1 - ÖZEL - Kavurucu sıcağa taşıma suyla direniyorlar
ANTALYA\'nın Gazipaşa ilçesinde dağ eteğine kurulu 9 hanelik yerleşim yerinde oturanlar, taşıma suyla yaşamlarını sürdürüyor. Evlerinde şebeke bağlantısı olmayan bölge halkı, kendi döşedikleri borularla evlerine taşıdıkları kaynak suyu kavurucu yaz sıcağında kuruduğu için, açtırdıkları başka kuyulardan damacana ve kovalarla su getirerek kullanıyor. Hayvanlarla aynı şartlarda su içtiklerini belirten bölge halkı, evlerine su hattı çekilmesini istedi.
Gazipaşa\'ya 8 kilometre, Gazipaşa- Alanya Havalimanı\'na kuş uçumu yaklaşık 2 kilometre mesafedeki Kahyalar Mahallesi\'nin Vatan Caddesi\'ndeki 9 hanede oturan yaklaşık 50 kişi, su sıkıntısı yaşıyor. Dağın eteğine kurulu yerleşim yerinin diğer mahallelinin kullandığı su deposundan yaklaşık 300 metre yüksekte kalması ve suyun buraya ulaştırılamaması nedeniyle bölge halkı bu depodaki sudan faydalanamıyor.
BİDON VE DAMACANALARLA SU TAŞIYORLAR
Vatandaşlar kışın bölgeye yaklaşık 1 kilometre uzaklıktaki dağda bulunan doğal kaynaktan plastik borularla evlerine çektikleri suyu kullanıyor. Bu su çoğunlukla çamaşır ve bulaşık makinelerini çalıştırmaya yetmiyor. Yazın ise Antalya\'nın kavurucu sıcağında kaynak kuruduğu için kendi imkanlarıyla açtırdıkları kuyulardan iplere bağlı kovalarla ya da elektrikli su pompalarıyla su çeken bölge halkı, suyu bidon, kova ve damacanayla taşıyarak evlerine götürüyor. Kadınlar bulaşık ve çamaşırı taşıdıkları bu sularla elde yıkıyor. Banyo ve tuvalet ihtiyaçları da taşıma suyla giderilmeye çalışılıyor. Hiçbir arıtma olmadan gelen kaynak suyunu kullandıklarını söyleyen mahalleli, yetkililerden bölgeye içme suyu hattı çekilmesini istedi.
\'REZİLLİK DİZ BOYU\'
3 çocuk babası TIR şoförü Süleyman Korkmaz (48), Bu yüzyılda susuz mahalle mi olur Uçaklar dibimizde inip kalkıyor ama bizim içecek suyumuz yok. Şebeke suyumuz yok. Dağdan gelen bir suyumuz var ama yaz ayları gelince su azalıyor. Komşularla ortaklaşa kullanınca yetmiyor. Yetmeyince burada elle açma kuyumuz var içme suyumuzu bidonlarla getiriyoruz. Rezillik diz boyu. Duş alacaksın getir, çay demleyeceksin getir, içme suyunu getir. Doğal kaynak suyu ise havalar ısınınca yetmiyor. Bütün yetkili mercilere müracaat ettik, gerekli yerlere, sorunumuza çözüm bulunamadı. Mazeret de su deposunun caddeden aşağıda yapılmış olması nedeniyle 9 haneye suyun basmadığı söylendi. Sesimizin duyulmasını istiyoruz dedi.
\'HAYVANLARLA AYNI ŞARTLARDA SU İÇİYORUZ\'
Eşi Fatma Korkmaz (47), eve gelen misafirlere çay, kahve ikram ederken utandığını anlatırken, Hayvanlarla aynı şartlarda su içiyoruz. Kadın olarak ev işi bütün dert bizim olduğu için suya ihtiyacımız var. Su olmadığı için çamaşır makinesi, bulaşık makinesi çok sık bozuluyor. Ben ve çocuklarım içme suyu taşırken çok zorluk çekiyoruz. Gelen misafirlerimiz su istiyor suyu verince yüzünün şekli bozuluyor. Bazen gelenlere kahve ikram ediyorum tadına bakıyor, içmiyorlar. Yetkililerden su şebekesi istiyoruz. Bizler de rahat etmek istiyoruz diye konuştu.
Ailesine kovayla su taşımada yardım eden Elifnaz Korkmaz (10) da şöyle dedi
Annemle babam su çekmekten çok yorgun düşüyor. Ben ve ablam bazen gidemiyoruz. Ormandaki hayvanlardan korkuyoruz. Bazı kişiler de suyun değerini bilmeli. Normal kullansın duş alırken ve dişlerimizi fırçalarken suyu boşa harcayabiliyoruz. Bunlara dikkat etmelerini istiyorum.
\'EN KISA ZAMANDA ÇÖZECEĞİZ\'
Antalya Su ve Atıksu İdaresi (ASAT) Gazipaşa Müdürü Ufuk Sadedoğan ise Bölgenin imarı yapılmayan, yolu olamayan bir yer olması dolaysıyla şebeke döşenmemiş ama biz şu anda etüt çalışmasını yapıyoruz, projesi hazırlanıyor. Biter bitmez su şebekesini bir şekilde döşeyip, su sıkıntısını en kısa zamanda çözeceğiz dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------
- Evlerin bulunduğu yerden görüntü
- Süleyman Korkmaz’ın kışın kullandıkları su kaynağını göstermesi
- Eve çekilen su boruları detay
- Korkmaz ailesinin başka bir kuyudan çektikleri suyu damacanalara doldurması
- Ailenin damacana ve kovayla su taşıması
- RÖP Süleyman Korkmaz
- Fatma Korkmaz’ın kaynaktan kovayla su çekmesi
- RÖP Süleyman Korkmaz
- Fatma Korkmaz’ın el arabasıyla su taşıması
- RÖP Fatma Korkmaz
- Fatma Korkmaz’ın elde çamaşır yıkaması detay
- RÖP Fatma Korkmaz
- Bölgedeki su kaynağı detay
- RÖP Elifnaz Korkmaz
- Evlerin bulunduğu yerden genel görünüm
HABER- KAMERA Yücel BULUTGAZİPAŞA (Antalya), (DHA)
571 MB 05.09
GÖRÜNTÜLER GEÇİLDİ
==========
2 - 4 gündür aranan 4 kişi, 300 metrelik uçurumda ölü bulundu
ANTALYA\'nın Gazipaşa ilçesinde, 4 gün önce taziyeye giden ve bir daha haber alınamayan Nebi Yüksel, Osman Nuri Özen ile Hava ve Mustafa Özen çiftinin cansız bedenleri, bu sabah, ciple yuvarlandıkları 300 metrelik uçurumda bulundu.
Gazipaşa\'da oturan Nebi Yüksel, Osman Nuri Özen ile Hava ve Mustafa Özen çifti, 4 Temmuz Çarşamba günü, 07 UZ 569 plakalı ciple merkeze yaklaşık 25 kilometre uzaklıktaki Karatepe Mahallesi\'ne, ortak tanıdıkları olan bir kişiye taziyeye gitti. Ancak bu 4 kişiden bir daha haber alamayan yakınları, jandarmaya müracaat edip, kayıp başvurusunda bulundu.
İhbar üzerine olayla ilgili çalışma başlatan jandarma, kayıp 4 kişinin, çarşamba günü saat 16.30 sıralarında, Karatepe Mahallesi\'nden ayrıldığı bilgisine ulaştı.
Jandarma ekiplerinin yanı sıra Mustafa Özen\'in akrabaları da kendi imkanlarıyla bölgede arama yaptı. Karatepe Köprüsü yakınlarından bugün saat 07.30 sıralarında gelen yoğun kokudan şüphelenilerek, aramalar buraya yoğunlaştırıldı.
Aramalar sonunucu ormanlıktaki yaklaşık 300 metrelik uçurumda, hurdaya dönmüş cip bulundu. Havva- Mustafa Özen çiftinin cansız bedenleri cipin içinde, kaza sırasında araçtan fırladıkları belirlenen Nebi Yüksel ve Osman Nuri Özen\'in cenazeleri de çevrede bulundu.
Savcının olay yerinde yaptığı incelemenin ardından jandarma, Antalya Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi ve Orman İşletme Şefliği ekipleri cenazelerin çıkarılması için çalışma başlattı. Kaza sırasında cipi Mustafa Özen\'in kullandığı belirtildi. Havva- Mustafa Özen çiftinin Almanya\'da yaşadığı, zaman zaman Gazipaşa\'ya geldikleri öğrenildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
--------------
- Ekiplerin cenazeyi uçurumdan çıkarması
- Cenazenin tabuta konulması
- Olay yerindeki ekiplerden detay
- Olay yeri genel görüntü
HABER- KAMERA Yücel BULUTGAZİPAŞA (Antalya), (DHA)
GÖRÜNTÜLER GEÇİLDİ
================
3 - Yaptıkları yiyecekleri satıp 11 öğrenciye burs sağlıyorlar
MERSİN\'de bir grup gönüllü, yaptıkları kek, yaprak sarması ve köfte gibi yiyeceklerin satışından elde ettikleri gelirle 11 üniversite öğrencisine burs veriyor.
Merkez Mezitli ilçesinde yaşayan 40\'a yakın gönüllü, üniversite öğrencilerinin eğitimlerine katkı sağlamak için belediyenin yaptırdığı gönülle evlerinde bir araya gelerek kek, börek, sarma ve köfte gibi yiyecekler başta olmak üzere, kullanılmayan kumaşlardan çanta yapıyor. Bu ürünleri de kent genelindeki etkinliklerde stant açarak satıp elde ettikleri gelirle 10\'u kız 11 üniversite öğrencisine burs veriyor. Gönüllüler adına açıklama yapan Afitap Duru, satışlardan kişisel kazanç sağlamadıklarını belirterek, \"Herkes atıl malzemelerini getiriyor bize, onları değerlendiriyoruz. Bunun yanında yiyecekler yapıyoruz. Sıkma, börek günümüz oluyor. Sarma sarıyoruz, reçel yapıyoruz, turşu yapıyoruz. Kimin elinden ne geliyorsa, arkadaşlar gönüllerini ortaya koyarak gelip bize destek oluyorlar. Bu ürünlerimizi satışa sunarak elde ettiğimiz gelirlerin tamamını 11 öğrencimize burs olarak veriyoruz.
Herkes seve seve yapıyor ve gerçekten herkesin gönlünü ortaya koyarak gelip bize katkı sunmalarını istiyoruz\" dedi.
Kek ve kurabiyelerin 1 TL, diğer ürünlerin ise 5\'er TL\'den satışa sunulduğunu ifade eden Duru, \"Önce ihtiyacı olan kişilere atkılar, bereler örmeye başladık. Başka neler yapabileceğimizi düşündük ve \'Sattığımız ürünleri satıp bir öğrenci okutalım\' dedik. Daha çok para kazanmaya başlayınca öğrenci sayımız arttı ve 11 öğrenciye kadar çıktık\" diye konuştu.
İlçe genelinde 13 gönülle evi yaparak halkın kullanımına tahsis ettiklerini kaydeden Belediye Başkanı Neşet Tarhan ise şunları söyledi:
\"Bu gönüllü evlerine siyasi düşüncesi ne olursa olsun herkes gelsin, herkes o mahallenin koşullarına göre bir şeyler yapsın. Gönüllü vatandaşlarımız da yaptıkları sarma ve pasta gibi malzemeleri satarak 11 öğrencimize burs vermekteler.\"
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
---------------------------
(GÖRÜNTÜ ÖZEL)
-Gönüllülerin satış yaptığı stantın genel görüntüsü
-Müşterilerin alışverişinden görüntüler
-Stanttan genel görüntü
-Stanttan detay görüntü
-Yiyeceklerin detay görüntüsü
-Eski malzemelerden üretilen çantaların detay görüntüsü
-Afitap Duru ile röportaj
-Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan ile röportaj
Haber:-Kamera:Adnan AÇIKGÖZ- Gülhan DEMİRCİ/MERSİN, (DHA)
341 MB
GÖRÜNTÜLER GEÇİLDİ
==========
4 - Kayalıklardan şelaleye düşen Azeri turist yaşamını yitirdi
MUĞLA\'nın Fethiye ilçesinde, kayalıklarda dengesini kaybedip, Aladere Şelalesi\'ne düşen 27 yaşındaki Azeri turist Maryam Omarova, yaşamını yitirdi.
Azerbaycan uyruklu Maryam Omarova, geçen 6 Temmuz\'da bir grup arkadaşıyla Faralya Mahallesi, Kabak Koyu\'ndaki Aladere Şelalesi\'ne kampa gitti. Kampın ikinci gününde, saat 17.00 sıralarında Omarova, kayalıklarda manzarayı seyrederken dengesini kaybetti. Yaklaşık 15 metre yükseklikten şelaleye düşen Omarova, yaşamını yitirdi. Bu sırada bölgede tırmanış yapan başka bir turist, genç kadının şelaleye düştüğünü fark edip 112 Acil Servisi arayıp, yardım istedi. Ölüdeniz Jandarma Karakol Komutanlığı ve 112 Acil Servis ekibi, bölgeye sevk edildi. Ekipler, sarp arazide yaklaşık 1.5 kilometre yürüyerek şelaleye ulaştı. Genç kadının cesedi, sudan çıkartılıp, 2 saatlik bir çaba sonucunda çevredeki doğa tutkunlarının da yardımıyla Kabak Koyu\'na taşındı. Omarava\'nın cesedi, burada hazır bekletilen cenaze aracına konularak otopsi için Fethiye Devlet Hastanesi Morgu\'na gönderildi. Jandarma, Azeri turist ölümüyle ilgili soruşturma başlattı. Faralya Mahallesi Muhtarı Hasan Karabulut, \"Aladere Şelalesi\'nde üzücü bir kaza yaşandı. Azeri bir turist şelaleye düşüp, yaşamını yitirdi. Burası sarp, ulaşılması zor bir bölge. Tatilcilere, bu gibi tehlikeli noktalara tırmanmamalarını tavsiye eriyoruz\" dedi. Kabak Koyu\'nda, geçen 18 Haziran\'da, kayalıklarda özçekim yapmak isteyen 32 yaşındaki, 7 aylık hamile Semra Aysal düşüp, yaşamını yitirmişti.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-Yaşamını yitiren Azeri turist Maryam Omarova\'nın opağı
-Azeri turistin olay yerinde ceset görüntüsü
-Azeri turistin cesedinin tayınması
-Faralya Mahallesi Muhtarı Hasan Karabulut ile röp.
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Sedat ÜNAL / FETHİYE (Muğla), (DHA)
============
5 - Ecem\'in duyarlığı yavru ebabilleri hayata bağladı
Safa ATMACA/VAN, (DHA) - VAN\'da yaşayan 16 yaşındaki Ecem Değer, sokakta yaralı halde bulduğu 2 yavru ebabile sahip çıktı.
İpekyolu İlçesi Hastane Caddesi\'nde yaşayan lise öğrencisi Ecem Değer, sokakta yaralı halde bulduğu 2 yavru ebabili önce evine götürdü. Ecem, daha sonra durumları kötüleşen kuşları veteriner kliniğine götürdü. Veteriner Mahmut Erçili tarafından tedaviye alınan kuşlar, hayata döndürüldü.
Kuşları ilk gördüğünde çok üzüldüğünü ve yardımcı olmaya karar verdiğini belirten Ecem Değer, \"Kuşları bulduğum zaman kuşlardan birinin kanadı kırık ve kanıyordu. Diğer kuş da çok bitkindi. Onları öylece sokakta bırakamazdım. Tüm insanların hayvanlara duyarlı olmasını istiyorum\" dedi.
Ebabillerin uygulanan tedavi sonucu sağlığına kavuştuğunu söyleyen veteriner Mahmut Erçili de \"Kliniğe getirilen kuşların tedavileri yapıldı. Birinin kanadında yaralanma diğerinde ise solunum enfeksiyonu vardı ilaç tedavisi uyguladık. Kuşların durumu şu an iyi. En kısa zamanda kuşları Yüzüncü Yıl Üniversitesi Yaban Hayvanları Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi yetkililerine teslim edeceğiz. Burada da yapılan son kontrollerin ardından tekrar doğaya salınacaklar. Bu duyarlığı için Ecem’e çok teşekkür ediyorum\" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------------------------------
- Kuşların tedavisinden detaylar
- Kuşlardan genel detaylar
- Ecem Değer ile röportaj
- Detaylar
- Veteriner Mahmut Erçili ile röportaj
- Tedaviden detaylar
240 MB
==================
6 - Ukraynalı gezgin çiftin 100 dolarlık zorunlu molası
UKRAYNA\'dan motosikletle yola çıkarak, 3 haftada Antalya\'ya gelen Diana (29) ve İgor (29) çifti, kente girişte kaza geçirince tüm paralarını motosikletin tamiri için kullandı. Gerekli olan 100 doları karşılamak için bileklik ve anahtarlık satan çift, parayı temin edince ülkelerine dönecek.
Ukrayna\'nın Odessa kentinden motosikletle yola çıkan Diana ve İgor çifti, kamp yapmak ve gezmek için kendilerine rota belirledi. Motosikletlerine çadır, uyku tulumu ve birkaç hayati malzeme yükleyen ikili, Moldova, Romanya, Bulgaristan\'a geldi. Türkiye\'ye giriş yapıp, güneye inmeyi planlayan çift, sınır kapısından geçerek, İstanbul başta olmak üzere birkaç ili gezdikten sonra Antalya\'ya geldi.
KAZA GEÇİRDİLER
Çift, kente girişte, İgor yönetimindeki motosikletin kontrolden çıkıp, devrilmesi sonucu kaza geçirdi. Çift, kazayı görenlerin yardımıyla en yakın hastaneye götürülerek, tedavi ettirildi. Tedavinin ardından yola çıkmaya hazırlanan çift, hasar alan motosikletlerini tamir ettirdi. Kaza nedeniyle belirledikleri bütçenin dışına çıkan çift, yola devam edemedi. Kent merkezinde tarihi Kalekapısı\'na kadar gelen ikili burada sabahladı.
100 DOLARA İHTİYAÇLARI VAR
Gezileri sırasında hediyelik eşya satan yerlerden aldıkları bileklik ile anahtarlıkları satarak, bütçelerini tamamlamayı düşünen İgor ve Diana\'ya, çevrede müzik yapan ve Rusça bilen birkaç kişi de yardımcı oldu. Çift, karton kağıtlara, \'Merhaba arkadaşlar biz motosikletli gezginiz. Benzin için paraya ihtiyacımız var. Bizden hediyelik alın ne verirseniz teşekkürler\' yazdı. Bileklik ve anahtarlıkları da motosiklet üzerine asan ikili, ihtiyaçları olan 100 doları tamamladıkları takdirde Alanya ve Nevşehir\'i gezip Gürcistan\'a ardından da Kırım üzerinden ülkelerine döneceklerini söyledi.
\'TÜRKLERİN YARDIMSEVERLİĞİ KAZANIN ŞOKUNU UNUTTURDU\'
Kaza geçirdikleri anda büyük şok yaşadıklarını ve her şeyin planları dışında geliştiğini anlatan İgor, \"Kaza geçirince çevredeki insanlar gelip, bize yardım etti. Hemen bizi yerden kaldırdılar. Dilimizi bilen birilerini buldular. Böyle davranmaları, kazanın verdiği korkuyu unutturdu\" dedi. Kaza anında yardım eden herkese teşekkür ettiğini de dile getiren İgor, unutmayacağı anılarla güzel yolculuk geçirdiklerini söyledi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-------------
- Motosikletten detaylar
- İgor ve Diana\'dan detaylar
- Motosiklet plakasından detay
- Çiftin satmaya çalıştığı bileklik ve anahtarlıktan detay
- İgor\'dan röp
- Yardım için yazılan pankartlardan detay
HABER- KAMERA: Alparslan ÇINAR/ANTALYA, (DHA)
==========
7 - FETÖ\'den gözaltına alınan işadamı Mahmut Arslan ile kardeşi adliyede
MERSİN\'de FETÖ/PDY soruşturması kapsamında gözaltına alınan Arbel Gıda\'nın sahiplerinden Mahmut Aslan ve kardeşi Hasan Arslan ile terör örgütü PKK ile bağlantısı olduğu iddia edilen 2 şirket çalışanı adliyeye sevk edildi.
Cumhuriyet Başsavcılığı\'nın yürüttüğü FETÖ/PDY soruşturması kapsamında gözaltına alınan işadamı Mahmut Arslan ile kardeşi Hasan Arslan, emniyetteki işlemlerinin ardından sağlık kontrolünden geçirilerek, geniş güvenlik önlemleri altında adliyeye getirildi, otopark kısmından içeri alındı. Soruşturma kapsamında terör örgütü PKK ile bağlantısı olduğu öne sürülen 2 şirket çalışanı da Arslan kardeşlerle birlikte adliyeye sevk edildi.
Haklarında gözaltı kararı bulunan Hüseyin ve Ali Arslan kardeşler ise arama çalışmaları sürüyor.
Görüntü Dökümü
----------------------------
-Araçların adliyeye gelişi
-Polis aracının görüntüsü
-Araçların ve bekleyen polislerin genel görüntüsü
-Mahmut Arslan ile Hasan Arslan\'ın araçtan inerek yürümesi, diğer zanlıların adliyeye girişi
-Adliyeye girişten görüntüler
-Güvenlik önlemlerinden genel görüntü
-Polislerin detay görüntüsü
BOYUT: 179 MB SÜRE: 01.39 DK
Haber-Kamera: Adnan AÇIKGÖZ/MERSİN, (DHA)
=============
8 - Yöre şiveli tişörtlere ilgi
RİZE’de Karadeniz insanının gülen yüzü ve hayata espirli bakan yaşam tarzından ilham alınarak tasarlanan ve dünyanın birçok ülkesinden de alıcı bulan yöresel şiveli kelimelerin basılı olduğu tişörtler yoğun ilgi görüyor.
Karadeniz bölgesinde özelikle halk dilinde sıkça kullanılan ‘bezdum’, ’hallederuz’, ‘sevdali’,’darlandum’, ‘yeter da’ ve ‘yedunuz beni’ gibi bazı yöre şivesini taşıyan kelimelerin basılı olduğu tişörtler yerli ve yabancı turistlerin ilgini çekiyor. Tişörtlerin yanı sıra aynı kelimelerinin yer aldığı çakmak, tulum, magnet, bere, kahve takımı, küllük ve bardak gibi pek çok hediyelik ürün de internet üzerinden ve satış mağazalarından yoğun talep görüyor. Kent merkezinde ve çeşitli yerlerdeki mağazalarda satışı yapılan ürünler özellikle yabancı turistlerce daha çok satın alınıyor. Mağazalarda satılan tişörtlerde yer alan kelimelerin anlamına yönelik satış temsilcilerince müşterilere açıklamada da bulunuyor. Karadeniz’de halk arasında yoğun olarak kullanılan kelimelerden ilham alınarak üretilen tişörtler kentte geçen yıl girişimcilik ödülüne de layık görüldü.
‘YOĞUN TALEP VAR’
İlgi gören tişörtlerin yapımı ve satışı noktasında öncü olan Orhan Sarıoğlu, amatör olarak başladıkları işlerini profesyonel bir noktaya taşıdıklarını belirtti. Sarıooğlu, “Bu düşünceyi firmamız ile birlikte markalaştırmak istedik. Amatör olarak başladığımız bu işte profesyonel bir noktaya ulaştık. Firmamızın internet sayfası olan www.yerimoni.com.tr, geçtiğimiz ay 250 farklı ülkeden ziyaret ve sipariş aldı. Biz ise geçen ay bu ziyaretlerden firma olarak 64 ülkeye ürün yolladık. Dünyanın her yerine kargomuzu yolluyoruz. Daha çok Almanya, Amerika, Fransa ve İngiltere’den siparişler geliyor. Ağırlıklı olarak üzerinde \'Bezdum\', \'Darlandum\', \'Sikinti Yok\' yazan ürünlerimizi tercih ediyorlar. Yoğun talep var. Bu da bizi mutlu ediyorö dedi.
‘İNSANLAR ALIŞTI’
Üzerinde ‘sikinti yok’ yazılı tişörtü satın alan bir müşteri de “Rize’de bu tişört ile dolaşmam gayet normal karşılanıyor. Burada insanlar buna alıştı. Ama İstanbul, Ankara, İzmir gibi farklı şehirlere gittiğimiz zaman insanlar şaşırıyor ve hoşlarına gidiyorö diye konuştu.
‘KELİMELERİ AÇIKLIYORUZ’
Satış temsilcisi Tuğba Teker ise Rizeli olmayan insanlara satış yaparken üzerinde yazılan kelimelerin anlamını kendilerine açıkladıklarını anlattı. Teker, “Tişörtlerimizde yazan kelimeleri Rizeli olmayan kişiler çoğunlukla anlamadıkları için alt kısmında açıklamaları yazıyor. Bizde onlara anlatıyoruz. İlginç buluyorlar. Hediye olarak sevdiklerine de alıyorlar. ‘Afkur’ yazan tişörtümüzün ne anlama geldiği yabancı müşterilerimizce çok kez soruluyor. Bu kelime yöremizde boş konuşma, çok konuşma dur anlamına gelmektedir. Müşterilerimiz ürünlere gülerek yaklaşıyorö dedi.
Bu arada ilgi çeken tişörtler 50 liradan alıcı bulurken, hediyelik ürünler ise 15 ile 30 lira arasında değişen fiyatlarla satışa sunuluyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Tişört ve ürünlerin görüntüleri
İş yerine gelen müşteriler
Müşteriler, iş yeri sahibi, çalışan ile röportaj
Detaylar
HABER KAMERA: Aytekin KALENDER/ RİZE (DHA)
==========
9 - Karadeniz’de ‘Ağasar’ modası
TRABZON’un Şalpazarı ilçesinde yaşayan kadınların günlük hayatta giydikleri ve ‘Ağasar’ adı verilen 500 yıllık kıyafet geleneği günümüzde de yaşatılıyor. İlçede bir atölyede dikilen rengarenk elbiseler Türkiye ve dünyanın dört bir yanından sipariş ediliyor.
Kente 75 kilometre uzaklıkta bulunan yaklaşık 12 bin nüfuslu Şalpazarı ilçesinde 10 ve 11\'inci Yüzyıllar\'da Oğuz Türkleri\'nin 24 kolundan biri olarak Anadolu\'ya gelip yerleşen Çepni kadınları o günden bugüne kendilerine özgü yöresel kıyafetlerini giymeye devam ediyor. \'Ağasar\' olarak da bilinen yörede yaşayan Çepni kadınları ve kız çocukları gerek günlük yaşantılarında, gerekse yayla şenlikleri başta olmak üzere, düğün, bayram gibi törenlerde kullandığı yöresel motif işlemeli rengârenk giysilerle kültürlerini yüz yıllardır yaşatıyor. Yörede kendine has renk ve tasarımları ile dikkat çeken elbiseler son yıllarda bölgede moda haline geldi. İlçede yaşayan kadınların günlük hayatta giydikleri, ancak daha çok halkoyunlarında kullanılan ve ‘Ağasar’ adı verilen kıyafetler, kendine has tasarımı ve renkleriyle ilgi çekiyor.
‘BU İŞE GÖNÜL VERDİM’
İlçedeki terzi atölyesinde oğlu Ali Yamaç ile birlikte ‘Ağasar’ elbiseleri diken Pembe Yamaç, Türkiye\'den ve Avrupa‘dan gelen siparişleri yetiştirmekte zorlandığını söyledi. İlçedeki ilk kadın terzisi olduğunu anlatan Pembe Yamaç \"Bu işi sürdürmesem belki de bu gelenek bitmişti. 47 yıldan beri bu işi yapıyorum. İlçenin ilk kadın terzisiyim. Yıllarımı bu mesleğe verdim. Kızların da cıvıl cıvıl olması da benim sayemde. Bundan ötürü çok mutluyum. Burada oğlumla birlikte çalışıyoruz ama siparişleri yetiştirmekte zorluk yaşıyoruz. Bu işe gönül verdimö dedi.
‘ÇEPNİ KÜLTÜRÜNÜ YAŞATIYORUZ’
Yörede 20 yılı aşkın ‘Ağasar’ kıyafeti diken terzi Ali Yamaç ise bu mesleğin de yaşatılması gerektiğini belirtti. Yamaç, \"Yaklaşık 20 yıldır annemle birlikte burada çalışıyorum. Bu işi annemden öğrendim. Annemle birlikte bu kültürün yaşatılmasına katkı sağlıyoruz. İşlerimiz yoğun. Bu elbiselerin yapımı kolay gözükse de bir elbise 6 saatte, bir yelek 7-8 saatte yapılabiliyor. Burada 50-60 yıllık makinelerle çalışıyoruz. Yaptığımız kıyafetlerle birlikte yarım asırlık Çepni kültürünü yaşatıyoruz. Gurbetçilerinde kıyafetlere ilgisi bir hayli fazla. Siparişleri yetiştirmekte güçlük çekiyoruz. Eleman bulamıyoruz. Gençlerin bu işe eğilmesi lazımö diye konuştu.
\'KÜLTÜRÜMÜZÜ ALMANYA\'DA YAŞATIYORUZ\'
Almanya’da yaşayan ve Çepni kültürünü gurbette de yaşattıklarını dile getiren Asiye Türkmen ise yöresel kıyafetlerini giyinmedikleri zaman kendilerini eksik hissettiklerini ifade etti. Türkmen \"Geçen yıl sipariş verdim, bu yıl geldim kıyafetim hala dikilmemiş. Düğünler, eğlenceler var. Yöresel kıyafetlerimizi giyinmediğimiz zaman eksik kalıyor. Bizim Almanya\'da bile yöresel kıyafetlerimiz varö diyerek geleneklerini yaşatmaya çalıştıklarını söyledi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Kıyafetlerin görüntüleri
Dikim aşamasından görüntüler
Kıyafet için ölçü alma
Ağasar kıyafetli kadınlar
Röportajlar
Horon oynama ve detaylar
HABER: Osman ŞİŞKO - KAMERA: Emre KOLTUK, TRABZON (DHA)
============
10 - Çeşme\'de 3 genç kadının üstü açık, spor otomobilde bikinili dansı karakolda bitti
İZMİR\'in Çeşme ilçesinde, üstü açık spor arabada bikinileriyle dans eden üç genç kadının eğlencesi, polis karakolunda son buldu.
İzmir\'in turizmdeki lokomotif ilçesi Çeşme\'de tatillerini geçiren S.A, P.Ç. ve Y.Y. isimli 3 genç kadın, geçen 6 Temmuz\'da Alaçatı Mahallesi\'ndeki bir eğlence mekanında 3 gençle tanıştı. 6 genç daha sonra hep birlikte başka bir eğlence mekanına gitmek üzere yola çıktı. Kiralık olduğu öğrenilen Bursa plakalı, üstü açık spor otomobile binen gençler, Alaçatı Çamlık Yolu\'na geldiklerinde, üç genç kadın üzerlerini çıkartıp, bikinileri ile kaldı. Otomobili arka bölümünde bikinili olarak bagaj kapağının üzerinde oturarak yolculuk yapıp, dans eden 3 genç kadın, görenleri şaşırttı. Başka araçlarda bulunanlar, genç kaınların dansını cep telefonları ile görüntüleyip, sosyal medyada paylaştı. Görüntüleri ihbar kabul eden Çeşme İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliği ekipleri harekete geçti. Kiralık aracın plaka kaydından, aracı kiralayan gençlere ulaşan polis ekipleri, genç kadınlarla birlikte sorgulamak üzere ertesi gün Alaçatı Şehit Doğan Sakarya Polis Merkezi\'ne getirdi. Polis Merkezi\'nde sorgularının ardından gençler hakkında \'hayasız harekette bulunmaktan\' tutanak tutularak, serbest bırakıldı. Ancak olayı duyarak Polis Merkezi\'nin önüne gelen gazetecileri gören 3 genç kadın, bir süre Polis Merkezi\'nden dışarı çıkamadı. Polis Merkezi\'nin içerisinde oyalanan genç kadınlar, gazetecilerin bir anlık dalgınlığından faydalanarak, Polis Merkezi\'nin yan kapısından çıkarak Alaçatı sokaklarında koşmaya başladı. Gazeteciler, peşlerine düşüp, kendilerini görüntülemeye çalıştı. Alaçatı sokaklarındaki park eden araçların arasında başlarını örterek yüzlerini gizlemeye çalışan genç kadınlar, gazetecilerin uzaklaşmasının sonra rahat bir nefes aldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-Genç kızların bikinileriyle arabada dans etmelerinden görüntü (cep telefonu görüntüsü)
-Kızların polis merkezinden çıkarken gazetecilerden kaçıp, yüzlerini görüntülemeye çalışmaları
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Güneş ATAGÖZ / ÇEŞME (İzmir), (DHA)
==============
11 - \'Hayvanlara işkencenin temeli eğitimsizlik\'
KONYA Doğayı ve Hayvanları Koruma Derneği Başkanı Ümit Sürmeli, hayvanlara yapılan işkencelerin temelinde eğitimsizliğin yattığını söyledi. Sürmeli, \"Hayvana yapılan eziyetlerin küçük yaşta hayvanlardan uzak yetişen nesillere ve eğitim yetersizliğine bağlıyorum. İstediğiniz kadar yasa çıkartın, isterseniz idam yasası çıkartın, eğer küçük yaşta bu eğitimi almadıysa, mutlaka bir suç işleyecektir\" dedi.
22 dernek başkanlığını yürüten Konya Doğayı ve Hayvanları Koruma Derneği Başkanı Ümit Sürmeli, son zamanlarda hayvanlara yönelik yapılan saldırıların temelinde eğitimsizliğin yattığını söyledi. Sürmeli, \"Ben bunu tamamen küçük yaşta bu hayvanlardan uzak yetişen bir nesle ve eğitim yetersizliğine bağlıyorum. İstediğiniz kadar çok büyük yasa çıkartın, idam yasası bile çıkartsanız eğer küçük yaşta bu eğitimi almadıysa mutlaka ve mutlaka bu suçu işleyecektir. Cinayet işleyenlerin, çocuklara tecavüz edenlerin hepsinin kökeninde ilk olarak hayvanda denedikleri söyleniyor. Karıncayı ayağıyla eziyor, kelebeği avucunda eziyor, kurbağayı ayağıyla eziyor, kaplumbağayı ters çeviriyor, sonra büyük hayvanlara doğru gidiyor. Alıyor eline tabancayı, havyana ateş ediyor. Küçük yaşta bütün ailelerinin hepsinin evlerinde mutlaka bir hayvanın sorumluluğunu çocuklarına vermeleri gerekiyor. Anne, kedi gördü mü ‘dokunma mikrop bulaşır’, ‘köpeğe yaklaşma, ısırabilir’ dediği sürece, özellikle okullarda öğretmenler, camilerde imamlarımız bu merhamet ve sevgi duygusunu insanlara vermedikçe bu cinayetlerin ve kötülüklerin ardı arkası kesilmez. İdam da çıkartsanız önce eğitim. Bu eğitim de anne ve babalardan başlamalıdır\" dedi.
Hayvanlarla ilgili yasanın bir an önce çıkartılması gerektiğini de ifade eden Sürmeli, \"Gönül isterdi ki milletvekillerimiz tatile girmeden önce bu yasayı çıkartsalardı. Tüm Türkiye ağlıyor. Bu yasa bir an önce çıksaydı, çok iyi olacaktı\" diye konuştu.
(Görüntü dökümü:
-------------------------------
-Ümit Sürmeli röp
-Çeşitli nedenlerle yaralanmış hayvanlardan görüntüler
-Detaylar
(KJ:Haber-Kamera:Tolga YANIK/KONYA,(DHA)