HATAY
Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesinde 6 Şubat, saat 04.17'de 7,7 büyüklüğünde yaşanan depremden etkilenen 11 il arasında Hatay, yıkımın çok büyük olduğu şehirlerin başında geliyor. Hatay'da depremin birinci ayına girerken depremzedelerin barınma sorunu devam ediyor.
Hatay'ın Defne ilçesinde demokratik kitle örgütlerinin dayanışma noktalarının bulunduğu ve depremzedelerin çadırlarının olduğu Sevgi Parkı 2 Mart'ta boşaltıldı. Buradaki depremzedelerin bir kısmı Dursunlu kamp alanına taşınsa da depremzedeler bu alanın koşullarının kötülüğünden, altyapının ve kurulumun tamamlanmamış olmasından şikâyetçi.
Hatay Vali Yardımcısı Harun Kaya ile beraberindeki polis ve AFAD ekipleri 28 Şubat'ta parka gelerek dayanışma noktalarının ve depremzedelerin kaldığı çadırların acil tahliyesini istemiş, bunun üzerine depremzedelerin tepkisiyle karşılaşmıştı.
TIKLAYIN | Hatay Valiliği, Defne'deki Sevgi Parkı'nı boşaltmak istiyor!
Sevgi Parkı'nda 8 Şubat'ta kurdukları dayanışma ve koordinasyon noktasının 2 Mart'ta tahliye edildiğini belirten Halkevleri Kadın Sekreteri Berna Demirdaş, süreci T24'e anlattı.
Depremin ilk gününden beri ilk defa Hatay Vali Yardımcısı, AFAD müdürü ve polislerin birlikte Sevgi Parkı'na geldiğini kaydeden Demirdaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tek tek çadırları dolaşıp burayı boşaltmaları gerektiğini, daha iyi bir yere götürüleceklerini vaat ediyorlardı. Bu nedenle ilk tepkiyi bizden değil, halktan doğru gördüler. İnsanlar, 'Ne yüzle buraya geliyorsunuz?' diye soruyordu. Ve geldiklerinde de ilk yaptıkları, haftalardır Sevgi Parkı'nda barınan insanları buradan çıkarmak istemek oldu. Vali Yardımıcısı'nın bir sözü insanlara çok ağır geldi, 'Dört tane battaniyeniz var ve buradan çok rahat çıkıp gidebilirsiniz' demişti. Bu, hem o gün yaptıklarının hem de o güne kadar ne yapmadıklarının özetiydi."
Demirdaş, Sevgi Parkı'nda yurttaşlarla birlikte kurdukları 'Yaşam Meclisi' ile bütün kararların kolektif bir şekilde alındığını belirterek, "Asi Nehri kenarındaki bu parkta, özellikle olası sağlık sorunları nedeniyle, uzun süre kalamayacağımızı biliyorduk ancak böylesi bir tutumla karşılaşmayı da beklemiyorduk. Çünkü burada hızlı bir kolektif yaşam ve dayanışma ağı örülmüştü. Bu nedenle hızlı örülen bu dayanışmayı hızlı bir şekilde dağıtmak istediler" ifadelerini kullandı.
"Kamp alanındaki koşullar henüz iyi değil"
Sevgi Parkı'na 1,5 km mesafede olan Defne ilçesine bağlı Dursunlu Mahallesi'nde kurulan çadır kampındaki koşulları yerinde görmek için 'Yaşam Meclisi' ile bir heyet oluşturduklarını söyleyen Demirdaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Her şeyin çok hızlı bir şekilde ilerlediğini anlattılar. Ancak kampının bulunduğu alanda hiçbir koşulun iyileştirilmemiş olduğunu gördük. Böylece 28 Şubat'taki alelacele tahliye girişimini engelledik. Ardından Vali ve muhtarlarla da görüşmeler yaparak, kamp alanındaki koşulların iyileştirilmeden insanların Dursunlu'ya taşınmamasını istedik. Koşul dediğimiz ise tabii tek başına çadır kurmakla olmuyor. Ne yalıtımı var ne altyapısı. Fakat insanları bir biçimde ikna etmeye çalıştılar. Biz de Dursunlu'ya gitmek istemeyen depremzedelerin desteğiyle hızlıca Aşağıokçular Mahallesi'nde bir yaşam alanı oluşturmaya çalıştık. Sevgi Parkı'ndan Dursunlu'daki kamp alanına giden yurttaşlarla da temas halindeyiz."
"Kamp alanında çalışma karşılığında 'asgari ücret' teklif ettiler"
"Evet, insanların çadırlarını zorla sökmediler ama bu insanları zorunlu bir tahliye sürecine maruz bıraktılar" diyen Demirdaş, muhtarların ve kim olduğunu öğrenemedikleri "yerelden insanlar"ın parka gelerek tek tek depremzedelerle görüştüğünü belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hatta, 'Dursunlu'daki kamp alanında bizimle birlikte çalışırsanız asgari ücret verebiliriz' dediler. Yani bizim Sevgi Parkı'nda kurduğumuz gönüllü çalışma ağını bile hedef alan bir yöntem izlediler. İnsanların yersiz yurtsuz olduğunu 'Gelip buraya yerleşmezseniz zaten bir yeriniz olmaz. Ama yerleşirseniz ileride size konteyner da verebiliriz' dediler. Şu an Dursunlu'daki kamp alanına yerleşen birçok yurttaş da konteyner için isim yazdırdılar. Ancak buna dair de net bir bilgi yok. Biz, 'Yaşam Meclisi'yle birlikte Sevgi Parkı'nda barınan yurttaşları düzenli olarak bilgilendiriyorduk. Şimdi ise belirsizlik ve güvensizlik halini ortadan kaldırmak şöyle dursun, bundan beslendikleri bir durum var."
Boşaltılan Sevgi Parkı (Fotoğraf: Vecih Cuzdan)
Boşaltılan Sevgi Parkı (Fotoğraf: Vecih Cuzdan)
"Geldik ama görüyorsunuz işte; üç gündür kazma kürekle kendimiz uğraşıyoruz"
Dursunlu'daki kamp alanında T24'e konuşan ve ismini vermek istemeyen bir yurttaş ise süreci "zoraki tahliye" olarak değerlendirdi.
Sevgi Parkı'ndayken kaldıkları çadırı ve gönüllülerin temin ettiği sobayı yanlarında getirdiklerini belirten depremzede yurttaş, şunları kaydetti:
"Sevgi Parkı'nda durumumuz iyiydi. Tam bir şeyler düzeldi derken kendimizi burada bulduk. Halkevleri, Kartal Belediyesi ihtiyaçlarımızı karşılıyordu. Ancak sonra bize burasının [çadır kampı] bittiği söylendi. Geldik ama görüyorsunuz işte. Üç gündür kazma kürekle kendimiz uğraşıyoruz. Daha yeni yeni elektrik tesisatları çekiliyor. Burada çadırlar rüzgârdan uçuyor. Yağmur yağarsa diye önlem almaya çalışıyor, çadırın etrafını kazıyoruz. Sözde burada konteyner de olacakmış ama sözde. Sevgi Parkı'ndaki sobamızı getirdik ama yakacak odun bulamıyoruz, böyle bir sorunumuz var."
Dursunlu çadır kampı (Fotoğraf: Vecih Cuzdan)
Dursunlu'daki kamp alanına yerleşen yurttaşlar ayrıca kendilerine "Index Grup Çadırkent – Her bir çadırın içinde olması gereken ekipmanlar" başlıklı bir kağıdın verildiğini belirterek, bu kağıdı T24'le paylaştı. Ancak çadırların içinde bu ekipmanların olmadığı görülüyor:
- 16 metrekare zemin straforu
- 16 metrekare zemin izolasyon naylonu
- 2 adet çift kişilik şişme yatak
- 4 adet battaniye
- 1 adet kettle (su ısıtıcı)
- 1 adet elektrikli ısıtıcı
- 1 adet üçlü priz
- 4 adet çelik tabldot, 4 adet bardak, 4 adet çatal, 4 adet kaşık
- 1 adet plastik masa
- 3 adet sandalye
- 1 adet powerbank
Elektirik Mühendisi Usta: "Depremzedeler altyapı tamamlanmadan Dursunlu'ya taşındı"
Halkın Mühendisleri Mimarları Şehir Plancıları grubu da dün (4 Mart) Dursunlu'daki çadır kampı alanını ziyaret ederek gözlem yaptı.
T24'te konuşan Halkın Mühendisleri'nden Elektrik Mühendisi Neriman Usta gözlemlerini şöyle aktardı:
"Halkın Mühendisleri olarak, Sevgi Parkı'nın tahliye edilmesinden sonra buradaki depremzedelerin Dursunlu'da kurulan çadır kampına yerleştirildiğini öğrendik. Bu nedenle söz konusu çadır kampındaki durumu gözlemlemek üzere [4 Mart'ta] Dursunlu'ya gittik. Alan teraslandırılmış, meyilli bir araziydi. İlk gözümüze çarpan elektrik teknisyenlerinin yaptığı çalışmaydı -ki orada normlara uygun olmayan bir hat çekimi vardı çadırlara. Kendileriyle de konuştuk ancak yapacakları bir şeyleri olmadığını, öyle tarif edildiğini söylediler. Yani işin öyle yapılamayacağının kendileri de farkındaydı."
Dursunlu çadır kampı (Fotoğraf: Vecih Cuzdan)
"Çadır kentte yağmur suyunu tahliye edecek bir kanal sistemi yok"
Usta, kamp alnında yağmur suyunu tahliye edecek bir sistemin bulunmadığını ve sağanak bir yağmur durumunda alt bölgede olan çadırların zarar görebileceğine dikkat çekti:
"Daha sonra alanın yerleşiminde yağmur suyunu tahliye edecek bir kanal sisteminin olmadığını da gördük. Ve alanda iki, üç metrelik şevler vardı. Mesela bir sağanak yağmur durumunda üstten aşağıya akabilecek suyu toplayacak, alt bölgede olan çadırları doldurmayacak bir kanala ihtiyaç var. Bunun olmadığını gördük. Yani aslında henüz alanın altyapısının yapılmadığını, yapım aşamasında olduğunu gözlemledik."
Dursunlu çadır kampı (Fotoğraf: Vecih Cuzdan)
"Genel olarak baktığımızda da çadır kampının henüz tamamlanmamış olmasına rağmen Sevgi Parkı'nda barınan depremzedelerin alelacele taşınmak istendiğiyle hareket edildiği duygusuna kapıldık. Depremzedeler, çadırların artık nefeslerinden bile çok ciddi nem içinde kaldığını, sabah çadırların tavanından suların damladığını, o derece hava almayan bir çadır olduğunu ifade ettiler. Çadırlar doğrudan yere döşenen çakılların üzerine kurulduğunu gördük. Ancak yetkililer buralara straforların da konulacağını ifade ettiler. Tüm bu sorunları oradaki yetkililerle de görüştük. Önerilerimizi yaptık. Umarım depremzedeler bu kamp alanında daha farklı sorunlarla karşılaşmazlar."
Halkın Mühendisleri Mimarları Şehir Plancıları grubu
Yetkili: "En kısa zamanda tam kapasite faaliyete geçecek"
Dursunlu'daki kurulum ve altyapı çalışmaları jandarma koordinasyonunda, Millî Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Karayolları Genel Müdürlüğü, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ve Konya Büyükşehir Belediyesi'nden çalışanlar tarafından sürdürülüyor.
T24'e konuşan ve ismini vermek istemeyen bir yetkili, alana 500 çadırın kurulacağını ve 3000 kişilik kapasiteye sahip olacağını söyledi. Halihazırda 100 ailenin alana yerleştirildiğini, iki gün içerisinde bu sayının 150'ye çıkarılmasının hedeflendiğini belirten yetkili, "Önceliğimiz insanları sokaktan kurtarmak. Altyapı konusunda mühendislerimiz, askerlerimiz ve gönüllü şirketler de çalışmalara destek veriyor" dedi.
Kamp alanında yemekhane, okul, oyun parkı, cami kurulumunun tamamlandığını, telefon ve internet şebekesinin aktif olduğunu, sağlık ekibi ve mobil diş hastanesinin bulunduğunu söyleyen yetkili, elektrik hatları ile tuvalet-banyo konusundaki çalışmaların sürdüğünü belirterek "Kampın, en kısa sürede tam kapasite faaliyete geçmesi planlanıyor" ifadelerini kullandı.