Gündem

Demirtaş'tan Cizre açıklaması: Savcı olsam, tüm özel harekatçıları PKK'ye yardım ve yataklıktan içeri atarım

'Bu çatışma 100 yıl da sürse PKK, PKK olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti de Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak orada duracak'

11 Eylül 2015 15:04

Sokağa çıkma yasağının 8. gününe girdiği Şırnak'ın Cizre ilçesine girmesine izin verilmeyen heyette yer alan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Sanıyorlar ki polisi askeri yığdığınız da bir şey olacak, değişecek. Özel harekatçıların 9 gündür Cizre'de yaptığı propagandayı inanın 30 yıldır PKK Cizre'de yapmayı başaramamıştır.  Ben savcı olsam özel harekatçıların hepsini PKK'ya yardım ve yataklıktan tutuklar içeri atarım" dedi.

Demirtaş, "Bu çatışma 100 yıl da sürse PKK, PKK olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti de Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak orada duracak. Olan genç insanlara olacak. 101. Yılda geleceğimiz nokta da yine bu nokta olacak. Bu noktadan müzakereye başlanacak" diye konuştu.

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş İdil'de açıklama yaptı.

İşte Demirtaş'ın açıklamasından satır başları:

Bu çatışma 100 yıl da sürse PKK, PKK olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti de Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak orada duracak. Olan genç insanlara olacak. 101. Yılda geleceğimiz nokta da yine bu nokta olacak. Bu noktadan müzakereye başlanacak.

AKP’nin yapmak istediği HDP’yi değersizleştirerek insanların demokratik siyasete umudunu kırmaya çalışmaktır. 
İşte bu dağın yolunu göstermektir. Gelin bakın Cizre’ye insanların neden dağa çıktıklarını anlarsınız. Biz insanları HDP’ye çekmeye çalıştıkça devletin politikaları insanları ısrarla dağa itiyor.

 

'Bir havuz medyası var...'

 

Bir havuz medyası var isim vermeyeceğim. Kendileri yazıyorlar, kendileri okuyorlar.  Her iş yerine bu gazeteden 10 tane alacaksınız demişler zorunlu... Bir işadamı anlattı... Bunları okuyan, ilgilenen yok... Üzülüyorlar insanlar onlara... Su bulunamayan Cizre’de huzur varmış biz huzur bozmak için yola çıkmışız. Bırak medyayı sen Cumhurbaşkanı olarak böyle konuşursan Cizre otobüsünü de durdururlar, yakarlar da…

 

'Sokağa çıkmanın cezası 10 TL...'

 

Cizre’de yaşananlar, yaşatılanlar er geç ortaya çıkacak, bütün valiler şu an suç işliyorlar ve korkmuyorlar ‘nasılsa savcı da bizim hakim de bizim’ diyorlar… Bir vali olarak yasa sana bu yetkiyi vermemiş sana, sokağa çıkma yasağı vermiyor sana. Normalde sokağa çıkmayı ihlal etmenin cezası 100 TL’dir… Cizre’de sokağa çıkmanın cezası idam, infaz… Sokağa çıkanı keskin nişancılar öldürüyor. Cezası 100 TL olan şeyi Kürtlere ölüm olarak ödetiyorlar. Ölen sivil yok diyorlar. Listesi var ölenlerden birinin PKK militanı olduğunu ispatla istifa edeceğiz.

 

'Su gönderelim diyoruz...'

 

Sokağa çıkanı öldürerek sonuç alacağını düşünüyorsan en başa döneceksin demektir. Cizre’de silahlı militan var mı yok mu onu da bilmiyoruz, içeri de giremiyoruz, çatışma olmadan engel olalım diyoruz izin vermiyorlar. Su gönderelim diyoruz izin vermiyorlar.

 

'1 Kasım'dan sonra mahkemede anlatırsın'

 

Bugün kendini güçlü hissedenler dönüp geçmişe baksınlar. Başta Şırnak Valisi olmak üzere hepsinden hesap soracağız. 1 Kasım’a kadar inşallah sen yerinde olursun. Cizre’ye nasıl ölüm emri verdiğini mahkemede anlatırsın. Hele iç işleri bakanlığı koltuğunda oturan memur, sizi Cizre’ye sokmayacağım diyor. İnsanın aklı bu kadar kıt olabilir mi? Biz Cizre’ye giremedik diye, halkın hepsi AKP’li oldu. Siz böyle yapa yapa kendinizi bitiriyorsunuz. AKP’nin kendi içinde bulunan akillerinin şapkalarını önüne koyup düşünmesi lazım.

 

'Çiller'den daha sert politikalarla...'

 

Barış süreci için kefenimi elime aldım' diyenler bugün nerede, Hani 'Ne olursa olsun devam edeceğiz' diyenler bu gün nerede. Ülkenin yüzde 90'ı barış sürecinin arkasındaydı. Parti olarak kaybedebiliriz. Ama ondan çok daha kıymetli bir şey kazanacağız. Bütün bu zorlu günlerden HDP barış döneminde durduğu yerde durması gerektiğini halen savunuyoruz.

Bakın bizler bu yüzden bedenimizi taşlara kayalara vuruyoruz. Kolay günlerde barış demek, barış samimiyeti açısında yeterli olmuyor. Sizlerde barış için samimiyseniz 2 yıl önce halka verdiğiniz sözleri tutun. Çiller'den daha sert bir politikalara, güvenlik politikalarına sarıldınız. Silahla barışa ulaşılır mı? Türkiye'de yenme yenilme üzerine bir savaş süremez. Olanlar her gün tabutlar içerisinde taşınan genç bedenlere olacak. 100 yıl geçse de bu süreç böyle devam eder.

 

Savcı olsam özel harekatçıları yardım ve yataklıktan içeri atarım

 

Ortada bir konuşmaya hazır bir örgüt varken, savaşta ısrarlı olmak yazıktır. Bu ülkenin Başbakan'ı baldıran zehri içmeye hazır olsaydı şimdi böyle olmayacaktık. Cizre'de yaşananlar bu gün ortada çıkmış değildir. Sonsuza kadar Cizre'de sokağa çıkma yasağı olmayacak. AKP'nin yapmaya çalıştığı HDP'yi hiçleştirerek, insanları dağa çıkarmaya çalışıyor. Gelin bakın Cizre'ye insanların neden dağa çıktığın anlarsınız. Sonra'da neden on bin kişi dağa çıktı diye sorarsınız. 90'larda bölgenin her yerinde Cizre vardı. Ben 30 yaşımdan sonra olağanüstü hal olmadan yaşadım. Zannediyorlar ki Cizre'ye polis yığdıklarında her şey hallolacak. Cizre'de polisin PKK ile ilgili yaptığı propagandayı, PKK 30 yıldır yapmadı. Onlar sokaklarda halka hakaret ederken, PKK'ye yardım ediyorlar. Ben savcı olsam özel harekatçıların hepsini PKK'ya yardım ve yataklıktan tutuklar içeri atarım.

 

'Emekli ağabeylerinize sorun'

 

Gidin emekli ağabeylerinize sorun. Partimizin tabelasını bile asmamıza izin verilmiyordu. Onlar ne yaptı ki sizler ne yapacaksınız. Onlar şimdi emekli gittiler ama partimiz de yüzde 94 oy alıyor."
 

'Yeniden barış masasına dönelim dediğimizde kolay olmayacak'

 

Yeniden barış masasına dönelim dediğimizde öyle kolay olmayacak. Şimdi bir kez daha yaralarımız kanıyor. Önce yaramızı durdurmamız gerekiyor. Önce silahların susması için taraflar birbirine önce imkansız şartlar vermemeli. İmkansızlardan vazgeçip, imkanlı olanları istememiz lazım. Cumhurbaşkanı'na sesleniyoruz: Yaptığımız çağrılara KCK'den olumlu çağrılara geliyor. Bir tarafa çağrılarımıza bu şekilde yanıt verirken, Ankara'ya düşen görev bellidir. Biz kanı izlemek için seçilmedik. Parlamentonun önce elini vicdanına bırakması gerekiyor. Parlamento çalışmadı. Bunları burada uzun uzun anlatmaya gerek yok.