Danimarka’da liberal-muhafazakar azınlık hükümetinin sağcı Halk Partisi’nin desteğiyle parlamentodan geçirdiği “Getto Yasası” 1 Ocak’tan itibaren yürürlüğe giriyor. Plana göre göçmenlerin nüfusunun yüzde 50’nin üzerinde olduğu semtlerin yapısı 2030 yılına kadar değiştirilecek. Entegrasyon ve paralel yaşamı dağıtma adına çıkarılan yasanın arkasında asıl olarak sağ-milliyetçi görüşler bulunuyor.
Evrensel'den Yücel Özdemir'in haberine göre yasa gereğince, göçmenlerin yoğun olarak yaşadığı semtlerin dağıtılması amaçlanıyor. Hükümetin, işsizlik, yoksulluk nedeniyle kiraların görece olarak daha ucuz olduğu semtleri hedef haline getirildiği, buralarda suç olaylarının ve işsizliğin fazla olmasını yasaya dayanak yaptığı belirtildi.
Söz konusu haber aynen şöyle devam ediyor:
Sağcı Halk Parti’nin desteğiyle bu güne kadar 100 kadar yasada sertleştirme yapan hükümet, kısa bir süre önce ana muhalefet olan sosyal demokrat partinin desteğiyle Uyum Parası’nda da kesinti yapmıştı.
Yapılan yeni sertleştirmede ayrıca iltica başvuruları reddedilen sığınmacılar, 2021 yılından itibaren 7 hektar büyüklüğünde ve Baltık Denizi’nde olan Lindholm adasına gönderilecek. Böylece, ilticası kabul edilmeyen sığınmacılar halktan yalıtılarak “toplama kampı”na yerleştirilecek. Mümkün olduğu takdirde ise sığınmacıları geldikleri ülkelere gönderecek.
Göçmen sayısı düşürülecek
2030 yılına kadar bu semtlerdeki göçmen oranının yüzde 50’nin altında düşürülmesi hedefleniyor. Danimarka’da “paralel topluma” izin vermeyeceklerini söyleyen Başbakan Lars Lokke Rasmussen, hedeflerinin işsizliğin yüzde 40’ı bulduğu ve suç olaylarının ortalamanın üzerinde olduğu bu semtleri dağıtmak olduğunu belirtti.
Batılı olmayan göçmen oranı yüzde 50’nin altına düşürülecek ancak göçmenlerin nasıl ve hangi tekliflerle yaşadıkları semtlerden başka semtlere taşınmasının sağlanacağı ise belirsiz. Yoksulluk içerisinde yaşayan ya da düşük işlerde çalışan göçmenlerin kiraların yüksek olduğu semtlere taşınması durumunda hayatlarının daha da çekilmez hale geleceği belirtiliyor.
Verilen cezalar artırılacak
Basında yer alan haberlere göre, yasa yürürlüğe girdikten sonra bu semtlerde yaşayan bütün çocuklara en az 25 saat kreşe gitme zorunluluğu getirilecek. Ayrıca bazı suçlar için verilen cezalar diğer semtlere göre iki kat fazla olacak. Entegrasyon ve paralel yaşamı dağıtma adına çıkarılan yasasının arkasında asıl olarak yabancı düşmanı bir zihniyet olduğu dile getiriliyor. Uzmanlar, yasanın toplumda büyük gerilim ve patlamalara yol açabileceğini belirterek, hükümeti uyarıyor.
Yasada bir semtin getto olarak tanımlanması için şu üç kriter sıralanıyor:
“İşsizliğin yüzde 40’ın üzerinde olması, kriminal suçların ortalamanın üzerinde olması ve nüfusunun yüzde 50’sinden fazlasının batılı olmayan göçmenlerden olması."
Bu kriterlerin olduğu semtlerde kentsel dönüşüm planı uygulanacak ve insanların zorla yıllarca yaşadıkları yerlerden çıkarılacakları ifade edildi. Birçok konut firmasının ise şimdiden semtlerin değerli bölgelerini satın alarak, yani binalar yapmak için hazırda beklediği aktarıldı. Yıkılacak binaların yerine sosyal konutların yapılacağı ileri sürülüyor.