Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın AKP Genel Başkanlığı döneminde kullandığı parti teşkilatına ilişkin yetkiler, halefi Ahmet Davutoğlu'ndan alınarak MKYK’ya geri verildi. “Davutoğlu’nun yetkilerini tırpan” olarak yorumlanan kararla yetki devri yapılan MKYK, AKP'nin son kongresinde çıkan krizin ardından son biçimini Erdoğan'ın verdiği listedeki isimlerden oluşuyor.
AKP'deki yetki devri, kongrenin ardından partinin en yetkili organı olan Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) listesi nedeniyle 12 Eylül 2015’te yapılan AKP 5. Olağan Büyük Kongresi’nde yaşanan krizi akıllara getirdi.
Davutoğlu, büyük kongrede MKYK'da kendi ekibini oluşturmak isteyince, Erdoğan'ın başdanışmanı Binali Yıldırım genel başkan adaylığı için delegelerle temas kurdu. Erdoğan'ın işaretiyle Davutoğlu'na karşı genel başkan adaylığı yoklaması yapan Yıldırım'ın toplam 1445 AKP delegesinin yaklaşık bininin desteğini aldığı kamuoyuna yansımıştı.
Bu gelişmenin ardından Davutoğlu, önce itiraz ettiği Erdoğan'ın MKYK listesini kabul etmek zorunda kaldı. Davutoğlu'nun kongre arifesinde Erdoğan'la yaptığı görüşmede "MKYK listesini de ele aldık" açıklaması yapması, "anayasa uyarınca partiler üstü olan Cumhurbaşkanı'nın bir siyasi partinin kongresine müdahale ettiğinin itirafı" olarak tartışılmıştı.
Listeye kimler girmişti?
Son AKP kongresinde parti yönetimine kimlerin gireceği tartışılırken en merak edilen isim olan Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak da MKYK üyesi olmuştu.
12 Eylül 2015'te yapılan son AKP kongresinde seçilen ve halen görevde olan AKP MKYK şu isimlerden oluşuyor:
Abdülhamit Gül, Ali Aydınlıoğlu, Alev Dedegil, Asuman Erdoğan, Ayhan Sefer Üstün, Ayşenur Bahçekapılı, Aziz Babuşçu, Bekir Bozdağ, Berat Albayrak, Binali Yıldırım, Bülent Gedikli, Burhan Kuzu, Cemil Çiçek, Çiğdem Karaaslan, Edibe Sözen, Efkan Ala, Faruk Çelik, Fatih Şahin, Fatma Betül Sayan Kaya, Galip Ensarioğlu, Hamza Dağ, Hayati Yazıcı, Mehmet Mehdi Eker, Mehmet Ali Şahin, Mehmet Babaoğlu, Mehmet Doğan Kubat, Mehmet Erdem, Mehmet Müezzinoğlu, Mehmet Muş, Mehmet Özhaseki, Metin Doğan, Mevlüt Çavuşoğlu, Mustafa Ataş, Mustafa Şentop, Naci Ağbal, Nihat Zeybekçi, Nurettin Canikli, Nükhet Hotar, Numan Kurtulmuş, Ömer Çelik, Öznur Çalık, Ravza Kavakçı Kan, Recep Akdağ, Selçuk Özdağ, Selçuk Öztürk, Süleyman Soylu, Vedat Demiröz, Yalçın Akdoğan, Yaşar Karayel, Zeki Aygün.
Gül’ün ekibi gitti
Parti yönetiminde Abdullah Gül’e yakınlığıyla bilinen Beşir Atalay, Hüseyin Çelik, Ali Babacan, Salih Kapusuz, Mehmet Şimşek gibi isimler dışarıda kalmıştı.
Gül: MKYK dışında kalmalarına üzgünüm
Kongreden bir hafta sonra NTV'de gazetecilerin sorularını yanıtlayan Abdullah Gül, Oğuz Haksever'in "AK Parti kongresinde Sayın Cumhurbaşkanının ağırlıklı bir MKYK’sının ortaya çıktığı gibi çok şeyler söylendi. Sizin dikkat çekici bir mesajınız vardı. Neler düşündürdü AK Parti kongresinde yaşananlar" sorusu üzerine şunları söyledi:
"Ben basından takip ettim. Bazı üzücü olaylar olmuş ama onları geride bırakıp seçime en iyi şekilde hazırlanmak lazım. Ben mesaj gönderdim ve biraz önce de söyledim, tavsiyelerimi paylaştım. Ortak aklın öne çıkması gerektiğini, tekrar partimizin reformist bir anlayış içinde toparlanması gerektiğini, başarılı olunan dönemlerdeki politikalara tekrar dönülmesinin çok faydalı olacağını özetleyen bir başarı mesajı göndermiştim."
Gül, AKP'nin kurucularından Ayşe Böhürler'in "Kongreye gelmeyi hiç düşünmediniz mi" sorusu üzerine Davutoğlu'na sitem ederek, "Sayın Başbakan telefon etti, davet etti beni, ben de teşekkür ettim. Daha önce unutmuşlardı, böyle olunca ister istemez alınganlığı oluyor herkesin" dedi.
Gül, aynı programda, kendisine yakınlığıyla bilinen dönemin Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın da aralarında bulunduğu çok sayıda ismin MKYK'ya girmemesi konusunda, şunları söylemişti:
"Sadece seçimle ve milli irade ile iktidara gelmek ekonomik kalkınmanın garantisi değil. Demokrasi artı doğru politikalar, kuvvetli hukuk sistemi ve kuvvetli kurumlar ve liyakatli insanlar. Bunları AK Parti çok liyakatli insanları ekonominin başına getirdi. Onun için dışarıda kalmasına (MKYK'nın) üzgünüm, çünkü görünmeyen çok büyük hizmetler yaptılar. Aslında görünen..."