1)TARİHİ BALBEY\'DE AHŞAP EV ALEV ALEV YANDI
ANTALYA\'da, tek katlı yarı ahşap ev, elektrik aksamında çıkan yangın ve mutfak tüpünün patlaması nedeniyle tamamen yanarak kullanılmaz hale geldi. Muratpaşa ilçesi tarihi Balbey Mahallesi\'ndeki yangın, saat 02.00 sıralarında çıktı. Atık kağıt toplayan Mustafa Kocabıyık\'ın eşi ve 2 çocuğuyla oturduğu 436 Sokak\'taki tek katlı yarı ahşap evde iddiaya göre elektrik aksamındaki arıza nedeniyle yangın başladı. Duman ve alevleri fark eden Mustafa Kocabıyık, eşiyle çocuklarını alarak dışarı çıktı. Haber verilmesi üzerine olay yerine Antalya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü ekiplerinin yanı sıra sağlık ve polis ekipleri sevk edildi.
MUTFAK TÜPÜ PATLADI
Polis ekipleri çevrede güvenlik önlemi alırken, itfaiye ekipleri ise alevlere müdahale etti. Bu sırada evdeki mutfak tüpünün patlaması nedeniyle yangın iyice büyüdü. Alevlerin yandaki evlere sıçramaması için yoğun çaba sarf eden ekipler, yaklaşık iki saat süren çalışma sonunda yangını kontrol altına alarak söndürdü. Evin kullanılmaz hale geldiği yangınla ilgili soruşturma başlatıldı.
ANNESİNİN YANINA YERLEŞTİLER
Balbey Mahalle Muhtarı Abdullah Uyaroğlu, yangında can kaybının yanı sıra yaralanan kimsenin olmadığını belirterek, \"Büyük çapta maddi hasar meydana geldi. Evdeki tüm eşyalar yandı. Mustafa Kocabıyık ve ailesi aynı sokakta oturan annesinin evine taşındı. Büyükşehir Belediyesi ve Muratpaşa Belediyesi\'nden yardım talep ettik\" dedi.
Görüntü Dökümü
--------------
- Yanan evden görüntü
- İtfaiyenin müdahalesi
- Çatıdan yükselen alevler
- Polisten görüntü
- Mutfak tüpünün patlaması (55. saniye)
- Yangın detay
Haber: Yılmaz KILIÇKAYA- Kamera: ANTALYA, (DHA)
============================================================
2)KASTAMONU\'DA TUĞLA YÜKLÜ TIR DEVRİLDİ; SÜRÜCÜ ÖLDÜ
KASTAMONU\'da devrilen tuğla yüklü TIR\'ın şoförü Mustafa Gölet (25), hayatını kaybetti.
Kaza, saat 01.00 sıralarında Kastamonu-Ankara karayolu Kayı köyü yakınlarında meydana geldi. Sinop\'un Boyabat ilçesinden İstanbul\'a tuğla götüren Mustafa Gölet yönetimindeki 57 DU 773 plakalı TIR, sürücünün kontrolünden çıkıp, orta refüje devrildi. Kazada, Mustafa Gölet yaşamını yitirdi. İtfaiye ekiplerinin uzun uğraşları sonucu çıkarılan Mustafa Gölet\'in cenazesi, yapılan incelemenin ardından hastane morguna kaldırıldı. Kaza nedeniyle trafiğe kapanan karayolu, etrafa saçılan tuğlaların temizlenmesinin ardından yaklaşık 1 saat sonra yeniden ulaşıma açıldı.
Görüntü Dökümü:
--------------------
-Sürücüyü kurtarma çalışması
-Kaza yeri
-Tuğlaların temizlenmesi
-Cenazenin tabuta alınması
-Cenaze aracına bindirilmesi
Gürkan YILMAZ/KASTAMONU,(DHA)-
========================================================
3)OTOMOBİL DEVRİLDİ: 4 YARALI
İZMİR\'in Karşıyaka İlçesi\'nde, 22 yaşındaki Bedirhan Tufan idaresindeki otomobil sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu devrildi. Kazada, otomobilde bulunan 4 kişi yaralandı. Kaza, bugün saat 04.30 sıralarında Cemal Gürsel Caddesi Karşıyaka Nikah Salonu\'nu önünde meydana geldi. Çiğli\'den Karşıyaka yönüne giden Bedirhan Tufan idaresindeki 23 BG 570 plakalı otomobil, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu devrildi. Kazada, sürücü Tufan ile otomobilde yolcu olarak bulunan Ömer Yıldız, Saime Ceren Kırca ve Şeyma İlhan otomobil içerisinde sıkıştı. Çevredekilerin ihbarı üzerine gelen AKS110 ekipleri yaralıları sıkıştıkları yerden çıkardı. Sağlık ekipleri tarafından ilk müdahaleleri olay yerinde yapılan yaralılar, ardından ambulanslarla çevredeki hastanelere kaldırıldı. Yaralıların tedavilerinin devam ettiği öğrenilirken, Polisin de kazayla ilgili başlattığı soruşturma sürüyor.
Görüntü Dökümü
-------------------------
- Kaza yerinden görüntü
- Polis ekiplerinden görüntü
- Genel ve detay görüntü
(Haber - Kamera: Mehmet GÜNEY / İZMİR, (DHA)
=========================================================
4)\'TÜRKMEN PİCASSO\' AL SABİLİ, MESLEĞİNİ TÜRKİYE\'DE YAPMAK İSTİYOR
IRAK\'ın Musul kentinde yaşarken, DEAŞ teröründen kaçıp ailesiyle birlikte Türkiye\'ye sığınan ve burada inşaatlarda çalışıp hamallık yapan resim öğretmeni Muhammed Al Sabili (28), asıl mesleğini yapmak istiyor.
Musul Üniversitesi\'nin Güzel Sanatlar Fakültesi\'nden resim öğretmeni olarak mezun olan Irak Türkmeni Muhammed Al Sabili, aynı üniversiteyi bitirip hakimlik yapan babası Behçet Al Al Sabili\'nin, DEAŞ\'lı teröristler tarafından Musul\'daki evlerinin önünde kurşunlanarak öldürülmesi üzerine, 2015 yılında ülkesinden kaçmaya karar verdi. Annesini ve 2 kız kardeşini yanına alan Al Sabili, Irak\'taki tüm yollar DEAŞ\'lı teröristlerce tutulduğu ve kaçmak isteyenler öldürüldüğü için, Suriye üzerinden aç ve susuz şekilde, gizlice yaptıkları bir haftalık yolculukla Türkiye\'ye geldi. İzmir\'in Buca ilçesinde bir ev kiraladıktan sonra kardeşlerini Türkçe öğrenmeleri için kursa yazdıran Al Sabili, ailesinin geçimini sağlamak amacıyla inşaatlarda çalışmaya ve hamallık yapmaya başladı.
Daha önce inşaat konusunda hiçbir bilgisi ve tecrübesi olmadığını, buraya geldikten sonra öğrendiğini belirten Al Sabili, en büyük hayalinin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına geçmek ve asıl mesleği olan öğretmenliği burada yapmak olduğunu söyledi. Al Sabili, denklik belgesi almak adına Yükseköğrenim Kurulu\'na (YÖK) başvuracağını ve Türkmence\'nin yanı sıra Arapça da bildiği için, Suriyeli sığınmacılara yönelik okullarda da görev almayı umduğunu dile getirdi.
\"YAPTIĞIM HİÇBİR İŞTEN UTANMIYORUM\"
Üniversite yıllarındaki resim öğrenimi sırasında Da Vinci, Picasso gibi ressamlardan etkilendiğini belirten Al Sabili, \"Ben yaptığım hiçbir işten utanmıyorum. Ailemi geçindirmeme yarayan her işe minnet besliyorum. Ancak, resim benim çok sevdiğim bir alan ve asıl mesleğim. Öğrenciyken çizdiğim resimlerde, herhangi bir kurala bağlı kalmadan, bana özgürlük tanıyan çalışmalardan hoşlanırdım, şimdi o zamanlar öğrendiklerimi ve uyguladıkarımı öğretmek istiyorum\" dedi.
Al Sabili, İçişleri Bakanlığı\'nın onayıyla, 1 yıl geçerli olmak üzere verilen \'insani ikametgah izni\'yle Türkiye\'de yaşadığını vurgulayarak, \"2015\'ten bu yana insani ikametgah iznimi her yıl yeniliyorum. Fakat en son gittiğimde bana kişi başı 2 bin TL olmak üzere, ülkeye ilk yaptığım girişin kaçak olduğu söylenerek ceza çıkartıldı. Annem ve iki kız kardeşimle birlikte 8 bin TL ediyor. Kanun böyleyse başım gözüm üstüne. Fakat birçok Suriyeli tanıdığıma vatandaşlık bile verilirken bana bu cezada taksitlendirme bile yapılmamasını anlayamıyorum. Başka bir ülkeye gidersem bu cezanın silineceğini söylediler ama ben başka ülkeye gitmek istemiyorum. Biz Türküz ve Türkiye\'yi seviyoruz, neden başka bir ülkeye gitmek isteyeyim ki\" diye konuştu.
Türkiye\'ye ilk geldikleri zaman çok zorluk çektiklerini vurgulayan Al Sabili, \"Kız kardeşlerim ilk başta okula gittiklerinde ağlayarak eve dönüyorlardı. Irak\'tayken, 6 kardeşim daha olmasına rağmen rahat bir yaşantımız vardı, buraya geldiğimizde ise bambaşka ve daha kötü şartlardaki bir hayatla tanıştık. Hayatta ne olacağı belli olmuyor\" dedi.
Görüntü Dökümü
-------------------------
- Muhammed Al Sabili ile röp.
- Al Sabili\'nin diplomasını elinde tutmasından görüntü
- Al Sabili\'nin resim yapmasından görüntü
- Al Sabili\'nin yaptığı resmin son halinin fotoğrafı
- Al Sabili\'nin Musul Üniversitesi\'nde yaptığı resimlerden ve sergisinden fotoğraf
- Genel ve detay görüntü
( Haber-Kamera: Davut CAN / İZMİR, (DHA)
=============================================================
5)5 ÇOCUK 10 TORUN SAHİBİ HATUN ANNENİN OKUMA AZMİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan\'ın talimatı ile ülke genelinde başlatılan okuma yazma seferberliği kapsamında Kayseri\'de 8 kursiyere sertifika verildi. Sertifika alanlardan birisi de 5 çocuk 10 torun sahibi 65 yaşındaki Hatun Karaca oldu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan\'ın himayelerinde gerçekleştirilen okuma yazma seferberliği kapsamında Kayseri\'de Kocasinan Belediyesi ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü\'nün gerçekleştirdiği program kapsamında 2 aylık okuma yazma kursunu başarıyla tamamlayan 8 kursiyere düzenlenen törenle sertifikaları dağıtıldı.
Sertifika alan 8 kursiyer içinde 5 çocuk, 10 torun sahibi 65 yaşındaki Hatun Karaca\'da aldığı eğitim sonrası sertifika almaya hak kazandı. Hiç okula gitmediğini ve okuma bilmediği zamanlarda çok büyük zorluklar yaşadığını ifade eden Karaca \"Çocuklarım evlendikten sonra eşimle baş başa kaldık. Okuma yazma benim için büyük bir uhde idi. Açılan bu kurs sayesinde okuyabiliyor, yazabiliyorum. Otobüs üzerinde yer alan levhaları , ilaç isimlerini okuyabiliyorum. Emeği geçenlere teşekkür ederim\" diye konuştu.
Görüntü Dökümü:
------------------------
- Okuma yazma bilmeyen kadınların eğitim alması
- Okuma yazma bilmeyen Hatun Karaca ile röportaj
- Hatun Karaca kitap okurken görüntü
- Hatun Karaca Vali Süleyman Kamçı\'nın elinden sertifika alırken görüntü
- Diğer detaylar
Haber-Kamera: Yasin DALKILIÇKAYSERİ,DHA)
3 dakika 09 saniye / 192 MB
======================================================
6)YARALANDIĞI KAZA İÇİN ŞAHİT ARIYOR
İZMİR\'in Alsancak Semti\'nde, evine gitmek için bindiği belediye otobüsünün duraktan hareket etmesinin ardından ani fren yapmasıyla düşen 38 yaşındaki Ömür Şarlak\'ın bel kemiği kırıldı. Otobüsün ani fren yapmasını gerektirecek bir durumun olmadığını söyleyen Şarlak otobüs şoföründen şikayetçi olurken, olayı görenlerden şahitlik konusunda yardım istedi.
Alsancak Semti Montrö Meydanı\'ndaki otobüs duraklarında geçen 15 Şubat\'ta meydana gelen olayda, evli ve iki çocuk annesi ev hanımı Ömür Şarlak, oğlu Egemen Şarlak (12) ile eve gitmek için otobüs durağına geldi. İzmir Büyükşehir Belediyesi\'nin toplu ulaşım kurumlarından ESHOT\'a ait olan, Konak-Egekent aktarma seferini yapan M.K.\'nin kullandığı, 802 hat numaralı, 35 DB 3248 plakalı otobüs de bu sırada durağa geldi. Ancak önündeki başka bir belediye otobüsü nedeniyle durağa giremedi. Bu sırada Şarlak ve yanındaki yolcular aşırı yağmur yağışı nedeniyle bir an önce otobüse binmek istedi. Ancak şoför, durağa yanaşmadığı gerekçesiyle kapıları açmadı. Sonrasında durağa yanaşan otobüse ilk binen Şarlak, M.K.\'ye neden kapıları açmadığını sordu. İddiaya göre M.K. de \"Açmam\" diyerek karşılık verdi. Şarlak\'ın arkasından gelen erkek bir yolcu da yağmurda ıslandıklarını söyleyerek M.K.\'ye tepki gösterdi. Bu sırada arka tarafa doğru yönelen Şarlak, otobüsün kalkışın ardından, şoförün ani fren yapmasıyla yere düştü. Yerde acı içinde kıvranan Şarlak için, otobüsteki diğer yolcular ambulans çağırdı. Şoförle tartışan diğer yolcular da durumu polise bildirdi. Ambulansla Alsancak Nevvar Salih İşgören Devlet Hastanesi\'ne kaldırılan ve bel kemiğinin kırıldığı anlaşılan Şarlak, ameliyat edildi. Olaydan sonra polis merkezine götürülen otobüs şoförü M.K. ise ifadesinin alınmasının ardından serbest bırakıldı.
\"YAĞMUR YAĞDIĞI İÇİN KAPILARI AÇMASINI İSTEDİK\"
Olay anında frene basılacak bir durumun olmadığını ve kapıyı açmadığı için şoföre tepki göstermelerinden dolayı kızarak fren yapmış olabileceğini öne süren Şarlak, \"Otobüsün arka kısmına doğru ilerlerken, kalkışın ardından, anlamsız şekilde birden frene bastı. Bir yere tutunamadan savruldum. Oğlum ve diğer yolcular beni tutmaya çalışsalar da yere düştüm. Bel kemiğim kırıldı, kuyruk sokumumda hasar oluştu. Ambulans gelinceye kadar yolcular bana yardımcı oldu, bir an bile yanımdan ayrılmadı. Polise haber verdiler. Hastaneye kaldırdılar ve ameliyat oldum\" dedi.
\"OLAYI GÖRENLERDEN YARDIM İSTİYORUM\"
Bel kemiğinin kırılması nedeniyle hayatının olumsuz şekilde etkilendiğini belirten Şarlak, \"Uzun bir süre, en az altı ay yatmak zorunda kalacağım. Sakat kalabilirdim. Belki de kalıcı bir rahatsızlığım olacak. Şoför ve ESHOT\'taki sorumlular hakkında şikayette bulunduk. Ben o sırada bana yardım eden ve olayı gören kişilerden şahitlik konusunda yardım istiyorum. Olayı görenler lütfen bize ulaşsın. Olay sonrasında tutulan raporlarda beni kusurlu bulmuşlar. Ön tarafta yer varsa oturmalıymışım. Ama herkesin bildiği bir şey var; otobüse bindiğimizde şoförler hep arkaya doğru ilerlememizi ister. Benim çocuğumun psikolojisi bozuldu. Bir hafta otobüse binemedi. Bindiğinde ağlayarak okuluna gitti. Sorumlulardan şikayetçi ve davacıyım\" diye konuştu. Olaya tanık olanların 0 533 233 25 88 numaralı telefondan kendilerine ulaşmalarını istedi.
Görüntü Dökümü
-----------------------
- Ömür Şarlak ile röportaj
- Otobüs duraklarından görüntü
- Genel ve detay görüntü
( Haber-Kamera: Mehmet CANDAN / İZMİR, (DHA)
===========================================================
7)BEDENSEL ENGELİ, ÇEVRE DUYARLILIĞINA ENGEL OLAMADI
MUĞLA\'nın Ortaca ilçesinde bedensel engelli 39 yaşındaki Gülay Çolak, çevre kampanyası kapsamında bir grup çevreciyle birlikte Dalyan kanal boyunu temizledi. Çevreye duyarlılığı örnek olan Çolak, halkı çevreye sahip çıkmaya çağırdı.
Okçular Mahallesi\'nde yaşayan ve tekerlekli sandalyede yaşamını sürdüren bedensel engelli, evli ve 1 kız çocuğu annesi ressam Gülay Çolak, bedensel engellinin çevre duyarlılığına engel olamayacağını gösterdi. Belden aşağısı 16 yaşındayken geçirdiği trafik kazası sonrası felç olan Çolak, azmiyle de dikkat çekti. Ülke genelinde yürütülen \'Türkiye\'yi temiz tut\' adlı temizlik kampanyasıyla; Dalyan Kanal boyunda kentte yerleşik yaşayan bir grup yabancıyla temizlik yapan Çolak, torbalarca çöp topladı. Muğla Kız Meslek Lisesi Resim Öğretmenliği mezunu Gülay Çolak, \"Gelecek nesillere bırakabileceğimiz en büyük miras temiz bir çevredir. Türkiye\'yi temiz tut projesine katılarak, bugün kenarında insanların bıraktığı kirli ayak izlerini silerek çiçeklere yer açtık.
Teşekkürler. Bu zincirleme temizliğin sürekliliğine yardım etmek güzeldi\" dedi. Çevre gönüllüsü İngiliz Maria Jonker, yıllardır Dalyan ve çevresinde her hafta temizlik yaptıklarını ve bundan büyük mutluluk duyduklarını belirterek, \"Eşim ve ben 17 yıl önce buraya yerleştik. Birçok dostumuz var, Gülay da bunlardan biri. Her zaman kendisiyle görüşüyoruz. Çalışmalarımıza katılmak istiyordu. Harika bir insan Gülay Çolak. Birçok insana örnek oldu\" dedi.
Görüntü Dökümü
-----------------------
- Temizlikten görüntü
- Gülay Çolak röp.
- İngiliz Maria Jonker röp.
- Genel ve Detay görüntü
(Haber- Kamera: Cihan KAYA / ORTACA (Muğla), (DHA)