Erdoğan’dan, Bayburt ve Gümüşhane’ye havaalanı müjdesi (4)
\'İSTESENİZ DE İSTEMESENİZ DE YAPACAĞIZ\'
Türkiye\'ye yönelik 2013 yılından itibaren gözle görülür, siyasi, diplomatik, ekonomik hatta askeri taarruz başladığını ifade eden Erdoğan şöyle konuştu:
\"Başımıza gelenler birazda bundan geliyor. \'Haddinizi bilin. Ne demek yani ilk 10\'a gireceksiniz. Biz size müsaade ettik mi?\' işte bundan rahatsız oluyorlar. Türkiye kendi uçağını yapacak, SİHA\'sını, İHA\'sını yapacak. \'Yapamazsınız biz size vereceğiz\' Yapacağız, yapacağız, isteseniz de istemeseniz de yapacağız. Yaptık ve yapıyoruz. Dikkat edin 2010 yılından sonra özelikle de 2013 yılından itibaren ülkemizde gözle görülür, bir siyasi bir diplomatik, ekonomik hatta askeri taarruz başlamıştır. Bizi 17-25 Aralık gibi sofistiki operasyonlarla, Gezi gibi toplumsal tahriklerle, Çukur eylemleri gibi bölücü provokasyonlarla, DAEŞ saldırıları gibi sinsi yöntemlerle durduramadıklarını görenler işi 15 Temmuz\'a kadar vardırdılar. FETÖ davalarında da görüyoruz ki, bu yapı öyle bir kurgulamış ki, bu örgütün bizim insanlarımızın eseri olması mümkün değil. Tabanı ibadet, ortası ticaret tavanı ihanet. Böyle bir yapı. Tıp ki bir matruşka gibi açtığınız kapının ardından yeni bir kapı çıkıyor. Tıp ki bir labirent gibi girdiğiniz hiç bir yol sizi faillere götürmüyor. Bu karmaşık yapı bize FETÖ\'nün gerçek amacını bize çok daha iyi anlatıyor.\"
\'FETÖ NEYSE DAEŞ O DUR\'
DAEŞ, PYD ve FETÖ gibi terör örgütlerinin aynı fabrikada üretildiğini kaydeden Erdoğan şunları söyledi: \"Burada bir kez daha ifade ediyorum. DAEŞ neyse PYD o dur. PYD neyse FETÖ o dur. FETÖ neyse DAEŞ o dur. Hepsi de aynı fabrikada üretilmiş sadece ambalajları ve etiketleri farklı. Her şey gün gibi ortadadır. Kimse kusura bakmasın Cumhuriyet döneminde defalarca yapılan bir hatayı biz bugün tekrarlamayacağız. Kendi ikbalimiz uğruna ülkemizin ve milletimizin geleceğini heba etmeyeceğiz. Tehditlere boyun eğip istiklalimiz ve istikbalimizi tehlikeye atmayacağız. Milletle ya adam gibi yaşayacağız ya da adam gibi mücadelemizi verip neticesine katlanacağız. Terörle mücadele ve sınır ötesi operasyonlarda 15 Temmuz\'da verdiğimiz şehitlerimize, bu uğurda gazi olan kahramanlarımıza olan borcumuzu başka türlü ödeyemeyiz. AK Parti\'nin millete olan sorumluluğu seçime kadar değil kıyamete kadardır. Bunun için her seçim bizim için bir imtihandır. Ülkemizin içinden geçtiği kritik dönemde 2019 seçimlerine çok daha fazla önem vermemizi gerektiriyor.\" Kongrenin ardından Erdoğan Gümüşhane Valiliği ve Belediye Başkanlığı\'nı ziyaret etti.
GÖRÜNTÜ VERİLDİ
Haber: Haber: Muhammet KAÇAR Kamera: Osman ŞİŞKO / BAYBURT (DHA)
========================================
Bozdağ\'dan NATO tatbikatı tepkisi: Büyük bir rezalettir, kepazeliktir ve alçakça bir tutumdur/EK
\'RIZA SARRAF DAVASI SİYASİDİR\'
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Adıyaman\'da sanayici ve işadamlarıyla düzenlenen toplantının ardından valilik ve belediyeyi ziyaret etti. Bozdağ, Vali Nurullah Naci Kalkancı ve Belediye Başkanı Hüsrev Kutlu\'ndan kente ilişkin bilgi aldıktan sonra Ak Parti Merkez İlçe 6\'ncı Olağan Kongresi\'ne katıldı. Cumhuriyet Spor Salonu\'nda düzenlenen kongrede konuşan Bozdağ, ABD\'de tutuklu bulunan Rıza Sarraf ile ilgili davanın siyasi olduğunu söyledi. Bozdağ, şöyle devam etti: \"Son günlerde ABD\'de devam eden davada ana gündemlerimizden biridir. Rıza Sarraf üzerinden yürütülen soruşturma ve açılan bir dava var. Çok net söylüyorum; bu siyasi bir davadır, hukuksal hiçbir alt yapısı ve dayanağı yoktur. FETÖ terör örgütünün 17- 25 Aralık sürecinde Türkiye\'de yapmak isteyip de başaramadığı, başarısız hukuk darbesinin ABD üzerinden yürütülmesi dışında hiçbir anlam ifade etmiyor. Türkiye\'den adli yardımlaşma talep edipte Türkiye\'den aldığınız belgeler mi, yoksa başka yerlerden aldığınız sözde deliller, dijital veriler, oluşturulmuş deliller mi? Dosyadaki sözde bu delillerin aslı mı var yoksa kopya mı? Bunun üzerinde durulması lazım. Dosyada raporlarda ve diğer evraklarda kimlerin imzası var? \'Rapor var\' diyorlar. O zaman bu raporun altında kimin imzası var? Açıklayın da bütün dünya görsün. Avukatlara dahi bu raporu vermiyorlar.\"
\'TEHDİT EDİYORLAR\'
Dosyadaki sözde delilleri, FBI ajanının doğruluğunu teyit ettiğini söylüyor. Soruyorum, FBI ajanı bu delillerin doğru olduğunu nereden anlamış? FBI ajanındaki deliller ile asılları karşılaştırılarak mı karar verildi, yoksa kendi işkembesinden atarak mı karar verdi? Ortada delil, melil yok. Resmen Türkiye Cumhuriyeti devletine karşı yargı kullanılarak yürütülen siyasal bir operasyon var. Amerikan yargısı tutuklandığı günden beri Rıza Sarraf ve diğerlerini tehdit ederek, \'Dediklerimizi kabul edip altına imza atarsan hemen hürriyet, atmazsan 35 yıl, 140 yıl, 150 yıl hapis cezası alırsın\' diye tehdit ediyorlar. Böyle yargı olur mu? Hukuk devleti diyorlar. Hukuk devleti bu mudur? Siyasal hesaplar yapmak için hiç işlemediği suçu kabul etmesini istiyorlar ve zorluyorlar. \'Türkiye Cumhuriyeti aleyhine ilgili beyanlarda bulun, seninle ilgili kıyaklarda bulunalım\' diyorlar. Bu tür operasyon size de, hesaplarınıza da fayda vermez. Türkiye kendi çıkarlarını koruma konusunda gerekenleri yapmıştır, bundan sonra da yapacaktır.\"
\'17- 25 ARALIK SÜRECİNDE SÖZDE KUMPAS DELİLLERİ FETÖ\'CÜ TERÖRİSTLER VERDİ\'
Rıza Sarraf ile ilgili davada FETÖ\'cülerin yer aldığını ve 17- 25 Aralık sürecinde sözde kumpas delillerinin FETÖ\'cü teröristler tarafından verildiğini ifade eden Bozdağ, \"Türkiye Cumhuriyeti Devleti\'nin İran ile olan ticari ilişkilerinde ulusal ve uluslararası hukuka aykırı en ufak bir işlem yoktur. Bu, FETÖ operasyonun orada sahnelenmesidir. Bu davanın yargıcı da, 17-25 Aralık sürecinden sonra FETÖ\'cü STK\'lar tarafından Türkiye\'ye getirildi. Uluslararası sempozyumda, Türkiye aleyhinde beyanlarda bulunarak FETÖ propagandası yaptı. FETÖ\'nün Türkiye\'ye getirdiği ve ağırladığı, 17- 25 Aralık sürecinde hükümeti eleştirmek için kullandığı hakim, bu davada karar verecek. Siz bu davadan ne bekliyorsunuz. FETÖ\'nün ayakta alkışladığı bir karar vermesi lazım. ABD yargısında FETÖ\'nün nasıl etkin olduğunu gösteriyor. Sözde yargıçlar bu sözde delilleri, FETÖ\'cülerden mi aldı diye sormuyorum. 17- 25 Aralık sürecinde sözde kumpas delilleri FETÖ\'cü teröristler verdi. FBI ajanın şahitliği ile bizi atlatmaya çalışıyorlar. Yahu bizi bir ajanın şahitliği ile atlatamazsınız\" diye konuştu. Konuşmaların ardından tek liste ile gidilen seçimde Hanifi Erdem\'in yerine avukat Mustafa Alkayış Merkez İlçe Başkanlığı\'na seçildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
---------------------------------
- Adıyaman Valiliği
- Bozdağ\'ın valilik ziyareti
- Bozdağ\'ın belediye ziyareti
- Bozdağ\'a hediye verilmesi
- Cumhuriyet Kapalı Spor Salonu
- Saygı Duruşu İstiklal Marşının okunması
- Bozdağ\'ın konuşması
- Genel ve detay görüntüler
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 700 MB
Haber-Kamera: Mahir ALAN-ADIYAMAN,(DHA)
=========================================
Bakan Özlü\'ye sürpriz doğum günü pastası/EK
KONGREDE KONUŞTU
Bakan Özlü, partisinin Karabük Merkez İlçe Başkanlığı kongresinde konuştu. Bakan Özlü, artık küresel bir güç olma hedefini konuştuklarını söyleyerek, \"Türkiye’nin otomobilini, yerli marka otomobilimizi konuşuyoruz. Yerli marka otomobilimizle ilgili, milletimize teşekkürlerimi ve şükranlarımı sunuyorum. Milletimiz, Türkiye’nin otomobilini sahiplendi. Türk milleti, kendi otomobiline kucak açtı. Bu hedefe, bu projeye inandı ve güvendi. Birçok şehrimiz, kurulacak fabrikalar için imzalar göndermeye başladı. Ticaret Odaları, Sanayi Odaları, Sivil Toplum Kuruluşları arasında tatlı bir rekabet oluştu. Bu milli görev için, herkes seferber oldu. Bu yerli marka otomobil konusu 2 Nisan\'da açıklandı. 2 Nisan\'dan bu güne yaklaşık 20 ilimiz yerli marka \'otomobil bizim ilimizde yapılsın\' diye talepte bulundu. Sipariş vermek istiyor vatandaşlarımız. Dolayısıyla bu proje milletimizin sahiplendiği, satın aldığı yerli ve milli bir proje olmuştur. Karabük de yerli otomobil üretim aşamasında değerlendirilecek olan illerden birisidir\" dedi.
\'SATABİLECEĞİMİZ OTOMOBİLİ YAPACAĞIZ\'
Projenin ilk ayağında yerli konsorsiyomun şirketleşme sürecinin tamamlaması gerektiğini belirten Bakan Özlü, \"Bunun için süratle çalışmalar yalıyor. Toplantılarımızı da yaptık. İlk 24 ayda dünya piyasalarında satabileceğimiz modeli belirleyip onun tasarımını yapacağız. Yani biz bir otomobil üretip bunu satmaya çalışmayacağız. Biz satabileceğimiz, piyasalarda yer tutabilecek segmentte, özelliklerde otomobil tasarlayacağız ve bunu satmaya çalışacağız. Dolayısıyla 24 ay tasarım fazıdır, prototip fazıdır. 2\'nci 24 ayda da üretim dönemini planlayacağız. Bu üretim yeri konusu ikinci 24 ayda gündemimizde olacak. Ama şuanda tüm illerimizden bir talep var\" diye konuştu.
\'BİZ BU OTOMOBİLİ YAPACAĞIZ\'
Bakan Özlü, ana muhalefet partisi milletvekillerinin bu projeyi garipser tarzda olduğunu savunarak, \"Bir tek ana muhalefet, her zaman olduğu gibi, bu gururu paylaşma yerine, \'olmaz, yapamazsınız\' nakaratını tekrarladı. Her zaman olduğu gibi, milletimizin duygu dünyasından ne kadar uzak olduklarını bir kez daha gösterdiler. Gerçekten bir özgüven eksikliği gördüm. Maalesef bütçe plan komisyonundaki görüşmelerimizde yerli marka otomobil ile ilgili bir özgüven eksikliği gördüm ana muhalefet partisinde. 15 yıl boyunca biz hep bunu yaşadık. Onlar \'yapamazsınız\' dedi, biz yaptık. Onlar \'başaramazsınız\' dedi, biz başardık. Her ne kadar, ana muhalefet inanmasa da, bin dereden su getirse de, kıskançlığını açığa vursa da; biz bu otomobili yapacağız. Dünyanın her tarafına da satacağız\" dedi.
\'BU BİR SKANDALDIR\'
Norveç\'te NATO\'nun düzenlediği tatbikata da değinen Bakan Özlü, \"İlk Cumhurbaşkanımız Atatürk ve son Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, açıktan ve düşmanca hedef gösterildi. Bu rezaleti, basit bir hata, basit bir olay, özürle geçiştirilecek bir mesele olarak asla göremeyiz. Böyle bir skandalı sineye çekemeyiz. Savunma sanayi müsteşarlığında 25 yıl görev yaptım. Silahlı Kuvvetler, NATO\'da çok yakın çalışmış bir kişi olarak, bu tatbikatlarda her şey önceden planlanır, provası yapılır. Hangi dakika, saniye hangi resim çıkacak, hedef ne olacak bunlar hep belirlenir. Basit bir memurun yapabileceği bir iş değildir. Bu bir skandaldır, rezalettir. Bir kere herkes şunu çok iyi bilmelidir: Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusuna ve Cumhurbaşkanına düşmanlık etmek hiç kimsenin, hiçbir kurumun haddine değildir. Türkiye, böyle ucuz saldırılara boyun eğmeyecek kadar büyük bir ülkedir\" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-----------------------------------
-Salondan detay
-Bakan Faruk Özlü\'nün konuşması
-Bakan Faruk Özlü\'ye tablo hediye edilmesi
Süre:(05.36) Boyutu:(178 MB.)
Haber-Kamera:Bülent DİKTEPE/KARABÜK,(DHA)
===========================================
Erzincan\'daki Ahıskalılar sürgünü unutmadı
AHISKA Türkleri\'nin sürgün edilişinin 73\'ncü yıldönümü Erzincan\'da yaşayan Ahıskalılar tarafından unutulmadı. Düzenlenen anma programında duygusal anlar yaşandı.
Dünya Ahıska Türkleri Birliği Gençlik Kolları (DATÜB) tarafından düzenlenen programa Üzümlü ilçesinde yaşayan çok sayıda Ahıska vatandaşı\'nın yanı sıra Vali Yardımcısı Fatih Acar, Üzümlü Belediye Başkanı Ahmet Sazlı, DATÜB Gençlik Kolları Başkanı İsmihan Kassanov katıldı. Program saygı duruşu ve İstiklal Marşı\'nın okunması ile başlarken, kuran okundu, sürgün yıllarında hayatını kaybeden Ahıskalılar için dua edildi. DATÜB Gençlik Kolları Başkanı İsmihan Kassanov konuşmasında 73 yıl önce yaşanan günleri unutturmamak adına ellerinden geleni yapacaklarını ifade etti. Kassanov, \"73 yıl önce öz vatanından dünyanın dört bir yanına sürülen Ahıskalılar yıllarca vatan hasreti ile yaşadılar. Yıllar sonra Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan\'ın talimatı ile Başbakanlık koordinasyonu ve DATÜB\'ün çalışmaları ile gurbetteki Ahıskalılar Erzincan Üzümlü, Bitlis Ahlat ilçelerine yerleştirildiler. Bizlere desteklerini esirgemeyen herkese teşekkür ediyorum\" diye konuştu. Ardından konuşan Vali Yardımcısı Fatih Acar\'da geçtiğimiz günlerde gelen son kafile ile birlikte Erzincan\'da 2 bin 600 Ahıskalı\'nın iskan edildiğini, yaşam ve barınma ihtiyaçlarının tümünün karşılandığını söyledi. Anma programında daha sonra, İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Yard. Doc. Dr. Ayne Askeroğlu, ODTÜ Sosyoloji Bölümü Araştırma Görevlisi Serhat Keskin, Erzincan Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Burak Arpacı tarafından Ahıska Sürgünü\'nün geçmişi ve yaşananları ile ilgili bilgiler verdiler.
SÜRGÜN
Dönemin Sovyetler Birliği lideri Josef Stalin, 14 Kasım 1944\'te, bugün Gürcistan sınırlarında kalan Ahıska bölgesindeki yaklaşık 200 köyde yaşayan Türk kökenli halkı, trenlerle Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan\'a sürgün etmişti. Yaklaşık 30 gün süren tren yolculuğu sırasında 86 bin kişiden 17 bini açlıktan, hastalıktan ve soğuktan hayatını kaybetmişti. Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan\'a yerleştirilen Ahıska Türklerinin, bulundukları yerden ayrılmalarına ve yakınlarını ziyaret etmelerine 1956\'ya kadar izin verilmemişti. Orta Asya\'ya yerleştirilen, \"Osmanlı Türkleri\" olarak da bilinen Ahıska Türklerinin, Stalin\'in ölümünden sonra ana yurtlarına dönmek için yaptığı girişimler sonuç vermemişti. Bugün 500 bine yakın Ahıska kökenli Türk\'ün, Kazakistan, Rusya, Azerbaycan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkiye, ABD ve Ukrayna\'da yaşadığı tahmin ediliyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
------------------------------
-Salondan genel detay görüntü
-Saygı duruşu istiklal marşı
-DATÜB Başkanı\'ın konuşması
-Vali Vekili Fatih Acar\'ın konuşması
-Kuran okunması ve dua edilmesi
-Ayne Askeroğlu konuşması
-Serhat Keskin konuşması
-Burak Arpacı konuşması
Haber-Kamera: Coşkun MENEK / ERZİNCAN, (DHA)
============================================
Şanlıurfa\'da kamyon devrildi: 2 yaralı
ŞANLIURFA\'da kontrolden çıkıp devrilen kamyondaki 2 kişi yaralandı.
Kaza, akşam saatlerinde Derman Mahallesi\'nde meydana geldi. Mehmet Ay\'ın kullandığı 63 K 7884 plakalı kamyon, virajda kontrolden çıkıp devrildi. Kazada sürücü Mehmet Ay ile yanında bulunan Yusuf Kurt yaralandı. Yaralılar, ihbarla gelen sağlık görevlilerinin ilk müdahalesinin ardından ambulanslarla Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi\'ne götürüldü. Acil serviste tedaviye alınan yaralıların sağlık durumlarının iyi olduğu belirtildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-----------------------------------
- Devrilen kamyon
- Sürücünün yakınları beklemesi
- Genel ve detay görüntüler
GÖRÜNTÜ BOYUTU: 2 MB
Haber-Kamera: Ömer ŞULUL-ŞANLIURFA,(DHA)
============================================
Maç öncesi pankart açan genç, nişanlısına kendini affettirdi
AMASYA\'da oynan Yeni Amasyaspor-Atakum Belediyespor maçı öncesinde sahaya çıkarak \'Çocukluk aşkımsın. Benim aşkım senin sahiline vurdu. Serap\'ım\' yazılı pankart açan 25 yaşındaki Ahmet Şimşek, dargın olan nişanlısı 21 yaşındaki Serap Bildirici ile barıştı.
Amasya 12 Haziran Şehir Stadyumunda Bölgesel Amatör Ligi\'nin 9\'uncu haftasında Atakum Belediyespor ile Yeni Amasyaspor maçı öncesinde İstanbul’dan gelen Ahmet Şimşek nişanlısı Serap Bildirici’nin gönlünü almak için sahaya çıkarak pankart açtı. Üzerinde \'Çocukluk aşkımsın. Benim aşkım senin sahiline vurdu. Serap\'ım\' yazılı pankart önünde fotoğraf çektiren Ahmet Şimşek, nişanlısı Serap Bildirici\'den özür diledi. 2 ay önce nişanlandığı sevgilisi için pankart açan Ahmet Şimşek’i maç izlemek için statda bulunan taraftarlar da alkışlayarak destekledi. Nişanlısı ile aralarında kırgınlık yaşandığını söyleyen Ahmet Şimşek, \"Aramızda kırgınlık vardı. Düzeltmek ve gönlünü almak için özellikle bu pankartı açmak için İstanbul’dan bu maça geldim. Açtığım pankart sonrası nişanlım çok sevindi, mutlu oldu. Aramızdaki kırgınlıkta ortadan kalktı. Amasya stadındaki arkadaşlar ve basın mensupları da bizlere bu konuda yardımcı oldular. Hepinize teşekkür ederim. Buradaki arkadaşlarım sağolsun çok yardımcı oldular. Mutlu sona ulaştım, çok mutluyum\" diye konuştu.
Görüntü Dökümü:
-----------------------
-Maç öncesi pankart açılması detay
-Maç öncesi taraftarlar detay
-Röpartaj
-Diğer detaylar
(SÜRE: 2:08 Dk) (BOYUT: 206 MB)
Haber-Kamera: Sinan HARMANCI/AMASYA,(DHA)