Gündem

Cumhuriyet'in yazar ve yöneticilerinin tutukluluğuna yapılan itiraz reddedildi

Ahmet Şık ve 66 gündür tutuklu bulunan yazar ve yöneticilerin tutukluluklarının devamına karar verildi

04 Ocak 2017 20:43

Cumhuriyet gazetesine yönelik operasyonun ardından tutuklanan ve 66 gündür tutuklu bulunan 10 yazar ve yöneticinin tutukluluklarına yapılan itiraz delillerin toplanmamış olması gerekçe gösterilerek 12. Sulh Ceza Hakimliği’nce reddedildi. Haberleri ve Twitter paylaşımları nedeniyle FETÖ/PDY ve PKK propagandasını aynı anda yaptığı iddiasıyla tutuklanan Ahmet Şık için de yapılan itiraz İstanbul 9. Sulh Ceza Hakimliği tarafından kabul edilmedi.

Cumhuriyet gazetesinin 10 yazar ve yöneticisi hakkında tutuklama kararı veren İstanbul 9. Sulh Ceza Hakimliği kararında, tutuklama kararını veren İstanbul 8. Sulh Ceza Hakimliği'nin kararında kuvvetli suç şüphesini gösteren somut delil ve olayların soruşturma dosyasını içeriğine uygun şekilde ortaya konulduğunu öne sürdü. Tutuklamayı gerektiren nedenlerin ve tutuklama tedbirinin ölçülülük ilkesine uygun olduğunu savunan hakimlik, tutuklama yerine adli kontrol tedbirlerinin uygulanmasının yetersiz kalacağını gösteren delillerin somut olgularla gerekçelendirilerek açıklandığını iddia etti. Bu nedenle İstanbul 8. Sulh Ceza Hakimliği'nin itiraza konu tutuklama kararında usul ve kanuna aykırı bir yön bulunmadığı, kararın yerinde olduğu sonuç ve vicdani kanaatine varıldığı savunuldu.
 

66 gündür toplanamayan delil



Öte yandan Cumhuriyet’in 66 gündür tutuklu bulunan 10 yazar ve yöneticilerinin aylık tutuk incelemesini gerçekleştiren İstanbul 12. Sulh Ceza Hakimliği de tutukluluğun devamı yönünde karar verdi. Kararda, mevcut delil durumu ve delillerin henüz toplanamadığı savunularak, kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin olduğu iddia edildi. Soruşturma konusu suçun ağırlığı ve önemini dikkate aldığını kaydeden yargıç, adli kontrol tedbirlerinin yetersiz kalacağını, suçların sabit görülmesi halinde verilmesi muhtemel ceza veya güvenlik tedbiri ile tutuklama tedbirinin ölçülü olduğunu, tutukluluk halinin sonlandırılmasını gerektirecek nitelikte yeni bir delilin bulunmadığını ileri sürdü.