(ÖZEL)
1)FIRAT KALKANI, 1.5 MİLYON SURİYELİYE \'HUZUR\' GETİRDİ
TÜRK Silahlı Kuvvetleri tarafından geçen yıl yapılan Fırat Kalkanı Harekatı; terör örgütü DEAŞ\'tan arındırılan Cerablus-Azez hattındaki bölgelere huzur getirdi. Güvenliğin sağlanması ile birlikte savaş nedeniyle göç etmek zorunda kalan binlerce Suriyeli de yeniden evlerine döndü. Geçen yıla kadar az sayıda sivilin yaşadığı ve sokaklarında teröristlerin cirit attığı Azez, El Bab, Mare, Dabık, El Rai ve Cerablus artık 1.5 milyon Suriyelinin güvenle yaşadığı adres oldu. Gaziantep ve Kilis\'e komşu olan Suriye\'nin Azez ile Cerablus arasındaki bölge Suriye iç savaşının ardından terör örgütü DEAŞ\'ın denetimine girdi. DEAŞ\'lı teröristlerin sınır kentlerine yönelik saldırılarının ardından geçen yıl 24 Ağustos günü Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından sınır hattının güvenli hale getirilmesi amacıyla Fırat Kalkanı adı verilen harekat başlatıldı. TSK\'nın desteklediği Özgür Suriye Ordusu güçleri 7 ay süren harekat sonunda Azez ile Cerablus arasındaki aralarında ilçe ve kasabaların da bulunduğu 2 bin kilometre kareyi aşkın alanda kontrolü sağladı. Azez ile Cerablus arasındaki bölgeden arındırılan teröristlerin geride bıraktığı patlayıcılar da güvenlik güçlerince imha edildi. Bölgenin güvenli hale gelmesinin ardından savaş nedeniyle hem Türkiye\'ye hem de Suriye\'nin içine göç etmiş olan siviller yeniden evlerine dönmeye başladı. Geçen yıla kadar sayıları binlerle sınırlı olan sivillerin yaşadığı ve sokaklarında eli silahlı teröristlerin dolaştığı Azez, Cerablus, Mare, El Bab, El Rai, Dabık, Savran gibi ilçe ve kasabalar yeniden canlanmaya başladı. İlk etapta dönmekte tereddüt eden Suriyeliler, kentlerinde kurulan yerel meclislerin çağrıları ve Türkiye\'nin altyapı çalışmalarına desteğini öğrendikten sonra evlerinin yolunu tuttu. Böylece 1 yıl önce teröristlerin cirit attığı kentlerde nüfus bir anda 1.5 milyona yükseldi. Oluşan huzur ve güven ortamı sonrası PYD veya rejim baskısından kaçmak isteyen Suriyeliler de Azez ile Cerablus arasındaki bölgeye sığınmaya başladı.
EN BÜYÜK GÜVENCE \'TÜRKİYE\' VARLIĞI
Evlerine dönen ve günlük yaşama artık adapte olmaya başlayan Suriyeliler, kentlerinin teröristlerden temizlenmesinden dolayı Türkiye\'ye teşekkür ediyor. Ülkelerinde barışın bir an önce sağlanması için dua eden Suriyeliler, evlerine dönmelerinde en büyük etkenin Türkiye\'nin varlığını kentlerinde hissetmesi olarak ifade ediyor. Terör örgütü DEAŞ\'ın püskürtülmesine rağmen rejim veya PYD tehdidi nedeniyle tereddüt yaşadıklarını anlatan Suriyeliler, Türkiye\'nin güvenlik güçleri ile kentlerinde bulunmasını en büyük garanti olarak gördükleri için gönül rahatlığı ile geri döndüklerini dile getirdi.
ŞANTİYEYE DÖNEN KENTLERİN SOKAKLAR CIVIL CIVIL
Bir yıl öncesine kadar sokaklarında teröristlerin silahlarla dolaştığı, patlama ve saldırıların görüldüğü Suriye\'nin kuzeyindeki bölge, Fırat Kalkanı Harekatı ile güvenli hale geldi. Evlerine dönenler, çocuklarını Türkiye\'nin yeni yaptığı veya tadilatını gerçekleştirdiği okullara gönderiyor. Savaş nedeniyle harabeye dönen Azez ile Cerablus arasındaki bölgede, yıkılan veya hasar gören evlerinin onarımını yapıyor ya da yeniden inşa ediyor. Şantiyeye dönen ve her tarafta inşaatların yükseldiği kentlerin çarşı ve pazarları da cıvıl cıvıl. İnsanlar gönül rahatlığı ile alışveriş yaparak eski günlerine dönmeye çalışılan kentlerde herhangi bir olumsuzluk yaşanmaması için yine Türkiye tarafından eğitilen yerel polisler görev yapıyor.
ÇOCUKLAR \'TEMİZ BÖLGELERDE\' OYNUYOR
Güvenlik güçleri teröristlerin geride bıraktığı patlayıcıların tespiti ve imhası için de yoğun çaba harcadı. Bomba imha uzmanları tarafından tarama yapılan alanlarda bulunan patlayıcılar imha edildi. Patlayıcı taraması yapılan sokak aralarındaki bölgelerde ise sivillere alanın güvenli olduğu duvarlara \'Temiz\' yazılarak anlatıldı. Çocuklar bölgede bulunan Türk güvenlik güçlerince taraması yapılarak \'temiz\' notu düşülen sokaklarda güven içerisinde oynamayı sürdürüyor. Yine güvenli hale getirilen bölgelerde yıkılan ve hasar gören evlerin enkazları kaldırılarak sivillerin savaş psikolojisinden kurtulmaları amaçlandı. Öte yandan El Bab kentinde küçük çocukların büyük bölümü yıkılmış olan kent sokaklarında harabeye dönmüş yıkıntılar arasında top oynamayı sürdürdüğü görüldü.
ALTYAPI YENİLENİYOR
Yaşamın normale dönmeye başladığı kentlerin yönetimi ise yerelde oluşturulan Mahalli Meclisler tarafından yürütülüyor. Belediye görevi yapan yerel meclis yönetimi, Türkiye tarafından sağlanan iş makineleri ve malzemeler ile altyapıları onarıp, yolları asfaltlıyor. Su ve elektrik ihtiyaçlarının giderilmesi için şebekelerin yenilendiği kentlerin eski günlerine dönmesi için hummalı bir çalışma yürütülüyor. Kentlerin yönetimini sağlayan Mahalli Meclis üyeleri de yerleşim alanlarının inşası ve yeniden eski günlerine dönmesi için yaptıkları çalışmalarda kendilerine destek sağlayan Türkiye\'ye teşekkür etti.
EL BAB VE RAİ\'YE 200 YATAKLI HASTANE
Birçok konuda Türkiye\'nin destek verdiği Suriye kentlerinden El Bab ve El Rai\'ye 200 yataklı modern hastaneler yapılıyor. Sağlık Bakanlığı tarafından yaptırılan ve inşaatları hızla yükselen hastaneler birkaç ay içerisinde tamamlanarak Suriyelilere sağlık hizmeti sunacak.
Görüntü Dökümü
----------------------------
- El Bab merkezi
- Yolda asfalt çalışması
- Alt ve üst yapı çalışmaları
- Trafikten detay
- İnşaat çalışmaları
- Kentten detay
- Röpler.
- Akiltepe
- DHA muhabiri Hasan Kırmızıtaş anonsları
- Yıkılan yapılar
- Yani yapılan evler
- Çarşı ve pazar
- Genel ve detay görüntüler
(Haber-Kamera: Murat VAROL-GAZİANTEP-DHA)
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 297 MB, 745 MB
==========================================================
2)ÖĞRETMEN DEDEKTİF GİBİ İZ SÜRÜP ÖLDÜRÜLEN KÖPEKLERİN GÖMÜLDÜĞÜNÜ TESPİT ETTİRDİ
ZONGULDAK\'ın Çaycuma ilçesinde öğretmen 34 yaşındaki Gökhan Kazan, Perşembe Belde Belediyesi\'nin 10 sokak köpeğini iğne ile bayılttıktan sonra boş araziye gömdüğü iddiası üzerine dedektif gibi iz sürerek köpeklerin gömüldüğü yeri buldu. Savcılık, Kazan\'ın gösterdiği alanda yaptığı kazıda 10 köpeğin leşini bulurken, soruşturma sonucunda sorumlular hakkında toplam 15 bin lira para cezası kesilmesi için ilgili bakanlığa yazı yazdı. Ancak, Türk Ceza Kanunu\'nda sahipsiz sokak köpeklerine yönelik ceza maddesi bulunmadığı için kavuşturmaya yer olmadığına karar verildi. Kazan, \"Belediye 10 sokak köpeğini uyuşturucu iğne ile bayıltıp boş araziye gömerek katletmiştir\" dedi. Özel eğitim öğretmeni Gökhan Kazan, daha önce görev yaptığı Perşembe Beldesi\'nde 2 Aralık 2016\'da meydana gelen olayda belediye ekiplerinin sahipsiz sokak köpeklerini iğne ile bayıltarak topladığını ve ardından boş araziye canlı canlı gömdüğü konusunda duyum aldı. Hayvansever Kazan, beldede iz sürerek köpeklerin gömüldüğü yeri bulmaya çalıştı. Belde sakinlerinin hedef olma korkusuyla konuşmamasına aldırmayan Kazan, iki hafta süren çalışması sonucu kendi çabasıyla köpeklerin belde girişinde boş bir arazide belediye ekipleri tarafından gömüldüğünü tespit etti.
SAVCILIK KAZAN\'IN GÖSTERDİĞİ ARAZİYİ KEPÇE İLE AÇTI
Kazan, daha sonra Çaycuma Savcılığı\'na giderek Perşembe Belediyesi yetkilileri ve iğneyi kullanan işçiler E.K. ile Ö.K. hakkında suç duyurusunda bulundu. Soruşturma başlatan savcılık, Kazan\'ın gösterdiği yerde bilirkişi heyetiyle birlikte kazı yaptı. Kepçe ile açılan alanda, 10 köpek leşi bulundu. Ayrıca bir köpeğin üzerinde de köpekleri uyuşturmaya yarayan fişek bulundu. Adli Tıp Kurumu\'na gönderilen örneklerde ise köpeklerde uyuşturucu madde bulunamadı. Jandarmanın yaptığı ve savcılığa sunduğu olay yeri görgü ve araştırma tutanağında ise köpeklerin canlı canlı gömüldüğü konusunda beldede dedikodunun olduğu ancak kimsenin hedef olmamak için tanık olmak istemediği belirtildi. Araştırmada belediyenin \'Yarın başıboş köpekler toplanacaktır\' şeklinde bir gün önce anons ettiği de tutanakta yer aldı.
SORUMLULARA PARA CEZASI
Savcı, geçen 14 Kasımda sonuçlandırdığı soruşturmada, köpeklerin uyuşturucu iğne kullanılarak öldürüldüğünü belirtmesine rağmen ancak Türk Ceza Kanunu\'nda sahipsiz sokak köpeklerine yönelik ceza maddesi bulunmadığı için kavuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Belediye ve sorumlu kişiler hakkında ise toplam 15 bin lira idari para ceza kesilmesi için Orman ve Su İşleri Bakanlığı\'na yazı yazdı. Kararda şöyle denildi:
\"5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 151/2 maddesinde düzenlediği üzere sahipli hayvanı öldürmenin işe yaramayacak hale getirmenin veya değerinin azalmasına neden olmanın suç olarak nitelendirildiği, somut olayda Perşembe Belde Belediyesi ekiplerince uyuşturucu iğne kullanılmak suretiyle öldürülen köpeklerin sahipsiz hayvan konumunda bulunduğu, 5237 sayılı TCK kapsamında herhangi bir suç unsurunun bulunmadığı ancak hayvanları koruma kanununun 13. maddesinde \'öldürme işleminde sorumlu kişi ve kuruluşlar hayvanın kesin olarak öldüğünden emin olunduktan sonra hayvanın ölüsünü usulüne uygun olarak bertaraf etmek veya ettirmekle yükümlüdürler\' ve ilgili madde hükümlerine aykırı davrananlara öldürülen hayvan başına bin beş yüz lira idari para cezası uygulanır\' şeklindeki düzenleme karşısında idari bir yaptırım öngörüldüğü, şüpheliler hakkında atılı suçlardan yukarıda açıklanan nedenlerle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi.\"
GÜNLERCE İZ SÜRDÜ, KÖPEKLERİN GÖMÜLDÜĞÜ YERİ BULDU
Gökhan Kazan, Perşembe Belediyesi ekiplerinin aldıkları emir doğrultusunda 10 sokak köpeğini uyuşturucu iğne ile bayıltıp boş araziye gömerek katlettiğini söyledi. Günlerce iz sürerek köpeklerin gömülü olduğu yeri bulduğunu anlatan Kazan, şöyle dedi:
\"Köpekler uyuşturucu iğne ile vurulduktan sonra ilgili ekiplerce bu alana getirilip gömülüyor. Ben dedektif gibi çalışıp günlerimi vererek iz sürdüm. Bu bölgeyi tespit ettim. Buradaki toprak kazıntılarını gördüm. Benim şikayetim üzerine savcılık mevcut alanı kepçe ile açtı. Hayvanlardan aldığı numuneleri adli tıp kuruma gönderdi. Savcılık bu konuda ciddi derecede ilgilendi. Belediye bu sahipsiz hayvan olduğu için savcılık belediyeyi suçlu bulamıyor. Bu sahipsiz hayvanlar konusu savcılığın ve TCK\'nın konusuna girmiyor. Aslında suçlu buluyor ama savcılığın belediyeyi cezalandırması için TCK\'da bir madde yok. Toplamda 15 bin lira ceza veriliyor. Orman ve Su İşleri Bakanlığı\'na gidiyor ceza yaptırımı için yazı yazıldı. İlgili birimin bu cezayı belediyeye tahakkuk ettirmesini bekliyoruz.\"
BELEDİYENİN BU İĞNEYİ KULLANMA YETKİSİ YOK
Kazan, yaptığı araştırmada belediyenin veterineri olmadığı için \'ketemin\' adı verilen uyuşturucu maddeyi kullanma yetkisi olmadığını tespit ettiğini, savcılığında bunu doğruladığını söyledi. Artık hayvanların zarar görmesini istemediklerini ifade eden Kazan, \"Belediye bayıltıcı iğneyi kullanma yetkisi yok. Yetkisiz ellerde kullanılması sonucunda bir vatandaşı da kolundan uyuşturucu iğne ile yaralıyorlar. Hastane polisi işçilerden birine bayıltılan köpekleri ne yaptıkları sorulduğunda, \'bayıltıp gömüyoruz\' dediği savcılık soruşturmasında yer alıyor. Artık bundan yorulmuş durumdayız. Artık her yerde katliam duymaktan rahatsızlık duymaktayız. TCK\'da sahipli ve sahipsiz hayvan arasındaki cezalandırma farkını ortadan kaldırmasını istiyoruz. Hayvanlar TCK\'da bir mal olarak görülmektedir. Mal olarak görülmekten çıkarılarak duyguları ve hisleri olan canlılar olarak tanımlanması gerekiyor. Yoksa şu an ki cezaların caydırıcılığı yok. Olsa bile şu anki yasalar hayvan hakları ihlallerini engelleyemiyor.\" diye konuştu.
BELEDİYE BAŞKANI: BİZ YAPMADIK
Perşembe Belediye Başkanı İsmail İnam, bulunan köpekleri belediye ekiplerinin gömmediğini söyledi. Böyle bir olayın yaşanmadığını söyleyen İnam, \"Bir kişi şikayette bulunmuş. Konunun belediyeyle ilgisi yok. Sadece o iğne bulunmuş ama uyuşturucu madde yok. Otopsi raporunda yazıyor. Orası yol kenarı. Yolda köpeklere araçlar vuruyor. Yol altında köpek ölüsü bulunuyorsa bunu belediyeye mal etmenin anlamı yok. Ben köpek sever birisiyim. Evimde köpek besliyorum. Köpek uyuşturulup canlı canlı gömülür mü? Bu kadar cani olunur mu? Bu konu belediyeyi ilgilendiren bir konu değil. Biz böyle bir şey yapmadık. Oraya köpeklerin kimin gömdüğünü de bilmiyorum\" dedi.
Görüntü Dökümü
----------------------------
-Gökhan Kazan\'ın köpekle oynaması
-Gömülen köpeklerin bulunduğu alanda gezmesi
-Soruşturma evrakını göstermesi
-Gökhan Kazan ile röp.
Süre: (7.09) Boyut: (436 MB)
Haber-Kamera: Gürkay GÜNDOĞAN/ZONGULDAK,(DHA)
======================================================
(ÖZEL HABER)
3)VAN\'IN GÜREŞÇİ DEVELERİ 2500 RAKIMDA İDMAN YAPIYOR
VAN\'ın Başkale ilçesi Albayrak Mahallesi\'nde yaşayan 52 yaşındaki Cumhur Aybar, Akdeniz\'de ve Ege\'de güreşen ve bugüne kadar birçok şampiyonluk elde eden develerini 2 bin 500 rakımda eğitiyor. Van merkeze yaklaşık 110 kilometre uzaklıkta bulunan Başkale\'nin Albayrak Mahallesi\'nde yaşayan 8 çocuk babası Cumhur Aybar\'ın 300 küçük, 50 büyükbaş hayvanı ile 25 kaz, onlarca tavuk ve hindisi var. Yaşamını hayvanlarının rahatına ve bakımına göre ayarlayan Aybar ailesi, 80 sokak kedisini de besliyor. Cumhur Aybar, dedesinin başlattığı, babasının bir süre yaptıktan sonra ara verdiği deve yetiştiriciliğine ise 2004 yılında başlamış. Hobi olarak başladığı deve yetiştiriciliğinden büyük mutluluk duyduğunu ve sürdürmeye kararlı olduğunu anlatan Ayber, Aydın\'ın İncirliova, Antalya\'nın Kumluca, İzmir\'in Torbalı, Mersin\'in Silifke, Balıkesir\'in Edremit ilçeleri ile Çanakkale\'de düzenlenen deve güreşi yarışmalarına da her yıl düzenli olarak hazırlanarak katılıyor. Tek hörgüçlü 21 güreş devesi, yaklaşık 2 bin 500 rakımda bakıcılarının gözetiminde her gün 2 kilometrelik bir alanda kondisyon idmanı yapıyor.Girdiği deve güreşi yarışmalarında bugüne kadar birçok şampiyonluk elde etmeyi başaran Aybar, boyları ve cüsseleriyle dikkat çeken devleriyle büyük bir titizlikle ilgileniyor.İşini ciddiyet ve kararlılıkla sürdüren Aybar, yüksek rakımda olmaları ve soğuk kıs mevsiminin kendilerine büyük avantaj sağladığını söyledi. Rakım ve sert iklimin devlerini daha güçlü yaptığını anlatan Aybar, önümüzdeki ay yapılacak yarışmalardan da madalya ile döneceklerini belirterek, \"Develeri bir yaşındayken Ege Bölgesi’nden alıp burada güreş için yetiştiriyorum. Güreşçi develer zaten kendisini gösteriyor. Tabi bizler de çaba sarf ediyoruz, burada güreşe hazırlamak için spor yaptırıyoruz\" dedi.
\'HAYVAN SAYISINI ARTIRMAK İÇİN DESTEK İSTİYORUM\'
Çifçiliği severek yaptığını, hayvan sayısını artırmak için de Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba\'dan destek istediğini anlatan Aybar, şöyle konuştu:
\"Burada ciddi bir hayvancılık yapıyorum. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanımız Ahmet Eşref Fakıbaba\'dan da destek istiyorum. Bölgemizde hayvancılığın bitmemesi için kendi çabalarımla direniyorum. Bende hayvan yetiştiriciliği hastalığı var. Her türlü hayvana bakıyorum. Burada sadece küçükbaş veya büyükbaş hayvanlarım yok. bunların yanında 25 kaz, onlarca tavuk ve hindiye bakıyorum. Tüm bunların yanında yaklaşık 80 kediye bakıyorum. Kedileri çok seviyorum. Onların benim yanımda bambaşka bir yeri var. Sokak hayvanlarına zarar verdiklerini gördüğümde üzülüyorum. Çuvallara konulup yollara atıldığına şahit oldum. Geçtiğimiz günlerde yolda gördüğüm çuvalda 3 yavru kedi vardı. Ben bunları Van merkezde bulunan kedi barınağına teslim ettim.\"
Görüntü Dökümü
------------------------
-Develerin ahırdan çıkarılması ve idman alanına götürülmesi
-İdman alanında develerin koşması ve kar içerisinde eğlenmesi
-Develerden genel ve detay görüntüler
-Cumhur Aybar ile röportaj
-Kedi, kaz ve diğer hayvanlardan görüntüler
-Cumhur Aybar ile röportaj
SÜRE: 5 DK. 27 SANİYE - BOYUT: 611 MB
Orhan AŞAN-Engin ERTÜRK/BAŞKALE(Van), (DHA)
=================================================
4)SİLAH KURYESİ ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİSİ GENÇ KIZ TABANCAYI SÜTYENİNDE SAKLAMIŞ
KONYA’da ülkeye kaçak yollarla getirilen 7 tabancayla yolcu otobüsünde yakalanan üniversite öğrencisi, 21 yaşındaki Banu A. ve ona silahları verdiği tespit edilen 38 yaşındaki Ömer T. sevk edildiği mahkemece tutuklandı. 6 tabancanın kol çantasında, diğeri ise genç kızın sütyeninde bulunduğu belirtildi. Konya Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Şuçlarla Mücadele Şube ekipleri, Güneydoğu’dan Konya’ya 1\'i kadın 2 şüphelinin yolcu otobüsüyle kaçak yollarla tabanca getireceği bilgisine ulaştı. Bunun üzerine otobüsü belirleyen ekipler operasyon için harekete geçti. Polis, Banu A. ve Ömer T.’yi bindikleri otobüste yakalayarak gözaltına aldı. Yapılan aramada genç kızın kol çantasından 6 tabanca ele geçirildi. Banu A.’nın yapılan üst aramasında ise sütyenine sakladığı 1 tabanca daha bulundu. Üniversitede işletme bölümü 3’ncü sınıfta okuduğu belirtilen ve para karşılığında kuryelik yaptığı saptanan Banu A. ile ona bu silahları verdiği öne sürülen besici Ömer T., polisteki sorgusunun ardından adliyeye sevk edildi. Her iki şüpheli de, ‘Silah kaçakçılığı ve Ateşli silahlar kanuna muhalefet’ suçlarından tutuklandı. Yaklaşık 200 bin lira değerinde olduğu öne sürülen tabancalara polis tarafından el konuldu.
(Görüntü dökümü
----------------------------------------
-Şüphelilerin sağlık kontrolünden geçirilmesi
-detay
(Haber-Kamera:Tolga YANIK/KONYA,(DHA)
============================================