SENDİKA GENEL BAŞKANI KARACAN\' IN KATİL ZANLISI TUTUKLANDI
1)SENDİKANIN MOBBİNG YAPTIĞINI İLERİ SÜRDÜ
Sakarya\'nın Arifiye ilçesinde bulunan bir lastik fabrikasındaki sendika temsilciliğinde Lastik-İş Sendikası Genel Başkanı Abdullah Karacan\'ı tabancayla ateş ederek başından ve vücudunun çeşitli yerlerinden vurarak öldüren, Osman Bayrakar (44) ve Mustafa Sipahi\'yi (46) yaralayan Sedat Uzunlar\'ın emniyet müdürlüğünde ifadesi alındı. Sedat Uzunlar yaşanan olayı başından sonuna kadar anlattı. Sedat Uzunlar sendikanın kendilerine mobbing yaptığını iddia ederek, \"Bu fabrikaya bir önceki Lastik İş Sendikası başkanı döneminde girdim. Bu başkanla genel başkanın arasının bilmediğim bir nedenle bozuk olduğunu biliyorum. 1 sene kadar önce genel başkan şube başkanını istifaya yönlendirmişti. Bu dönemden sonra genel başkan bizim sorunlarımızla kendisi ilgilenmeye başladı. Bu süreçte şube önceki şube başkanının fabrikaya kabullerin yaptığı, önceki şube başkanının işe aldığı kişilerin çalışmayacakları, zorlanacakları birimlere yönlendirildiler. Bu şekilde mobbing uygulayarak bu işçilerin işten çıkarılmaları sağlandı. Biz de bu durumu anlamak için sendikayla görüştük. Sendika yaşananların kendileriyle ilgili olmadığını bizlere söyledi. Kısım amirlerine dile getirdim. Yaşananların arkasında sendikanın olduğunu ve sendikanın talepleri fabrika müdürüne ileterek gerçekleştirdiğini anladım. Bu sürede benim de yerimin değiştirileceğini duydum. Benim bağırsaklarımda sağlık problemim vardı. Bu yüzden beni gönderdikleri bölümde iyi bir performans göstermem mümkün değildi. Bu performans eksikliği de beni zorlayacak belki de işten ayrılmama neden olacaktı. Bu yüzden ben de geçen hafta sendika genel başkanını aradım görüşmek istediğimi söyledim. O da bana \'yurt dışındayım bakarız\' dedi. Kısım amirim bana kendilerinin benden memnun olduklarını ve beni göndermek istediklerini gerekirse sendikayla yüzleşilebileceğini söyledi. Olay günü sendikaya 11.20 sıralarında kapıdan uğradım. Sendika temsilcisine kısım amirimin kendileriyle görüşeceğini benim kendi bölümümde kalma fikrinde olduğumu söyledim. O arada sendika binasında tüm görevliler vardı, ancak ben genel başkanı görmemiştim. \'Biz toplantı yapıyoruz geleceğiz\' dediler, ben de işime döndüm. Bu görüşme gayet normal gerçekleşti. Ben çalışırken sendikanın temsilcisi bana \'Çabuk gel genel başkan seni çağırıyor\' dedi.\" diye konuştu.
DARP EDİLDİĞİNİ ÖNE SÜRDÜ
Sedat Uzunlar yaptığı görüşme sırasında yaşananları ise şöyle anlattı:
\"Genel başkan bu sırada arkasında birden çok fotoğrafın olduğu bilgisayarın olduğu masada oturuyordu. Temsilcilikte bir çok isim ve genel başkan bulunuyordu. \'Merhaba genel başkanım\' dedim. Henüz 1-2 adım atmıştım ki genel başkan genel belinden silahı çıkararak silahın ağzına mermiyi verdi ve bana \'Gel lan\' dedi. Kendisi oturur haldeydi, silahı bana doğrultmadı elleri masanın üzerindeydi ve silahta elindeydi. Ben silahı görünce korktum, \'Benim dışarıya çıkmam lazım\' dedim ve dışarıya çıktım. Koşar adım güvenlik bölümüne doğru ilerlemeye başladım. Bu sırada peşinden Osman Bayraktar geldi ve sakin bir tavırla \'konuşacağız\' dedi. Ben de beni eninde sonunda yakalarlar diye düşündükten sonra tekrar geri döndüm. Genel başkan yine bir önceki şekilde masada oturuyor ve elinde silahı tutuyordu. Sonra ayağa kalktı elinde hala silah vardı, bana doğrultulmuş değildi bana doğru yürümeye başladı \'Tutun bu peze.... bu kayıt yapar telefonu elinden alın\' dedi. Bunun üzerine elimde olan telefonu aldılar, bu sırada yanındakiler bana yumruk attılar. Ayrıca kollarımdan tutuyorlardı. Ben de kendimi kurtarmaya çalışıyordum ve başımı sallıyordum. Genel başkan iyice yanıma yaklaştı, bu sırada biz genel başkanın oturduğu tam iç kısmındaydık. \'Sen bu işi neden karıştırıyorsun peze.... ib..\' dedi. Ben de \'Bu iş ekmek meselesi\' dedim. Bu defa bana \'Senin ekmeğini ben veriyorum peze...., bana mı dikiliyorsun, seni ib.. yaparım, ben yaptım hesap mı soruyorsun?\' dedi ve bana doğru kafa attı. Ben başımı çevirdim sağ gözümün altına kafası geldi. Hatta şu anda darp izi de gözükmektedir. Bunun üzerine ben de kendimi kurtarmak için manevra yapmaya çalışıyordum. Bu sırada hepsi birden bana doğru saldırdı. Ben de can havliyle kendimi dışarıya atabildim.\"
Kaçmaya çalıştığını ifade eden Sedat Uzunlar, ifadesine şöyle devam etti:
\"Kaçmaya çalışıyordum bu sırada peşimden geldiler. Kıyafetlerimi üzerimden çıkardılar ve beni içeri soktular. Daha önce ismini verdiğim herkes bu eylemlere katıldı. Beni dövmeye devam ediyorlardı. Biri bana \'Başkanın elini öp, sen başkana nasıl diklenirsin, nasıl konuşursun\' dedi. Genel başkan bana yaklaştı \'Öp lan elimi\' dedi. Silah hala elindeydi. Ben de \'Kimseye biat etmem\' dedim. Bunun üzerine silahı bana doğru kaldırmaya başladı ve \'Seni öldürürüm\' dedi. Karşılıklı bir haldeydik. Ben can havliyle silahın namlusunu tuttum. Benim her iki elimden tuttular, diğerleri de beni çekiştiriyorlardı. Bu şekilde masanın arka tarafına doğru hep birlikte birbirimizi sürükleyerek gittim. Benim elim hala silahın namlusundaydı silahın kabzasını hala genel başkan tutuyordu. Ben silahı çekiştirmeye çalışıyordum. Hatta namluyu ters tarafa çevirebilmiştim. Namlu sürekli dönüyordu ama bana dönük değildi. Ben spor yaptığım için güçlü bir bünyeye sahiptim. Bu yüzden silahın namlusunu kendimden uzaklaştırabilmiştim. Bu sırada silah patladı. 3-4 kez pat pat diye ses geldi, silah benim elimde kaldı başkan yere düştü. Ben de silahla birlikte temsilcilikten yere doğru kaçtım. Peşimden \'yakalayın\' diye ses duyunca ateş ede ede fabrika çıkışına doğu kaçmaya başladım. Güvenlik noktasında taksi vardı, bindim kaçtım.\"
Kaçtıktan sonra emniyet müdürlüğüne gitmek istediğini belirten Uzunlar, \"Emniyete gitmek üzere yola çıktım arkamdan polis geldi beni aldı silahımı teslim ettim. Doğrudan ateş etme eylemi gerçekleştirmedim. Kimseyi hedef almadım. Ayrılırken genel başkanın yere düştüğünü gördüm. Vücudumdaki tüm yaralanmalar bu olay sırasında meydana gelmiştir. Bundan 1 yıl önce kadar sendika üyeleri bana bende şube başkanı potansiyeli olduğunu bunu ima edip söylüyorlardı. İzmit\'teki tesis bürosuna gittim genel başkanla baş başa görüştük. Bürosuna gittiğimde daha önceki sendika başkanının işe soktuğu kişilerin duvarda listesi vardı. Bu listede benim de adım vardı. Görüşme sırasında \'Ben mafyayım bu işler bildiğiniz gibi değil, ben MİT\'im benim kardeşim adam öldürdü. Adapazarı\'na gelir kaldırırım, benim böyle bir potansiyelim var\" dedi.
TUTUKLANDI
Sabah saatlerinde adliyeye sevk edilen Sedat Uzunlar, savcılıkta ve mahkemede savunmasının alınmasının ardından tutuklandı.
Aziz GÜVENER/ADAPAZARI(Sakarya), (DHA)
==============================================
2)MUHTAR, CAMİ HOPARLÖRÜNDEN KÖYLÜLERİNE SİTEM ETTİ
ARDAHAN’ın Çıldır ilçesine bağlı Kurtkale köyünün muhtarı eski imam Hüryaşa Söğüt, köye hizmet ederken kendisini yalnız bıraktığını iddia ettiği köy halkına cami hoparlöründen sitem etti.
Beş vakit ezan okunan mikrofondan köylülere seslenen Söğüt, “Her şeye tek başıma koşuyorum. Manyak olduğum için mi yapıyorum? Deli olduğum için mi? Ben ne manyağım, ne de deliyim. Bir görev verilmiş madem bu insanlar nasıl daha rahat yaşayabilirler diye koşturuyorum. Canımı yakmasanız bildiklerimi bilmemezlikten geleceğim ama canımı yakıyorsunuz. Bunu Allah kabul etmezö dedi.
Kurtkale köyünün eski imam olan muhtarı Hüryaşa Söğüt, köyün yol ve su gibi temel ihtiyaçlarını gidermek için girişimlerde bulunarak sorunları çözmeye çalıştı. Köyde yapılan tüm hizmetlerde köylülerin kendisini yalnız bıraktığını, her işe tek başına koştuğunu iddia eden muhtar Söğüt, son olarak köyün içme suyu hattı ve su deposunu yeniletmek istedi. Özel İdare’den boru temin eden ve iş makinesini köye getiren Söğüt, 15 gündür devam eden çalışmalara köy halkının duyarsız kalması dolayısıyla çileden çıktı.
CAMİ HOPARLÖRÜNDEN SESLENDİ
Bir anlık sinirle yıllarca görev yaptığı köy camisinin mikrofonuna geçen Söğüt, hep ezan okuduğu mikrofondan bu kez köy halkına serzenişte bulundu. Seçildiği dönemden itibaren yaptığı hizmetleri tek tek anlatarak, bu hizmetleri yaparken hep yalnız kaldığını dile getiren Söğüt, kendisine yapılan bu haksızlığın canını yatığını söyledi.
“Canımı yakmasanız, tüm bunları bilmemezlikten geleceğim ama canımı yakıyorsunuzö diye feryat eden köy muhtarı Söğüt, köy halkına yönelik konuşmasını cep telefonu ile de kaydetti. Yaklaşık 10 dakika süren konuşmasının görüntülerini sosyal medya hesabından paylaşan Söğüt, siteminde şu sözleri dile getirdi:
“Sayın komşular, sayın Kurtkale halkı, yıllarca bu Allah’ın camisinden, bu hoparlörden sizlere Allahu Ekber, Allah büyüktür, Allah birdir dedim mi? Muhammed Allah’ın resulüdür dedim mi? Yoksa haşa yalan mı söyledim. Siz şahit değil misiniz yıllarca Allahuekber demedim mi? Muhammet resuldür demedim mi? Ebubekir Sıddık demedim mi? Sizin çeşmeniz akmıyordu, yapmadık mı, altına kürün koymadık mı? Orada şimdi hayvanlarınız su içiyor, kendiniz su götürüyorsunuz. Bir kimseye buradan su götürme diyen var mı? Köylü her sene susuz kalmıyor muydu? Peki bu sene bin tane hayvanınız yaylada su içmedi mi? Köydekiler susuz mu kaldı? Bahçelerinizi sulamadınız mı? Şimdi istedik ki kışında bol bol su kullanasınız. Köyün en üstündeki eve de, en altındaki eve de su çıksın istedik. Kışın suyumuz kesilmesin istedik. Bunları niye yaptık? Çünkü Muhammedül Emin’i örnek aldık, onun için yaptık. Deli olduğumuz için yapmadık, manyak olduğumuzdan yapmadık bunları. Hadi biriniz diyin bu adam camide yalan konuşuyor. Hadi. Bakın, 15 gün önce köye kepçe geldi. Su hattı için çalışıyor. 15 gün içerisinde sizlerden biriniz o çalışanlara bir çay, bir yemek götürdünüz mü? ‘Hep muhtar götürüyor, bunu da ben getirdim’ dediniz mi? Peki biz 15 gündür araziye gidip geliyoruz, inip çıkıyoruz. Oldu ki bir gün ben gitmedim. Bu iş nasıl yürüyecek. Şimdi bunu ben sizin vicdanınıza soruyorum, Allah kabul eder mi bunu? Siz kendi kendiniz bir vicdan terazisinde tarın kendinizi. Diyin ki konuştuklarında yalan konuşuyor, biz haklıyız diyin. Bunları biz niye yapıyoruz. Manyak olduğumuz için mi, deli olduğumuz için mi. Ama elhamdülillah biz ne manyağız, ne de deliyiz. Allah’ın rızası için yapıyoruz. Hani Hazreti Ömer demiş ya, ‘Fırat’ın kenarında bir kuzuya kurt düşerse o da Ömer’den sorulur. İşte biz bu felsefeyle iş yapıyoruz. Size bir şey hatırlatayım bu Allah’ın camisinden. Adaletle iş yapan bir devlet adamına, devletin bir bekçisine dahi karşı gelmek, ona isyan etmek zina kadar, adam öldürmek kadar büyük günahtır. Gidin müftüye sorun. 15 gündür benim traktörüm su mu yakıyor? Sürekli gidip, geliyor. Peki bütçe veriyor musunuz köye. Kimse sizden bir kuruş istedi mi? Yani bunları canımı yakmasanız konuşmayacağım, bilmezlikten geleceğim ama canımı yakıyorsunuz. Olmaz, Allah bunu kabul etmez. Ben sen susuz kalma diye koşturuyorum. Sen rahat yaşayasın diye ama sen kılını kıpırdatmıyorsun. Benim bu sözlerimi hanımlarda dinlesinler. Çünkü vicdanın kimde olduğunu ancak Allah bilir. Dün yine tek başıma gittim. Kanal açılmış, su borusu gelmiş, bugün de kar yağdı. Yarın iyice yağacak. Sorunca ‘ben bir gün gittim’ diyorsunuz. Peki ben 15 gündür gidiyorum. Niye gidiyorum. Bunu yapmayın. Daha söyleyecek çok söz var ama ne yapim bu kadar anlayana bu kadar yeter.
Görüntü Dökümü
--------------------
-Muhtar Söğüt’ün cami mikrofonundan konuşması
-Muhtarın su hattı çalışmasından
-Muhtarın ezan okuması
Haber: Dinçer AKTEMUR/ARDAHAN, (DHA)
=======================================
3)YAŞLI ADAM EVDE ÇIKAN YANGINDA ÖLDÜ
ÇANAKKALE\'nin Bayramiç ilçesinde yangın çıkan evde, müdahale sırasında çatı ve duvarlar çöktü. Dışarı çıkamayan ve enkaz altında kalan Hüseyin Erden (90), hayatını kaybetti. İlçeye 10 kilometre uzaklıktaki Çaldağ köyünde muhtar Mehmet Erden\'in babası Hüseyin Erden\'in yalnız yaşadığı evde, saat 06.30 sıralarında yangın çıktı. 5 çocuk babası Hüseyin Erden alevlerin arasında kaldı. Rüzgarın da etkisiyle büyüyen alevlere ilk müdahaleyi köylüler yaptı. İhbar üzerine olay yerine sevk edilen Bayramiç ve Ezine Belediyesi itfaiye ekipleri ile Bayramiç Orman İşletme Müdürlüğü\'ne ait 2 arazöz, yangına müdahale etti. Söndürme çalışmaları sırasında evin çatısı ve duvarları çöktü. Ekiplerin yoğun çabası sonucu yangın, kontrol altına alınarak söndürüldü. Evde yapılan incelemede, Hüseyin Erden\'in cansız bedeni bulundu.
Yangını haber alıp gelen Hüseyin Erden\'in çocukları ve yakınları sinir krizleri geçirirken, kızı Şerif Ayşe Erden Babamı akşam gördüm. Yemeğini verdim, yatacaktı diye gözyaşı döktü.
Hüseyin Erden\'in cenazesi, yapılan incelemenin ardından Bayramiç Devlet Hastanesi\'nin morguna kaldırıldı.
Görüntü Dökümü
----------------------------
-Yangından görüntü
-Yangın söndürme çalışmalarından görüntü
-Şerif Ayşe Erden ile röportaj
-Yakınlarının feryatlarından görüntü.
Haber-Kamera: Fatih DALDAL/BAYRAMİÇ(Çanakkale), (DHA)
===============================================
4)BURSA TEXTİLE SHOW FUARI BAŞLADI
Tekstil sektörünün merkezi olarak adlandırılan Bursa\'da bir ilkin gerçekleştirildiğini belirten Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, \"Bugün ilk defa kendi evimizde ve tekstil sektörünün merkezinde ilk fuarımızı gerçekleştiriyoruz\" dedi.
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) liderliğinde, Uludağ Tekstil İhracatçı Birliği’nin de katkılarıyla ‘Bursa Textile Show’ Fuarı, Merinos AKKM’de açıldı. Ticari Safari Projesi kapsamında, yaklaşık 40 ülkeden 350’ye yakın iş insanı katılacağı fuar, 14-15-16 Kasım tarihleri arasında açık olacak.
Açılışa Bursa Valisi Yakup Canbolat, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Pınar Taşdelen Engin ve çok sayıda sektör temsilcisi katıldı. Yaptığı konuşmasında tekstil sektörünün merkezi olarak adlandırılan Bursa\'da bir ilkin gerçekleştirildiğinin altını çizen Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, \"Genelde giyim tekstillerinde Bursalı tekstilciler olarak biz hem ülkemizde başta İstanbul olmak üzere, hem de dünyada bütün fuarların baş aktörü konumundaydık. Bugün ilk defa kendi evimizde ve tekstil sektörünün merkezinde üçüncü fuarımızı gerçekleştiriyoruz. Tekstil sektöründe Bursa\'nın önemi hepimiz için malum. Özellikle bugün geldiğimiz noktada 50\'nin üzerinde ülkeden 350\'nin üzerinde katılımcıyı BTSO olarak UR-GE projesi kapsamında Bursa\'ya getirdik. Başta Avrupa Birliği ülkeleri olmak üzere Güney Amerika\'dan, Kuzey Afrika\'dan da çok önemli misafirlerimiz var, ciddi alıcılarımız var\" dedi.
\"BU BAŞLANGIÇ TEKSTİLDEKİ GÜCÜ GELECEĞE TAŞIYACAK\"
Yurtiçinden başta LC Waikiki olmak üzere, Coton, Özdilek gibi Türkiye\'nin önemli markalarının da satın alma ekiplerinin katılacağını belirten Burkay, \"3 gün boyunca inşallah bu fuarda güzel ticaretler yapmayı hedefliyoruz. Öyle ümit ediyorum ki bu başlangıç. Bursa\'nın özellikle tekstil sektöründeki gücünü geleceğe de taşıyacak. Fuarımız hem sektörümüze, hem kentimize, hem de ihracatımıza hayırlı uğurlu olsun\" açıklamasında bulundu.
TFF SHOW\'DA KUMAŞLAR TANITILACAK
Organizasyon kapsamında ayrıca UTİB öncülüğünde BTSO’nun da katkılarıyla “Turkish Fashion Fabrics Show’ (TFF Show) etkinliği gerçekleştirilecek. Bu akşam bir otelde gerçekleştirilecek etkinlikte Bursalı tasarımcılar Bursa’da üretilen kumaşları tanıtma imkanı yakalayacak.
Görüntü Dökümü:
----------------------
-Fuardan görüntüler
-Fuarı gezenlerden görüntüler
-Stantlardan görüntüler
-BTSO Başkanı İbrahim Burkay konuşması
-Açılıştan görüntüler
-Protokol heyeti stantları gezerken
-Detaylar
Süre: 3.07 Boyut: 349 MB
Haber: Cansel Oruç Kamera: Mehmet İNAN
===================================================
5)IRMAĞA PLASTİK YEMEK TABAKLARI ATILDI
BARTIN Irmağı\'na atılan plastik yemek tabakları etrafa saçıldı. Bartın Valiliği yemek tabaklarını ırmağa atılanların tespit edilmesi için çalışma başlattı. Bartın Kurtköy Köyü\'nden geçen ırmağa dün plastik yemek tabakları atıldı. Irmağın kenarına savrulan beyaz plastik tabaklar kötü görüntü oluşturdu. Yüzlerce plastik tabak ırmağın her iki tarafına savruldu. O görüntüleri çeken vatandaşlar ise sosyal medya hesaplarından yayınlayarak, tepki gösterdi. Çevre kirliliği ile ilgili Bartın Valiliği yaptığı açıklamada, \"İlimiz Kurtköy organize sanayi bölgesinde ırmak kenarına plastik atıkların atılarak, çevrenin kirletildiğine ilişkin haberler sosyal medyada yer almıştır. Konuyla ilgili olarak, Bartın Valisi Sinan Güner, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünce teknik personelince yerinde inceleme yapılması İl Jandarma Komutanlığınca bölgede söz konusu atıkların kim yada kimler tarafından atıldığının tespiti yönünde araştırma başlatılarak, önleyici tedbirlerin artırılması çevre köy muhtarlarımızın konuyla ilgili bilgisine başvurulması hususunda talimat vermiştir.\" denildi.
Görüntü Dökümü:
----------------------
-Irmak detay
-Plastik atıklar
-Kirlilikten ayrıntı görüntü
-Vali Sinan Güner arşiv görüntü
-Sosyal medya tepki foto
Süre: 4.06 Boyut: 460 MB
Haber-Kamera: Ayhan ACAR/BARTIN, (DHA)
===================================================
6)BURDUR\'DA DİYABET FARKINDALIK YÜRÜYÜŞÜ
BURDUR\'da Ak Parti teşkilatı tarafından 14 Kasım Diyabet Günü dolayısıyla farkındalık yürüyüşü yapıldı.
İstasyon Caddesi\'nden Cumhuriyet Meydanı\'na kadar süren yürüyüşe Ak Parti İl Başkanı Volkan Mengi, Merkez İlçe Başkanı Murat Akbıyık, Kadın Kolları Başkanı Serpil Ekinci ile partililer katıldı. Cumhuriyet Meydanı\'nda bir konuşma yapan Kadın Kolları Başkanı Serpil Ekinci, diyabetin zamanında ve iyi tedavi edilmediğinde tüm sistemlerde bozukluğa yol açabildiğini belirtti. Ekinci, \"Diyabetin verdiği zararların neler olduğunun mikro ölçekte ailede makro ölçekte toplumda farkındalık artırmak için yaptığımız bu etkinliğin gerekli bilinci oluşturmasını diliyoruz\" dedi.
Ekinci\'nin açıklamasının ardından konuşan Ak Parti İl Başkanı Volkan Mengi de Atatürk Mahallesi\'nde yapılacak Devlet Hastanesi ihalesinin 12 Aralık\'ta gerçekleştirileceğini söyledi. Mengi, \"Temelini de şubat- mart ayı gibi atacağız. İnşallah 2-3 yıl içinde tamamlanarak hemşehrilerimizin hizmetine girecek\" diye konuştu.
Görüntü Dökümü:
----------------------
- İstasyon Caddesi\'nden yürüyüş
- Katılımcılar
- Serpil Ekinci\'nin açıklamaları
HABER- KAMERA: Mesut MADAN/BURDUR, (DHA)