T24 - Birleşmiş Milletler Kalkınma Ajansı (UNDP) Başkanı Kemal Derviş, IMF başkanın Türk olması gerektiğini, Türkiye'deki finans sisteminin diğerlerinden daha güçlü olduğunu söyledi.
Derviş, Yunanistan’ın eurodan çıkmasını intihar olarak değerlendirdi.
Turkic Amerikan Alliance (TAA) ve Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON), ABD’nin 35 eyaletindeki Türk girişimciler, Amerikalı karar vericiler ve işadamları ile daha sıcak ilişki kurmak için lobi faaliyeti başlattı.
Cumhuriyet gazetesinden Murat Gülderen’in haberine göre, TUSKON’un Washington’daki toplantısında konuşan Birleşmiş Milletler Kalkınma Ajansı (UNDP) Başkanı Kemal Derviş, dünyada euro bölgesinde yaşanan krizden Türkiye’nin de etkileneceğini belirtti.
Derviş, “Sorunun aşılabilmesinde IMF kilit rol oynar ancak bu kurumun daha etkin bir yapıda çalışması gerek. Belli ki AB bunu tek başına aşamıyor. Avrupa’nın durumu AB’ye göre daha iyi ama ortada bir liderlik göremiyoruz. Ciddi bir krizle karşı karşıyayız. Türkiye’deki finansal yapı krizin odak noktası ülkelere göre çok daha sağlam. Bu açıdan IMF’nin başında Türk olmalı” diye konuştu.
Şimşek: AB krizine karşı manevra yapacak çeşitli alanlara sahibiz
''Yeni zorluklar ve Fırsatlar'' başlıklı yıllık konferansta bir konuşma yapan Maliye Bakanı Şimşek, Avrupa'daki kriz karşısında Türkiye'nin olası etkilere yönelik manevra yapabilecek çeşitli alanlara sahip olduğunu belirterek, “Etrafınızda kontrol edemediğiniz konulara nasıl yanıt verdiğiniz önemli, biz bunlara cevap verecek alana sahibiz'' dedi.
Şimşek, euro bölgesindeki borç krizinin tüm dünya için büyük bir sorun olduğunu belirterek, ''Küresel merkez bankalarının koordineli müdahalesi, ABD'deki tüketici güveninin geliştirilmesi ve Euro Bölgesi'nde borç kaygıları konusunda önümüzdeki günlerde ilerleme sağlanması umutları piyasalarda bir miktar normallik ve sakinlik hissi uyandırdı. Bu, çok cesaret verici bir gelişme. Çünkü uzun zamandır böyle bir anı yaşamamıştık" dedi.
AB ile güçlü bağları olmasına ve dış şoktan etkilenecek gibi görünmesine rağmen Türkiye'nin bunlara karşı daha az kırılgan olmasını sağlayan bazı güçlere sahip bulunduğunu belirten Şimşek, Türkiye'de borcun gayri safi milli hasılaya oranının AB ortalamasının yarısından daha azına tekabül ettiğine, bütçe açığının da gayri safi milli hasılanın yüzde 1'i civarında seyrettiğine ve Türkiye'nin kamu sektörü net dış borcunun ikinci çeyreğin sonunda sıfır olduğuna dikkat çekti.