Gündem

DHA YURT BÜLTENİ - 5

SAPANCA'NIN ORMANLARI VİLLALARLA BETONLAŞTI   SAKARYA'nın doğa harikası ilçesi Sapanca'da, ormanlıklarda bulunan göl manzaralı bahçeler, son yıllarda art arda inşa edilen villalarla betonlaştı

08 Haziran 2018 15:51

SAPANCA\'NIN ORMANLARI VİLLALARLA BETONLAŞTI
 
SAKARYA\'nın doğa harikası ilçesi Sapanca\'da, ormanlıklarda bulunan göl manzaralı bahçeler, son yıllarda art arda inşa edilen villalarla betonlaştı. Kocaeli Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Sait Ağdacı, 2005- 2017 yıllarında ilçede betonlaşma meydana geldiğini belirterek, ormanlığa imar verilmemesi gerektiğini ve bu işin ranta dönüştüğünü söyledi. İlçe sakinleri, fiyatları 400 bin ile 1,5 milyon dolar arasında değişen, site konseptindeki lüks villaların orman tahribatına neden olduğunu öne sürdü. Suudi Arabistan ve Katar\'dan gelen yabancı yatırımcılar için villaların inşa edildiği Dibektaş Mahallesi\'nde emlakçılık yapan Murat Önder ise orman tahribatı yapılmadığını savundu.

Sapanca\'da yabancı yatırımcılara tahsis edilmek üzere, \'villa köy\' adı altında müteahhitlere yaptırılan evler, çevre sakinlerinin tepkisini çekiyor. Havadan da görüntülenen alanda, çok sayıda havuzlu villa inşaatının da sürdürüldüğü görülüyor. Özellikle Suudi Arabistan ve Katar\'dan gelen zengin aileler için yaptırılan, göl manzaralı, ultra lüks villalar, 400 bin ile 1,5 milyon dolar arasında alıcı buluyor. Sapanca ile yakınındaki Kocaeli\'nin Kartepe ilçesinde restoranların, emlakçıların ve işletmelerin tabelalarında ise Arapça yazıların arttığı görüldü. 

\'İMAR İZNİ VERMEMELERİ LAZIM\'

Kocaeli Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Sait Ağdacı, ormanlık alana imar verilmemesi gerektiğini belirterek, \"Sapanca\'da daha önceleri orman kaçakçılığı vasıtasıyla orman kıyımı, ağaç kıyımı vardı. Daha sonra bu iş ranta döndü. Ormanlık alanların imara açılmasıyla yüzde 20 oranında Sapanca imara açıldı. Bu şekilde orman kıyımı daha büyük çaplı olmaya başladı. Özellikle 2005 yılından sonra 2005- 2017 ve bu sene de olmak üzere Sapanca\'da müthiş bir betonlaşma mevcut. Sapanca\'nın doğasına da aykırı olacak şekilde beton bina çokluğu aldı başını gidiyor. Zamanında burada 5- 6 yıl öncesine kadar bir dönüm arazi 50 bin lira ile 60 bin lira arasındayken, bugün 250 bin ile 350 bin dolara orta halli bir villa, 650 bin dolara varan rakamlara kadar da lüks bir villa satılabiliyor. Özellikle de bunlara rağbet Arap kökenli turistlerden geliyor. İmara açıldığı için \'yasal\' deniyor özellikle belediye başkanı tarafından ama buradaki ormanlar orman vasfını kaybetmiş arazi değil. Dolayısıyla 2B kapsamına da girmediği için tabi ki yasal değil. Dolayısıyla imar izni veren Büyükşehir Belediye Meclisi malumunuz olduğu üzere buraya ormanlık alana imar vermemeleri lazım\" diye konuştu. 

\'EKOSİSTEMİ ETKİLİYOR\'

Betonlaşmanın yaban hayatı ile ekosistemi etkilediğine de dikkat çeken Ağdacı, şunları söyledi:

\"Sapanca Gölü, Sakarya ve Kocaeli\'nin suyunu sağlayan bir göl aynı zamanda. Tarım alanlarının sulanmasında da kullanılıyor. Dolayısıyla onlar da kullanamayacak. Bu sefer ne olacak? Tarım da etkilenecek. Etkileniyor da zaten. Sakarya\'da tarım arazilerinin yüzde 13.3\'ü azalmış durumda, kayboldu yani. Sapanca Gölü\'nde tespit edilen 49 çeşit balık türü var. Ormanlarda tespit edilen 18 çeşit yabani hayvan türü var; ama son zamanlarda mesela karaca en son 5 sene önce görülmüş. Demek ki bu yapılaşma, yabani hayatı, göl ortamını, ekosistemi etkiliyor. İstanbul\'da gördüğünüz domuzlar misali hayvanlar aç kaldığı zaman ne yaptılar? Villalara geldiler; çünkü ortamları yok ettik. Aynı şeyi burada da göreceğiz. Önceki yıllara göre artış oldu. 2005 yılında 3- 5 tane yapılaşma görülüyor. Bu 2015 yılı, aradan geçen 10 yılda Sapanca\'daki yapılaşmaya bakın; yok olmuş, yeşil yok olmuş. Bizim su kaynağımız ormanlar. Ormanlar aynı zamanda da karbonu emer. Yani bizim oksijen almamızı sağlar. Siz emeni yok ettiğinizde ne olacak? Emisyon artacaktır, karbon artacaktır. Nefes alamayacak hale geleceğiz. Biz ormanları koruyalım hatta ağaç dikelim, derken kendi elimizle çevreyi yok ediyoruz. Burada Sakarya halkına, Sapanca halkına da görev düşüyor. Maalesef bizim halkımız genelde olduğu gibi burada da duyarsız. İçme suyu da tehlikede, dereler aynı şekilde, ormanlar da gidiyor. Kimseden ses çıkmıyor. Ne için engel olmuyoruz, ne için yetkilileri uyarmıyoruz? Herkesin duyarlılık göstermesini istiyorum.\"

\'VİLLA KÖY\' DEĞİL, \'VİLLA BETON\' 

İlçeye bağlı Dibektaş Mahallesi\'nde, 48 yıldır yaşadığını belirten Kemal Bucan, \"Burada inşaatlar çoğaldı, dere yatakları dolduruldu. Yağmur yağdığı zaman her tarafa sel basıyor. Yeşillik gitti, her taraf beton oldu. İmar çok fazla verildi. Buradaki durum, İstanbul\'u geçti. Bizden önce de burada yaşayanlar vardı. Şu anda çoğu rahmetli oldu. Onlar, burayı görselerdi zannediyorum ki kemikleri sızlardı. Burası köylükten çıktı. \'Villa köy\' değil, \'villa beton\' oldu. Köy bitti. Biz burada hayvan bakardık, bahçe yapardık. Şimdi hiçbir şey yapamıyoruz. Tozdan, dumandan burada huzurumuz kalmadı\" dedi. 

\'DERE YATAKLARINA İNŞAAT RUHSATI VERİLDİ\'

Dibektaş Mahallesi\'nin muhtarı Kadir Önçırak ise denetimlerin yeterince yapılmadığını ve dere yataklarına inşaat ruhsatı verildiğini ileri sürdü. Önçırak, \"Dibektaş; turizme açık, yabancı yerleşim alanı. Enerji hatlarımızın yüzde 95\'ini yeniledik; ama sitelerden toplanan suların mutlaka ıslah edilmesi lazım. Yağmur yağdığı zaman biriken su, bir tarafta dere haline geliyor. Dereyi zaptedecek herhangi bir şey yok. Toprağı alıp, götürüyor. Bu bölgeleri toprak altında bırakıyor. Suyun ıslah edilmemesinden dolayı insanların evlerini su basıyor. Burası misafir alan bir bölge. Suudi\'si, Kuveytlisi, Bahreynlisi, Danimarkalısı var. Köyün belli bir bölgesinde doğal gaz var, belli bir bölgeden sonra doğal gazımız yok. Asfaltımız, yollarımız çok kötü. Buraya özel bir yatırım olması lazım\" diye konuştu.

\'YEŞİL ALANA ZARAR VERİLMİYOR\'

Turizm amaçlı emlakçılık yaptığını belirten Murat Önder, bölgede yeşillik tahribatı olmadığını savunarak, şunları söyledi: 

\"Satışlar bayramdan sonra yeniden başlayacak. İnsanlar biraz durma noktasında. Seçimden sonra yatırımlar devam edecek. 10- 15 senedir Arap turizmi var burada. Yerli turizm çok az miktarda var. \'Arap mahallesi\' olarak geçiyor burası. Ev fiyatları; 400 bin dolara da var, 1,5 milyon dolara da ultra lüks villalarımız var. Genelde Araplara hitap eden bir yerleşim var. Hem bölgeye ekonomi katkıları oluyor. Tabiatla iç içe bir bölgemiz var. İmara açık bir alan. Zemin etütlerinde hep sağlam çıktı. Mevcut inşaatlar devam ediyor. Yeşil alana zarar verilmiyor. Bölgede yeşillik tahribatı yok.\" 

\'SUÇLU HEPİMİZİZ, PARA KAZANMA HIRSI OLANLAR\'

Emlakçı Levent Reşat Erdoğan ise \"Bunlar siyasetin günahlarıdır, diyebiliriz aslında. Bundan 20 yıl önce o tepeler imara açıldı, insanların oyunu alabilmek için. Daha sonra imarlı olduğu için son yıllardaki Arap Baharı ile birlikte oralara villalar, lüks konutlar yapılmaya başlandı. Doğası çok güzel bir yerdi. Vahşi doğa alanıydı ve ayıların, domuzların yaşadığı bir yerdi. Biz de kendi özeleştirimizi yapalım. Buradaki müteahhitler, para kazanma hırsıyla ormanı yapılaşmaya döndürdüler ve buralara imar izinleri verildi. Buranın suçlusu hepimiziz, para kazanma hırsı olan insanlar. Doğayı koruyamadık. Şu anda orada yatırım yapan müteahhitler de kaybediyor. 500 bin dolara sattıkları evleri şu anda 300 bin dolara satamıyorlar. Neden? Çünkü arz fazlalaştı. Doğanın özelliği bozulduktan sonra Araplar, vazgeçtiler oradan ve her taraf beton oldu\" dedi.

Görüntü Dökümü
---------------------
-Bölgenin drone ile çekilen görüntüleri
-Villaların dışından ve içinden detaylar
-Arapça tabela detayları
-Yapımı yarım kalmış villalar
-Sapanca Gölü\'nden detaylar
-Dibektaş sakini Kemal Bucan ile röportaj
-Dibektaş Mahalle Muhtarı Kadir Önçırak ile röportaj
-Emlakçı Murat Önder ile röportaj
-Muhabi Özgür Deniz Kaya nın anonsları
-Drone ile sapanca gölü ve binaların görüntüsü
-Çevre Müh. Odası Başkanı röp
-Emlakçılar Mustafa Alper Güven, Levent Reşat Erdoğan röp
-Esnaf Levent Şirin röp.

Ergün AYAZ- ALİ AKSOYER- Dinçer AKBİR- Özgür Deniz KAYA- Güven USTA- Akın ÇELİKTAŞ- Alişan KOYUNCU/SAPANCA (Sakarya), (DHA) -

=============================================================

ŞEMDİNLİ, İLK KEZ SICAK ASFALT İLE TANIŞTI

HAKKARİ\'nin Şemdinli ilçesi, tarihinde ilk kez sıcak asfalt ile tanıştı. Kaymakam ve Belediye Başkan Vekili Muhammet Fuat Türkman, ilçenin cadde ve sokaklarının yıl sonuna kadar asfaltlanacağını söyledi.

Şemdinli ilçesi Moda Mahallesi Ali Fuat Güven Caddesi\'nde asfaltlama çalışması başladı. İlçede ilk defa asfalt ile tanışan vatandaşların mutlu olduğu görüldü. Çalışmaları yerinde inceleyen Şemdinli Kaymakamı ve Belediye Başkan Vekili Muhammet Fuat Türkman, ilçenni diğer cadde ve sokaklarının da 2018 yılı içerisinde asfaltlanacağını söyledi.

Asfalt çalışmalarının planlandığı şekilde devam ettiğini söyleyen Türkman, \"Moda Mahallesi, Ali Fuat Güven Caddesi’ndeki sıcak asfalt serme çalışmalarımıza başladık. Sırasıyla Cumhuriyet Caddesi başta olmak üzere, Serment Caddesi, Fatma Çakır Caddesi, Hastane Caddesi, Moda Caddesi ile 106\'ncı Sokak\'ta da sıcak asfalt çalışmalarımıza kısa sürede başlayacağız\" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------------------------
-İş makinalarının asfaltlama çalşıması yapması
-Çalışmalardan görüntüler
-İlçe Kaymakamı ve Belediye Başkan Vekili Muhammet Fuat Türkman\'ın çalışmaları incelemesi
-Detaylar

Azer DEMİR/ŞEMDİNLİ (Hakkari), (DHA)

============================================

KELKİT ÇAYI\'NA DÜŞEN HALİL, KARNE GÜNÜNDE TOPRAĞA VERİLDİ

TOKAT\'ın Reşadiye ilçesinde, kaçan topunu almak isterken Kelkit Çayı\'na düşüp kaybolan ve 5 gün sonra cansız bedeni bulunan Halil Karaçam (7), son yolculuğuna uğurlandı.

Olay, 2 Haziran günü Reşadiye ilçesi Kayalık Mahallesi\'nde meydana geldi. Hayrettin-Sevim Karaçam çiftinin 3 çocuğundan ortancası olan Halil, arkadaşlarıyla birlikte parkta oynarken, topu Kelkit Çayı kenarına kaçtı. Topu almaya giden Halil Karaçam geri dönmedi. Arkadaşlarının haber verdiği aile, çocuklarına ulaşamayınca, güvenlik güçlerinden yardım istedi. Suya düştüğü sanılan Karaçam\'ın ayakkabısının teki, bir gün sonra, en son görüldüğü yerden yaklaşık 1 kilometre uzaklıkta çayda bulundu. AFAD, dalgıç polisler ve Jandarma Arama Kurtarma (JAK) ekiplerinin 5 gündür sürdürdüğü arama çalışmaları, sonucunda dün Halil Karaçam\'ın, suya düştüğü yerden yaklaşık 3 kilometre uzaklıkta cesedi bulundu. 

‘KINALI KUZUMU GÖTÜRDÜLER’
Tokat Devlet Hastanesinde yapılan otopsinin arından yakınlarına teslim edilen Halil Karaçam’ın cenazesi, Reşadiye ilçesine getirildi. Karaçam’ın cenaze namazını Reşadiye İlçe Müftüsü Necmettin Saydan kıldırdı. Cenazenin mezarlığa götrürülmesi esnasında anne Sevim Karaçam, “Kınalımı, kuzumu götürdüler, ciğerimin parçasını götürdüler’’  diyerek gözyaşı döktü.

SINIFINDA HÜZÜN HAKIM

Kelkit İlköğretim Okulunda 1-B sınıfında eğitim gören Halil Karaçam’ın sınıfında hüzün yaşandı. Sınıf arkadaşlarının Halil’in fotoğrafını sırasına koyarak çiçekler ile süslediği görüldü.  Sınıfta herkes karnesi alırken, Halil Karaçam’ın alamadığı karnesi ise öğretmenlerince ailesine teslim edecek. Talihsiz çoçuğun iftihar karnesiyle birlikte hazırlanan iftihar belgesi görenleri duygulandırdı.

Görüntü Dökümü:
-Cenaze namazının kılınması
-Annesinih üzüntüsü
-Cenazenin götürülüşü
-Sınıfından görüntü
-Karnesinin görüntüsü

Haber-Kamera:Fatih YILMAZ/REŞADİYE (Tokat), (DHA)

=============================================

80 YAŞINDA ÇALIŞIP TARLADA ÜRETİYOR, PAZARDA SATIYOR 

TRABZON’un Çarşıbaşı ilçesinde oturan Ayşe Uslu (80), 43 yıl önce eşini kaybetti, oğlu ile yaşamaya başladı. Geliri olmayan kadın kendisine ait bahçede yetiştirdiği sebzeler ile beslediği büyükbaş hayvanlarından sağdığı sütlerden yaptığı peynir ve tereyağlarını pazarda satarak gelir elde ediyor. İlerlemiş yaşına rağmen çalışma azmi ile örnek olan kadın aile ekonomisine katkı sağlıyor.

Çarşıbaşı ilçesinde oturan Ayşe Uslu, 43 yıl önce eşini kaybetti, oğlu ile yaşamaya başladı. Geliri olmayan kadın bahçesinde yetiştirdiği sebzelerin yanı sıra beslediği büyükbaş hayvanlardan sağdığı sütlerden peynir ve tereyağı üretiyor. Karadeniz’in zorlu coğrafyasında elde ettiği ürünleri aynı tazelik ve doğallıkla gittiği pazarlarda satan kadın, aile ekonomisine katkı sağlıyor.

Yetiştirdiği ürünleri ilçeden pazara getirmenin zor olduğu anlatan Ayşe Uslu, “Bu yaşta pazarcılık yaparak ev geçindiriyorum. 30 yıldır pazarcılık yapıyorum. Kimseye muhtaç olmamak için kendim çalışıp, kazanıyorum. Allah ömür verirse 3 yıl daha çalışmayı düşünüyorum. Pazardan kazandığım para bereketli oluyor. Gençlere de çalışmalarını tavsiye ediyorum, çalışmak iyidirö dedi.

Alışveriş için pazara gelen Hayati Türkkan da sürekli Ayşe Uslu’nun tezgahından sebze aldığını ve ürünlerin taze ve doğal olduğu söyledi. Türkkan, “Biz devamlı onun yanına geliriz ve ondan alışveriş yaparız. Aldığımız ürünlerden de memnun kalıyoruz. Yerli ve kendi bahçesinden getiriyor, her şeyi doğal satıyorö ifadelerinde bulundu.  

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Pazarda satıcılık yapan kadın detayları
Pazar detayları
Tarlada çalışması
Detaylar
Kadınla röp.

Haber-Kamera: Selçuk BAŞAR TRABZON - DHA

====================================================

İZMİR\'DE 850 BİN ÖĞRENCİ KARNELERİNİ ALDI

Kitap tanıtımlı karne töreni

İZMİR\'de bugün 850 bin öğrenci, karnelerini alıp uzun bir yaz tatiline başlamanın heyecanını yaşadı. Bornova Suphi Koyuncuoğlu Ortaokulu\'nda ise farklı bir heyecan vardı. Okulun 7\'inci sınıf öğrencileri tarafından hazırlanıp, bastırılan \'Atasözleri ve Deyimlerle Sofralarımız\' adlı kitap, satışa sunuldu. Öğrenciler, hazırladıkları kitapları İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Yahşi ve okulda okuyan öğrenciler için imzaladı. Satılan kitapların geliri, Mehmetçik Vakfı\'na bağışlanacak.

İzmir\'de, 2017-2018 eğitim öğretim yılının sona ermesi nedeniyle karne töreni düzenlendi. Karne töreni, bu yıl öğrencilerin 6\'ıncı kitaplarını çıkardığı, Bornova ilçesindeki Suphi Koyuncuoğlu Ortaokulu\'nda, İzmir Vali Yardımcısı Ahmet Ali Barış ve İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Yahşi\'nin de katılımıyla yapıldı. 2014\'ten bu yana her yıl farklı kitaplar hazırlayan ve basımını gerçekleştiren Suphi Koyuncuoğlu Ortaokulu öğrencileri, bu yıl da farklı ve anlamlı bir kampanyaya imza attı. Öğrenciler, yıl boyunca emek vererek hazırladıkları \'Atasözleri ve Deyimlerle Sofralarımız\' adlı kitabı okulda satışa sundu. Karne töreninde farklı bir heyecan yaşayan öğrencilere, Ömer Yahşi de destek verdi. Yahşi, 2014\'ten bu yana hazırlanan kitaplar da dahil toplamda 3 bin kitabın İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından alınmasını kararlaştırdı. Öğrenciler, törene katılan Yahşi ve İzmir Vali Yardımcısı Ahmet Ali Barış için kitapları imzaladı.

Törende konuşan İl Milli Eğitim Müdürü Yahşi, \"Dağıttığımız karnelerde takdir, teşekkür belgelerinin sayılarının çok olduğunu görünce, gelecek açısından ümidimiz daha da yükseliyor. Çocuklarımıza ciddi emek veren veli öğretmenlerimize yürekten teşekkür ediyorum. Güzel bir projeye imza attılar, fedakarlık yaptılar. Bu ülke ve bu bayrağı, bu toprakları özelde ise Mehmetçiğimizi ne kadar sevdiklerine şahitlik ettik\" dedi.

5 liraya satılan kitapların gelirinin öğrencilerin aldığı karar doğrultusunda Mehmetçik Vakfı\'na bağışlanacağını açıklayan Ömer Yahşi, \"Ürünlerini hem bizlerin önüne çıkarıyorlar hem de elde edecekleri geliri Mehmetçiğe bağışladılar. Bu kadar hassas davrandıkları için tüm öğrencilerimizi alınlarından öpüyorum. 2018-2019 eğitim ve öğretim yılının daha kaliteli olması için, yöneticilerimiz ile birlikte bizler de okullarımızın donanımları ile fiziki imkanlarını güzelleştirmek için elimizde geleni yapacağız\" diye konuştu. Kitapların bandrollü olarak satışa sunulduğunu vurgulayan Yahşi, \"Bu projenin Türkiye\'de güzel karşılık bulacağına eminim\" dedi.

ÖĞRENCİLER GURURLU

Kitapları hazırlayan öğrencilerden Ceren İpek Bolçay, şimdiye kadar toplamda 6 kitap hazırladıklarını söyledi. Bu kitaplar hazırlanırken herkesin görevlerinin belli olduğunu kaydeden Bolçay, \"Bize kelimeler verildi ve biz de bu kelimeleri Türk Dil Kurumu\'ndan araştırdık. Sonra hocamız bunları düzenledi\" diye konuştu. Yağmur Oral isimli öğrenci ise \"Aslında çok kolaydı hazırlanışı. İş bölümü yaptık, herkes kendi görevini bildiği için hiçbir zorluk yaşamadık. Ortaokul öğrencisi olarak böyle bir projeye imza atmak çok güzel bir duygu\" dedi. Öğrencilerden Sudenaz Zafer de \"13-14 yaşlarında böyle bir çalışma içerinde yer almak harika bir duygu. Çok mutluyum. Bu duyguyu tatmak bizim için harika\" diye konuştu.

Öğrencilerin hazırladığı kitaplar, yine kendileri gibi öğrenci olan diğer çocuklar tarafından alındı. Öğrenciler, kitaplarını imzalayarak arkadaşlarına verdi.

Tören, karnelerin dağıtılması ile son buldu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Öğrencilere karnelerinin verilmesi
-Okul bahçesinde düzenlenen törenden görüntü
-İl Milli Eğitim Müdür Ömer Yahşi\'nin öğrencilerden imzalı kitap alması
-Ömer Yahşi\'nin konuşması
-Kitapları hazırlayan çocuklar ile röp
-Törenden detay ve genel görüntüler

Haber: Umut KARAKOYUN-Kamera: Tekin GÜRBULAK/ İZMİR, (DHA)

=====================================================