T24 - Eski BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Hatip Dicle'nin milletvekilliğinin düşürülmesine ilişkin, "Başbakan bizimle helalleşmedi, ateşkesin bozulması an meselesi" dedi.
Demirtaş bu açıklamaları Milliyet gazetesi yazarı Serpil Çevikcan'a yaptı.
İşte o açıklamalar:
YSK’nın 77 bin oy alan Hatip Dicle’nin milletvekilliğini düşürmesinin ardından Kürt sorununun çözümünde ne kadar taze bir başlangıç yapılabileceği sorusu artık gündemin ilk sırasında.
Dicle ile ilgili gelişmeyi, KCK tutuklusu vekillerin tahliyesi konusunda savcılığın olumsuz görüş bildirmesi izledi. Dün bu tabloyu, seçimden önceki BDP Genel Başkanı, Hakkari Milletvekili Selahattin Demirtaş’la konuştuk.
Demirtaş’ın değerlendirmelerini özetle şöyle aktarabilirim:
Tahliye yoksa hukuk da yok: AKP’nin kontrolünde devlet yeniden dizayn ediliyor. AKP, elinin uzanabildiği her yerde bütün muhalefeti susturmaya, her türlü gayrı ahlaki yöntemi kullanarak sindirmeye ve teslim almaya çalışıyor. Demokrat bir çizgi izlediğini de kamuoyuna yutturuyor. Biz bunu yemeyiz. Arkadaşlarımız tahliye edilmeyecekse, orada bir hukuk yoktur. Hatip Bey meselesinin hiçbir açıdan elle tutulacak bir yanı yok.
Helalleşme bizi kapsamıyor: Helalleşme bizi kapsamıyor. Bir tek bizle helalleşmedi. Bizimle helalleşmek istemiyor anlaşılan. Yeni bir başlangıç deniliyordu. Çok yazık edilmiş durumda. Milletvekili olma sevdalısı değiliz. Çözümü Ankara’da, parlamentoda görüyoruz. Bu ısrar anlaşılmıyor demek ki, ‘Yok kardeşim, burada çözüm yok’ diyor birileri. Bunu söyleyenler vebalin altında kalırlar.
Meclis'e gitmeyiz: Şuna kararlıyız. Biz 6 eksikle Meclis’e gitmeyiz. Bir eksikle de gitmeyiz. Biz Hatip Dicle’ye çok bariz bir hakaret edildiğinin farkındayız. Diyarbakır halkının verdiği 70 bin oyun hesabını kim verecek? Başbakan çıkıp ‘Kardeşim, biz bunu haketmedik. Bu bize verilmiş oyla kazanılmış bir vekillik değil. Biz bunu kabul etmeyiz’ diyemiyor bile.
Ateşkesin bozulması an meselesi: Bunun gideceği nokta PKK’nin ateşkesi bozmasıdır. O olmasın diye, çok sert mesajlar vermeye çalışıyoruz. Oraya gidiyor. Bu kararı verecek olan biz değiliz. Ateşkesi biz ilan etmedik, biz bozmayız. Bozulmasını da istemeyiz. Ama bir adım sonrası odur. PKK’yı bizden daha iyi tanıyan kimse yoktur. Tartışmaları izliyoruz. PKK’nın o tartışmaları takip edeceğini biliyoruz. PKK kadrolarının şu anda nasıl bir his içinde olduğunu biliyoruz. Ateşkesin bozulması an meselesidir. O zaman kan dökülür. Bunun müsebbibi kim olur, artık o saatten sonra onun önemi olmaz. 3-5 eylemden sonra ateşkesi kim bozmuştu, unutuluyor ve maalesef sadece ölüler geliyor.
Ara seçimi de tartışıyoruz: Vekilliğin istifası Meclis’in kabulüne bağlı. ‘İstifa ettim’ demekle istifa edilmiyor. TBMM, bir ara seçime hazırsa biz hazır oluruz. Bu da bir formüldür. Yani milletvekilliğinin düştüğü heryerde yeniden ara seçim yapılabilir. Ama biz yemin etmeden de istifa edebiliriz. Ağırlıklı görüş yemin etmeme yönünde. Biz somut olarak katılmıyoruz, bu iş çözülene kadar.
Başbakan susmasın: Başbakan olup bitene sessiz kalmamalıdır. Bu, suça ortak olmaktır. Çağrı yapıp,’ bunu benimsemiyoruz’ demesi çok kritiktir. Hatip Dicle’den öte ateşkes, Kürt sorunu, bütün bunları kurtaracak bir çıkış olur.
Acilen yasal düzenleme: Hatip beyle ilgili olarak yasal düzenleme yapılabilir acilen. Geriye yürür lehe olan kanunlar. Başbakan nasıl kurtarılmışsa Dicle de öyle kurtarılabilir. Bu da hükümete bağlı. YSK da şunu yapabilir; Bir yasa değişikliği yapılacaksa ‘ben itirazı bekleteyim’ diyebilir.