Gündem

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü: El Bab saldırısını Suriye rejimi yaptı

"AB'yle ilişkilerin düzelmesi için vizesiz seyahat sağlanmalı"

08 Aralık 2016 16:59

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Fırat Kalkanı Harekâtı kapsamında El Bab'da 24 Kasım'da 4 Türk askerinin şehit olduğu saldırıyı Suriye rejiminin gerçekleştirdiğini öne sürdü. Kalın, Başika kampına hukuki statü verilmesi için Irak'la görüşme yaptıklarını da belirtti.

Kalın, TBMM Başkanvekili Ayşenur Bahçekapılı'nın Köln'de havalimında Türkiye'ye dönerken Alman polisince alıkonulmasına ilişkin olarak, "Yakışık almayan bir muamelenin orada gerçekleştiği görülüyor. Alman makamlarından da tatminkâr bir açıklama bekliyoruz. Kendi taraflarında gerekli soruşturmayı açıp, gerekeni yapmalarını bekliyoruz. Bir açıklama yapacaklardır" dedi.

Kalın'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

Fırat Kalkanı harekatı planlandığı şekilde devam etmektedir. Rakka ve Münbiç noktasında PYD/YPG'nin buradan çekilmesi konusunda kararlılığımız sürüyor. YPG unsurlarının tamamının çekilmesi gerekirdi. Münbiç'in DEAŞ'tan temizlenmesi sevindirici bir hadisedir. DEAŞ'ı YPG ile bertaraf etmemiz veya ortadan kaldırmamız mümkün değildir. Rakka ile de bakış açımız aynıdır. Rakka DEAŞ'ın Suriye'deki en önemli üssüdür. Bu operasyonun hassasiyetle yürütülmesi önem arz etmektedir.

Şu günlerde, daha önce planlanan, açıklanan takvimin işlememiş olması üzüntü vericidir. Verilen sözlerin yerine getirilmediğini görüyoruz. Avrupa'daki aşırı sağcı popülist politikalar da bizim için endişe kaynağıdır. Önümüzdeki yıl Avrupa'da birçok seçim yapılacak. Burada ana akın siyasetçilerin, önderlerin, liderlerin dur demesi, ana akım siyaseti makul çizgiye çekilmesi gerekir. Türkiye-AB ilişkilerinin de nasıl işleyeceği konusunda üç nokta önemlidir: Birincisi Schengen Vizesi'nin tamamlanması, ikincisi mülteciler konusunda Avrupalıların üzerine düşeni yapmasını bekliyoruz, üçüncü olarak da aşırı sağ akımlarına karşı Avrupa siyasetinin Türkiye karşıtlığı yaparak Avrupa siyasetinin bir yere varması söz konusu değildir. Özellikle cumhurbaşkanımızı iç siyaset malzemesi yapılması da kendilerine bir şey kazandırmayacaktır. Bunlar yerine getirildiği taktirde ben yeniden Türkiye-AB ilişkilerinde yeniden olumlu bir havanın yakalanacağını umuyorum. Son dönemde Arakan'da meydana gelen hadiseler sonrasında hak ihlallerinin yaşamasını tasvip etmiyoruz. Buna sessiz kalınması mümkün değil. Uluslararası toplumun da harekete geçmesini bekliyoruz. İnsani yardımlar konusunda biz üzerimize düşeni yapmaya hazırız. TİKA, AFAD gibi kurumlarımız üzerinde gerekli insani yardımları ulaştırma imkanına kavuşuruz. 

TBMM Başkanvekilinin havalimanında bekletilmesi konusunda cumhurbaşkanımız aynısının yapılacağını söylemişti.

Bu Almanya'da yaşanan hadiseyi kınıyoruz. Bir meclis başkanvekilinin, bir bayanın böyle bir muameleye tabir tutulması kabul edilemez. Memur biliyordu, bilmiyordu, Alman makamlarının gerekli hassasiyeti göstermesi gerekirdi. Bahçekapı'nın açıklamalarını da duydunuz siz de, yakışık almayan bir muamelenin orada gerçekleştiği görülüyor. Kendi taraflarında gerekli soruşturmayı atıp, gerekeni yapmalarını bekliyoruz. Bir açıklama yapacaklardır. 

Başika kampının statüye kavuşturulmasında son durum ne?

Yasal statü meselesiyle ilgili müzakere de devam ediyor. Kağıt alışverişleri var şu an. Kampımız görevini sürdürüyor. İlgili arkadaşlarımız Irak makamlarıyla çalışmaları yürütüyor. Genel olarak bir memnuniyet olduğu, DEAŞ'la mücadeleye katkı verdiği konusunda mutabakat var. 

2016 Kıbrıs sorunun çözümü ve adanın birleştirilmesi konusunda kritik bir yıl oldu. Bizim beklentimiz artık bunun bir sonuca bağlanmasıydı, 2017'ye sarktı. Müzakereleri neticelendirmeye çalışacaklar. Biz baştan beri hep bir adım olduk. Türk tarafı son derece yapıcı bir tutum içindedir.

Halep'teki çatışmalar...

Son dönemde Halep'teki çatışmaların durdurulması ve insani yardımların ulaştırılması konusunda en önemli çalışmaları Sayın Cumhurbaşkanımız yürüttü. Bu diplomatik çalışmalara devam edeceğiz. Biz bütün taraflara çağrımızı yeniliyoruz. Halep'te yaşanan hadise Suriye'de 5 yıldır yaşananların son safhasını teşkil ediyor.

El Bab operasyonunda son durum ne?

El Bab operasyonu bildiğiniz gibi öncelikle bizim sınır güvenliğimizi sağlamak, ikinci unsur olarak da terör örgütlerinin temizlenmesi açısından başarıyla devam ediyor. TSK, Genelkurmay Başkanımız ve diğer yetkililer yoğun bir temas içerisinde. En son biliyorsunuz sayın Akar, Dunford ile bir görüşme yaptı Adana'da. Operasyonun ritmi ve temposuyla ilgili güncellemeler yapılıyor ancak hedef noktasında değişiklik söz konusu değil. Resmi açıklamaları esas almanızı rica ediyorum, askerlerin bulunması ve ülkemize getirilmesi konusundaki çalışmalarımız da devam ediyor. DEAŞ'ın Türkiye'ye yönelik tehditleri sizin de gündeminize geliyordur. Türkiye bu canavarı ortadan kaldırmak için yürüttüğü mücadelesine kararlılıkla devam edecek.

24 Kasım'da 4 Türk askerinin şehit olduğu saldırıda Suriye rejim güçleri işaret edilmişti. Saldırıda kullanılan İHA'nın menşeiyle ilgili bazı bilgiler basına yansıdı.

Bilgiler aynı arkadaşlar, bizim askerlerimiz El Bab'da yapılan saldırı Suriye rejimi tarafından yapılmıştır. Bu da rejimin Suriye'de Halep'te asıl niyetinin ne olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Şu anda Halep'in kuzeyinde de YPG/PYD kuvvetleri de rejimle işbirliği halinde hareket ediyorlar.

Yunanistan 3 askerin iade edilmemesine karar verdi, bazı firmalar silah ambargosu kararı aldı...

Yunanistan'a kaçan askerlerin sürecini bildiğiniz gibi bizzat cumhurbaşkanımız takip etti. Yunanistan'da devam eden hukuki bir süreç var, kendi iç mevzuatıyla ilgili bir konu. Bizim beklentimiz Yunanistan'ın bu darbeci askerlerin en kısa sürede Türkiye'ye iade etmesidir. Bu kişiler 248 insanımızın şehit olmasına neden olan darbe girişiminde karıştılar. Türkiye- Yunanistan ilişkilerinin gerektirdiği bir durumdur bu. Çağrımız da bu yöndedir. 

Ambargo konusunda bize de gelen bazı haberler var ancak henüz teyit edilmedi. Henüz fiiliyata geçmiş bir şey yok, Türkiye'nin terörle mücadelesini zayıflatmak gibi bir planları varsa bilsinler ki Türkiye onlarla veya onlarsız terörle mücadeleye devam edecektir.

Suriye rejimi ilk kez saldırı konusunda bu kadar net söylendi herhalde, diplomatik adımlar ne olacak? Bir de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dövizlerini bozdurup bozdurmadığı tartışılıyor...

Askerlerimize yönelik o saldırıyla ilgili Genelkurmay Başkanımızın açıklaması var işte ondan başka bir konu yok. Cumhurbaşkanımızın dövizini bozdurmasına ilişkin olarak daha bu çağrıyı yaptığı gün bozdurmuştur. Kendisi başlatacak böyle bir kampanyayı ve kendisi içinde olmayacak? Böyle bir şey söz konusu değildir. Vatandaşlarımız da, iş adamlarımız da sanayicilerimiz de TL'ye sahip çıkmıştır.