Danimarka parlamentosunda tartışmalı iltica reformu, milletvekillerinin büyük çoğunluğunun oyları ile kabul edildi. Dört saatlik tartışmaların ardından yapılan oylamada mecliste bulunan 109 milletvekilinden 81'i ‚evet‘, 27'si ‚hayır‘ oyu kullandı, bir milletvekili çekimser kaldı.
Yeni yasaya göre ilticacıların ülkedeki barınma masraflarını karşılamak üzere, ellerinde bulunan ve değeri 10 bin kronu (bin 340 euro) aşan nakit para ve değerli eşyalara el konabilecek. İlticacıların ülkelerinde kalan aile fertlerini Danimarka'ya getirmesi de zorlaştırılıyor. İlticacıların aile fertlerini yanlarına alma başvurusu için bekleme süresi üç yıla çıkarıldı. Başvuru ardından işlemlerin de yıllar sürebileceğine dikkat çekiliyor. İlticacıların oturma izinlerinin süresi de yeni yasayla kısaltılıyor.
Hedef, caydırmak
Göç Bakanı Inger Stöjberg, hedeflerinin Danimarka'nın sığınmacılar gözündeki cazibesini büyük ölçüde azaltmak olduğunu söyledi. Parlamentodaki tartışma oturumda konuşan milletvekili Jakob Ellemann-Jensen de uluslararası toplum sığınmacı krizine karşı ortak hareket kararı almadığı sürece Danimarka'nın kendi yanıtını vermesi gerektiğini söyledi.
Muhalefetteki Sosyal Demokratlar da yasaya destek verdi. Sosyal Demokrat milletvekili Dan Jörgensen, yasaya eleştirel bakanlara seslenerek, “Sizlere soruyorum: Alternatif ne? Alternatif, Avrupa'da sığınmacılar için en cazip ülkelerden biri olarak kalmak ve sonumuzun İsveç gibi olması“ dedi.
Danimarka‘ya geçen yıl yaklaşık 21 bin iltica başvurusu yapılmıştı. Bu rakam İsveç'te 163 bin ve Almanya'da 477 bin olarak kaydedildi.
‘Konvansiyonlara aykırı‘
Danimarka parlamentosundaki Yeşiller ve Sol Partililerin yanısıra uluslararası insan hakları ve mülteci örgütleri de yasayı sert şekilde eleştiriyor. Yasa, Danimarka kamuoyunda da bir süredir tartışma konusu. Özellikle de yasayla sığınmacıların elinden para ve değerli eşyaların alınmasına olanak tanınması, İkinci Dünya Savaşı'nda Nazi işgali altındaki Danimarka'da Yahudilerin mallarına el konması uygulamasıyla karşılaştırılmıştı.
İnsan hakları örgütleri, yasanın BM'nin mültecilerle ilgili konvansiyonlarına aykırı olduğu görüşünü savunuyor. Uluslararası Af Örgütü (Amnesty International), özellikle aile birleşimi konusunda yasanın ‘zalimce bir düzenleme‘ olduğu ve aileler üzerinde son derece olumsuz etkileri olabileceği eleştirisinde bulundu.
Yasa, Kraliçe II. Margrethe‘nin imzalamasının ardından tahminen şubat ayı başında yürürlüğe girecek.
Almanya'da da sığınmacılar İltica Yasası uyarınca devletten sosyal yardım almadan önce varlıklarını ibraz etmek zorundalar. Sığınmacıların valizlerinin aranıp aranmayacağı, ya da para veya değerli eşyalarının ne kadarını ellerinde tutabilecekleri, eyaletlerin yetki alanına giriyor.