Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın dershanelerin kaldırılmasını yeniden gündeme getirmesi sonrası MHP Grup Başkan Vekili Oktay Vural, müdahalenin teşebbüs hürriyetini ve Anadolu halkının eğitim üzerinden yaptığı hayırlı işleri ortadan kaldıracağını söyledi.
Zaman'dan Hasan Karalı ve Fehmi Ur'un haberine göre Oktay Vural, milli eğitim sistemine entegrasyonu sağlayan yan kuruluşlar olarak nitelediği dershanelerin kaldırılmasıyla, insanların milli eğitim sisteminden kopup yerel eğitime odaklanabileceğini söyledi. Bu müdahalenin teşebbüs hürriyetini ve Anadolu halkının eğitim üzerinden yaptığı hayırlı işleri ortadan kaldıracağı uyarısında bulundu. Ankara Ticaret Odası (ATO) Meclis Başkanı Nuri Gürgür de eğitimdeki önceliğin dershanelerin kapatılması olmadığını dile getirdi.
Çocuğunun geleceğini düşünen anne-babaların takviye ders için dershaneleri tercih ettiğini vurgulayan Gürgür, “Bakanların-bürokratların bile çocukları dershaneye gidiyor.” şeklinde konuştu. Türkiye’de eğitimden kaynaklanan problemler sebebiyle öğrencilerin heder edildiğini kaydetti ve “Genç nüfusu eğitemediğimiz için heder ediyoruz. Türkiye’de 100 patentten 96’sını yabancılar alıyor.” dedi.
‘Sınavlar var oldukça dershaneler kapatılamaz’
Eğitimci Kamu Sendikaları Çalışanları, dershanelerin kapatılmasıyla ilgili açıklama yaptı. Dershanelerin ihtiyaç sebebiyle ortaya çıktığının belirtildiği açıklamada şöyle denildi: “Neredeyse her yıl sayısı ve adı değişmekle birlikte sürekli var olan sınav sistemi öğrencilerimizi ister istemez yarışa sokmaktadır. Bu yarış var olduğu sürece Türkiye’nin ‘siyasi ve ekonomik’ sistemi içerisinde devlet kimseye ‘çocuğuna neden özel kurs, özel ders aldırdın?’ deme hakkına sahip değildir. Üniversite kontenjanlarının sınırlı olduğu dikkate alınırsa sınav yarışının önüne nasıl geçileceği netlik kazanmadan ‘dershaneleri kapatıyorum, kapattım’ demenin sonuçları çok ince değerlendirilmelidir. Yapılması gereken, kimseyi mağdur etmeden öncelikle dershaneleri oluşturan etkenlerin ortadan kaldırılmasıdır. Dershanelerin denetiminin doğru yapılması, fiyat politikasının vatandaşı üzmeyecek şekilde belirlenmesi, dershanelerin ihtiyaç sahibi öğrencilere ayırdıkları kontenjanın artırılması ve bu kontenjanların devlet tarafından doldurulmasıdır.”