NİĞDE\'DE ÇIĞ ALTINDA KAYBOLAN 2 DAĞCIDAN HİLAL KURTARILDI (2)
1)HİPOTERMİYE GİRMİŞ
Niğde\'nin Çamardı ilçesi Demirkazık Dağı\'nda dün tırmanış yaparken, üzlerine çığ düşen 2 dağcıdan bu sabah kurtarılan Hilal İşcan\'ın soğuk nedeniyle hipotermiye girdiği belirtildi. Helikopterle Adana Şehir Hastanesi\'ne getirilen ve acil tıp teknisyeni olduğu öğrenilen İşcan, özel tulum giydirilerek, vücudunun normal ısısına çevrilmesi için tedaviye alındı.
Öte yandan Hilal İşcan\'ın çok sayıda zirve tırmanışı yaptığı, bu tırmanışlar için sosyal medyadan katılmak isteyenleri davet ettiği ve çarşamba gününden beri Konya\'dan gelen Kemal Karakoç\'la birlikte bölgede kampta olduğu öğrenildi. Çığ altında kaldığı değerlendirilen Kemal Karakoç\'u arama çalışmalarına devam ediliyor.
NİĞDE/DHA
=================================================
2)DİKİLİ VE ÇEŞME\'DE 59 KAÇAK GÖÇMEN YAKALANDI
İZMİR\'in Dikili ve Çeşme ilçesinden yasa dışı yollarla yurt dışına çıkmaya çalışan aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 59 kaçak göçmen, Sahil Güvenlik ekiplerince yakalandı.
Çeşme\'nin Uç Burun önlerinde görevli Sahil Güvenlik Botu, geçen cumartesi günü saat 21.30 sıralarında, lastik botla yasa dışı geçiş yapan bir grubu fark etti. Durdurulan lastik botta 31\'i Filistin ve 8\'i Suriye uyruklu 39 kaçak göçmen yakalandı. 36\'sı erkek, 1\'i kadın ve 2\'si çocuk olan kaçak grubu, Sahil Güvenlik botuna alınarak kıyıya getirildi. Sahil Güvenlik ekipleri, dün (pazar) saat 08.19\'da gelen bir ihbarla Dikili\'nin Salihleraltı önlerinde lastik botla bir grup kaçak göçmenin yasa dışı geçiş yaptığını öğrendi. Bölgeye hareket eden ekipler, lastik botta Afganistan uyruklu 7\'si erkek, 4\'ü kadın ve 9\'u çocuk toplam 20 kaçak göçmeni yakaladı. Kıyıya getirilen tüm kaçaklar, kimlik tespitinin ardından İl Göç İdaresi Müdürlüğü\'ne teslim edildi.
Görüntü Dökümü
----------------------
- Dikili\'de yakalanan kaçaklardan görüntü
Haber: Kadir ÖZEN / İZMİR, (DHA)
=================================================
(ÖZEL HABER)
3)İLERİ TEKNOLOJİLİ BOTLAR DÜZENSİZ GÖÇÜN ÖNÜNE GEÇECEK
TÜRK Sahil Güvenlik Komutanlığı\'nın 105 adet ileri teknolojili bot ihalesini alan Ares Tersanecilik\'in Yönetim Kurulu Başkanı Kerim Kalafatoğlu, \"Bu botlar kendi alanlarında dünyanın en ileri teknolojisiyle donatılmış olacak. Türk karasularının hemen her yerinde olacak bu botlar. Böylece düzensiz göçün önüne de büyük ölçüde geçilmiş olacak\" dedi.
Antalya Serbest Bölge\'de faaliyet gösteren Ares Tersanecilik, geçen yıl Katar Sahil Güvenlik Komutanlığı\'nın ihtiyacı olan botları ve süratli karakol botlarının teslimatını gerçekleştirdikten sonra yeni projelerle çalışmalarını sürdürdü. Ares Tersanecilik bu kez Türk Sahil Güvenlik Komutanlığı\'na hizmet verecek. Ares Tersanecilik Yönetim Kurulu Başkanı Kerim Kalafatoğlu, ileri teknolojiyle donatılmış 105 adet sahil güvenlik botunun ihalesine giren 5 firmadan biri olduklarını ve ihaleyi kazandıklarını söyledi. Olabildiğince kısa sürede 105 botu üreterek, Türk karasularının güvenliği için Sahil Güvenlik Komutanlığı\'na teslim edeceklerini kaydeden Kalafatoğlu, \"Bu botlar kendi alanlarında dünyanın en ileri teknolojisiyle donatılmış olacak. Türk karasularının hemen her yerinde olacak bu botlar. Böylece düzensiz göçün önüne de büyük ölçüde geçilmiş olacak\" dedi.
ANTALYA\'DAN CUMHURİYET TARİHİNİN İHRACAT REKORU
Dünyada en fazla ülkeye gemi ihraç eden birkaç şirketten biri olduklarına dikkati çeken Kerim Kalafatoğlu, başta Körfez ülkeleri olmak üzere Afrika, Avrupa ve Güney Amerika\'nın da kapsam dahilinde olduğu çok sayıda ülke ile yeni iş olanakları üzerinde görüşmelerin sürdüğünü belirtti. Dünyada gemi inşa sektörünün krizden kurtulmaya çalıştığı bir dönemde, Ares\'in ihracat rekorları kırdığını da ifade eden Kerim Kalafatoğlu, şöyle konuştu:
\"Gemi inşaat sektörü bütün dünyada bir krizden uyanmaya çalışıyor. Bu kriz maalesef Türkiye\'nin inşa sektörünü de etkilemiş durumda. Biz son yıllarda yaptığımız atılımlarla dünyanın kendi ölçeğinde en büyük birkaç kontratını getirebildik. Son dönemlerde Antalya\'da Cumhuriyet tarihimizin gemi ihracat rekorlarını kırmış bir şirketiz. Dünyada en fazla ülkeye askeri gemi ihracatı yapan tek firmayız. Antalya\'da açıklanan ihracat rekortmeninin yüzde 35 üzerinde ihracatımız var. Batı Akdeniz\'in en büyük ihracatçısıyız diyebiliriz. Yakın zamanda kapasitemizi yüzde 60 oranında yükseltmiş olacağız.\"
Görüntü Dökümü
----------------
- Bottan görüntü
- Drone görüntüsü
- Denizde manevra yaparken
- Ares Tersanecilik Yönetim Kurulu Başkanı Kerim Kalafatoğlu detay
- Röp: Kerim Kalafatoğlu,
Haber: Alparslan ÇINAR- Kamera: Aslı DURAN/ANTALYA, (DHA)
======================================================
4)SİLOPİ\'DE ZİHİNSEL ENGELLİ KADIN 13 GÜNDÜR KAYIP
ŞIRNAK\'ın Silopi ilçesinde yaşayan ve yüzde 50 zihinsel engelli raporu bulunan, evli ve 2 çocuk annesi Keser Bulu\'dan 13 gündür haber alınamıyor. Silopi Başak Mahallesi 412\'nci sokaktaki evlerinden yaşayan Yusuf Bulu (60), eşi Kevser Bulu\'nun (38), 20 Kasım günü hastaneye gitmek üzere evden çıktığını ve bir daha dönmediğini belirterek, eşinin bulunması için yardım istedi. 6 yaşında bir oğlu ve 16 yaşındaki kızıyla birlikte yaşayan Yusuf Bulu, eşi Keser Bulu\'nun 12 yaşındayken kafasına aldığı bir darbe sonucu yüzde 50 zihinsel engelli raporu olduğunu belirterek, eşinin kaybolmasından sonra perişan olduklarını söyledi. Yusuf Bulu, herhangi bir işte çalışmadığını ifade ederek, geçimlerini de komşu ve akrabalarının yardımıyla sağladıklarını anlattı.
Yusuf Bulu\'nun yeğeni Nadir Güler, yengesi Keser\'in yaklaşık 2 haftadan beri kayıp olmasıyla ilgili Silopi Emniyet Müdürlüğü\'ne dilekçe başvurduklarını belirterek, \"Hastaneye gidiyor diye sabah evden çıktı. Halen bir haber alamadık. Devlet büyüklerimizden bulunması için yardım bekliyoruz. Valilik, kaymakamlık ve emniyetten yardımcı olmalarını istiyoruz. Amcamın eşinin bulunmasını istiyoruz ve rica ediyoruz. Aile çok perişan bir halde. Şu anda durumları çok kötü. Çocukları ağlıyor, annelerini istiyorlar. Annelerinin yüzde 50 engelli raporu var. Amcam da solunum güçlüğü çekiyor, hasta. Yengemin bir an önce bulunmasını istiyoruz\" dedi.
Görüntü Dökümü
----------------
-Kayıp kadının ailesi
-Ailesinden görüntü
-Kadının fotoğrafı
-Röportaj
-Ailenin yaşadığı ev
-Genel ve Detaylar
Haber - Kamera - Mehmet Selim YALÇIN / SİLOPİ,(Şırnak), (DHA)-
GÖRÜNTÜ BOYUTU:150 MB
===================================================
(ÖZEL HABER )
5)KARADENİZ\'DE BURUN ESTETİĞİNDE ARTIŞ
DÜNYANIN 8.8 santimetre ile Guinness Rekorlar Kitabı\'na giren en uzun burunlu insanının da yaşadığı Karadeniz’de, son yıllarda burun estetik ameliyatlarında artış yaşanıyor. Karadenizli kadınların estetik ameliyatta tercihi ise sanatçı Petek Dinçöz burnu oluyor.
Rize’de, 2000 yılında Çay Televizyonu tarafından düzenlenen ‘Altın Burun’ yarışmalarında 8.8 santimlik burnu ile birinci olan Artvinli Mehmet Özyürek dünyanın en uzun burnuna sahip olması nedeniyle de Guinness Rekorlar Kitabı’na girmişti. Genetik olarak uzun burunları ile tanınan Karadenizliler son yıllarda estetik ameliyatlara yöneldi. Karadeniz’de, burun estetik ameliyatlarında artış yaşanıyor. Bölgede estetik ameliyatların merkezi haline gelen Trabzon Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Plastik ve Estetik Cerrahi Bölümü’nde, 3 doktor ayda 240 dolayında ameliyat gerçekleştiriyor. Karadenizli kadınların estetik ameliyatta tercihi ise sanatçı Petek Dinçöz burnu oluyor. Hastalara yüz şekline uygun bilgisayar ortamında tasarlanan burun estetikleri uygulanıyor. Karadenizlilerin yanı sıra Trabzon’a, Ortadoğu ve Almanya’dan gelen turistlerde estetik ameliyat yaptırıyor.
Trabzon Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Plastik ve Estetik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Muhammet Uraloğlu, burun estetiğinde son yıllarda artış yaşandığını belirterek, ayda 240 dolayında estetik ameliyat gerçekleştirdiklerini söyledi. Uraloğlu, “Ayda 80 burun ameliyatı yapıyoruz. Bölümde 3 doktoruz. Hafta içi 5 gün iki ameliyathanede operasyon yapıyoruz. Bu da ortalama ayda 240 ameliyat yapıyor. Türkiye’de en çok burun estetiği yapan il olarak, bölge olarak rekor kırıyoruz. Burun ameliyatları konusunda son derece tecrübeliyiz\" dedi.
‘SANATÇI FOTOĞRAFLARI İLE GELİYORLAR’
Estetik yaptırmak isteyen bazı kişilerin sanatçıların fotoğrafını eline alıp hastaneye geldiklerini anlatan Prof. Dr. Muhammet Uraloğlu, “Trabzon’da sanatçıların fotoğrafını getirip, ‘bunun gibi burun istiyorum’ diyen hastalarımız var. En çok Petek Dinçöz burnu isteniyor. İlginç olan o sanatçının burnu da estetik. Tabii hastalar ne kadar fotoğrafla gelseler de biz hastanın yüz şekline uygun olan ne varsa onu bilgisayar ortamında hastaya gösteriyoruz. Hastada bu şekilde bir güven oluşuyor ve bize rahatlıkla güvenip ameliyat oluyor. Bizim için doğallık çok önemli. Doğal ölçüler kaçırıldığında pinokyo burnu dediğimiz burun delikleri gözükebiliyor. Bunlara deforme olmuş, aşırı estetik diyoruzö diye konuştu.
‘BÖLGE İNSANI İRİ BURUNLU’
Bölge insanının genetik olarak iri bir burun yapısına sahip olduğunu ifade eden Prof. Dr. Uraloğlu, “Hastalarımız arasında estetik olsun diye yaptıran da var. Ancak burnu kırık ya da sağlık sorunu olduğu için yaptıranlarda var. 18 yaşın altındaki hastalarımızın ameliyatını ailelerin kontrolü dâhilinde yapıyoruz. Gelişimini tamamlamayan bireylerin ameliyat yapılması ilerde sakıncalı sonuçlar doğurabilir. Trabzon’da kadınlar ve erkekler arasında burun estetiği operasyonları eşit oranlarda. Bölgenin genetik yapısı itibariyle erkeklerde burun sorunu ciddi bir şekilde var. Hareketli bir bölgeyiz, ağaçtan düşen bu yüzden burun kemiği kırılan ve estetik olan çok hasta var. Şehir dışından özellikle İstanbul’dan gelen çok fazla hastamız var. İstanbul’da fiyatlar çok pahalı olduğu için insanlar Trabzon’u tercih ediyor. Yine özellikle yaz aylarında Almanya ve Ortadoğu’dan, Gürcistan’dan gelen hastalarımız oluyorö ifadelerini kullandı.
Görüntü Dökümü
----------------------
Trabzon genel Drone detayı
Sokak insan detayları
Prof. Dr. Muhammet Uraloğlu açıklaması
Sokak röportajları
Haber-Kamera: Filiz YILDIRIM TRABZON-DHA
================================================
6)ENGELİ DANS ETMEYE ENGEL DEĞİL
AVRUPA Para Dans Şampiyonası\'nda serbest stil kategorisinde birinci olan milli sporcu Abdulkadir Ünal\'ın (44) yeni hedefi, kıtalararası dans yarışmalarında Türk bayrağını dalgalandırmak.
Antalya\'da bir ilkokulda memur olan Abdulkadir Ünal, 1994 yılında uğradığı silahlı saldırıda bacaklarından yaralandı. Tekerlekli sandalyeye mahkum olan Ünal, 3 yıl önce Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu bünyesinde dansa başladı. 2016 yılında Almanya\'nın Frankfurt kentinde düzenlenen yarışmaya gündelik tekerlekli sandalyeyle katılan Ünal, kürsüye çıkamasa da Avrupa beşincisi oldu.
13- 15 Ekim\'de Slovakya\'da düzenlenen Dünya Kupası\'nda Serbest Stil ve Latin Dansları\'nda üçüncü olan Ünal, 9-11 Kasım\'da Polonya\'nın başkenti Varşova\'da gerçekleştirilen Avrupa Para Dans Şampiyonası\'nda Serbest Stil Dans kategorisinde birinci, Latin Dans kategorisinde ise Avrupa ikincisi oldu.
\'YÜRÜYEMEMEK DANS ETMEYE ENGEL DEĞİL\'
Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu\'nun, pasif halde bulunan dans branşını canlandırmak için 3 yıl önce çalışmalara başladığını anlatan Abdulkadir Ünal, 2 yıldır profesyonel dans ettiğini söyledi. Milli sporcu Abdulkadir Ünal, “Dans etmek çok keyifli. Hayatımda birçok şeyi değiştirdi. Yaşam kalitemi artırdı, hayata bakışım değişti. Artık her şeyden daha fazla mutlu olmaya, hayatın daha tutunabilir olduğunu kavradım. Mutlu olacak birçok şey olduğunu öğrendim. Yürüyememenin dans etmeye engel olduğunu düşünmüyorum artık\" dedi.
\'BİZE BİZ ENGELİZ\'
Sanatın ve sporun insanın gelişimi için çok önemli olduğunu söyleyen Abdulkadir Ünal, engelli bireylerin ümitsizliğe kapılmaması gerektiğini anlattı. Ünal, katıldığı yarışmalarda vücudunu kullanamayan kişilerin göz kapakları ve ağızlarındaki pipet yardımıyla dans ettiğini görünce çok etkilendiğini belirtti. Abdulkadir Ünal, şöyle devam etti:
“Hayatta tutunacak çok şey var. Özellikle engelliler için bunu istiyorum. Çünkü hayatlarında birçok şeyi değiştiriyor. Her şeyden önce kendi özgüvenleri artıyor. Bir şey yapabilmenin mutluluğunu, hazzını yaşıyorlar. Evlerine kendilerini hapsetmesinler. Ben hepsinin dans etmesini isterim ama herhangi bir spor dalı da yapabilirler. Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu\'na mail, telefon yoluyla ya da şahsen gidip başvurabilirler. Aktif halde bulunan 18-19 branştan herhangi birini yapabilirler. Hiçbir şey spor yapmalarına engel değil. Evlerinden çıksınlar. Bize biz engeliz, bizden başka hiçbir şey engel değil. Eskisi gibi artık ulaşım, ekipman anlamında sıkıntımız yok. Federasyonumuz sağ olsun her şeyi karşılıyor. Yeter ki onlar spor yapmak istesin.\"
\'HER ZAMAN İSTEDİĞİM ŞEYDİ İSTİKLAL MARŞI\'NI OKUTMAK\'
Hayatının sonuna kadar dans etmek istediğini söyleyen Abdulkadir Ünal, “Önümüzde St. Petersburg\'da kıtalararası şampiyona var. Daha sonra Dünya Şampiyonası, Dünya Kupası ve Avrupa Şampiyonası her yıl düzenleniyor. Her zaman istediğim şeydi o kürsüye çıkıp İstiklal Marşı\'nı okutmak. Bu bana nasip oldu. Bunun tekrar etmesini ve bu duyguyu defalarca yaşamak istiyorum\" dedi.
Görüntü Dökümü
----------------------
- Abdulkadir Ünal dans ederken detay
- Tekerlekli sandalye detay
- Madalyalar detay
- Abdulkadir Ünal Röp.
327MB//02.55\"
Haber:Aslı DURAN- Kamera: Semih ERSÖZLER/ANTALYA-DHA)
=================================================
7)CHP’Lİ ESKİ BAŞKAN AK PARTİYE GEÇTİ
CUMHURİYET Halk Partisi (CHP) Şırnak eski il başkanı Mehmet Uğur, 22 yıldan beri hizmet ettiği partisinden istifa ederek, o dönemdeki yönetim kurulu üyeleriyle birlikti AK Parti\'ye geçti.
CHP’den istifa eden Şırnak eski il başkanı Mehmet Uğur, yönetimi ile birlikte partisinden istifa ederek bugün düzenlenen törenle AK Parti’ye geçti. AK Parti Şırnak İl Başkanlığı\'nda düzenlenen törene Şırnak Milletvekili Rizgin Birlik, AK Parti İl Başkanı İbrahim Halil Erkan, Belediye Başkan adayı Mehmet Yarka, partililer ve vatandaşlar katıldı. AK Parti\'ye yeni geçen Uğur’a parti rozetini, İl Başkanı ibrahim Halil Erkan taktı.
Törende kısa bir konuşma yapan eski CHP\'li yeni AK Partili Uğur, \"Bütün ömrüm Cumhuriyet Halk Partisi’nde geçti. 22 yıl CHP Şırnak İl Başkanlığını yaptım. Bir vesileyle CHP Şırnak Milletvekilliği adaylığı bana verilmeyince, hiç tanımadığımız bir arkadaş gösterildi. Seçimden sonra, 26 Haziranda partiden istifa ettim. İl yönetimi, merkez yönetimi, ilçe yönetimi ve yönetim kurulu olduğu gibi kurultay delegesinden istifa ettik. Bugünden itibaren bütün arkadaşlarımla birlikte, bugünden itibaren AK Partili\'yiz ve AK Parti’ye çalışacağız. Şırnak Belediye Başkanlığını da alacağız. Biz 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı seçiminden üç gün sonra CHP’den 120 kişiye yakın istifa ettik. Eski il yönetim kurulu, merkez ilçe kurulu ve ilçe başkanı yakında AK Parti’ye geçecek. Bundan sonra yerimiz burasıdır. Yuvamız burası olacak\" dedi.
AK Parti İl Başkanı İbrahim Halil Erkan da yaptığı konuşmada, Mehmet Uğur ve arkadaşlarına teşekkür ederek, \"Şırnaklı bir siyaset adamı olan, Şırnaklı bir değer olan, sadece siyasetçi vasfıyla değil, aynı zamanda da bir aile büyüğümüz olan Mehmet Uğur beyi de bugün bizim partimizin içinde görmekten de ayrı bir mutluluk duyuyoruz\" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
----------------------
-AK Parti Rozetinin takılması
-Yapılan konuşmalar
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera:Sekvan KÜDEN/ŞIRNAK, (DHA)
GÖRÜNTÜ BOYUTU:97 MB
======================================================
8)RÜYASINDA GÖRDÜ, 19 YILDIR MEZAR TAŞI YAPIYOR
ADIYAMAN\'da, 19 yıl önce kaza geçiren ve yoğun bakım ünitesinde 40 gün kalan Mehmet Çoban (50), rüyasında sürekli kendisini mezar taşı yaparken gördü. Çoban, iyileştikten sonra rüyasında gördüğü mezar taşını meslek olarak yapmaya başladı.
İnşaat işçisi olan Mehmet Çoban, 1999 yılında trafik kazasında ağır yaralandı. Kaza sonrası durumu ağır olduğu için Malatya\'ya götürülen Çoban, 40 gün boyunca Turgut Özal Tıp Fakültesi yoğun bakım ünitesinde tedavi gördü. İyileştikten sonra kısa süreli hafıza kaybı yaşadığını ve yoğun bakımdayken sürekli rüyasında kendisini mezar taşı yaparken gördüğünü anlatan Çoban, bu mesleğe merak sardı.
İyileşmesinin ardından mezarlığa gidip, mezar taşı ustalarıyla tanışarak rüyasını anlattığını ve iş istediğini belirten Çoban, \"Kendimi toparladıktan sonra da rüyalarımda sürekli mezar taşı yaptığımı görüyordum. Sonra bir mezarcının yanına giderek çırak olarak çalışmaya başladım, Kendimi geliştirdikten sonra da kendi işimi yapmaya başladım ve şu anda rüyamda gördüğüm gibi mezar taşı imal ediyorum\" dedi.
ÖLMEDEN MEZAR YAPTIRIYORLAR
Yoğun bakımda gördüğü rüyanın etkisiyle yaşamı değişen Çoban, günümüzde ise birçok kişinin hayattayken kendi mezar taşını yaptırmak istediğini vurgulayarak, \"Kimi insanlar geliyor, mezar yerini satın alıyor. Sonra gelip bize sipariş veriyor. Biz de mezar taşını hazırlıyoruz. Vasiyet ettikleri de kişi ölünce defninden sonra gelip, bizden mezar taşını yerleştirmemizi istiyor. Artık kendi mezarını ve mezar taşını yaptıran çok fazla\" diye konuştu.
Görüntü Dökümü
----------------------
- Mezar taşları
- Mehmet Çoban\'ın mezar taşı yapması
- Çoban\'ın mezar taşına yazı yazması
- Çoban ile röp.
- Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Mahir ALAN-ADIYAMAN-DHA)
GÖRÜNTÜ BİLGİSİ: ÖZEL
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 440 MB
======================================================
9)KAPADOKYA’DA KAYADAN OYMA CAMİLERDE İBADET
TÜRKİYE’nin peribacalarıyla ünlü turizm bölgesi Kapadokya’da, yıllar önce yapılan kayadan oyma camilerde hala ibadet yapılıyor. Bu camiler, bölgeye gelen turistlerin de ilgisini çekiyor.
Nevşehir’in Göreme beldesinde halk arasında ‘Orta Cami’ olarak bilinen Halil Ağa Camii, yarısı kayadan oyma mimarisiyle dikkat çekiyor. Caminin imamı Enes Balkan, Göreme’de 6 cami bulunduğunu ve bunlardan 5’inin tarihi özellik taşıdığını bildirdi. Balkan, ‘’İçinde bulunduğumuz Halil Ağa Camisi de tarihi tam olarak bilinmese de 1800’lü yılların sonu, 1900’lü yılların başı olarak tarihlendiriliyor. Osmanlı Sultanı Abdülhamit Han zamanında yapılmış bir cami. Caminin minber ve mihrabının bulunduğu ön kısmı, toprağa gömülmüş bir durumda. Yani bu kısım kaya oyularak yapılmış. Bu nedenle de pencereleri yukarıda. Büyük bir kısmı toprağa gömülü, kayadan oyulmuş bir haldeki camide rutubet olmuyor mu, sorusu akıllara gelebilir. Ecdadımız burada mükemmel bir mühendislik uygulamış ve caminin etrafına kapalı su kanalı yapmış. Bu kanal sayesinde topraktan aşağı inen su, başka tarafa tahliye ediliyor ve dolayısıyla burada nem ve rutubet olmuyor’’ dedi. Balkan, ön tarafı kayadan oyma caminin kemerli bir şekilde inşa edildiğini de yineleyerek, ‘’Camimizin bir kısmı toprağa gömülü olması ve diğer kısımlarının da kemerli bir şekilde yapılması, duvar kalınlığının 1 metreden fazla oluşu nedeniyle ısıtma problemi de yaşamıyoruz. Diğer yapılara göre çok kolay ısınabiliyor’’ diye konuştu.
Cami cemaatinden Ali Demirci (74) de, ‘’Bu caminin cemaati olarak yıllardan beri burada ibadetimizi yapıyoruz. Bu camii, yumuşak taş olarak bilinen bir kısmı kayadan oyma, diğer tarafları kesme taştan yapılmış güzel bir camii. Bu özellikleriyle camimiz kışın sıcak, yazın ise serin oluyor’’ ifadelerini kullandı.
Kapadokya bölgesinin eski sakinleri olan Hıristiyanların, kayadan oyma kilise, manastır, yerleşim alanları gibi yapılar meydana getirmeleri çok sık görülürken, bölgede yaşayan Müslümanların ibadet yapabilmeleri için kayadan oyma camilere ise az rastlandığı turistlerin dikkatini çekiyor. Göreme’de Halil Ağa Camisi gibi Bahçeli Camisi de Cumhuriyet döneminden önce yapılan yarı kayadan oyma camiler arasında yer alıyor.
Görüntü Dökümü
----------------------
-Kayadan oyma Halil Ağa Camisi\'nden görüntü
-İmam Enes Balkan\'ın konuşması
-Ali Demirci\'nin konuşması
-Caminin dışından görüntü
-Bahçeli Camisi\'nden görüntü
-Detay
Haber-Kamera: Zafer BARIŞ/NEVŞEHİR,DHA)
DV 1 Dosya 6 Dakika, 21 saniye/202 MB