MAZGALI OLMAYAN SU KANALINA DÜŞEN 3.5 YAŞINDAKİ ESMA YAŞAMINI YİTİRDİ
ELAZIĞ\'ın Karakoçan ilçesinde oturan 3.5 yaşındaki Esma Kali, misafirliğe gittiği Sarıcan beldesindeki dedesinin evinin yakınındaki parkta oynamaya giderken düştüğü su kanalında yaşamını yitirdi.
Karakoçan ilçesi oturan ve bir parkta çaycılık yapan Fikri Kali’nin üç çocuğundan biri olan 3,5 yaşındaki Esma Kali\'yi, annesi Sarıcan beldesinde oturan dedesi Hacı Ramazan Kali’nin evine gönderdi. Dedesinin evine yakın oyun Subaşı mahallesindeki oyun parkına dün oynamaya giden minik Esma, parkının hemen yanında geçen ve üzerinde mazgal bulunmayan su kanalına düştü. Kali, kanaldan çıkmayı başaramazken, akşam Esma\'nın eve dönmediğini fark eden dedesi ve baba annesi kendisini ararken, onu su kanalında buldu. Esma\'nın morardığını ve nefes almakta zorlandığını gören ailenin Karakoçan Devlet hastanesine kaldırılan minik Esma, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak yaşamını yitirdi.
Minik Esma Kali\'nın cenazesi yapılan otopsinin ardından Sarıcan Beldesinde gözyaşları arasında toprağa verildi.
Görüntü Dökümü:
-Oyun parkı ve yanından geçen su kanalı
-Üstü açık olan ve Esma\'nın ölümüne neden olan su kanalından görüntüler
-Parktan genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Nursel ŞENGEZER/KARAKOÇAN,(Elazığ),(DHA)-
===================================================
KARACİĞER HASTASI ZEYNEP, KARNESİNİ EVDE ALDI
VAN\'ın Başkale ilçesinde yaşayan ve karaciğer yetmezliği hastalığı nedeniyle okula gidemeyen Zeynep Geçit (13) karne heyecanını eğitim gördüğü evinde yaşadı. 4\'üncü sınıf öğrencisi Zeynep\'in karnesini Kaymakam ve Belediye Başkan Vekili Abdulselam Öztürk, evinde ziyaret ederek verdi.
Başkale ilçesine 20 kilometre uzaklıkta bulunan Aşalan Mahallesi\'nde yaşayan 4\'üncü sınıf öğrencisi Zeynep Geçit, 4 yıl önce karacieğer yetmezliği hastalığına yakalandı. Hastalığı nedeniyle okula gidemediği için evinde eğitim gören Zeynep, bugün karne heyecanı yaşadı. Başkale Kaymakamı ve Belediye Başkan Vekili Öztürk, Geçit ailesini ziyaret ederek, öğrenciye karnesini verdi. Büyük mutluluk yaşayan Geçit ailesi, kızlarına ders anlatan öğretmenleri ve karne gününde kendilerini yalnız bırakmayan Kaymakam Öztürk\'e teşekkür etti. Geçit\'e çeşitli hediyeler veren Kaymakam Öztürk, babası Ertan ve annesi Nurcan Geçit ile bir süre sohbet etti.
Görüntü Dökümü
--------------------------
Karnenin evde verilmesi
Konuşmalar
Hediyeler verilmesi
Genel ve detay
Engin ERTÜRK/BAŞKALE (Van), (DHA)
=================================================
MEB Müsteşarı Tekin, ortaokul öğrencilerine karne dağıttı(2)
ORGAN NAKLİ OLAN ESRA\'YA KARNESİNİ EVDE ALDI
Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Tekin, organ nakli olan ve babasının verdiği karaciğer ile hayata tutunan bu yüzden eğitimini evinde sürdüren Esra Gökmen\'in karnesini öğrencinin evine giderek verdi. Heyecan ve mutluluk yaşayan Gökmen ailesi, kızlarına ders anlatan öğretmenlerine teşekkür etti. Tekin, böyle bir öğrenciye karne vermekten dolayı mutlu olduğunu belirterek, Milli Eğitim Bakanlığı olarak evde eğitim gören çok sayıda öğrencinin de bugün karne sevici yaşadığını söyledi. Tekin, \"Türkiye\'de şu anda 16 bin öğrenciye evde eğitim veriliyor. Okula gidemeyen bin küsur öğrenciye de hastanelere giderek eğitim veriyoruz. Bunlar devlet olarak zaten bizim görevimiz. 16 bin öğrenciye Esra gibi eğitim veriyoruz. Öğretmenlerimiz, evlere veya hastanede tedavi gören öğrencilere gidip derslerini anlatıyor. Bunlar çok önemli imkanlar. Dünyanın birçok ülkesinde olmayan imkanlar bunlar\" diye konuştu.
Anne Havva Gökmen de kızının karnesine kavuştuğu için çok mutlu olduğunu dile getirdi.
Görüntü Dökümü
--------------------------
Tekirdağ\'in eve gelmesi
Tekin\'in Esra\'ya karnesini vermesi
Aile sohbet
Tekin\'in konuşması
Detaylar
Haber-Kamera: Ruhan YALÇIN/TEKİRDAĞ,(DHA)
================================================
BİR HARF YÜZÜNDEN EMEKLİ OLAMADI, 27 KEZ DAVAYA GİRDİ
MANİSA\'da aynı iş yerinde çalışan Alime Çoşkun ile Halime Coşkun\'un isimleri kayıtlarda karışınca, iki kadın emekli olma hakkı kazanmalarına rağmen emekli maaşı alamadı. Mağdur olduğunu söyleyen Alime Çoşkun, bir harf yüzünden 7 yıldır mahkemelerde uğraştığını belirterek, 27\'nci duruşmaya girdiklerini ve kendisinin emeklilik davasına bakan ilk hakimin bile emekli olduğunu söyledi.
Yunusemre ilçesi Akçaköy Mahallesi\'nde yaşayan 54 yaşındaki Alime Çoşkun, 1991 yılında çalışmaya başladığı TEKEL işletmesi\'nde diğer kadın çalışan Halime Coşkun ile isim benzerliği nedeniyle 7 yıldır emekli olamadıklarını söyledi. Alime Çoşkun, eskiden birlikte çalıştığı ve soy ismi neredeyse aynı olan Halime Coşkun ile sadece ismin başındaki \'H\' harfi karışıklığı yüzünden sorun yaşandığını belirtti. Başından geçenleri anlatan Alime Çoşkun, şöyle dedi:
\"Ben 1991 yılında işe başladım, benimle birlikte bir kadın daha vardı. Onun ismi Halime Coşkun. Biz ilk başlarda bilmiyorduk. Daha sonra iş yerinde isim karışıklığı olduğunu söyleyip çağırdılar. Sonra iş yerinde bu karışıklığın düzeldiğini söylediler ancak düzelmedi. Paramı alamadığım zaman oluyordu. Çalışırken bu hata düzeltiliyordu ancak şimdi kayıtları kimse düzeltemiyor ve ben emekli olamıyorum. Halime Coşkun şuanda çalışmaya devam ediyor ve o da emekli olamıyor. 2012 yılında emeklilik dilekçemi verdim ve \'sen emekli olamazsın\' dediler. O günden bu yana uğraşıyoruz ama yok olamadık, dünyam yıkıldı. Gitmediğim hastane kalmadı, psikolojim bozuldu. Ruh Sağlığı Hastalıkları Hastanesi\'nde tedavi gördüm. Herkes emekli oldu, beni soran kimse yok.\"
\'CUMHURBAŞKANI\'NDAN YARDIM İSTİYORUM\'
Artık emekli olacağına inanmadığını söyleyen Alime Çoşkun, sözlerini şöyle sürdürdü:
\"Zaten emekli olamayacağım, umudumu kestim. Diğer arkadaş da çok mağdur. Bu kadar zor mu bunu ayırmak? Ben attığım imzaları ayırt edebiliyorum, yıllardır bilirkişiler bunu ayıramıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan\'dan yardım istiyorum. Ben emekli olmak istiyorum. Benim duruşmama giren savcılar, hakimler vardı, onlar emekli olmuşlar. Acaba onlar \'bir kadın vardı, o emekli oldu mu\' diye düşünüyorlar mı? Hiç beni düşünen var mı?\"
\'EMEKLİ PARAMLA BİR SÜRÜ HAYALİM VARDI\'
Dava sürecinin 7 yıldır sürdüğünü ifade eden Alime Çoşkun, çalışırken isim karışıklığının olduğu ilk dönemlerde Sosya Sigortalar Kurumu\'na bu durumu bildirdiklerini, kurumdan da \'Bir sorun yok\' cevabını aldıklarını anlattı. Alime Çoşkun, şunları söyledi:
\"Ben onlara inandım, bilseydim çalışırken dava açardım. Hiç bu durumda olmazdım. Verdikleri yazı hala var. Mahkemeye çok gittim, bundan sonra adliyenin yüzünü görmek istemiyorum. Ben herkes gibi çalıştım. Bir H harfi yüzünden emekli olamıyorum. Bunu çözemiyorlar. Çok zor geçiniyoruz. Emekli paramla bir sürü hayalim vardı, hayallerimin hepsi bitti\" dedi.
Alime Çoşkun\'un oğlu Murat Çoşkun 7 yıl içinde 27\'nci davaya girdiklerini belirterek, \"Annemin emeklilik davasına ilk bakan hakim şuanda emekli oldu. Annem daha emekli olamadı. Biri çıksın anneme \'sen emekli olamıyorsun desin\'. Psikiyatri ilaçları kullanmaya başladı. Biz, devletten yardım istemiyoruz, hak edilen bir şeyi istiyoruz. SGK ile görüştük, konuyla ilgilendiklerini söylediler. Ancak olayın davalık olduğunu, mahkeme kararının beklendiğini söylediler. En son mahkemede hakim ya da savcıyı hiç görmedik. Hastalanmış. Yerine gelen nöbetçi hakim \'sizin dosyasına ben karar veremem\' diyor. Bir önceki hakim FETÖ\'den cezaevine girmiş, vekil olarak gelen hakim \'ben karar veremem, gerçek hakim verir\' diyor. Gerçeği hangisi, sahtesi hangisi, bizim kafamız karıştı\" diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
- Alime Çoşkun\'un konuşması
- Oğlu Murat Çoşkun\'un konuşması
- Alime Çoşkun evinde çalışırken dikiş dikerken görüntü
- Alime Çoşkun\'un satmak için ağaçtan erik toplaması
- Genel ve Detay görüntü
Haber- Kamera: Nermin UÇTU- İlker KILIÇASLAN / MANİSA, (DHA)
=======================================================
MUHARREM İNCE: BİR TANE FABRİKA AÇMADI, ŞİMDİ KIRAATHANE AÇACAKMIŞ
CHP\'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, Karabük mitinginde yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Erdoğan\'ı eleştirdi. İnce, \"Türkiye\'de 16 yılda bir tane fabrika açmadı. Var olanları sattı. Şimdi kıraathane açacakmış, oturacakmışız, kekler, çaylar bedavaymış, kitap okuyacakmışız. Bedava kek yemek istiyorsanız Erdoğan\'a oy verin. Fabrikada çalışıp ekmeğinizi kazanmak istiyorsanız bana oy verin\" dedi.
CHP\'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, Karabük\'te Kent Meydanı\'nda vatandaşlara hitap etti. Muharrem İnce, Cumhurbaşkanı Erdoğan\'ın \'Millet Kıraathaneleri\' vaadini eleştirerek, \"Ben meydanlarda \'aş, çocuklara iş, tencerede et\' diyorum; o gelmiş meydanlarda \'Kıraathane açacağım\' diyor. Aklımdan iki şey geçiyor. \'Acaba\' diyorum \'Bunun yanında FETÖ\'cüler mi var?\' İkincisi de bıktı bu artık da \'Şu işi Muharrem İnce alsın da kurtulayım bu işten\' mi diyor? Kıraathane açacakmış. \'Ben fabrika açacağım\' diyorum, o \'Kıraathane\' diyor. Ben \'Gençlere iş\' diyorum. O bedava kek verecekmiş. Yani diyor ki; \'Ey milletim sizi de bu seçimde kekleyeceğim\'. Böyle bir şey gerçekten inanılır gibi değil. Türkiye\'de 16 yılda bir tane fabrika açmadı. Var olanları sattı. Şimdi kıraathane açacakmış, oturacakmışız, kekler çaylar bedavaymış, kitap okuyacakmışız. İnternetten haberin yok mu senin? İnternet bağlatacak mısın? Vikipedia\'yı açacak mısın? Bunlar yok. Orada bedava kek yiyebilecekmişiz. Bedava kek yemek istiyorsanız Erdoğan\'a oy verin. Fabrikada çalışıp ekmeğinizi kazanmak istiyorsanız bana oy verin\" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan\'ı bir televizyonda tartışmaya davet eden Muharrem İnce, şunları kaydetti:
\"Meydanlara geliyor diyor ki \'Şehir hastanelerini Muharrem İnce beğenmiyor\' diyor. \'Buralar çok güzel. Müşterisi de çok olacak\' diyor. Lafa bak, hasta müşteri midir? Diyor ki \'Muharem İnce proje anlatmıyor, Muharrem İnce meydanlarda geziyor\' diyor. Bay Erdoğan, Bay Recep sana sesleniyorum; Yüreğin varsa, cesaretin varsa, bilgin varsa istediğin bir televizyonda karşıma çık. Ben \'uzay madenciliği, kuantum, gelecek\' diyorum, \'çocuklara aş, iş\' diyorum, \'robot koordinatörlüğü\' diyorum. 20-30 yıl sonrasını düşünerek diyorum. Siyasetçi ile devlet arasındaki fark odur. Siyasetçi gelecek seçimi düşünür. Devlet adamı gelecek nesli düşünür. Gel bir kanala istediğin yandaş gazetecileri de al, ekonomi tartışalım. Hani bana \'çırak\' diyorsun ya, orada göstereyim usta kim, çırak kim? \'Eğer ekonomi tartışmak istemiyorsan, sanayiyi, dış politikayı, eğitimi tartışalım\' demiyorum; zaten tartışamazsın. Benim karşıma çıkacak cesareti var mı? \'Diploması varsa çıkar\' diyor biri. Olan var olmayan var, onu söyleme. Üniversite diploması olmaması ayıp değil, olmadan \'Var\' demesi ayıp. Yandaş bir gazeteci açıklama yaptı, \'Vardı da FETÖ\'cüler çaldı\' dedi. FETÖ\'cüler de \'Çalmaya gittik de bulamadık\' dedi.\"
Bugün öğrencilerin karne aldığını, kendisinin de bir öğretmen olduğunu belirten Muharrem İnce, Cumhurbaşkanı Erdoğan\'a not verdiğini söyleyerek şöyle dedi:
\"Biz dedik ki \'Ramazan ve Kurban bayramında emeklilere birer maaş verelim\'. Bizden çaldılar projeyi ama eksik çaldılar. 1000\'er lira dediler. 500 alan var, 600 alan var, 700 alan var. Durumun böyle olacağını biliyorduk. Meclis\'e Plan Bütçe Komisyonu\'nda önerge verdik, reddedildi. Yani burada bile dürüst olmadılar. Bu Ramazan ayında bile emeklilere yalan söylediler. Bugün çocuklar karne aldı. Ben de bir öğretmen olarak, Erdoğan\'a bir iki not vereyim: Ekonomi bilgisi sıfır, tarım bilgisi sıfır, Türkçe sıfır. Çünkü \'CEHAPE\' diyor, \'MEHAPE\' diyor, öyle olmaz. CEHEPE olur, MEHEPE olur. İyi olan dersleri de var: Kandırılma 10 üzerinden 10, FETÖ\'ye destek 10, işsizlikle mücadele 0.\"
\'FETÖ KANDIRDI, APO KANDIRDI, OBAMA KANDIRDI\'
Muharrem İnce, \"Erdoğan diyor ki \'FETÖ bizim dönemimizde büyüdü.\' Senin zamanında büyüdüyse Bank Asya\'ya 100 lira yatırdı diye gariban memurlardan ne istiyorsun? En büyük FETÖ\'cü sensin, büyüten sensin, kendin söylüyorsun. Bir gün \'Kandırıldım\' diyor. Bir gün \'Kandırılmadım\' diyor. FETÖ kandırdı, Apo kandırdı, Barzani, Obama kandırdı. Sonra çıkmış diyor ki \'Rabbim benin affetsin\'. Ben de diyorum ki \'Rabbim onu affetme\'. Ben de öyle dua ediyorum.\"
\'APOLET\' TARTIŞMASI
Muharrem İnce, \'apolet sökme\' tartışmaları ile ilgili olarak ise şunları söyledi:
\"Bu süreçte bir de başka tartışma var. \'Apolet sökersin, sökmezsin\' tartışması. Birincisi, iftar yemeğine paşa katılabilir. Sakınca yok. İkincisi, üniforma ile katılır sakınca yok. Erdoğan beni eleştirirken paşa alkışlayamaz. Onu emekli ederim. Hiç şansı yok. \'Ben onun da paşasıyım\' diyor. Arkadaş kantin asteğmenliğinden paşalığa terfi etti. Dediğimin arkasındayım. Türk Silahlı Kuvvetleri mensubu siyasetin içinde olamaz. Siyasi partilerin rakiplerini eleştirdiği sofrada alkış yapamaz. Yaparsa 30 Ağustos\'ta gönderirim onu. Başarılı bir paşaymış olabilir. Başarılıysa yaptığı görevden ödül veririm. Türkiye sahipsiz değil. Balkanlar\'ı kaybetmemizin sebebi ordunun siyasete girmesidir. Bir gün Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak, Atatürk\'e der ki: Şu iki bakanın yaptıklarını beğenmiyorum. Atatürk demiştir ki önce o üniformayı çıkar eleştirini öyle yap.\"
\'EN BÜYÜK VAADİM; SİZİ GÜLÜMSETECEĞİM\'
İnce, \'huzurlu bir ülke\' vaat ederek, \"Cumhurbaşkanı olduğumda saraya falan gelirseniz ben sarayda oturmayacağım. Çankaya Köşkü\'nü kullanacağım. Atatürk\'ün kullandığı mekanı kullanacağım. Sarayı ne yapacağız? Gençlere vereceğiz. Bilim merkezi yapacağız orayı. Bir, hemen barışacağız. İki, hızla büyüyeceğiz. Üç, adil bölüşeceğiz. Birinin bir saatte harcadığı paraya diğeri bir sene çalışıyor. Böyle adaletsiz ülkede barış, huzur olmaz. Size en büyük vaadim ne biliyor musunuz? Sizi gülümseteceğim. Huzurlu bir ülkede uyanacaksınız. Burası huzurlu bir ülke olacak. Adam sabah akşam bağırıyor. Ne zaman televizyonu açsam bağıran bir adam var. Bunu bitireceğim\" dedi.
ŞEHİR HASTANELERİ
CHP\'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, şehir hastaneleriyle ilgili de eleştiride bulunarak, şöyle konuştu:
\"2016 yılında devlet 728 milyon kira ödemiş. Kamu binalarını kiralıyor. Yahu bu kadar kira parası vereceğine, yapıp binanın sahibi olsaydın. 2017\'de 901 milyon kira ödemişiz. Bu nasıl biliyor musunuz? Yandaş iş adamına bir AVM yaptırıyor. Onun katlarını devlete kiralıyor. Mesela taşıt kirası 2017 yılında 549 milyon lira. Taşıt kiralamaya para ödemiş. Hani sürekli anlattığın şehir hastaneleri var ya. Meydanlara geliyor, nasıl utanmadan söylüyor şaşırıyorum. \'Muharrem İnce şehir hastanelerini yıkacakmış, köprüleri, camileri yıkacakmış\' diyor. Yani niye yıkayım? Şehir hastanelerine yüzde 70 hasta garantisi verdiler. Yani hasta olmaya mecbursunuz. Köprüden geçmeye mecbursunuz. Havaalanında uçmaya mecbursunuz. 25 yıl kiracı olacaksın. Şehir hastanesi de yüzde 70 dolu olacak.\"
KÖPRÜ TARTIŞMASI
Köprü tartışmasına değinen İnce, \"Geçen diyor ki \'Komünistler köprüyü satacaktı, Özal sattırmadı\' diyor. Allah Allah, yahu bu tartışmayı dün gibi hatırlıyorum. Necdet Calp ile Özal karşı karşıya çıktı. Özal \'satacağım\' dedi. Necdet Calp sattırmadı\" ifadelerini kullandı. İnce, 1983 yılında Necdet Calp ve Turgut Özal\'ın katıldığı bir televizyon programındaki görüntüleri izlettirdikten sonra şöyle devam etti:
\"Özal da satmadı gerçi, yenisini yaptı. Hafızası da kaybolmuş. Abuk subuk şeyler anlatıyor. Bakın ne diyor biliyor musunuz? \'Ben\' diyor \'tek parti döneminde ilkokulda 75 kişilik sınıflarda okudum\' diyor. Cumhuriyet 1923\'te kuruldu. 1950\'de çok partili yaşama geçtik. Yani 1950\'den sonra tek parti dönemi yok. Erdoğan 1954 doğumlu. Tek parti döneminde okumuş, sınıfta 75 kişi varmış. Doğmadan 4 sene önce ilkokulda okumuş. \'Yahu\' diyorum, \'yalancı mı yoksa ince hastalığa tutulup morali bozulunca karıştırdı mı?\' Hangisi acaba? Daha 15 gün var, kesin ince hastalığa tutulur bu. \'Bay Muharrem\' diyor. Sözde beni elitist, seçkinci o noktalara koymaya çalışıyor. Ben sıradan bir köylü ailenin çocuğuyum halk çocuğuyum. Sen de benim gibiydin. İmam hatip lisesinde okurken fakir fukara garip gurebaydın. Ama harama bulaştın. Sen iyisi mi bu emeklilik günlerinde sana söz veriyorum, bir kıraathane kuracağım sana, orada oturacaksın. Hem kitap okursun hem de bedava kek yersin orada.\"
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Mitingden detaylar
-Otobüsün içinden halkı selamlaması
Haber-Kamera: Murat KÜÇÜK-Bülent DİKTEPE/KARABÜK,(DHA)