Anayasa Hukuku Araştırmaları Derneği'nin (ANAYASADER) 16 Nisan'da halk oylamasına sunulacak anayasa değişikliği teklifine ilişkin olarak hazırladığı raporda cumhurbaşkanının Yüce Divan'a sevkinin, imkânsızlığa yakın derecede zorlaştırıldığı ifade edildi. "Cumhurbaşkanının başkanı olduğu siyasi partinin siyasal çoğunluğa sahip bulunması durumunda, cumhurbaşkanının yasama üzerine damgasını vurma olasılığı yüksek" denen raporda, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) ile cumhurbaşkanına karşılıklı fesih yetkisi veren 11. madde de irdelendi. ANAYASADER, cumhurbaşkanının herhangi bir koşula bağlanmayan fesih yetkisine karşılık, Meclis'in fesih yetkisinin zorlaştırıcı şekilde nitelikli çoğunluğun onayına bağlandığına işaret etti. Raporda ayrıca, cumhurbaşkanına işleyebileceği tüm suçlar için ömür boyu koruma sağlayan bir yargılama usulünün öngörüldüğü belirtildi.
Anayasa değişikliği teklifinin, etkisizleşmiş bir parlamento modeli ortaya çıkaracağı savunulan raporda, şu ifadelere yer verildi:
"Cumhurbaşkanının tek başına ve nedene bağlı olmaksızın yasamayı feshedebilmesi ve aynı anda görevden çekilmesi, yasamanın ise ancak yüksek nitelikli çoğunlukla kendisini ve Cumhurbaşkanını seçime götürebilmesi, Meclisin etkinliğini ve gözetim mekanizmalarını güçlendirici hiçbir ek aracın bulunmayışı ve bütçe konusunda dahi yetkisinin zayıflatılması bu etkisizliğin temel nedenleridir"
"Cumhurbaşkanının görev süresi 14 yıla çıkarılabilir"
Cumhurbaşkanının görev süresini tanımlayan 11. maddeye de değinilen raporda, görev süresinin dördüncü yılında seçimlerin yenilenmesi hâlinde cumhurbaşkanının görev süresinin on dört yıla çıkabileceği vurgulanıyor.
Teklifin 11. maddesinin ilgili bölümü şöyle:
“Cumhurbaşkanının ikinci döneminde Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde Cumhurbaşkanı bir defa daha aday olabilir”
"Parlamanter rejim ortadan kaldırılıyor, fakat başkanlık rejimi oluşturulmuyor"
Raporda, parlamenter rejimin ortadan kaldırıldığı, ancak başkanlık rejiminin de oluşturulmadığı ifade ediliyor. Yargı bağımsızlığı temelinde kurumsallaşan başkanlık rejiminde; yasama ve yürütme erkleri arasında oluşum, yetki, işleyiş ve sona erme açısından 'karşılıklı bağımsızlık' ilkesinin geçerli olduğu hatırlatılan raporda, şöyle deniyor:
"Oysa yeni rejim, Cumhurbaşkanına siyasi ve hukuki bağımsızlık sağlarken Meclis’in Cumhurbaşkanına çok yönlü bağımlılığını öngörmektedir. “Sistem karmaşası”nı ortadan kaldırmak gerekçesiyle temellendirilmeye çalışılan değişiklikler ile başkanlık ya da parlamenter rejim olarak nitelendirilmeyecek daha da karma- şık bir yapı öngörülmekte, bu durum siyasi sistemi istikrar, süreklilik ve düzen açısından zayıflatmaktadır"
*Raporun tam metnine ulaşmak için tıklayın
*Bu rapor, Anayasa Hukuku Araştırmaları Derneği (ANAYASADER) tarafından, “Önce Demokrasi” inisiyatifi çerçevesinde anayasa hukuku ve siyaset bilimi uzmanlarının katkıları ile hazırlandı: Bertil Emrah Oder, Berke Özenç, Didem Yılmaz, Ersin Kalaycıoğlu, Fazıl Sağlam, İbrahim Ö. Kaboğlu, Murat Somer, Oktay Uygun, Ozan Erözden, Sibel İnceoğlu, Sultan Üzeltürk, Tahmazoğlu, Tolga Şirin, Tuncer Özyavuz, Yunus Emre, Yüksel Taşkın.