Gündem

DAVUTOĞLU: ''ÖZÜR ULUSLARARASI TOPLUMUN TALEBİ'' ANKARA (A.A)

31 Ağustos 2010 16:33
-DAVUTOĞLU: ''ÖZÜR ULUSLARARASI TOPLUMUN TALEBİ'' ANKARA (A.A) - 31.08.2010 - Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, İsrail Sanayi ve Ticaret Bakanı Ben Eliezer'le Brüksel buluşmasında Mavi Marmara baskını için bir özür mektubunun kaleme alındığı iddialarına ilişkin olarak,''Orada Türkiye'nin talepleri net olarak İsrail tarafına, doğrudan, 'Şu taleplerimizin yerine gelmesi lazım' diye söylendi. Taleplerimizden bir kısmı ondan sonra yerine gelen şeyler'' dedi. Bir televizyon kanalında gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Davutoğlu, Yedioth Ahronoth gazetesinde yer alan bir haberdeki Ben Eliezer'le Brüksel buluşmasında Mavi Marmara baskını için bir özür mektubunun kaleme alındığı iddialarına yanıt verdi. Yardım konvoyuna baskın sonrası Türkiye'nin 7 talebinden 5'inin yerine geldiğini ifade eden Davutoğlu, uluslararası hukuka aykırı bir müdahalede bulunan İsrail'in uluslararası toplumdan ve ailelerden özür dilemek durumunda olduğunu söyledi. ''Böyle bir çerçevede bu sadece Türkiye'nin talebi değil, uluslararası toplumun talebi. Bu mesele İsrail ile uluslararası toplum arasında'' diye konuşan Davutoğlu, İsrail'in özrünü Türkiye'ye de yapabileceğini, önemli olanın bunun deklare edilmesi olduğunu vurguladı. Davutoğlu, ''Bu görüşmelerde dolaylı doğrudan, nihayetinde Brüksel'de veya değil, bütün konular konuşuldu tabii. Nihayet bir araya geliyorsanız bizim için önemli olan o muhasebenin yapılması'' dedi. İkinci bir mektubun kaleme alınıp alınmayacağı sorusunu bu konuda detaya girmeyeceğini söyleyerek yanıtlayan Davutoğlu, Brüksel'de o görüşmeyi yaptığı zaman henüz gemilerin salıverilmediğine, uluslararası komisyonun kurulmadığına dikkati çekti. Özür ve tazminatın kısa vadede karşılanacağına dair beklentisi olup olmadığına dair bir soruyu da Davutoğlu, şöyle yanıtladı: ''Biz o talepleri gündeme getirdiğimizde daha o komisyon yoktu. Geri kalan talepler konusunda net olarak tutumumuz belli. Vatandaşlarımız uluslararası sularda katledilmişlerdir, hukuki bir durum ortaya çıkmıştır. Bu hukuki durumun sonuçlarının uluslararası toplumca ve İsrailce çok net olarak tanımlanması lazım, bizim beklentimiz bu." Mektubun ''uluslararası kamuoyuna'' başlığı ile gelmesi durumunda Türkiye'nin kabul edip etmeyeceğinin sorulması üzerine Davutoğlu, ''Meselenin başından beri biz uluslararası toplumla ilgili olduğunu söylüyoruz. Bunun formatı üzerine tabii ki konuşulur. Türkiye de uluslararası toplumun bir parçası. Önemli olan burada bir uluslararası hukuk ihlali olduğunun tescil edilmesi. Özürle kastedilen temel hedef budur" dedi.  Mektubun İsrail Dışişleri Bakanı Lieberman'a takıldığı iddialarıyla ilgili olarak da Davutoğlu, başka bir ülkenin iç işlerine ilişkin yorum yapamayacağını belirterek, ''Ancak o görüşmenin basına sızdırılması o sürecin engellenmesi sonucunu doğurmuştur. Eğer orada istenilen şeyler diğer talepler gibi karşılansa Türkiye İsrail ilişkileri de, Ortadoğu'daki barış çabaları da çok farklı bir yerde olurdu, bunu söyleyeyim. Yeni bir dönem başlaması için de bu konudaki taleplerimiz gayet net ve açık'' diye konuştu. -YUNANİSTAN İLE "CASUS BELLİ"- Bakan Davutoğlu, Milli Güvenlik Siyaset belgesinde yeni düzenlemelerle Yunanistan'ın karasularını 6'dan 12 mile çıkarmasının savaş nedeni (casus belli) sayılmasının kaldırılıp kaldırılmayacağı ile ilgili olarak, "Milli Güvenlik Siyaset Belgesiyle ilgili çalışmaların gizlilik ihtiva ettiğini, bu konuda açıklama yapmayacaklarını" belirtti.