Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Ortak adayda uzlaşma olmazsa herkes bilmeli ki bunun sorumlusu Altılı Masa’nın milliyetçi kanadıdır.” değerlendirmesini yaptı.
Demirtaş, PİRHA Muhabiri Berfin Yıldız‘ın sorularını yanıtladı.
-Seçim sürecine girdik. Cumhuriyet’in 2. yüzyılına girerken en genel hatlarıyla Türkiye toplumları için nasıl bir Türkiye, nasıl bir yüzyıl hayaliniz var?
Elbette herkesin en ciddi beklentisi adil, özgür, eşit bir yaşam. Kimliğinden, inancından, yaşam tarzından dolayı kimsenin ayırımcılığa uğramadığı, emeğin sömürülüp açlığa, yoksulluğa mahkum edilmediği özgür, demokratik bir Cumhuriyet’tir hepimizin hayali.
-İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Diyarbakır ziyaretinde Kürt sorununa ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Ancak aynı Akşener, HDP için “Bizim olduğumuz masada olamazlar” demişti. Millet İttifakı’nda, HDP ile ortak aday çıkarma konusunda en büyük engel İYİ Parti gibi görünüyor. Ortak aday çıkmaz ve seçim 2. tura kalırsa Türkiye’yi nasıl bir süreç bekler?
İlk tur için ortak adayda uzlaşma olmazsa HDP kendi adayını çıkarır elbette. Seçim ikinci tura kalınca da ne yapılacağına o zamanki koşullara göre karar verilir. Şimdiden bağlayıcı bir şey söylemek, HDP açısından mümkün değil. HDP bu konularda en uzlaşmacı tutumu sergiliyor. Ortak adayda uzlaşma olmazsa herkes bilmeli ki bunun sorumlusu Altılı Masa’nın milliyetçi kanadıdır.
-Cumhurbaşkanlığı adaylığı tartışmalarında Kemal Kılıçdaroğlu’nun Alevi kimliği üzerinden kimi politikacılar zaman zaman tartışmalı konulara sebebiyet veren açıklamalarda bulundu. Siz, Sayın Kılıçdaroğlu’na ve Alevi toplumuna yönelik bu yaklaşımı nasıl yorumlarsınız?
Bu utanç verici, ayırımcı, ırkçı bir yaklaşım. Hiçbir şekilde meşrulaşmaması lazım. Böyle tartışmaları kimse ciddiye almamalı, yaygınlaştırmamalı. Bir kişinin kimliği ya da mezhebi değil, karakteri ve erdemidir, önemli olan. Alevilerin Türkiye’de ayırımcılığa tabi tutulduklarını bilmeyen yok. Bu ayırımcılıkla hep beraber, cesurca mücadele etmeliyiz. Ben, Sünni Şafii inancına mensup biri olarak Alevi, Sünni, Hristiyan, Ezidi veya ateist olduğuna bakmadan erdemli, dürüst, liyakatli herhangi bir insan tarafından temsil edilmeye asla itiraz etmem, sadece gurur duyarım onunla.