Gündem

DHA YURT BÜLTENİ - 18

  Erdoğan: O ülkeler çözmezse biz buraları yerle bir ederiz (3) PARTİSİNİN İL DANIŞMA MECLİSİ TOPLANTISINA KATILDI Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Spor Salonu'nda yapılan partisinin Manisa İl Danışma Meclisi toplantısına katıldı

03 Kasım 2017 23:58

 

Erdoğan: O ülkeler çözmezse biz buraları yerle bir ederiz (3)
PARTİSİNİN İL DANIŞMA MECLİSİ TOPLANTISINA KATILDI

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Spor Salonu\'nda yapılan partisinin Manisa İl Danışma Meclisi toplantısına katıldı. Konuşmasına maden kazasında hayatını kaybeden 301 şehide Allah\'tan rahmet diyeyerek başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, teşkilatlara Manisa\'nın yerel yönetimlerinin de kazanılması talimatını verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, \"Türkiye\'nin dış ticaret hacmi bakımından 7\'nci büyük kenti olan Manisa\'nın sanayiden tarıma harekete geçirilecek çok potansiyeli bulunuyor. Daha çok çalışarak, daha çok gayret göstererek belediyeden, milletvekillerine kadar Manisa\'nın hak ettiği düzeye yükseltileceğine inanıyoruz. O zaman uyum, işbirliği içinde sereferberlik ruhuyla hayata geçirme imkanımız olacaktır. Ak Parti teşkilatları olarak bu konuda en büyük görev size düşüyor. Şimdiden çalışmaya başlayarak kentimizde kapısını çalmadık ev, işyeri, sıkmadık el, kazanılmadık gönül bırakmayacak bir programı uygulamaya başlamalıyız. Gerek genel başkan olarak şahsım, gerekse diğer arkadaşlarımız, daima sizlerin yanında olacağız. Hedeflerimize ulaşabilmemiz önümüzdeki aylardaki çalışmalara bağlı\" dedi.

\'BELEDİYE BAŞKANLARIMIZA VEFASIZLIK GÖSTERME NİYETİMİZ YOKTUR\'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisindeki bazı belediye başkanlarının istifasına da değinerek, şöyle konuştu:
\"Hem içerde, hem dışarda ne kadar şer güç varsa, hepsi ülkemizi yıkmak için var gücüyle çalışıyor. Surda bir delik açmak için uğraşıyorlar. Bizim verebileceğimiz en güzel cevap, milletimizle bütünleşerek seçimlerde mümkün olan en yüksek desteğe ulaşarak mücadele etmektir. Seçime hazırlandığımızı unutmamalıyız. Hiç kimsenin kendi kişisel ajandasını, kişisel kariyer planını, kişisel hırsını Ak Parti\'nin üzerinde tutmaya hakkı yotur. Teşkilatlarda ve belediyelerde başlattığımız değişim süreci ülkemize ve milletimize ve karşı sorumluluklarımızı çok daha güçlü şekilde yerine getirme amacı taşıyor. Yoksa bizim ne teşkilatlarımızda görev yapmış arkadaşlarımıza, ne belediye başkanlarımıza vefasızlık gösterme niyetimiz asla yoktur, olamaz. Milletimizin beklentilerine cevap verebilmek şer şebekeriyle mücadeleye sıkı şekilde hazırlanabilmek için bu değişimi gerçekleştireceğiz, bu süreci devam ettireceğiz. Hiç kimse Ak Parti\'nin üzerinde değildir. Ak Parti de Türkiye\'nin üzerinde değilidir. Bizlerin hem partimize, hem ülkemize karşı sorumluluklarımız meseleye başka türlü yaklaşmamızı gerektiriyor. Türkiye yeni bir kurtuluş savaşı veriyor. Türkiye geleceğini inşa ediyor derken, bunlar öylesine söylenmiş sözler değildir. Ülkemiz önemli atılım dönemlerinin neredeyse tamamını kaçırdı. Dünyanın önemli ülkeleri teknolojiye sanayiye odaklanırken, biz iç meselelerle uğraşmak zorunda kaldık. İnsanın bunlara ihmal demeye dili varmıyor. Dünya böyle bir dönüm noktasından geçiyor. Bizim bugün yanlış tercihlere, ihmallere karşı hissiyatımız neyse, bugün doğrusunu yapmazsak, sonraki nesillerin bize olan hissiyatı da bu olur. Böyle bir vebalin altına giremiyiz. Tarihe olan sorumluluğumuzun bilinciyle gece gündüz çalışmak zorundayız. Bu şekide düşünün ve davnanın. Ben sizlere güveniyorum, inanıyorum. Teşkilatlarımızın da bize güvendiklerini ve inandıklarını biliyor ve hepsine teşekkür ediyorum.\"

ŞEHİT POLİS FETHİ SEKİN\'İ ANDI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kahraman şehit polis memuru Fethi Sekin\'i anarak, \"Kardeşlerim önceki gün 1 Kasım tarihi, hemen Manisa\'nın yanındaki İzmir\'de 5 Ocak\'ta teröristlere meydan okurken şehit verdiğimiz bir kahramanın doğum günüydü. İzmir Adliyesi\'nde teröristlerin gerçekleştirmek istediklerini cesaretiyle önleyen kahraman polisimiz Fethi Sekin\'den söz ediyorum. Şairin \'kahramanlar can verir yurdu yaşatmak için\' diye tarif ettiği bu cesur yürekli polisimizi rahmetle, saygıyla, şükranla yad ediyorum. Mekanın cennet olsun\" dedi.

\'BİZ BU ALÇAK OYUNU MUHAKKAK BOZACAĞIZ\'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye\'nin içinde bulunduğu coğrafyanın önemine dikkat çekerek, verilen mücadelede pes edilmeyeceğini, diz çökülmeyeceğini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
\"Türkiye 15 Temmuz\'ta tankların arasına dikilip, dağları, şehirleri terösitlere dar eden kahramanlarımız sayesinde hala dimdik ayaktadır. İş başa düştüğünde canı canına tüm varlığını feda eden o yiğitler sayesinde geleceğimize, hayata güvenle bakabiliyoruz. Suriye ve Irak\'ta oynanan oyunları bozma iradesini bu şekilde ortaya koyabiliyorsak, bunda siyasi kararlılık kadar kahramanlarımızın payı vardır. Diğer alanlarda ne söylerseniz söyleyin bir karlışılığı olmuyor. Ülkemizi terör örgütlerinin bataklığına çekmek için tezgah kuranların anlayamadığı gerçek şudur: Biz bu coğrafyadaki toz zerresini, su damlasını biliyoruz. Onlarını paraları, gelişmiş silahları olabilir ama, bunların etkisi bir yere kadardır. Bu coğrafyadaki her şeyin bir görünen yüzü vardır, bir de görünmeyen. Onlar gördüklerine bakarak plan yaparlar, biz adımlarımızı farklı parametrelere bakarak atıyoruz. Zengin bir tecrübeyle bakıyoruz. Şu an bölgemiz birinci ve ikinci dünya savaşlarıyla oluşan güç dengesindeki çözülmenin en kanlı dönemini yaşıyor. Milyonlarca masum insan, bu kanlı değişimi canlarıya ödemek zorunda kalıyor. Bombalarla parçalanan bedellerin batıdaki karşılığının rakamlar ve istatistikten öte geçemediğini üzülerek görüyoruz. İnsan hakları, demokrasi dersi vererler, masumların kanı üzerinen ikbal devşirmenin hesabını yapıyor. Bu devran böyle devam edemez. Biz bu alçak oyunu muhakkak bozacağız. Pes etmeyeceğiz, diz çökmeyeceğiz. Bedelini şehitlerin kanıyla ödediğimiz bağımsızlığımızdan asla ödün vermeyeceğiz.\"

\'MİLLET F16\'LARIN ALTINDAYDI SEN NEREDEYDİN?\'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu\'na yönelik eleştirilerini ismini söylemeden şu sözlerle dile getirdi:
\"Tüm saldırı ve sabotajlara rağmen hedeflerimize emin adımlarla yürüyoruz. Projelerimizden taviz vermiyor, yol haritamıza uygun çalışıyoruz. Her imtihan her imkandır. Bu durumu, ülkemiz ve milletimiz için fırsata çevirecek politikaları tek tek hayata geçiriyoruz. 15 Temmuz\'da Marmaris\'ten Türkiye\'ye çağrımızı yaptığımızda 81 vilayet meydanlara döküldü. Herkes meydanlara dökülürken birileri de nerelere sığınacağının hesabını yaptı. Biz Yeşiköy Havalimanı\'na gelirken, tüm millet Yeşilköy Havalimanı\'na yürürken, on binler orada birikmişken, ana muhaleetin başındaki zat da oraya inmişti. Oraya indiğinde tanklar oradaydı. Tanklar oradayken kendisi adamını gönderiyor, önce gerekli görüşmeler yapıyor, tanklar çekiliyor, kendisini alacak araba geliyor ve arabaya biniyor ve oradan Bakırköy Belediyesi\'ne gidiyor. Bakırköy Belediye Başkanı\'nın evinde misafir oluyor. Oradan, televizyondan o gece tüm gelişmeleri izliyor, çayını yudumluyor. Hala o gecenin o gelişmelerini, o gelişmelerinin arkasına sığınarak kendini utanmadan savunma yoluna gidiyor. Bir başka programda diyor ki; eğer darbe girişimi olsa, tankların önüne önce ben çıkarım diyor. Hadi çıksaydın, niye çıkmadın, niye kaçtın? Millet oradaydı. Millet F16\'ların altındaydı, sen neredeydin? Bakırköy Belediye Başkanı\'nın evindeydin. Çok enterasan, \'oteller o gece kapalıydı\' diyor. Bu iş yürek işi yürek, kürek işi değil. Şimdi altından kalkamadıkları için \'diktatör, faşist\'. Senin bunları söylemenin kıymeti harbiyesi yok. Benim milletim bu evladının ne olduğunu çok iyi biliyor. Biz milletimize efendi olmaya değil, biz bu millete hizmetkar olmaya geldik. Bu yola böyle çıktık. Bu şahısta yalan üstüne yalan var. 7 Ağustos davetine Sayın Bahçeli \'evet\' dedi. Önce ana muhalefetin başındaki zat \'hayır\' dedi. Sonra etrafındakiler bastırdı ve gelmeyi kabul etti. Geldikten sonra da çok fazla dayanamadı. O dayanışma, karrdeşlik, barış anlayışından hemen sıyrılıp çekildi. Çünkü bu zatın bu ülkede birlik berebarlik, dayanışma, kardeşlik anlayışı yok.\"

\'CHP PENSİLVANYA\'NIN PARTİSİ HALİNE DÖNÜŞMÜŞTÜR\'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP\'yi eleştirerek sözlerini şöyle sürdürdü:
\"Kardeşlerim, benim sizden isteğim şu; böyle bir anamuhalefet evlere şenlik, varsın olsun. Ana kademe, kadın kolları, gençlik kolları sadece sloganların partisi olmayacağız. Bütün hizmetlerimizi yaptıklarımızı A\'dan Z\'ye milletimize anlatacağız. Manisa tüm ilçeleriyle A\'dan Z\'ye 17 ilçesi nerede ne yapılmış, bunu bilmesi lazım. Bunu anlatacaksınız. 15 yılda bu iktidar, bu yatırımları yapmış. Birileri diyor ki; gençlerin arasında Ak Parti gençliğinin sayısı eriyor\', öyle mi? (Hayır) O zaman bunu hayata geçireceksiniz. Lise son sınıflar oy kullanıyor. Bunun çalışması içinde olacaksınız. 2019\'da sandıkları bizim gençliğimiz, bizim kadın kollarımız, ana kadememiz patlatacak. İnşallah Allah\'ın izniyle 2019\'daki Mart ve Kasım seçimlerinde, Türkiye\'deki bu değişim, dönüşüm seçimlerinde arka arkaya inşallah hem Manisa\'da belediyeyi ve belediyeleri, hem de inşallah milletvekili seçimini ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi\'ni biz kazanacağız. Tabi Türkiye\'de anamuhalefet koltuğu uzun zamandır boş. CHP bırakın anamuhalefeti, siyasi parti üyeliğini bile kaybetmektedir. İçler acısı. DHKPC\'den, bölücü terör örgütüne kadar çiçek atmadıkarı, destek çıkmadıkları illegal yapı kalmadı. Atatürk\'ün partisi iddasındaki CHP, bugün Pensilvanya\'nın partisi haline dönüşmüştür. Bir dönem iktadara gelmek için yolu vesayet odaklarına emir kulu oldular, şimdi Pensilvanya\'daki şarlatana kapıkulluğu yapıyorlar. Okyanus ötesindeki efendilerine şirin görünmek için 15 Temmuz direnişini dahi sulandırmaktan çekinmiyorlar. Ülkemizin FETÖ ile mücadelesine ket vurmak için yapmadıklarını bırakmadılar. \'Kontrollü darbe\' diyorlar. Millete kurşun sıkanlara \'ana kuzusu\' diye sahip çıkıyorlar. Burada amaç diyet borcunu, koltuk borcunu ödemek.\"

CHP\'YE SİYASİ KADAVRA BENZETMESİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP\'nin siyasi kadavra olduğunu öne sürerek, sözlerini şöyle tamamladı:
\"Geldiği yeri birilerinin lütfuna, kumpasına borçlu olan bir genel başkandan farklı hareket etmesini beklemiyoruz. Sayın Deniz Baykal\'ın ziyaretine gidiyor, \'aday değilim\' diyor, ertesi sabah bakıyorsunuz ki adaylığını açıklıyor. Akşam başka, sabah başka. Sorun, CHP\'nin içinde bulunduğu tükenmişliğin geçici bir bunalım olmaktan çıkıp, kalıcı arıza haline gelmesi. CHP siyaseten tükenmiş, bitmiş bir parti olarak adeta siyasi kadavra haline gelmiştir. Millete söyleyecek ne tek sözleri, ne tek projeleri vardır. Çok daha vahimi ise yalanla siyaset gemisini yürütebileceklerine inanmalarıdır. Fikrin olmadığı yerde küfür olur. Vizyonun olmadığı yerde, hakaret olur. Kelamın, sözün gücüne güvenmeyenler, hakaret yoluna başvururlar. Siyaset icbar değil, ikna sanatıdır. Rahmetli Namık Kemal \'zihin fukara olunca, akıl ukala olurmuş\' diyor. Bunların da zihni fukaralıkları dillerine vuruyor. Onları kendi çukurlarında bırakacak, milletimizle el birliği, gönül birilği içinde 2023 hedeflerimeze yürümeye devam edeceğiz. Sen doğru ol, eğri belasını bulur. Bunlarda her seçimden milletimizden gerekli uyarıyı alıyorlar, ama bir türlü akıllarını başlarına toplamıyorlar. Ak Parti olarak edebimizi sonuna kadar koruyacağız.\"

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ (CANLI VERİLDİ)
------------------------------
- ERDOĞANIN KONUŞMASI

Haber: Taylan YILDIRIM - Mücahit BEKTAŞ

==================================

Erdoğan: O ülkeler çözmezse biz buraları yerle bir ederiz (4)
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN KENTTEN AYRILDI

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Manisa\'daki programının ardından helikopterle İzmir Adnan Menderes Havalimanı\'na geçti. Buradan uçakla kentten ayrıldı.

Haber: İZMİR, (DHA)

==================================

Bakan Elvan: Terör örgütlerinin kökünü kurutacağız (3)
BAKAN ELVAN: TERÖR ÖRGÜTLERİNİN ÜZERİNE KARARLILIKLA GİDİYORUZ

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ile Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan,  çeşitli ziyaretlerde bulunmak için Mersin\'e geldi. Bakanlar Elvan ve Eroğlu, ilk olarak Vali Ali İhsan Su’yu makamında ziyaret etti. Gazetecilere konuşan Elvan, son terörist saldırıya değinerek, şunları söyledi:
\"Dün şehit olan kardeşlerimizi var. Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum, ruhları şad olsun. Burada açıkça şunu ifade etmek istiyorum, hükümet olarak başta PKK, DEAŞ, FETÖ, DHKP-C gibi terör örgütlerinin üzerine kararlılıkla gidiyoruz. Bunların kökü kurutuluncaya kadar bu kararlı mücadelemiz devam edecektir. Allah\'a çok şükür, milletimizin çok büyük bir desteği var. Bu destek de güçlü bir şekilde devam ediyor. Bizim de kararlılığımız bu noktada devam ediyor. Nerede olursa olsunlar, ister inlerinde ister taş arkasında olsunlar içeride veya dışarıda bu terör örgütleri ve teröristlerle mücadelemiz kararlı bir şekilde devam edecektir.\"

\'YATIRMILAR DEVAM EDİYOR\'
Kente yapılan yatırımlara değinen Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, Mersin’in inanılmaz bir potansiyeli bulunduğuru anlatırken, \"Mersin’in potansiyelini gerçek anlamda harekete geçirebilmek için olmazsa olmazların başında güçlü bir ulaşım, sulama altyapısı geliyor\" dedi. Bakan Elvan, şöyle konuştu:
\"Bu alanlarda gelişme sağlandığı anda gerçekten tarımı ile sanayisi ile kentimiz çok daha iyi bir noktaya gelecektir. Mersin merkez dahil her bir ilçesini beldesini, yöresini şantiyeye çevirdik. Onlarca projesini şu anda devam ettiriyoruz. Mersin kamu yatırımları açısından 20’nci sıradayken şu anda 13’üncü sırada bulunuyor. Önümüzdeki dönemlerde daha iyi noktalara geleceğiz. 40 yıldır konuşulan projeleri tamamlıyoruz.\"
Balık çiftliklerine yapılacak yatırımlar hakkında da konuşan Elvan, sözlerini şöyle sürdürdü, \"Yeniden gündeme gelen balık çiftlikleri konusunda Tarım, Gıda ve Hayvancılık ve Çevre ve Orman Bakanlığımız tarafından her hangi bir yeni izin verilmemiştir. 2’ncisi Muğla’daki balık çiftliklerini kaldırıyorlar Mersin’e getiriyorlar konusu tamamen yalan ve çarpıtmadır. Bunu kim söylüyorsa ispatlasın. Şu olabilir, Muğla’daki bir işletme burası için başvurmuş olabilir. Muğla’daki balık çiftlikleri kaldırılıyor, o çiftlikler buraya getiriliyor lafı yanlış ve yalandır. Turizmi, çevreyi olumsuz etkileyecek hiçbir yatırıma kesinlikle izin vermeyiz. Ama turizme, çevreye herhangi bir zararı söz konusu değil ise, ekonomimize, istihdamımıza katkı sağlayacaksa o zamanda insanlar gözünü kapatarak ‘Hayır arkadaş ben her şeye karşıyım anlayışıyla olmamalıdır\" dedi.

\'BAL ÜRETİMİ ARTACAK\'
Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ise yeni ek yatırımlar ile Mersin\'e 6 baraj, 6 gölet yapıldığını kaydederek, şöyle konuştu:
\"Vatandaşımıza, çiftçilerimize yılda 142 milyon metreküp su getirdik. 91 bin 220 dekar araziyi sulamaya açtık. Çiftçilerimin cebine her yıl 69 milyon TL ilave para giriyor. Çünkü sulama olunca verim artıyor. 68 derenin de ıslahını tamamladık. Mersin ağaçlandırmada çok önemlidir. 293 milyon fidanı toprakla buluşturduk. 29 mesire yeri kurduk. Bal ormanları kurduk. Arıcılarımıza ormandan yer verdik. Mersin arıcılıkta önemli bir noktaya geldik. Bal üretiminde Mersin’i çok önemli bir noktaya taşıyacağız.\"
Bakanlar daha sonra, içinde baraj, gölet, dere islah alanı olan 21 tesisin temelini attı.

Görüntü Dökümü
----------------------
- Bakanlar Veysel Eroğlu ve Lütfi Elvan\'ın Mersin Valiliği önünde karşılanmaları
- Mersin Valiliğindeki şeref defterinin imzalanması
- Bakanlar Veysel Eroğlu ve Lütfi Elvan\'ın açıklamaları
- Bakan Eroğlu, tören alanında vatandaşlarla selamlaşırken
- Tören alanına genel görüntü
- Bakanlara hediye verilmesi

SÜRE:  09\'55\" BOYUT:  800 MB

Haber: İbrahim MAŞE - Kamera: Mustafa İNSAN/ MERSİN (DHA)

==================================

Kılıçdaroğlu: İçişleri Bakanlığı\'nı harekete geçirmezsen adam değilsin (4)
\"TÜRKİYE\'DE SİYASET GERGİNLİKTEN BESLENİYOR\"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Edirne\'nin ilçelerindeki ziyaretlerinin ardından Edirne Belediye Başkanlığı tarafından yapımı tamamlanan arıtma tesislerine geçti. Burada konuşan Kılıçdaroğlu, siyasetin Türkiye\'de gerginlikten beslendiğini ve bunun dışlanması gerektiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, \"Bizim en temel sorunlarımızdan birisi gerginlikten beslenen bir siyaset anlayışını dışlamamızdır, eğer bunu dışlayabilirsek, gerginliği değil de hoşgörüyü egemen kılabilirsek, insanların düşüncelerini özgürce ifade ettiği bir Türkiye\'yi yaratabilirsek emin olun, kimse bizi yakalayamaz. Topraklarımız zengin, insanlarımız üretiyor, sanayicimiz üretmek, işçimiz çalışmak istiyor. Üniversitelerimiz bilim üretmek, gazeteciler özgürce yazmak istiyor. Ama bir engel var onu aşmak zorundayız, o anahtar sizin elinizde, açtığınızda yeni bir dünyanın kapısını hep birlikte aralamış olacağız\" dedi.
Konuşmasında teröre de değinen Kılıçdaroğlu, dün Bursa\'ya giderken 8 güvenlik görevlisinin şehit olduğu haberini aldığını anlatarak iktidar olmaları halinde 4 yılda terörü bitiremezse siyaseti bırakacağını söyledi. Türkiye\'de terörün 35 yıldır bitirilemediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, \"Dün Ankara\'dan Bursa\'ya doğru gidiyordum acı bir haber aldım. 8 kardeşimiz hayatını kaybetti, 8 şehidimiz. Bu topraklar acılarla yoğrulmasın istiyoruz. Anaların gözyaşından söz ediyoruz, çaba harcıyoruz terörü bitirmek istiyoruz. Kim olursak olalım, eğer insansak teröre karşı ortak tavır, duruş sergilemek zorundayız. Terör kimden gelirse gelsin, neyi hedeflerle hedeflesin hep birlikte karşı çıkmak zorundayız. Terörü lanetlemek hepimizin ortak görevidir. 35 senedir terör sorunu çözülmüyorsa neden diye oturup düşünmek lazım. Sorunu esnaf, sanayici, tüccar çözmeyecek, onu siyaset kurumu çözecek. İlk dört yılda terörü çözemezsem siyasi bırakırım. Türkiye\'de suçluluk oranının en düşük olduğu beldeler, CHP\'li belediye başkanlarının yönettiği beldelerdir. Çünkü buralardan arzu ediyorsa, İçişleri Bakanı, Başbakan baksın, kim arzu ediyorsa baksın, araştırdık. Gerçekten de bizim belediyelerin yönettiği kentlerin tamamında suçluluk oranların en düşük beldelerdir. Çünkü çocuklarımıza kültür, eğitim, yurt alanı sağlıyoruz, gençlerimize sahip çıkıyoruz. Kadınların rahat dolaşmaları için imkanlar sağlıyoruz\" şeklinde konuştu.
Kılıçdaroğlu, Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan ve beraberindekilerle arıtma tesisinin açılışını yaparak kent merkezine geçti. Partisinin yeni taşındığı il ve ilçe başkanlığını binasının açılışı için toplanan kalabalığa seslenen Kılıçdaroğlu, \"Bu ülkenin caddelerinden sokaklarında, fabrikalarında evlerinde insanlar huzur içinde gezmeli vefa içinde olmalı. Eğer biz bunu yapabilirsek o zaman babalarımıza ve dedelerimize karşı sorumluluğu üstlenmiş ve görevini yerine getirmiş vatandaşlar konumuna geliriz. Bizim sorumluluğumuz herkesten fazladır. Cumhuriyet Halk Parti\'li olmak kolay değildir, zordur. Zor bir görev üstlendik zor bir görevi yerine getiriceğiz. Sözüm biraz da kadınlara. Kadın kardeşlerim inanıyorum bizden daha fazla çalışıyorlar. Onların bir özelliği var. Onlar her kapıyı çalabilirler. Herkesle çok rahat iletişim kurabilirler. Onlar çalıştığı zaman göreceksiniz Türkiye daha da güzelleşecek. Onlar çalıştığı zaman her evde bereket olacak bu ülkede güzellik olacak\" dedi.
Kılıçdaroğlu ve beraberindeki bölge milletvekilleri CHP Edirne il ve ilçe teşkilatının yeni binasının açılışını yaparak içerisini gezdi. Odaları gezerek çok beğendiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, partililerle bir süre sohbet ettikten sonra Edirne\'den ayrıldı.

Görüntü Dökümü:
----------------------
-Arıtma tesisi
-Programa katılanlar
-Kılıçdaroğlu\'nun konuşması
-Kent merkezindeki parti açılışı
-Kılıçdaroğlu\'nun gelişi ve karşılanması
-Kılıçdaroğu\'nun konuşması
-Partiden çıkışı ve gidişi
-Genel görüntüler

Haber-Kamera:Engin ÖZMEN-Mehmet YİRUN/EDİRNE,(DHA)-

=================================

PAÜ\'de 3 yıl sağlıksız yemek yedirilmiş
 
DENİZLİ\'deki Pamukkale Üniversitesi\'nin (PAÜ) Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Bağ, geçtiğimiz günlerde TBMM gündemine taşınan üniversitenin yemek ihalesiyle ilgili konuştu. Yemekhanede sağlığa aykırı gıda maddelerinin kullanıldığının tespit edildiğini, Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü ekiplerinin PAÜ\'de yaptığı denetimlerde Türk Gıda Kodeksi\'ne uymayan zeytinyağı ve ayçiçeği yağına el koyduğunu söyleyen Prof. Dr. Bağ, olayın sağlık skandalı olduğunu söyledi.
Pamukkale Üniversitesi Hastanesi\'nde Ekim ayında üç yıl için 32 milyon 500 bin lira bedelle yapılan yemek ihalesinin tartışmaları sürüyor. CHP Denizli Milletvekili Melike Basmacı\'nın konuyu Meclise taşıyarak daha önce üniversitenin kendi olanaklarıyla 5 milyon liraya mal ettiği yemeğin, yılda 11 milyon liraya ihale edildiğini söylemiş ve Sağlık Bakanı\'nı göreve çağırmıştı. Olayın TBMM\'ye taşınmasının ardından ihaleyi kazanan firmanın sahibi Öztürk Taştan, basın toplantısı düzenleyerek iddiaların gerçeği yansıtmadığını, CHP Milletvekili Melike Basmacı aleyhine tazminat davası açacağını söylemişti.

REKTÖRDEN SAĞLIKSIZ YEMEK İTİRAFI
Yaklaşık iki haftadan bu yana Denizli gündeminde konuşulan olayla ilgili Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Bağ, basın toplantısı düzenledi. Prof. Dr. Bağ, ihalenin neden yapıldığını ve süreci anlattı. Rektör Prof. Dr. Bağ, üniversitenin SKS Daire Başkanlığı kanalıyla üç yıl yemek verdiğini, bu sırada sağlığa aykırı gıda maddeleri kullanıldığını, bunun Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü tarafından tespit edilerek, Türk Gıda Kodeksine uygun olmayan ayçiçekyağı ve zeytinyağına el koyduğunu söyledi.
Basın mensuplarının bunun sağlık skandalı olduğu yolundaki sözlerine ise Prof. Dr. Bağ, \"Bu skandalı ben oluşturmadım. Bu yönde haberler çıkabilir. Evet, rapor var elimizde, doğrudur. Denetlendi, bu şekilde raporlaştırıldı, dosyaya kondu. Ben bildiğimi okuyorum diye uygulamanın olduğunu görüyoruz. Aynı yemekten ben de yiyorum, öğrencim de yiyor, personelim de yiyor. Bu yağ hepsi için kullanılıyor. Bunun uygun olmadığını biz söyledik. Benim haberdar olmam zaman alıyor. Hepsine bakamam. SKS Daire Başkanı görevine yapmamıştır. Yağları kullanan aşçımız yapmamış, bunu kullanmaya devam etmiş. Bu şekilde haber çıkmasından gocunacak, saklayacak değiliz. Bu şekilde ifade edilebilir. Ben bunun bu şekilde ifade edilmesini de isterim zaten\" dedi.

ŞİKAYETLE ORTAYA ÇIKTI
PAÜ Tıp Fakültesi Hastanesi\'nde 2006-2014 yılları arasında yemeklerin ihaleyle alındığını, 2015 yılında ihalede verilen teklifleri yüksek bulan dönemin yönetiminin yemek işini kendi imkanlarıyla yapmaya karar verdiğini belirten Bağ, \"2015 yılında ihaleye çıkılmış, ihale miktarının tahmini bedelden yüksek olduğu öngörülerek ihale iptal edilmiş, yaklaşık maliyetinde yüzde 35 üzerinde olduğu söylenmiş, yemeğin de kurum tarafından yapılması öngörülmüş, üretimine başlanmış. Maliye Bakanlığı\'na 83 kişilik elemanın çalıştırılması yönünde izin yazısı yazılmış, cevap gelmemiş, 2016 yılında yazı tekrarlanmış, yine cevap gelmemiş. Ama yemeğin kurum tarafından üretilmesine devam edilmiş. Bu yıl 30 Mart\'ta bir kişi Pamukkale Üniversitesi\'nde izinsiz ve usulsüz olarak personel çalıştırıldığı yönünde şikayette bulunuyor. Maliye Bakanlığı inceleme başlatıyor. Bu konuyu YÖK Denetleme Kurulu\'na sevk ediyor. YÖK Denetleme Kurulu da inceleme sürecini başlatıyor. Bizim de bu durumdan haberimiz bu şekilde oldu. Bize izin verilmediği için ihaleye çıkmak zorunda kaldık\" dedi.

\'TÜRK GIDA KODEKSİ\'NE UYMAYAN GIDALAR KULLANMIŞLAR\'
Yaptıkları incelemede yapılan işin uygun olmadığını gördüklerini söyleyen Rektör Prof. Dr. Bağ, \"Çünkü yataklı hastaneler için belirli bir yönetmelik var. SKS yemekhanesinde üretilmekte olan yemek, hastanede verilmesi gereken yemek standartlarına uygun değil. SKS ile yapılan protokolde de denetime yönelik ve standartlara uyulmasına yönelik yaptırım uygulayıcı hükmün olmadığını görüyoruz. Hastaneden yüzlerce şikayet alındığı da kayıtlarımızda yer almakta. Ayrıca yapılan denetimlerde de Türk Gıda Kodeksi\'ne aykırı yağlar ve benzeri gıda maddelerinin kullanıldığını, bunlara el konulduğunu görmüş olduk, bunlara imha kararı verilmiş. Biz de bu işlemleri yürütenlerle ilgili bizim idari kadrodaki elemanlara yönelik soruşturma sürecini başlattık. Bu ciddi bir durum. Türk Gıda Kodeksi\'ne uygun olmayan ürünlerin özellikle hastane gibi çok önemli bir yere yemek vermiş olması kabul edilebilir bir durum değil\" diye konuştu.

\'YÖK SORUŞTURMA BAŞLATTI, BİZ DE İHALEYİ YAPTIK\'
İhale bedeli hakkında da bilgiler veren Prof. Dr. Bağ, Sağlık Kültür Spor Daire Başkanlığı aracılığıyla hastanenin yemeklerinin verilmesi sırasına 2014 yılında 3 milyon 893 bin, 2015 yılında 5 milyon 71 bin, 2016 yılında 7 milyon 273 bin lira maliyet oluştuğunu belirterek, \"2017 yılında biz 9 ayda  6 milyon 910 bin lira ödeme yapmışız, SKS bünyesinde kendi yemekhanemizde. Geri kalan üç ay içinde yemek üretmeye devam etseydik, 9 milyon 213 bin lira olacaktı. Biz daha ucuz yapalım diye bir şey yoktu. Maliye Bakanlığı bu süreci \'durdurun\' dedi. YÖK soruşturma başlattı, biz de ihaleyi yaptık. Ayrıca üniversite yemek verirken kurumun maliyetlerine üretimde harcanan doğalgaz, elektrik, su, temizlik maddeleri yok. Bunlar hep üniversitenin bütçesinden karşılanmış. Bu bütçe yemek hizmetlerinde kullanılamaz. Bununla ilgili de inceleme başlattık. Buradaki zararı ilgililere yansıtacağız\" dedi.

\'ATOM KARINCA YA DA SÜPERMAN REKTÖR DEĞİLİM\'
Yemeklerin üniversite tarafından hazırlandığı dönemde aynı mutfağın kullanıldığını, öğrencilerin, personelin, hastaların aynı mutfaktan çıkan yemekten yediğini belirten Prof. Dr. Bağ, \"Bununla ilgili yasal işlemleri başlattık, gerekli tedbirleri aldık. Bu yemekler ayrı mutfakta pişiriliyor, bunun da belgelerini sunduk. Bu bir gıda terörüdür, böyle iddia ediyorum. Geç kaldığımızı da söylüyoruz. Geldiğimiz günden beri birçok konuda işlem yapıyoruz. Bize verilen bilgiler her şey güzel, her şey yolunda, yemeği kendimizi yapıyoruz. Her şey yolunda devam ediyoruz şeklindeydi. Bir Rektör olarak mutfağa girip, yemeği nasıl pişiriyorsunuz, nasıl gıda kullanıyorsunuz diyecek, faturaları inceleyecek değilim. Böyle bir rektör mü bekliyorsunuz. Bu olayla bir tüm belgeleri istedik. Biz her şeyi hem YÖK Denetleme Kurulu\'na, hem Sayıştay denetçilerine sunuyoruz. Bu bir görev ihmali değildir, bu üniversitemizin her bir noktasında görevliler vardır. Bunu da Rektör yapsın, onu da Rektör yapsın. Ben Atom Karınca ve Süperman Rektör de değilim. Belli özelliklerimiz, yeteneklerimiz var. Rektör, gidip yemekhanede aşçılık yapacaksa, siz onu da farklı şekilde yazarsınız. Bana sunulan belgelerle devam etmek durumundayız. Belli bir kurumsal plan içerisinde olur. Biz burada tesadüflerle kurum yönetmiyoruz. Yasamız, yönetmeliklerimiz var. Yönetmeliklere uygun yapılıyor. Uygun yapılmayan her iş devletin denetim mekanizmasına katılacaktır ve hesabı sorulacaktır\" şeklinde konuştu.

\'SORUŞTURMAYI NEREYE GİDERSE GÖTÜRECEĞİZ\'
Konuyla ilgili üniversite yönetimi olarak soruşturma başlattıklarını, konunun tüm detaylarıyla inceleneceğini söyleyen Prof. Dr. Bağ, 2 Kasım 2016\'da Pamukkale Üniversitesi yemekhanesinde, İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü ekipleri tarafından yapılan denetimde 230 litre zeytinyağı ve 1674 litre ayçiçeği yağına el konulduğuna ilişkin tutanakları da gösterdi. Olayı örtbas etme gibi bir durumu olmadığını söyleyen Prof. Dr. Bağ, \"Türk Gıda Kodeksi\'ne uygun olmadığı için el konulmuş. Ben gıda uzmanı değilim, gıdacılar cevaplanmalı diye düşünüyorum. Şu anda bir vaka ortaya çıkmış durumda. Bunu tespit ettiğiniz anda işleme başlarsınız. İdari soruşturma başlattım, detaylı olarak araştırılacak, gerekirse suç duyurusunda bulunuruz. Öncelikle ihmal boyutunun ortaya çıkarılması gerekir. Daha öncesinde araştırma yapmamıştık, bu süreç bizim ihaleye çıkma süreceğimiz maliye bakanlığına ve YÖK denetleme kuruluna yazılan yazıyla başlamış durumda. İyi ki de böyle bir iş olmuş diyorum ben. Ben rektör olarak gidip yemekhanede faturaları karıştıracak değilim. Burada görev dağılımı var. Hiyerarşik yapı içerisinde onlar sorumlu. Biz sorumlulara ilişkin gerekli incelemeyi başlattık. Örtbas edelim diye bir durumumuz yok. Kamu zararının doğduğu noktalar inceleniyor. Özel bütçeye yüklenen yük var. Fiyat artırımı yapmamışlar, özel bütçeye belli bir meblağ yüklenmiş. Nereye kadar gidecekse götüreceğiz. Bir yerinde keselim de, birilerini kollayalım gibi niyetimiz zaten olmayacak. Aynı mutfaktan hasta da yemiş, hocalar, öğrenciler yemiş, hepimiz yemişiz\" dedi.

\'BEN İŞİMİ DOĞRU YAPIYORUM\'
Konuyu TBMM\'ye taşıyan CHP milletvekili Melike Basmacı\'yı da eleştiren Rektör Prof. Dr. Bağ, \"Gerçekleri tam öğrenmeden TBMM kürsüsünden bunu ifade edersek, sorumluluk benim mi olur, ifade edenlerin mi? Ben TBMM kürsüsünden ifade edilmek tercihinde bulunmadım. Birçok olumlu şeyler yapmamıza rağmen bunlar görülmüyor. Ama yaptığımız hizmet için biz denize atalım, balık bilmezse halık mutlaka bilecektir diyoruz. Benim genel prensibim bu. Ben işimi doğru yapıyorum. Benim evim kerpiçten ama, evi camdan olanlar benim evimi sürekli taşlıyor. Önce kendi evlerini korumaya alsınlar. Ben bu üniversiteyi yönetmeliklerle, yönergelerle yönetiyorum. Karşılığı olmayan hiçbir iş yapmıyorum. Yasa ve yönetmeliklerin kıyı ve köşesinden geçeyim de kitabına uydurayım diye bir tarzım olmayacak\" diye konuştu.

\'BUNDAN SONRA OLMAYACAK, SÖZ VERİYORUM\'
Rektör Bağ, ihalenin üç yıl için 32 milyon 500 bin liraya verildiğini, ihaleye 9 firmanın katıldığını, şartname gereği yenen öğün kadar ödeme yapılacağını, ihalenin gerçekleşmesinin ardından bir ayda yenen öğün miktarının da 66 binden 74 bine çıktığını söyledi. Bağ, bundan sonra öğrenci yemekhanesinde ve diğer birimlerde sağlığa aykırı gıda maddelerinin kullanılmayacağını da belirterek, \"Bundan sonra öğrenci yemekhanesinde, personel yemekhanesinde böyle bir şey olmayacak. Olduğunda da kişilerin neyle karşılaşacaklarını kendileri biliyor. Denetimimiz sıklaşacak. Ben söz veriyorum. Öncesi benim bildiğim bir konu değil\" dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
- Rektörün açıklamaları
- Üniversiteden görüntü
- Yemekhaneden görüntü
- Öğrencilerden görüntü
- Hastaneden görüntü

Haber: Osman Nuri BOYACI- Kamera: Ramazan ÇETİN / DENİZLİ, (DHA)

====================================================

Şanlıurfa Valisi, kanaat önderleriyle buluştu

Şanliurfa Valisi Abdullah Erin, kent merkezi ve ilçelerindeki aşiretlerin ileri gelenleriyle yemekte bir araya gelerek istişare toplantısı yaptı.
Bir otelde verilen yemeğe Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin, 20.Zırhlı Tugay Komutanı Tuğgeneral Mustafa Hakkı Köseali, İl Jandarma Komutanı Albay Nuri Öztürk, Cumhuriyet Başsavcısı Vekili Orbay Bahri Ulgar, Vali Yardımcısı Tarık Açıkgöz, İl Emniyet Müdürü Veysel Tipioğlu, İl Müftüsü İhsan Açık, Vali Danışmanı Reşat Uzun ile kanaat önderleri ve aşiret ileri gelenleri katıldı. Yaklaşık 200 kişinin bulunduğu toplantıda konuşan Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin, Türkiye’nin içinde bulunduğu uluslararası siyasi pozisyon, sınır komşumuz ülkelerde yaşanan savaşlar ve buna karşı Türkiye Cumhuriyeti’nin tutumu hakkında bilgiler verdi. Şanlıurfa’nın, Türkiye’nin ve dünyanın en kritik, stratejik ve hassas noktasında yer aldığını ifade eden Vali Erin, “Şanlıurfa halkının ve aşiret liderlerinin birlik ve beraberliğin yanında, bayrağımızın yanında, milletimizin istiklali ve istikbalinin yanında yer aldığını tarihteki konumuna da baktığımızda görüyoruz.ödedi.
Şanlıurfa’nın yeni ve güçlü Türkiye Cumhuriyetini inşa etme yolunda en ağır yükleri yüklenmiş illerden bir tanesi olduğunu kaydeden Vali Erin, “220 kilometre boyunca ateş topuna çevrilmiş Suriye’deki o topraklar hemen yanı başımızda. Aslında üçüncü dünya savaşının Irak ve Suriye’de cereyan ettiğini, bu savaşın devletler eliyle vekâlet şeklinde yürüdüğünü biliyoruz. Bu savaş Suriye’deki Arapların veya Kürtlerin savaşı değil. O savaşın Amerika’nın, Rusya’nın, İsrail ve İngiltere’nin savaşı olduğunu biliyoruz. Vekâlet vermek suretiyle türettikleri örgütler vasıtasıyla bizlerin toprağında bu savaşı icra etmeye çalışıyorlar. Biz bunların hiç birine oyuncak olmayacağız. Müdafaayı sadece kendi sınırlarımız içinde değil, gerektiğinde bir gece ansızın Irak’a, Suriye’ye, gerektiğinde çok uzaklarda milletimizin çıkarına zarar verecek gelişmeleri engellemek için müdahale edeceğiz.öşeklinde konuştu.
Şanlıurfa’nın eğitim alanında önemli sayıda dersliğe ihtiyacı olduğunu, taşımalı eğitimin ve ikili eğitimin en kısa sürede sonlandırılması için yapılan çalışmaları değerlendiren Vali Erin, 2017 yatırım programına ilave 500 milyon TL ek kaynak temin ettiklerini ve bu yıl 5 binden fazla dersliğin eğitim öğretim hayatına dâhil edileceğini belirtti.
Vali Erin’inin konuşmasının ardından toplantıya katılan aşiret önderleri sorunlarını dile getirdi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------------------------------
- Toplantıya katılanlar
- Vali Abdullah Erin açıklama yapması  
- Toplantıda söz hakkı alanlar
- Genel ve detay görüntüler

Haber:Kamera: Ali LEYLAK-ŞANLIURFA - DHA)

====================================================

Profil borularının içinden 21 bin 920 paket kaçak sigara çıktı

ŞANLIURFA’da polisin bir depoya düzenlendiği operasyonda, sac profil boruların içersine gizlenmiş 21 bin 920 paket, kaçak sigara ele geçirildi.
Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Evren Sanayi Sitesi\'nde kaçak sigara olduğu belirlenen bir depoya baskın düzenledi. Ekiplerin depoda yaptıkları aramada sac profil boruların içine gizlenmiş 21 bin 920 paket gümrük kaçağı sigara ele geçirilirken adı açıklanmayan işyeri sahibi ise gözaltına alındı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
------------------------------------
- Depoda arama yapan polis
- Sac profil içinde ele geçirilen sigaralar  
- Genel ve detay görüntüler

 Haber:Kamera: ŞANLIURFA - DHA)