T24 Haber Merkezi
Gonca Tokyol
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, 2020-2022 aralığını kapsayan Yeni Ekonomi Programı’nı sundu. Planda ‘dengelenme ve değişim’ vurgusu öne çıkarken; 2019-2021 yılları için enflasyon ve cari açık beklentileri aşağı yönlü revize edildi. IMF’nin ve uzmanların küçülme beklentisinin aksine Türkiye ekonomisinin 2019’da yüzde 0.5 büyüyeceği tahmininde bulunulurken, gelecek yıllar içinse yüzde 5’lik bir büyüme beklentisi ortaya kondu. Bu yıl için işsizlik beklentisi yüzde 12.1’den yüzde 12.9’a çıkarıldı, 2011-2022 içinse 0.1, 0.2 oranlarında aşağı çekildi.
TIKLAYIN - Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak: Bu yıl büyüme hedefinin bir miktar uzağında kalacağız
“Büyümeyi sağlayacak kaynağı Merkez Bankası mı basacak?”
Sloganı “Değişim başlıyor” olan programda, Albayrak’ın gelecek yıllar için Türkiye’nin önüne koyduğu yüzde 5’lik büyüme beklentisi uzmanlar tarafından gerçekçi bulunmadı. Ekonomi yazarı Uğur Gürses, Twitter hesabında yaptığı yorumda “Büyümeyi sağlayacak kaynağı Merkez Bankası mı basacak” diye sorarken; Garanti Yatırım Başekonomisti ve Özyeğin Üniversitesi akademisyeni Gizem Öztok Altınsaç, Türkiye’nin son 5 yıldaki ortalama büyümesinin yüzde 4.2, son 3 yıldaki ortalama büyümesinin de yüzde 3.5 olduğunu hatırlattı.
“Yüzde 5 büyümeye rağmen işsizlik yüzde 12'ye yakın devam ediyor, insan biraz tutarlılık var mı diye bakar”
İktisatçı yazar Mustafa Sönmez de büyüme beklentileri ile işsizlik beklentilerinin birbirleriyle çeliştiği değerlendirmesinde bulunarak, “Damat'ın en büyük palavrası 2019'un yüzde 0,5 büyüme ile kapanması ve izleyen yıllarda yüzde 5 üst üste büyüme. Gelin görün ki, yüzde 5 büyümeye rağmen işsizlik yüzde 12'ye yakın devam ediyor! İnsan biraz tutarlılık var mı diye bakar” yorumunu yaptı.
“Büyüme beklentisi ile cari açık tahminleri tutarlı değil”
İşsizlik tahminler açısından tutarlı bulunmayan büyüme beklentisi, yeni YEP’te aşağı yönlü revize edilen cari açık tahminleri konusunda da gerçekçi bulunmadı. İmalat sanayisinin ara malı ve hammadde ithalatı bağımlılığına dikkat çeken eski Merkez Bankası Başkanı, İyi Parti Milletvekili Durmuş Yılmaz büyüme beklentileri ile cari açık tahminlerinin tutarlı olmadığını savunarak, “2020/2022 için bütçe açığı tahminleri yüzde 2.9, 2,5, 1.5. Aynı yıllar için tahmin edilen yüzde 5’lik büyümenin sağlayacağı vergi tahsilatını esas almış görünüyor. Oysa aynı yıllar için tahmin edilen cari açık ile büyüme tutarlı değil” derken; Bilgi Üniversitesi Ekonomi bölümünden Cem Başlevent, “YEP'e göre 2022 itibariyle cari açık vermeden de yüzde 5 büyüyebilen bir ülke olacağız” ifadelerini kullandı. Akademisyen Ümit Akçar da kişisel Twitter hesabında yaptığı değerlendirmede ‘büyüme-cari açık-işsizlik’ tahminlerini ‘uyumsuz bulan bir diğer isim’ oldu.
Sönmez ve Gürses’in inandırıcı bulmadığı bir diğer hedef de enflasyon konusunda oldu. Gürses, resmi enflasyon hedefi olarak yüzde 5 gösterilse de bu oranın altına 2022’ye kadar düşülmesinin beklenmediğine dikkat çekerek; yapılanı ‘dalga geçmek’ olarak nitelendirdi.
“Varlık Fonu ile Ağaoğlu'ndan sonra enerji firmalarının ve KOİ yüklenicilerinin kurtarılacağı da açıklanmış oldu”
Bakan Albayrak’ın istihdamdaki kaybın 3’te birinin kaynaklandığını söylediği inşaat sektörü ile enerji firmaları ve KOİ yüklencilerine teşvik ve destekleme anlamına gelen sözleri de uzmanların dikkatini çekti. Sönmez, bu durumu “YEP’te, T. Varlık Fonu ile Ağaoğlu'ndan sonra enerji firmalarının ve KOİ yüklenicilerinin kurtarılacağı da açıklanmış oldu” diye yorumladı.
“Artık bir Merkez Bankamız yok diyebiliriz”
Öte yandan, Bakan Albayrak’ın YEP sunumunu yaptığı toplantıyla ilgili gündem olan bir başka başlık da Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Para Politikaları Kurulu (PPK) üyelerinin katılımı oldu. Ekonomist Gürses, PPK üyelerinin sunumu ilk sıradan dinlemesini ve bitişte de ayakta alkışlamasına tepki göstererek “Dünyada başka örneği var mı? Sizin ne işiniz var orada” sorularını yöneltirken; eski ANAP Genel Başkanı, iktisatçı Nesrin Nas ise daha sert bir eleştiride bulundu:
“Toplantının içeriğinden ziyade katılanlar ve alkışlar bize asıl mesajı verdi. Artık bir Merkez Bankamız yok diyebiliriz. Görüntüde var ama, siyasi iktidarın politik hedeflerini dikkatle dinleyen ve alkışlayan bir bürokrat grubu onlar artık.”