1- CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: SURİYE\'NİN PSİKOLOJİK BİR EYLEM İÇİNDE OLDUĞUNU BİLİYORUZ (1)
Haber-Kamera: Gökhan ÇELİK - İdris TİFTİKCİ - İSTANBUL DHA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul\'da cuma namazı sonrası gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan, Münbiç\'teki gelişmelerle ilgili \"Suriye\'nin psikolojik bir eylem içinde olduğunu biliyoruz\" dedi.
Erdoğan, \"Bizim bütün hedefimiz burada YPG\'nin gerekli dersi almasıdır. Bu konuda da kararlılığımız tamdır\" diye konuştu.
\"Suriye\'nin bölünmesine karşıyız\" diyen Erdoğa, \"Hedefimiz, oradaki terör örgütlerinin çıkmasıdır. Örgütlerin çıkması halinde bize de yapacak iş kalmaz\" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, \"Yarın sabah heyetim Moskova\'ya gidecek. Dışişleri Bakanın riyasetinde Savunma Bakanım, İstihbarat Başkanım ve aynı zamanda özel temsilcim ve Büyükelçim dörtlü bir ekiple oraya gidecekler ve orada bu konuları etraflıca ele alacaklar\" şeklinde konuştu.
CHP\'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu\'nun görüşme açıklamasının sorulması üzerine Erdoğan, \"Benim kapım herkese açık ama bay Kemal\'dan izin alabilir mi bilmiyorum\" diye cevap verdi.
Partisinin yarın ki açıklamasını sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan,\"Hedefimiz yarın İstanbul Büyükşehir Belediyesi adayıyla birlikte ilçe adaylarını da açıklamak\" diye konuştu.
Görüntü Dökümü:
-----------
-Erdoğan\'ın açıklamaları
==============================
2- ERDOĞAN\'I BİNALİ YILDIRIM KARŞILADI
Haber - Kamera: Gökhan ÇELİK /İdris TİFTİKÇİ - Akın ÇELİKTAŞ, İSTANBUL(DHA) CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan\'ı cuma namazı için geldiği Üsküdar\'daki Hz. Ali Camii\'nde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Binali Yıldırım karşıladı.
Kısıklı\'daki konutundan 13.30 sıralarında çıkan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Üsküdar\'daki Hz. Ali Camii\'ne geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan\'ı burada Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Binali Yıldırım, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal karşıladı.
Ayaküstü kısa bir sohbetin ardından Erdoğan ve beraberindekiler Cuma namazını kılmak üzere camiye girdi.
Görüntü dökümü
-----------------------------.
-Binali Yıldırım ve beraberindekilerin cami girişindeki bekleyişi
-Yıldırım ve beraberindekilerin sohbet edişi
-Cumhurbaşkanı Erdoğan\'ın camiye gelişi
-Cumhurbaşkanı Erdoğan\'ın karşılanışı ve camiye girişi
=========================
(GENİŞ)
3- YUNANİSTAN\'A KAÇAN ASKERLERİN YARGILANDIĞI DAVADA MÜTALAA
-KAÇANLARIN DOSYASININ AYRILMASI TALEP EDİLDİ, 10 SANIĞA AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİS İSTENDİ
Haber: Özden ATİK / İstanbul, DHA
Fetullahçı Terör Örgütü\'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında 4. Kara Havacılık Alay Komutanlığı\'ndan helikopterlerle hareket ederek İstanbul çevresinde kalkışmaya katılan ve bir kısmı daha sonra Yunanistan\'a kaçan subayların da aralarında bulunduğu davada, savcı mütalaasını açıkladı. Mütalaada, bir sanığa 2 kez ağırlaştırılmış müebbet, 9 sanık hakkında ise ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep etti. Savcı, Yunanistan\'a firar eden 8 sanığın dosyasının ayrılmasını talep etti.
İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesi\'nde iki gün süren duruşmaya, tutuklu sanıklar Osman Gider, Talip Güler, Salih Kukukdaşoğlu, Halil Can Akbaş, Rifat Çelik, Fatih Mandacı, Hüseyin Pehlivan, Mehmet Güngör, Mahmut Küçüközer getirilirken; tutuksuz sanıklar Ferit Gök ve İsmail Yılmaz ve avukatları hazır bulundu. Duruşmada, Cumhurbaşkanlığı, TBMM avukatları da hazır bulundu. Duruşmada, tanıklar dinlendi.
SAVCI MÜTALAASINI AÇIKLADI
Daha sonra duruşma savcısı Hamit Sucu esas hakkındaki mütalaasını açıkladı. Mütalaada, Ankara Kara Havacılık Komutanlığı tarafından Türk hava sahasında hiçbir hava aracının uçuş yapamayacağına karar verildiği ve emrin 15 Temmuz 2016 günü, saat 19.00 sıralarında vardiya nöbetçi subayı olan sanık Hüseyin Pehlivan\'a telefonla bildirildiği ancak 4. Kara Havacılık Alayı\'ndan saat 21.35 -21.50 saatleri arasında 4 adet 14306, 11306, 11308 ve 11309 kuyruk numaralı Skorsky marka helikopterin peş peşe havalandıkları, UH-1 tipi 11070 kuyruk numaralı helikopterin ise darbe teşebbüsü faaliyeti çerçevesinde aynı gün saat 23.59 sıralarında havalandığı belirtildi.
8 SANIK YUNANİSTAN\'A KAÇTI
14306 kuyruk numaralı helikopterde bulunan personellerin Cumhurbaşkanı\'na suikast girişiminde bulundukları iddiasıyla yakalandıkları kaydedilen mütalaada, 11070 -11306-11308 ve 11309 kuyruk numaralı helikopterlerde bulunan personellerin darbe kalkışması kapsamında İstanbul\'da çeşitli faaliyetlerde bulunduktan sonra Yeşilköy Askeri Havalimanı apronunda buluştukları, emniyet güçlerinin buraya operasyon yapması sonrasında 4 helikopterin buradan havalanarak 66. Mekanize Tugay Komutanlığı\'na iniş yaptıkları anlatıldı. Darbe teşebbüsünün ertesi günü saat 04.30 sıralarında 66. Mekanize Tugayı\'nda güvenlik güçlerinin müdahalesi sonrası çatışmaların çıktığı, 12 kişilik helikopter personelini saat 04.50 sıralarında binadan çıkarak 11308 kuyruk numaralı helikoptere bindikleri, 11070,11306 ve 11309 kuyruk nolu helikopterleri 66. Mekanize Tugayı\'nda bıraktıkları, sanıklar Abdullah Yetik ve Ahmet Güzel\'in yönetimindeki 11308 kuyruk numaralı helikopterin 66. Mekanize Tugayı\'ndan ayrılıp Şile bölgesinde ormanlık alana iniş yaptıkları, bir kaç saat bekledikleri ve Yunanistan\'a kaçmaya karar verdikleri, helikopterde bulunan sanıklar Ahmet Güzel, Gençay Böyük, Süleyman Özkaynakçı, Mesut Fırat, Ferudun Çoban, Abdullah Yetik ve Bilal Kurugül\'ün, sanıklar Rifat Çelik, Mehmet Güngör, Fatih Mandacı ve Halil Can Akbaş\'ı Şile\'deki ormanlık alana bırakarak 11308 kuyruk nolu helikopter ile havalanarak Yunanistan\'a kaçtıkları ve Yunanistan yetkili makamları tarafından yakalandıkları belirtildi. Mütalaada, yine 15 Temmuz 2016 tarihi ve öncesinde 4\'üncü Kara Havacılık Alayı içerisinde darbe teşebbüsü çerçevesinde usulsüz nöbet değişiklikleri ve diğer faaliyetlerin yürütüldüğünün anlaşıldığı da ifade edildi.
10 SANIĞA AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİS İSTENDİ
Mütalaada, sanık Rıfat Çelik\'in \"Anayasal Düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme\" ve \"Kasten öldürme\" suçlarından iki kez ağırlaştırılmış müebbet hapsi, \"Kasten öldürmeye teşebbüs\" ve \"Silahlı terör örgütüne üye olma\" suçlarından ise 20 yıl 6 aydan 35 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi. Mütalaada, tutuklu sanıklar Salih Kukudasoğlu, Osman Gider, Hüseyin Pehlivan, Talip Güler, Mehmet Güngör, Halil Can Akbaş, Mahmut Küçüközer ve Fatih Mandacı ile tutuksuz sanık Ferit Gök\'ün \"Anayasal Düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme\" ve \"Silahlı terör örgütüne üye olma\" suçlarıdan birer kez ağırlaştırılmış müebbet hapisleri ve 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları istendi.
BİR SANIĞA BERAAT İSTENDİ
Sanık İsmail Yılmaz\'ın beraati istenen mütalaada, tutuklu 9 sanığın bu hallerinin devamı ile tutuksuz sanık Ferit Gök\'ün de tutuklanması talep edildi.
8 FİRARİ SANIĞIN DOSYASININ AYRILMASI TALEP EDİLDİ
Mütalaada, haklarındaki yakalama kararı halen infaz edilemeyen ve darbe girişiminin başarısız olmasının ardından helikopterle Yunanistan\'a kaçan sanıklar Abdullah Yetik, Ahmet Güzel, Bilal Kurugül, Ferudun Çoban, Gençay Böyük, Mesut Fırat, Süleyman Özkaynakçı ve Uğur Uçan\'ın firari oldukları gerekçesiyle dosyalarının ayrılması istendi. Sanık ve avukatları, mütalaaya karşı beyanda bulunmak üzere süre talep etti.
BİR SANIĞIN TAHLİYESİNE KARAR VERİLDİ
Mahkeme heyeti, sanık ve avukatlara mütalaaya karşı beyanda bulunmak için süre verilmesine karar verdi. Tutuklu sanık Mahmut Küçüközer\'in adli kontrol hükümleri uygulanarak tahliyesine karar vereren heyet, diğer 8 sanığın tutukluluk halinin devamına hükmetti. Duruşma ertelendi.
========================
4- \"GÖKYÜZÜ POLİSLERİ\" TRAFİK KURALLARINA UYMAYAN SÜRÜCÜLERİ İŞTE BÖYLE YAKALIYOR
Haber-Kamera: Çağatay KENARLI/İSTANBUL,(DHA)
Karada ve denizde polis ekiplerine destek veren İstanbul Emniyet Müdürlüğü Havacılık Şube Müdürlüğü\'ne bağlı helikopterler bazı operasyonların vazgeçilmezleri. Emniyet güçlerinin her birimine destek veren Gökyüzü Polisleri, bazen operasyon yapılan bir adresten kaçan teröristi havadan takip edip, aşağıdaki polisleri yönlendirerek yakalanmasını sağlıyor, bazen de trafik denetimleri yapan polislere yardım ediyorlar. İstanbul Emniyet Müdürlüğü helikopterlerinin görev yaptıkları anlarla ilgili olarak bir görüntü paylaştı. Helikopterin trafik denetiminde yaptığı sırada çekilen görüntüler, denetimler sırasında havadan yapılan gözetlemenin ne kadar yararlı olduğunu bir kez daha ortaya koydu.
GÖKYÜZÜ POLİSLERİ YAKALADI
Görüntülerde helikopter kamerasına bir otomobil sürücüsünün hız limitlerini aştığı ve seyir halinde cep telefonu kullandığı yansıyor. Bunun üzerine Havacılık Şube Müdürlüğü ekipleri aşağıda denetim yapan trafik ekiplerine durumu bildiriyor. Trafik polisleri otomobili takibe alarak aracın yolun kenarına çekmesini sağlıyor. Daha sonra otomobil sürücüsüne \'Hız limitlerini aşmak\' ve \'Seyir halinde cep telefonu kullanmak\' suçlarından işlem yaparak para cezası kesilirken, helikopter başka bir görev beklemek için iniş yapacağı Bakırköy\'deki pistlerine geri dönüyor.
Öte yandan İstanbul Havacılık Şube Müdürlüğü ekipleri 2018 yılında 906 defa Terör, Asayiş ve Trafik denetimlerinde toplamda bin 340 saat havada kaldı.
Görüntü Dökümü
----------
(Polis Kamerası)
-Polis helikopterlerinin havadaki görüntüsü
-Helikopter\'in bir otomobili takip etmesi
-Otomobil sürücüsünün cep telefonu kullanması
-Trafik polislerinin otomobili takip etmesi
-Otomobilin kenara çekilmesi
-Genel ve detaylar
===========================
5- BASIN KONSEYİ 2018 YILI \"BASIN RAPORU\"NU AÇIKLADI
Tansu Edip GÖKBUDAK - Onur MERİÇ/İSTANBUL, (DHA)
Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, 2018 yılının basın raporunu açıkladı. Türenç, \"Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü\'ne göre Türkiye basın özgürlüğü alanında 180 ülke arasında 157\'inci sırada ve basını özgür olmayan ülkeler arasında yer almaktadırö dedi.
Basın Konseyi 2018 yılının basın raporunu Basın Konseyi merkezinde açıkladı. Açıklamada basın konseyi üyeleri de hazır bulundu.
GÖZALTI VE TUTUKLAMALAR
Türenç, \"İki yılın ardından, bu yılın 8\'inci ayında kaldırılan OHAL\'den sonra, yeni Türkiye sisteminde de gazeteciler yine toplu gözaltı ve tutuklamalara maruz kaldı. Yargı, medyanın üzerinden adeta silindir gibi geçti. Haberlerde ve yazılarda iktidara yönelik en küçük eleştiride bulunan meslektaşlarımıza hemen \'örgüt\' yaftası yapıştırılarak soruşturmalar başlatıldı, peş peşe davalar açıldı. Aralarında Basın Konseyi Yüksek Kurulu Üyesi Yazgülü Aldoğan\'ın da bulunduğu çok sayıda gazeteci, tartışmalı iddianame ve gerekçelerle hapis cezalarına çarptırıldı. Gazetecilik \'terör suçu\' sayılarak bir çok gazeteci, yasalarımızdan kaldırılan idamın karşılığı olan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarına mahkum edildi\' dedi.
ILICAK\'A VERİLEN HAPİS CEZASI
Nazlı Ilıcak\'ın hapis cezası almasına da değinen Türenç, \"En son, 2 yıl önce yaptığı sosyal paylaşımından dolayı, Ilıcak hakkında açılan dava, yılın son günlerinde, karara bağlandı. Cumhurbaşkanına hakarette bulunduğu iddiasıyla,1 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırıldı. Ilıcak\'ı peşinen suç işlemeye meyilli ve olumsuz kişiliğe sahip bulan mahkeme, cezayı da ertelemedi\" diye konuştu.
180 ÜLKE ARASINDA 157\'İNCİ
Türenç, Türkiye\'nin basın özgürlüğünde 157\'inci sırada yer aldığını söyleyerek, \"Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü\'ne göre Türkiye basın özgürlüğü alanında 180 ülke arasında 157\'inci sırada ve basını özgür olmayan ülkeler arasında yer almaktadır. Dünya Adalet Projesi\'nin hazırladığı hukukun üstünlüğü endeksine göre 113 ülke arasında 101\'inci sıradayız\" dedi.
KAŞIKÇI CİNAYETİ
Türenç, \"2018 yılı meslektaşlarımızın can güvenliği açısından da dibe vurdu. Washington Post gazetesi yazarı Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı, 2 Ekim günü evlilik işlemleri için gittiği Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosluğu\'nda öldürüldü, cesedi hala ortada yok. Katiller, ellerini kollarını sallaya sallaya geldikleri gibi gidebildiler. Basın Konseyi, bu vahşete ilk gün tepki gösterdi ve Dünyaya da seslenerek isyan etti; \'Basın Konseyi soruyor: Kaşıkçı nerede?\' başlıklı açıklamasıyla, ilk harekete geçen basın meslek kuruluşu oldu. Ne yazık ki, Kaşıkçı\'nın cesedine dahi hala ulaşılamadı\" dedi.
Basın Konseyi İkinci Başkanı Murat Önok da, \"Basın özgürlüğünün ve yargı bağımsızlığının olmadığı bir ülkenin demokratik hukuk devleti olma yolunda ilerlemesi mümkün değildir. Hiç şüphesiz her birinizin birbirinden farklı siyasi, ideolojik, vicdani karakterleri vardır. Bu çok normal. Fakat andığım ilkelerin gerçekleşmediği bir devlette, hiçbirinizin hukuki güvenliği yoktur. Hepinizin özgürlüğü her an tehdit altındadır\" dedi.
Görüntü dökümü:
---------------
-Pınar Türenç\'in konuşması
- Salondan detay görüntüler
-Türenç\'in konuşması
-Murat Önok\'un konuşması
-Genel ve detaylar