Meclis’te yemin krizi devam ederken sorunu çözmek için BDP destekli Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Şerafettin Elçi arabulucu rolü üstlendi. Elçi’nin görüşme isteğine Erdoğan “Meclis’e gelirlerse görüşürüz” yanıtını verdi.
Demirtaş, AKParti ile BDP adına resmi bir görüşme yapılmadığını ancak grup oluşana kadar hükümet dahil tüm temaslar için dört kişinin yetkili kılındığını ifade etti. Milliyet’e konuşan Demirtaş, “Şerafettin Elçi, kendisi görüşmek istemişti. Hüseyin Çelik’le telefon görüşmesi yapmış” dedi. Dicle sorununu çözmek için AKP’den Diyarbakır’da ara seçim sözü vermesini isteyen Demirtaş şöyle devam etti: “Bizim talebimiz nettir. Örneğin AKP anayasa değişikliği yaparak, gerekirse Diyarbakır’da bir ara seçim yapmaya hazır olduğunu söylerse biz ilgili anayasa ve yasa maddelerinin değişmesine destek veririz. Hatip Dicle ve tutuklu vekillerin durumu AKP’yi rahatsız etmiş görünmüyor.”
Vatan gazetesinden Bilal Çetin'e konuşan Demirtaş, “Ortaya çıkan bu kriz tablosu bizi mutlu etmiyor. Ancak iktidar çoğunluğunun hiçbir şey olmamış gibi hareket etmesi de kabul edilebilir bir durum değildir” dedi. Demirtaş yüzde 10 barajı nedeniyle AKP'nin BDP'nin 2 vekilini aldığını söyledi.
Demirtaş, vekilliği düşürülen Hatip Dicle için, “Dicle’nin kazandığı bir milletvekilliğimizi de resmen çaldı AKP. AKP’nin bu konuda bu kadar rahat olması, aymazlığı, krizin derinleşmesine yol açıyor. AKP, Hatip Dicle’den gasp edilen vekillik için ‘bunu hak ettik’ diyor. Genel Kurul’da Oya Eronat’a büyük ilgi gösteriyorlar. Bizim hakkımızı alıp üstüne keyif çatıyorlarsa, burada halk iradesine saygıdan söz edilemez. Bizi Meclis’ten tümüyle atmak mı istiyorlar? Her birimizi atıp yerine AKP’li oturtsalar umurlarında olmayacak...”
Parlamentoya saygılarının sonsuz olduğunun altını çizen Demirtaş, “Biz, AKP’yi ve AKP’nin pervasızlığını protesto ediyoruz...” dedi. Demirtaş, BDP'nin grup toplantılarını Diyarbakır'da yapma kararıyla ilgili şunları söyledi:
“Şu anda halkımızla, seçmenlerimizle birlikteyiz. Biz halkın bağrında olduğumuzu göstermek istiyoruz. Evimizde oturmuyoruz. Diyarbakır da bir siyasal merkezdir. Ama bu Ankara’ya, Parlamentoya gelmeyeceğiz, Ankara’dan koptuk anlamı taşımıyor. Önümüzdeki günlerde grubumuzu, grup yönetimimizi oluşturacağız. O arada Ankara’da da toplanabiliriz, halkla ilişkiler faaliyetlerimize Ankara’dan da devam ederiz. Ama sorun aşılmadıkça yasama faaliyetlerine katılmayız...”
Demirtaş sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bir kere AKP’ye ve Başbakan Tayyip Erdoğan’a güvenimiz yok. Bugüne kadar ne sözler verdiler ama hiç biri tutulmadı. Ayrıca bu yaşanan süreçte AKP ve Başbakan hep karnından konuşuyor, yalan söylüyor. Bu şekilde bir yere varılamaz. Bu kriz ancak ciddi bir anayasal değişiklik konusunda adım atmakla çözülür. Bunun için oturup konuşuruz, belirli bir mutabakata varırız ve bu mutabakatı da kamuoyuyla paylaşırız. AKP bu noktaya, bütün siyasi partilerle uzlaşma noktasına gelirse ancak o zaman aşılabilir sorun. Ama ne yazik ki AKP şu anda o noktada değil. Bir kere AKP hissetmelidir ki her şeye muktedir değildir. Önce bunu hissetmeli ve tutumunu buna göre yeniden gözden geçirmelidir...”