Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, Türk Tabipler Birliğini (TBB) hedef göstererek "Adında Türk kelimesi olmasına rağmen Türk Tabipler Birliği, Türk hekimlerini temsil etmiyor." dedi.
Destici, partisinin Malatya 10. Olağan İl Kongresi'nde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin 2 yıldan beri salgınla mücadele ettiğini ve çok başarılı bir bu süreç yürüttüğünü belirtti.
Sağlık Bakanlığının salgının ilk gününden itibaren çok sıkı tedbirlerle gerekli önlemleri aldığını ifade eden Destici, şunları kaydetti:
"Hastanelerimizin kapasitesi bizim hastalarımızı tedavi edecek şekilde yetti, hiçbir sıkıntı yaşamadık ama tabi ki burada sağlık çalışanlarımızı bir kere daha hatırlayalım. Onlara gönülden ve kalpten bir kere şükranlarımızı sunuyoruz. Sağ olsunlar, var olsunlar, onlarla gurur duyduğumuzu ifade ediyoruz. Her ne kadar bazı kesimler hükümetimizle sağlık çalışanlarımızı karşı karşıya getirmeye çalışsa da asla bunu başaramayacaklar. Adında Türk kelimesi olmasına rağmen Türk Tabipler Birliği, Türk hekimlerini temsil etmiyor. Evet baştan bir kere o yetkiyi almışlar ama biz üniversite hastanelerimizde olsun, devlet hastanelerimizde olsun, özel hastanelerimizde olsun hekim kardeşlerimizle konuşuyoruz, maalesef çok az bir kesimini temsil etmelerine rağmen, sanki bütün doktorlarımızı, hekimlerimizi temsil ediyor gibi bir hava veriyorlar. Türk Tabipler Birliği başkanı başta olmak üzere hatırlayın en son bir FETÖ kaçkını ile bir röportaj yaptı değil mi? PKK televizyonlarına çıkıyor. Ne kadar Türkiye'ye karşı mücadele eden terör örgütü, bölücü aşırı sol unsur varsa onların sözcülüğünü yapıyorlar. Türk hekimlerinin ya da Türk doktorlarının sözcülüğünü yapmıyorlar. Bu çok açık net. Dolayısıyla biz bunu reddediyoruz ve kınıyoruz."
Salondan "Durma, ilerle Alperenler seninle" sloganları atılması üzerine Destici, "Allah'ın izni ile hep birlikte Alperen kardeşlerimizle birlikte, hem de Cumhur İttifakımızla birlikte durmak yola devam edeceğiz." dedi.
Destici, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu Türk Tabipler Birliği ve buna benzer bazı kuruluşlar maalesef bizim insanlarımızla devletimizi karşı karşıya getirmeye çalışıyorlar. Onun için bunlara asla müsaade etmeyeceğiz. Hekimlerimiz, doktorlarımız bizim baş tacımızdır. Daha doğrusu bu millete, bu vatana, bu ülkeye, bu devlete kim hizmet ediyorsa, kim bir taş üstüne bir taş koyuyorsa onun bizim başımızın üstünde yeri vardır ve en güzelini, en iyisini hak ediyorlardır. Devlet de hükümet de bunlarla ilgili eldeki tüm imkanları kullanmalı, en iyisini, en güzelini bu kesimlere, yani ülkemize, milletimize hizmet eden kesimlerimizin ayağına sermelidir. Onun için bizimle hekimlerimizi, doktorlarımızı ya da başka kesimi temsil eden insanlarımızı hiç kimse karşı karşıya getiremez. Çünkü devletinin varlığının, ülkesinin bütünlüğünün, milletinin istiklalinin ve istikbalinin yanında olan herkesin önceliği bellidir. Önceliğimiz devlettir, millettir, ülkedir ve siz kıymetli vatandaşlarımız ve insanlarımızsınız."