1- BEŞİKTAŞ BELEDİYE BAŞKANI HAZİNEDAR: HİÇBİR DÖNEMDE AİLELER BU KADAR MAĞDUR EDİLMEDİ
Cansel KİRAZ-İdris TİFTİKÇİ/İSTANBUL, (DHA)
Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar hakkında medyada yer alan haberlere ilişkin Beşiktaş Belediye Binası\'nda basın açıklamasında bulundu.
Murat Haznedar, açıklamasına \"Sizleri bugün son dönemde artarak gelişen hem Beşiktaş Belediyesi hem şahsım ve hatta aileme kadar uzanan karalama itibarsızlaştırma yalan haber hakaret kurumsal kimliğimizi ve itibarımızı zedeleyecek nitelikte ve neredeyse tamamı suç unsuru oluşturan özelde de havuz medyası tarafından yayımlanan ve tabii bunlara servis yapan sosyal medya hesapları ile ilgili ve tabii genel olarak son konjonktürün basına yansıyan özel durumlara ilişkin bilgilendirmek üzere sizleri davet etmiş bulunuyorum\" sözleri ile başladı. Hazinedar konuşmasını sürdürürken bazı gazetelerde aleyhinde yapılan haberleri gösterdi ve bunları maksatlı olduğunu, hukuki süreçler hakkında bilgi verdi.
BİZİM ABDESTİMİZDEN ŞÜPHEMİZ YOK
Hazinedar, Beşiktaş Belediyesi\'ne yönelik teftişlere ilişkin de olarak da, şunları söyledi:
Belediyemize son iki yıldır 180\'i aşan ön inceleme araştırma ve soruşturma yapılmıştır. Türkiye\'de hiçbir belediye bu kadar teftiş edilmemiştir. Türkiye rekoru ile seçilmiş bir belediye başkanı olarak bir rekoru da teftiş edilmede kırdık. Bütün bu teftişlerden alnımızın akıyla çıktık. Son dönemde hepinizin yakinen bilgi sahibi olduğu siyasi gelişmelere uygun olarak Ataşehir Belediye Başkanı\'nın görevden alınmasının hemen sonrasında hedefe konulan isim olduk. 1 Aralık 2017 tarihinde belediyemize mülkiye müfettişleri geldi. Şu anda hali hazırda 16 müfettiş ve teftiş görevlisi bir ayı aşkın süredir belediyemizi denetliyor. Bugüne kadar hiçbir şey bulamadılar şimdi bulmakla mezun edilmiş hatta özel olarak tayin edilmiş kadrolar şu anda inceleme yapıyor. Tabii bizim abdestimizden şüphemiz yok ancak CHP Genel Başkan yardımcısı Sayın Bülent Tezcan tarafından geçen hafta yapılan basın toplantısında belgeleriyle Beşiktaş Belediyesi ve şahsım hakkında önceden verilmiş bir talimata uygun olarak hedefi belli bu incelemelerin devam ettirildiği partimin en yetkili ağzı olan partinin sözcüsü tarafında dile getirildi.
\"BURADAN CUMHURBAŞKANINA SESLENİYORUM\"
Hazinedar, konuşmasında \"Buradan Sayın Cumhurbaşkanına sesleniyorum. Kendisinin şikayet ettiği eski düzende o düzeni ben de şikayet ederdim ama yıkmak için değil, ülkem daha özgürlükçü, vesayetten kurtulan milli şuuru olan, millet için çalışan bir devlet organizasyonunu hep hayal etmişimdir. Sayın cumhurbaşkanının şikayet ettiği devlet düzeni dahi onun çocuklarına yurt dışında okuma fırsatı ve imkanı verdi. Bu soruşturmalarla sadece şahsıma değil, aileme de eşime de, dünyanın en iyi üniversitelerinden kabul alma imkanı olan evladım, oğlum Yaşatan\'a da yurt dışına çıkma yasağı konuldu. Onun yurt dışında okuma şansı elinden alındı. Hiçbir dönemde en antidemokratik darbe döneminde bile aileler bu derece mağdur edilmedi.\" diyerek cumhurbaşkanına seslendi.
Basın açıklamasında gazetecilere, konuya ilişkin belgeler dağıtıldı.
Görüntü Dökümü:
----------------------
-Hazinedar\'ın açıklaması
Detaylar
=========================
2- İSTANBUL BARO BAŞKANI DURAKOĞLU: (SOYLU\'NUN SÖZLERİ) BU ÇOK AÇIK ŞEKİLDE SUÇTUR
* İstanbul Baro Başkanı Avukat Mehmet Durakoğlu,
\" \'Bacağını kırın\' şeklindeki gibi bir cümlenin kim tarafından sarf edilirse sarf edilsin, hukuk devleti içerisinde kabul edilmesine olanak yoktur. Bu çok açık bir şekilde suçtur\"
\"Kolluk için böyle bir emir kanunsuz emirdir\"
\"Bunu yapan kolluk gücünü de kurtaracak bir konumu izah etmez. İkisi de suçlu olur. Hem fiili işleyen hem de kanunsuz emri veren\"
Haber-Kamera: Hasan YILDIRIM - Özgür EREN- Hakan KAYA- İSTANBUL DHA
İstanbul Baro Başkanı Avukat Mehmet Durakoğlu, \"İçişleri Bakanının söylediği son derece vahim bir düzenlemedir. Ve hukuk düzenine tamamen ters bir düzenlemedir\" dedi.
Durakoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu\'nun \"O uyuşturucu satıcısının ayağını kırmaya polis görevlidir\" şeklindeki açıklamasını eleştirdi. Durakoğlu \" \'Bacağını kırın\' şeklindeki gibi bir cümlenin kim tarafından sarf edilirse sarf edilsin, hukuk devleti içerisinde kabul edilmesine olanak yoktur. Bu çok açık bir şekilde suçtur\" dedi.
HUKUK DEVLETİNDE BÖYLE BİR CÜMLENİN KABUL EDİLMESİNİN OLANAĞI YOKTUR
\"Hukukun evrensel kuralları vardır\" diyen İstanbul Baro Başkanı Mehmet Durakoğlu, \"Bu evrensel kurallardan bir tanesi \'masumiyet karinesi\'. Masumiyet karinesi suçlanan bir kimsenin hakkında hüküm verilene kadar onu suçsuz kabul etmeyi ilke olarak edinir. Ve bu hukukun evrensel bir ilkesidir. Dolayısıyla henüz suçlu olduğunu bilmediğimiz henüz yakalama aşamasında bulunan hangi suç olursa olsun suçlu kim olursa olsun, bir kimse hakkında doğrudan aslında işkence anlamına gelebilecek \'bacağını kırın\' şeklindeki gibi bir cümlenin kim tarafından sarf edilirse sarf edilsin hukuk devleti içerisinde kabul edilmesine olanak yoktur. Ama vahim olan böyle bir cümlenin bizzat kolluk güçlerinin amiri konumunda bulunan en üst konumunda bulunan bir İçişleri Bakanı tarafından söylenmiş olmasıdır. Bu çok açık bir biçimde suçtur. Bir İçişleri Bakanının bu cümleyi biran için bir ironi vasıtası olarak söylediğini de kabul edemiyorum. Yani uyuşturucu ile mücadelede özellikle kolluğun daha etkin davranmasını temin etmek amacıyla böyle bir cümle kurması da kabul edilemez. Dolayısıyla hukuk devletinde böyle bir cümlenin kabul edilmesi olanağı yoktur\" dedi.
BU BİR AZMETTİRME ANLAMINA GELEBİLİR
\"Böyle bir suç işlenirse ikinci aşama nedir?\" şeklindeki soruya Avukat Mehmet Durakoğlu suçların şahsiliği ilkesine vurgu yaptı. Durakoğlu, \"Öncelikle suçların şahsiliği prensibi var. İçişleri Bakanı\'nın söylediği gibi \'Kırın bacağını benim üzerime atın, gerekirse şu kadar yatarım\' gibi bir cümlenin ceza hukuku içerisinde bir anlamı yok. Evet bu bir azmettirme anlamına gelebilir. Bu İçişleri Bakanını gerçekten sorumlu kılan bir noktaya getirebilir. Özellikle suçlu görülen kimsenin yargıya teslimi gerekirken, infazının bizzat kendileri tarafından sağlanabileceği bir düzene hukuk düzeni denilemez, bunun bilinmesi gerekir. Kolluk güçleri infaz edemez. Kolluk güçleri yakalayıp yargıya teslim etmekle görevlidir. Temel görevleri budur. Bu görevden uzaklaşamazlar. Bu görev doğrudan doğruya infaz memuru gibi yerine getiremezler. Dolayısıyla İçişleri Bakanının söylediği son derece vahim bir düzenlemedir. Ve hukuk düzenine tamamen ters bir düzenlemedir\" diye konuştu.
KOLLUK İÇİN BÖYLE BİR EMİR KANUNSUZ EMİRDİR
Avukat Durakoğlu, \"İçişleri Bakanı doğrudan doğruya mesela bu suçu işleyen bir kolluk görevlisi doğrudan doğruya \'Ben bu talimatı Bakandan aldım\' diyebilir. Bakan da bu anlamda açık açık böyle bir cümle kurduğu için bir anda kendisini yargı karşısında azmettirici olarak bulabilir, yada talimat vermiş kişi olarak bulabilir. Ama burada kolluğu uyarmak gerekiyor. Kolluk için böyle bir emir kanunsuz emirdir. Hiçbir biçimde kolluğun İçişleri Bakanının böyle bir talimatı olduğunu varsayarak harekete geçmesi, mesela bu konudaki bir zanlıyı veya bu konudaki bir şüpheliyi, şüpheli konumunda bulunan bir kimseyi herhangi bir şekilde onun söylediği gibi \'bacağını kıracak\' hale getirmiş olması bunu İçişleri Bakanından aldığı talimatla bunu yerine getiriyor olsa dahi o talimat bir kanunsuz emirdir. Bunu yapan kolluk gücünü de kurtaracak bir konumu izah etmez. İkisi de suçlu olur. Hem fiili işleyen hem de kanunsuz emri veren\" şeklinde konuştu.
Görüntü Dökümü:
-----------
-İstanbul Baro Başkanı Mehmet Durakoğlu\'nun açıklamaları
-Genel ve detaylar
=============================
3- KAMERADAKİ CİNAYET : ŞÜPHELİLERDEN 1\'İ DAHA YAKALANDI
Haber: Ali AKSOYER/İSTANBUL(DHA)
Fatih\'te, inşaat işçisi Mustafa Cete\'yi öldürdüğü iddaasıyla aranan İsmail A., polis tarafından gözaltına alındı. Olayla ilgili daha önce de İrem A., da gözaltına alınmıştı. Mustafa Cete\'nin sokak ortasında defalarca bıçaklanarak öldürüldüğü korkunç olay işyeri güvenlik kameralarına yansıdı.
Fatih, İskenderpaşa mahallesinde 1 Aralık 2017 tarihinde meydana gelen olayda Mustafa Cete(31) gece geç saatte geldiği aynı apartmanda oturan ve o anda alkollü oldukları öğrenilen 3 kişiyle tartışmaya başladı. Görgü tanıklarının ifadesine göre tartışma kısa sürede kavgaya dönüştü. Kavga sırasında dövülen ve onlarca kez bıçaklanan Mustafa Cete hayatını kaybetti.
Polis tarafından olayla ilgili başlatılan çalışmalarda olaya karışan şüphelilerden İrem A. yakalanarak gözaltına alındı ve tutuklandı. Olayın firari zanlılarını yakalamak için yapılan çalışmalarda polis ilk şüphelinin amcasının oğlu olduğu öğrenilen diğer şüpheli İsmail A.\'yı da yakaladı. Şüpheli İsmail A. adliyeye sevk edildi. Yetkililer olayla ilgili bir kişinin daha aranmasına devam edildiğini söyledi.
Görüntü Dökümü:
--------------
-Olay anının güvenlik kamerası görüntüsü
-Şüphelinin adliyeye sevki
======================
(ek görüntüyle geniş haber)
4- ATAŞEHİR\'DE OTOPARKTA TOPRAK KAYMASI
- Düşmek üzere olan araçlar kurtarıldı
Haber-Kamera: Cengiz ÇOBAN - Ramazan EĞRİ - İSTANBUL DHA
Ataşehir\'de bir otoparkta toprak kayması meydana geldi. Askıda kalan araçlar çekiciyle kurtarıldı.
Olay öğle saatlerinde Barbaros mahallesi Şebboy sokak üzerinde bulunan otoparkta meydana geldi. Arazinin hemen yanındaki inşaata ait temel kazıklarında toprak kayması nedeniyle çökme meydana geldi. Çökme nedeniyle inşaatın hemen bitişiğindeki otopark olarak kullanılan boş arazide araçlar askıda kaldı. İnşaat alanına düşme tehlikesinde bulunan araçlar otoparka çağrılan çekicilerle kurtarıldı. Otoparktaki diğer araçlar da sürücüleri gelerek otoparktan ayrıldı. İhbar üzerine olay yerine itfaiye ve polis ekibi sevkedildi. Çökmenin olduğu alan güvenlik şerdi çekilerek yaya ve araç trafiğine kapatıldı. Polis ekipleri, vatandaşları çökmenin olduğu alandan uzaklaştırdı. Ekiplerin çalışması devam ediyor
Görüntü Dökümü:
------------
-Askıda kalan araçlar
-Çekicilerin araçları çekmesi
-Çökmenin meydana geldiği yerden görüntü
-İtfaiye ve polis ekiplerinden görüntü
-Güvenlik şerdi çekmesi
-Vatandaşlarla röp
-Genel ve detay görüntüler
===============================
5- \"MOR BEYİN\" TAHLİYESİ: İLK DURUŞMADA BERAAT ETTİ
Haber: Ümit TÜRK İstanbul / DHA
FETÖ\'nün kriptolu haberleşme programı ByLock\'u kullandığı iddiasıyla tutuklandıktan sonra programın iradesi dışında cep telefonuna yüklendiği tespit edilen gazeteci Ömer Faruk Aydemir ilk duruşmada beraat etti.
İstanbul 36\'ıncı Ağır Ceza Mahkemesi\'nde görülen davanın ilk duruşmasına, tutuksuz sanık Ömer Faruk Aydemir avukatıyla birlikte katıldı. Duruşmayı başlatan mahkeme başkanı, Aydemir\'in FETÖ mensuplarınca geliştirilen \'Mor Beyin\' gibi uygulama sunucularına yönlendirme sonucu ByLock IP\'sinin görüldüğünü, yapılan incelemelerin ardından Aydemir\'in mağdur listesinde adının geçmesinin ardından 28 Aralık 2017 tarihinde tahliye edildiğini hatırlattı.
\"BYLOCK\'U İNDİRMEDİM VE KULLANMADIM\"
Daha sonra savunmasını yapan Aydemir, \"Kesinlikle ByLock indirmedim ve kullanmadım. ByLock kullandığım iddiasıyla sarı basın kartımın iptal olduğunu öğrendim. Hemen savcılığa başvurup telefonumu teslim ederek incelenmesini istedim. Gözaltına alındığım tarihe kadar evimde bekledim\" dedi.
MAHKEME BERAATINA KARAR VERDİ...
Esasa dair görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı, Aydemir\'in beraatine karar verilmesini ve sanıktan ele geçen dijital materyallerin incelenmesinin ardından sanığa iadesini istedi. Davayı karara bağlayan heyet, \"Silahlı terör örgütüne üye olmak\" suçunun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle Aydemir\'in beraatine karar verdi. Sanığın yurt dışına çıkış yasağını da kaldıran heyet, tazminat davası açma hakkı olduğunu hatırlattı.
OLAYIN GEÇMİŞİ
Ömer Faruk Aydemir, ByLock uygulamasını kullandığı gerekçesiyle 16 Ağustos 2017 tarihinde tutuklanmıştı. Aydemir hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı\'nca \"Silahlı terör örgütüne üye olmak\" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis istemiyle hazırlanan iddianame İstanbul 36\'ıncı ağır Ceza Mahkemesi\'nde kabul edilmişti. Aydemir, mağdurlar listesinde adının yer almasıyla birlikte, 28 Aralık 2017 tarihli ara celsede tahliye edilmişti.
=======================================
6- ARİF V 216\'NIN GALASI YAPILDI
Haber: Erhan TEKTEN - Kamera: İstanbul DHA
Yılın merakla beklenen filmlerinden Arif V 216\'nın galası yapıldı. Galaya, filmin oyuncularının yanı sıra Türkiye\'nin iş ve sanat dünyasından pek çok isim katıldı. Senaryosunu Cem Yılmaz\'ın yazdığı, yönetmenliğini Kıvanç Baruönü\'nün yaptığı Arif V 216 filminin galası Türkiye\'nin iş ve sanat dünyasından birçok ismin katıldığı bir organizasyonla Zorlu PSM\'de düzenlendi. Filmde kullanılan uzay kapsülü KML 3000 Elektronik galanın da yıldızı oldu ve kırmızı halıdaki yerini aldı. G.O.R.A. ve A.R.O.G filmleriyle Türk komedi tarihinin unutulmayan, efsane karakteri Arif ile Robot 216\'nın maceralarının anlatıldığı filmin galası büyük ilgi gördü. Galaya filmin oyuncuları; Cem Yılmaz, Ozan Güven, Zafer Algöz, Özkan Uğur, Ahu Yağtu, Çağlar Çorumlu, Özge Özberk, Özgür Emre Yıldırım, Kubilay Aka, Erkan Üçüncü, Can Yılmaz\'ın yanı sıra Kerem Alışık, Mert Fırat, Şükrü Özyıldız, Farah Zeynep Abdullah, Kamil Güler, Mariya Anatasiyeva, Murat Cüreklibatur, Türk Sineması\'nın efsane ismi Ediz Hun, yönetmen Kıvanç Baruönü ve filmin ortak yapımcısı Muzaffer Yıldırım katıldı. Cem Yılmaz galaya filmin oyuncuları ve Erşan Kuneri kostümü giyen oğlu Kemal Yılmaz\'la birlikte geldi.
ÜNLÜ DAVETLİLER
İş ve sanat dünyasından ise Şeyma ve Acun Ilıcalı, Barış Arduç, Özge ve Tolga Çevik, Ronit ve Cem Hakko, Fazıl Say, Siren Ertan, Elif Dürüst, Rana ve Erol Tabanca, Berrin Yoleri, Feryal Gülman, Ayşegül ve Ahmet Hotiç, Serra Tokar, Sedef Zaim, Yasemin ve İzzet Özilhan, Leyla Alaton, Selin Demiratar, Berrin Zorlu, Yasemin Taciroğlu, Melis ve Uraz Kaygılaroğlu, Pelin Akil ve eşi Anıl Altan, Beyza ve Engin Hepileri, Pınar ve Kerem Özçapkın, Vildan Atasever, Wilma Elles, Hatice Aslan\'ın da aralarında olduğu davetliler geceye katıldı.
\"FİLMİ BUGÜN İZLEYENLER BİRLİK, BERABERLİK GİBİ DOYGUN DUYGULAR YAŞADILAR\"
Film gösteriminden önce sahneye çıkan ve seyircileri selamlayan Cem Yılmaz, filmde rol alan oyuncuları perdeye davet etti. Yılmaz, sahnede yaptığı konuşmada filme emeğe geçen isimlere teşekkür etti. Cem Yılmaz, \"Mert Fırat, Şükrü Özyıldız, Kerem Alışık; hepsi birer başrol oyuncusu olan oyuncu arkadaşlarım bu filmde rol almayı kabul etti, bu bizim için büyük bir ödül. Çok teşekkür ediyorum. Çağlar Çorumlu\'ya hepiniz gönlünüzde ayrı bir sayfa açacağınızı temenni ediyorum. Bugün burada olmayan çok kıymetli müzisyenler Tarkan, Kenan Doğulu ve Mustafa Sandal\'a filmdeki emeklerinden dolayı teşekkür ediyorum. Bize maddi manevi destek veren, çok kıymetli arkadaşım Farah\'a kendisini canlandırma sürecinde destek ve ilham veren, ilgilenen çok kıymetli Ajda Pekkan\'a da teşekkür ediyorum. Filmi bugün izleyenler birlik, beraberlik gibi doygun duygular yaşadılar. Türk Sineması\'nda çok emek veren birçok ismin yükünü taşıyoruz. Onlara layık olmaya çalışıyoruz. Bu elbette ki maddi kaynakla mümkün.\" dedi.
EDİZ HUN\'A TEŞEKKÜR
Cem Yılmaz sahnede yaptığı konuşmada Arif V 216\'ya Ediz Hun\'un verdiği desteğe dikkati çekerek, \"Bize filmin yapım aşamasında şevk vererek destek olan Ediz Hun ağabeyime çok teşekkür ediyorum. Filmin yapımında böyle işaretler çok önemli, onun sayesinde filmde çok ciddi değişiklikler yaptım.\" dedi. Ediz Hun ise \"Hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Burada sizlerin huzurunda olmaktan büyük bahtiyarlık duyuyorum. Olağanüstü ve hepsi birbirinden güzel bir ekiple çalışmanın gururunu yaşıyorum. Hepsi müstesna insanlar büyük sanatçılar. İnsanların birbirine saygı ve sevgiyle yaklaştıkları bir set yaşadık\" diye konuştu.
Görüntü dökümü:
------------------
-Galaya gelenlerden detaylar
-Filmin oyuncularının gelişi
-Cem Yılmaz ve filmin oyuncularının fotoğraf çektirmesi
-Filmde kullanılan uzay kapsülü KML 3000
-Kırmızı halıdan geçişler
-Salondan detaylar
-Cem Yılmaz\'ın konuşması
-Ediz Hun\'un konuşması
-Genel ve detaylar
==================================