Dünya Kız Çocukları Günü Konferansı’nda konuşan Aydın Doğan Vakfı Başkanı Hanzade Doğan Boyner, dünyada okuma yazma bilmeyen ve eğitim hakkından mahrum 1 milyara yakın yetişkinin üçte ikisinin kadın olduğunu belirterek, "Eğer daha iyi bir dünya istiyorsanız kız çocuklarının eğitimine yatırım yapın" çağrısında bulundu.
Aydın Doğan Vakfı, BM, UNFPA, UNICEF ve UN WOMEN ortaklığında düzenlenen Dünya Kız Çocukları Günü Konferansı dün (11 Ekin 2017) geçrekleşti. “Güçlü Kızlar, Güçlü Yarınlar: 21. Yüzyılın Toplumsal Değişim Aktörleri” başlıklı konferansın açılış konuşmasını Aydın Doğan Vakfı Başkanı Hanzade Doğan Boyner yaptı. Hürriyet'ten Cansu Şimşek'in haberine göre Eğitimde kız çocuklarına yapılan yatırım ve sağlanacak cinsiyet eşitliğinin ülkelerin kalkınmasında anahtar olduğuna vurgu yapan Hanzade Doğan Boyner, dünyada okuma yazma bilmeyen ve eğitim hakkından mahrum 1 milyara yakın yetişkinin üçte ikisinin kadın olduğunu belirterek şunları dile getirdi:
"Her kademede daha fazla kadın olsaydı"
"Dünyadaki 300 trilyon dolarlık malvarlığının sadece 14 trilyon doları kadınlara ait. Dünyadaki arazilerin ise sadece yüzde 1’i. Üniversiteyi yeni bitirmiş kadınlar erkeklerden yüzde 20 daha az para kazanıyor. Bu fark 10 yıl içinde yüzde 31’e yükseliyor. Kız çocuklarının eğitim projelerine aktarılan kaynak sadece 13 milyar dolar düzeyinde. Kız çocuklarının eğitimine daha fazla bütçe ayırsaydık, bugün daha fazla kadın devlet başkanı olsaydı, yönetim kurullarında daha fazla kadın olsaydı, daha fazla akademisyen kadın olsaydı, yani karar mekanizmalarında daha fazla kadın olsaydı; küresel ısınma gibi dünya meselelerine belki daha iyi sahip çıkar, daha etkili çözümler üretebilirdik. Biz diyoruz ki, eğer daha iyi bir dünya istiyorsanız kız çocuklarının eğitimine yatırım yapın."
"Eğitim projelerimizle kız-erkek farkı kapanıyor"
Aydın Doğan Vakfı olarak toplumsal cinsiyet eşitliğine katkı için 15 yıldır önemli projeler yürüttüklerine de dikkat çeken Hanzade Doğan Boyner, “Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği işbirliğiyle Baba Beni Okula Gönder seferberliğinde kurduğumuz 33 kız yurdu ve 50 binden fazla burs imkânı sağlandı. Projelerimiz, devletin ve diğer sivil toplum örgütlerinin de katkıları ile Türkiye ortaokul okullaşmasındaki kız erkek farkını kapattı” dedi.
Türkiye’de her beş mühendisten sadece birinin kadın olduğunu hatırlatan Hanzade Doğan Boyner, teknoloji gücüyle cinsiyet eşitliğinin kısa sürede sağlanabileceğine olan inancını vurguladı. Eğitimin olmazsa olmaz ilk şart olduğunu tekrarlayan Hanzade Doğan Boyner şöyle devam etti:
“Ancak eğitim dönemi sonrası, kadınların istihdam edilmesi ve ekonomiye katılımlarının sağlanması da bir o kadar önemli. Bu nedenle kadın gücünün ekonomiye kazandırılması konusunda da farklı projeler gerçekleştiriyoruz. Bu sene, kurucusu olduğum, Türkiye’nin e-ticarette lider platformu Hepsiburada olarak ‘Girişimci Kadınlara Teknoloji Gücü’ programını başlattık. Başta teknoloji ve pazarlama gücümüz olmak üzere Hepsiburada’nın tüm imkân ve yeteneklerini bu program aracılığıyla kadın girişimciler için seferber ediyoruz. Program sayesinde tedarikçi ağımıza gelen kadın girişimci oranının son dönemde yüzde 30’a çıktığını gururla söyleyebilirim.”
"10 yaşında karar almaya başlayabilir"
Konferansta ayrıca Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu Türkiye Temsilcisi ve Azerbaycan ve Gürcistan Ülke Direktörü Karl Kulessa, 15 yıl sonra dünyanın nasıl bir yer olacağını, bugün 10 yaşındaki bir kız çocuğunun potansiyeline ulaşabilmesi için harcanacak çabanın göstereceğini söyledi. Kulessa, “Bir kız çocuğu 10 yaşına ulaştığında haklarını kullanmaya, eğitimini sürdürmeye ve sağlıklı kalmak için yapması gerekenlere, kısaca geleceği ile ilgili kararları almaya başlayabilir. Böylece hem kendisi hem çevresindekiler hem de toplum bundan fayda sağlar. Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu, geleceğimizin, kız çocuklarına yaptığımız yatırımda gizli olduğu vurgusunu yapar” diye konuştu.
UNICEF Türkiye Temsilci Yardımcısı Nona Zicherman da “Sağlamakla yükümlü olduğumuz olanaklardan yararlanmaları ve gerçek anlamda güçlendirilmeleri için, kız çocukları 21. yüzyılın zorluklarının üstesinden gelebilecek şekilde bilgi ve beceriyle donatılmalıdır. Bu sadece kız çocukları için değil, aynı zamanda müreffeh, barışçıl ve dirençli toplumlar oluşturmak için de gereklidir. Kız çocuklarımızın eğitim ve güçlendirilmesine yatırımla yalnızca geleceklerine değil, insanlığın geleceğine de yatırım yapıyoruz” dedi.
Ülkenin dört bir yanından gelen gençler de tartıştı
Konferans öncesinde Türkiye’nin dört bir yanından gelen yaklaşık 70 öğrencinin katıldığı çalıştayda gençler de “Becerilerin Somut Eylemlere Dönüştürülmesi” başlıklı sohbet gerçekleştirdi. Çalıştayda farklı bölgelerdeki özellikle kızların eğitim hakkından eşit faydalanması ve erken yaşta evlendirilmelerine dur denilmesi için alınması gereken önlemler anlatıldı.
BM Koordinatörü: Bu iş birliği kızlara çok imkân sağladı
‘DÜNYA Kız Çocukları Günü Konferansı’ öncesinde salı akşamı Hilton Oteli Balo Salonu’nda bir akşam yemeği düzenlendi.
Yemeğe Hanzade Doğan Boyner’in yanı sıra Birleşmiş Milletler (BM) Türkiye Mukim Koordinatörü ve UNDP Türkiye Mukim Temsilcisi Irena Vojackova Sollorano, Aydın Doğan Vakfı Yürütme Kurulu Başkanı Candan Fetvacı, konferansın ana konuşmacısı Iraklı bilim insanı Dr. Nisreen El-Hashemite, Hürriyet CEO’su Çağlar Göğüş, Posta Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Rıfat Ababay, CNN Türk Genel Müdürü Erdoğan Aktaş, Hürriyet Gazetesi Yayın Danışmanı ve yazarı Doğan Hızlan, Hürriyet yazarları Sedat Ergin ve Vahap Munyar, Avrupa Birliği eski Genel Sekreteri, emekli büyükelçi ve Doğan Holding Başkan Danışmanı Volkan Vural ile Canan Dağdeviren, Müjde Esin, Dr. Nayla Fahed, Shruthi Kapoor, İnci Kadribegiç, Nur Cuma ve Müjde Esin’in de aralarında bulunduğu konferansın katılımcıları ve çok sayıda medya temsilcisi katıldı.
Önemli bir fırsat
Yemekte konuşan Birleşmiş Milletler (BM) Türkiye Mukim Koordinatörü ve UNDP Türkiye Mukim Temsilcisi Irena Vojackova Sollorano, konferansın kendileri için çok önemli olduğuna dikkat çekerek “BM olarak gerek UN Women gerek UNICEF gerekse UNFPA ile Aydın Doğan Vakfı’nın yapmış olduğu işbirliği sayesinde bugüne kadar kız çocukları için çok sayıda imkân sağlamış bulunmaktayız. Dünya Kız Çocukları Günü vesilesiyle üçüncüsü düzenlenmekte olan konferansımızda bir kez daha birlikte olabilmek bizim için de çok büyük bir memnuniyet” dedi.
"Un Women Ülke Program Direktörü: Kimseyi geride bırakamayız"
UN Women Ülke Program Direktörü Fulya Vekiloğlu, hangi yaptırımlar uygulanırsa uygulansın, en önemli noktanın “kimsenin geride bırakılmaması” prensibi olduğuna vurgu yaparak şunları söyledi:
"Sürdürülebilir kalkınmanın merkezinde, sosyoekonomik konumu, cinsiyeti, milliyeti, dini ya da etnik kökeni ne olursa olsun, kimseyi geride bırakmamak yatıyor. Biz de, Birleşmiş Milletler Kadın Birimi olarak, özellikle kadın ve kız çocuklarını geride bırakmamamız gerektiğine, ayrıca onların ekonomik, sosyal ve fen bilimleri alanlarında güçlenmelerine destek olmamız gerektiğine inanıyoruz."
Sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin özellikle “toplumsal cinsiyet eşitliği”, “kız çocuklarının ve kadınların güçlenmelerine odaklanmak” üzerine kurulu olduğunu söyleyen Fulya Vekiloğlu, “Bugün bazı hedefleri gerçekleştirmeye yönelik attığımız adımlar sayesinde gelecekte kız çocukları karar alma mekanizmalarının merkezinde, toplumsal dönüşümün öncüleri olacak. Kalkınmanın sürdürülebilir olması için özellikle teknolojiye ve bilime erişimde toplumsal cinsiyet eşitsizliklerini kaldırmalıyız” dedi.
"Zaten bir prenssessizniz neden doktor oldunuz"
Konferansın ana konuşmacısı, bilim, sanat, edebiyat ve insani ilişkiler alanlarında gerçekleştirdiği çalışmalarla birçok ödül alan ve aynı zamanda İnsan Genetiği Felsefe Doktoru olan Kraliyet Bilim Akademisi Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Nisreen El-Hashemite idi.
“Bana soracak olursanız çocuklar, ünlülerin yarattığı etkiden bile büyük bir etkiye sahipler. Bu sene ve bundan sonraki senelerde yapılacak konferanslarımızda bir gelenek geliştirelim ve özellikle kız çocuklarının toplantılarda konuşmacı olmasını sağlayalım.
Biz, yetişkinler olarak onları dinleyelim” diyen Dr. El-Hashemite, 2016 yılında Türkiye ziyaretinde kendisine “Zaten bir prensessiniz neden doktor ve bilim insanı oldunuz” diye soran 9 yaşındaki Talya Özdemir gibi çocuklara ses verilmesi gerektiğini söyledi. Cinsiyeti dolayısıyla bugüne kadar karşılaştığı zorluklardan bahsederken “Çocukların fikirlerine, dünyayı nasıl gördüklerine biz yetişkinler ve liderler önem vermelidir” diyen Dr. El-Hashemite, kız çocuklarının erken yaşta evlendirilmesi sorununa da dikkat çekti.
"Gelecek bilimsel farkındalıkta"
Konferansın en dikkat çekici konuşmalarından biri, mucit kategorisinde 2015 yılında MIT Technology Review tarafından ‘35 Yaş altı 35 Yenilikçi’ arasına seçilen ve Forbes dergisi tarafından ‘30 Yaşından Küçük 30 Bilim İnsanı’ unvanına layık görülen Dr. Canan Dağdeviren’e aitti. Bilimin koşulsuz olarak insanları kabul ettiğini ve bilginin de sevgi ve hoşgörü gibi paylaşılması gerektiğine inandığını söyleyen Dr. Dağdeviren, çalışmalarına Amerikan Harvard Üniversitesi’nin ardından Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nde (MIT) öğretim üyesi olarak devam ettiğini kaydederek şöyle konuştu: “Fizik okumaya karar verdiğimde annem dışında kimse beni desteklemedi. Ancak geçen yıl başvurmadığım halde dünyanın en iyi mühendislik okullarından biri MIT’den teklif aldım. Şimdi, Anadolu’daki üniversitelere gidip başarımı paylaşmaya çalışıyorum. Bilimsel farkındalığın artırılması gerektiğini düşünüyorum. En büyük hedefim bana benzeyen ama benden çok daha iyi gençlerin yetişmesine katkı sağlamak.”
"Erken yaşta evliliğin önüne geçilmeli"
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, Dünya Kız Çocukları Günü’nde, kız çocuklarının erken yaşta evlenmelerinin önüne geçilmesi için tüm imkanları seferber ettiklerini belirtti. Kaya, dün yaptığı yazılı açıklamada özetle şunları kaydetti:
“Bakanlık olarak, kız çocuklarının erken yaşta evlenmelerinin önüne geçilmesi, eğitim imkânlarına erişiminin iyileştirilmesi ve engellerin ortadan kaldırılması için tüm imkânlarımızı seferber ediyoruz. Bakanlığımız her kademede çocuk haklarını geliştirerek, bu haklara saygı duyulmasını sağlama kararlılığını göstermiş, çocuk haklarına yönelik birleştirici, kapsamlı ve hak temelli bir ulusal strateji benimsemiştir. Bir toplumun çocuk haklarına duyduğu saygı ve çocuklara yaklaşımı insani gelişmişlik düzeyini ve vizyonunu ortaya koymaktadır. Ülkemiz, kurulduğu tarihten itibaren, çocuklara yönelik hassas bir politika izlemiştir. Çocuğun üstün yararı doğrultusunda hareket ediyoruz.”