Mehmet Şimşek: Komşularımızın toprak bütünlüğünü savunuyoruz
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Türkiye\'nin çevresindeki her ülkenin güçlü olmasını istediklerini belirterek, \"Biz komşularımızın toprak bütünlüğünü, Türkiye\'nin toprak bütünlüğünü savunduğumuz gibi savunuyoruz\" dedi.
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Gaziantep\'te düzenlenen Gaziantep-Irak İş ve Yatırım Forumu\'na katıldı. Foruma Şimşek\'in yanı sıra, Irak Cumhuriyeti Elektrik Bakanı Kasım Fahdavi, Irak Cumhuriyeti Kurtarılmış Bölgeler ve Yapılandırma Başkanı Mustafa Al Hiti, Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ile Türk ve Iraklı işadamları katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Mehmet Şimşek, Irak\'ın terör örgütü DEAŞ\'tan temizlenmesinin ardından geleceğinin iyi olduğunu söyledi. Irak\'ın eski günlerine dönmesi için Türkiye\'nin işbirliğine hazır olduğunu ifade eden Mehmet Şimşek, \"Dost ve kardeş ülkemiz Irak\'ı, barbar terör örgütü DEAŞ\'ın defedilmesiyle beraber inanıyorum ki güzel günler bekliyor. Irak, dünyada potansiyeli en yüksel olan ülkedir. Hem genç nüfusa sahip hem de yer altı zenginlikleri çok güçlü olan bir ülke. Iraklı kardeşlerimizle beraber İnşallah Irak\'ı yeniden inşa edeceğiz. Irak\'ın o muhteşem medeniyet dönemine geri gelmesi için işbirliği yapacağız. Bugün bizimle beraber olan sanayici ve işadamı kardeşlerimiz, 3 gün süresince beraber çalışıp ortaklık ve dostluk kuracaklar. Geleceği yeniden beraber inşa edecekler. Bu bölgenin, coğrafyanın ve Ortadoğu\'nun her zamankinden daha çok kardeşliğe birliğe, istikrar ve huzura ihtiyacı var. Refah için sihirli formül aramaya gerek yok. Bölge üzerinde oynanan oyuna gelmezsek, bu genç nüfusuyla yer altı ve üstü zenginlikleriyle tarihin derinliklerinde var olan zenginliğiyle bu bölge çok hızlı ayağa kalkar. Buna inanıyoruz. Iraklı kardeşlerimizin geleceğine inanıyoruz. Iraklı kardeşlerimizi terör belasından topraklarını kurtardıkları için kendilerine teşekkür ediyoruz. Çünkü bu önemli bir sorundu, bizim için de aynı sorundu\" dedi.
\'KİMSENİN TOPRAĞINDA GÖZÜMÜZ YOK\'
Türkiye\'nin ihracat yaptığı önemli ülkelerden birisinin Irak olduğunu aktaran Şimşek, Avrupa\'da sınırların kaldırıldığını Ortadoğu coğrafyasında ise, çatışma ortamının hazırlanmasının ibretlik bir durum olduğunu kaydetti. Türkiye\'nin komşu ülkelerin toprak bütünlüğünü önemsediğine dikkat çeken Şimşek, şöyle devam etti: \"Biz kardeşlik hukukuyla herkesi kucaklayacağız. Türkiye olarak bizlerin kimsenin iç işlerine karışmak gibi niyetimiz yok, kimsenin toprağında zerre kadar gözümüz yok. Biz bölgemizdeki her ülkenin güçlü olmasını istiyoruz. Biz komşularımızın toprak bütünlüğünü Türkiye\'nin toprak bütünlüğünü savunduğumuz gibi savunuyoruz. Bu bölgedeki çatışma kaynaklarımızı boşa harcamamıza neden oluyor. O yüzden Türkiye olarak barış kardeşlik ve huzur içi sizlerle çalışmaya devam edeceğiz. Paraları gidip batıya park etmek doğru değildir. Gelişen ülke olan Türkiye\'de yatırım yaparsanız daha karlı çıkarsınız. Kardeşlik hukukundan bahsetmiyorum, rasyonel bir ekonomik değerden bahsediyorum. Zaten dünya şimdi gelişmekte olan ülkelere yatırım yapıyor. Çok düşük getirilerle paraları götürüp parayı batıya park etmek uzun vadede çok karlı değildir. O yüzden yatırımların nerede olması çok açık. Bu bölge çok zengin bir ülkedir. Sadece bizi rahat bıraksalar, bu coğrafya şahlanacak. O yüzden akıllı olmamız lazım.\"
\'PKK İLE MÜCADELEDE İŞ BİRLİĞİ YAPMAMIZ LAZIM\'
Başbakan Yardımcısı Şimşek, komşu ülkelerde terör konusunun olmasının hem ülkeler, hem de bölge açısından hayırlı olmadığını ifade etti. Irak\'tan PKK ile mücadele işbirliği isteyen Şimşek, \"Komşu topraklarımızda terör belası olması, ne olduğu bölgeye ne de çevresine hayırlı bir konu değildir. Mesela PKK terör örgütü, bizim kadar Irak\'ın da sorunudur. O yüzden bu konuda da işbirliği yapmamız lazım. PKK terör örgütünün derdi, Kürt kardeşlerimizin hakkı hukuku değildir. Türkiye\'de ayrımcılık yok, eşit fırsatlar sunulan bir ülkedir. Geçmişte bazı hatalar olmuş olabilir. Ama Recep Tayyip Erdoğan ile bunlara son verildi. Ayrımız gayrımız yok hep birlikte Türkiye\'yiz dedik. Yatırımlar yapıldı, reformlar sağlandı. Temel hak ve özgürlükler konusunda gelişmeler yapıldı. Ama PKK silah bırakmak yerine bölgede zulmetti, şiddeti artırdı. O yüzden terörün kaynağının dışarıdan olduğunu bilelim. O yüzden terörün olduğu bölgeye komşuları da destek vermelidir. Ben inanıyorum ki, Iraklı kardeşlerimiz de destek vermeye devam edecektir\" diye konuştu.
\'DUVARLARI KALDIRMAK İÇİN GELDİK\'
Kasım Fehdavi ise, Irak\'ın terör örgütü DEAŞ nedeniyle büyük yıkım yaşadığını söyledi. Çalışma hayatında duvarları yıkmak için kalabalık bir heyetle geldiklerini anlatan Fehdavi, şöyle konuştu: \"Bizim için burada önemli olan kapıları açmaktır. İş adamlarından oluşan büyük bir heyetle buraya geldik. Ekonomik olarak, çalışma hayatı olarak duvarları kaldıralım diye geldik. En zor olan ilk iştir. Bir duvarı kırmak, açmak çok önemlidir sonrası gelir. Önümüzde geniş ufuklar ve fırsatlar var. Özellikle DEAŞ\'ı kovduğumuz illerimiz büyük yıkıma maruz kaldı. DEAŞ\'a, Müslümanları yok etmek gibi bir görev verilmişti. Öncelikle Sünnilere kastettiler. Maalesef bundan büyük esef duyduk. Bunu yerelde olan insanlarla, çevre ülkelerden gelen insanlarla birlikte yaptılar. Irak, çocuklarının evlatlarının kanıyla topraklarını temizledi. Biz bütün dünyadan bunların kovulması için iş birliği istiyoruz. Bu bir kanserdir. Bu kanser her yere yayılıyor ve herkese zarar veriyor. Biz DEAŞ\'la savaştık, hem ekonomik hem insani olarak dünyanın yerine bir bedel ödedik. Bu kara dalga aslında her şeyi yok etti, bütün medeniyeti, insanlığa faydalı olan her şeyi yok etti. Irak\'a kim gelmek istiyorsa hoş gelir, bize aziz dost olarak gelir. Biz iş birliği için hazırız. Bu toplantıyı, yapacağımız bütün işlerin esas toprağını, harcını burada atacağız. Iraklı iş adamları Türk meslektaşlarını bekliyorlar. Bunun için geldiler. Hükümet olarak biz de bu anlaşmaları destekleyeceğiz. Hedefimiz büyüktür. Sanayi, tarım, imar, elektrik her şeye ihtiyacımız var. Biz Antep\'te ne varsa onu istiyoruz. Her çaba harcayana başarılar diliyorum.\"
Forum, konuşmaların ardından iş adamlarının yaptığı ikili görüşmelerle devam etti.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------------------------
- Programa katılanlar
- Mehmet Şimşek\'in konuşması
- Kasım Fahdavi\'nin konuşması
- Genel ve detay görüntüler
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 869 MB
Haber: Eyyüp BURUN-Kamera: Mustafa KANLI-GAZİANTEP,(DHA)
=============================================
Bulgaristan\'da öldürülen Damla\'nın katili annesinin kuzeni çıktı
BULGARİSTAN\'da Türklerin yoğun olarak yaşadığı Kırcaali\'nin Mestanlı ilçesinde ağzı koli bandıyla bağlı olarak ölü bulunan Damla Güner\'in (7), annesinin kuzeni Mehmet Ü. (25) tarafından öldürüldüğü ortaya çıktı. Mehmet Ü.\'nün, Damla Güner\'i boğarak öldürdüğünü itiraf ettiği belirtildi.
Mestanlı ilçesinde Damla Güner\'in ölümüyle ilgili yürütülen soruşturma kapsamında, küçük kızın annesi Saadet Musa\'nın (40) kuzeni Mehmet Ü. gözaltına alındı. Bir Türk işletmesinde bekçi olarak çalışan Mehmet Ü., sorgusunda suçunu itiraf etti. Komşularının \'içine kapanık, sosyal hayatı olmayan, sosyal ağlarda profili olmayan ve çok konuşmayan biri\' olarak tanımladığı Mehmet Ü., tutuklandı. Kırcaali Üniversitesinde İktisat Yönetimi bölümünden mezun olan Mehmet Ü.\'nün, üniversite diplomasına sahip olmasına rağmen kendine uygun bir iş bulamadığı kaydedildi. Mestanlı İş ve İşçi Bulma Kurumu tarafından \'Ana okul ve kreşlerde yardımcı eğitmen\' kurslarına gönderildiği öğrenilen Mehmet Ü.\'nün, 2016 yılında ise Damla’nın da okuduğu \'Zornitsa\' anaokulunda yardımcı eğitmen olarak çalıştığı belirlendi.
ANNE DE TUTUKLU
Gözaltına alınan küçük kızın annesi Saadet Musa (40) da tutuklandı. Soruşturmayı yürüten Kırcaali Savcılığı resmi açıklamasında, halen tutuklu olan anne Saadet Musa ile ilgili suç duyurusunun \'cinayet\' değil, \'çocuğu evde yalnız\' bırakma iddiası nedeniyle yapıldığını duyurdu. Otopsi raporuna göre boğularak öldürülen Damla’nın yüzünün sarıldığı koli bandının ise, Mehmet Ü. ve annenin çalıştığı işletmede üretildiği iddia edildi. Mehmet Ü.\'nün küçük Damla’yı öldürmek suçundan 20 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanacağı belirtildi. Yapılan ilk incelemede Mehmet Ü.\'de, Saadet Musa ve kızı Damla Güner\'in yaşadığı evin anahtarı olduğu ve 17 Aralık sabahı Damla\'yı öldürdüğü tahmin ediliyor. Bu arada 5 yıldan beri Belçika\'da çalışan kızın babası ve İstanbul\'da çalışan ağabeyi de Mestanlı\'ya geldi.
Görüntü Dökümü:
------------------------
-Hala Fatma Hüseyin röp.
-Cinayetin olduğu ev
-Anne Saadet\'in komşusu ile röp.
-Genel görüntüler
Haber-Kamera: KIRCAALİ(Bulgaristan),(DHA)
=============================================
Yüksek gerilime kapılarak öldü
İstanbul Silivri\'de bakım ve yenileme çalışması sırasında çıktığı elektrik direğinde akıma kapılan Cesur Özdemir (32), öldü.
Elektrik dağıtım şirketine bağlı taşeron firmada çalışan evli ve 2 çocuk babası Cesur Özdemir, Büyükçavuşlu-Beyciler yolu üzerinde bakım ve yenileme çalışması sırasında çıktığı 8 metre yüksekliğindeki elektrik direğinde yüksek gerilim hattına kapıldı. Yere düşüp, ağır yaralanan Özdemir\'in mesai arkadaşları, sağlık ekiplerine haber verdi. Gelen ekiplerin uzun süre kalp masajı yaptığı Özdemir, tüm çabalara karşın hayata döndüremedi. Haberi alıp, olay yerine gelen Cesur Özdemir’in yakınları, gözyaşlarına hakim olamadı. Yapılan incelemenin ardından Özdemir’in cenazesi, İstanbul Adli Tıp kurumuna gönderildi.
Görüntü Dökümü:
--------------------------
-Olay yerinden genel görüntü
-112 ekiplerinin müdahalesi
-Genel görüntüler
Haber-Kamera: Onur KAYA/SİLİVRİ(İstanbul),(DHA)
===============================================
Birleşik Metal-İş Başkanı Serdaroğlu: Asgari ücretin yetersiz belirleneceğini düşünüyoruz
Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu, asgari ücretin 2 bin 300 lira olması gerektiğini belirterek, \"Bir kere devlet kaçıyor bu ücreti ödemekten. Özellikle bu kadar taşerona kadro vaadiyle birtakım yasal düzenlemeler ortaya koymuşken, asgari ücretin yetersiz bir şekilde belirleneceğini düşünüyoruz\" dedi.
Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu, Karabük\'e gelerek bir kafede basın toplantısı düzenledi. Serdaroğlu, organize sanayi bölgesinde faaliyet gösteren bir fabrikada çalışan 40 işçi, sendikaya geçtikten 5 gün sonra, \'Fabrikayı 15 Ocak itibarıyla kapatıyoruz\' denilerek, iş akitlerinin sonlandırılacağının çalışanlara bildirildiğini öne sürdü. Serdaroğlu, şunları söyledi: \"Tamamen sendikalaşmaya yönelik bir engelleme faaliyeti olarak gözüküyor. Bir ay sonra kapatılacak bir yerde 10\'uncu ayda bu kadar işçi alınmaz. 1 ay sonra kapatacaksan bu kadar işçiyi neden alıyorsun? Diyelim ki \'15 Ocak\'ta tamam benim sürem doldu, fabrikaya kilit vurup gidiyorum\' dese de biz burada fiili olarak varlığımızın devam ettirileceği şartları yaratacağız. İş yeri önünde çadır mı kurarız, kent meydanında mı, valiliğin önünde mi eylem yaparız; kendi dinamiklerimizin içerisinde eylem planlamalarını yapacağız. Biz şu anda barışçıl bir şekilde sorunun çözümlenmesini istiyoruz.\" Asgari ücret konusunun hatırlatılması üzerine Genel Başkanı Serdaroğlu, şöyle konuştu: \"Türkiye\'de açlık sınırı, şu anda açıklayan bütün kurumlar tarafından 1600 lira civarında olduğunu biliyoruz. Yoksulluk sınırı 5 bin 500 lira civarında. Türkiye\'de 5 bin 500 liranın altında alan yoksulluk sınırındadır. 1600 liranın altında alan açlık sınırındadır. Şimdi bizim bütün bilimsel verilerimiz, kendi araştırma şirketimiz, DİSK\'in araştırma şirketiyle birlikte bugün asgari ücretin net 2 bin 300 lira olması lazım. Bildiğiniz gibi asgari ücret tespit komisyonunda işçi, işveren ve sendikalar cephesini Türk-İş temsil ediyor. Türk-İş\'in açıklaması 1870 lira civarında oldu. Onun yeterli olmadığını iddia ediyoruz. Bu değerlendirmelere bakıldığı zaman onu da hayata geçiremeyecekler. Yani yüzde 10\'luk, 12\'lik artış olabileceği ihtimali üzerinde duruluyor. Eğer o tür artışlar devam ederse asgari ücret, açlık sınırının altında yaşamaya devam eder. Bugün olması gereken rakam 2 bin 300 liradır. Bir kere devlet kaçıyor bu ücreti ödemekten. Özellikle bu kadar taşerona kadro vaadiyle birtakım yasal düzenlemeler ortaya koymuşken, yüksek bir asgari ücreti vereceğini de ve asgari ücret tespit komisyonundaki sürece müdahale etme yetkinliğinin de az olmasından kaynaklı, asgari ücretin yetersiz bir şekilde belirleneceğini düşünüyoruz. Bize göre net 2 bin 300 lira olması lazım. Asgari ücretin mutlaka vergi dışı olması lazım.\"
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------------------------
-Birleşik Metal İşçileri Sendikası Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu\'nun açıklaması
Süre:(04.30) Boyutu:(143 MB.)
Haber-Kamera:Bülent DİKTEPE/KARABÜK,(DHA)
=================================================
Yarım asırlık Afrodisias heykeli bakım için sökülmüş
AYDIN\'ın Efeler ilçesindeki Büyükşehir Belediyesi\'ne ait İsmet Sezgin Aile Çay Bahçesi\'ndeki yarım asırlık Afrodisias heykeli, bakım yapılmak üzere söküldü. Bulunduğu yerle özdeşleşen heykelin yerine merhum TBMM eski Başkanı İsmet Sezgin\'in heykelinin dikileceği söylentileri tepkilere neden olurken, Büyükşehir Belediyesi yetkilileri bakımın ardından heykelin tekrar kaidesine yerleştirileceğini bildirdi. Ayrıca, İsmet Sezgin heykelinin ise henüz nereye konulacağının netleşmediği belirtildi.
Meşrutiyet Mahallesi\'ndeki İsmet Sezgin Aile Çay Bahçesi\'ndeki süs havuzunun içine 1967 yılında konulan 2 metre boyundaki Afrodisias heykeli bakım için kaldırıldı. Kaldırılan heykelin yerine merhum TBMM eski Başkanı ve bakanlardan İsmet Sezgin\'in heykelinin dikileceği söylentisinin kısa sürede yayılması tepkilere neden oldu. Afrodisias heykelinin Meşrutiyet Mahallesi ile artık özdeştiğini belirten vatandaşlar kaldırılmamasını istedi. Heykelin kaldırılmasına tepki gösterenler adına konuşan Mehmet Gövüşoğlu, \"Afrodisias heykeli bu parkta 50 yıldan beri duruyordu. O zamanlar burası boş bir alandı. Bu heykel Mendres Park\'ın olduğu yerden kaldırılıp, buraya getirilmişti. O heykel artık buranın bir semboli gibiydi. 50 yıllık heykel bir anda söküldü. Öğrendiğimize göre kadın heykelinin yerine bir siyasi kişinin heykeli dikilecek. Biz bunu duyduk üzüntümüz daha da arttı. Aydın\'a hizmet vermiş siyasilerin heykellerinin uygun yerlere konulmasına herhangi bir itirazımız yok. İtirazımız, kırgınlığımız ve üzgünlüğümüz böylesine simgeleşmiş heykelinin yerine bir siyasinin heykelinin dikilecek olması. İsteğimiz bu heykelin tekrar yerine konulmasıdır. Siyasi kişinin heykelinin de parkın daha uygun bir alanına konulmasını istiyoruz\" dedi.
HEYKEL BAKIMA ALINDI
Aydın Büyükşehir Belediyesi yetkilileri ise Afrodisias heykelinin uzun yıllardan beri o parkta durduğunu ve bakımsız kaldığına belirtip, bakım yapıldıktan bir hafta sonra eski yerine konulacağını bildirdi. Büyükşehir Belediyesi yetkilileri, İsmet Sezgin heykelinin ise henüz nereye konulacağının netleşmediğini kaydetti.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
-Afrodisias heykelinin söküldüğü yerden görüntü
-Vatandaşların tepkisinden görüntü
-Heykelin kaldırılmasına tepki gösteren Mehmet Gövüşoğlu ile röp.
-Afrodisias ve İsmet Sezgin heykellerinin fotoğrafı
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Burhan CEYHAN / AYDIN, (DHA)