Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 13 Türk vatandaşının öldürüldüğü Gara operasyonuna ilişkin, “Gare’de yaşanan trajedi, barışın ne kadar önemli ve hayati olduğunu hepimize acı bir şekilde hatırlattı” dedi.
“Sorumluluk sahibi siyasetçilerin kesin ve kalıcı çözümün alt yapısını, zaman kaybetmeden oluşturmak zorunda” olduğunu ifade eden Demirtaş, “Gelin görün ki, iktidarın bir barış arayışı söz konusu değil. Hatta barışın iktidarın işine gelmediği net olarak anlaşılıyor. Ancak durum böyledir diye ölümlere sessiz kalmak, ölümleri seyretmek de insanlığımızdan kaybettirir” ifadelerini kullandı.
Demirtaş, “Sorunlarımızı siyasetle, konuşarak çözmek zorundayız. Artık bu çatışmalar, bu savaş bitmelidir. Bunu da hiçbir dış baskı olmadan kendimiz başarmalıyız” sözlerini kaydetti.
“İktidarın siyaset tarzı, akıldışılığın bile sınırlarını çoktan aştı. Oy ve koltuk kaygısı için yapmadıkları, yapmayacakları hiçbir çılgınlık yok maalesef. Ancak siyaset kurumunun ve devletin, bu akıl tutulmasına tümden teslim olmaması gerekiyor” diyerek AKP’yi eleştiren Demirtaş, “Bunca yıkımın ortasında, barış umutlarını diri tutacak samimi ve ciddi bir iradenin ortaya konulmasına ihtiyaç var. Analar, babalar evlatlarını ağaçtan toplamıyorlar. Türk’üyle, Kürt’üyle halen canımızdan can gidiyor, kahroluyoruz” diye konuştu.
"HDP’yi kapatmayı ve dokunulmazlıkları kaldırmayı tartışmanın barışa katkısı olmayacağı açıktır"
“Barışımız için daha cesur olmanın zamanı çoktan geldi de geçiyor” diyen Demirtaş, Medyascope’ta yayımlanan yazısının devamında şunları kaydetti:
"Bu doğrultuda somut politikalar üretmek için daha fazla geç kalınmamalı. Barış yanlısı tüm çevreler gecikmeksizin bir araya gelerek ortak akılla siyasi bir çözüm projesi üretmeli ve bunu topluma açıklamalıdır.
Türkiye, barışı iç dinamikleriyle sağlayabilecek yeterliliktedir. İktidar bunu yapmıyorsa bile, bugüne kadar açıklamalarıyla, yayınladıkları rapor ve bildirilerle barışı sağlamaya niyetleri olduğunu dillendiren muhalefet, somut adım ve politikalar üreterek de bunu yapabileceğini, silahların Türkiye’nin gündeminden tümden çıkarılabileceğini ve yönetimi seçimle devralır almaz çözüm projesini somut adımlarla hayata geçirebileceğini cesaretle ortaya koymalıdır. Barışı savunan tüm çevreler ve geniş toplum kesimleri de bu iradeyi sahiplenmeli, barış umudunu büyütmelidir.
HDP başta olmak üzere tüm demokrasi güçleri ülkenin iç barışı için daha fazla inisiyatif almalı ve toplumu bu kaostan, umutsuzluktan çıkaracak somut bir yol haritasını ortaya koymalıdır. HDP’nin bu konuda ciddi çabaları var ancak HDP yönetimi, siyaset biçimi ve dilini de bu amaçlara uygun şekilde düzenlemelidir. Böyle bir ortamda HDP’yi kapatmayı ve dokunulmazlıkları kaldırmayı tartışmanın barışa katkısı olmayacağı açıktır. Ucuz siyasi hesaplar uğruna bir kez daha bu hataya düşülmeyeceğini umuyorum.
Bizim de savunduğumuz ve ana muhalefetten tutun, meclis içindeki ve dışındaki muhalefet partilerine kadar birçok kesimin belirttiği gibi, barış ve birlikte yaşam dışında seçeneğimiz yoktur. Sorunlarımızı siyasetle, konuşarak çözmek zorundayız. Artık bu çatışmalar, bu savaş bitmelidir. Bunu da hiçbir dış baskı olmadan kendimiz başarmalıyız. Orta Doğu’ya yönelik dış müdahale ve hesapların önüne geçebilmenin yolu da içeride ve dışarıda Kürt halkıyla yeni bir stratejik birliği sağlamakla mümkün olur. Başarısız olmuş çözüm süreçlerinden yola çıkarak siyasi çözüm arayışlarından vazgeçmek doğru olmaz."
Ayrıca, “Her türlü spekülasyonun önüne geçmek için şunu da açıklıkla ifade etmem gerekir ki, ben bugün için yeni bir çözüm sürecinden söz etmiyorum” diyen Demirtaş “Öncelikle, siyasette yeni bir çözüm anlayışı ile dilinin geliştirilmesi ve somutlaştırılması gerektiğine dikkat çekmek istiyorum. Bunu hep birlikte sağlayabilirsek emin olun gerisi çok da zor değil!” ifadelerini kullandı.
Yazının tamamını okumak için tıklayın.