Cumhuriyet Kadınları Derneği (CKD) Genel Başkanı Şenal Sarıhan, "yurttaşların gür ve demokratik haykırışı karşısında sessiz kalanların, Cumhuriyet mitinglerini, 'darbe girişimi ve terör eylemi' olarak karalamak istediklerini savunarak, "Cumhuriyet mitinglerimizin lekelenmesi olanaksızdır. Cumhuriyetimizi ve onun kazanımlarını savunmak terör değil, anayasal bir yurttaşlık ödevidir" dedi.
"Ergenekon" davasının ek iddianamesinde, "Cumhuriyet mitinglerinin darbe girişimi olarak nitelendirilmesi" iddiası üzerine, mitingleri düzenleyen kuruluşlar ortak basın açıklaması yaptı. Kuruluşlar adına açıklamayı CKD Genel Başkanı Sarıhan okudu.
Açıklamada, Cumhuriyet mitinglerinin demokratik bir halk hareketi olduğu ifade edilerek, büyük halk kitlelerinin, Cumhuriyet'in temel değerlerine karşı yürütülen ciddi saldırılar karşısında bir araya gelerek, yurttaşlık haklarını kullandığı savunuldu.
Mitinglere yurdun dört bir yanından milyonlarca vatandaşın katıldığı belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Meydanlardan taşan halk, güzel yurdumuzun AB ve ABD karşısında, siyaseten ve iktisaden bağımsız olmasını, toplumsal yaşamımızın laiklik ilkesine göre düzenlenmesini, vatan topraklarının satılmamasını, özelleştirmelerin durdurulmasını, etnik ve dinsel ayrımlarla halkın bölünmemesini istiyor ve Cumhuriyet için üniter birliği savunuyor. Onlar, bağımsızlığın, ulusalcılıkla elde edileceğinin bilincindeydiler.
O günlerde yurttaşların gür ve demokratik haykırışı karşısında sessiz kalanlar, bugün Cumhuriyet mitinglerini, 'darbe girişimi ve terör eylemi' olarak karalamak istiyorlar. Güneşin balçıkla sıvanması nasıl olanaksızsa, Cumhuriyet mitinglerimizin de lekelenmesi o ölçüde olanaksızdır. Cumhuriyetimizi ve onun kazanımlarını savunmak terör değil, anayasal bir yurttaşlık ödevidir."
"Bir ülkede hukuka ve hukuk devletine olan inancın sarsılmasının topluma herhangi bir suçun vereceği zarardan çok daha büyük zararlar vereceği" vurgulanan açıklamada, mitinglere katılan tüm kurum ve bireylerin bu inançta oldukları iddia edildi.
Açıklamada, "Cumhuriyet hukukçularını, iddianamelerdeki hukuksuzluğa karşı göreve davet ediyor; Cumhuriyet'i, her durumda savunma kararlılığımızı bir kez daha ilan ediyoruz" denildi.
“Yasal mitinglerdir”
Açıklamanın ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Sarıhan, Cumhuriyet mitinglerinin yasal mitingler olduğunu ve hiçbir yasa dışı unsur bulunmadığını, mitinglerin olaysız yapıldığına ilişkin de emniyet güçlerinin tutanakları bulunduğunu söyledi.
"Mitinglerin arkasında dönemin komutanları bulunduğu iddiaları var. Bu durumda mitingler ne kadar demokratik?" sorusuna da Sarıhan, "Demokratik kitle örgütlerimiz, demokratik bir eylemin önünde durmuşlardır, bunun arkasında birilerinin olduğu iddiası bütünüyle iddia olmaktan ibarettir. Bu salonda örgütlendi mitingler. İddianame üzerine konuşmak istemem. Biz gerçeği ifade ediyoruz, gerçek böyleydi. Mitinglere herkes katılmıştır, herkesin hakkıdır mitinge katılmak" yanıtını verdi.
Sarıhan, mitinglerin kanunlarda yer alan gösteri ve yürüyüşlere uygun düzenlendiğini, miting düzenleme komitesi tarafından organize edildiğini ifade etti.
Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Sekreteri Suay Karaman da "mitinglerin demokratik kitle örgütlerince planlandığını, darbe kışkırtıcısı olarak görmenin büyük bir yanlış" olacağını belirtti.
Karaman, "Darbe kışkırtıcısı olarak görülecekse, bu mitinglere izin veren Ankara, İzmir ve İstanbul valilerinin de darbeden yargılanmaları gerekmektedir. Halk hareketidir, demokratik olduğundan kimsenin kuşkusu yok. Hükümet de bunu biliyor ama siyasi iktidar yaptığı sivil darbeyi gölgelemek adına bunlara darbeci adını veriyor" dedi.
Bir gazetecinin, "Mitingler iddianamede yer aldıktan sonra mitinge katılan bazı grupların yöneticileri 'kullanıldığımızı düşünüyoruz' açıklamaları yaptı. Siz de böyle düşünüyor musunuz?" diye sordu. Sarıhan, bu soruya cevap vermeyeceklerini belirtti. Salonda bulunanlar da soruyu soran gazeteciyi alkışlarla protesto etti.