hakan Karagöllü, \"Bir gün kafede otururken, elimde bir şeker paketi ile kafama vurarak \'ne yapsam\' diye düşündüm. Ardından \'bunu yapan nasıl yapmış\' gibi bir düşünceye kapıldım. Sonra, sosyal medyadan üretim aşamalarının videolarını izledim ve yatırım maliyetlerini hesaplamaya başladım. Pazar analizi yaptım. Analizlerinden sonra bu işe girmeye karar verdim. KOSGEB desteğiyle 20 bin lira sermaye ile işe başladım. Stick şekerle yola çıktığımız ticari hayatımıza yeni ürünler de ekledik. Islak mendil üretimi, sıvı ve katı baharat dolumları yapıyoruz. Şu anda ikinci yılımız. Ortalama yıllık 500 bin lira ciro yapıyoruz. Yurt dışına ürünlerimiz gitti. Direk kendi ihracat belgemizle değil de İstanbul\'da bir aracı firma sipariş aldı. Ürünü oraya teslim ettik. Onların vasıtasıyla Kanada ve Ukrayna\'ya ürünlerimiz ulaştı\" dedi.
Herkesin bazı olumsuzlukları fırsata çevirebileceğini ifade eden Karagöllü, üretim kapasitelerini giderek daha da artırmayı planladıklarını dile getirdi.
Görüntü Dökümü:
-Tesisin görüntüsü
-Şeker paketleme üretiminden görüntü
-Hakan Karagöllü\'nün konuşmaları
Haber-Kamera: Fatih YILMAZ- Halil İbrahim YEL/TOKAT,(DHA)
=======================================
MEN KUTSAL ALANI\'NDA 5 TANRI HEYKELİ BİR ARADA BULUNDU
ISPARTA\'nın Yalvaç İlçesi\'ndeki Pisidia Antiokheia Antik Kenti Kazı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Özhanlı, Men Kutsal Alanı\'nda yapılan kazılarda 5 tanrı heykelinin bir arada bulunduğunu belirterek, \"Bu güne kadar dünya genelinde yapılan arkeolojik araştırmalarda bir oikosta yani prestij odasında bu kadar tanrının bir arada insutu olarak ele geçirildiği örneği bulunmamaktadır\" dedi.
Yalvaç\'taki Pisidia Antiokheia Antik Kenti yakınlarındaki Men Kutsal Alanı\'nda yapılan kazı çalışmalarında ortaya çıkarılan prestij odalarından birinde orijinali bozulmamış halde 5 tanrı heykeli bulundu. Kazı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Özhanlı, kazı alanında Tanrıça Hekate, Tanrıça Kybele, Tanrı Men, Tanrı Apollon ve Tanrıça Athena\'nın heykellerinin bir arada ortaya çıkarıldığını kaydetti.
\"BİR KÜLT OLUŞTURULMUŞ\"
Bu tip bir örneğin bu güne kadar Anadolu\'daki hiçbir kazıda rastlanmadığına işaret eden Özhanlı, \"Bu yıl yapılan çalışmalarda tapınağın hemen önünde bulunan prestij odalarından birinde Yunan Pantiona, Roma ve Anadolu Pantiona\'da bulunan bütün tanrıların bir araya getirilmiş ve bir kült oluşturulmuş olduğu görüldü. MS 360 yılında son pagan imparator Julianus tarafından tekrar canlandırılmaya çalışılan paganist inanç, burada sanki bütün geçmişi bir arada özetlenmişçesine bütün tanrıların bir araya getirilmiş olduğunu, bunların ortasında Anadolu yerli tanrısı olan Men sunak üzerinde dururken, hemen onun arkasında ana Tanrıça Kybele, yine bir başka Apollon figürü ve bir sunakta Demeter\'in sembollerinin olduğu küçük sunak ve tabi ki tapınağın sahibi olan at üzerinde betimlenmiş olan Tanrı Men. Onun yanında Atina\'nın baş tanrıçası olan Athena\'nın varlığı bize burada bütün tanrıların, Tanrı Men tarafından bir araya getirilmiş olduğunu ve Men kültüyle özdeşleştirilmiş olduğunu gösteriyor\" dedi.
\"ÖRNEĞİ BULUNMAMAKTADIR\"
Özhanlı, \"Bu güne kadar dünya genelinde yapılan arkeolojik araştırmalarda bir oikosta yani prestij odasında bu kadar tanrının bir arada insutu olarak ele geçirildiği örneği bulunmamaktadır. Bu bakımdan bu yılki kazı çalışmaları dünya sanatına ve bilimine özellikle inanç sistemine inanılmaz yeni veriler sunmuş bulunmaktadır\" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
--------------
- Kazı başkanının bulunan eserlerle ilgili açıklaması
- Kazı alanından detay görüntüler
- Bir heykelin çıkarılışı ile ilgili detay görüntü
- Heykellerin bulunduğu prestij odasından hocanın sunumu
HABER- KAMERA: Nurettin ARKAN/YALVAÇ (Isparta), (DHA)
===================================================
AYÇİÇEĞİNDEKİ YAĞ ORANINI DÜŞÜRÜP LİGHT ÇEKİRDEK ÜRETECEKLER
SAMSUN Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi\'nde ayçiçeğinde yağ oranı düşük çeşit çıkarılması için 15 yıl önce başlatılan çalışmada sona gelindi. Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü öğretim üyesi Doç.Dr. Selim Aytaç, proje ile ay çiçekteki yağ oranını yüzde 50\'den yüzde 25\'in altına düşürmeyi hedeflediklerini söyleyerek, \"Bu çekirdek için light özellik diyebiliriz. Nihai tüketici tarafından kabul edilebilir özellikte ve yağ oranı düşük, tüketildiği zaman vücuda fazla yağ vermeyecek olan çerezlik ayçiçeği çeşitleri ıslah etmeye çalışıyoruz\" dedi.
Samsun OMÜ Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü öğretim üyesi Doç.Dr. Selim Aytaç, tarafından yürütülen proje kapsamında çerezlik ay çiçeği çeşit ıslahı çalışması başlatıldı. Yaklaşık 15 yıldır süren çalışmada sona gelindi. Doç.Dr. Aytaç, projede amaçlarının tüketici tarafından kabul edilebilir özellikle, yağ oranı, meyve büyüklüğü, kabuk kalınlığını , iç oranı, tane rengi gibi özelliklerde ıslah çalışması yapmak olduğunu söyleyerek \"Bu çalışmanın bir ayrı özelliği yağ oranı düşük bir çeşit çıkarabilmek. Çalışmaya 2002 yılında başladık. 15 yıldan buyana sürüyor. Türkiye\'nin her tarafında üretilmekte olan çerezlik ay çiçeği çeşitlerini topladık. Bunları bir karışım haline getirdik. Sürekli tek bitki seleksiyonu yaptık. 3 yıl öncesine kadar bu çalışma devam etti. Gözlemlerimiz sonucunda verimlilik, tabla çapı ve büyüklüğü, tane dolgunluğu ve oranı, bitkinin gelişim durumu, hastalıklara dayanıklılık oranı gibi oranlara baktık, bundan dolayı seçimler yaptık. Nihai tüketici yani müşteri tarafından kabul edilebilir özellikte ve yağ oranı düşük, tüketildiği zaman vücuda fazla yağ vermeyecek olan çerezlik ayçiçeği çeşitleri ıslah etmeye çalışıyoruz. Çalışmada artık sona gelindi. 3 veya 4 yıl sonra bir aksilik çıkmazsa çeşidimiz ortaya çıkmış olacak\" diyerek sözlerine şöyle devam etti:
YAĞ ORANI YÜZDE 50\'DEN YÜZDE 257İN ALTINA DÜŞÜRÜLECEK
\"Bu çekirdek için light özellik diyebiliriz. Normalde ay çiçeği yağ bitkisidir yağ oranı yüksektir. Ama çerezlik tiplerde biz yağ oranının düşük olmasını istiyoruz. Bu hem sivilce çıkmasın diye olabilir kilo alınmasın diye olabilir bir çok nedenleri var. Yağ oranını düşük olmasını istememizin sebebi bu. Normalde yağlık ayçiçeklerin yağ oranı yüzde 50 civarındadır, biz yüzde 25\'in altına düşürmeyi planlıyoruz. Yarı yarıya yağ oranını aşağı çekeceğiz. Hedefimiz yüzde 21-22 oranı. Mutlaka ilgi görecektir. En azından bir farklılık oluşturacağız. Türkiye\'de çerezlik ay çiçeği çeşitlerimiz var. Bir farklı bir şey oluşturmalıyız ki ön plana çıksın. Light çekirdek diyebilir. Biz pazarlamasını yapmayacağız. sadece ıslah çalışmasını yapıyoruz. Alan firma \'light der zero yağ\' der bunları kullanabilirler.\"
Görüntü Dökümü:
----------------------
-Deneme üretimi yapılan ay çiçeği tarlası
-Doç.Dr. Selim Aytaç\'ın tarlada inceleme yapması
-Röportaj
Haber-Kamera:Yaprak KOÇER/SAMSUN, (DHA)
====================================================
FALEZLERDE KÖPEK KURTARMA OPERASYONU
ANTALYA\'da itfaiye ve deniz polisi, 30 metre yüksekliğindeki falezlerin altındaki kayalıkta mahsur kalan köpeği kurtardı.
Muratpaşa İlçesi Konyaaltı Caddesi\'ndeki Atatürk Parkı\'nda dün akşam baatlerinde balık tutanlar, falezlerde mahsur kalan pitbull kırması köpeği fark etti. Vatandaşların ihbarı üzerine deniz polisi ve itfaiye falezlere geldi. Deniz polisi botunun dalga nedeniyle kayalığa yanaşamaması üzerine itfaiye 30 metre yüksekliğindeki falezlerden halatla inmek için hazırlık başlattı. Köpeğin aç olduğunu düşünen itfaiye eri, çevredeki restoranlardan sosis ve sucuk alarak, kayalığa indi.
Köpeğin itfaiye erinin taşıma çantasına girmemesi üzerine ikinci itfaiye eri de kayalıklara indi. İtfaiye erleri kayalıklarda karnını doyurduğu köpeği taşıma çantasına yerleştirdi. Ardından köpek itfaiye erinin kucağında halatla yukarı çekildi. Balık tutarken mahsur kalan köpeği fark ederek haber veren Mehmet Kayacan, köpeği sahiplendi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-------------------------
İtfaiye ekibinin falezlerden aşağıya bakması
Ekibin hazırlık yapması
Köpek için yiyecek getirilmesi
İtfaiye erinin falezlerden aşağıya inmesi
RÖP 1: Hüseyin Altındal
RÖP 2: Mehmet Kayacan
İtfaiye erinin köpeğin yanına inmesi
Köpeğin görüntüsü
Polis botunun görüntüsü
İtfaiye erinin köpek ile çıkışı
Köpeğe su ve yiyecek verilmesi
Detaylar
Haber. Tolga YILDIRIM-Kamera: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,(DHA)
========================================================
MUHABBET KUŞUNU İADE ETMEYE GİDEN RIDVAN KAYBOLDU
ADANA\'da satın aldığı muhabbet kuşunu iade etmek için evden ayrılan 12 yaşındaki Rıdvan Parlarca ortadan kayboldu.
Merkez Seyhan İlçesi Yeşilevler Mahallesi\'ndeki bir arkadaşından 7 Ekim\'de muhabbet kuşu satın alan orta okul 7\'inci sınıf öğrencisi Rıdvan Parlarca evine geldi. Baba Hasan Parlarca ise, oğluna evde bir muhabbet kuşunun olduğunu söyleyip, yeni aldığını iade etmesini istedi. Bunun üzerine evden ayrılan Rıdvan\'dan bir daha haber alınamadı. Tüm aramalarına karşın oğullarına ulaşamayan aile, polise kayıp dilekçesi verdi. Baba Hasan Parlarca, \"İkinci kuş fazla olacağı için iade etmesini istedim. Kuşu vermek için evden çıkıp gitti. Bir daha kendisinden haber alamadık. Herhangi bir soru yoktu. Hayatından endişe ediyoruz\" dedi.
Görüntü Dökümü
------------------------
***Güvenlik Kamerası***
- Kayıp çocuğun elinde kavesle bisiklet sürerken görüntüsü
***
- Baba Hasan Parlarca\'nın konuşması
- Kayıp çocuğun son görüldüğü sokaktan görüntüler
- Hasan Parlarca\'nın elinde kayıp oğlunun fotoğrafı ile görüntüleri
- Hasan Parlarca\'dan detay görüntü
Haber-Kamera:Çağlar ÖZTÜRK/ADANA,(DHA)
===================================================
ÇALDIĞI ESKİ TELEFONU BIRAKIP, YERİNE YENİ MODELİ ÇALDI
ADANA\'da hırsızlık suçundan çok sayıda sabıkası cep telefonu hırsızı 38 yaşındaki Savaş Ç. güvenlik kamerasına yakalandı. Şüpheli Savaş Ç., girdiği bir işlerinden eski model cep telefonu çaldı. Bir süre sonra başka bir cep telefonu bayiine giren Savaş Ç., eski model telefonu bırakıp, yerine dokunmatik telefon çalıp kaçtı. Güvenlik kamerasına yakalanan Savaş Ç., şikayet üzerine gözaltına alındı. Bir berberin de cep telefonunu çaldığı anlaşılan Savaş Ç. tutuklandı.
Görüntü Dökümü
------------------------
***Güvenlik Kamerası***
- Hırsızın bir iş yerinde görüntüsü
- Masaya doğru yürümesi
- Masadaki cep telefonu
- Hırsızın iş yerinden çıkması
- Başka bir iş yeriunde görüntüsü
- Görevli ile kıyafetlere bakması
- Masaya yaklaşması
- Arka cebinden para çıkarması
- Masadaki telefonu da arka cebine koyması
- İş yerinden çıkması
***
- Adli Tıp Birimi tabelası
- Zanlının Adli Tıp Birimi\'nden çıkarılması (küfür ettiğinden bir bölümde ses kısıldı)
- Bir gazeteciye saldırmaya çalışması
- Polis aracına bindirilmesi
- Adli Tıp Birimi önünden genel görüntüler
Haber-Kamera:Çağlar ÖZTÜRK/ADANA,(DHA)
========================================
BURDUR ATIŞ POLİGONU TAMAMLANDI
BURDUR\'da göl manzaralı atış poligonu tamamlanarak hizmete girdi. Poligonu inceleyen Vali Şerif Yılmaz, tüfekle trap atışı yaptı.
Burdur Valisi Şerif Yılmaz, Burdur- Fethiye karayolu yanında 15 trap makinesi bulunan ve 20 dönüm arazide yapımı tamamlanan atış poligonunda inceleme yaptı. Vali Yılmaz\'a Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Ömer Faruk Şiran tarafından bilgi verildi.
Vali Yılmaz, göl manzaralı atış poligonunda ulusal ve uluslararası yarışmaların yapılabileceğini belirtti. Yılmaz, \"Atış poligonumuzla ilgili eksikleri tamamladık. İnşallah bundan sonra trap atışlarının yapılabileceği ve yurt içi müsabakalarının da düzenlenebileceği makine teçhizatına sahip poligona kavuşmuş olduk. Bundan sonra isteğimiz, arzumuz vatandaşımızdan silah atmak isteyenlerin, özellikle tüfek atmak, atış yapmak isteyenlerin gelip nizami bir şekilde burada arkadaşlarımızın nezaretinde, hocalarımızın nezaretinde atışlarını yapmalarıdır. Bunu neden söylüyorum, özellikle av sezonu dışında kaçak avcılığa gitmemeleri, bunun yanında da değişik yerlere uygunsuz yerlere nişan almak üzere özellikle trafik levhalarına atış yapıldığını görünce insan üzülüyor. Atış yapmak isteyenler gelip bu alanı kullanabilirler. Emeği geçen bütün arkadaşlara teşekkür ediyorum. İnşallah burası uzun süreli atış alanı olarak kullanılır. Türkiye\'de benzeri olmayan bir yer. Göl manzaralı ve yeşilin içerisinde bir atış poligonunda kavuşmuş olduk\" dedi.
Burdur Merkez Atıcılık İhtisas Kulübü Başkanı Lütfi Türe, Vali Yılmaz\'a atış poligonunun yapımındaki katkılarından dolayı teşekkür etti.
Vali Yılmaz daha sonra Denizli Valisi Hasan Karahan, Burdur Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Nadir Yağcı, Burdur İl Emniyet Müdürü Arif Çankal, İl Genel Sekreteri Servet Olpak ile birlikte atış poligonunda trap atışı yaptı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-----------------------
- Göl manzarası
- Protokol üyelerinin atış yapması
- Detay
- Vali Yılmaz\'ın açıklamaları
HABER- KAMERA: Mesut MADAN/BURDUR, (DHA)
=========================================