Gündem

Davutoğlu'ndan Kılıçdaroğlu'na Bank Asya cevabı: Gizli Twitter hesaplarına bakıp Türkiye'yi zan altında bırakıyor

Davutoğlu Makedonya Başbakanı ile görüşmesinin ardından gündemi değerlendirdi

17 Eylül 2014 22:45

Başbakan Ahmet Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendisine yazdığı mektuba ilişkin "Türkiye bankacılık sektörünün ekonomik garantörü Türkiye devletidir. Bir takım gizli twitter hesaplarına göre bir ana muhalefet liderinin Türkiye’yi zan altında bırakması düşündürücüdür” değerlendirmesinde bulundu.

Kılıçdaroğlu, Başbakan Ahmet Davutoğlu'na Fethullah Gülen cemaati bünyesinde görüldüğü için "devlet eliyle banka batırma" tartışmalarına yol açan Bank Asya krizine ilişkin, "Bankacılık sektöründe yaşanabilecek yeni bir krizin sorumlusu olmaya adaysınız" ifadelerini taşıyan bir mektup göndermişti. Basın kuruluşlarında yer alan mektubun, kendisinin eline geçmediğini kaydeden Başbakan Davutoğlu,  “Böylesi bir üslup Türk siyasetine de yakışmaz. Belki Kılıçdaroğlu’na yakışır ama ana muhalefet partisi genel başkanına yakışmaz” ifadelerini kullandı.

Davutoğlu, Katar’dan gönderilen Müslüman Kardeşler liderlerinin Türkiye’ye geleceği iddialarına ilişkin soruyu “Türkiye özgür, demokratik bir hukuk devletidir. Nasıl bu niteliklere sahip ülkelere giriş ve çıkışlar uluslararası hukuka uygun olmayanlar açısından serbestse, Türkiye’de herkes gelebilir, kalabilir. Ayrıca bir talep olursa bunlar tek tek bu ülkeler etrafında incelenebilir” şeklinde yanıtladı. Davutoğlu’nun açıklamalarından satırbaşları şöyle: 

Böyle bir mektup gelmedi. Bir ana muhalefet partisi liderinin ülkenin başbakanına mektup yazacaksa doğrudan iletmesi gerekirdi. Bana iletilen metin gerçekten CHP’nin genel başkanından gelmişse ciddiyetle okunması gereken bir metin.

 

‘İfadeler utanç verici’

 

Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik ifadeler devlet ahlakı tarafından utanç vericidir. Sayın Cumhurbaşkanı 10 Ağustos’ta millet tarafından seçilmiştir. Görüş ayrılıkları cumhurbaşkanlığı makamına saygısızlık yapmayı mazur göstermez. Bizi toplumu kutuplaştırmakla suçlayanların bu metni okumasını öneririm.

 

‘Belki Kılıçdaroğlu'na yakışır ama...’

 

Böylesi bir üslup Türk siyasetine de yakışmaz. Belki Kılıçdaroğlu’na yakışır ama ana muhalefet partisi genel başkanına yakışmaz. Orada 25 bankanın battığından söz ediyor.

AKP finansal politikaları takip etmese küresel krizde finansal yapımız bu kadar güçlü olmazdı. 25 bankanın battığı dönemden Türkiye’yi alıp çıkaran biziz. Türkiye bankacılık sektörünün ekonomik garantörü Türkiye devletidir.

Bir takım gizli twitter hesaplarına göre bir ana muhalefet liderinin Türkiye’yi zan altında bırakması düşündürücüdür. Türk finansal sistemi güçlüdür ama kimsenin bir ayrıcalığı yoktur. Sayın Kılıçdaroğlu’nun bu provokatif ifadeleri eminim gerekli cevabı alacaktır. 

Türkiye özgür demokratik bir hukuk devletidir. Nasıl bu niteliklere sahip ülkelere giriş ve çıkışlar uluslararası hukuka uygun olmayanlar açısından serbestse Türkiye’de herkes gelebilir kalabilir. Ayrıca bir talep olursa bunlar tek tek bu ülkeler etrafında incelenebilir. Biz burada herhangi bir dini ya da siyasi tercihi bir gerekçe olarak görmeyiz. Şu veya dini, ya da siyasi gruba ait olmakla bu ülke değişmez.

Bizim tarihimizde kendisi için özgürlük alanı bulmaya çalışan birçok siyasinin, Macar kralı, geçtiğimiz yüzyılda Troçki gibi, Türkiye özgür ve demokratik bir hukuk devletidir ve bu çerçevede kuralları uygular. Her müracaat kendi içinde değerlendirilir ve karar verilir.

 

Tampon bölge tartışması

 

Türkiye’nin çevresindeki olağanüstü güvenlik şartları nedeniyle bazı mekanizmaları devreye koyduk. Güvenlik toplantılarını devreye aldık. Çözüm süreciyle ilgili toplantılar da yarın başlayacak.

Bugün sayın cumhurbaşkanıyla yapılan toplantının temel sebebi kendisine yapılan toplantılarla ilgili bilgi sunmak ve değerlendirmeler yapmaktı.

Önümüzdeki günlerde ben Azerbaycan’a, sayın cumhurbaşkanı da BM toplantıları için New York’a gidecek. Bu ziyaretler öncesinde konularla ilgili atılacak adımları ele aldık.

Burada spesifik olarak tampon bölge ya da herhangi bir konu ele alınmadı. Genel çerçevede kurumlarımızın atabilecekleri adımları ele aldık.

Türkiye’nin sadece Irak, Suriye değil Ukrayna ve çevre ülkelerdeki şartlar nedeniyle her türlü duruma hazır olması gerekir.

Bunun için bu mekanizmaları devreye sokarak atılacak adımları istişare ederek değişen şartları takip etmek zorunluluktur.