Gündem

DHA YURT BÜLTENİ 10

İZMİR'DE DENİZİN ÜSTÜ MARULLA KAPLANDI  İZMİR Körfezi'nin özellikle Karşıyaka kıyılarında denizin yüzeyi yeşil örtüyle kaplandı

06 Kasım 2018 17:11

İZMİR\'DE DENİZİN ÜSTÜ MARULLA KAPLANDI 

İZMİR Körfezi\'nin özellikle Karşıyaka kıyılarında denizin yüzeyi yeşil örtüyle kaplandı. Vatandaşları şaşkına çeviren yeşil örtünün deniz marulu olduğunu söyleyen Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Baha Büyükışık, arıtmada kullanılan Büyük Kanal\'ın kapasitesinin arttığı durumlarda denize verilen besince zengin atıkların buna neden olduğunu açıkladı. İzmir Büyükşehir Belediyesi ise denizdeki besin elementlerinin artmasının, hava sıcaklığının yüksek seyretmesinden kaynaklandığı, temizlik çalışmalarının başladığı ifade edildi.İzmir Körfezi\'nin Karşıyaka Bostanlı sahilinde  denizin yüzeyi yeşil renkli yosun görünümlü örtüyle kaplandı. Sahilde yürüyen vatandaşlar görüntü karşısında şaşkınlık geçirdi. Vatandaşlar, ilk kez gördükleri görüntü için deprem olabilir, deniz suyu da çekiliyor ya da kirlilikten kaynaklanıyor gibi yorumlarda bulundu.    
Yeşil örtünün deniz marulu olduğunu söyleyen Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Baha Büyükışık, şunları söyledi: \"Büyük Kanal\'ın kapasitesinin arttığı durumlarda bazı lağım ya da evsel atıklar, denize verilebiliyor. Bildiğim kadarıyla Büyük Kanal yapıldığı zaman 99 kanal girişinin tamamı kapatıldı. Ancak kapasitenin arttığı durumlarda ya da bazı dere ağızlarından da besince yüksek değerlede atıklar körfeze ulaşabiliyor. Bunlar da deniz maruluna neden olmuş gibi görünüyor. Ancak bu görüntüler denize özellikle de körfeze yoğun atık geldiğini gösteriyor. Çünkü bunlar sanayi tipi atıkların gelmesiyle oluşmazlar. O zaman ağır metal kirliliği olur.\" 

Bu arada denizde özel bir iş makinası ile belediye görevlileri temizlik çalışmalarına başladı. İzmir Büyükşehir Belediyesi konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada denizdeki besin elementlerin artmasının hava sıcaklıklarının yüksek seyretmesinden kaynaklandığını öne sürdü. 

Görüntü Dökümü
--------------------
- Vatandaşlarla yapılan röportaj.
- Denizdeki temizlik çalışmalarından görüntü.
- Denizdeki yeşil örtünün görüntüsü.
- Anons

Haber: Taylan YILDIRIM, kamera: Tekin GÜRBULAK / İZMİR (DHA)

=================================================

SAHTECİLİKLE SUÇLANAN ÖĞRETİM ÜYESİ: KOMPLO KURULDU

MUĞLA Sıtkı Koçman Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe Eğitimi Bölümü (MSKÜ) Öğretim Üyesi Dr. Nilgün Açık Önkaş\'ın (45) doçentlik unvanı, 7 yıl önce doçent unvanı başvurusu için evrakta sahtecilik yaptığı gerekçesiyle iptal edildi. Dr. Nilgün Açık Önkaş, 2017 yılının kasım ayında profesörlüğü hak ettiğini, başvuru yaptığını, kadro yetersizliğinden sıra beklerken böyle bir komplonun kurulduğunu öne sürdü, karara itiraz ettiğini vurguladı.

MSKÜ\'de 2001 yılından beri görev yapan Dr. Nilgün Açık Önkaş, Ekim 2011\'de doçentlik sınavına müracaat etti. 29 Kasım 2012\'de ise sözlü sınav sonrası Önkaş\'a, doçentlik belgesi verildi. Üniversitede doçent olarak derslere girmeye başlayan Önkaş\'ın aldığı ücret, \'Dr.\' unvanı aldığı ücrete kıyasla bir miktar arttı. Bu süreç 5.5 yıl sürdü. Bir süre önce Önkaş\'ın doçentlik başvurusunu sunduğu evrakta sahtecilik yaptığı iddiasıyla şikayet geldi. MSKÜ bu şikayeti değerlendirdi. Üniversitenin Etik Kurulu, şikayeti incelemeye aldı. Araştırmada, Önkaş\'ın doçentlik başvurusunda yanıltıcı beyanda bulunduğunu, indekslerde taranmayan bir dergiyi taranıyormuş gibi gösterdiğini tespit ettiği öğrenildi. Kurul, Önkaş\'ın, etik ihlalde bulunduğu sonucuna vardı. Türkiye\'de doçentlik sınavı jürisini oluşturan Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı\'na (ÜAK) olay bildirildi. ÜAK\'ya bağlı Mevzuat Komisyonu da olayı inceledi. Komisyon, Önkaş\'ın doçentlik başvurusuna ilişkin işlemin hukuksuz hale geldiğini, doçentlik unvanının da geri alınması gerektiği yönünde görüş bildirdi. Komisyondan gelen rapor sonrası, ÜAK Yönetim Kurulu, geçen Haziran ayında, Önkaş\'a verilen doçentlik belgesinin geri alınmasına karar verdi. Kurul\'un bu kararı, MSKÜ Rektörlüğü\'ne gönderildi. MSCÜ Rektörlüğü, geçen ağustos ayında, kararın işleme konulmasını istedi, ilgili birimlere yazı yazdı. Önkaş\'a verilen doçent unvanının iptali sonrası 5.5 yıl boyunca ödenen fazla ücretin ise geri alınabileceği öğrenildi. Dr. Nilgün Açık Önkaş ise karar itiraz etti. 
İTİRAZ ETTİ, KOMPLO KURULDUĞUNU SÖYLEDİ
Olayla ilgili açıklama yapan Dr. Nilgün Açık Önkaş ise, şu açıklamayı yaptı:
\"22 yıldır akademik hayattayım. Kurucu rektörümüz Ethem Ruhi Fığlalı zamanında Muğla Üniversitesi\'ne girmeye hak kazandım. Doktoramı Gazi Üniversitesi\'nde yaptım. Doktoramı 2002 yılında bitirdim. Muğla Üniversitesi Eğitim Fakültesi\'nde Yrd. Doç. Dr. olarak göreve başladım. 2012 yılında doçent unvanımı 5 profesörden oluşan akademik jüri önünde eser ve sınav aşamalarını oy birliğiyle aldım. Bütün kurum ve kurul onaylarından geçerek, 5.5 yıl doçent olarak çalıştım. 2017 yılının Kasım ayında profesörlüğü hak ettim. Dönemin yönetimine profesörlük kriterlerinin çok üzerinde başarılı çalışmalar yaptığım için profesörlük başvurumu yaptım. Kadro yetersizliğinden dolayı sıra beklemekteydim. 2 yıldır bana husumeti olan kişiler tarafından kurulan komplo sonucu doçentliğim, Üniversiteler Arası Kurula şikayet edildi. İlgili yerlere itirazlarımı yaptım. İtiraz süreci sonuçlanmadan bu haberin yapılması da bana kurulan komplonun ispatıdır. Hukuki süreç devam ederken yapılan asılsız haber, kişilik ve özlük haklarıma zarar verdi. Haberi yapan kişi hakkında adliyeye suç duyurusunda bulunacağım.\" 
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Çiçek ise, konunun her boyutuyla araştırıldığını söyledi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

- Nilgün Açık Önkaş\'ın yolda yürürken görüntüsü
- Röp. Nilgün Açık Önkaş

(Haber- Kamera: Cavit AKGÜN / MUĞLA), DHA)

=================================================

Balkondan çarşafla inerken düşerek ölen kadın toprağa verildi

YALOVA’da geçtiğimiz akşam 4’üncü kattaki evinin balkonundan çarşafla inmeye çalışırken düşerek ölen Didem Kiriş (42), Yalova\'da son yolculuğuna uğurlandı. Kiriş’in tabutundaki pembe patik ise dikkat çekti.
Yalova’da 4 Kasım akşamı yaşanan olayda Didem Kiriş, Gazipaşa Caddesi\'nde 4’üncü kattaki evinin balkonundan çarşaf sarkıtıp yere çalışırken düşerek yaşamını yitirdi. Ailesi tarafından,  madde bağımlısı olduğu gerekçesiyle dışarıya çıkmaması için odasına kilitlendiği iddia edilen Kiriş, balkondan çarşaflarla aşağı inmeye çalıştığı, bu durumu gören komşularının da polise ihbarda bulunduğu belirtildi. Otopsi için Bursa Adli Tıp Kurumu’nda götürülen Didem Kiriş\'in cenazesi, yapılan otopsinin ardından Yalova’ya getirildi. 

TABUTUNDA PEMBE PATİK DETAYI
Yalova’da bir fabrikada insan kaynakları uzmanı olarak çalışan Didem Kiriş için Yalova Merkez Camii’nde öğle namazına müteakip cenaze namazı kılındı. Kiriş’in ailesinin ve iş arkadaşlarının taziyeleri kabul ettiği cenazeye 24 Haziran seçimlerinde CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı olan Muharrem İnce de katıldı. Kiriş’in tabutundaki pembe patik ise dikkat çekti. Kiriş’in cenazesi Yalova Şehir Mezarlığı’na defnedildi.
Kiriş’in sır ölümüyle ilgili Yalova Cumhuriyet Savcılığı’nca başlatılan tahkikat sürüyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-Cenaze namazı
-Tabut detayı

Haber: İsmail ÖZTÜRK/ Kamera: Süheyla GÖZDERELİLER/
Süre:0.53 sn - Boyut:99,5 mb

=======================

FABRİKANIN ÇATISINI SARAN ALEVLER KORKUTTU

KOCAELİ\'nin Gebze ilçesinde bulunan kimyasal madde üreten bir fabrikanın çatısında çıkan yangında dumanlar gökyüzünü kaplarken, yangın itfaiyenin zamanında müdahalesi ile büyümeden söndürüldü.

Saat 12.30 sıralarında, Gebze Güzeller Organize Sanayi Bölgesi\'nde bulunan kimyasal madde üreten bir fabrikanın çatısında yangın çıktı. Dumanlar gökyüzünü kaplarken, itfaiyeye haber verildi. Çok sayıda itfaiye ve 112 Acil ekipleri hızla olay yerine geldi. İtfaiye merdivenleri ile su tutularak alevlere müdahale edildi. Yangın kısa sürede kontrol altına alınarak söndürüldü. Yangında fabrikanın çatısında hasar oluşurken, soruşturma başlatıldı.

Mesut IŞIK-Büşra KAYA/GEBZE(Kocaeli), (DHA) - 

====================

Cezaevi jandarması kan ve kök hücre bağışı yaptı

TEKİRDAĞ Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kampüsü sevk bölüğünde görev yapan yaklaşık 100 askeri personel, \'Lösemili çocuklar haftası\' nedeniyle cezaevine gelen Kızılay görevlilerine kan ve kök hücre bağışında bulundu.

Tekirdağ’da askerler 2-8 Kasım Lösemili çocuklar haftasında farkındalık ve lösemi hastalarına destek olmak için, kan bağışında bulundu. Tekirdağ Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kampüsü sevk bölüğünde görev yapan rütbeli ve erlerden oluşan yaklaşık 100 asker, bölük binasında kurulan kan bağış istasyonunda kan vermek için sıraya girdi. Kayıt işlemleri tamamlanan önce rütbeli personel daha sonra erler bağışta bulundu. Tekirdağ Jandarma Komutanlığında görev yapan Astsubay Başçavuş Emrah İsmail Çetin kendi çocuğunun da bir lösemi hastası olduğunu ve bu hastalığı bizzat yaşayan biri olarak, herkesi duyarlı olmaya davet ettiğini söyledi. Çetin, \"Lösemili çocuklar haftası dolayısı ile bizlerde Jandarma olarak lösemili çocuklara destek maksadıyla kök hücre konusunda buradaki personele bilinçlendirme yaptık. Daha sonra burada hem kan hem kök hücre vermek üzere yaklaşık 100 personel toplandı. Biz neden buna önayak olduk. Öncelikle bu toplumsal ve sosyal bir projedir. Sonra insanların lösemi ve ilik nakli konusunda bilinçlendirilmesi gerektiğini hissettik\" dedi.

\'ÇOCUĞUM ABLASINDAN İLİK ALDI\'

Çocuğunun ablasından aldığı ilik ile hayata tutunduğunu anlatan Çetin, \"Benimde çocuğum lösemi hastası ve ablasından alınan ilik nakli ile hayata tutundu. Bu süreç çok sıkıntılı bir süreç bunu çok iyi biliyorum. Ülkemizde binlerce lösemi hastası çocuk ilik nakli bekliyor. Bu süre içerisinde,  maalesef ilik bulunamadığı için acı sonuçlar oluyor. Bu konuda insanların daha hassas olmasını bekliyoruz. Bu çocuklarımız çok özel çocuklar. Çok değerli çocuklar. İlik bulunamadığı dönemlerde sürekli olarak lösemi hücrelerini baskılamak için devamlı kemoterapi görüyorlar. Kemoterapi sonrası bu çocuklar inanılmaz acılar yaşıyorlar. Saçlarının dökülmesi, kemoterapiden dolayı bir sürü organlarının iflas etmesi, vücudunda kanamalar olabiliyor. Yoğun bakıma kaldırılan çocukları gördüm ben. Lütfen bu konuda daha hassas olalım. Bir jandarma olarak bu yüzden önayak olmak istedik\" şeklinde konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-Kan veren askerler
-Kan veren komutanlar
-Başvuru yapmak için sıraya giren askerler
-Kan bağış anları
-Salondan detaylar
-Çocuğu lösemi olan başçavuş röp.
-Genel görüntüler

Haber-Kamera: Ruhan YALÇIN/TEKİRDAĞ,(DHA)-

======================

Sigara izmaritinden yangın çıktı, ayakkabılar kül oldu

ANTALYA\'da, ayakkabı mağazasının önündeki boş kutuların olduğu yerde sigara izmaritinden çıkan yangın, ayakkabılara da sıçradı. Onlarca ayakkabı küle dönerken, alevleri iş yeri çalışanları söndürdü. 
Muratpaşa ilçesine bağlı Tahılpazarı Mahallesi Adnan Menderes Bulvarı üzerindeki Murat Benli\'ye ait ayakkabı mağazasında, saat 12.30 sıralarında yangın çıktı. Dükkanın önündeki kaldırıma ayakkabıları istifleyen ve buradan da satış yapan Benli, boş ayakkabı kutularını da kolonun köşesine yerleştirdi. Bu sırada, iddiaya göre, yoldan geçen biri, içtiği sigaranın izmaritini farkında olmadan boş ayakkabı kutularının olduğu yere attı. Rüzgarın da etkisiyle boş kutular yanmaya başlarken, alevler, ayakkabılara sıçradı. Kısa sürede onlarca ayakkabı, yanarak, küle döndü. İş yeri çalışanları, yangın tüpleriyle müdahale ettiği yangını güçlükle kontrol altına aldı. Çalışanlardan biri, yangın tüpünün yetersiz kaldığı yerde kovayla su dökerek, alevleri söndürmeye çalıştı. Yangın nedeniyle zarara uğradığını belirten Murat Benli, kimsenin yaralanmadığına sevindiğini söyledi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------------------------
Ayakkabıların bulunduğu kutuların yanarken görüntüsü
Yangın söndürücü ile müdahale edilmesi
Su ile soğutma çalışmasından görüntü
yanan ayakkabıların görüntüsü
Detaylar

399 MB -- 03.36 // HD
Haber: Alparslan ÇINAR-Kamera: Tolga YILDIRIM/ANTALYA,(DHA)

=====================

Kazada ağır yaralanan motosiklet sürücüsü kurtarılamadı

OSMANİYE\'de, geçen Ağustos ayında kullandığı motosiklete minibüsün çarpması sonucu ağır yaralanan İbrahim Demir (52), tedavi gördüğü Gaziantep\'te yaşamını yitirdi.
Geçen 18 Ağustos\'ta, Osmaniye\'nin Cevdetiye beldesinde İbrahim Demir yönetimindeki motosiklete minibüs çarptı. Kazada yaralanan motosiklet sürücüsü Demir, Osmaniye\'de yapılan ilk müdahale sorası Gaziantep\'te özel bir hastanede tedaviye alındı. Yaklaşık 3 aydır hastanede tedavi gören İbrahim Demir, bu sabah doktorların müdahalelerine rağmen kurtarılamadı.
Demir\'in cenazesi, Adli Tıp Kurumu\'ndaki otopsinin ardından toprağa verilmek üzere yakınlarına teslim edildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------------------------------
- İbrahim Demir\'in fotoğrafı
- Adli Tıp Kurumu
- Cenazenin araca konulması
- Cenaze aracının çıkışı
- Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Mustafa KANLI-GAZİANTEP (DHA)
55 MB

=======================