Diyarbakır Kocaköy\'de iki araç çarpıştı: 2 ölü, 7 yaralı
Diyarbakır-Bingöl karayolunda akşam saatlerinde iki aracın çarpışması sonucu meydana gelen kazada, 2 kişi öldü, 1\'i ağır 7 kişi yaralandı. Yaralılar, Diyarbakır\'da hastanelerde tedavi altına alınırken, kaza nedeniyle Diyarbakır-Bingöl karayolu uzun süre trafiğe kapandı.
Diyarbakır-Bingöl karayolu üzerinde bulunan Lice ile Kocaköy ilçeleri arasında akşam saatlerinde plaka ve sürücüleri alınamayan iki araç çarpıştı. Kazada, ilk belirlemelere göre 2 kişi öldü, 1\'i ağır 7 kişi yaralandı. Bölgeye sevk edilen ambulanslar ile yaralılar, Diyarbakır\'daki hastanelere kaldırılırken, Diyarbakır-Bingöl karayolu kaza nedeniyle uzun süre trafiğe kapandı ve karayolunda uzun araç kuyruğu oluştu.
Görüntü dökümü:
-----------------------
-Kaza yaşanan yolda oluşan uzun araç kuyruğu
-Bekleyen araçlardan görüntüler
Haber-Kamera:DİYARBAKIR,(DHA)
============================================
TIR\'a çarpan tankerin şoförü yaralandı
Tokat\'ta kontrolden çıkıp TIR\'a çarpan boş tankerin şoförü yaralandı.
Kaza, saat 16.30 sıralarında Tokat-Sivas karayolunun 20\'nci kilometresindeki, Kızıliniş mevkiinde meydana geldi. Sivas\'tan Tokat yönüne giden 62 yaşındaki Ahmet Bahşi yönetimindeki 72 FN 905 plakalı boş tanker yağmur nedeniyle kayganlaşan yolda kontrolden çıktı. Karşı şeride geçen tanker, 35 yaşındaki Ümit Erekli yönetimindeki un yüklü 60 EM 828 çekici plakalı TIR’ın 60 EM 827 plakalı dorsesine çarptı. Kazada, yola savrulan tanker şoförü Ahmet Bahşi yaralandı. Bahşi, olay yerine sevk edilen ambulansla Tokat Devlet Hastanesi\'ne kaldırılarak tedaviye alındı. Kaza nedeniyle kapanan karayolu, araçların kaldırılmasının ardından yaklaşık 1 saat sonra yeniden ulaşıma açıldı.
Görüntü Dökümü:
------------------------
-Olay yerinden görüntüler
-Araçların görüntüsü
-Ekiplerin çalışması
(108 mb)
Haber-Kamera: Fatih YILMAZ/TOKAT,(DHA)
============================================
Başbakanlık Başdanışmanı Subaşı: Maalesef Türkiye\'de romanlar mağdurdur
BAŞBAKANLIK Başdanışmanı Dr. Necdet Subaşı, Türkiye\'de Romanların mağdur olduğunu söyleyerek, sorunun sadece siyasetle halledilemeyeceğini ifade etti.
Trakya Üniversitesi Roman Dili ve Kültürü Araştırma Enstitüsü’nün daveti üzerine Edirne’ye gelen Başbakanlık Başdanışmanı Dr. Necdet Subaşı, ‘Bir Sosyal Gereklilik Olarak Romanlar’ konferansına konuşmacı olarak katıldı. Roman vatandaşların sorunlarını sadece siyasi aktörlerin halledebileceği bir konu olmadığını ifade eden Dr. Subaşı, \"Kendilerine acılar, sıkıntılar ve dertler içinde hisseden bir topluluğun karşısında işin akademik ya da entelektüel boyutunu konuşmak rahatsız edici olabilir. Ama maalesef işin bu boyutu da var. Bu sadece siyaset aktörlerinin halledebileceği bir konu değil. Her zaman kendini mağdur, ezik ve dışlanmış hissetmeye açık toplulukla yüzleşmesi ve bu toplumun çıkarları konusunda birazcık vicdanla bir bakış açışı geliştirmesi gerekiyor. Burada kapının önünde duran bir topluluğu değil, bizden olan bir toplumu konuşuyoruz ve bunu açık konuşmak gerekirse maalesef Türkiye’de Romanlar mağdurdur. Sıkılıkla tekrarladığımız bir kültürel haritanın içinde kalmaya zorlanmışlardır. Laikler, milliyetçiler, muhafazakarlar, sosyal demokratlar. Hepsi eteğindeki taşları dökerek, bu topluluğu hepimizin içini acıtıcı sayılabilecek örnekleri karşısında neler yapabileceğimize dair önerileri, toplumun önüne getirmeleri gerekmektedir. Sıkıntılar içinde yaşayan bir topluluğun oldukça yasal mecralar üretmesinden daha doğal bir şey yok\" dedi.
ROMANLARA KİBARİYE ÖRNEĞİ
Roman vatandaşların kendilerine \'çingene\' denilmesini istemediklerini anlatan Dr. Subaşı, şarkıcı Kibariye\'den örnek vererek şöyle konuştu: \"Ben Romanları sosyal gerçekliğin bir parçası olarak görüyorum. Bu gerçekliliğin kendi başına fiili bir durum olduğunu düşünüyorum. Siz ister çingene deyin, ister Roman deyin. Romanlar kendilerine çingene diyenleri olumsuz anlamla sataşma olarak gördükleri için başkalarının kendilerine çingene demesini istemiyor. Ama kendi aralarında diyebilirler. Mesela Kibariye, içinde çingene geçen çok güzel bir şarkı okuyabiliyor. Bunlar kendi kimlikleri için uygun oldukları bir değerlendirme, sorun değil. Tüm bu korkularımızla tarihi önümüze döktüğü bir sürü hikayeyi yıktığı için, onların hoşlanmadığı bir kelimeyi kullanmamız şık olmayacaktır.\" Konferansa Dr. Necdet Subaşı\'nın yanı sıra Rektör Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, rektör yardımcısı Prof. Dr. Cem Uzun, Trakya Üniversitesi Roman Dili ve Kültürü Araştırma Enstitüsü Müdürü Yrd. Doç. Dr. Özcan Aygün, Aile ve Sosyal Politikalar Müdürü Bilgin Özbaş, çok sayıda Roman derneği başkanı, temsilcisi ile üniversite öğrencileri katıldı.
Haber: Ali Can ZERAY/EDİRNE,(DHA)
============================================
FETÖ yüzünden kayyum atanan şirketle ilk kez toplu iş sözleşmesi
DENİZLİ\'nin Acıpayam ilçesindeki FETÖ/PDY soruşturması kapsamında sahipleri tutuklanan ve mahkeme kararıyla TMSF tarafından kayyum atanan 105 kişinin görev yaptığı Aynes Süt Fabrikası çalışanları için Hak-İş Konfederasyonu\'na bağlı Özgıda-İş Sendikası öncülüğünde toplu sözleşme imzalandı. FETÖ\'nün kayyum atadığı bin 19 şirket arasında Türkiye\'de ilk kez, bir firmayla toplu sözleşme imzalanmış oldu.
Aynes Süt Fabrikası\'na TMSF tarafından atanan yönetim kurulu ile Hak-İş Konfederasyonu\'na bağlı Özgıda-İş Sendikası yöneticileri, toplu iş sözleşmesi için bir araya geldi. Törene fabrikaya kayyum olarak atanan yönetim kurulu üyeleri ile Özgıda-İş Sendikası Başkanı Mehmet Şahin ve işçiler katıldı. Çok sayıda işçinin katıldığı imza töreninde, kayyum Nail Çamcı ile Sendika Başkanı Mehmet Şahin, toplu iş sözleşmesini imzaladı. TMSF\'nin atadığı kayyumlar tarafından yönetilen Aynes firması, ülkedeki kayyumların yönettiği bin 19 şirket arasında toplu iş sözleşmesi imzalayan ilk şirket oldu. Kayyum Çamcı, şirketi yönetmeye mahkeme sonuçlanıncaya kadar devam edeceklerini belirterek, \"Aynes, Türkiye\'de 500 büyük şirketin içinde 181\'inci sırada. Denizli\'de 12\'nci sırada. Gıdada bir numara, sektöründe Türkiye\'de 5\'inci sırada. Bin 50 çalışanı var. Çok güçlü bir şirket, 30 yıldır yem sektöründe, 20 yıldır süt sektöründe faaliyet gösteren dev bir şirket. Bu şirket 2016 yılında iflas erteme almış\" dedi.
\"KAYYUMLAR ŞİRKETİ TÜCCAR EDASIYLA YÖNETİYOR\"
Yönetim Kurulu\'nde yer alan Çamcı, şirket yöneticilerinin 15 Temmuz darbe girişimi sonrası tutuklandıklarını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: \"FETÖ/PDY soruşturması kapsamında mahkeme TMSF\'yi şirkete kayyum olarak atıyor. TMSF yöneticilere de bizleri buraya gönderdi. Bize, buralar mili servet, siz yönetim kurulu üyeleri tüccarsınız edasıyla, buralarda istihdam bozulmasın, çalışanlar, tedarikçiler mağdur olmasın, ekonomi bozulmasın diye \'Buraları yönetin\' diyorlar. Ne zamana kadar? Tutuklanma sürecinde davalar görülecek, mahkemeler görülecek. Davalarda, yöneticiler beraat ederse şirket geri verilecek ya da terörle bağlantıları varsa devlet el koyacak ve satılacak geliri Hazine\'ye gidecek. Bizim yöneticiler olarak vazifemiz davalar bitene kadar en iyi şekilde yönetmek. Borçları yapılandırdık. Şirket normal olarak devam etmeye başladı. Borçları hızla ödemeye devam ediyoruz. Personel, maaşlarını almaya zorlanıyordu artık aksama olmuyor. Aynı zamanda yem ve süt konusunda yatırım yapılması geriyordu yatırım kararı verdik ve yapıyoruz.\"
\"İLK KEZ BİR ŞİRKET, TOPLU SÖZLEŞME İMZALADI\"
Çamcı, kayyum yöneticiler olarak toplu iş sözleşmesinde bir sakınca görmediklerini vurgulayarak, \"FETÖ/PDY soruşturması kapsamında TMSF\'ye bağlanan 109 şirket var. Bu şirketlerin içinde toplu iş sözleşmesi imzalayan ilk şirket Aynes oldu. Sendikayla sözleşme imzaladık. Biz işçilerin yanındayız, çalışanları kolluyoruz. Yöneticiler olarak herhangi bir sakınca görmedik. İşçilerde geleceğe güvenle baksın diye imzaladık herkes memnun\" diye konuştu. Özgıda-İş Sendikası Başkanı Mehmet Şahin ise, Aynes firmasında işçileri önemli haklar tanındığını belirterek, \"Türkiye\'de ilk kez FETÖ\'yle mücadele kapsamında kayyum tayin edilen şirketlerden birinde sendikal örgütlenmeyi yaptık. Bunu da imza töreniyle taçlandırdık. Kayyum atanan şirketleri şimdi başarıyla yönetilen ve daha önce iflas istenen şirket bugün ayağa kalkmış durumda. Çok iyi bir sözleşme yaptık. İşçiler ilk kez yılda bir ikramiye alacak. Gece zamları, sosyal haklar, enflasyonun üzerinde refah artışı, eğitim zamları bayram paraları rakamsal olarak yer aldı. İşçiler hak ettiklerini alacaklar\" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
- Salondan ve imza töreninden görüntü
- İşçilerden görüntü
- İmza töreninden görüntü
- Kayyum atanan yönetim kurulu üyesi Nail Çamcı\'nın açıklaması
- Aynes fabrikasından dış görüntü
- Sendika başkanı Mehmet Şahin\'in konuşması
Haber- Kamera: Ramazan ÇETİN / DENİZLİ, (DHA)
=========================================
Türkiye için Rekabet Endeksi Edirne raporu açıklandı
TÜRK Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Yönetim Kurulu Başkanı Tarkan Kadooğlu, KOBİ\'lerin düşük teknolojili üretim yaptığını ifade ederek, Türkiye’nin 4. Sanayi Devrimi sürecinde acil olarak bir değişim ve dönüşüme ihtiyacı olduğunu söyledi.
TÜRKONFED ve Ekonomi ve Dış Politika Araştırma Merkezi (EDAM) işbirliği ile hazırlanan Türkiye için Rekabet Endeksi Raporu’nun Edirne verileri açıklandı. RYS otelde düzenlenen programa Edirne Vali Yardımcısı Mustafa Karslıoğlu, Edirne Belediye Başkan Yardımcısı Ertuğrul Tanrıkulu, TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Tarkan Kadooğlu, Trakya Sanayi ve İş Dünyası Federasyonu Başkanı İsmet Açıkgöz, TÜRKONFED Ekonomi Danışmanı Pelin Yenigün Dilek ile Edirneli işadamları katıldı. Edirne Vali Yardımcısı Mustafa Karslıoğlu, açılış konuşmasında kentin geleceğinin turizmde olduğunu belirterek, \"Edirne\'nin ekonomik ve sektörel eğitimine bakıldığı zaman yüzde 47 hizmet, yüzde 43\'ü tarım, yüzde 10\'u sanayi. Bizim burada ağırlık vereceğimiz konu hizmet ve onun altında turizm, sigorta ve eğitim var. Hizmet sektöründe turizm var, ona baktığımızda Edirne\'nin tarihi ve kültürel zenginlikleri var. Edirne\'yi bu anlamda marka kent olarak görüyoruz. Biz bu yöne odaklanmayı düşünüyoruz.\" dedi. TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Tarkan Kadooğlu, KOBİ’lerin yüzde 60’ının düşük teknolojili üretim yaptığını, yüzde 4’ünün ise yüksek teknolojili üretim gerçekleştirdiğini ifade ederek, \"Bu da bize Türkiye’nin 4. Sanayi devrimi sürecinde acil olarak bir değişim ve dönüşüme ihtiyacı olduğunu ortaya koyuyor. Bu ihtiyacın artık bir gereklilik ve zorunluluk olduğu nu söylemek istiyorum. 4. Sanayi devrimi bir lüks değil bir zorunluluktur. Sürdürülebilir büyüme ve verimlilik artışı ancak KOBİ odaklı politikaların hayata geçirilmesiyle mümkündür. KOBİ’lerin nitelikli insan kaynağından finansmana, Ar-Ge ve inovasyondan dijitalleşmeye, yatırımdan istihdama, yüksek teknolojili üretim temelli teşvik ve desteklere ihtiyacı vardır\" şeklinde konuştu. Artık geleneksel teşvik ve destekler ile kısa vadeli önlemlerin işe yaramayacağı bir çağın yaşandığını kaydeden Kadooğlu, \"Bu dijital çağın yarattığı ekonomik sistem, iş yapma yöntemleri, yönetişim ve yerelden başlayacak kalkınma noktasında yeni bir hikaye yaratmamızın zamanı gelmiştir. Dolayısıyla, bu yeni hikayenin anayasası da, dijital çağın bize özgü ihtiyaçlarına cevap verecek yapısal ve ekonomik reformlardan geçecektir. Türkiye olarak Anadolu 4.0 hikayesini yaratmanın vakti gelmiştir. Nitelikli iş gücü için eğitim sisteminin bilgi bazlı yeni nesiller yetiştirmesi, mesleki eğitimin uluslararası standartlarda yeniden düzenlenmesi, kadınların iş gücüne katılımının artırılmasına dönük politikaların uygulanması ekonominin temellerini sağlamlaştıracak adımlardır\" ifadelerini kullandı.
EDİRNE RAPORUNU AÇIKLADI
TÜRKONFED Ekonomi Danışmanı Pelin Yenigün Dilek ise Türkiye için Rekabet Endeksi Raporu’nun Edirne verileri açıklandı. Dilek, Edirne\'nin alt endeksler dikkate alındığında sosyal sermaye, insani sermaye ve yaratıcı sermaye konularında rekabetçi olduğu kaydederek, \"Yerelin yani kentlerimizin, rekabetçilik güçlerini geliştirecek orta ve uzun vadeli planların hazırlanmasına da yardımcı olmak amacıyla ‘Türkiye İçin Bir Rekabet Endeksi’ raporunu hazırladık. Rapor, 81 ilin rekabetçiliğini ölçerken, güçlü ve zayıf yanları, potansiyel ve fırsatları, yerelin kapasite ve kaynakları ile ilgili de ipuçları vermektedir. Raporumuz, Edirne’nin rekabet endeksinde 81 il arasında 14. sırada olduğunu ve 2008 yılına göre bir basamak gerilediğini ortaya koymaktadır. Edirne’nin araştırmamızdaki alt endeksler dikkate alındığında en rekabetçi olduğu alt endeksler, sosyal sermaye, insani sermaye ve yaratıcı sermaye olurken, rekabetçiliğini aşağı çeken alt endeksler, piyasa büyüklüğü, emek piyasası ve fiziki altyapı olmuştur. Edirne’nin makroekonomik istikrar endeksinde 2008 yılında 9’uncu sıradayken, 2014 yılında 23’üncü sıraya gerilemesinin sebepleri de iyi anlaşılmalıdırö diye konuştu.
Görüntü Dökümü:
----------------------
-Toplantı salonu
-Katılanlar
-Tarkan Kadooğlu detay
-TÜRKONFED tanıtım filmi
-Tarkan Kadooğlu konuşması
-Salondan detaylar
-Mustafa Karslıoğlu\'nun konuşması
-Pelin Yenigün Dilek\'in veri sunumu
-Genel görüntüler
Haber-Kamera:Engin ÖZMEN/EDİRNE,(DHA)
=========================================
Foça\'da kasa çaldılar Buca\'da yakalandılar
İZMİR\'in Foça ilçesinin Yenifoça Mahallesi\'nde bir işyerine girerek çelik kasayı çalan şüphelilerden, 2\'sinin yaşı küçük 4\'ü Buca ilçesinde yakalandı. Adliyeye sevk edilen şüphelilerden 2\'si tutuklanırken, yaşı küçük olan diğer 2\'si ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Firari 2 şüphelinin yakalanması için ise çalışmaların sürdüğü bildirildi.
Geçen 26 Kasım Pazar Günü Yenifoça Mahallesi\'neki Batuhan Ticaret\'e giren hırsızlar içeride bulunan çelik kasayı çalıp, kaçtı. Çalışanlarından birinin aynı gün akşam saatlerinde işyerine gelmesiyle farkedilen hırsızlık olayı, Yenifoça Polis Karakolu\'na bildirildi. Foça Emniyet Müdürlüğü\'nün soruşturması ve güvenlik kameralarının incelenmesinin ardından hırsızların İzmir\'in Buca İlçesi\'nde olduğu tespit edildi. Foça ve Buca İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin ortak çalışmasıyla şüphelilerden U.M. (Uğur Müldür) (29), M.H. (Mahmut Hodaman) (24), Z.S. (Zafer Söyler) (15) ve E.D. (Ersin Doğan) (16) yakalandı. Şüphelilerin ev, işyeri ve otomobillerindeki aramalarda, çalınan çelik kasa ile içindeki toplam 30 bin Türk Lirası değerindeki nakit para, senet, çek ve ziynet eşyası ele geçirilip, tutanakla sahibine teslim edildi. 2 firari şüphelinin ise yakalanması için çalışmaların sürdüğü bildirildi. Gözaltına alınan 4 şüpheli polisteki işlemlerinin ardından bugün Foça Adliyesi\'ne sevk edildi. Şüphelilerden U.M. ve M.H. tutuklanırken, Z.S. ile E.D. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
-Şüphelilerin adliyeden çıkartılırken görüntüleri
-Foça Adliyesi\'nden görüntü
-Genel ve detay görüntüler
Haber - Kamera: Seyfi GÜL / FOÇA (İzmir), (DHA)