Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan'ın tutuklu bulunan iş insanı Osman Kavala hakkında açıklama yapan 10 ülkenin büyükelçisiyle ilgili olarak "istenmeyen adam" ilan edileceklerine ilişkin çıkışına tepki gösterdi. Davutoğlu, "Devlet aklının yerini sokak kavgası söylemi aldı" dedi.
Erdoğan, Kavala'nın serbest bırakılması yönünde çağrıda bulunan on ülkenin büyük elçisiyle ilgili olarak "Talimatı Dışişleri Bakanımıza verdim, ‘Bu 10 büyükelçinin bir an önce istenmeyen adam ilan edilmesini hemen halledeceksiniz' dedim" açıklamasını yapmıştı.
Erdoğan'ın bu çıkışına Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'ndan yanıt geldi. Konuya ilişkin düşüncelerini kişisel Twitter hesabı üzerinden paylaşan Gelecek Partisi lideri, on büyükelçiyi istenmeyen adam ilan etmenin ne Osman Kavala ile ne de yargı bağımsızlığıyla bir ilgisi olmadığını belirterek "Öyle olsaydı ağır ithamlar altındaki Rahip Brunson Trump'ın telefonu ile Deniz Yücel ise Merkel'in talebiyle bırakılmazdı" dedi.
"Devlet aklının yerini sokak kavgası söylemi aldı"
Davutoğlu, konuya ilişkin paylaşımında "Ülkeye yazık ediyorsunuz" ifadesini kullanırken şunları kaydetti:
"Devlet aklının yerini sokak kavgası söylemi aldı. Ülkeye yazık ediyorsunuz! Bağımsız yargımızın kararlarına karşı iç ve dış müdahalelere hep birlikte karşı çıkalım. Ancak, yargımızın başka başkentlerden talimatlarla çalışabileceği algısını bu iktidar oluşturmuştur."
Ülkenin itibarının yok edildiğini de sözlerine ekleyen Ahmet Davuotoğlu, "Hukuku ayaklar altına alarak, dış politikayı at pazarlığına çeviren bu iktidar, ülkemizin itibarını yok etmiştir. Kavala'ya her vatandaşımızın hak ettiği bağımsız ve adil yargılanma hakkını verdiğinizde başka başkentleri de susturursunuz" ifadelerini kullandı
"Bu telaş neden?"
Söz konusu ülkelerin, Türkiye'nin en çok ihracat yaptığı ülkeler olduğuna dikkat çeken Gelecek Partisi lideri, "En fazla ihracat yaptığımız ülkelerle tarihimizin en büyük diplomatik krizini çıkarmak için bu telaş ve istek nedendir? Adaletinizden kendi vatandaşlarınız şüphe duyarken ne yargınızın ne de ülkenizin bir itibarı kalmaz. Yazık" ifadelerini kullandı.
Ne olmuştu?
8 Ekim'de Osman Kavala'nın tutukluluğunun dördüncü yılı nedeniyle ABD, Fransa, Almanya, Hollanda, İsveç, Norveç, Finlandiya, Danimarka, Kanada ve Yeni Zelanda'nın imzaladığı ortak bir açıklama yayımlandı. Açıklama, ABD, Almanya ve Kanada başta olmak üzere bazı ülkelerin Ankara'daki büyükelçiliklerinin sosyal medya hesaplarında da paylaşıldı.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Bugün, Osman Kavala'nın tutukluluğunun başlamasının 4. yıl dönümü. Daha önce verilen beraat kararının ardından farklı davaların birleştirilmesi ve yeni davaların açılması yoluyla davasında süregelen gecikmeler, demokrasiye, hukukun üstünlüğüne ve Türk yargı sisteminin şeffaflığına gölge düşürüyor. Kanada, Fransa, Finlandiya, Danimarka, Almanya, Hollanda, Yeni Zelanda, Norveç, İsveç ve Amerika Birleşik Devletleri büyükelçilikleri olarak birlikte, Türkiye'nin uluslararası yükümlülükleri ve iç hukukuyla uyumlu şekilde, bu davanın adil ve hızlı biçimde sonuçlandırılması gerektiği kanısındayız. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin bu husustaki kararları doğrultusunda Osman Kavala'nın derhal serbest bırakılmasının sağlanması için Türkiye'ye çağrıda bulunuyoruz."
Açıklamanın ardından, 10 ülkenin Ankara büyükelçileri Dışişleri Bakanlığı'na çağrıldı. Salı günü büyükelçiler dışişleri bakanlığına gittikten sonra Bakanlık'tan yapılan açıklamada, "büyükelçilerin uyarıldığı" belirtilmişti.
21 Ekim'de 10 ülkenin Ankara Büyükelçilerinin Osman Kavala'nın serbest bırakılması yönündeki açıklamaları sorulduğunda Erdoğan, "Bizim bunları ülkemizde ağırlamak gibi bir lüksümüz olamaz" demişti.