Gündem

Devlet Bahçeli: Geleceğimiz, geçmişten aldığımız derslerle şekillenmektedir!

"Türkiye Yüzyılı vizyonu geleceğimizdir. Türkiye, yüksek hedeflere kilitlenmiştir,"

22 Aralık 2024 14:26

T24 Haber Merkezi

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Siyaset ve Liderlik Okulu'nun 20. dönem mezuniyet töreninde Türkiye'nin güçlü bir gelecek vizyonuna sahip olduğunu vurguladı. Bahçeli, "Türkiye kabuğunu kırmış, bölgesel ve küresel kuvvet dengesini tersine çevirmiştir," diyerek, ülkenin jeopolitik bir güç olduğunu belirtti.

Bahçeli konuşmasında, sadece muhalefet yapmak için muhalefet yapanları eleştirerek, "Bunlar, her meseleyi saptırmak için konuşan patolojik vakalardır. Işığı karanlıkta arayan biçarelerin, demokrasiye değer katması, beyhude bir beklentidir," ifadelerini kullandı.

Türk milletinin tarihi birikimi ve jeopolitik mirasıyla birleştiğini vurgulayan Bahçeli, "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin kapasite ve karakterine dayanan Türkiye Yüzyılı vizyonumuz böylesi bir düşünce temelinde oturmuştur," dedi. Ayrıca, "Ürkekliği kabul etmiyoruz. Bireysel çıkarları öne almıyoruz. Siyasi hırslara boyun eğmiyoruz. Kardeşliğin, kalleş tertiplerle tahribine müsaade etmiyoruz," şeklinde konuştu.

Bahçeli, Türkiye ve Suriye'deki Kürt vatandaşlara yönelik açıklamalarda bulundu: "Suriye’de yaşayan Kürt kardeşlerimiz ile bölücü terör örgütü arasında en ufak bir irtibat söz konusu değildir. Türkiye ve Suriye’de yaşayan Kürt kardeşlerimiz terörizmin ablukasına karşı uyanışa geçmiş, artık kan tacirlerinin gerçek niyet ve yüzünü görmüştür. Kürtler kardeşimizdir. Terör örgütü iki cihan hasmımızdır."

Bahçeli, DEM Parti'nin siyasi duruşuna da değindi ve şunları ekledi: "DEM Parti, CHP’nin tahrik, taciz ve istismar siyasetine alet olmadan Türkiye partisi olma yönünde kararlı adımlarla yürümelidir. İmralı ile sağlanacak görüşmeler sonucunda terörün bittiği, terör örgütünün lağvedildiği ortak gelecek ideali, insan ve millet sevgisi çerçevesinde açıklanmalıdır."

Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Türkiye kabuğunu kırmış, bölgesel ve küresel kuvvet dengesini ters çevirmiştir. Sırf muhalefet için muhalefet yapanlar, ağızlarını yalan için açanlar, her meseleyi saptırmak için konuşanlar esasta siyasetin konusu değillerdir. Bunlar patolojik vakalardır. Işığı karanlıkta arayan biçarelerin, demokrasiye değer katması, beyhude bir beklentidir.

Türk milleti, tarihi müktesebatıyla birleşmiş, jeopolitik mirasıyla kenetlenmiştir, yüksek hedeflere kilitlenmiştir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin kapasite ve karakterine dayanan Türkiye Yüzyılı vizyonu böylesi bir düşünce temelinde oturmuştur.

Ürkekliği kabul etmiyoruz. Bireysel çıkarları öne almıyoruz. Siyasi hırslara boyun eğmiyoruz. Kardeşliğin, kalleş tertiplerle tahribine müsaade etmiyoruz. Tarihimizi biliyoruz, dostumuzu biliyoruz ve düşmanlarımızı tanıyoruz. 

Sevgide buluşalım, hoşgörüde uzlaşalım, anlayış ve saygı çerçevesi altında toplanalım. İstikbalin yol haritasını gönül ortaklığıyla çizelim. Gelecek nesillere güvenlik, küresel liderliğe gözünü dikmiş bir Türkiye’yi emanet olarak tevdi edelim. El ele verirsek, elin oyunlarını ve uşaklarını aramıza sokmayız.

Kalıcı diyalogları başlatmadan bitiren sabitleşmiş ön yargıları, görüşme ve temasları zehirleyen değersiz tartışmaları, hiç hesapta yokken incinen gururları, endişe ve kıskaçlıkları, olgun, anlayışlı bir anlayışla telafi etmek mümkündür. Birlikte beraberce, huzur ve kardeşlik içinde yaşamanın akla yatkın başka bir yolu da yoktur.

Hadiselerin oyuncağı değil, tuzakları bozan dava neferleriyiz. Biz Milliyetçi Hareket Partisi'yiz. Biz Türkiye'nin güvencesi Cumhur İttifakı'yız. Sipariş telkinlere sonuna kadar kapalıyız. Hür ve bağımsız vicdanımızla ayırmayı ve bölmeyi reddeden siyasetimizle millete hizmet için tutuşuyoruz.

Suriye'nin geleceğine karar verecek Suriyelilerdir. Ancak bu karar sürecinde samimi, dostane ve yapıcı şekilde Türkiye'nin paylaşacağı çok şey olduğu ortadadır.

Geçiş dönemini takip eden önümüzdeki aylarda anlaşılan geçici yönetim tezahür edecek, ardından anayasa hazırlığıyla beraber siyasi partilerin kurulup seçimlerin yapılması intikal edecektir.

Maalesef ki Esad rejiminin karanlık sayfaları açıldıkça gün yüzüne korkunç vakalar çıkmaktadır. Hapishanedeki insani felaketler hepimizin yüreğini titretmiştir.

Dost ve kardeş Suriye halkı zulümden çok çekti. Masumları hesabı katil Esad’dan sorulmalıdır. Ve bu alçak, Lahey’de cani Netanyahu ile birlikte en yakın sürede yargılanmalıdır. Baas vandallığı 54 yıl boyunca zulüm olup halkın üzerine yağmıştır.

Geçiş yönetimine terör örgütü yaftası vurmak, sahadaki gerçeklerle bağdaşmayan sızma Esad lobisinin bir uydurmasıdır. CHP’nin Suriye politikası Baas menşelidir. CHP’nin gayr-ı millî siyasetinin başka türlü izahını yapmak zaman israfıdır. CHP siyaseti iflas bayrağını çekmiştir.

CHP’nin siyaseti Türkiye’ye karşı siyasettir. ABD’nin yeni başkanı Trump’ın Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik mesajlarını hırcın şekilde saptırıp, kıskançlıktan deliye dönen CHP genel başkanı, yarım adamdır.

Suriye’de PKK/YPG’ye yer olmamalıdır. Suriyeli olmayan örgüt üyeleri sınır dışı edilmelidir. Tek bir terörist sınırlarımızda nefes dahi almamalıdır. Artık bölücü teröre tahammülümüz asla yoktur. Teröristler elini kolunu sallayarak hiçbir yerde dolaşamayacaktır.

Kürtler kardeşimizdir, terör örgütü iki cihan hasmımızdır. DEM Parti ise CHP’nin tahrik siyasetine alet olmadan Türkiye partisi olma yönünde kararlı adımlarla yürümelidir. İmralı ile sağlanacak görüşmeler sonucunda terörün bittiği, terör örgütünün lağvedildiği ortak gelecek ideali insan ve millet sevgisi çerçevesinde açıklanmalıdır.

Terör örgütü için sona gelinmiştir. Barış, huzur ve kardeşlik kazanacak. Türkiye ve Suriye kazanacak, emperyalizmin kaos planları kaybedecektir.

İç cephesini tahkim eden Türkiye’nin yapacağı pek çok şey vardır. İsrail’in korsan yayılmacılığı durdurulmalı. Golan Tepeleri’nden çekilmediği takdirde geniş bir yaptırım ve mücadele stratejisi geliştirilmelidir. Siyonist barbarlık Türkiye’nin daha fazla sabrını zorlamaktan uzak durmalıdır. Bu en azından kendisi için hayırlı bir adım olacaktır. Şam’a gözünü diken Tel Aviv’de Kudüs’te Osmanlı şamarını yiyeceğini hiç kimse unutmamalıdır. Şam güvendeyse, günü geldiğinde Kudüs de güvende olacaktır.

Suriye’de yaşayan Kürt kardeşlerimiz ile bölücü terör örgütü arasında en ufak bir irtibat söz konusu değildir. Türkiye ve Suriye’de yaşayan Kürt kardeşlerimiz terörizmin ablukasına karşı uyanışa geçmiş, artık kan tacirlerinin gerçek niyet ve yüzünü görmüştür. Kürtler kardeşimizdir. Terör örgütü iki cihan hasmımızdır.

DEM Parti ise CHP’nin tahrik, taciz ve istismar siyasetine alet olmadan Türkiye partisi olma yönünde kararlı adımlarla yürümelidir. İmralı ile sağlanacak görüşmeler sonucunda terörün bittiği, terör örgütünün lağvedildiği ortak gelecek ideali, insan ve millet sevgisi çerçevesinde açıklanmalıdır.

Terör örgütü için sona gelinmiştir. Cinayet örgütünün miadı dolmuştur.

Barış, huzur ve kardeşlik kazanacak; terör ve bölücülük kaybedecektir. Türkiye ve Suriye kazanacak; emperyalizmin kaos planları kaybedecektir. Türk milleti yeni yüzyılda milli birlik ve kardeşliğin dünya genelinde timsali olacaktır. Silahlar susmakla kalmayacak, hepsi birden kırılıp atılacak veya devlete teslim edilecektir. Türk-Kürt kardeşliği millet bünyesinde taçlanacaktır."