DERİK\'TE 13 YAŞINDAKİ ÇOCUK, KALEŞNİKOFLA VURULMUŞ HALDE ÖLÜ BULUNDU
MARDİN\'in Derik ilçesine bağlı Zeytinpınar mahallesi, Susamlı mezrasında hayvanları otlatan 13 yaşındaki Bekir Dem, kaleşnikof marka tüfekle vurulmuş halde, ölü olarak bulundu.
Derik ilçesine 10 kilometre mesafede bulunan Zeytinpınar mahallesi Susamlı mezrasında yaz tatili nedeniyle babasına yardım amaçlı hayvanları otlatan Bekir Dem, henüz belirlenemeyen bir sebeple, kaleşnikof marka tüfekle vurulmuş ve ölü halde bulundu. Evlerinden yaklakış 500 metre mesafede hayvanlarını otlattığı sırada silah sesini duyan yakınlarının olay yerine gittiklerinde, Bekir Dem\'in kanlar içerisinde yerde yattığını belirledi. Haber verilmesi üzerine bölgeye jandarma ve sağlık ekipleri sevkedildi. Sağlık ekiplerinin yaptığı incelemede küçük Bekir\'in olay yerinde hayatını kaybettiğini tespit etti.
Olay yerinde yapılan incelemenin ardından otopsi yapılmak üzere küçük Bekir Dem\'in cesedi, Derik Devlet Hastanesi\'ne getirildi. Küçük Bekir Dem\'in intihar mı ettiği, tüfekle oynarken kazara mı kendini vurduğu ya da başka biri tarafından öldürüldüğü konusunda yetkililer herhangi bir açıklama yapmadı. Bekir Dem\'in cesedi, burada yapılan ön otopsinin ardından Mardin Adli Tıp Kurumu\'na kaldırıldı.
Bekir Dem\'in cesedi cenaze aracına taşındığı sırada yakınları, sinir krizleri geçirerek Kürtçe ağıtlar yaktı.
Bekir Dem\'in Diyarbakır\'ın Çınar ilçesinde ailesiyle birlikte yaşadığı, Susamlı mezrasına da yaz tatili sırasındagelerek buradaki arazilerini işleyen ailesine yardımcı olmak üzere hayvanları otlattığı öğrenildi. Bekir Dem\'in Pazartesi günü Çınar\'da ortaokul 8\'inci sınıfa başlayacağı öğrenildi.
Görüntü Dökümü
-Bekir Dem\'in fotoğrafı
-Hastane acil servisi
-Hastane morgu
-Morg önünde bekleyen kadınlar
-Kadınların Kürtçe ağıt yakması
-Cenazenin araca taşınması
-Kadınların cenaze aracını yumruklaması
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Emrullah KARAKAŞ/DERİK (Mardin), (DHA)-
=================
Kılıçdaroğlu\'na şehit evi ziyaretinde protesto (2)
KILIÇDAROĞLU PANELDE KONUŞTU
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu bugün Eskişehir Tepebaşı Belediyesi Zübeyde Hanım Kültür Merkezi\'nde Yeni Kuşak Enstitüleri Derneği\'nin düzenleği panelin açılış konuşmasını yaptı.
kılıçdaroğlu, sözlerine önceki gün Batman\'da el yapımı patlayıcının infilak etmesi sonucu şehit olan askerlerin yakınlarına başsağlığı dileklerinde bulunarak başlayarak, \"Önceki gün Batman\'da hayatını kaybeden şehitlerimiz var. Onlara Allah\'tan rahmet diliyorum. Bugün Jandarma Uzman Çavuş Neşet Gök\'ün ailesini ziyaret ettik, başsağlığı dileklerini ilettik. Gazilerimiz var, yaralılarımız var. Ölenlere Allah\'tan rahmet gazilerimize şifalar diliyorum\" dedi.
\'EĞİTİM TAM ANLAMIYLA SORUN YUMAĞI\'
Köy Enstitülerinineğitim dendiği zaman ilk akla gelen kurumsal yapı olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:
\"Bir toplumu geleceğe taşıyacaksanız, bir topluma sınıf atlatacaksanız, bir toplumu çağdaş uygarlığa ulaştıracaksanız bunun bilinen tek yolu var, o da eğitim. Köy Enstitüleri konusu bizim tarihimizde gerçekten de eğitim dendiği zaman ilk akla gelen kurumsal yapı. Ama bu yeteri kadar değerlendirilemedi ve bir süre sonra kapatıldı. Ama köy enstitülerinde yetişenler bu topluma çok ama çok büyük hizmetler verdiler.
Türkiye\'nin 5 temel sorunu var. Dış politika, ekonomi, toplumsal barışımız, demokrasi ve hukuk devleti dördüncü temel sorunumuz. Beşinci temel sorunumuz eğitim. Eğer eğitimi bir sorun yumağı haline getirirseniz Türkiye\'yi çağdaş uygarlığa ulaştıramazsınız. Bugün eğitim tam anlamıyla bir sorun yumağıdır. Sorunları çözmek için birlikteliğe ihtiyaç var. Bugün bütün anneler ve bütün babalar çocuklarının iyi bir eğitim almasını istiyorlar. Ama eğitimde geldiğimiz nokta bir felaket tablosu. Sadece 2017 yılında 1 milyon 897 bin çocuğumuz okullaşamadı. Az rakam değil.\"
\'ESKİŞEHİR HOCAMIZA TESLİM\'
Eskişehir\'e her geldiğide sokaklarını ve parklarını gezerken büyük bir memnuniyetle ayrılıdığını ifade eden Kılıçdaroğlu, yerel seçimler için tekrar Yılmaz Büyükerşen\'in Büyükşehir Belediyesi\'ne aday gösterileceği mesajını verdi. Kılıçdaroğlu şunları söyledi:
\"Bursa ile Ankara arasında Eskişehir\'i çöldeki bir vaha gibi tanımlıyorum. Eskişehir\'i sadece Orta Anadolu\'nun, sadece Türkiye\'nin dünyanın bir markası haline getiren hocamız aramızda. Kendisine yürekten teşekkür ediyorum. Eskişehir\'e büyük hizmetleri var hocamın. O nedenle diyoruz hocam Eskişehir size teslim diyoruz. Eskiden Bursa\'ya yeşil Bursa denirdi, şimdi Bursa\'nın unvanı beton Bursa. Yeşil Bursa neresi Eski ile yeşili kaynaştıran, kültürü ile kaynaştıran Eskişehir. Adı eski ama yepyeni güzel bir kent Eskişehir.\"
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN\'A YÜKLENDİ
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan\'ın Kızılcıhamam\'da yaptığı konuşmasında kendisini eliştirdiğini söyleyerek şunları kaydetti:
\"Ak Parti\'nin genel başkanı Erdoğan Kızılcıhamam\'da konuşarak bir sürü laflar. Kim olabilir hedefi, doğal olarak benim. Başka bir hedefi yok ki zaten. Benim için diyor ki \'kriz diyor. Ya Türkiye\'de bir defa kriz yok, ekonomiyi öğren\'. Ben ekonomiyi öğreneceğim, Türkiye\'de krizin olmadığını ondan öğrenmiş olacağım. Ama şu Allah\'ın hikmetine bakın. 16 dakika önce de aynı Erdoğan şunları söylüyor. 16 dakika önce. \'Özel sektörümüzün bu krizi fırsata çevirecek maharete sahip olduğuna inanmıyorum. Yani kendi içinde kendisini yalanlayan bir adama Allah aşkına ben ne diyeyim. Ne söyleyeyim bu adama.
Ben şunu rahatlıkla söyleyebilirim Türkiye\'de bir ekonomik kriz var. Bunun için öyle uzun uzun ekonomi fakültelerinde okumaya gerek yok, öyle uzu uzun doktora yapmak falan ona da gerek yok. Ekonomide kriz var mı yok mu mutfağa bakacaksın. Kimin, vatandaşın mutfağına bakacaksın. Vatandaşın mutfağında yangın var ve sen diyorsun kriz yok. Sarayda kriz yok doğrudur. Sarayda bir milimlik bile kriz yok, ekonomik kriz yok. Ama vatandaşın mutfağı yanıyor. Diyor ki her kriz berberinde birçok fırsatı da doğurur. Son derece doğru bir laf. Dolarla ihale alanlar oturduğu yerden yüzde yüz kazandı.\"
DOLARIN ATEŞİNİ DÜŞÜRMEK İÇİN GİDİYORLAR
Doların ateşini düşürmek için yurt dışından borç para arandığını savunan Kılıçdaroğlu konuşmasında şu ifadeleri kulandı:
\"Diyorlar ki \'biz yurt dışına gidiyoruz, yatırımcıyı çekmek için. Tamamen palavra. Hangi yatırımcı gelecek. Yatırımcının Türkiye\'ye gelmesi için bu işin a, b,c\'sini birinci kuralıdır, seni ülkende demokrasi varsa , senin ülkende can ve mal güvenliği varsa zaten insanlar gelir. Ama senin ülkende can ve mal güvenliği yoksa hiç kimse gelmez. Peki niye gidiyorlar? Borç para dilenmek için Washington\'a gidiyorlar, New York\'a gidiyorlar, Berlin\'e gidiyorlar. Her yere gidiyorlar. Londra\'ya gidiyorlar. \'Bize para verin, ne olursunuz. Çünkü dolar çıkıyor, doların ateşini düşürmemiz lazım\' diyorlar..
Kriz var mı? Yok mu? Bir ülkede milli para yani Türk Lirası dolar karşısında yani yabancı para karşısında kısa sürede yüzde 40 değer kaybediyorsa o ülkede kriz var demektir. Bunun için ekonomi profesörü olmaya gerek yok. Bir ülkede enflasyon aylık yüzde 6.30\'a çıkmışsa, üretici fiyatlarında yüzde 46.2 olmuşsa o ülkede ekonomik kriz var demektir. Merkez Bankası faizi ocaktan buyana tam 3 kat artırmışsa, şirketler konkordato ilan etmek için sıraya girmişse, insanlar geçinemedikleri için intihar ediyorlarsa, kendilerini yakıyorlarsa o ülkede kriz var demektir. Eğer bir ülke kendisini yönetemiyor ve gidip bir yabancı ülkeden, bir şirketten \'biz kendimizi nasıl yönetmeliyiz?\' diye oturup anlaşma yapıyorsa o ülkede kriz değil derin bir kriz var demektir. Çünkü devletteki bütün liyakatlı kadrolar tavsiye edilmiştir ve görüş alınacak adam bile yoktur.\"
\'KRİZİN GÖBEĞİNDEYİZ\'
Türkiye\'de kriz olduğunu, bununun vatandaşa yansımasının da kısa zamanda görüleceğini söyleyen Kılıçdaroğlu, \"Kriz yok diyor. Ne demek kriz yok? Krizin göbeğindeyiz ama henüz başındayız. Henüz başındayız, daha krizi vatandaş tam olarak hissetmedi. Yarın doğalgaz gelecek, elektrik fiyatları gelecek, çarşı-pazara tam yansımadı, yansıyacak, kriz var mı yok mu o zaman göreceğiz. Bütün bunları dış güçlere bağlıyordu beyefendi, Recep bey. \'Bunlar efendim dış güçler yapıyor\'. E sen ne yapıyorsun? Dış güçlerle Türkiye\'yi oynanacak konuma kim getirdi? Bu ülkeyi kim yönetiyor? Sen mi yönetiyorsun, dış güçler mi yönetiyor? Dış güçler yönetiyorsa düş milletin yakasından. Sen yönetiyorsan ülkeyi dış güçlere teslim etme kardeşim. Vatandaşı kandırmak için 50 dereden su, bir sürü laf söylüyorlar. \'Efendim bu dış güçler bayrağımıza ve ezanımıza saldırıyorlar.\' Gidip McKinsey ile anlaşmayı ben mi yaptım. Bayrağına ve ezanına saldıran adamlarla oturup anlaşmayı sen yapmadın mı? Bu anlaşmayı imzalarken yüzün kızarmadı mı senin. Şimdi diyor ki bütün bakan arkadaşlarımı çağırdım, söyledim. Fikri danışmanlık hizmeti almayacaksınız. 10 soru sordum kendisine. Cevap ver bu 10 soruya dedim. Aldı okudu, ama hazmedemiyor. Cevap da veremiyor. Ve sözleşmeyi iptal etmek zorunda kaldı. Ama bir sorum daha var. O sözleşmeni altına imza atan damat koltuğunda kalacak mı kalmayacak mı? Ayrıca bu sözleşmeyi kaç dolara yaptınız? Kaç milyon dolar ödeyecektiniz buraya?\" diye konuştu.
\'AÇILAN BÜTÜN TAZMİNATT DAVALARINI KAZANDIM\'
Tazminat davaları ile ilgili de konuşan Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan\'ın kendisine açılan bütün tazminat davalarını kazandığını öne sürdü. Kılıçdaroğlu şöyle dedi:
\"\'Kılıçdaroğlu\'na tazminat davaları açtım çok paralar aldım\' diyor. Benim davalarımın görüşüldüğü 3 mahkemenin hakimini görevden aldılar. 3 tane militan hakim tayin ettiler oraya. Onlar da tazminata mahkum ettiler. Ama bu daha yolun başındayız. Götüreceğiz sonuna kadar. Şu ana kadar açılan tazminat davalarından sadece birisini kaybettim o da Anayasa Mahkemesi\'ne avukat zamanında başvurmadığı için. Onu da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi\'ne götürdüm. Bütün vatandaşlarımın bilmesini isterim. Açılan bütün tazminat davalarını kazandım. Baştan onlar, militan hakimler aleyhime karar veriyor, ben onu biliyorum. Ama sözüm söz o hakimlerden de hesap soracağım. Onların da kaçacak yeri olmayacak. Adaleti, hakkı ve hukuku her ortamda savunacağım. Militan hekim tayin edeceksin, benim dosyalarımı oraya düşüreceksin o hakim oturacak bizim avukatın savunmasını bile dinlemeden, delilleri bile toplamadan dünyanın para cezası kesecek. İstediğin kadar para cezası kes. İstediğin kadar. İstediğin kadar senin hakimlerin benim aleyhime karar versinler. Bir adım yolumdan dönersem namerdim. .Hiç bir zaman kişisel kazanç peşinde olmadım. Benim derdim sokaktaki vatandaşın derdidir. Bütün belgeler doğrudur. Orjinal belgeler savcıya teslim edilmiştir. Ama hiçbir belge sahte olmamasına karşın tazminat davasına mahkum edildim. Hesabını soracağım hepsinin. Sonuna kadar soracağım. Hala cevabını alamadığım 15 milyon dolarlık para var. Şirketi sattık diyor. Hangi şirketi 15 milyon dolara sattın? Cevabını alamadık daha. Ama soracağız. Sormaya da devam edeceğim. Hakime diyoruz bunu sor, hakim korkudan soramıyor. Davaları genelde bilgisayar dağıtır. Benim davalarımın hangi mahkemeye düşeceğini herkes biliyor. 3 mahkeme var 3 mahkemeden birisine düşüyor. Ben bunu da gayet iyi biliyorum. Onların avukatlarını da gayet iyi biliyorum. Hekimlere nasıl talimat verdiklerini de gayet iyi biliyorum. Bu davaların tamamını kazanacağım. Hiç kimsenin en ufak endişesi olmasın, kazanacağım.\"
\'SSK\'YI BATIRDIN DEMİŞ\'
Kendisinin SSK Genel Müdürlüğü yaptığını belirten Kemal Kılıçdaroğlu, 10 yıldır bir açığını bulmak için müfettişlerin görevlendirildiği söyleyerek, \"Efendim SSK\'yı batırdın demiş yine bugün. Ya ben cumhurbaşkanlığı yapmadım, başbakanlık yapmadım, bakanlık yapmadım, parlamentonun yetkilerine sahip değilim, bir kurumda genel müdürlük yaptım. Açığımı bulmak için tam 10 yıl bir müfettiş ordusu görevlendirdiler. \'Acaba Kılıçdaroğlu\'nun açığını bulabilir miyiz?\'bulamazsın kardeşim. Bulamadın nitekim. Bulamazsın, neden bulamazsın? Çünkü Kılıçdaroğlu kul hakkı yemez, senin gibi haram yemez. Senin gibi milletin malına göz koymaz. Bu kadar açık, bu kadar net söylüyorum. Daha arkası gelecek. Salı günü grupta daha arkası gelecek\" dedi.
KRİZ AYŞE TEZYEZİNİN MUTFAĞINDA
Ekonomik krizin vatandaşın mtfağına yansıdığını söyleyen Kemal Kılıçdaroğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:
\"Külliye açıldığından buyana ben iftira ediyormuşum. Kime? Bay Recep\'e. Ya ne iftirası. Sana bir soru sordum. Adam gibi bir soru sordum. Bu Külliyeyi kaça yaptın? Kendi cebinden mi yaptın hayır. Kimin cebinden? Milletin ödediği vergilerle yaptın. Milletin de bunu öğrenme hakkı var. Kaça yaptın sen bu külliyeyi? Açıklamıyor. Efendim aklın klozet varmış. Kılıçdaroğlu bunu da doğru söylemiyor diye. Saraya bir kez geldim 15 Temmuz\'dan sonra klozete gitmedim, tuvalete gitmedim. Sen her gün gidiyorsun. Altın mıdır, gümüş müdür, pırlanta mıdır sen daha iyi bilirsin. Ama ben senden 81 milyon adına bir soruya cevap bekliyorum. Bu sarayı kaça mal ettin? Haram olan bir yerde oturuyorsun. İsrafın da ötesinde. Ben burada rahat huzur içindeyim diyorsun, kriz yok diyorsun. Sarayın mutfağında kriz var mı. Her şey var. Orada kiriz yok ki. Çünkü cebinden çıkan 5 kuruş yok. Elektrik parası yok, su parası yok, doğalgaz parası yok. Her şey bedava. Kriz sarayda yok. Kriz Ayşe teyzenin mutfağında. O geçinemiyor.\"
\'BENİM TAKDİR ETİĞİM ERDOĞAN KEÇİÖREN\'DE DAİREDE OTURAN ERDOĞAN\'
Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan\'a ağır suçlamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, \"Benim takdir ettiğim Erdoğan kimdi? Politikacı olarak. Benim takdir ettiğim Erdoğan seçimden sonra gelip Keçiören\'de bir dairede oturan Erdoğan\'dı. Sarayda oturan Erdoğan değil. Sarayda oturduğu andan itibaren Erdoğan artık bildiğimiz Erdoğan değildir. Halkın sırtına binen, ağzındaki lokmayı yiyendir Erdoğan. Harama alışkın olandır Erdoğan. O noktaya gelmiştir. Biliyorum bunun için de tazminat davası açacak. Aç kardeşim aç. İstediğin kadar aç. Ben fitil fitil yediğiniz her haram lokmayı burnunuzdan getirmek için her türlü çabayı göstereceğim\" diye konuştu.
\'KATAR\'IN HİBE UÇAĞINI İADE ET\'
Kılıçdarkoğlu, geçen salı günkü açıklamasında Kadar uçağını iade edilmesi gerektiğini söylediğini hatırlatarak, \"Salı günü demiştim ki \'sende vicdan, ahlak, haysiyet, onur varsa bu sözleşmeyi iptal edersin Katar\'ın hibe ettiği uçağı da iade edersin. Bir bölümünü yaptı. Şimdi kendisine çok açık ve net söylüyorum. Sende haysiyet, sende onur, sende şeref varsa Katar uçağını aynen iade edersin. Bir ülkeden hibe uçak alıp ona biniyorsan o ülkeye gebesin kardeşim sen, o ülkeye gebesin. Katar Türkiye\'yi seviyorsa gelsin üniversite öğrencilerine yurt yapsın, fabrikalar kursun. Neden sana hibe uçak? Hangi gerekçeyle hibe uçak? Türkiye\'nin onuru ile oynamaktır bu. Türkiye\'nin gururu ile oynamaktır bu. Bir daha söylüyorum namus sahibiysen, şeref sahibiysen, haysiyet sahibiysen o uçağı götürüp Katar şeyhine aynen iade edersin. Biz bunu kabul etmiyoruz dersin \" dedi.
Hakan TÜRKTAN / ESKİŞEHİR
=============
BÜYÜKELÇİLER VE EŞLERİ, GÖBEKLİTEPE İLE BALIKLIGÖL\'Ü GEZDİ
TÜRKİYE Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) tarafından düzenlenen gezi kapsamında Şanlıurfa\'ya gelen Hindistan, Çin, Makedonya, Bosna Hersek ve Ukrayna büyükelçileri Göbeklitepe ve Balıklıgöl\'ü ziyaret etti.
Türkiye\'nin turistik yerlerini tanıtmak için yabancı ülkelerin büyükelçilerine yönelik gezi programı başlatan TÜRSAB, Hindistan, Çin, Makedonya, Bosna Hersek ve Ukrayna büyükelçileri ve eşlerine yönelik Güneydoğu turu başlattı. Gaziantep\'in ardından Şanlıurfa\'ya gelen büyükelçiler ve eşlerine TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya da eşlik etti. İlk olarak Göbeklitepe\'yi gezen ve tanıtım filmini izleyen konuklar, tarihi eserleri ve \'T\' şeklindeki stelleri yakından inceledi. Göbeklitepe\'nin ardından kentin simgesi Balıklıgöl\'e gelen ziyaretçiler, balıklara yem atıp, hatıra fotoğrafı çektirdi.
Büyükelçilere eşlik eden TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya, Türkiye\'nin tarihi ve doğal güzelliklerini tanıtma misyonları bulunduğunu belirterek şöyle dedi:
\"Büyükelçilerimizin ülkemizi tanıması, vatandaşlarımızla iç içe olması için böyle bir gezi düzenledik. Bunu diğer bölgelerde de tekrar edeceğiz. İnsanlık tarihinin ilk tapınağı Göbeklitepe\'deyiz. Göbeklitepe aslında sosyal ve kültürel bir alandır. İnsanlar birbirleriyle mal değişimi yapıyorlarmış, dolayısıyla önemli bir yerdir. Büyükelçiler Göbeklitepe\'den çok etkilendiler. Büyükelçiler kendi ülkelerinde de bu tapınağı anlatacaklar. Böyle bir etkinliği uygun bulduk, bundan sonra da devam edeceğiz. Çin ve Hindistan dünyada gelişen ülkelerdir. Çin şimdi tek başına yurt dışına 130 milyon turist gönderen bir ülkedir. Bunlar çok geniş pazarları olan ülkelerdir. Yeni bir pazarlama ve tanıtma çalışması yapıldığı zaman, pazarın değerini de önemli katkılar sağlar. Çin bu bakımdan uzun vadede çok şeyler vadeden bir pazardır. Bu sene de yüzde 100\'e varan bir artış var. İnşallah bu artışlar her yıl artarak devam eder. Bölgeye de önümüzdeki yıl 1 milyon turist bekliyoruz biz bu bölgeye, Kapadokya gibi çok önemli bir bölgedir. Türk kültür mirası açısından bakıldığında yerini almış. Bundan sonra da yerini alacaktır. İnsanlara yerinde tanıtma amacıyla göstermek gerekir. Kitaplardan ve filmlerden göstermekle bu iş olmaz. Burayı yaşamak bambaşka bir olaydır. Amacımız, elimizden geldiği kadar kendi ülkelerinden kanaat önderi olmuş kişileri buralara getirerek, nasıl bir yer olduğunu anlatmaktır. Avrupa\'da fuarlarda anlatmaktansa, insanları buraya getirip, yerinde görmelerini sağlamak daha iyidir.\"
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-----------------------------------
- Şanlıurfa\'ya gelen Büyükelçiler
- Göbeklitepe ve balıklıgölü gezen elçiler
- TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya açıklama yapması
- Büyükelçileri hatıra fotoğrafı çekmesi
- Elçilerle röportaj
- Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Ömer ŞULUL-ŞANLIURFA-DHA)
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 304 MB
=========================
BU MOTORYATIN HAFTALIK KİRASI DUDAK UÇUKLATTI
MUĞLA\'nın Marmaris ilçesine, dünyanın en pahalı kiralık motoryatlarından \'Savannah\' geldi. Motoryatın haftalık kirasının, 1 milyon Euro olduğu belirtildi.
Marmaris Limanı\'na, \'Savannah\' adlı lüks motoryat demir attı. Uluslararası yat brokerlarına aracılık eden bir internet sitesinde (yachtcharterfleet.com) yer alan bilgiye göre, motoryatın haftalık kirasının 1 milyon Euro olduğu belirtildi. Ekstra hizmet ve rotalarla, fiyatın 1 milyon 300 bin Euro\'ya kadar çıkabildiği öğrenildi. Motoryatta, 1\'i özel olmak üzere toplamda 12 kişinin konaklayacağı 6 kamara yer alıyor. Çelik gövdeli, 4 katlı ve 83.5 metre uzunluğundaki motoryatta; yüzme havuzu, asansör, garaj ve jakuzi bulunuyor. 2015\'te denize indirilen yatta, 24 personel çalışıyor. İçinde kiracısının olup olmadığı hakkında bilgi verilmeyen motoryatın, 170 bin litre kapasite yakıt alabildiği belirtildi. Motoryatın, akaryakıt ve gıda ikmali yapıldıktan sonra ilçeden ayrılacağı öğrenildi. Rengi ve gövde yapısıyla dikkat çeken yatı görenler ise özçekim yaptı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
- Lüks yatın genel-ayrıntılı görüntüsü
- Yakıt ikmali ve personel temizlik çalışmalarından genel görüntü
(Toplam: 1 dakika 12 saniye-98,9 MB HD görüntü)
Haber- Kamera: Ali GÜNDOĞAN / MARMARİS (Muğla), (DHA)
==========================
BAHARATÇI DÜKKANLARINA \'CİNSEL HAP\' OPERASYONU
KAHRAMANMARAŞ\'ın Elbistan ilçesinde 3 baharatçı dükkanına polis tarafından düzenlenen operasyonda, cinsel içerikli kaçak 3 bin 700 hap ele geçirildi. Olayla ilgili 4 kişi gözaltına alındı.
Elbistan İlçe Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Grup Amirliği ekipleri, kargoyla İstanbul\'dan getirdiği cinsel gücü artırıcı hapları piyasaya sürdüğü belirlenen Murat S.\'yi yakaladı. Polis, Murat S.\'nin ifadesi doğrultusunda ilçedeki 3 baharatçı dükkanına operasyon düzenledi. Dükkanlarda yapılan aramada cinsel içerikli kaçak 3 bin 700 hap, 55 sprey, 11 kahve, 93 kavanoz macun, 55 jel ve 20 krem ile 2 bin 400 paket kaçak sigara ele geçirildi.
Ürünlere el koyan ekipler, Murat S. ile birlikte baharatçılar C.T., S.Ç. ve F.A.\'yı gözaltına alarak sorgulamak üzere emniyete götürdü.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------------
- Ele geçirilen malzemeler
- Genel ve detay görnütüler
Haber: Ömer KOÇ Kamera: KAHRAMANMARAŞ-DHA)
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 32 MB
=======================