Gündem

DHA YURT BÜLTENİ - 11

HDP'li Leyla Zana'dan BM Genel Sekreteri Guterres'e 'Referandum mektubu'   HDP Ağrı Milletvekili Leyla Zana, Irak Bölgesel Kürt yönetiminde yarın yapılacak bağımsızlık referandumu için Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres'e mektup gön

24 Eylül 2017 19:48

HDP\'li Leyla Zana\'dan BM Genel Sekreteri Guterres\'e \'Referandum mektubu\'
 
HDP Ağrı Milletvekili Leyla Zana, Irak Bölgesel Kürt yönetiminde yarın yapılacak bağımsızlık referandumu için Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres\'e mektup gönderdi. Zana, referandumun, halkların istemlerini, nasıl yaşamak istediklerini belirlemek için başvurdukları demokratik ve barışçıl bir araç olduğunu belirterek, \"Bu demokratik talep, sadece Kürdistan halklarının iradesine, onayına bırakılmalı, haklı ve meşru bir adım olarak ele alınmalıdır\" dedi.

Irak\'taki Bölgesel Kürt Yönetiminin yarın yapacağı bağımsızlık referandumu için BM Genel Sekreteri Antonio Guterres\'e mektup yazan HDP Ağrı Milletvekili Leyla Zana, dünyanın statüsüz bıraktığı devletsiz, ender halklardan olan Kürtlerin, geçtiğimiz yüzyılı katliam, sürgün, inkar ve asimilasyon politikalarıyla geçirdiğini söyledi. Mektubunda, Kürtlerin her hak arayışında, devletlerin zalim yüzüyle karşılaşıldığı, farklı bir tanımlamayla etiketlendiği ve hedef haline getirildiğini yazan Zana, şöyle devam etti: \"Kürtler pek çok farklı kültürel, etnik ve dini çeşitliliklere ev sahipliği yapmış ve hiçbir zaman, hiç kimseye konuştuğu dilden, etnik kimliğinden veya inancından dolayı zulüm etmemiştir. Yaşadığı tüm haksızlıklara rağmen sabrını, olgunluğunu ve mazlum duruşunu korumuştur. Kürtler, IŞİD barbarlığına karşı binbir bedel ödeyerek hem kendi varlıkları hem de tüm insanlık için onurlu bir mücadele vermiş ve hâlâ bu mücadeleyi sürdürmektedir. Bugün Güney Kürdistan halkları, meşru haklarını talep etmek için referanduma gidiyor. Referandum, halkların taleplerini, nasıl yaşamak istediklerini belirlemek için başvurdukları demokratik ve barışçıl bir araçtır. Bu demokratik talep, sadece Kürdistan halklarının iradesine, onayına bırakılmalı, haklı ve meşru bir adım olarak ele alınmalıdır. Konu Kürtler ve hakları olunca aralarındaki sorunları bir tarafa iterek tarihsel ittifaklarını sürdüren devletler için \'Seni sevmem ama senden de olmam\' sözü miadını doldurmuştur. Onurlu her toplum, her birey, köleliği reddederken komşu onayı beklemez. Güney Kürdistan halklarının özgürlük ve hak talepleri komşu devletlerin ve halklarının hak gaspı olarak görülemez, hiçbir ülkenin milli güvenlik sorunu olarak da görülemez. Komşular haddini aşmadan, sağduyuyla hareket etmeli, tehditlerden uzak durmalı ve sorumlu bir dil kullanarak Kürdistan halklarının demokratik kararına saygı duymalı. Kimse Kürtlerden en temel hak ve özgürlüklerini talep ettikleri için bedel ödemelerini beklememeli!\" Milletvekili Leyla Zana, mektubunda kimyasal silahlarla bombalanan, sistematik bir şekilde toplu katliamlara maruz kalan, köyleri, şehirleri yakılan, sürgünlere yollanan, dili, kültürü, kimliği yasaklanan, binlerce Kürt Ezidi kadını kaçırılarak köle pazarlarında satılan bir halkın daha ne kadar bedel ödeyebileceğini sordu. Zana, şöyle devam etti: \"Dünya devletleri, Kürdistan halklarının meşru taleplerini demokratik ve barışçıl yöntemlerle arama iradesine engel değil, aksine var gücüyle destek olmalı.Halkların kendi kaderlerini tayin etme hakkı vardır. Kürdistan halkları da bu haktan muaf değildir. Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, Koalisyon güçleri ve bölge devletleri;  Kürdistan halklarına, en çok da Kürt halkına karşı olan sorumluluklarını yerine getirmeli ve tarihsel borçlarına sahip çıkmalılar. Şimdi değilse ne zaman?\"

\'REFERANDUM YENİ BİR UMUTTUR\'
HDP Ağrı Milletvekili Leyla Zana, BM Genel Sekreteri Guterres\'e yazdığı mektubun sonunda ise şunları yazdı: \"Artık Kürdün \'Yeter\' dediği, 21\'inci Yüzyıl, Kürdistanı\'nda, halkların haklarına ve özgürlüklerine kavuştuğu, tüm diğer halklar gibi eşit ve özgür bir biçimde yaşadığı, yeni bir demokratik sistemin temelleri atılmalı. Bu referandum yeni bir umuttur. İnkara, yok oluşa, asimilasyona, ötekileştirmeye ve hak gaspına karşı bir çıkıştır. Egemen zihniyetlerin, zorba iktidarların kıyımlarına uğrayan; farklı kültürlere, etnik kimliklere, dini inançlara sahip Kürdistan halkları ve özellikle kadınları için bir fırsat doğmakta. Kürdistan halkları son bir haftadır sandığını meydanlarda kurdu ve özgürlük taleplerini tüm dünyaya haykırdı. Hiçbir şey özgürlükten daha değerli olamaz.\"

Haber: Ferit ASLAN/DİYARBAKIR, (DHA)

=========================================

5 yaşındaki Suriyeli çocuğu küfür ettiği için öldürmüş

MERSİN\'de 25 yerinden bıçaklanarak öldürülmüş halde bulunan 5 yaşındaki Suriyeli Muhammet Derviş\'in katil zanlısı olarak 19 yaşındaki Alican K. yakalandı. Katli zanlısı verdiği ifadesinde küçük çocuğu kendisine küfür ettiği için öldürdüğünü öne sürdü.

Suriye\'deki iç savaştan kaçarak 3 yıl önce Kızkalesi\'ne geldiği belirlenen ailenin en küçük çocuğu olan Muhammed Hacderviş, 18 Eylül pazartesi akşamı evine dönmedi. Bunun üzerine annesi Ranya Hacderviş ve diğer yakınları çocuğun bulunması için çevrede aramaya çıktı. Ancak, Suriyeli ailenin gecenin ilerleyen saatlerine kadar sürdürdüğü arama çalışmalarından sonuç alınamadı. Sabah Kızkalesi sahil kesimindeki duşakabinde küçük çocuğun cesedi bulundu. Yapılan otopside 25 yerinden bıçaklandığı belirlenen küçük çocuğun cenazesi Mersin\'de toprağa verildi.

200 KAMERA KAYDI İNCELENDİ
Katil ve katillerin bulunması için harekete geçen Emniyet Müdürlüğü\'nün oluşturduğu ekip Kızkalesi\'nde geniş çaplı soruşturma başlattı. Ekip, çok sayıda kişinin ifadesine başvururken, yaklaşık 200 işyerinin güvenlik kamera kayıtlarına el konuldu, Mobese kayıtları ile incelemeye alındı. 18 Eylül\'de saat 20.59\'da küçük Muhammed\'in elindeki su şişeleri ile çevresine gülücükler dağıtarak dolaştığı görüntülerinin bir işyerinin güvenlik kamerası ile kaydedildiği ortaya çıktı. Süren soruşturma kapsamında iddiaya göre çocuğun en son yanında görülen ve elini tutarak yürüdüğü belirlenen Alican K., katil zanlısı olarak dün akşam saatlerinde merkez Mezitli İlçesi\'ndeki bir evde gözaltına alındı. Erdemli İlçe Emniyet Müdürlüğü\'ne götürülen Alican K., iddiaya göre verdiği ifadesinde cinayeti itiraf etti. Alican K, verdiği ifadesinde, küçük Muhammet Derviş\'in kendisine küfür ettiği için öldürdüğünü öne sürdü. Katil zanlısı Alican K., bu sabah sevk edildiği Erdemli Adliyesi\'nde tutuklanarak cezaevine konuldu.


OLAY İLE İLGİLİ 23 EYLÜL TARİHİNDE SERVİS EDİLEN GÖRÜNTÜLER
Görüntü Dökümü
----------------------- 
- Güvenlik kamerasında Muhammed Hacderviş dolaşırken
- Hacderviş oturmaya çalışırken 
- Hacderviş elindeki şişe ile dolaşırken 
- Haçderviş\'in koşturması 
- Haçderviş\'in öldürüldüğü duşa kabininden genel ve detay 
- Kızkalesi görüntüsü 
- Polis merkezinin bina ve tabela görüntüsü  

Haber: Ali Rıza EREN/ERDEMLİ(Mersin), (DHA)

==========================================

Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, hafız çocuklara sertifikalarını verdi (3)
\"BİRİLERİ VARSIN ÇILDIRSIN\"

Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, \"Tüfeğimizi, helikopterimizi, tankımızı, enerjimizi, füzemizi, roketimizi de kendimiz yapacağız, yapmaya da devam edeceğiz. Birileri varsın çıldırsın\" dedi.

Bursa Keşanlılar Kültür, Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği’nin düzenlediği piknik şöleninde konuşan Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, 15 Temmuz’da Türk Milleti’nin bu bayrak için tankların önünde çıplak durduğunu dile getirerek, “Milletimiz bu bayrak için nasıl çıplak bedenini tankların önüne koyduysa, nasıl ki kahpe kurşunların hedefi olmaktan asla vatanı ve milleti için imtina etmediyse, bilsinler ki bundan sonrada aynı ruh ve inançla aynı şeyleri yapacaklardır\" dedi. Türkiye’nin 15 yıl içinde geliştiğini, 2002 yılından itibaren büyüdüğünü anlatan Çavuşoğlu, “Bugün hangi siyasi partiden olursa olsun, objektif olarak değerlendirme yapanların temsil ettiği bir hak var, o da Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın bu millete hizmetkar olmak için bu yola koyulduğu tarihten itibaren taş üstüne taş koyduğudur. Milletimizin refahını yükselterek, sağlığı, eğitimi ve her şeyden önemlisi savunma sanayisi ile büyümeye devam ediyor. 2. Dünya Savaşı’ndan sonra Almanya,  1940’lı yılların ikinci yarısında kah bizim ülkemizden, kah diğer ülkelerden giden emekçiler vasıtasıyla, taş üstüne taş koydu büyüdü ve gelişti. Bu gün ekonomisi ile çok büyük mesafe kat etti. Biz 1920’li yılların başında çıktık, çalıştık didindik, 13 milyonluk nüfusumuz bugün 80 milyona ulaştı. Bizde yapabiliriz, yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz. Tüfeğimizi, helikopterimizi, tankımızı, enerjimizi, füzemizi, roketimizi de hepsini yapacağız, yapmaya da devam edeceğiz. Birileri varsın çıldırsın. Onun için ayrımız gayrımız yok. Hepimizin hedefi bu vatanı büyütme ve bu milletin asalet duygusunu geliştirmek, onurlu birer ferdi olarak çocuklarına onurlu bir miras bırakmaktır\" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ GEÇİLECEK 

Haber: BURSA,(DHA)

=======================================

Bakan Demircan: Referandum hareketiyle bölgeyi kaosun içine çekmek istiyorlar

SAĞLIK Bakanı Ahmet Demircan, \"Kuzey Irak\'taki sözde referandum hareketiyle bölgeyi yeniden bir çatışmanın, dengesizliğin, kaosun içine çekmek istiyorlar. Biliniz ki bunlar hep bölgede bu projelerin karşısında duran Türkiye\'ye karşı saldırılardır. Türkiye bunların üstesinden gelecek inşallah\" dedi.

Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, partisinin Samsun Büyükşehir Belediyesi Sanat Merkezi\'nde düzenlenen Atakum 4\'ncü Olağan Kongresi\'ne katıldı. Irak Kürt Bölgesel Yönetimi\'nin düzenleyeceği bağımsızlık referandumu hakkında açıklamalarda bulunan Bakan Ahmet Demircan, \"Kuzey Irak\'taki sözde referandum hareketiyle bölgeyi yeniden bir çatışmanın, dengesizliğin, kaosun içine çekmek istiyorlar. Biliniz ki bunlar hep bölgede bu projelerin karşısında duran Türkiye\'ye karşı saldırılardır. Türkiye bunların üstesinden gelecek inşallah. Ama onun bir yolu var. Onun yolu, Türkiye\'nin güçlü olmasından geçiyor. Bir ülkenin güçlü olması o ülkede siyasi iradenin yani millet iradesinin güçlü olmasıyla mümkündür\" dedi.

BAKAN DEMİRCAN: TÜRKİYE DİYABET KONUSUNDA OLUMSUZ NOKTADA
Türkiye\'nin diyabet konusunda olumsuz bir noktada olduğunu söyleyen Bakan Ahmet Demircan, \"Türkiye, diyabet konusunda maalesef dünya üzerinde olumsuz noktada. İlk 10\'nun içine doğru gidiyoruz. Avrupa ülkeleri arasında sayısal olarak baktığımızda üçüncüyüz. Oransal olarak baktığımızda Almanya\'dan sonra ikinciyiz. Bu bir geleceğe dönük tehlikedir. Türkiye diyabetle mücadelesini vermek zorunda ve bu konuda vatandaşlarımızla el birliği yaparak gerekenleri yerine getireceğiz. Türkiye\'nin beslenme haritasını çıkaran bir çalışma yapıyoruz. Pilot çalışma iki ilimizde yapıldı. Türkiye\'nin bu konuda neleri dikkate almalı neler konusunda adım atmalı bunu hep birlikte ileriki günlerde konuşacağız\" diye konuştu. Bakan Ahmet Demircan, konuşmasının ardından karayoluyla Ankara\'ya gitmek için Samsun\'dan ayrıldı.


Haber: Hakan AKGÜN/SAMSUN, (DHA)

========================================

Antalya\'da 2 dönüm ağaçlık alan yandı
 
Antalya\'nın Aksu ilçesine bağlı Barbaros Mahallesi\'nde çıkan yangında 2 dönüm ağaçlık alan kül oldu.

Nedeni bilinmeyen yangın, saat 13.30 sıralarında mezarlık alanda başladı. Mahallelinin müdahalesine rağmen alevler ağaçlık alana sıçradı. Aksu itfaiyesinin müdahalesi yetersiz kalınca, Antalya Orman Bölge Müdürlüğü\'nden yardım istendi. 1 helikopter, 4 arazöz ve 1 su tankı ile yapılan müdahale sonucunda yangın 1.5 saatte kontrol altına alındı. Yangında mezarlıklar ve arı kovanları da zarar gördü. Orman Bölge Müdürü Mustafa Türk, yangında yaklaşık 2 dönüm alanın zarar gördüğünü belirterek, yangının çıkış nedeni ile ilgili çalışmaların sürdüğünü belirtti.


GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
--------------------------------
- Yanan alandan genel görüntü
- Ağaçların alevli görüntüsü
- Vatandaşlardan genel
- Yanan mezarlardan görüntü
- Vatandaşların mezarlara su dökmesi
- Yanan alandan detay görüntü


143 MB /// 02.21
HABER: Süleyman EKİN- KAMERA: Tolga YILDIRIM/ANTALYA, (DHA)

=====================================

Kadınlar farkındalık için pedal çevirdi

ÇORUM\'da yaklaşık 150 kadın, bisiklet kullanımı yaygınlaştırmak ve farkındalık oluşturmak amacıyla \'Süslü Kadınlar Bisiklet Turu\' etkinliğinde bir araya geldi.

Türkiye\'de ilk defa 2013 yılında Dünya Otomobilsiz Kentler Günü etkinliği kapsamında İzmir\'de başlatılan, geçen yıl da Çorum’da ilk defa organize edilen \'Süslü Kadınlar Bisiklet Turu\'nun ikincisi gerçekleştirildi. Merkez Valilik Parkı\'nda toplanan yaklaşık 150 kadın, ilk olarak kullandıkları bisikletleri, balon ve çeşitli eşyalarla süsledi. Ardından bisikletlere binerek Gazi Caddesi üzerinden Çorum Müzesi önünde pedal çeviren kadınlar daha sonra Atatürk Anıtı önünde bisiklet turunu tamamladılar. Bisiklet turunu organize eden Melek Gizem Çataroğlu, Türkiye’de özellikle kadın bisiklet kullanıcılarının yaşadığı zorluklara dikkat çekmek için bir araya geldiklerini belirterek, şunları söyledi: \"Bisiklet; kent yaşamının bir parçasıdır. Bisiklet çevreyi kirletmeyen, doğa dostu bir ulaşım aracıdır. Eğer uygun bisiklet politikaları ve yolları olursa işe ve ya ulaşacağımız yere rahatlıkla gidebiliriz. Biz de dünyanın birçok yerindeki hemcinslerimiz gibi günlük kıyafetlerimizle bisiklete binerek ulaşımımızı sağlayabiliriz. Buna dikkat çekmek amacıyla süslendik ve bisikletimizle yola çıktık. Yollar sadece motorlu taşıtlara ait değildir. Yollardaki bisikletlilere saygı istiyoruz.\"


Görüntü Dökümü:
-----------------------
- Kadınların bisiklet sürmeleri
- Melek Gizem Çataroğlu açıklama
- Detaylar


(SÜRE: 03.00 DK) -(BOYUT 215 MB)
Haber-Kamera : Yusuf ÇINAR-ÇORUM,(DHA)